20 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

20 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20-7.938 AN Gündelik Gazete Mk de hedefi: Mabarda, fikirde, hars arti temiz, dürüm, samimi olmak, Gazetesi O olmıya o çalışmaktır. ABON yiye E BEDELİ Tep Ki 1 Sene 2800 Kr, en KS Ay 1500 Ee, 180 Er, 3y 800 Kr, Kr, lây 300 Kr, erir porta ittihadına dahil ole dr, a, ernleketler için 90, 16, 9, 3.5 Lira ün, one bedeli peşindir: Adres değiş- ara 4 29 kuruştur. Cevap için mektup — Kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. GUNUN MESELELERİ Türk Mimarına Güvenebiliriz Yazan: M. Zekeriya SERTEL) Genç Türk yatmarlari, az zamanda | yük eserler vererek kendilerine gü az bileceğini isbat etmişlerdir. Mi a istersiniz? İşte sayıyorum: arada sergi yını mimar Şev ramen çap ıkarada Çocuk Bakım Evleri ve İnan 'arı Esirgeme Kurumunun apar “a ları ve sineması mimar Abidi- “seridir. Ankara Polis - Jandarma mektebi Reşat ve Celâl tarafından ya- A iştir. Yalovada Otel Termal ve Ankarada İnhisarlar Vekâleti, mimar Sedat Kakkımn eaeridir. pa ieler Bankası Mimar Seyfi » tarafından yapılmıştır. d m çine ufak tefek binalar Ay,” Demek ki Türk mimarları, Tapalı mimara ihtiyaç hissettirmi- bir tekâmül devresine girmiş- ön elimizdedir. Onlara iş verir, tec lariği, inin artmasına imkân hazır. vep,, Yarın daha büyük eserler de ir, İle Türkün zengin ve hap Mi iri eur Ke saşrikriz alara emniyet edelim. lam öğrendiğimize göre Anka- ww ie Vekâleti, yaptırmak üze Avrupa 'uUğu yeni Tihbiye binasını iğ, iğ yaptırmak ftasavvurun- an bu hususta bir müsabaka n Çe, , teklif eden Türk Mimarla- Miştiy, ne de menfi cevap veril. tir. Ti maihap gocukları arasında böyle bir ven çak, * açmak, onları dimağan ol. d maya sevkedereği için fay- Türk i Sıhhiye Vekâletinin genç Lo ate larını bu kadar ihmal et- Yeceğini zannetmiyoruz. * İN - Roma Mihveri ka > Roma mihveri bozuluyor. İh, Ç3Ya Avusturyayı ilhak etmek Yini gyz verin temel taşlarından bi- Yaptığı MÜ. İtalyanın İngiltere ile kineiyi anlaşma demeltaşlarından i- İde berhava etti. al Yergi » artık Almanyaya güvencmi- 1 İnme lamış, hattâ onun Akdeni- e inden korkmuş, Orta Avru- Anya. N K deriyi, yaya karşı yeni dostluk tebii, 'eşehbüs etmişti. Bu te- İkt, yen ilk semeresi olarak Vene- Rai, Szoılav Bayvekili ile İtalya | v ie azırı arasında mühim bir ri buldu. Şimdi de Macar - Ba ziyaret ettikleri- Aş ” taya anşlusundan sonra Ma- Met Ay, 2 bir telâş başlamıştı. Hükü- ik bi » istilâsı ihtimalini bertaraf Pit eiğ,e derhal dahilde Nazilere di, — tedbirler aldı. Bir taraftan a * kendisine yardım arama- ol, 90a elini ilk uzatan da La Yağa, tekziplere rağmen, Alman- Yeni Bir ae Avrupada İtalyanın Maki! lol: vücude getirdiği mu- diş L Sebeple Ro p i Mİ m ani ust Sün tatbikat sahasına ecekığ, belki de bütün bütün if. 2 Payda mü Yetiştirmek ve ileriletmek ! te Kayi, erek menfaate dayanmı İİ ve geçek önleyin. ma imkân var mı? İNGİLİZ KARİKATÜRÜ : Japonya Nereye Doğru Gidiyor? arihlerini Milâttean üç bin ene evveline kadar çıkaran Çinliler, “Göğün oğlu,, dedikleri hükümdarların ve bir sürü sülâle- lerin idaresinde dünyanın en mün- bit ve mahsuldar iki büyük nehri- nin yarattığı sarı toprakların Üs - tünde, dalma istilâ korkusile yaşa- mışlardır. En eski komşuları Türk da Çin selerini, büyük bir taham- mül ve sabırla inşa eylemişler, fa- kat bu duvarların Türk istilâsını durdurmadığını görmüşlerdir. Çin üler çok çalışkan, zeki olmalarına rağmen iki yüzlü siyasetleri ile bil hassa sınırlarındaki Türk beyleri- ni biribirine düşürmüşler ve bu tef rikadan istifadeye kalkışmışlardı. Harici tehlikelerin durduğu her yıl, dahilde beylerin ve onlara taraf - tar grupların da boğuşması bir tür lü dinmemiştir. Son derece güzel, geniş ve feyiz li ovalarda yetişen pirinç tarlaları, güneşli dağ yamaçlarında büyü * yen çay fidanları Çinlilerin de, komşularının da ihtiraslarını kö- rüklemiştir. Tablatin alınteri dök- meden, yorulup yıpranmadan Çi- ne bahşettiği bu imtiyaz, etrafın- da gün geçtikçe asırlar yürüdükçe bir istilâ ve ihtiras çemberi yarat- mıştır, Mörsopulanun 13 üncü Milâ- dı asrında uzak şarka yap- tığı seyahat, ilk Avrupalı kalemin den bu zengin memleketlerin mii - balâgalı bir hikâyesini ihtiya edi- yordu. 15 inci asrın sonunda ve 16 mmcı asırda başlıyan Portekiz ve İspanyol müstemlekeclilği burala- ra kadar uzanmak için iki ayrı yol dan yürüyen emperyalist iki ce- reyan meydana getirmişti. Vasko- dö Gamanin açtığı cenup yolunu - Albükrek - 70 sene sürebilen bir müstemleke imparatorluğuna ka)- betmiş, Hindistan sahilleri, şarki Hint adaları ve Çin limanları ap- cak bu suretle Avrupahların iştah- lı nazarlarında büyümüştü. Porte- kizi Hint sularında bir taraftan Türkler, daha sonra Fransızlar vu Türken, Uzak Şarktaki bu adalarda da Holandahlar açıkgözlülükleri i- le yerleşmiş bulunuyorlardı, İs - panyol müstemlekeciliğinin karşı- sına evvelâ Elizabetin İngilteresi daha sonra da Birleşik Amerika devletleri dikilmişti... Nihayet Av rupahların gerek Çine gerek onur komşusu, ataların itinalarile kendi âleminde ipekböceği gibi kendi ko zasına büzülümş Japonyaya, gir- mek teşebbüsleri başladı. ine zorla “Afyon satmak, istiyen İngiltere ile bu Çin. hükümetinin arası (1839) dan (1840)'a kadar devam e- den afyon harbi, Çinin Avrupa dev Jetleri tarafından ilk istilâsı sayıla bilir. İngilterenin zaferi arkasın - dan Çinden koparılan imtiyazlar ve bir imtiyazlardan istifade et - mek istiyen Fransa da meydana çık tı. Fakat her anlaşmayı Çinlile - rin bir ahte vefasızlığı, bir baskı- nı, bir sulkasti takip etti, Avru - palların bu hareketler pek işine geldi. Çünkü her hâdise yeni bir müdahale doğurdu. Her müdahale silâhla halledildi. Ve Çin her de - fasında mağlâp olarak daha ağır şartlara boyun eğdi. Göreneğe bağ lı, maziye ve atalara sadık bu ka- palı cemiyet bir türlü Avrupanın modern medeniyetini kabul etme - di. Halbuki Japonlar süratle Av- rupanın kuvvetini anlamış biğdeyet te onlara müssit davranmakla be- raber hemen 21 sene içinde 19 un- cu asırda Avrupalılara yetişmiş bu lundu. Meyva Mevsiminde Kese Kâğıtları Kilosuna 30, 40 ve hattü 60 ku- ruş verdiğiniz kaysı, armut veya şeftalinin senelerce depolarda, san- dıklar arasında ve belki çöplük- lerde bile sürlinmüş eski gazete ve kitap kâğıtlarından o yapılmış keselere konmasına elbette isyan edersiniz, değil mi? Fakat geçenlerde hir Anadolu genci beni mat (1) etti: — Bu sene emsaline nadir tesa * düf ettiğim iri ve güzel kaysıları yine eski gazete kâğıdından ya- pılmış keseye doldurmıya basla” yınca ben böyle vakalarda dalma olduğu gibi sinir buhranına ya- kalandım: , YAZAN .— Samih Nafiz Tansu 894 te (Kora) yı işgale karar veren Japonya gayet basit she Yorâr yak atmıştı, desi Japon ihtirasının ilk boru- su olmuştur. Fakat Avrupa devlet lerinin müdahalesi karşısında yal mz “Formoz,, adasile Japonya ik- tifa etti. Bundan sonra Avrupa dev Tetleri uzak şarkı Afrikaya benzet miye çalıştılar. Almanya yine em- peryalist hareketlere alemdar ol- du. İki Alman misyonerinin katli hiçbir ihtara lüzum görmeden Vil helmin emrile “Kiyau-çesu,, nun zaptını intaç etmişti. Ruslar da bu tarihte Sibirya futuhatını (Vlad! - vdstok) a kadar yürüttüler ve Por artür limanını uzun müddetle Çin lilerden isticar ettiler. Bunu müte akip Fransa (Kovanğ-çeol yu İn - giltere (Vey-hay-vey) i isticar etti- ler, Nihayet Çin vatanperverliği ga leyan ederek 1900 de memleketin vatanperverlerini “Boksörler, nâ- mı verilen bir cemiyet kurmıya ve Avrupalılarla harbe girmiye sev- ketti. Bu harp Avrupalıların gale- Gözümüze ilişenler Meselesi — Bu kâğıtları kullanmak yasak olduğunu bilmez misin? dedim. — Neye yasa olsun? İşte terte- miz kâğut! — Bu temiz değil, pis, mikrop- lu, hastalıklı, Eski gazete, defter ve kitap kâğıdı... Bunu kullanır. ken belediye memuru seni yaka- larsa cezaya çarparsın. — Neye ceza verecekmiş? Bu kâğut yasah ise bunu yapan- lara ve bize toptan satn mağaza- lara ceza versün! Yasah ise onlar nasıl bana satıyorlar? Ben bu suale cevap veremedim. Siz verebiliyorsanız, lütfen bana yazınız. Minnettarınız olurum. besile bitti. Çinliler ağır bir tazmi nata mahküm oldular, ihayet Çin'n Avrupa devlet leri tarafından yağma eğil mesine tahamestil edemiyen Japon ya baklayı ağzından çıkardı. Yir - minci asrın başında Çarlık Rusya ile 'bu yüzden harbe girdi. (1904) Rus - Japon barbi bütün dünyayı alâkadar etti, Herkes Japonyanın derhal imha edilceğini zanneder - ken, hâdiseler aksi çıktı. Japon » lar Rusları gerek Mançuryada, ge- rek Sarı denizde fena halde perişan ettiler, Baltiktan gelen ve (20) par ça harp gemisinden mürekkep Rus donanmasını - Çuşima - boğasın » da Japon Amiral! Togo tamamen mahvetti, (Nağazaki) müsalahasile Japonya Korayı himaye Porartö- i RösldzA Jâponlara bü n bu hareket Çinde onla rın ileriye gidebilecekleri hayali - attı. Filvâki Büyük Harp, Ja ın ekmeğine yağ sürdü. Ko- layca buradaki Alman müstemleks lerine kondular. Büyük Hürpten sonraki Avrupanın karğaşalığı on- lara 934 te Mançuryayı Çinden a- yırmıya imkân verdi. Bu aparetif- ton daha ziyade iştahları arttı. Bi ara Pekini, Sanghayı bahanelerle işgal, fakat sonradan elde ettikleri müsait şartlar ve kuvvetli Imfiyaz lar karşılığı tahliye ettiler. Geçen temmuzda Pekin civarında bir köp rü üzerinde Japon askerlerinin ma mevrasına bir gece baskını ile ce - vap veren Çinlilere, kızarak harp ilân etmeden actıkları mücadele ile, bugün (2) milyon kilometre mu rabba arazi ve (160) milyon Çinli Japonların esareti altına girdi. Pe kin, Nankin, Şanghay gibi milyon luk şehirler ve Çinin en mühim ük ümii ” merkezlerine e) atıldı. Japonyaya göre bütün Sarı ırmak » Gök irmak böyları ve cenubi Çin tamamen iş gal edilmeden sulh yapılmıyacak... Halbuki Çinde tarihin bu uzun mü- cadele yıllarında tamamen değiş - ti. Askerlikten nefret eden Çin ka rakteri bü son harpte beş büyük Japon ordusunu yok etti. İki tara- fın zayiatı bir milyonu geçiyor. H arp burada yalnız modern harp silâhlarile değil, büyük ve muazzam nehirlerin setleri yıkıl- mak, köprüler herhava edilmek six retile, en hilekâr ve en korkunç şekillerde kırasıya devam”ediyor. Japonya bu harbi kazansa dahi Çin için herkes * — Galip sayılı" bu yolda mağlüp... diyebilecek bir mu kavemet gösterecektir. Esasen Avrupa devletlerinin vak tile Kora harbinde olduğu gibi bu işe müdahale etmeleri muhakkak tır. Herkes bu döğüşün sonunu bek yor ve yorgun galibe verilecek ültimatomu tasarlıyor. Bu İşte Sov yetlerin, Birleşik Amerikanın, Bü yük Brilariyanın ve hatti Fransa- nın ölâkası asla zail olmuş değildir, Bu maceranın - Japonya için pek tuzluya oturacağı, ve istikbal için hazırlanan emrivâkilerle kendisin GÖRÜŞLER Radyo Devlet Memurları 2::* İçin mi, Halk İçin midir? Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel' Hendekte bir okuyucudan mektup aldım. Diyor ki; “İstanbul ve Anka- ra ardyoları yaz mesai santi kanu- nundan.evvel, her gün öğle paydosun da on ikiden on üç buçuğa kadar a- laturka saz ile Ajans haberleri verdi. İ Yaz saatinin tathikinden sonra bu şekil kaldırılmış, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlere uymak i- çin radyolar, on dört buçukta faali- yele geçmeye başlamışlardır. Şu hale göre yaz mesai saati tatbik olunmı- yan diğer mahallerdeki memurlar va zifeleri başında bulunduklarından, radyodan istifade etmedikleri gibi, iş- leri hasebile halk ta istifade etme- üyüük şel in, zevk ve istifadelerini mi yapılmıştır? Ayni abone yi tediye eden taşralılar neden bun- dan mahrum kalsınlar?. Bu kariin yerden göğe kadar hakkı var, Radyo, müşterilerile münasebeti olan tamamen ticari bir müessesedir. Bir devlet müessesesi olmak, onu ti- cari omahiyetinden O uzaklaştırmaz. Devlet müessesesi olarak ta kobul et- sek, devlet radyo gibi bedii zevki, kül türü yükselten bir vasıtayı yalnız ken di memurlarına hasretmez. Yaz mesai saati İstanbul, Ankara, İzmir gihi bü yük şehirlerden gayri yerlerde tatbik edilmediğine göre bir defa taşra me- murları iki buçuktan sonra verilen programdan istifade edemezler. Bun- dan başka halk, öğle zamanı verilen radyoyu ancak öğle istirahatinde, ye mek yerken dinler, Saat iki buçuktan sonra herkes işiyle güciyle meşgul- dür. Radyonun aldığı bu tavır ve ha- reket, bu müessesenin sadece büyük şehirlerin memurları için faaliyet gös terdiğini, bu memurlar işten iki bu. İçukta çıkarsa, onun prozramının da o saate göre yapılacağını gösteriyor. Ya halk? Bunlarda memurli müsavi ücreti ödüyorlar. Bunlar da ayni tica- ri müessesenin kayıtsız şartlız, müsa- vi müşterileridirler; ve ekseriyeti teş kil ederler. O halde radyo müessesesi yaz mesaj saati tatbik edilmiyen taş- raları, tatbik edilen yerlerde de hal kı, gözönünde tutmak mecburiyetin- de değil midir?, Radyo devlet memur ları için kurulmuş bir müessese mi- dir?. Ticari mahiyeti olan bir mües- sese ise, her müşterisini memnun et- mek mecburiyetindedir. Bir devlet milessesesi ise, sadece hall tenvir maksadile faaliyet gösteriyorsa, vine herkesi düşünmeye mecburdur, murlar diye halkın fevkinde bir sınıf yoktur, VANDA ; | Ercişte Halkevi Tamamlanıyor Van (TAN) — Şehrimizde, Hak- kâriden, Diyarbakır, Siirt, Bitlis ve Muştan gelen yollürin birlestiği bir noktada ve Van gülünün kuytu bir kenarında kurulmuş olan Erciş ka- za merkezinde geçen sene başlam - lan Halkevi inşaatı bitmiştir. Erciş te yeni yollar ve binalar da yöpıl- maktadır. X Van, (TAN) — İstanbul operet he | yeti, Ercişte üç temsil verdikten son ra buraya gelmiş, rağbet görmüş - tür, Birkaç gün sonra, Irak, İran, Su riye ve Hataya gitmek üzere şehri- mizden ayrılacaktır. ——---—- de bulunması lâzimgelen pars - e nerjinin şimdiden tükenmesi, Em- peryalist Japonyayı büyük bir sü- kutu hayale düşürecektir. Asağı tabakaların da askeri sınıfın dikta törasına karşı tahammülü azalmak tadır. Bu zaferi veya mğlübiyeti Japonyada içtimai büyük bir inki lâp tekip edebilir. Bizim için dünyanın biran evvel Sulhe kavuşmasını temenniden ve dünyaya davalarını sulh yollarile halletmeyi şlar edinmiş Atatürkün genç Türkiyesini, misal olarak gös #ermeden başka yapacak bir şey yoktur, Me

Bu sayıdan diğer sayfalar: