21 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

21 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21-7.938 KUD A K sile baş eti ti Kareyi vağtan sonra İngiliz as- Yokak in eline henüz geçmiş te, Bikaç, carpışmaları dineli ancak Myo, “A* Olmuş bir şehre ben- om İuhayyelenizi biraz işletseniz, “Oyekiz sene evveli görebilir ve : ani Üye ao li ordusu ne yandan gitti?” rabilirsiniz. Bütan benim gibi damdan dü. layan» ESLİP te bu sokaklarda du Play inanabilir ki, o or- tin ye Peri bu beldede ve bü- lang, #reklarile ona uzanan yol İŞ kimse bir gün bile oh! İS ai İS, bir lâhza geniş bir ne Saha Dişlar. diğ Umumi harpten sonra Yahugş ? Ve gittikçe genişliyen Arayla, shin: arkada ; bırakıp büyün. meskün tarafa açılan Miki ye geçidini aşarken, bu beki dem etli kapının iki hey- Kaplıyan T kanadını baştan başa uş, bey irmızı üzerine boyan- imi Pay yıldızları da, Şu Ge İteiz,, ve, öiede, daha, da YAN ee... © Biyer, a #onu ; gelmiyeceğe ben- Aileye seyirci buldum. Den dün şuracıkta, işte şu Vul zecinin önünde üç kişi arm bii Vel te Rün, mütevekkil deve- Ban aş ç #öir indikleri şu yoku- SİN içiyefında parçalanan otobü ileriyi eki yirmi iki kişinin ce- * İşte şurada teşhir etmiş- 8 dört sü tu ie Zün evvel, sola sapan üç br ortasında ki kadınla Siyhı, Paramparça edilmişler.. İla, v2 bürünmüş köylü ka- Yapdıki 28 Yeniyi Pdikları meyva ve seb- Sevizg erile bir seyyar pazara Petek, kleri yol uh ilerisini göste- m €üma, namazdan Piden yi sali Yere seren ve içle Bire, | Şüzden fazlasının . kanına ba işte şu caminin ka- k lamıştı.., diyorlar. DA kayı, otinantalin önünde ba Hemi köşeleri tarif ede ede bi- Wp, Fahri Delil. yanımdan e KeAdİ kendime; dalgın ln, “tah seyre başladım. Ge- Man büy duran, konuşan, satan Ühe «ŞU İnsanlar biribirle- Kep goba bana kıyacak mi?, Map; açık kapıya, pencereye, dük- N beliyaca Sıradan bir bom Vi korka çi endişesile yan R kima,g, korka bakıyorlar. Kim ei in, en, hattâ bastığı top - NR eni Soil ettiği havadan e az »- Yanıbaşımda, iki Ri ri Erkeği kesesini aç Ni Yemen 2, saYiyOr, başı oy- X her ile örtülü, kadını da Mi e altındaki bohçayı dü- w & Ve kasketini arkaya Mv adına yüzünü buruştur- ü, hirsla, Kayseri sive- > bağırdı: Ota a iy bilirim ben, nah. iş eksik. bip, “Açasını sım sıkı tuta. inde, Anadolu köyle- Küdüs Siyonist Ajansının merkezi kkk YAZAN: i F. Can |; İreranassszai rinden kopup gelmiş ve hiç bir şeyi ne dili, ne kıyafeti, ne'saflığı zerre kadar değişmemiş 'ihtiyar- lara bakıyorum. Birden gökgürültüsünü andı « ran bir taraka, arkasından bir ki- yamet koptu ve bir anda her ta- rafa yayıldı. Halk çil yavrusu gi- bi darma dağın, alabildiğine Kammüya giden yola doğru koşü- yor, kulakları tırmalıyan bir gü- rültü ile dükkânların kepenkleri iniyor, ortalık biribirine giriyor. Ben de, hemen oracıkta, Otel Kontinantalin © kapısından içeri daldim, amma bir yandan da me- rak içindeyim, he vardı, ne olu- yordu. acaba? N N , ç / telin methalinde, merdi nin başında yanlız değil- dim. Can havlile Kendilerini. bu- raya atanlar on beş kişiden faz- la idi ve aralarında biraz evvel Iâflarına kulak misafiri olduğum iki ihtiyar da vardı. Ortamıza yıl dırım gibi düşen fesli bir genç te hemen kapıyı kapadı, sürgüsünü sürdü ve nefes nefese: — Yahudiler. dedi, yine bir Arap otobüsünü uçurdular. Sokokta dörtnala koşuşan at - ların nal sesleri, son süratle ge- çen motörsikletlerin homurtuları geliyor. Beş dakika. kadar böylece bek- ledik. Sabrım tükenmişti. Yavaş- ça kapıyı aralık ettim, Yanımda- kilerin mümanaatlarına rağmen ağır ağır başımı uzattım; Biraz evvel karınca yuvasına benziyen kaldırımlar bomboştu. Şehir bir anda boşalıvermişti sanki. Bu sassizlikten cesaret alarak a- raliktan süzüldüm, iki adım sta- rak kaldırıma çıktım. Karşıdan bir İngiliz polisi ba- Kudüsteki a £lama duvarının dibinde ağlıyan Ya hudi kadınları ÜSTE SİYONİST: JANSINI ZİYARET ğırarak kolunu kaldırdı, içeri gir! diye işaret etti. İçerdekiler yüzüme (alay ede- rek bakıyorlardı. İki ihtiyar mer- divenin basamaklarına oturmuş- lar, yine para sayıyorlardı. Onls- ra yaklaştım. — Ne bitmez hesap bu... “Bari tamam mı? dedim. Başlarını kaldırdılar ve türk- çe konuşan bana afal afal baktı- lar. Erkek kesesini avucunda $ı- karak sordu: — Sen İstanbuldan mı geldin. Ora Yahudisi misin? — Evet! — Aklını mi kaçırdın ki... Ra- hat gözüne mi battı ki? We karısına döndü, beni ererek devam etti, Hele şuna bak... Kurban ol- duğum memleketi bırakıp ta şu mısır buğdayı okalburuna tılal- mış. Göreh de bir ferasetli a- dam sanır hani... — Neden mısır buğdayı kalbu- rü oluyormuş ki... — Ya ne ki? Ateşin üstünde - gös- Baht işi, niyet işi, bugün kimin patlıyacağı belli değil amma ya- rın değilse öbür gün bize de sıra gelecek. Karıya uyup da hesabi düzeltmiye gitseydik. * Belki biz de şimdi gebermiştik bile. — Nerelisiniz siz, ne zamandan beri buradasınız? — Kayserili, . Bilemedin. mi Büyük muharebede Şama gitmiş- tik, oralarda rahat edemeyiz san- dık ta, ba bu karının sözline uya- rak buralara geldik, iyi halt et - mişiz. — Size ne, dedim. Arapla Ya- budi boğuşuyor. Size bir şey de- dikleri var mı? — Kim kiminle boğuşuyor de- din? Hey gidi bazirgân hey. Bir kör döyüşüdür gidiyor be.. Ne vu ran belli ne vurulan... Ana, baba günü... Bir otobüse, trene bini - yorsun. İçinde Arabı da var, İn- gilizi de, Yahudisi de, Rumu da, Ermenisi de, çingenesi de... Bom- ba patlayınca topu birden mevlâ- sını buluyor. Kör kurşun eiğerine saplanırken el oğlunun nüfus kâ- gıdım sormuyor. Sen kimin evini soruyorsun bazirgân? — Oturun köyünüzde, çıkma » yın bir tarafa... — Hava ile mi geçineceğiz. He le şimdi ayağına varmazsan tüc- car sittin sene adama metelik ver- miyor. — Ne satıyorsunuz? — Kayserili Ohannes, ne satar ki, pastırma, karıda örme örü- yor. — Arap pastırma yer mi?. — Biz alıştırdık, şimdi vazgeçe- mez oldu, - sürü İle Ermeni artık bununla geçiniyor. Ve, rirken, kendi kendine söylendi: Hay alıştıramaz olaydık... Bir sant kadar sonra kapilar açıl- dı, sokaklar yine ürkek, çekingen, telâşlı endişeli insanlarla doldu. Fa- kat dükkânlar açılmadı. Protesto etmek için açmıyor- Tar... dediler. Benim de, ne yalan söyliyeyim. i- çime tuhaf bir korku girmişti. C gerlerime dolan havsda barut ko- (Arkas Sayfa &. Sütün 5) TAN Filistin Röportajlari kesesini cöbine yerleşti | KL Hide beli b Cücelerin Kongresi Toplanıyor — Bu ay içeri. sinde . Peştede “Cüceler Kon *l gresi” nacaktır. | cücelerin ber | gibi mıya kadir olduklarını tir. Böylelikle cüceler, yalnız sirk-| mesleği o yap “ Röstermek- lar lerde halkı eğlendirmek * Bir çılgının marifetleri ğuna' göre, Ok - siyama şehrinde Takou Den is - minde bir genç geçenlerde ansı - zın çıldırmış ve şehrin polis müdür- lüğü dairesine silâhla hücum etmiş- tir. Takou Don, müdürlük binasının avlusunda bir duvarı kendisine si - per yapmış ve taşıdığı tüfekle rast- gele ateş etmiye başlamıştır. Çıkan kurşunlar, 18 kişiyi öldürmüş, bir - kaç kişiyi de yaralamıştır. Çılgın İ genç, braz sonra Takou dağına kaç- mak imkânını da bulmuştur. Şimdi, şehrin bütün zabıta kuvvet leri sefer edilmiş, bu deliyi aramıya başlamışlardır. * | Bir köpek için boşanmışlar Amerikanın Detroit şehrin - de mahkeme, Şu davasını neti - slendirmiytir. köpeği varmış ve onu çok seviyor- muş. Fakat son zamanlarda kocası, bu: köpeği meyhane, meyhane gez- dirmiye başlamış, üstelik içki iç - miye de alıştırmış. Bayan Polarska, kotasının köpeğini baştan çıkardığı» | pi ve bu sebeple boşanmak istediği- ni iddia etmiş, neticede davayı ka- zanmıştır. * Çin isimleri nasıl değişiyor Bir Çin çocu- ğu bir yaşını ta mamladığı man İsmi İmau” dan baş ka bir şev değildir... Bu da “Bir” mâ - nasına gelir. İki ya vakit “Asaus,, yani “iki, İsmini a- lr. Ve her Çinli çocuk 6 yaşına ka- dar mütemadiyen isim değiştirir. Çocuk, mektebe gitmiye başladığı zaman bu sayı isimlerinden * kürlü lür ve kendisine mektepteki vaziye tine veya İktidarına “göre bir isim konur. Meselâ, “Mükâ! “İmlâ: Güzel mütekkep”, “Zey: “Sünbül rengi,, vesalre gibi. Çin çocuğu, ortamektep çağında yine başka isimler slir. Memur oldu ğu zaman, işi hayatına atıldığı va- kit, hülâsa ölünciye kadar mütema- diyen ad değiştirir. x Yüzük taşı yerine ampul Kendiliğinden iya veren kü - ük bir yul, kıymetli bir rüzük (şekline evrilmiştir. Bu | «üçücük ampul, parmağa geçirildiği Zaman, bir ki - tap ve gazete sayfasını güzelce AY - dınlatıyormuş. Böylelikle, karanlık | bir yerde bu yüzüğün aydınlığınds kolayca yazıp okumak mümkün olu- | yormuş. İ am WefaLisesinin Balta Limanındaki Kampı greden maksat |s de 'Z normal insan - İŞ 3 neşeli kamp hayatından muhtelif safhaları göstermektedir. için yara. İ$ tılmadıklarını göstereceklerdir. Kon 9 Baltalimanı kamp komutanı binbaşı Bay Cemal ve (akım komutanları z öğle yemeği yerken garip boşanma | | f Bn. Kâstrina 5 Polarskanın bir | Maialimanındaki kamptan başka görünüş, Talebeler diz çökmüş vazi yette nişan alırlarken Çok Neşeli Geçiyor Vefa lisesiyle Rum mektebi bu sene Baltalimanımda kamp topla -| £ kurmuşlardır. Genç liseliler burada her gün askeri muallim- lerinin nezareti altında tatbikat görmekte, böylelikle hem vatani vazifelerini yapmakta, hem de sıhhat bakımından çok istifade etmektedirler, Aşağıdaki resimler, genç Vefalıların aaa» Saatlerce devam eden talimden sonra neşe içinde öğle yemeği yeniyor. ye MMğisltalimanındaki Rum mektebinin talebeleri ayakta nişan vaziyeti tal: iğ mi yaparken mikkinminezn ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: