27 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

27 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Vatandaşla Mülâkat | Ecnebi Şirketlerde Türk Memurlar | Şişlide Samanyolu sokağında | Arifpaşa apartmanında oturan | Hüsrev Nihat yazıyor: İ “Gazetenizde ecnehi şirketleri ve bankalarında çalışan Türk | memurlarının acıklı hallerine dokunan yazıya tesadüf ettim. | Bu hususta bir fikir verebilmek ve büylece bu müesseselerde bi. rer İNSAN SPEKÜLASYONU | Her Mıntakada Bir Organizatör Bulundurmak Lâzım ÇE ar arar : Son günlerde tesbit edilen tarihte / , Yazan: Eşref Şefik / Mısır muhtelitinin şekirimize gölemi N w / yeceğini ve bunun için meşhur Sla Mam A Rİ İ yaya müracaat edildiğini öğrendik Pazar günü Taksim stadında güreşler olacaktı. Veliefendi at n yaptığımız tehkikat na maruz kalan memur arka yarışları ve deniz yarışlarını diğer arkadaşlar" takip edecekti, | neticesini kari İİ daşlarıma yardım etmek gibi | Güreşler de benim hisseme düşmüştü. Festival eğlenceleri teme la bir ine kapıldım. Saatinde stadyomun kapısına yaklaştığım vakit, siyah tahtaya in iğ, ainmessiE, bazıları ö arr) tesi tarafından Mısır federasyonuna İİ nın kendilerince bir lütuf, fakat. tebeşirle yazılmış şu satırı gördüm: müracaat edilmiş've 23, 24 Ağustoö İİ hakikatle bir hak olan senelik “Veliefendi at yarışlarının İlk haf | idarecinin reklâm lisanile konuşma- | tarihlerinde şehrimizde iki maç yap!İ maaş zamlarında Türk memur- Festival Maçları İçin Hangi Takım Gelecek? İstanbul Festival eğlenceleri meya nında yapılacak spor temaslarından birisi de Mısıe muhteliti ile İstanbu! muhteliti arasındaki futbol maçı idi nsan'ık BANA DA ÖYLE GELİYE! :ası dolayısile güreşler tehir edilmiş- ir, Güreşli ye taksim olunacağı düşünülerek a lınmış bir tedbirse evvelden hesapla |dar temin ettirmektir. Tehir edile- nacak vaklt vardı, Maamafih güreş- | cek müsabakaları da son dakikaya lerin 1 Temmuzda yapılacağı yazıl | bırakmayıp vaktinde ilân ederek me dığına göre, tehirde böyle bir düşün | raklıların bir gün evvelinden prog- cenin hâkim olduğunu pek zannetmi yorum. Çünkü at yarışları gelecek ve | vermek sporun revacı itibarile hayır öbür hafta da devam edecektir. Güreşi tehir ettiren asıl düşünceyi araştırmaya lüzum görmedim. İleri- | de karşılaşacağımız bu gibi vaziyet- lerin önüne geçmek çarelerini şimdi den araştırmamız lâzım okluğunu hatırlatacağım. Bizde ekseri tesadüf edilir, bir mın takanm spor hareketleri lüzumu ve | yapanları zarara düşürmiyecek bir şe kilde tanzim edilemez. Bazı teşekkül | ler biribirine lüzumsuz rakip kesilir ler. Şunu bilhassa dikkate almalıyız ki,| İstanbulda henüz her sporun ayrı meraklı sınıfı hâsll olmamiştır. Fut- bole, güreşe, boksa, atletizme giden-| ler, aşağı yukarı, hep ayni kalabalık tır. AYni kimseleri bir hâfta zarfın da munealır spor seytrlerine VEYGBI İecekleri para mahduttur. Maçl cins itibarile cazibeleri de şüphesiz değişir. Bunları da daima gözönünde bulundurmalıdır. Kısa tarifile bir Avrupalı organi- zatörün âyarladığı gibi, halkın her hissini ve her ihtiyacını hesaba ala- rak spor temaşasının bezginlik ver- miyecek, keseleri pek sarsmıyacak, biribirine öldüresiye rakip kesilmiye cek şekilde tanzimini iş edinmelidir. Şunu da söyliyelim ki, bu müda- hale zaruri vaziyetlerde nasihat hudu | dunu aşmamalıdır. Aksi takdirde memlekette spor hareketi eksilebilir, | Bu işi âfaki bir taczda kavrayıp met kezden verilen sene programına gö- re, zuhurat müsabakalarını tertip et | tirmek başlı başına bir iştir. idaresi işlemeye başle- nizamname tarafını idare edecek mıntaka başkanının yanında doğrudan doğruya merkeze bağlı bir de mıntaka organizatörü bulundur mak çok faydalı olur, o organizatör resmi müsabakaların reklâmini dâ yapmakla mükellef olmalıdır. Reklâm şanlar başaramazlar. Nizamname a- gır başlılığı, az konuşmayı, bir kiy- i tertip edenler at koşula | başka bir çöhrede halka göstermek anın ilk haftası olduğunu herhalde ayrı bir hünerdir. Mıntaka örganiza- siliyorlardı. Çünkü Veliefendi ilânla | törürün düşünmeye mecbur olduğu nı çek evvel her tarafa asılmıştı. E-| meselelerden biri de, güreş, boks gi- ğer bu tehir, ayni cins seyircinin iki- temaşasını hakiki kıymetinden daha bi müsabakalarda ilân edilen progra »İmin tatbikını mümkün olduğu ka- i | ramlarını değiştirmelerine imkân h olur. sına esasen imkân yoktur. Bir spor mak üzere Misir muhteliti davet edil) Hafta içinde Mısır federasyonu ta rafından festival komitesine, gönde- rilen bir mektupta takımlarının ha zırlıksız olduğu İleri süçülerek maç tarihinin bir hafta sonraya tehiri ri- ca edilmiş, son ve kai cevaplarının da bir haftaya kadar ayrica telgrafla | bildirileceği ilâve edilmiştir. Bu vaziyet karşısında maçın yapıl mamak ihtimalini düşünen Festival komitesi de Çekoslovak (Sisvya) klü büne bir mektup yazarak 23 ve 24 ta| rihlerinde İstanbula gelip gelemiye- | Spor hareketlerinder halkın, bilhassa | ceklerini ve şeraitlerinin nelerden is || fazla kalabalığın oynadığı kıymetli | P8Fet olduğunu, sormuştur. yolü bilenler organizatörlere çok bü yük ehemmiyet veriyorlar, Her sahada pek ileri gitmiş olan Amerikalılar ise sporun nizamname tarafını bile icabında organizasyon lüzumuna feda edecek kadar geniş İ düşünceli davranıyorlar. Türk sporu Slavya takımının son yapılan Mer | kezi Avrupa kupası maçlarının dömi finale kaldığı ve rakibini mağlüp et tiği takdirde finali oynayacağı cih. le teklif edilen tarihlerde gelip gi İ miyeteği malüm olmamakla beraber Ağustosun son günlerinde Mısır muh teliti veya Slavya takımının İsten- İna yeni bir hamle vereceğimiz bu sı ralarda o hamlenin en kuvvetli des- teklerinden birini teşkil edeceğine #iphe etmediğim organizasyon işini de bir program ve bir teşkilât şek- ilinde ortaya atmalıyız. HERE Ee ANE, bul muhteliti ile iki maç yapacağı ka- ti surette temin edilmektedir. İzmirde Spor Marmara Deniz Klübü Yarışları Gİ einen na Her sene büyük tezahüratla tekrar | hası bitmek üzeredir. Bu sahanın ya lanmakta olan Moda deniz yarışla- rının bu sene de 14 ağustos pazar gü- nü yapılacağını evvelce bildirmiştik. etmekte olan ve şehrimizin en büyük deniz eğlehce- Gittikçe tekâmül lerine sahne olan bü yarışların prog | mında açılacaktır. ramına bu sene daha bazı yeni nu-| treneman sahasında 400 metrelik ko maralar ilâve edilmiş ve müsabaka- ların daha fazla alâka çekmesine e-| rinin tatbik edileceği yerler, güreş hemmiyet verilmiştir. Klüpler arasında yapılacak yarış- | erkek sporcular için soyunma ve duş lar için Spor Kurumundan gönderilen | odaları yapılmaktadır. tebliğ aşağıdadır: i T.S. K. İstanbul Bölgesi Su Spor- bir çalışma programı bulunacaktır. | ları Ajanlığından: 14-8-1938 Pazar günü Moda | 9YTlmıstır. Deniz Klübünün tertip ettiği müsa- bakalara iştirak etmek üzere her kıdemli tek, iki çifte ve dört tek ile bayanlardan iki çifte ve dört tek kürekçilerinin o gün yarış yerinde hazır bulunma» işini nizamname ile uğra-|ları tebliğ olunur. 2 — Ayni gün yapılacak olan 400 metre serbest yüzme ile yelken mü- meti tam âyarında görmeyi istilzam Gökova'(TAN) — Muğlanın nahi- | karşılaşmalarda iyi dereceler elde et | âzasından Halil Köksu avlanırken | yelerinden olan Gökovada spor faa- | Wyetleri son günlerde çok inkişaf «| sabakalarına da denizcilerimizin işti eder: Bu şekille görmeye alışan bir İrakleri temeni olunur. - Gökovada Spor İnkisaf Ediyor iü > Köyceğiz kazası genç-|ğinden çıkan saçmalar sol ayağının leri ilan maçı 2 - 1 kı li pir. Höhiyenip, futbol takımı | dır. Rast, Gökova Vole km mağ. Ha Ke Sahaları Yapılıyor İzmir, DAN) — 700.000 liraya mal atadvapmanı, 940 senesine kadar ikmali için ted birler alınmıştır. İzmir için Karşiya kada yapılmakta olan antreneman sa nında bir de klüp binası yapılacak- tar. Spor Kurumu tarafından klüp bi- nasının inşası için 6000 lira İ rilmiştir. Bu iş için derhal başlanacak ve Cümhuriyet B. Karşıyakada an- şu pisti ile atletizmin bütün şubele- voleybol, basketbol yerleri, kadın ve Sahanın baş antrenörü olacak ve| Kadın ve erkekler için ayrı günler ile ilk mektep son sırf talebeleri de buradan istifade edeceklerdir. Çok | modern ve memleketimizin ilk antre neman sahası olan Karşıyaka sahasi bittikten sonra aymi şekide Fşrefpa- şada, Kircilikte ve Göztepede de İz- mir gençliği için antrenöman sahala. | rı ve klüpler yapılacaktır. Faruğun Çocuğu Oldu müdafi Faruk Barlasın dün gece bir kizi doğmuş ve kendisine “Güneş” ismi verilmiştir. Ana ve babasını teb rik eder, çocuğa uzun ömürler dile- riz. al ğe TAVŞANLIDA : Spor Yok Gibi Tavşanlı, (TAN) — Yıllardanberi Karşıyaka Kız Muallim Mektebi || Milli takımın ve Güneş klübünün | kasubamızda canlı bir spor hareketi görülmemektedir. Gençlikte spora! karşı büyük bir heves ve istidat var | sa da bundan istifadeyi bilen çıkma. mıştır. da LAP, Lİ SİLİFKEDE : Avda Yaralandı Silifke (TAN) — Meclisi umumi bir kaza geçirmiştir. Kendi av tüfe Köksu, hastahaneye | bürlerin zarar değil, bilâkis fayda temin e- ların ekseriyeti, yani Müslü- man, Türk olanlar, hariç kal maktadır, Bu hususta yapılan i- tirazlara bir gülümseyişle (Ne yapalım, vaziyet bu. Beğenmi- yorsanız başka yerde iş bakınız) der gibi durum yaratıyorlar. Ba İl nu bele bilhassa hir ecnebi ban- ka kendisine tam bir hak ittihaz etmiştir. Hükümetin kanunlarına d ma yan çizmek, daima sübjek- tif gayeleri öne sürmek ve bun- ları bir hak bilmek sevdasından | kurtalamıyan bu müesseselerin | günlük çalışma saatlerinde de | bir kapitülâsyonvari hususiye- te rastlamamak mümkün de. dildir. Bakanlar heyetinden çı. kan memurların yazlık çalışma i koruyan karara »; hayrek edilecek bir sey değildir. Hele bu bankalar içinde o bir tanesi - ki müraca- at vukuunda hangisi olduğunu bildiririm » gişelerini saat bire kadar açık bulundurmakla yine bir imtiyaz mevkiini elde et- mek sevdasma kapılmıştır. Sekizde olan çalışmayı res- men 2.30 a kadar uzatmakla ve bee Bişi mu EMEKSİZ İ nin bir kanun kadar ehemmi. yeti olan İcrai kararlara aldı- rış etmediğini ne kadar açık 0- larak gösterir, Vaziyet şudur: Saat 2.30 da işi biten memür- lar diğer, işleri bitmiyen ser « vislere gidecekler ve orada ça- lışacaklardır. Bu hale bir par- ça itiraz edecek olan, kanundan / bahsetmek gibi, onlarca, bir ka bahat işliyecek olan bir Türk memür yine o tehditle, o mahut | (vaziyet bu, Başka yerde iş bu- | labilirsiniz.) çevabile karşılaş maktan kurtulmuyor, Zaten Türk memurlarına ve- rilen maaş ne? Kendilerini na- / sıl idare ediyorlar ki, bu şekil- | de bir meydan okumuya cüret | etsinler... Hele bir de bu ax ma- aşlarla çalışan memurların has- talık, ölüm gibi bir tabii hâdi se karşısında letleri düşün bunlara karşı hiçbir teminata &- rişememek.. Ne ecnebi memur- lar gibi bir tekaüt, ne de yarın | her hangi bir sebeple işten el | çektirme ile verilecek o tazmi- || matla bir adalet ölçüsü olma GAİP ARANIYOR Kardeşim Bulgaristanın Devlenk karası- öyünden Murat oğlu Rüstem ye geldiğine dair bir mektup aldım. Nereye İskân edildiğini bilmiyorum. Nerde olduğundan bakeri bulunanların nd | resime bildirmelerini dilerim. Karacabey kazasının Balban kö -| yünde, Hoca Ahmet oğlu Ferhat, * CEVAPLARIMIZ : Orhangazi Üreşil köyünden Salim Eke- manat “gi sizl tamamen yersiz buluyo - ruz. Anlattığınız şekle göre, öğretmen, mek tep binasının toplantılara tahsisine imkân vermekle çok isabetli hareket etmiş oluyor. Bir kültür ocağında yaz tatili müddetince böyle samim! toplantılar tertibi köyün ie - Ural hayatında ileri bir. inkişaf hamlesi uyandırmıya vesile hazırlar. Nezih bir çer çeve içinde kalmak şartile, bu çeşit teşeb- Yazan : üyük bir yelkenli taka alı- nacak, Bunun, günlerden - | beri süren münakaşası © bitmiştir. Gemi, son defa görülecek, pazarlık kesişilecektir. Gemi teisi, adamlarını alarak ge minin çekildiği kalafat yerine gi- diyor. Kızaktaki gemi, uzun uzun mua yene ediliyor; kalafatı gözden geçi riliyor. Asıl söz, gemi reisinindir. Ge - mi görüldükten sonra, kahveye o- #uruluyor, reis, gemi hakkında dü şündüklerini söylüyor: — Bu geminin teknesi, biraz oy nak gibi geliye! Adamları, hep bir ağızdan tas - dik ediyorlar: — Bana da öyle geli — Bana da öyle geli — Bana da öyle geli Reis, fikirlerini bi ya atıyor: — Bu gemini yamuk gibi gel Adamları, yine hep bir ağızdan tekrar ediyorlar: — Bana da öyle geliye! Banada İN İeefiğ iiğamuyor: — Bü geminin seren direği, ba- na, çarpuk gibi geliyel Reisin adamları, tasdik ediyor - lar: — Bana da öyle gi öyle geliye' Reis, kahveden kalkıyor, tekrar geminin yamna gidiyor, adamları da onu takip ediyor. Yeniden mu: ayene başlıyor. küpeştesi, bana, e! Bana da Kili kırk yaran reis, kusur bul- makta devam ediyor: — Bu geminin anbarı, bana, dar gibi geliye! Tayfalar da ayni fikirde: — Bana da öyle geliye! Bana da iyle geliye! Rels, geminin etrafında, dört dö nüyor: — Bu geminin su kesimi; bana, az gibi geliye! Tayfalar, hep bir ağızdan: — Bana da öyle geliye! Bana da öyle geliyet Reis, gemiyi muhakkak alacak ta, fiyatı düşürmek için mi kusur buluyor. bu, belli değil — Bu geminin bodoslaması; ba- na, eğri gibi geliye! Avene, havan döğücünün hınk deyicisi: — Bana da öyle geliye! Bana da öyle geliye! Reisin gözünden de bir şey kaç- miyor: — Bu geminin eğrileri. bana. çü rük gibi geliye! 'Tayfalar. başlarını sallıyorlar: — Bana da öyle geliye! Bana da öyle geliyel Fakat mal sahibi, çürütülmek istenen malını öyle göklere çıka - rıyor; öyle diller döküyor ki, rei - sin aklı yatıyor. Üc aşağı beş yu- karı pazarlık başlıyor. R gis, itiraz ediyor: — Bu fiyat, bana; biraz fazla gibi geliye' 'Tayfalar da tekrar ediyorlar: — Bana da öyle geliye! Bana da öyle geliye! Mal sahibi, ne yapmış yapmış re isin fikrini çelmiştir Reis, tereddüt içindedir: — Bi bu pazarlıkta, kazıklana- Mahmut Yesari DA / Tayfalar da, ayni endişeded ler; z — Bana da öyle geliye! Ban# öyle geliyel En nihayet mal sahibi, dari kazanmıştır. Pazarlikta u; yor, gemi satın alınıyor. Bütün tereddütlerine, ai ne rağmen, reis memihunduf; miyi açık denizde bir deneme tiyor: ğ — Bu gemiyi bir denersekı na, iyi olacak gibi geliye! Tayfalar, dünden razı: — Bana da-öyle geliyel Bani öyle geliye! Gemi hazırlanıyor, yelkenle" g“ ra ediliyor, fereşka rüzgârla di açılıyorlar. Gemi pupayelkeni giderken © isin, keyfi kabına sığmıyor: — Bu gemiyi aldığımıza, ye” İyi ettik gibi geli Tayfalar da sevinçte: -— Bana da öyle geliye! öyle geliyel Fakat çok geçmiyor. ei #işiyor, gök”yüzü kararıyof Reis de, tayfalar da, here niz kurdu, Rüzgüra, bora. gaya, fırtınaya kulak astıklari 2 Yalnız, bu yeni bindikleri t€ nin huyunu, suyunu bilmiy© Deniz kabardıkça, tekne, “ef gibi sallanıyor. Reis, teknede” heleniyor: w — Bu tekne, bana, slabur# cak gibi geliye! Tayfalar da vaziyeti, pek gif müyorlar: , — Bana da öyle geliyel BE öyle geliye! Rüzgâr, gittikçe sertleşiy'0”" yel kenleri güç halle indirip 88 lar. Seren direği çatırdıyof” Reis, bunu beğenmiyor: — Seren direği, bana, © «ırlacak gibi geliye. Tayfalar da ayni âkibette” yorlar: — Bana da öyle geliye! B9” öyle geliye! “5 Korktukları başlarına " serendireği çatlayıp kırılıy©” a yetişmiyormuş gibi, tayfala! ri bağırıyor: ani — Reis, gemi, su ediyor (© yi mek, gemicilikte, geminin ması, gemiye su sızması nis” nadır.) Reis, ne yapsın? i# — Bu gemi, bana, bat†geliye! y yi Ss ağa solâ koşuşan 1” da tekrar ediyorlar. yö - Bana da öyle geliye! öyle geliyet vi Seren direği kırılan s8 ei tarafı ayrı ses çıkararak Gi bocalıyan gemi, bir tesadüf ve Tarak, parçalanmadan bir oturuvermiştir. a Reis de, tayfalar da "* luk alıyorlar arama. bur sıl kurtulacaklar? “Fırtına” 1 masını beklemekten “bil yok Res. eli şakağında e ii yin e ? Bu gemiyi satanı ji yil rirsem. rürüm gibi #€ di” 'Tavfalar da kara kar4 ” mekteler:

Bu sayıdan diğer sayfalar: