Ü 5 DÖRDÜNCÜ YIL — No. 1164 4318, 24319, 24310 KURUŞ baaa İ Hayfada Bir Dinamit Patladı, 47 ölü Var BAŞMUHARRİRİ: Hâdise Bütün Filistinde Şiddetli Akisler Yaptı, Her Tarafta Çarpışmalar Oluyor TATTE TU Yahudi Mahallesi Muhafaza Altında Yafada Grev Ilân Edildı' Aradıkları Z Sır Ahmet Emin YALMAN ernıi sekiz kişilik bir A- Du i4, Perikalı terbiyeci gru- Bün kalbu] ve Ankarada altı timizd dıktan sonra memleke- Şim; di î;ıî ayrıldı. Bu terbiyecilıîr diyor] Usya ve Almanyaya gi- iya, ©r, bundan evvel İtalyayi Aret etmişlerdir. lek u iymetli misafirler, mem- izden gözleri arkada ka- biri dayğ'ü-_rnışlardır. İçlerinden het,, Smiştir ki : “Burası cen- 8e Ye.ı- € çare ki cennette herke- kıçrm, Yok. Hayatımın geri kalan ıı Türkiyede geçirmek lâ- 8e Se, bunu kapalı gözle ya- mğ_"ğ;ibîr Amerikalı terbiyeci, dü- Ün 5 Di Sönde ada gtrştirna BZ Tü'kiy:d adar gizli tutuyorsunuz. ar ,, Deler bulacaklarımı, ne cîhnnımas’afla buraya geleceklerini Uyursanız buraya sellerle dç GiT Siz istifade edersiniz. balindek ıîu;"..m“ hakikt bir inkılâp Tah d“?&rlır, .lfoşesmı görürler ve fe- leri e):et] Teisi Profesör Vatson Şu söz- Tnden , iştir: “Türkiyede biribi- Yana gö:îşk Ve ayrı iki âlemi yan- İlk ük, Ankarada kale içine çık tdoğ ;ğ" adım adım Yenişehire Eeu:x? .bu- msan, Türkiyenin Yo üti içinde gittiği yoldan, bu Tüşoluy p Ğİ izler üzerinden yürü- Tyor ki Üğülşa derhal şüu kanaate va- î îmlâ: ve iyilik sel halin- * flerşeyin yeni ölçüle- ı’ix-uygu'ı hale geşl:ıyesi îi.hayetçkısa Meselesidir.” Türkj’?e: bu muvaffakıyete na- Sler, p â;l Yardı? Amerikalı terbiye- Tn .nlmîlyeye en ziyade bunun sır- lam Üa ak için gelmişlerdi. Temas han Tüşleri neticesinde vardık- îı 3 î: Şudur: ““Türkiye, geri :g— İi , Paşkaları tarafından ezile- ı:tşai acı tecrübeler ve anl_amış. vakit ve emek 4 : en ıl_erüemek ve kendine hlhghi bîrmekae çıkmak için deha n# Tiliş b_"“f“l rehberin etrafında Nelde , lik kurmuştur. Türkiye- tiği Mmuvaffakıyetlerin bü- l_l birliğe tazyik ile değil, İY sevgi ve kanaatle va- sıdır. Bundan sonra Tür- T urkntıehli-keî'den korkmaz, irti- 'lin!eek yegâ:l. Tıırl_ci_ve_vi te_hdit ede Si her ü sue tehlike milli birliği- Aım"namdır"l'e-tle olursa olsun. bo- Mek?anküh Sika lkan"’ mi, kana, ::E, Bırî, eti Ni Tek kiyelş Slma, '—“ıdlh arici terbiyecilerden — biri i in .. Msalini ileri sürdü. Mek t“rıü':'ğlğıî?ı dahili nifak şeklindeki ç * i:l felâketlerden sonra uya- lııv"*huştuay'şh bir halk idaresine ’hşyh.n ;- Yabancı milletleri tak- ih“?iıîî Pek çabuk kurtulmuş, starına göre ileri görüş- hi Varl, şa: teı—lıîy ik yaratmıştır. Meksika- aS TETER ; SORELA .insıhamndaçğlmaı ve iktısadi inki- ti Ü:ç! dikk fttığı adımlar, hariçte, (A Tkası: Sayfa 10, süfun 1 v). Ati celbetmeye başlamış- |* Kudüste bir suikast sonunda Londra, 25 (Hususi) — Hayfadan verilen malümata göre, bu sabah A- rap mahallesinde bir suikast hâdise- si olmuş ve patlıyan bir dinamit bir çok kişiyi öldürmüş ve yaralamıştır. Hayfadan Röytere bildirildiğine göre, sabahki suikastin resmi son bi- lânçosu şudur: iki 43 ü Arap ve 4 Yahudi olmak ü- zere 47 ölü ve 41 i Arap ve 11 i Ya- hudi olmak üzere 52 yaralı. İnfilâklar kurbanlarının ekseri- yetini Araplar teşkil etmektedir. kaldırılıyor ölen kişi AHMET EMİN YALMA Başvekilin "TAN"a Beyanatı “Medediyet Mübalâgasız Olarak Sanayi Demektir,, "Yerli Mallar Sergisi Heyeti Umumiyesile Memleketin İktısadi Sahasında Kalkınma Hareketine Doğru Yürüyüşün Güzel Misallerinden Biridir ,, N a HÜT HLAMA İDEAL BÜRO Bu kitap büroların iş çıkarma kudretini ar tırmak için ameli bir kitaptır. O size az mas- rafla çok iş nasıl çıkarılabileceğini gösterir Bu kitap fena ve yanlış büro usullerinden si- zi kurtarmak için yazılmıştır. TAN Matbaa- sında Fivatı 50 Kr U Halk Galatasaray Sergisini Ziyaret Eden Başvekili Hararetle Alkışladı Başvekil Bay Celâl Bayar dün saat on yedide Galatasaray Yer li Mallar sergisini ziyaret etmiş- tir. Başvekilimiz saat 19 buçuğa kadar serginin her paviyonunu birer birer gezmiş, teşhir olunan her cins mal hakkında izahat al- Gerek milli bankalarımızın, ge rek hususi müesseselerin stand- larında alâkadarları dinlemiş ve Sanayi Birliği Umumi Kâtibi Telgrafın tasrih eylediğine göre, hü- kümet, vaziyete hâkimdir. fArkası: Sayfa 10, sütun 5 de) Fransadan Aldığımız Konkuripik AtlarıGeldi Bu Atlar, Avrupada Türk Ekipinin Elde Ettiği Parlak - Zaferleri Temadi Avrupanın mubtelif yerlerinde Ettirecek Evsaftadır yapılan ve Türk ekipine parlak zaferler temin eden konkuripiklerden sonra yeni atlar almak için Fransaya gitmiş olan Binicilik Mektebi Müdürü Al- bay Cevdet ile yüzbaşı Cevat Kula dün sabah şehrimize dön- müşlerdir. Fransada yapılan at satın alımı işi|hattâ diyebilirim ki ev ev dolaşarak hakkında yüzbaşı Cevat Kula bir mu | işimize yarayacak hayvanları seçtik. harririmize şunları söylemiştir: “— Fransada şehir şehir, köy köy, Bize yüklenen bu mühim vazifeyi iyi (Arkası: Sayfa 10, sütun | de) “Lozan,,1ın Yıldönümü Dün Merasimle Anıldı Üniversite Merasimde, ia Konferans Muahedenin Yapılan Anlatıldı Salonunda Kıymeti Dün ” yapılan merasimden bir intıba Lozan muahedesinin imzası yıldö- münasebetile, dün saat 16 da rsite konferans salonunda bir imi yapıldı. Merasim- esi dekanı Ömer Ce- lâl Sarç ile Erzurum mebusu Naki- j ye Elgün ve hukuk fakültesi profe- sör ve doçentleri ve kalabalık bir ta- lebe kütlesi hazır. bulundular. (Arkası: Sayfa 10, sütun 6 da) Halit Güleryüz Başvekilimizin lsorduklanna cevablar vermiş- Lâstik paviyonunda kendisine iza- hat verilirken Başvekilimiz: “— Dericilerle lâstikçilerin arala- rında bir anlaşamamazlık var, Bunu halledecek bir kombinezon bulalım.., demiştir. Bay Celâl Bayar, deri ve lâtsik mamulâtını, yerli kumaşları, pamuk ipliklerini birer birer tetkik ederek memnuniyetini ihsas etmiş - tir. Her paviyondan çıkılırken — halk Başvekilimizi hararetle alkışlıyordu. (Arkası: Sayfa 10, sütun 4 te) Başvekil Celâl Bayar Bir Ciğerci Kendisine Çatan Bir Adamı Yolda Bıçakla Öldürdü Eyüp Nişancasında oturan 23 ya- şında ciğerci Recep Koşar, evvelki akşam saat 19 da Karagümrükte Draman çeşmesi önünde Karaağaç mezbahası kesicilerinden Şahin oğ- lu Yahyayı bıçakla karnından vur- muştur. Yahya, nakledildiği Cerrah- (Arkası: Sayfa 10. sütun 2 del ŞA T A EETT Çarşı Esnafı Yabancıları Nasıl Aldatır ? YAZAN: Sevim Zekeriya SERTEL Sevim Zekeriya Sertel A- merikadan, gazetecilik mekte- bini bu sene bitiren iki Ameri- Ralı arkadaşile birlikte gel- miştir. Onlarla birlikte Çarşı içinde öteberi almağa gittiği zaman şahit olduğu sahneler onu fevkalâde müteessir et- miştir. Çarşı içi esnafının ya- bancıları nasıl aldattıklarını ve onlara naşıl muamele et- tiklerini anlamak istiyorsanız, beşinci sahifede Sevim Serte- lin yazısını okuyunuz. Yarın da Amerikalı kızlar- dan biri kendi intıbalarını an- latacaktır. * Taarruz Altı Yaşında Bir Kıza Eden İki Çocuk Tevkif Edildi Ağırceza Mahkemesinin Anneleri Yazan: Ağır ceza mahkemesinin kapısın- dan taşlığa inen on basamaklık mer- divenin altında iki jandarma neferi bir. pplis, iki şapkasız, ceketsiz oğ- lan duüruüyor. Koca adliye binasının i|gündüzleri, bir muazzam arı kovanı İlgibi işliyen koridorlarında, bu say- İ|dıklarımdan ve benden başka kim- İlse yok. Bu tenhalık, binaya, bir ha- ilmam kubbesinin tannaniyetini ver- İlmiş ve bu tannaniyet, mahkeme ka- ||pısı önünde duran siyahlı kadınin hıçkırıklarını bir radyo hoparlörü gibi büyütüyor. Hıçkırıkları, hazin bir şarkı gibi, süküt içinde dinlenen siyahlı kadına teselli vermek istiyo- rum, Sözlerim, onu büsbütün sinir- lendiriyor: “— Beni rahat bırakın! diyor Öle- cek delirecek gibiyim!” x Ben, bu kadını daha evvel mahke- j | me salonunda görmemiş ve onu bu Davacı Yerinde Küçücük Bir Kızcağızla Ondan Biraz Daha Büyükçe Bir Çocuk Masum Masum Uyuyorlardı. Fakat Siyah Mantolu Hıçkırıklarını NACİ SADULLAH Saat 22... Ağırceza Mahkemesinin kapıları kapalı... Mahkeme kapısı önünde siyah manto, siyah esvap, siyah çorap, siyah iskar- pin giymiş siyah bakışlı genç bir kadın var, Bir Türlü Tutamıyordu derece muztarip eden sebepleri öğ- renmemiş olsaydım. merakım, mor- hametime bile galip gelirdi ve ona bir yığın sual sormaktan menedemezdim! kendimi Fakat ben, daha evvel, ağır ceza mahkemesinin salonunda mahkeme kapısında hıckıran bü. kadının. vazi- yetinden çok daha feci, çok daha ha- zin bir sahne ile karsılaşmıstım: Ağır ceza mahkemesini olanca hrv betile gözlerinizin önüne getirin! Davacı mahallindeki masanın hir başında altı. öbür başında 10 yaşın- da iki çocuk var. Çocuklar kim bilir te masırm mes galelerle yorulmus olan kücücük Başlarını masaya dayamışlar, uyu - yorlar. Suçlu mahallinde, birisi 14. diğeri 16 yaşında iki oğlan oturuvor. (Arkası: Sayfa 10. sittir * adaj -w —Ü A Y