28 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

28 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a 28-7-938 AN Gündelik Gazete ağn — — hedefli Haberde, fikirde, her- Meya karı, TİZ dürürü samimi olmak, | Gazete oimiya eo OY I Kolay Evlilik İçin Kolay Boşanma Yazan: Nuri ALPAY çalışmaktır, o) ' Nüfusumuzun artması İçin evlen- 29 pp 1 Sene 2400 Er, mek, dirlik ve düzenlik içinde yaşa- iie 6 Ay 1500 Er, mak lâzim,.. Ben, buna daima taraf- Wp, SAP 800 ir, tar olmuş bir adamım. Evlenmenin Ke, 1 Miley, A? 300 Er, p Ni porta itihadıra dahil o)- teşvikine dair zaman zaman çıkmış Ya, dor, ap >emleketler için 30, 16, 8, 3,5 Lira Himek ye: bedeli besindir: Adres değiş- hez 19 kuruştur Cevap için mektup Mama, ürüşluk pul ilâyesi lâzımdır. GUNUN MESELELERİ İki 25; iyaret Yazan: Lloyd George şen hafta, mühim imkânlarla resmi, diğeri hususi iki zi- kadar Bunlardan biri İngiliz m Pariş ziyaretidir. Bu ziya- | mü, Bilerin Roma ziyareti kadar izi, 291 ve mühim olmuştur. İkin- Hemegi Alınan liderinin şahsi mu- en ye larak ansızın Londraya ge- Hariciye Nazırı ile görüşen etin d ın ziyaretidir. Bu zat, Hit. doğruya emri ile gel- Bumu içn Fitmeyy aperdar etmiye bile lüzum İkeiy, ŞİR. Kideman, Londraya, Biri, Hariciye Nazırı, Paris ricalile Konuya den evvel, gizlice ve açıkça için hattâ Hariciye| umelihisarı şehitliğine ik ere gelmiştir. kağ A Sakar, m "İyareti, sadece, *a, ş, devlete siyasi bir cemile ol- Ye Yapılmamıştır. Bir çeyrek 4 Vİ bi komşu ile olan müna- bini, Sm değişmesi Avrupa tari- mesine sebep olmuştur. Ü dostluğun tohumu bugün Alin büyük pederi tarafından Yarey Cürhurreisine vâki olan zi- Man atılmıştır. Bu ziyaret mü. ie hareketi idi. Avru fe bugünkü gis Yardır ve hâdiseler üzerinde bile, büyük tesiri ola- kü alayın © ziyarelile hangi cephede nu anlatmak istemişti, İniş “Slaki ziyaretin de ayni tehdit , mayı havi olduğu söylene- İnd, SSA€ bunun bir ihtar mahiye. A, duğu da inkâr edilemez. , gz een iki büyük askeri dev. itip, an memleketin istilâsını hair dap ak, si ere ve Rusyaya mey- Keti Yarak bir müstakil memle- Meter simişlerdir. Tecavüzi ha- Krala “* bu iki devlet müşterek bir kat ey SİN kahramanları gibi hare. iu, “edir. Bu devletlerin başın. m San diktatörler görülmemiş di m içinde miitekahil ziya- Apmışlarıdır, ni, ral, My ka, e Parisi ziyareti de ihtişam ve ? bakımdan onlardan geri Vena Fakat bu ziyaret sade. bir ü Mayişten ibaret midir? Böy- bip a, arti şüphesiz daha geniş tin, a. Vardır. Bilhassa bu ziya- ” İngiy, Atörlerden birinin Fransa 1 Sakar det diğer müstakil inle * memlekete tecavii- mg ba ar İki diktatgz, h İng eri tahkim için İspan- Sini tacil etmektedirler, tep, Tefakat eden Hariciye Na. vi e rienlile Avrupa sulhünü Pin meseleleri konuş. K Milhaya, çük sele esnasın. ii Düzmie 4 ek - Alman ibtilâfının mi "iyeç aş olan Bohemyada. | y liği rinde durulmuştur. İs. | yn kabil esi gözden geçirilmiştir. Le mag zakerelerde tam itilâ. A ra Mia zaman, İki tarafın Çi. | w İla, ada mutabakat bulundu. bu yan emek âdet olmuştur. Fa, Kit, Müzakere bu kadarla kalma. e, kg taraf tecavüze karşı ne | in tekilde mukavemet ede. le de tesi ki » it etmişlerdir. dm ikinci ziyarete; Bizim tanı İçin “Er, murahhasımı sırf, arzı », elreti , Eöndermemiştir. O, kralın Dün pi, Münasebeile Hariciye Nazı- IĞI zamanda vuku bul Veri, SANAYA daha bariz bir kuv- İspanyada strate- mühim müzakerelere gi Ona takaddüm Mer iki ziyaretin büyük ehem-| bir dost ğ : Kü, *Dasye ayrılmıştı, Ingiliz hü. mn askeri bir sergüzeşte! la olarak bu devletler, | İ iskam R vurulan kazma madde- ten toprağa; manen kökü me- zara sarılmış öz Türk ve müs. lüman bağrına işledi. Meşhedi yıktı amma, birçok gönülleri de beraber çökertti. sef ederim, her bakımdan kötü v& yanlış tutul muş bir işti bu Esasen bu kıcılığa hiç üzüm Oo yoktu. amarlarında pıhtılaşmamış meak kan dolaşan bir mu “Haber,, de yazd ten çalınan birkaç metre Gi afla yola eklenebilirdi, Il baştan başa kayalıktır. A- i su derinliği de birçok yerde — 60 san i fazlaya vat tarihinin araştırır, klerle süsleyip ölüler hakkında daha geniş bir duygu'ya- co- ratmıya çalışılırken, süheda ibti- falleri yapılır, her milletin “Meç- hul Asker,, i hürmetle se'âmlanır- ken Türke emsalsiz bir terih va- ratmış fethin şehitlerini ve binler ce allenin aziz ölülerini mezarla- rından çıkarıp atmak reva müiyriı? Bilhassa memleketin tâ göbeğinde ans,, tan birşey bulmak 'cin mamur topraklar deşilir, ele çen her sırça parçasına bütün hi- ristiyan âlemi taparken! gör miyetle haber © vereyim ki, b &ligue,, ba- kımdan da tutumu çok yanlışlır. İzah edeyim: Behek dağındadüz veya tatlı meyilli etek yoktur. Ekser kısım Jar Bemen “şakuli,, denilecek kö- dar dik bir uçurum şeklinde deni- 20 mülâki olur. Halbuki, bedii ze ke malik bir göz. yüksek dağ ile münhat deniz sathi arasında mut- ge şin “ avassıt bir hat; mavi ve yeşil arasında mutlaka sıcak bir renk ârar. Mavi ve.yeşil araların- dan sır sizmıyan eşlere ben R. Hisarı Şehitliği Son Bir Dilek çar aş Yazan: * RESSAM rami ler. Bir arada bulundukça yekdi- gerinin hususiyetlerinden zevk tattırmazlar. Yekdiğerine de biri- birini şenlendirecek akisler vere 0 mezler. Bunu atalarımız bizden çok iyi anlamışlar. Boğaziçinin ek- ser dik yama yerlerinde yalı boyunu evlere bırakmışlar. Etek do lusu para sarfedip rıhtım üstüne s- Wan arkadan, Ya mâçtan geçirmişler. Araya muta- vâssıt bir renk, bir pilin silkiştir- mak suretiyle hem renk, hem ed di nazar, hem de binalara güneş ve temiz hava temin etmişler. Me- selâ, Kuruçeşme ile Ortaköy; Wi- sar İle Balta Limanı; Vaniköy ile Kandilli; Anadolu Hisarı ile Kör- fer ve Karlığa aralarında olduğu gibi. Sahildeki yalılar istimlâk edi. lip yola verilince göreceksiniz! Be- bek dağı yüksek ve can sıkıcı bir hapisane dıvarı şeklini alacaktır. Yapılacak binalar da sıhhi şeraiti İnsafsız kazmalar, mezar taşların deviriyor, servileri yıkıyor, Boğaz, Rumelihisarı sahilinden şimdi ne hazin görünüyor? Hakkında o... İşte yeniden şehit olan iki şehidin mezar faşı #htiva edemiyecekler; uçurumun eleğine sıkışacakları için güney siz, rütubetli ve karanlık bir hava içinde kalacaklardır. ürasını da ehemmiyetle kay- dedeyim ki, yukarı kisim- daki yalıların arkaları ekseriyet- le Amerika mektebine aittir. Bu istimlâk Kollej hesabına belki, bir temizlik olabilir. Fakat vatandaş ve memleket hesaplarına asla fay dalı birşey olmaz. Sonra; yılanlı yalı, Haşim Paşa yalısı, Arifi Paşa yalısı daha aşa- Rİ etmiş ve Paris müzakereleri zerinde tesir yapmış olmak için, murahhası- m müstacelen Londraya göndermi- ye lüzum görmüştür. Şurası muhakkak ki, Bitler harp istemiyor. Zaten buna hazır da de. | gildir, Şimdiye kadar muvaffakıyet. İerini zamanında yapılmış biöflere medyundur. Bu defaki Südetler me- selesini de ayni yolda halletmek ta- raftarıdır. Harp tehlikesine düşmek. sizin Südet meselesini hal maksadi- le murahhas göndermiştir ve bu xi- yaret semere vermemiş değildir, Pra- | kisi budur. Büyük ga bir bitaraf murahhas gönderilme. si fikri buradan doğmuştur. Yalnız bu işte İspanya yanmıştır. Çünkü gerek İngiltere ve gerek Fran sa zavalh cümhuriyet hükümetini! yardımsız bırakmışlardır. l İKMUVAFFAK Yk. *OLMANIN SIRRI» Ben Muvaffak uvaffak olmak isterim. Fa- kat nede? Muvaffak olmuş bir. insan ol- mak iyi birşey. Fakat mutlak mu vaflak oluşun mânası yoktur. Ne de muvaffak olmak istediğimizi tayin etmek lâzımdır. Ben hayatta muvaffak olmak isterim; İşimde o muvaffak olmak isterim, evimde muvaffak olmak isterim, Bunların hepsi iyi ve ta- hakkuku lâzım arzulardır. Evvelâ İşte muvaffak olmaktan başlıyalım, Bazıları işte muvaffak olmayı, başkalarını atmak zannederler. Bizde umumiyetle esnafın telâk- işler yapamı- yan küçük adamlar muvaffakıyeti başkalarını o aldatmakta, hilede, kurnazlıkta bulurlar, Bir sepet çilek alırsınız. Altı bo- zuk çıkar. Çileği satan adam Siri aldatmakla muvaffak o olduğunu zanneder, Fakat siz bir defa alda- mırsınız, Bir daha o adamla İş yap- maüzsiniz. Bizim beynelmilel pa- zarlarda emniyotimizi sarsan â- mil de, tüccarın bu zihniyeti ol İ muştur. İyi iş, namus ve dürüstlük üzerine bina edilen iştir, * Müşteriye yalan söyleme, Ya- lancının mumu yatsıya kadar yar Olmak İsterim nar, sizin de işiniz, yalana dayanı- yorsa, bir müddet için parlar, fa- kat sonra söner, Ticarette dürüstlük en doğru si- yasettir. Hayatta da böyledir. Çok zeki, çok kurnaz adam bir alev gibi par lar, söner. * Muvaffak olmak ister misiniz? Şu halde evvelâ nede muvaffak olmak istediğinizi tayin edinir. Sonra o sahada muvaffak olmak | için lâzım olan şartları tetkik e diniz, ve kendinizi o şartlara gö- re hazırlayınız. İş vardır ki tahsil ister, Yarım tahsille avukatlık, doktorluk, ga zetecilik yapamazsınız, yapsanız da muvaffak olamazsınız. İş vardır ki, teşebbüs, cesaret, atılganlık ister. Sizde bu meziyet- ler yoksa, bu şartlara bağlı olan | işe atılmayınız. s5 İş vardır ki becerikli, kabiliyet. li, çalışkan insan arar, Bu sahada kendinize güvenmiyorsanız o bu | teertibeye girişmeyiniz. Biliniz ki işle muvaffakıyetin dörtte üç Âmili kendimiziz. Tesa- döl ve şans dördüncü derecede rol oynar, im İKON vk e hi ilirnnnğün a Bıda Falk Bey yalısı yıkılırlarsa Türk mimarisinden, hatırasından Bebekte ne kalır?! Bunları istimlâk edip yıkmame- ; yolu denizden genişletmeli; plerine de teshilât göste- rerek mülklerini imar ettirmeli- süsliyecek, gelip geçenlere eski zamanlardan hatı- ralar nakledecek binalar asıl on- lardır. Müplezel ve türedi kübik- ler değil. B şüphesiz k rı kalmasın, Ne yapayım, “kübik, v u sözlerime ciler ar. Hatırla. kübiğe bir türlü kanım ısınamiyor. Yal nız hatlarının çiğliğine değil, esa- smdaki habasete de hüsumetim var “Kübik,, harpten sonra mukad- deratlarına yeni bir şehrah arıyan Batı milletlerini oyalamak; fabri- kaları küçük atle servetleri aley- hine işletmek için sermayedar pö- litikacıların mahmisidir. Garpte yapilan kuvvetli propagandaların rüzgârına biz de kapıldık. Tel, de- mir ve diğer levazımı inşaiye ve tefrişiye parası olarak milyonlar. | ca liramızı Avrupaya verdik. Hem paramız elimizden gitti; hem mem- leketimizin en güzel yerleri, mese- lâ Suadiye, Bostancı cihetleri tıp- kı Yahudi meşatlığına' benzedi. Her ne hal ise, meramım, mü- nakaşa ve #lemin keyfine müda- hale değildir. Ansak Rumeli Hi- sarı şehitliği için bir kere daha na- zarı dikkati celbetmek ve bir di- lekte bulunmak istiyorum: “Şehitliğe dokunmayınız. O, bir tarih bir şeref yadigârıdır., dedik. Hayır ve hulüs ile söylediğimiz sözü işiten olmadı. Meşhet yıkıl- dı. Birçok gönüller incitildiler, kı- rıldılar, yıkanlara gücendiler, Ancak müze müdüriyeti geç kalmış olarak işe müdahale civan- mertliğini gösterdi. Ve tahakkuk ta etti ki, hakikat kıymetli ve ta- rihi birçok taşlar varmış! (Geziler âkseden yeni va- vadislere bakınca bu taşla- rın müzeye nakledilecekleri anla- yazılarım vi r. Yalnız tecrübele- rim neticesinde şu kanaate vardım: Evlenmeyi teşvik için aranılacak ça- relerin en başta gelenlerinden biri de boşanmayı kolaylaştırmaktır, bo- şanmadaki zorluğun doğurduğu 2a- rarları, başina gelmiyenler lâyıkile takdir ve tasavvur edemezler, sani- rım. Kendimi bir tarafa bırakayım, Sik sık işitiyoruz: Filân zet dört senedenberi ayrı bulunduğu halde boşanamamış ve hâkim davasını ü- çüncü defa reddetmiş. Düşümünüz bir defa, dört senedenberi ayrı yaşıyan ve üçüncü defa boşanma davası açan bir kimsenin o kadın veya erkekle birleşmesine ve beraber yaşamasına imkân var mıdır? Bu davayı uzal- mak © aileye ve dolayısile cemiyete indirilmiş bir darbe değil midir? Şu suretle bunlar tekrar birleşemediği gibi her birinin yeniden evlenmeleri imkânı da selbediliyor. İşte bu zorluk, müşkül şartlar için. de ve uzun müddet uğraştıktan son- ra boşanma kararını alan boşayanı ve yine bu zorluğu gören veya bekâr veya dulu bir daha bu çembe- ri boynuna geçirmemek Gütten ağzı yananın yoğurdu üfleyip içti- ği gibi) yıldırmış ve korkutmuş bu- lunuyor. İ Nüfus bakımından bu halin mem- lekete verdiği ziyan şöyle dursun, içtimai ve ahlâki zararları da sayı lamıyacak kadar çoktur, Bunlara biraz da hâkimin takdiri müessir olmaktadır. Kanun bütün delillere rağmen hâkime takdir hak- kı vermiştir. İ Su halde, bu nazik ve cemiyetin İ hayatile alâkadar meseleyi ya idrüki yüksek ve umumi menfaatleri ve âmmenin nizam ve ahengini her şey- den üstün tutah seçkin hâkime titiz- likle tevdi etmeli ve yahut ta bo- şanma için kanunda tadiller ve kolay hükümler kabul etmelidir. Kanun, ihtiyaca ve zamana göre yapıldığı na göre, bu hususta on iki seneden- beri kâfi tecrübe de mevcuttur, de- silebilir. Bu noktada hir an için tereddüt e- İdenler, Ankara mahkemesi salonla» I rında cereyan eden boşanma davaları nı birkaç saatlik olsun dinlerlerse ya» İranın derinliğini müşahede etmek fırsatını bulurlar. Ananelerine esaslı surette bağlı bulunan İngiliz milleti bile nihayet kolaylaştırılm. lüzu. muna kani olmuş ve yeniden kabul edilen kanuni hükümlerin meriyete girdiği 1938 yılının birinci günü bo- şanabilmek için altı bin kişi birden mahkemelere hücum etmiştir. Bu - günkü boşanma miktarının eskisin. den daha oz olmadığı da gözöntine alınırsa zorluk ve şiddetin beklenen faydayı vermediği ve bilâkis o ai- lede açılan maddi ve manevi zararın © nisbette arttığı kendiliğinden anla. şılır. Hulâsa: Aile hayatı çekilmez bir azap değil, istikbale güvenen ve hu- zur ile dolu bulunan bir saadet ol- İmalı ve bu esası her vesile ile ve her şeyde gözeten rejim aile birliğinde olduğu gibi ferdin istikbal ve saade- tinde de korunmalar ve kolaylıklar göstermelidir. Bunun için de zama- nın çoktan gelmiş bulunduğuna pek çok ndaşlarla beraber kaniim. — ———— —— değildir. Mademki, şehitlik kıs- men yıkılmış —yalan veya sahıh— taze, maaşlar, eski kemikler arka- ya nakledilerek o kısmın ipkasına karar verilmiştir; o halde aziz ö- lülerin taşlarını da kendi sembolleri olarak mezarlıkta bırakmak, mü- z6ye nakletmekten daha makul, daha basiretli bir hareket olur. Bunun için yapılacak şey, geri kalan kısmı karakteristik bir çer- çeve içine almak; tarihi taşları sahiplerinin şanlarına lâyık bır ihtifal ile kan ve cesetlerinin in- hilâl ettikleri kendi topraklarına dikmektir, şılıyor. Şimdiden ber vereyim | Naml ki, Macarlar bile Türki

Bu sayıdan diğer sayfalar: