4 Ağustos 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

4 Ağustos 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

48-928 TAN AZAN e Aİ YİN * BESİNİ MURADIN HAYAT | | No, 53 Yazan: ZİYA ŞAKİR Çırağan Sarayında 28 Sene Nasıl Geçti Halbuli;: enn cana, baş başa « Mehmet Paşanın bu gülünç gen ancak açıkgöz bir kaç Madan başka, hiç kimse görme. KİL Zaten bu manzara da, bir dakikadan fazla sürmemişti. Mehmet Paşayı bu vaziyette gö- *r, senelerce onun taklidini Ptılar, Ve senelerce, masum gü- elerimize sebep oldular. E, Çğrusunu söylemek lâzım gelir. İİ 4 Mehmet Paşa da bu hareketin. Mazur görülebilirdi. En seçme İgilerden mürekkep böyle dil. #b;< mahşeri karşısında, onun İ genç, gürbüz, zevk ehli bir ( te başka türlü hareket ede- A, Üünlerimiz Nasıl Geçiyordi?. nazi Çorağan Sarayındaki 28 Mi hayatın günlük notlarını K uş olsaydım; hergün, mutla- Çi, liğer günlere benziyecekti. kağ 5 hayatımızın her günü, © ten, düpedüz, o kadar biribirine ZİYerek geçmişti, yapcak, üç beş senede bir cere- diz den mühim bir vaka, o düpe sk m günlerimize bir deği- i© Veriyor; en ehemmiyetsiz Biye bile, günlerce bize müna- uN ve konuşma sermayesi teş- Yü zordu. ha en iyi tarafı, eski gürültü. Mi Yatımıza, birdenbire bir sü- Miting selmesi idi... " #fendimizin sdü suk sarayımızdaki Np7i ihtiraslara da “birdenbire Ayet vermişti. Herkese bir sü- net ve mülâyemet gelmişti. Mn ti hepimizi ayni noktada, t , VT kütle gibi birleştirmiş. 1, ökiden; dedikodular, rekabet- hag edimin nazarında kıymet çi mevki almak için birçok İsg, * ve İtinalar sarfedildiği . Şimdi bunların hepsi sönüp işti, aş es biribirine daha candan, #amimi, daha yumuşak m but, Bösteriyordu. Büyük küçük Mba. Hazinedarlar, gözdeler, Ybiy e» Kadınefendiler; âdeta bi- Meray ii kırıp incitmekten son Sar ihtiraz ediyorlardı. kay Yları, gizli bir ateşle kasıp . ind büyük bir dert vardır ki hı, ; Kiskançlıktır. Saray kapısı. he, iinde ayak alan her genç Müz kendini toparlayıp ta tanır tanımaz; derhal bu ire kapılır. Hazinedarların, İTİN, ikballerin giyinip ku- aalarını, oturup kalkmalarını, İt, © kalkışır. Efendisi nazarın- ilglarn makbul olmasındaki > Mm anlamıya çalı- Ya b Sim —az çok güzel olan, İN Misinde kabiliyet gören — Ye ve gayesi, hazinedar, gözde e İl olmaktır. Çok tebildir ki, te, Ny Uyanan rekabet hisleri ayy tlaka saraylarda bir kıs. Kii havası yaratır... İşte, efen My e inziva köşesinde ikame hp Ri İhassa onun akıbeti meç- ty Ziyeti, bu rekabetleri de or- MN sy aldarmış; bu yüzden, lü. aç, Kıskançlık ve dedikodular k, “fan siliniyermişti. İk iMafih bunda, efendimizin Sik © Bösterdiği muamele de az ra, him bir tesir husule getiri. b taya ve ruhan herkesi Peliyaş ayı âdet edinmiş olan e- yi diğe de açıktan açığa hiç kim- ki, he, rine tercih etmiyor, san- Mtv; , Sözdesine, ayrı ayrı birer koş cuk dağıtmış gibi, herke- Zörünerek kadınlar arasın- , — Siziltiya meydan vermiyor. Çirazan Sarayında, 28 senelik Bü), <le hayatını ikmal edip Yin, kavuştuktan Sonra; sa ra Kara kaşlı, kara gözlü, orta boylu, tombulca, kibar ve nazik edalı idi lar dinledim. Ve bunlara hayret ettim... Sizi temin ederim ların çoğu, ya Sultan Hamidin !ş- güzar hafiyeleri; veyshut sara- yın vaziyetini istismar etmek İsti- yenlerin hayal kuvvetlerile uydu- rulmuş şeylerdir. Bu rivayetlere nazaran;; güya Valde Kadınefendi, Çırağan Sa- rayına kapatıldıktan sonra, oğlu- nu tekrar tahta çıkarmak için mü temadiyen birtakım teşebbüslere girişmiş. Kendisi de bu mütema- di heyecan ve ihtiraslara kurban Bu hükmü verebilmek için ev- velâ bu kadını tanımak lâzımdır. Vakığ;; Kadınefendinin, salta- bat sürmek zevk ve emeli olmadı- İı tamamile inkâr edilemez. An- cak şu var ki; bu kadının yaradı- bşı, bu kadar ince enirikaları çe- virmiye müsait değlidi. Sultan Mecidin bu mergup ve makbul gözdesi; kara kaşlı, kara gözlü, orta boylu, tombulca, kibar ve nazik edalı idi. Sakin zamanla- rında, çok mülâyimdi. Fakat hid- det ve heyecan zamanlarında der- hal değişirdi. Tabii olan hak ve menfaatlerini şiddetle (müdafaa etmek isterdi, Zekâ itibariyle de pek yüksek bir derecede değildi. Hattâ bizzat kendisi, kurnazlık düşünemiyecek derecede basitti. Lâkin, çarçabuk tesir.altına girecek kabiliyette idi... İşte onun içindir ki; şeytana çarığını ters giydirecek kadar des- sas ve fettan bir kadın olan (Nak- şifend) kalfa, gerek efendimizin veliahtlik zamanında ve gerek Çı. rağan Sarayına kapandıktan son- ra, efendimizin hesabına birtakım entrikalı işlere girişmiş. Valde Kadınefendiyi de © maceralara sürüklemişti. Valde Şevkefza kadının en zayıf tarafı, oğluna karşı beslediği muhabbetin derecesi idi. Efendi- mizi, çılgınca bir muhabbetle se- ven Valde Kadınefendi, eğer oğlu nun tekrar saltanat makatnına ge- tirilmesi için hayatı mevzuu bah- solsaydı, onu feda etmekten bile zerre kadar çekinmezdi. Fakat bu hususta, bizzat plânlar tertip ede cek. Bunları tatbik edebilecek derecede becerikli değildi. Zaten onun içindir ki; Nakşifend kalfa ortadan silindikten.. ve, Ali Sua- vi vakası da geçtikten sonra, artık büsbütün bir sükün gelmiş. Başta Valde Kadınefendi olduğu halde, herkes derin bir tevekkül ihtiyar etmek mecburiyetini his- seylemişti. Ss onra.. harem dairesinin hüc- ra köşelerine varıncıya ka- dar kontrol ettirilmek için Yıldız Sarayından —Bazı bahanelerle— bir iki kız gönderilmişti. Fakat çok gariptir ki, bunlar kendileri. ne tevdi edi | ve belinde bize ihanet etmek şu tarafa dur- sun, bilâkis aramıza karıştıktan sonra bizimle hemhal . oluvermiş- lerdi. Yıldız Sarayının en çok ehem- miyet verdiği mesele; bizim, şehir halkı ile gizlice temasta bulunup bulunmadığımızi öğrenmektir. (Devamı var) İtalimatnamesine göre kurulduğu hal Nizamnamelerde Değişiklik Yapılacak Neşrolunan yeni cemiyetler ka- nunu üzerine bu kanunla alâkalı cemiyetler dünden itibaren vaziyet- lerini kanın hükümlerine uygun bir şekle koymağa başlamışlardır. Esnaf cemiyetleri, esnaf cemiyetleri de bazı cemiyetlerin iç nizamname - leri yeni kenur hükümlerine uygun görülmemiş olduğundan bu cemiyet ler de nizamnamelerini tadil etme- ğe mecbur olacaklardır. Şu kadar ki, esnaf cemiyetlerinin azası kanun hükümlerini kavrıyamıyacakların » dan yanlışlıklara mabal kalmamak üzere alâkadar makamlarca anonim şirketlerde olduğu gibi bir formül hazırlanması ileri sürülmektedir. Formüle göre her cemiyet kendi hu susiyetine göre bu formülü doldura- | rak iç nizamnamelerini kolaylıkla ha zirlıyabilir, Esnaf birlikeri müraka- be müdürlüğü bü hususta vilâyete müracaatla bu mesele etrafında gö- rüşecektir. DIS PİYASALAR: Lübnan Buğday Alıyor Suriyede buğday fiyatları yüksel | miştir, Lübnan hükümeti memleket- te fazla buğday kalmadığından ha- Tiçten buğday ithal edilmesine ka -| rar vermiştir. Bunun için âli komi- serliğe müracaat edilerek 30 bin ton buğdayın gümrüksüz olarak ithali için müsaade istenilmiştir. eş OXOĞÜUTLER YORULMAK BİLMİYEN KIZ O zamana kadar ince, güzel bir kızdı. Bir aralık her ay gelen mu- ayyen günler birdenbire kesildi; #onra yine geldi, fakat pek intizam sız olarak. Kız her zaman karnında ağrılardan şikâyete başladı. Biz bu ağrıların nereden geldi- Bini düşünürken Kızın şişmanla. dığı gözümüze çarptı. Ancak, ga- rip bir şişmanlık: Daha ziyade yü- zünde ve karnında; göğde ile kol- ları ve bacakları eskisi gibi ince kaldı, Bir müddet sonra kızın yüzün- de, erkekler gibi, sakal ve bıyık çıkmıya başladı. Halbuki bir ta- raftan da saçları, o güzel saçları, tutam tutam dökülüyordu. Şa- kakları boşaldı, sıra başına geldi, saçlar pek seyrekleşti, Döktilen saçlar sanki kızın vüeudüne yapı şıyormuş gibi, kollarında ve ba- caklarında göğsünde ve karnında kıllar peyda oldu. Kırın endamı da senyip oldu. Kalçaları geniş iken daralmıya başladılar, Yavaş yavaş kadınlık endamı kayboldu. Yerine bir er. kek vücudü geldi.. Kızın vücu- dünde koyu kırmızı renkte birta- kım çatlaklar peyda oldu. Sesi değişi, kadın sesi yerine kalın, çatlak bir ses geldi... O zamana kadar âdeta mahcup, herşeyden çekinir, kadın kadıncık evinde otururken huyu da büsbü- tün değişti. Herşeyden çabuk öf- kelenmiye, eline geçen herşeyi vu Tup kırmıya başladı. En kuvvetli sporcu delikanlılar gibi, gülle kal- dırmak, boks o yapmak merakına düştü, Sabahtan akşama kadar gidi- yor, geliyor, en ağır sporlar yapı" yor, hiç durmuyordu. Bununla be raber hiç“te yorulmak bilmiyor. du. Kuvveti de pek çok arttı. Ev. deki erkekler bile onun kuvvetiy. le başa çikamaz oldu. Güzel, ince kız, biyıklı ve sakal ye iğ erek aş elim iğ kit başka kızların peşine düşmedi. Zaten bu erkek kızın göğsü, kadın olduğunu gösteriyordu. Bununla beraber erkeklerin de kendisine bakmasına hiç alâka göstermiyor. du. O cihetten kadın, fakat soğuk bir kadın oldu. Kızın cildi de tuhaf bir renk al. dı, Önce pembe beyaz tenli iken, Küneş altında yanmış çingene kız- larının rengi gibi sarımtırak si- yah hir renk aldı. Erkekleşen, sakallı ve bıyıklı o- lan, her huyu değişen, durmak dinlenmek bilmiyen hem de hiç yorulmyan bu kızı, tabii, hekim- ler de gördüler, hemen damarlar- nm tansiyonunu ölçtüler, Fazlalık meydana çıktı. İdrarda da hiraz albümin buldular... Hekimlerin ne teşhis koydukla- rını okuyucularım elbette tahmin GÜNLÜK PIYASA Zirmat Bankasının yumuşak buğ- daylarından 344 bin kiloluk bir par- © kilosu 5,28 kuruştan ve 183 bin kiloluk sert buğday kilosu 5.20 ku- ruştan satılmıştır. Tüccar malı ola- rak Polatb buğdaylarından yüz beş bin kilo ekstra mel 6,225 kuruş. tan ve 90 bin kilo Adapazar ve Es- kişehir malı 5,30—8 kuruş arasında satılmıştır. Trakyanm sert buğda; larından 34 bin kilo 5,10—5,15 ku- ruştan verilmiştir. * Geliboludan 30 bin kile arpa çu- vallı olarak 4,17,3 kuruştan, Karrtan 20 bin kilo 4,18 den Eskişehirden 15 bin kilo 4,12 kuruştan verilmiş- tir. Tekirdağ kuşyemlerinden 22 bin kilo yüzde ikili olarak kilosu 6Ji kuruştan 55 bin kiloluk bir parti ki- Msu 6,10 kuruştan satılmıştır. * Mimriar 4,05, Trakya Opayakları 88-60, keçi kılı 88, yemeklik zey- tinyağları 38—47 kuruşa satılmış» tir. ZİRAAT: Bu Yıl Zeytin Mahsulümüz İyi Beynelmilel zeytincilik enstitü - sünce yapılan tetkikat netcesinde, 1938—1939 zeytin mahsulünün va - ziyeti tesbit olunmuştur. Bu vazi - yete göre, İspanyada, Fas, Tunus, Portekizde mahsul orta derecede, Türkiye, Cezayir, Suriye, Lübnan ve Fransada mahsul iyice, Arnavutluk- ia ortadan aşağıdır. Yeni Üç Aylık Kontenjan 1938 senesinin üçüncü aylık dev- releri için Fransanın yalnız Yugos- lavya, Polonya, Rumanya, ve Bulga ristandan yağlı maddeler ithali için kontenjan müsaadesi vermiştir. ili inmek İÇ PİYASALARDA : İhracat İçin Arpa Toplanıyor İhracat için büyük miktarda mal almak için angajmanlar yapılmakta dır. Mersinden fop olarak dökme 200 bin kilo arpa alınmıştır. Bu arpala- rın kilosu dört kuruştan verilmiştir. İstanbul teslimi olarak Bandırmanın nohutlarından 60 bin kilo satılmış ve kilosu yedi kuruştan verilmiştir. İskele teslimi kilosu 4,17,5 kuruştan çuvallı olarak kırk bin kiloluk bir parti Çanakkale arpası satılmıştır. Kuru Bakla Alınıyor İhracat için Çanakkale fop 200 bin kilo bir parti kuru bakla kilosu 4,26 kuruştan, ayni şartla Bandırmadan 180 bin kilo kuru bakla 4,25 kdrüş- tan, dikili fop yüz bin kiloluk bir parti kuru bakla kilosu 424 kuruş- tan, satılmıştır. Bandırmanın çavdar larından yüz bin kilolukbir parti ki etmişlerdir: Kadmlık hassaların tiroit guddesi verir, erkeklik has- salarını da böbrek üstündeki gud- de, demiştim. Birincisi erkeklerin fazla işlediği vakit onları kız gibi nazik yapar, ikincisi kadınlarda farla işlediği vakit onları —bu söylediğim kız gibi— sakalı ve bıyıklı, hem de pehlivan bir er- kek gibi, kuvvetli yapar. Fakat, hiç yerinde olmıyan, bu yalancı kuvvete aldanmayınız. O zavallı kız da bir müddet sonra gittikçe daha zayıflamıya başladı. Karnındaki, belindeki ağrılar git- tikçe arttı, Midesinin sancısından, nefes darlığından pek sıkıldığı halde, 6 eski kuvveti artık kay- bolduğu, yataktan kalkacak hali kalmadığı için, kımıldanamaz ol du... Daha sonrasını ne siz Sorunuz, ne de ben söyliyeyim. Bereket ver sin ki böbrek üstündeki guddenin fazla işlemesi her vakit böyle İle- ri derecede olmaz. Yalnız birkaç tel sakal, yahut incecik bir bıyık çıkartan dereceleri de vardır. Bununla beraber, bir kadınm erkek sporlarına girişecek kadar 1osu 4,20 kuruştan verilmiştir. "BORSA | İ 3.0-038 İ İ İ ÇEKLER | 620 | 126.645 348 | 6.6625 2.0325 | 69.2073 50.747$ 214023 1105 13 4255 0 20.63 30 0.8325 | 2.0575 | 30.198 31:9650 26125 Londra Nevyotk Paris. Milâno Cenevre Amsterdam Berlin Brüksel Atina Sotya Prag Dindrit Varşova Budapeşte Bükreş Belgrat Yokühuma Stokholm Moskova ——— ESNAM ve TAHVİLÂT Türk borcu 1 Vadeli 10125 5 « 1 Peşin 1010 | ” » TI Vadeli (© 10125 Merkez Bankası IHRACAT: : Bazı Tacirler . Barsak Fiyatını .. .. .. Düşürdüler Almanya ile yaptığımız ticaret an laşmasında Türkiyeden ithal edile - cek malların üzerine kontenjan ko- nulmamış ve ithalât serbest bırakıl. , mıştır. Bu arada barsak İthalâtı da Almanyaya gönderdiğimiz mallar mühim bir yekün tutmak- tadır. Yurdumuzdan barsâk alan A- merika ile Almanyadır. Bu iki mem lekete gönderilen barsakları ihraç edenler aralarında bir türlü anlaşa- mamışlardır. Amerikaya daha fazla mal gönderilmesine çalışan milesse- seler, Almanyaya gönderilen barsak ların pahalılığından şikâyet etmiş - lerdir. Barsak ihraemın mürakabe ve kontrolü için iki gündenberi başkon irolör Hakkı Nezihi tarafından tet- kikler yapılmaktadır. Haber aldığı mıza göre Iktısât Vekâleti barsakla. rın standardize edilerek ihracının kontrolünü muvafık görmüştür. Hak kı Nezihi, barsak ihracatçılarını ça- ğırarak kendilerile görüşmektedir. Almanyaya barsak ihraç edenlerin söylediklerine - göre, Alman ithalât daireleri barsakların fiyatlarını dü- şürmüştür. Bundan dolayı ihracatçı « lar alâkadar makamlara müracat et- mişlerdir. —m an OFİSTE : Sarı Mısır Piyasası Gevşek Son günlerde sarı mısır piyasasın- da gevşeklik başlamış ve devam et- mekte bulunmuştur. Karadenize mi- sır gönderilmemektedir. Mevcut stok İların azalmış olmasına ve bu sene ye- ni mahsulün fazla olacağı ümitle- rine rağmen piyasalardaki gevşeklik kalkmamıştır. —-o Halde Dünkü Satışlar Bamya, kilosu 8—10, sakız kabağı 3—5, dolmalık biber 3—4, sivri bi- ber, 2—3, kır domatesi 2—3, sarık domatesi 3.50—5, çalı fasulyesi 6-— 9, ayşekadın 10—12, yeşil fasulye 8 İ—l0, soğan 3,50—4, sarmısak 4—6 kuruş. Asma kabağı adedi 2—10, patlican baş 2,50.-3, patlıcan orta 1.75—2.25 patlıcan ufak 1—1.50, bostan patlı- canı 3-4, hıyar 0.25—i1, mısır 0,50 —I kuruş. Pancar demeti 1,50—2, maydanoz 0,40—0,60, dereotu 0,40—0,60 havuç 2—3 kuruş. Osmanpaşa elması kilosu 7—11, çekirdeksiz üzüm 8—IZ2, türbe eri- ği 6—10, mürdüm eriği 7—11, kayı- sı 20—40, zerdali 6—10, fındık 5—, şeftali 7—16, vişme 7—12 akçe ar- mudu 3035, kızıl armut 8—14, kı- İ zılcık 7—12 kuruş, Limon ccnebi 100 adedi 250500, karpuz yenidünya baş 20—30, orta 12—17, ufak 3—8, kavun ftopatan baş, 17—20, orta 10—15, ufak 26, kavun Kırkağaç baş 23—35, orta 15 —20, ufak 6—13 kuruş. ymm İranda Şeker Fabrikaları İran'da şeker fabrikalarının kuru- İ tuş tarihi 1931 senesidir. Bu güne ka- dar sekiz şeker fabrikası kurulmuş» tur, Kahrizak, Kerec, Veramin, Şa- habad, Mervedeşt, Abekuhe Meşed, Miandoab - Azerbalcan ve Arak i- simlerini alan bu fabrikaların seki- zi de faal haldedir Fabrikaların istihsalâtı toz, kes- me ve kelle şekerden ibaret olup şimdilik memleketin şeker ihtiyacı- nın üçte birisinden yarısına kadarı: nı temin etmektedir. Fabrikalarda birkaç zemandanbe- rl çalışmakta olan tahsil görmüş ve tecrübekâr işçilerinden birkaç kişi Sanayi ve Maadin Vezareti tarafın- dan şeker imalinin muhtelif fenni kısımlarında bilgilerini arttırmak ve ibtisas peyda etmek üzere Cekoslo- yakyaya gönderilmiştir. Bunlar zmgelen malâmat ve ihtisası ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: