12 Mayıs 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

12 Mayıs 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Mayıs 1939 TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi | | 2009 Kr. 1509 " s0 ” mo * 1409 Kr. 7 ” 400 8” 1 Sene $ Ay sAy ray Milletlerarası posta ttiihadına dahil olmıyan memleketler için abone bedeli müddet sirasiyle 10, 16, 8, 3.6 liradır. Abone bedeli pesindir. | Adres değiştirmek 28 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk | pal flâvesi Yzımdır. İngiliz - Sovyet Müzakereleri ngiltere, Sovyet Rusyanın ta- arruza maruz bütün devletle. rin hudutlarını garanti etmek üzere İngiltere, Fransa ve Rusya arasında askeri bir ittifak' akti teklifine cevap verdi, İngiltere hükümeti Sovyetler. le ittifak yapmak İstemiyor. Sovyet Rusyadan yalniz Polonya ve Roman. ya hudutlarının garanti edilmesine iştirak etmesi isteniyor. İngilterenin Sovyet Rüsya ile as- keri bir ittifaka yanaşmamasının $e- | delik şöyle beplerini, Avrupanın kulağı muharriri Geneviev Tabouis anlatıyor: 1 — İngiltere Japonyayı Berlin - Roma askeri ittifakma iltihaka sev - ketmekten çekiniyor, Japonya 4 ma- yısta Berline gönderdiği cevapta Al- manyanın askeri İttifak teklifini ka» bul edemiyeceğini bildirmiş ve Ak - denize filo göndermek teklifini de reddetmiştir. Fakat İngiltere ile Sovyetler ara- sında şümullü bir ittifak Taponyayı Berlin - Roma askeri ittifakına sü- rükleyebilir. Buna meydan mek lâzımdır. çö 2 — İngiltere İspanyayı kazan- mak ümidini kesmemiştir. İspanya- nın Londra sefiri Duk d'Albe İngiliz hükümetine Sövyetlerle askeri bir verme- Mtifak akdettikleri takdirde İspanya-! yı tamamen, kay bedeceklerini , ihsas nl yi muvâzenesi bakımından ( İspatıyayı ihmal edemez. 3 — İngiltere, İtalya ile Fransa- nın arasını bulacağına kanldir. Fa - kat Sovyetlerle askeri bir ittifak bu ümidi tamamen İzale edebilir, 4 — Romanya Hariciye Gafenko, Sovyet Rusya ile siki bir anlaşmaya Romanyanın pek taraftar olmadığını söylemiştir. Halbuki İn- giliz - Sovyet ittifakı bu sıkı müna- sebeti zaruri bir hale getirecektir. 5 — Yugoslavya ile Sovyet Rus- yanin arası İyi değildir. Ve Yugos - lavlar Sovyetleri hâlâ tantmamışlar- dır. İngiliz - Sovyet ittifakı Yugos - lavyayı tamamen Berlin - Roma mih- verinin kucağına atacaktır. Halbuki İngiltere Yugoslavyayı kazanmak ü- midini henüz kesmemiştir. 6 — İngiliz kabinesinin siyaseti. ni idate eden iç kabine azaları Sov « yetlerle askeri bir ittifaka esasından muhaliftirler, i Bütün bu sebeplere binaen İngil- tere ile Sovyetler arasında cereyan eden müzakerelerin nisbet bir neti- <eye varması ihtimali azdır, Zaten Sovyetler de İngilizlerin anlaşma tekliflerine pek yanaşmıyor- lar. Müzakerelerin uzaması, hâlâ ü- Mit verici bir formül bulunamaması da iki tarafın analaşabilecekleri hak: kındaki ümitleri kuvvetlendirecek mahiyette değildir. ö Köylüye ucuz elbise tedariki «nda yapılan tetkikler üzerine Sü- Merbank, kendi fabrikalarının men- #ücatından bazı ikumaşların bu İşe tahsisini teklif etmiştir. Yapılan he- saba göre bu kumaşlardan bir kat *ibisenin köylüye maliyet fiyatı olan 350 kuruşa kadar mal edilebileceği anlaşılmaktadır. Bu kufnaşlardan ya- Pılmış elbiseler dört boy olarak ha- zırlanmış ve bankanın şubelerile Zi- Pat Bankası şubelerine nümuüneler Bönderilmiştir. Bu nümunelerin fiyat kalitelerine göre 360 - 700 kuruş srasındadır, Blbiseliklerden başka ça- VP, kasket, syakkabı gibi malze Menin de ucuza mal edilerek yapıl maâsi mukarrer olduğundan Sümer- re bu maddeler üzerinde de hazır. Nazırı | Bu İngiliz karikatürü, bugünkü siyaset dün- yasının iç manzarasını bir denizaltı âlemi ola- rak canlandırıyor ve meşhur darbimeseli ha- fırlatıyor: "Büyük ba- lık küçük balığı yutar, n Mükemmel İnsan Cevheri ürk milleti dünyanın en mükemmel insan cev- heridir. İdeal vatandaş, ideal insan yaratmak için bundan mükemmel bir hamur tasav- vur edilemez. 8 rke hayatı sevebilmesi, bu- na güvenmesi için en kü- çük bir imkân veriniz. Önüne İyi örnekler koyunuz. Yolu üstünde yığılan manasiz engelleri kaldırı- niz, en yeni ve ileri şartlara uymak için vasati vasıflarda bir Türkün gösterdiği istidada, az zamanda te- min ettiği verime mutlaka hayran kalırsınız. Bu vasatilerin içinden "—... İ umulabileceğinden çok nisbette üs- tünler, becerikliler fışkırır. ürk hamurundan yüksek va- sıflarda insun yetişebilme- si için İlk yapılması Jâzim şey, mü- savi firsat ve imkân prensipinin t- üzce işmin edilmesidir. Hayata atılan adam şu nokta hak- kında tam bir güven sahibi olmalı dır: Bu memleketle intisap yoktur, himaye yoktur, tavsiye yoktur, Ta“ yatta muvaffakıyelin vasıtası arka bulmak, hulâskârlik etmek, bir kud- yet sahibine köle olmak değildir. A: Sak istidadı ve kabiliyeti olen, ken- dini İyi teh -edem ve yetiştiren, $p- verek çalışan, başarmanın zahmetini göze alan ndam, hayatin muvafisk olur. Bir merhöleye vardıktan s0p- ra daha İleri gitmek içis de yine ancak kendine güvenmek, muvaffak olmanın ücretini zahmet ve hizmet şeklinde ödemek lâzımdır. Böyle bir güven suni surette ya- ratılamaz. Tâmamile kurulmadık- şa varlığı telkin edilemez. Meziye- te ve emeğe göre Istıla esasının, candan kabul edilmiş olmasına mut. laka ihtiyaç vardır. Şunu itiraf etınek lâzımdır ki, memleketimizde bu prensip kabul edilmiştir. Noksanlar tatbikatta- dır. Başarılacax yeni yeni işler, meziyet sahibinin aramasını zaten meçburi kılmaktadır. Hayatta mu- vaffak olmak için bir arka bul. mak lüzumu hakkindaki kanaatler kısmen haksız ve mübalâğalıdır. akat hüküm süren kanaat lerden çıkan netice şudur ki, bu işte yarım tedbirler tesirsiz kalmıya mahkümdur. Müsevi fir- sat ve meziyete göre Hstıfa pren- siplerinin hüküm sürdüğüne her- kesi inandırmak ve hayata oha gö re istikamet verebilmek için katta yüzde yüze yakın dereceye gitmek ve çok titiz olmak lâzım- dır. Bir tavsiye mektubunun mekanis.. masını gözümüzün önüne getirelim: «<Arkasız iş olmaz» kanaati bir defa muhitte kökleşmiş olduğu için İşi olan adamı tavsiye ava çıkar, Bu avda varılan ihtsas, haysala sığını- yacak bir derecededir. Kimin kimin- le dost olduğu, kimin kime hatırı geçeceği bir avcı ustalığı İle keğfe- dilir. Bir vasıta ile güyeye varmaya yel bulunmazsa bastmik şeklinde bir kaç vasıtaya başvurulur. Tavsiyeyi yazan adam, müracaat edene bazan acır, Zaten acındır- mak sanati çok olgunlaşmıştır. Ba- zan sadece: "Iyilik edeyim” diye tavsiye mektubunu yazar. Bazan hatırdan çıkamaz. Muhitinin, afle- inin, dostlarının, heraşehrilerinin sibina vw Yazan- | Ahmet Emin Yalman Tavsiye mektubunun icabını yerine getirmiyen adamı, muhit derhal tazyik altına alır. Kendi- sine: “Aksi adam, menfi adam, dik kafalı adam, mızmız adam,, gibi yaftalar yapıştırır. Hakikat tahrif edilmek suretile ömirlerine şikâyetler yağar. Tavsiye mektubu, yarı derecede olsun müsamaha gördükçe bu belânın davası yoktur. ısrarlı bir müracaat sahibini baş- ten nak için bir, iki satırlık hi mektup yazmayı en zahmetsiz yol sayar, Tavsiye piyasasında her İmzanın kendine göre bir kıymeti vardır. Her vatandaşa müsavi fırsat vers miye çalışan kanunun her icabmi herkes hakkmda müsavi surette tatbik etmek istiyen en dürüst bir memur bile tesir ve nüfuz karşı sındü müdafaâsızdır. Yüzde yüz dürüst kalabilmek için — işini, gü- FRANSA 57 Milyar» wefronks 210 MAY0 "Parasız Harp Olmaz,, Diye Bir Söz Vardır © Beynelmilel siyasetin şu buhranlı zamanlarında cünü kaybetmeyi göze almiası lâ zmdır. Halbuki herses bir kahra- man olamaz, hele geşindirilecek bir ailesi varsa. 4 pie mektubunun icabını yerine getirmiyen adamı, muhit derhal tazyik altma alır. Kendisine: “Aksi sdam, menfi a- dam, dik kafalı adam, mızmız a- dam” gibi yaftalar yapıştırır. Ha- kikat tahrif edilmek suretile âmir- lerine şikâyetler yağar. Tevsiye ww Büyük di. mektubu, yarı derecede olsun mü- samaha gördükçe b ubelârın dava- sı yoktur. En cürüst adami e gidişe az, çok uymak zaruretini gö- rürler, Çünkü hâkim muhit şartla- rı hiçbir zaman, hiçbir yerde ken- dine uymıyanı yaşstımaz. Diğer taraftan müsavi imkân ve | fırsat sisteminin icapları; tavsiye, intisap ve himsye yoluyla bozulun- ca en İyi istidatlar söner, idealist- ler ümit ve cesaretlerini kaybeder. ler. Meziyetin piyasası düşer. Hi- le yoluyla gayeye varan, riya ve hulüskârlık mâtkelerile her kalıba giren, kendini satmayi bilen, göz boyayan tipler meydanı serbest bulur. Meziyetlileri kötülemek, he- veslerini kırmak, sürekli çalışma imkânlarını kesmek için türlü tür- Tü yollar keşfedilir. pp” sathi, riyal tiple- rin meziyetli. dürüst, a ere karşı k si, bir t kım fertlerin hakkı ve meni meselesi değildir. Doğrudan doğru» ya umumun ve inkılâbın menfanti meselesidir, Dostu, tanıdığı, akrabayı, hemşe- riyi himaye eden adam, bilmeden, düşünmeden i en büyük fena Çünkü müsavi fırsat esasını şutımsuze ca bozmuştur. Meziyetin masına engel olmuştur. güvenini kırmıştır. Böyle bir kendi kanantince ininlibı belki de sever. Yakat sevmeyi bilmek lâzım dir. İnkılâbı sevmenin yegine yolu, müsavi fırsat esasına suygı göstere mek ve memleketin zararına olarak meziyetsizi himaye etmemektir. Tavsiyeden maksat, r şahsın menfaati değilse, sırf kıymeti, hiz- meti ve meziyeti görülen bir ada- mın üzerine memleket menfaatine olarak dikkati çelbetmekse iş de- ğişlr” Fakat 6 zaman mektup veya müracaat, hususi bir mektup değil, dosyalarda yer alacak açık ve te- miz bir referans şeklini almalı, böyle bir referans veren de mane- vi şekilde olsun bir mesuliyet al- tına girdiğini bilerek hareket etme- Midir, Di taraftan şunu da unut. mamak lâzımdır ki bir mev- ki sahibinin yakını olmak, müsavi hak ve fırsattan istifadeye engel 0- lamaz. Şahsen meziyet sahibi olan» lar hakkında bu yüzden dedikodu yapmak ts, Inkılâbın yüksek bir prensipine aykırı bir harekettir. Inkılâbın asil prensiplerinin ica- bı, hayatta İleri gitmek ve umu. | mi hayata ait hareketlerin hesabı vörmek hususunda hiçbir istikama- te doğru istisna tanımıyan bir mü- savat kurmak ve inkılâbin en mü- him bir kıymeti diye titizce bu- hün üzerine titrsmektir. —— m. Erzincandan Köylere Göç Erzincan (TAN — Şehrimiz halkı, pek eski zamanlardan kalma t İere uyarak, 3 — 4 ay kalmak üzere köylere göçetmeğe £ başlamışlardır. Havası, suyu ve manzarası çok güzel olan köylerde geçirilen yaz, halkın sıhhatine iyi gelmektedir. Şimdiden Erzincanlılerın yarıdan letlerin altın ihtiyatlarını ve hazine kabiliyetlerini mukayeseli | farları, köylere gitmiş bulunuyor bir tarzda gösteren şu şekilli grafikle dünyanın umumi para du- n nlar Razan da İ.. Erzincanm içinde kalmak mecbu, riyetinde olanlar da her pazar, uzak İ yan Hayat Sah Ne Demekti Yazan: Sabiha Zekeri; ir kariden mektup ruyor: “Bir kaç gü jtelerde “Almanyanın haya İdiye bir tâbir geçiyor, Bı sı nedir? Alman Nasyonal Sosyi sınin gençlere metin kitab, kardığı “Alman halkı, ve nım hayat sahası” isimli sualin cevabını verdiği içi rıca izaha lüzum görmüyd kitap gençlere mazide coğrafya ve tarihini ve şi: şekli şöyle anlatıyor: “Almanlar: Renin aşi Holandanın ve Belçikanın ilerlediler ve yollarını Ren ne ve Tunaya çevirdiler. A takası Flânderlerin olduğul nubi Holandaya, Şimali R naya, Karpatlarda Rug ne Memele kadar uzand: men aşiretleri Vistül ile 3 smdaki sahayı ve Polonysl cenubi Rusyaya, Karadenizli nanin aşağısına yayıldılar. İ paratorluğu yıkıldıktan İ manlar, Ural, Karadeniz, Ren arasındaki bütün saha kim oldular. “Bir iki asir sonra Alm rüpayı tekrar istilâ ettiler, Şimali Cermen aşiretleriy manlar Beyaz denize kada: Cenubi İtalyada, Sicilyada,| da devletlerini kurdular başka Fransanın şimaline terenin cenubuna yayıldıla; 86, 87, 89) Büyük muhaceret © 2) Alman hayat sahası bütün İçine aldı. Bu hâdisenin en hemmiyeti büyük bir Almaj ni meydana getirmesidir. Rı ratorluğu Renin aşağısına ya yayılmadığı, bütün mel şarki Avrupayı kucaklama İde, Almanlar Avrupayı U iCibraltaya, şimali © Captı bula kadar istilâ ettiler. Bı dir ki manevi ve kültürel olarak, Avrupa kıtası bir 4 tasıdır.” (Sayfa 90). “Almanyanın kültürel pi takası, Alman olmayan bir etlerin hayat sahalarını da Bu devletler ya doğrudan Reich'in veya Avusturyann ve İdaresi altında idiler, (S3 “Bu sebeple Belçikanın çü eski Alman toprakların | (Sayfa 120), Bu kitabın 121 inci say bir haritada Holanda, Belçi) senburg, İsviçre, Alsas Lor mali şarki Avrupanın bir ç ri, Fransanın şarkı kaybol, man toprakları olarak göste Bu kitaptan aldığım çün İriin sualine cevap verdği gi hafta İngiliz mecmualarınd; bir konferansını okuduğum Rosenberg de gençlere Alı hayat sahası olan yerleri g tir, Daha fazla izaha lüzum nederim. Denizaltı Mensupla Zammı Denizaltı kursu talebeler sınıfı mensuplarına verile zamlar hükkındaki kanun t İlecektir. Deniz kursu talebe | kursu bitirip diploma alanla İbay, gedikli erbaş ve erata seneleri itibarile deniz altçi mı verilecektir. Denizaltı ku İbelerine talimlere başladıkla İ ten itibaren de her ay yirmi sisat verilecektir. OR Kaş - Antalya Y; Kaş (TAN) — Kasabamı; yaya bağlayan yol bitirilme dir. İnşaatı hızla devam cdi talya valisi Fuat Baturay, y zın inşssiyle yakından alâk maktadır, X Kaş (TAN) — Kazamı hal olan kaymakamlığına t len Ankara vilâyeti maiyet larından uttan gelmi # Kas (TAN) — Terdit

Bu sayıdan diğer sayfalar: