16 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

16 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şeyh Ef.nin Kerameti Değil, Hatırı Var imize keramet muhayyel bir halet var ale inananlara göre secca- deyi suya serip bir kotra safası sürmek, dalgaları okşaya okşaya gezip dolaşmak mümkündür. Yine 0 gibilere göre keramet ehli adam- lar için zaman mevzuu ve mefhv mü yoktur. Onlar sabah kahvaltı- sını Büğdatta alırlar, öğle yeme- ğini Şamda yerler, akşam sofra- sını Fas çöllerinde kurarlar ve gece uykusunu yine Bağdatta kes- tirirler, Yalnız keramette ve keramete taallük eden hikâyeferde mutlaka bir “İmiş, bulunur. Çünkü deniz- de sopasını omuzlayıp gezenleri gören yel işiten vardır. Bir saniyeden az bir zaman zarfında bir kıtadan bir kıtaya uçanların şu motörsüz ve pervanesiz uçuşlarını seyredenler de görülmemiştir. Fa- kat işitenler çaktur, Bence kerameti en iyi tarif e- den o halete keskin zekâ diyen a- damdır. Ayni haleti en iyi tezyif eden de bir Bektaşi iş Pek meşhur olduğu Üzere bu adı bilinmeyen derviş bir köye gider, uzunca müddet bir tufe; geçirmek ister. Köylüler, bir ke- merle bir tebere dayanıp kendisi. ni bedava besletmek isti vişi kaçırmak için gare ararlar ve ondan ya bir keramet göstermesi- talep etmeğe karar verirler. ektaşl derviş, “kös dinlemiş bir adam, Köylülerin yaptığı tekimi sakın sakın dinler ve sorar: — Nasıl bir keramet istiyorsu- nuz'tanlar?. Söyteğimi gösterelim. Köy kâhyası şöyle bir etrafma bakınır. Elli metre kadar uzaktaki gum ağacını dervişe gösterir: -— Şu ağacı, der, yürütün, ya nımıza getirin! Derviş hiç tavrını bozmaz, elile “gel,, işareti verir, ağzile de çağı- rır: Yürü be mübarek, buyur şu- Ağaç kımti- raya be mübarek" damayırca derviş yi cın dibine hı z lere şunu söyler: O gelmedi, biz geldik. Dervişliğin baş şartı alçak olmaktır. İşte kerametin temsili olarak en güzel tarifi budur. Fakat eski de- virlerde keramete inanılırdı Bir çok adamlar, böyle vehmi bir kudret isnat olunmak yüzünden, elleri ayakları öpülürdü. Zeki ve İnsan ruhunu okumıya muktedir bir takım entrikacılar . da halkın şu bâtıl itikadından ve keramet ehli tanınmış adamların nüfuzun- dan muhtelif şekillerde istifade e- derlerdi. O smanlı tarihinde falan şey- hin iltimasile yüksek me- muriyetlere çıkanların sayısı pek genişti. Yine böyle tavsiyelerle malikâneler kurmuş, hazineler düzmüş kimseler de küme küme- dir. Fakat keramet ehli bir ada mun gölgesi altında ölümden kur- tulan ve bu kurtuluşta keramet eseri bulunduğu iddin olunan tek bir vezir vardır: Güzelce Mahmut paşa" Bu zat Üçüncü Sultan Mehmet devrinde Celâlilerden Deli Hasan üzerine serdar tayin edil: henüz düzmeden sadrâzam kamı sıfatile kubbealtı ve- vukua geldi. kav zirlerine baş yapıldı. Fakat Ayus- turya hududundaki seferber ordu- ya kumanda etmekte bulunan sadrâzam Yemişçi Hasan paşa, onun Kendine kaymakam yapılır sını beğermedi. sipahilerin İsya- kendisi nından dı, orduyu yüzüstü birakip İstanbula geldi. Güzelce Mahmut paşa fsebir taraftan selefi olan zatın idamı İ- diye geçen çin sipahile 1 gibi bir yandan da: “Sadrâzamın serhad işlerinde görünen taksiri sebel le katline” fetva alıyordu. Lâkin hocaları kandırıp fetvaları alınca- ya kadar sadrâyam İstaribula gel- miş, yeniçeri ocağına iltica etmiş, padişah ile anlaşarak düşmanları- na “karşı hücuma girişmiş idi. Bu ımun İlk hedefi fabistile Gü zelce Mahmut paşa idi. Nitekim padişah ta bu hedefi makul göre- pek kaymakamın idamına razı ol- muş ve sevgili sadrâzamma hü ri- zayı tebliğ eden bir hat yollamış- tı. L âkin Mahmut paşanın da sa- Tayda adamları vardı, clup biten işleri kendisine" haber veri- yorlardı. Bu suretle o, kellesinin cellâtlar elile uçurulmak üzere bulunduğunu - tam zamanında - öğrendi ve konağından - kılığını değiştirerek - savuştu. Kendi padişahın iradesile, kapıcılar kâh- yası Kasım ağa yakalamıya me- mur İdi, Ağa, kırk Üsküflü kapıcı ile kaymakamın konağına geldiği vakit ölüm mahkümu çoktan si nağma gitmiş ve gizlenmiş b nuyordu, Neredeydi, ne suretle 'saklanı- yordu?.. Bunu bir müddet tesbit etmek mümkün olmadı. Föket pa- dişah ile sadrâzam, firari kayma- kamın mutlaka bulunup öldürül mesinde israr ettikleri cihetle ka pıcılar kâhyası İstanbulun altını üstüne getirecek derecede sert ve amansız davranıyordu. kaçak ve- ziri şiddetle arattırıyordu. Niha- yet bir gammaz çıktı, Mahmut pa- şanın Zirelrliservi semtindeki Ba- zirgân camline bitişik tekkeye ka- | pandığını ve Şeyh Ramazan efen- dinin bitmayesi altında Bunu haber verdi. Bu tekke - daha sonraları - ka- pitülâsyonların yarattığı sefaret- hane ve konsolosluk kaleleri gibi taarruzu müşkül yerlerdendi. Bu- DA rağmen hünkâr üç beş çavuş gönderdi, tekkenin aranıp taran- masını ve Güzelce Mahmut pasa orada İse hemen kafasının kesil mesini #mretti, Bu çayuşların ba- şı hem Şeyh Ramazanın müritle- rinden, hem Mahmut paşanın lüt- funu görmüşlerdendi. Tekkeye gr rerken Şeyhine bulüs çakmak ve efendisine de bir iyilik yapmak ordu. Öbür çavuşlar, âmirle- TinİR emrine bel bağlamış vazi- yette bulunuyorlardı. Ss aray adamları “Hü' Destur!” tekerlemesile tekkeye dal dıkları zaman âyin yapılıyordu, » Yazan: pi M. Turhan Tan bulundu- müritlerin hemen hepsi bir arada bulunuyordu. Çavuşların başı, â- yin salonuna girer girmez bir hır- kaya bürünerek ve iki tarafa sal lanarak edebi, erkâm dairesinde zikre dalmış olan Güzelce Mah- mut paşayı tanıdı, hemen bir işa- ret verdi. Paşa da bu işaret üzeri- ne yüzünlü ekşltti, gözünü çarpıttı, salak bir t Çavuşlarm başı her: :dervişi ayrı ayrı gözden geçirdi, ve,sonra arkadaşlarına döndü- — Görüyorsunuz ya, dedi, Mah- mut paşa yok. Şeyhin elini öpüp dönelim! Bütün dervişler aranılan ada- mın aralarında bulunduğunu bili- yorlerdi.: Fakat kendisinin tanın- madığını görerek . şasırmışlar ve TAN bunu. şeyhin kerametine hamlet- mişlerdi. Bizzat şeyh ise Mahmut paşaya - saray adamları gittikten sonra - şu sözleri söylüyordu: — Hırka yüz değiştirmez azi- zim. Seni tanıtmayan benim hatı rımdır. Bununla beraber kendine daha emniyetli bir köşe ara, Olur ki yarın hatırımı saymıyanların | eline düşersin. (1) ei (1) Devlet müverrihi hâdiseyi 1 mil bir seffetle şöyle kaydeder: “Muhünüt Puşa sofu kılığına gir'p Zine'riiservi semtinde meşhur zenginlerden Haci Hüsrevin yaptırdığı. Bözi'ein cumii ya- Bundaki OArifi Bilâh Şeyh Ramazan Harretlerine Üleü eylemiş, talepkârlar vardıkta seçilmediği omeruftur ve ol asitaneye iltica ile canın reha eyledi) Malatyanın İmarı İçin Yeni Tahsisat | Malatya; (TAN) — Ankaradan dönen belediye reisi doktor Cafer! Özelçi, Ankarada vuku bulan temas ları neticesinde, büyük bir Halkevi inşası için 100 bin lira, C. H. Partisi akaratının asri şekle ifrağı için # İbin, istasyon — Malatya caddesinin parke döşenmesi işinin tamamlanma $1 için de 20 bin lira alınmasını te- min etmiştir. l İzmirde Bir Kasap, Diğer Bir Kasabı Vurdu İzmir — Dolaplıkuyu mevkiinde. kasap Abdurrahmatı, kasap “Timur. oğlu Mustafa Karagülü beş yerinden kasatura ile vurmuştu, Yapılan » tahkikata göre hâsse, Abdurrahmaninı, Mustafa Karagülün dükkânı önünde kaçak et satmasın- dan ileri gelmiştir. Karagülün yari ları ağırdır. - Abdurrahman « aranıl maktadır. çevrilmesini istemektedirl. ( Bütün İngiliz Milleti Askeri Faaliyetler İçin Seferber cc WOMEN REOUIRED FOR MOTOR DRIVING e SİA Şehirlerde halkı askeri hizmetlere davet eden bey annamelerden birkaçı ————<——<—————— ix İngiltere Yardımcı Kuvveti Arttırıyor Londra, (Hususi) — Lon- drada bir köşeye çekilip din- lendiğiniz takdirde, dünya buhranını unutmak müm- kündür. Fakat caddelerde dolaştığınız takdirde buna imkân yoktur. “Buhran”, dım başında yü rır. Bütün daireler, duvarlar, hâttâ âbideler, bütün milleti askeri faaliyete davet eden yazılarla doludur. o Büyük Harp sırasında da © İngiltere Harbiye Nazırı Lord Kiçner ayni hattı hareketi takip et- mişti. Bugün gerçi Lord Kiç- ner yoktur, fakat her yerde askeri hazırlıklardan bahse- den, herkesi *bu hazırlıklara iştirake dâvet eden yazılar ve devhalar mevcuttur. Mazi gi arlanmalıyız,, “levhasını görür- sünüz. Travelgar meydanındaki Nelson sütunu üzerinde bu levha- ŞU GARİ Dünyada en şişman evliler Dün; şman çiftlerin. en Avustralyah ve Bay ord, yeni evlen. ikleri için şimdi laylarını o Leon. geçirmek. tedirler. Her ik:si de birlikte 1,120 funt, yani takriben 707 kilogram a- gırlığındadırlar. 'n en yaşlı ağacı Son » günlerde İn esen şid. ietli rüzgârlar Pa. ste tarihi elem. iiyeti haiz ve izlerce .sene ya. amış asırlık ağaç- arı da parçalıy rak ve dallarını kirarak imha etmiş. tir. Yalnız Pariste en yaşlı sayılan bir akasya ağacı sağlam kalmıştır. 280 yaşında olan bu ağaç Sen Jou- Ten le Povr kilisesinin avlusu bulunmakta olup 15 inci Lüd mannıdân kalmadır Bazı Fransız gazeteleri, tarihi olan| ne bi bu ağacın etrafında bir tarihi film Mikron volar Fransız tıp mü. hassıslarının meş ettikleri an bir istatistiğe öre, aris mağazasin- a bir metre mi. kübında 2,000,000 mikröp bulunuyormuş. Kahvehane. lerde de, bir metre mikâbında 450 bin mikrop mevcutmuş. Ayni ista. tistiklere göre, Fonteneblo ormanın- da İse, bir metre mikâbında sadece 40 mikrop varmış. enteres| büyük bir) Lİ İİ DEFENCE RT Business of the CİTİZEN Mille müdafaa için sokaklara asılan afişlerden biri lerine rastgolir- r nereye giderse İngiliz yapma: niz göreceğiniz her şey milli vazi milletini ğa davet eder. B“ günler, bilhassa cumar- tesi ve pazar günleri gönül lülerin #âlim yaptıkları sıralarda tuhaf tuhaf üniformalar göze çarpar Bunlar yardımcı itfaiye kuvvet- lerini. teskil ediyorlar ve 49.300 erkek, 3800 kadın ve 3400 genç- ten m eşekkildir. Hava taarruzu sırasında asıl İfaiye teşkilâtına yardım edeceklerdir. Erkekler a- tesle mücadele cihazlarını kullan- mağa alışıyor. otomobilleri sürü- yor, tulumbaları işletiyor, kadın- lar daha hafif otomobilleri idare «diyor ve telefon operatörü ola- rak çalışıyorlar, Ara sira kadınları, kadına hiç yakışmıyan üniformalar içinde gö- rürsünüz. Bunlar hâki caketler ve Teritor. yal ordunun yardımcı kıtalarını teşkil ediyorlar; Otomobil ve kam- yon sürdükleri gibi işterile rle geziyor yan — meşgul oluyor. vemek pişiriyor ve re. | bu suretle (300.000) e vardırılan i Teritoryal orduya her bakımdan P DÜNYA | | simay s ekimine Denizin 5000 metre derinliğine inecek! Yabancı gazete- ler, Profesör Pı karın yeniden de. 5000 m derinliğine kadar inerek ilmi decrü. belerdç, bulu ğını © yazıyorlar, İ Şimdiye kadar bu derinliğe kadar hiçbir kimse dalmamıştır. Denizin dibine inilmesi hazırlıkları taam. lanmıştır. İniş Kanarya adaları ci. varındâ olacaktır, Profesör Pikar, ineceği 5000 metre'derirlikte bir bi tün gün ile gece kalarak ilmi te İ belerini genişletecektir. . Musiki seven inekler Tokyo'da hıf. zıssıhha polis şe fi Nazanovo, yap tığı uzun tetkik B leri neticesinde 1 nizin ci Beklerin musiki  i sevdikleri ka ) naatine © varmış. | My tr, Nazanovo, çiftlikte ineklerin önü- ir gramofon koymuş ve muht lif plâklar çalmış. Caz plâkları ine) lere fena tesir etmiştir. Caz musikisini dinledikten sonra, inekler sinirli oluyorlarmış ve 42 süt veriyorlarmış. Az gürültülü klâ. sik musiki, az tesir ediyormuş fa. kat yüksek seste gürültülü musiki ineklerin sakinane otlamalarına mâ. ni olüyor ve az süt vermelerine se. milli melodiler ve modern danslar bilhassa tangolar, ineklere hoş tesir ediyormuş ve neticede fazla süt ve. riyorlarmış Nazanovo, milletdaşlarına, inekler sağılırken musiki çalmalarını tenbih etmiştir. “Çünkü inekler bilhassa tangoyu, Viyana valsini dinlerler. ken, çok sakin oluyorlarmış. ün bep oluyormuş. Muhtelif serenatlar, | nın ih; Yarma kuvvetlere her sa- hada ihtiyaç hissolunmak- tadır. Yakında bahriyelilere de vardım kıtaları vü getirile- cek ve bu sayede bahriyeliler da- ha fazla fiili hizmetlerle maşgul olacaklardır. Halihazırda kara rinsaytsı 8 bini zecmiştir. Bunların çoğu İşçi kız- lardır ve hepsi harp zamanında tarlalarda çalısacaklardir. Bu ü- niformalı gruplardan başka bir milyona yakın kadin. hava milda- faasına alt gönüllü faaliyetlerine iştirak ediyorlar. Aymi faaliyet her sahada göze carpmaktadır. Sivil hava o muha- fızları smu ânında istifade e» k üzere 10000 ihtiyat pilot yetistirmislerdir. Nisbeten yaşlı a- damlar, ihtiyat polisi. balon bara- İl fasliyetleri, ve sahil muhafızlı & icin gönüllü yazılıyorlar. Bütün bunlar Mister Chamber- Isin'in geçen baharda sövlediği bir sözün bos olmadığını isbat ediyor. Mister Chamberlalin. o zaman, mecburi askerlik usulünün gö- Mlü sistemine son vermiyeceğini anlatmıstı İma İngiliz Firmaları yat İstiyorlar Ingiltereden piyasamıza mütead- dit mektuplar gelmiştir. Ingiliz fir. maları Türkiye ile iş yapmak tasav- vurlarını izah etmekte ve muhtelif malların fiyatlarını sormaktadırlar, Ayni firmalardan bazıları Amerike- #iyacı bulunan Türk mallarının İpglitere kanalı ile Amerikaya gön- derilebileceğini ve bu suretle Tür kiye - Amerika anlaşması üzerine hareketsiz kalanı ticaret işlerinin In. giltere yoluyla inkişaf edebileceğini de izah etmektedirler. Piyasamiza ge len bu mulümat üzerine Ingiltere ile İş yapan müesseseler vâki taleplere fiyat bildirmiye başlamışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: