29 Ocak 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

29 Ocak 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Sonkânun 940 ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 Ke 2 Kr na 9 1800” © “a * . * . *“ e Biye V Sene 0 Ay tay Vay Milletleraram posta vttihsdına dahil olmıyan memleketler için abone vedeli müddet surasiyle 30, !& 9. 35 tiradır. Abone bedeli nesindir Adres değiştirmek 28 kuruştur Cevap win mektuplara 10 kuruşluk Dul ilâvesi trmdir TT Yİ Iİ . Nahiye ve Köylerde a Yeri tehdit İtfaiye Kursları Açılmasına Başlanıyor ok yakında, mahiyelerde, ve C köylerde de itfaiye kursları a- çılacağını büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Anadoluyu, tıpkı zelzele gibi, ve- gibi, frengi, sıtma, trahom gibi eden görünür, ve görünmez tehlikeler arasında, yangının da bü. yk bir mevkii vardır. Binalarından çoğu ahşap olan birçok Anadolu ka. Babaları için yangın, büyük zararlar bırakmadan geçmiyen kızıl bir âfet- tir. Bilhassa büyük orman yangınla. © m yüzünden uğradığımız zararların beybeti de nazarı itibare alınırsa, verilen bu uğurlu ve yeni kararı bü. | yük bir memnuniyetle karşılayışımı- «ın sebeplerini kavramak büsbütün kolaylaşır. Kaldı ki, bugün için, itfaiye, dün. Fânın hemen her yerinde, ordunun mütemmim, ve çok ehemmiyetli hir eüz'ü sayılmaktadır. Muharebelerde, düşman tayyare. Teri tarafından savrulan yangın bom balarıma karşı tedbir alabilmek. an. © cak, itfaiye teşekkülleri geniş millet. . ta lerin harcıdır. Harp sıralarında, it. faiye teşekküllerine düşen diğer bü. yük hizmetlerin ehemmiyeti de gö- zönüne getirilirse, bu yeni kararın he kadar isabetli olduğu anlaşılır. Temenni ederiz ki, bu yeni kara. rın tatbikatı, bu işteki teahhurumu- un büyük eksiklerini kısa zamanda kapatacak kadar hızlı bir seyir takip otsuni » Hile Yapan Esnaf Dün öğrendiğimiz iyi haberler a. rasında, hilekâr kömürcüler hakkın. da takibat yapılacağı, ve ölçü, tartı Âletlerinin damgalanacağı da var. Maddizatında ehemmiyetli görül. miyen bu tedbirlerin vatandaşları ne kadar memnun edeceğini, bu tedbir. lerin alınmaması yüzünden zarar görmüş olanlar çok iyi bilirler. Biz bu vesileyle, meselâ tramvaylara a- sılanlar hakkında yapılan takibatın şiddetlendirilmesi lüzumunu da, bir defa daha hatırlatırız. Bu kabil, küçük ve ehemmiyetsiz Rörünen tedbirlerin arttırılıp şiddet, İendirilmesi sayesindedir ki, biz, bir. birine eklene eklene huzurumuzu ze. hirliyen büyük bir beliye haline gİren birçok küçük dertlerden kur. tulabiliriz, * Zelzeleye Rarşı İnşaat Yüksek mühendis Nizamettin Ha. bora, bize gönderdiği hir mektupta, Yapılan lâboratuvar | tecrübelerinin Ve tatbikatın, zelzeleye karşı en mu. kavim inşaat tarzı olarak Obetonar- meyi katiyetle tesbit etmiş bulun. duğunu bildiriyor, Betenarmenin Yangına, tayyareler tarafından atılan Yangın bombalarma karşı da en da. Yanıklı tip olduğunu ilâve ederek diyor kiz “Nitekim 1908 de Kalabria ve Si. “ilyada 150 bin kişinin ölümüne se- bep olan zelzelede sağlam kalan bir. kaç bina, betonarmedir. Messina şeh. arme inşant henüz emekleme halin. de idi. 1923 Yokohama ve Tokyo zel. Zelesinde de sağlam kalanlar, yalnız tonarme binalardır. Bunlardan yı. kılanların nisbeti yüzde beşi geçme- mekte ve tetkikat neticesinde de te. mellerinin sağlam olmadığı ve iske. etlerinin betonarme kaidelerine ay. kın olarak yapıldığı anlaşılmış bu. lunmaktadır, “1930 Vulture (İtalya) zelrelesin. de pattâ, son Erzincan zelzelesinde betonarme binalar yıkılmamıştır. aldı ki memleketimizdeki bu cins gppalar, zelzele ihtimali hesaba ka- madan yapılmış bulunmaktadır. İraenaleyh, hem betonarme insantı ih etmek. hem de bu sistem İn. Wat hakkında mevcut nizamatı sek apmr £ munarnır Bi yuzum, Sun BAMsısi UY yı demagojiye miscl veren birkısım neşriyah ele elarek fikirlerini anlatıyor. o o o DEMAGOJİ ve Demagoji Neşriyata Dair Düşüncele K elimenin aslı yunancadır, “Halkı ben idare ediyo- rum,, mânasına gelir. Bu iti- barla “halkın hakimiyeti,, de- mek olan demokrasinin ak- sinedir. Demagoji, şahsi menfaat- leritemin için bunları halkın menfaati imiş gibi göstere- rek, kalabalığın hoşuna gide- cek sözler söylemek, böylece nüfuz temin etmektir. Bu ba- kımdan, hakiki hürriyete, ii timai nizama bir suikasttir, ve bu zehirli çiçek, havasın- da yetiştiği demokrasinin mü- Suistimal edilişidir. Son günlerde demagojiye güzel bir misal teşkil eden bir hâdise ol- du: Merhum Hall Paşanın tablosu meselesi. Cidden şayanı hürmet ressamın vefatı hakkında tek satır yazmıyanlar, cenazesine gitmiyen- ler, merhumun devlet resim seryi. sinde, güya bir eseri teşhirden me. sedilmiş gibi, büyük bir gürültü kopardılar, halka, üstada hakaret edildiğini iddia ettiler, Hakikat şu idiz Devlet, resmi ve ressamları hi- maye için Ankarada bir sergi açı- yor ve en büyük alâkasımı, sergi. ye kendi ismini vermekle gösteri. yordu: Her şeyin olduğu gibi, ser- ginin de bir nizamnamesi vardır. Nizamnamenin bir maddesi, evvel- ce teşhir edilmiş tabloların sergi. ye kabulünü meneder. Merhum Halil Paşanın ailesi tarafından şüphesiz bu madde bilinmediği i çin sergiye gönderilen tablolarını da reddetmek *câp ediyordu. Bun- lar, evvelce, muhtelif sergilerde müteaddit dela *eşhir edilmişler- di. Fakat maddenin sarahatına rağ. men jüri heyeti, merhumun hatı. rasına hürmet olsun diye nizam- sızlık yaptı, onun bir tablosunu sergiye kabul ettı, Maarif Vekili de, açılış nutkunda Halil Paşanın ismini hürmetle asid. Bununla bereber demagoglar yaygarayı basmaktan çekinmedi. ler. Çünkü maksat, her ne pahası. na olursa olsun, Mâarif Vekâletine hücum idi, erseoiiri sarahatle izah ede. bilmek için Maarif Vekâletine yapılan hücumların sebeplerini ve şeklini ele almak lâzımdır. Demokrasi, kanunların hâkim olduğu yerlerde kabildir. Dema. goji İse, kalabalığı istinat eder. Demagog, kalabalığın menfaatini gıcıklayarak bir “efkârı umumiye,. teminine çalışır Buna muvaffak oldu mu. artık. kanunların fevki- ne yükselmiş demektir, bütün ta- leplerini, ihtirasların, tatmin ede. bilir. Fakat ekseriya, demagoglar, bu oyunu farkında olmadan, baş. kalarının hesabın» oynarlar. De“ mokratik ve matbuatı hür mem- leketlerde, servet sahipleri, hükü. metten herhangi bir menfaat te. minini arzu ettikleri zaman, de- magoglarının iplerini çekerler, el- lerine, istedikleri ile hiç alâkası ol. miyan, fakat bir kütleyi, bir sınıfı alâkadar eden bir mevzu vererek neşriyata başlatırlar. Hükümet, matbuat kanunları çıkararak, mev- cutları tadil ederek, demagojinin önüne geçmiye çalışır. Bu sistemi yabancı propaganda da kullanır. Yabanci propaganda bir memlekette artık doğrudan doğruya faaliyet icra edemiyece. ğini görünce. demagoglara veya e — — — — zele ihtimallerine göre tâdil eylemek lâzımdır. “Mühendislerin bina projelerini hazırlarken, mevkiin tektonik hari. tasını ve tektonik evsafını, şehir plâ. nımı tetkik edebilmiş olmaları, tek- tonik haritaların da siemoloji ilmine vakıf olanlar tarafından hazırlan. ması lâzümdır.” emrinde bir çok demagog bulunan- lara müracaat 2der, unlara İdare başında olanlara karşı, hoşnutsuz- luk, şüphe uyandıracak meselele. rin ileri sürülmesi işini tevdi eder. Demagoglar da mili menfaat, ah. lâk, vatan meselesi gibi mefhum- ların yapraklarını açarak neşriya. ta başlarlar. Meri Vekâletine yapılan hü- cumlarda, itiraf etmek lâzım. dır ki, demagoglar hedeflerini seç. mekte büyük muvaffakıyet göster diler. Maarif Vexâleti. fikir. ten- kit ve münakaşa namı altında ya. pılan neşriyata en fazla müsama. ha göstermesi icap eden bir ma- kamdır ve bu müsamahayı. bugün hürriyetin anası olarak tanınmış memleketlerden pek daha geniş mikyasta gösteriyör (Bu cihetten onu tebrik etmek lâzımdır. Hücumlarda Vekâlet, sistemsiz- lik. ahlâk, istikrarsızlık. muallim. lerin maaş azlığı gibi hususlarda Ithamr- altında bulunuyor Daha kı. sa bir müddet evvel Maarif Ve- k'li, Büyük Millet Meclisinde. mağ- ve rakama İstinat eden beyana. tında. maarifte bir sistem ve İs. tikrar olduğunu söyledi Kime K nanmalı? Vekile mi, demagoglâra mı? Ben. Maarif Vekiline inan mayı, sade resmen değil, mantıkan, shlfken de daha doğru buluyo. rum. Nerede kaldı ki, demıcogla. rın kendilerine en büyük silâh di- ye kullandıkları tek objektif me sele olan musllimlerin maaş vazi, yetlerinin bir Maarif Vekâleti me. selesi değil, bir devlet teşkilâtı, bir barem kanunu meselesi oldu- ğunu ayırdedecek kadar temyiz sahibiyim, ve bunu. memleketin ETİL münevver tabakasını teşkil eden kırk beş bin mualinn elbette tem- yiz eder. İşte bu noktada demagoglar bü. yük bir hata işlemişlerdir. Başlar. ken de söylediğim gibi, demago; “kalabalık,, o nezdinde muvaffak olabilir. Halbuki muallim sırı, bir “kalabalık,, değil, bir münev- ver sınıftır ve demagoylar ya ha- talarının farkında olmadıkları ve. ya muallimleri “kalabalık. telâkki ettikleri için. ikinci bir gaf dıha yapmışlardır. Bu ia mesuliyeti. ni Maarif Vekâletine yüklemek is- tedikleri terim meselesi üzerinde ki neşriyattır. Bütün muallimler ve münevverler bilirler ki. “kap. rislerle., itham edilen bugünkü Maarif Vekili, iş başına geçtiğinin ilk günü (Kültür Bakanlığını, Teşkilâtı Esasiye kanununda ya- zıb olduğu şekle, yan! 'Maarif Ve- kâleti) şekline iade eden vekilin tâ kendisidir. Burada istitrat olarak söyliye. yim ki, maarif işlerimizin mükem. mel olduğunu iddia etmiyorum. Maarifimizin de diğer bazı işleri- mizde ve meselâ müsakalât işleri. mizde olduğu gisi - fakat deme. goglar bu hususta sükülü tercih e- derler - noksunları vardır. Esa. sen bizzat Maar'f Vekili, bunlar gizlemek şöyle dursun, tashih ile meşguldür. Şyirasozlar vir maarif mesele sinin eskidenberi mevcut ol. duğunu söylüyorlar. Evet. Var O halde bu büyük vatanperverler ne- den şimdiye kadar sustular, de- miyeceğim. sadece bu tenkitleri neden şimdi hatırladılar diye. ceğim. Sakın. bir “ok sebepler il D Vitaminini Nasıl Bulmalı? Doğacak çocuğu lüzumlu olan A vitamini temin edildikten sonra, iki türlü B vitamini ile C vitami- nini bulmak kolaylaşır. Zaten bi. rincilere gebelikte ihtiyaç, gebe likten önceki ihtiyaçtan pek te çok farklı olmadığı için, çocuğun an nes! ber vakitki yemeklerinde on- lari da bulur, C vitaminine gelince; vâktâ ge. belikte ona ihtiyaç beş defa fazla laşır. Bununla beraber, insan ons her mevsimde sebzelerde ve ye mişlerde kendis'ne de, çocuğuna da yetişecek kadar bulabilir. Me- selâ; bu mevsimde lahnada, pıra. sa da, ıspanak ta, mandarina da, portakal da temin eder. Hele man- darina le portakalı kabuklarile birlikte yeyince... Çocuklar, ye. mişlerin kabukların: yedikleri va. kit, onları ayıplamak âdet ise de, gebe bayan portakalı kabuklarile yerse, aş yer yor da ondan, diye rek herkes boş görür. Karnındaki yavrusu da kabukların getirdiği vi- taminlerden memnun olur, Gebelikte gıda hususunda en büyük güçlük, D vitamininden ge. lir. Doğacak çocuğa bu v'tamini mutlaka temin etmek lâzımdır. Annesinin gıdasında ondan bulun. mayınca; çocuk kireçle fosfordan istifade edemez. Kemikleri çarpı lır. Yeni doğan çocuğun bacakları aralarına sıkıştırılan bezlerden çar pılır, derler. Halbuki çocuk kem 'k- leri sağlamlaştıktan sonra doğmuş olursa, bezler, onun bacağını car pıtamazlar, oOÇocuğun bacakları çarpık olması, çok defa annesinin karnındavken. kendisine lüzumlu D vitaminlerini annes'nin kanım. da bulamamış olmasından ileri ge- fir. Runun en iyi delili, çocuğun hacaklarının arasmda bezler dür. duğu halde, kend'sine D vitamini getirerek ilâç İcirinen, kemikleri. nin düzelmesid'r. o Ancak çarpık bacakların sonradan düzelmemesi de mümkündür. Onun için bu vi. tamini, çocuk annes'nin karnında iken temin etmek, elbette daha ih- tiyatlı olur. Maalesef, D vitam'ni mutat gi. dalarda pek az bulnur. Gehe baya. nın kendisine ve karnındaki coco- ğuna her gün lüzumlu bin ölcü D vitam'ni sebzeler ve yemislerle te. min edilemez. Terevağı bile 250 gram vemek mümkün olursa. on. dan ancak 100 öleü verebilir. Cer pık bacaklı çocukların, çokluğu, sonra da İpek çoravların 'cindeki bacaklardan hepsinin düzeün ola- maması. tabii. mutat sıdalarda bu vitaminin azlığındandır. Onu en kolay tem'n edecek sey. balıkvağıdır. Yüz gramında on beş bin ölçü bulanduğuna göre, Iki kahve kasığı halıkyağı cocuğa da. annesine de lüzumlu olan miktarı verir. Gebe bayanım cocuğuna düz gün kemik ve güzeli k temin için. hele bu mevsimde, günde iki kah. ve kaşığı çmeğe tahammülü ol. malıdır. Onu yalnız içemezse, bi- ranin arasmda — yani bir kadehe ilkin biraz bira, üzerine balıkya- Bı, daha sonra tekrar bira koya rak — içmek kolay olur. O vakit biradan da pek çok Bi veB32 vi tamini alır. Bunu da yapamıyanlara — be. reket versin — palamut balığı im. dada yetiş'r. Onun da yüz gramı D vitamininden 2500 ölçü verir. Fakat palamutu sevmezseniz, ws kumruda, o vitam'ni aramak na. filedir. O halde sardalyada yüzde 160 öleü bulursunuz... Yılan balı. kı buldurabilen gebe bayanların larma bu balık. en değerli gıda olur. Yüz grammda yirmi b'n A ve üç bin D vitamini. De mek ki. onun otuz gramı cocuğun sağlığma yetişir. Bunlarm hiçbirin! bulamayınca, çokça yoğurt yemek işe yarar. arasında bir tanesi de, demağog- ların “provocatıon,, larına işhat ettikleri meclis zabıtalarını kendi. lerine şimdi genren birinin mev- cudiyeti olmasın" Meselâ bir dost, bir iş sahibi, veya akrabadan bir zat? Bunların tatmin edilmemiş. herhangi bir talepleri. veya bir İs. tekleri olabilir Belki de içlerinden biri maarif işlerile yakından alğ- kadardır. hattâ, demokratik rejim. ler için gayet rebii bulduğum bir arzu ile Maarif Vesili gahi olmak ister. Eğer bu ihtimaller varit İse, bunü ukrabalık tesanüdü, bir iş sahibine hizmet bakımlarından tak- dir etmemek kabii değildir. Fakat bu usilerin ahlâk bakımından ve dereceye kadar doğrı! olduğunu bl. lemem. Eğer bilse idim. demagog- ların tek kitap aleyhtarlıklarının sebeplerini de burada aramıya kal. kışirdim. Çünkü demagoglar ara- sında. sistemşizlik. istikrarsızlıkla itham ettikleri Maarif Vekâleti & çin kitap yazmış olanlar da var. Fakat ne kitap! Yanlışlara dolu olduğundan top'attırılmış, okutul” ması menedilmiş kitap'ar, Hattâ, demagoglardan. ilmedikleri bir Hsanın gramerini bile yazmıya kal, kışmış kimseler de tanıyoruz. pemasorlarla dalkavuklar ara. sında büyük bir mürabehet vardır. Demaxoşlar ekseriyetin. dalkavuklar ferdin hoşuna gitmi- ye çalışırlar. Fakat ikisi de şahsi menfaatlerini düşünürler ve bit nun için “opportuniste”d'rler. De- maçorlar tenakuza düşmekten de korkmazlar. Bütün bunları söy. lemekten maksatım.. sadete, dahe dün Fransadakidemokratik hare Ketleri anarşi dıye göstererek gr tejimlerinin tethş sistemini dsip. lin seklinde bize tavsiye eden sah- te dâhilerin bugün Fransada harp hali yüzünden tehdit edilmis fakat memleketimizde mevcut matbuat hürriyetinden istifade ederek yape tıkları demavolik nesrivatın içyü- zünü mey: cıkarmaktır. Demagoglar, eski Yunan demok. rasilerinde. ekseriyet: ellerinde tu- tan halkın hoşuna gitmek için, 22 man zaman, eka'liyet halinde bu. lunan zenginlerin mallarını pay- laşmayı teklif ederlerdi. Netice ta. bil anarşi olur, zeng'nler kendile- rini müdafaa ıçın yabancılara mü- racsat ederlerdi. Aristot, bunun önüne geçmek |. çin. zenginlerin malları ellerinden alındığı takdirde. bunları ilâhlara adak olarak vendirmeği *eklf et- mişti Böylece kalsbalık. yani ek. seriyet. istifade edemiyeceği Dir yağmayı yapmıza lüzum görmez. içtimai nizam »ozulmazdı. Biz bugün. Aristot mibi, dema- goglar tehlikesiam önüne gecmek için ilâhları imdada çağıracak de. giliz. Hakikatlern kahhar sillesi gençliğ'n ve tanrik edilmek istenen münevver muallim sınıfının elleri İle, onlerın suratiarında elbet şak, lıyacaktır. m — Papalık; Polonya Hükümeti Nesdine Mümessil Gönderiyor Paris, 28 (A.A) — Polonya Tel. graf ajansı, Papanın Varsovadakı Papalık vekâleti müsteşarı Paciniyi kabul etmiş olduğunu ; bildirmekte. dir. Pacini, maslahatgüzar sıfatile An. gers'e gitmektedir. Vatikanın salâhi- yettar mahafili Papanın. Paciniye Po İonya hükümeti nezdindeki vezaifi hakkında talimat vermiş olduğunu beyan etmektedir. Pacini'nin bilhassa Polonya hükü. metinin dini işleri ile ve Fransadaki Polonya ordusuna müteallik hususat ile meşgul olacağı söylenmektedir. ——— Gral Spee'nin Mürettebatı Montevideo. 28 (A.A.) — Uruguay bükümeti. Graf Von Spee'pin mü rettebalından Urugusyda kalmış o. lan 10 kadar subav ile 4 bahrive e rinin mevkuf tutulmasına karar ver. miştir. Za Harpşçiler, Sulhçüler gü. 1u> Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel gaiela Avam Kamarasında amele lideri Mister Atlce ver« diği son nutukta diyor ki: “elitler #vih istiyorsa, sulh hazır. dır, Yalnız milletleri tehdit siyaseti. nn bırakıldığını ameli bir surette is“ pat etmesi lâzımdır. Mister Morrison da harpten nefret etti fakat harpten başka çare kalmadığını söylüyor. Mister Atlee, sulhün hazır olduğu- na o kadar kanid'r ki, hemen elini sağ cebine sokup, çıkaracak zannedi. yorsunuz. Yalnız küçücük bir şart koşuyor: Hitler milletleri tehdit si. yasetini ameli bir surette bırakırsa... Yani Çekoslovakyadan, Polonyadan, Avusturyadan çekilirse... Ve ellerini havaya kaldırıp “teslim, derse. Harp senelerce hazırlanıp pişirildik- ten, harp düşmanları, harbin gani- metlerin', yani küçük milletleri pay. laşmak için harp meydanlarına dö. küldükten sonra, Hitlerin sulhü sol cebinden çıkarıp, Atlee'nin soğ cebi. ne sokucağına, ve bu işin bu kadar kolay olduğuna amele lideri inani- yorsa, bu görüşün inceliğine, uzağı görüşüne, hâdiseleri eleyişine hay- Jran olmamak mümkün değildir. Daha benüz harbi yapanların, ni. çin harp ettiklerini açık açık söyle medikleri bu devirde, Mister Atlee- nin de bu sebebi bilmeden veya bil. mez görünerek, sulhü hazırlayıp yu. murta gibi cebinden cıkarıp insanlı ?a peşkeş çekmesine karşı, diyeceği miz tumtıraklı bir teşekkürdür. Fakat nidelim ki, 1914 Harbinden 1939 harbine kadar, harp düşmanı geçinenler, sulhe Apis öküzüne tanar bi tapinanlar, bugünkü harp ilâhı. nm önünde secdeye yattılar... Harp, mahalli olmaktan çıkıp, dünyaya şamil bir mahiyet aldığı bu devirde »e edebiyat, ne felsefe, ne İlim, ne si- sase eephesniden harbe karşı ciddi “r mukavemet görmedik. Mr. Harison gibi, bütün dünya mütefekkirleri, milletler kadar harp- ten nefret ederlerdi. Fakat han, Xudret helvası gibi ansızın havadan vağmadı. Senelerce ve senelerce bü. ün harp düşmanların gözü önün. te hazırlandı. Mançukoda, İfabeşis- tarda, İspanyada silâhlar patladığı, Alman faşizmi istilâer emellerle Mer. kezi Avrupada yayılımıya basladığı *aman sulh, tehlikelerin en müthişi. ni geciriyordu. Bu devirlerde büyük sulhçliler, büyük insariyetçil, hü kurtarmak için ne teşehhüs yap. dar? Bilâkis, edip. şair. âlim filo. sof, disinmat hepsi harp cephes'nde var alar, Şimdi harpten nefret edenlerin, harpten başk; re Zörm ven sulh- »erverliği karsısında. sulklin niçin kurtarılamadığım açık açık anlıya. biliriz. Çünkü emperyalizm cevhe- s'nde yer alanların. hakiki sulhçü olmalarına emnervalistik menfaatleri müsait değildir. Mr. Atlee elini sağ sebine de soksa, sol eehine de soksa, insanlığa hediye edeceği ve ett'ği şey Sarstir. Almanyada Radyo Dinleyenlerin Cezası Berlin, 28 (A.A.) — “Deutsehe Jus. tee, mecmuasının son nüshasında adliye nazırı rodyoda ecnabi neşriya» tınıp dinlenmesini meneden karar. name hakkında talsilât vermekte ve bu memnuiyetin ecnebiler hakkında da câri olduğunu kaydetmektedir. Radyodan öğrendikleri yalan veya kasde müstenit haberleri issa eden. ler için pek ağır cezalar tertip edil miştir. Bazı ahvalde idam cozası da derpiş edilmektedir. İsviçrenin İhtiyatları Bern, 28 (A.A.) — Federal mec. iste yapılan bir istizah neticesin- de ihtiyat ordusu kıtalarının hemen kâmilen mezun bulunduğu anlaşıl. miştir. Kanadada Umumi Seçim Ottava, 28 (A.A) — Kanada Baş- vekili Mackenzic King, umumi seçis min 26 mart sali günü yapılacağını bildirmiştir. Kayseri Esirgeme Kurumunda Kayseri, 28 (A.A.) — Çocuk Fsir- geme Kurumu Kayseri şubesi dün valinin iştirakile yıllık kongresini akdetmiştir. Kongre, geçen yıl çö. lışmalarına ait raporu ve yeni bütçe“ yi tetkik eylemiş ve şehrimizde ku. rulan sanayide kadınlarımızın işti- rak derecesi nazarı dikkate alınarak bu kadınların çocuklarının korunma. si için 200 çocuk istiap edecek bir kreş tesisine karar vermistir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: