16 Şubat 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

16 Şubat 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Yaşındaki Katil Dün Muhakeme Edildi Suçlu, 19 Ay Evvel de Birisini Öldürmüştü. Dün de Son Cinayetini Nasıl Yaptığını Anlattı İki gece evvel ssat 9 da Çapada Fındıkzade me muhakemesine dün cürmü meşhut kanunu mucibince ikinci Ağırcozada başlanmıştır. Muhakeme başlamadan evvel kapı. Bin yarına getirilmiş olan suçlu, mü. temadiyen ağlıyordu. Nihayet saat tam 15 de suçlu mahkeme salonuna alındı. Evvelâ hüviyeti sorularak 17 yaşında Mustafa oğlu Cahit olduğu ve Elâziğin Yukari şehrinde doğdu. Hu tesbit edildi. Bundan 19 ay evvel da Valide hanında çorapçı Şükrüyü öldürdüğü ve 1,5 seneye mahköm olarak cezasını vakadan 27 gün ev. vel bitirdiği anlaşıldı. Cahit hâdise. yi şöyle anlattı: “—Salı günü akşam üzeri evde &. turuyorken bir çocuk geldi. Seni bi. risi istiyor, dedi. Kapıya indim, kar. şımda hapishanede arkadaşım olan ve hırsızlıktan 2 seneye mahküm yeti bulunan Sedadı gördüm. O gün mahkümiyetini bitirerek hapisten çıkmış, beni yoklamıya gelmiş. İçeri alarak beraber yemek yedik; sonra Sedadın teklifi üzerine Çemberlita. | şa gidip şıra işmeğe karar verdik. Ben, o görmeden her zaman yanım. da taşıdığım sustalı bıçağımı aldım. Beraber yola çıktık. Çemberlitaşta, vakit geç olduğu için şıracıyı bula. madık. Yine tekrar ayni yoldan dö. müyorduk. Aksarayı geçtikten sonra | dafsasındaki On Altıncı Avrupadaki muharebenin faaliyet mekanizması tayyarelerin ve tayya- recilerin elinde bulunduğu bir devir. de, bugün, 16 Şubat 1940, Türk Hava Kurumu 16 ıncı yılına girmiştir. So- nu dünyanın mukadderatına tesir e. ecek olan bu muharebede, tayyare. İciliğin rolü, cümhuriyetin, yurdu ko- rumak için aldığı tedbirler arasında “Türk Hava Kurumu” nu meydana getirmekle ne kadar isabetli bir ka. rar verdiğini isbat etmektedir. Kurumun on beş yıllık hayat ve faaliyet tarihçesi ise, o isabetli ka. rarın tatbikindeki muvaffakiyetin de lilidir, Filhakika Türk Hava Kurumu bütün çalışma merhalelerinde üzeri. ne aldığı vazifeleri başarmıştır. İlk merhale, millete havacılığın ehem - miyetini anlatmak, Türk delfkanlısı- Ba Uçuşu sevdirmekti. Türk Hava Kurumunun dosyalarında, kava mü. büyük o ehemmiyetin milli şuuru sardığını isbat eden bin. lerce vesika vardır. Binlerle vesika, T.rkiyenin en hücra köşesinde de, Türk Hava Kurumuna yardımın Türkiyenin müdafasına yardım oldu Türk Hava Kurumunun TAN Yıldönümü bir organizasyon bukadar geniş ölçü de iane kaydetmemiştir diyebiliriz. Kurum, birinci merhaledeki bu mu vaffakıyeti sayesinde Türk hava ordu suna insan ve malzeme yetiştirerek, ikinci merhalesini de muvaffakıyetle başarmaktadır. Türkkuşu, Türk Hava Kurumunun çalışma merhalelerinden şimdi içinde derin bir azim ve inanla çalışmakta bulunduğu üçüncü merhaledir. Bu merhalede, Kurum, belki de en köklü iş sahasma girmiş bulunmaktadır. Bugün Türk Hava Kurumu, artık yalnız milletten İane toplayan bir orgânizasyon de ildir. Türk Hava Ku rumu, şimdi Ankara, Eskis'hir, Iz - mir, İstanbul ve İnönündeki kamp. ları, meydanları, paraşüt kuleleri, a- tölyeleri ve okulları ile işin tekniğini sarmış, mistiğine gönül bağlamış can W bir teşekkülaür. Milletin sevgisine hak kazânmış olan Kurum, Türkiyenin barışı ko. rumak için üzerine çetin bir vazife almış bulunduğu bir zamanda, on altıncı yılma basıyor. Bu vazifenin milletçe duyulan tatlı mesuliyeti, o. yatrasında 20 Hu anlaşılmış olduğunu gösteriyor. “| Mahiyeti, hedefi ne olursa olsun hic Yi yaşındaki katil Cahit ye çalıştım ve Şehremini Mecidiye karakoluna gidip teslim oldum.” Bundan sonra 7 tane şahit dinlen. di ve karakolda tutulan zabıt okun. du. Bunda suçlu, Sedatla karanlık yere saptıktan sonra Sedadın: “— Sen, benim her zaman istifade ederek para aldığım bir adamı öl dürdün, Kürt, Çingene” diyerek eli. / En güzel LEW AYRES ve GİLBERT DOROTHY LAMOUR'un ÖLÜM TABURU au, Kurumu daha çok sevmeye, daha çok ileri götürmeye sevkedecektir. na 10r, lerinden Sezai Filmi ROLAND ile beraber yarattığı KONSERYATUARIN İlk Konseri Salı Akşamı Veriliyor Bariton Ihsan BALIK Bu sene İstanbul "Belediyesi Konserva- İuar orkesiram ilk konserini Fransız Ti- bat sah akşamı sesk 21 de Şef Seyfettin Asal idaresinde verecek- tir. Konser programında çarpan kıymetli gene “hir solistin meydana çıkmış almandır. Bu gerö'ssnnik. inde, henüz memleketimizde opera tekniği üzerinde çel ve Finlanda radyolarında muvaifakiyeli Baritan İhsan Balkır programında Faust ve sair operaların dünyaca meşbur olmuş aryalarından maada konservatuar profe- Asalın besielediği ve Balkırın güftelediği Sakarya kizi ismindeki öz Türk şabeserini bize dinle- tecektir. Değerli örkesira geti Seyfettin Asal her taman olduğu gibi bu konserinde de programına dünya klâsik- lerinin şaheserlerini koymuş ve bu dol- 16.2.9409 ANKARA RADYOSU Türkiye o Radyodifüzyon & Postaları |Türkiye Radyosu Anksra Radyosu Dalga Uzunluğu 317 m 9463 Kez 164E Mm IR? Kes Cuma, 16, 2. 1940 12,30 Program ve memleket ayarı, 12.39 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12:80 | Türk müziği (Pİ), 18,40 - 14,00 Müzik: Karışık hafif müzik (PL), TAP 20 Kw. 120 Ew. Pahire Fer- Kopuz. Mefharet Sağnak m), 2 — Şehnaz şarkı (Açıldı nevbahar bir gonca gül), 3 — Ruşen Kam; Hicaz şarki (Bir nevci aşubu candır), 4 — Nefise: Hicaz şorkı (Severim her güzeli), 5 — Leylâ Hanım: Hicaz şarkı (Nerdesin mer- de acap). ? — Okuyan: Mahmut Karındaş I — Lemi: Hüseyni şarkı (O güzel goz- lerle bakmasını bil), 2 — Bimen Şen: Hü seyni şarkı Çİçtim suyunu), $ — Hüseynj türkü (Sabahtan Kalkım), 4 — Hüseyni türkü (Kuml irmak). 1845 Türk müziği: Mızraplı sazlardan saz eserleri, Kanun: Vecihe; UV: Şerif İçli; Tambur: İzzettin Ökte, 10/00 Serbest saat, 19,10 Memleket saat ayarı, sans ve me- oji haberleri, 19,25 Türk müziği Pahire Person, Refik Peresn, uz. Radife Erten 30). Pınar: Eviç şarkı (Gözyaşları- mız), 3 — İshak Varan: Eviç şarkı (Son ayrılığın mâtemi). 3 — Nikogos: Ferah- mâk şarkı (Bir tif yorma eda); 4 — Bi. men Şen: Bestenigir çarkı Ger saman serde), 5 — İshuk Varan: Bestenimâr sarkı (Gönül sana çoktan bende), 19445 Türk müziği Halk #irküleri (A danslı Aziz ve Sadi Yaver Ataman), 2000 Konuşma (Mili kahramanlık menkikele- Tİ), 20,15 Temsik Bir nefesteki keramet, Yazan: Ahmet Nalm Kanca; 21,18 Konuş» öy” »l gözümüze Ber- olün 15, Almanya Profesör Sedat, bana: “— Şurada sizin eve giden daha kestirme bir yol var, gel seni oradan ni sol tarafına attığı ve bundan muğ. ber olan suçlunun Sedadı öldürdüğü yazılıydı, gun programı büyük bir ihtimamis çalış- İma (Sıhhat saati), 21,30 Müzik: Radyo or- tırarak orkesirasım hazırlamıştır. Bu par-| kesiras (Şef Dr. E. Prnetorius)! çalar arasında Bfazarttan bir uvertür ve) 1 —. Bach: 3 öneli Brandenbur Konger- Beethoven'in İkinci Senfonisi de Vardır. A O götüreyim!” dedi ve karanlık bir ye. Te saptık. Tam o sırada bizi Çember. Jitaştanberi takip eden meçhul bir Şahıs karşımıza çıktı. Elinde bir şey vardı: *— Dur! Nereye gidiyorsun?” de. di. Ben zaten eskiden adam öldürdü. ğüm için her zaman huylanıyordum. Bıçağımı çektim, vurdum. Biraz son. 336 Doğumlular Çağırılıyor Bayoğlu Kaymakamlığından: Beyoğlu #pintakasında bulunan 836 doğumlu ya- bancıların fik yaklamalarının Bayoğlu yabancı askerlik çebesinde 8 - 7-90 tarihinden İtibaren her hafla Çarşamba İve perşembe günleri sast dokuzdan on #kiye kadar yapılacağından alâkadar era- tn merkür gün ve saatlerde sd: geçen gibeye müracaat etmeleri ilân olunur, Eminönü Askerlik Şubesinden: 318 do- ğumluların fk yoklama Ubaşlangeı 19 - B - M0 pazartesi günüdür. Şube mınta- kası dahilindeki maballâta mahsus cet yeller nit bulundukları mahalle mümes- sillerine gönderilmiş ve müracast günle ri de tesbit edilmiştir. Her mahalle için ik edilen günlerde sözü geçen bu dö- (mu erler mahalle mümessillerile son mümunesine muvafık nüfus cüzdan ve in- te kâğıtı (4) adet fotoğraflarını hâmi- len şubeye müracaat edeceklerdir. Müra- şest iahalli askerlik şube binasıdır. * Beyoğlu Yerli Askerlik Şubesindem: 1 — Her ne suretle oluran olsun mü- Muhakeme, 3,5 saat süren bu cel. seden sonra suçlunun eski mahkü. mivetinin tasdikli bir tezkere ile bil. dirilmesine, yapılan yaş tenzilâtımın ne kadar olduğunun sorulmasına, ya. $inin tesbitine ve gelmiyen şahitler. den Şevket, Salih ve Hasanın ihza- ren celbine karar vererek gene cür- mü meşhut kanunu çerçevesinde muhakemeye devam “edi Üzere duruşmayı büşka güne bıraktı, — HALKEYVLERİNDE: Şişli Halkevinden: Cumartesi günü, ak- şamı saat 21 de Halkevimizde Refet Avni Aras tarafından (İlk meşrutiyetin ilânı ve Süleyman paşa) hakkında konferans ve evimiz “orkestrası tarafından da bir! konser verilecektir. Herkes gelebilir. . Şehremini Halkevinden: Cumarteri günü akşamı saat 20,30 da Evimizde Halkalı 2i- râat mektebi muüallimlerinden İ. Hakkı Arıcı tarafından (Küçük ehli hayvanlar) mevgalu bir konferans verilecek ve bunu müteakip temsil kolu bir piyes oynıyacak- tr. Davetiyeler ev kâtipliğinden alınır. ——— .. vazzaflık hizmetini yapmamış 316 - 304 (dahli) doğumlu deniz oralı bu defa as- kere sevkedileceklerdir. 3 — Bu doğumlu erattan hariç şube mın- # Memleketimizin en büyük Tiyatro Artisti Yarattığı ilk sözlü Film takasında bulunanların bulundukları ma- halin askerlik şubesine derhal müraca- atları, 3 — Nakdi bodel kabul edilmiyecektir. 4 — Şubede toplanma günü 20 Şubat 940 Salı günüdür. 8 — Sevke tâbi erxtm namlarına ayrles davet puslası da çıkarılmıştır. 6 — Çağırılan bü ersin tayin edilen günde nüfus hüviyet cüzdanlarile birlikte şubeye gelmeleri ilân olunur. | — Hayır küçük hanım, bir şey yuyunuz Gibi sözlerle telâşumı arttırmaktan başka bir şey yapmadı. Bir âra kulağıma “Doktor! Doktora haber ve- değil, sız yatıp u- Filminde pek yakında SARAY Sinemasında rin!,, sözleri geldi. Artık daha fazla beklemiye ts. Bammülüm kalmamıştı. Mantomu giyerek dışarı fir. ladım, bahçeye indim. Ancak orada da kimsenin kimseden haberi yoktu. Herkes koşuyor, herkes bir. den konuşuyor, herkes biribirine emirler veriyordu. Bir şey unlamak imkânsızdı. Ümitsizlikle tekrar içe. riye gireceğim sırada dayının yaklaştığını görerek ona koştum. — N« var Arif? Ne oluyor? — Hiçbir şey yok yavrum; haya gıt yar — Bir çeyrek saattir meraktan deli oluyordum; kuzum söyle, bir felâket mi var? — Evet Seniha, zavallı Mehmet kendisini deni- ze atmış... — Eyvah! Olmüş mü? — Hayır. Bir balıkçı: kayığı onu yarı öü bir halde kurtarabilmiş. — Ser. kendisini gördün mü? — Gördüm. Bana derhal haber zouaaıar, koş. tuu, doktoru çağırdım. Şimd' ne haldedir? — Bir parça kendine gelir gibi oldu. Bende Münireyi ve seni merakta bırakmamak için odadan çuztım. — Münire biliyor mu? — Hayır, onun odası arka tarafta olduğu için hamdolsu: bir şey duymamış. Ikimiz de susmuştuk. Yüz yüze bakıyor, bir şey Nihayet dayanamıyarak ağlamıya i ee. lam ğe 4: ye waşladır — Zavallı çocuk.. Bizse onun aşkını ciddi telâk. ki etmiyorduk. Bu sözlerim, dayımı şaşırtir. — Nasıl, siz de onun Münireyı seydığın! anld. muş mi; dınız? — Sende mi biliyordun Arif? — Evet, fakat Münirenin onu sevmediğini gör. düğüm için kimseye bir şey söylememeği ve bunu bilmiyor görünmeği tercih etmiştim. — Ben Mehmedin duygusunu ciddi telâkki et- miyordum. — Ben de. Hepimiz aldanmışız, onu çosuk san. mışız.. Kabâhat hep bizde... Ah Seniha, onu kurtaramazlar da ölür diye öyle korkuyorum. ki... — Sus Arif, Münirenin hali ne olur? Sözlerimdeki mânasızlığı derhal anlamıştım. Zavall. bir genç ölümle pençeleşirken, ötede saadet içinds yüzen bir genç kızı düşünmenin «rası mıydı? Bunv dayın da anlıyarak kaşlarını çattı: — Mehmedi düşünüyorum, sadece onu.. O pır. ölürse ömrümün sonuna kadar ü. ö Kiki, se dügün m Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND ERTUĞRUL MUHSİN'İN ŞEHVET KURBANI ELEK ve İPEK Sinemalarında görülmemiş . muvattıkiyetter katınmaktadır. DİKKAT: Filmin uzunluğu dolayısile Seanslar her gün saat 2. 4.15 - 6.30 ve 9 dadır. Yarın 12 ve 2 de pazar günü sabah saat 10 ve 12 de tenzilâtlı matineler vardır. Geceleri için loca ve numa. ralı koltukları erkenden aldırınız. BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN IARSIM sSsinecrasında Şarkın en güzel masalları... Şarkın en güzel hikâyesi... Sevimli Komik. ler; İSMAİL DÜMBÜLLU ve ŞEVKİ ŞAKRAĞIN eğlenceli ve çok gölünçlü ULA YI Türkçe Sözlü — Türkçe Şarkılı Eserine de memleketimizin en meşhur musiki üstadları muhteşem 502 heyetinin ve rakkaselerin iştirakile No. 29 çümüzü de affedemiyeceğim. Omrümde Arifi bu kadar müteheyyiç ve müte. essir görmemiştim. Rengi bembeyaz olmuş, gözleri- nin etrafı morarmış, yüzüne sert bir mânn çökmüştü. O dakikada karşısındaki genç kızın kendi nişanlısı ve sevgilisi olduğunu bile unuttuğuna eminlın. — Kadıköyden başka bir doktor daha çağırsa. lard: keşki! — Kadıköyde ve Istanbulda bir kaç hekime to. lefon ettim. Birazdan onlar, karşılamıya gideceğ'm. Şimdilik Alaha ısmarladık Seniha; sen git uyu, ben eni her şeyden haberdar ederim. Bir adım attıktan sonra döndü. Ağabeylik hissi galip gelmişti — Sen şimdilik Münireye bir şey söyleme! Geç yattığı içir öğleden evvel uyanmaz. O vakte kadar da variyet bir parça tavazzuh eder. Odama çıktım. Fakat uyumak şöyle dursun ve. rimde bile duramıyor, bir düzüye pençereden eğile. Tek dışarda bir fevkalâdelik olup olmadığını araştı- rıyordum. Bu müddet zarfında tamamile çündüz ol. muş, ortalıkta gündelik hayat başlamıştı, Saat doku. za doğru Arifin doktorlarla beraber geçip komşu tosu, Sol Majör. | 2 — Haydn: Le Midi (Senfoni do ma- Jör, Na. 7). 22,15 Memleket rant ayarı, ajans haber leri; ziraat, esham «- tahvilât, kambiyo « mukut borsası (Piyat), 22.26 Müzik: Caz- band (PL), 23.23 - 23.30 Yarınki program ve kapanış. Ecnebi İstasyonlarında Türkçe Neşriyat Londra 31 ve 19 metre üzerinden saat 18,35 de Paris 40 mete Gzerindeti saat Mdr Mem Ordan ride Çocuk Kütüphanesi Eminönü Halkevi, komşumu bulanan Çocuk Kütüşhanesine bir müzaheret Gi- mak üzere bu Salı akşamı Fransız Tiyat rosunda parlak bir temsil hazırlamıştır. İlk defa olarak o gece oynanacak olan “Serisiçesı,, nalı eseri görmelerini kari. lerimiza tavsiye ederiz. Bu suretle Bem güzel bir gece geçirmek fırsatını bulacak İlar, bem de bir bayır işlemiş olâcsrlar. dir. — ——————— İstanbul Mobilyeci, Döşemeci, Yorgancı ve Hallaç Esnafı Ce- miyetinden: Aşağıda yazılı mevat müzakere ve tet- kik etmek ve müddetlerini bitiren heyeti idare Azalarının yerlerine yeniden âza in- hap eylemek üzere heyeti umumiyenin 19-2-040 pazartesi günü saat dokuzdan on ikiye kadar alelâde toplantısı iskarrür et. miş olduğundan ulikadar esnsfin merkür ün ve saatte cemiyet merkezinde hazır bulunmaları rica olunur. Ruzname Müzakerati: 1 — 980 senesi hesabatımın tetkiki, 2 — 940 bütçesinin tasdiki, 3 — Müddetlerini bitiren heyeti idare âzalarının yerine yenilerinin intihabı, köşke girdiklerini gördüm. Her geçen saniye kalbime biraz daha itımat ve ümit veriyordu; yavaş yavaş onun kartarılacağına inanmıya başlamıştım. Suat on bir vakitleri annen bir çılgın gibi geldi. Nereden ve nasıl haber aldığını bilmiyorum. Biribi. rimizin boynuna sarılarak uzun uzun ağladık. Zavallı annen, kendi yüzünden sevgili bir arkadaşının ölüm. lere sürüklendiğini düşünerek müthiş surette ıstırap, çekiyor, kendosini affedemiyordu. Onu teskin için, Mehmed” karşı hiçbir taahhüdü olmadığını, ona ce- saret vermediğini, onunla her zaman dost bİr orka. daş gibi görüşüp konuştuğunu ileri sürdüm. Fokut sinirleri fevkalâde bozulan annen bü sözlecime kulak asmıyor, bir düzüye! — Onun beni sevdiğini bildiğim balde du acıyı ona nasıl çektirdim? Kendi saadetimi on8 göstermek. ten, onun #albile oynamaktan nasıl korkmadım? Diye tekrar edip duruyordu. Öğleye kadar, tâ Arif gelip bize hastanın bir parça açıldığını müjdelediği zamana kadar annenin göz yaşları durmadı, o günden sonra da tam 'ki hafta zavallı Mehmet tehlikeli bir zatürree ile cenkleşir. ken biz de dışarda ölüm helecanları çektik, üç aile harap olduk. Hele dayın bir saat bile hastanın baş. ucundan ayrılmadı. O günlerde annene âdetş düşman olmuştu. Onur. hiçbir suçu olmadığını, Mehmede en disin: sevdirmek için hiçbir şey yapmadığını bilâkis o sırada müstakbel nişanlısı ile meşgul olduğu için belki de ondan uzak olduğunu bildiği halde yine bu zavel): hastanın Münirenin yüzünden ıstırap çekip ölümlere atılmasını görünce kardeşini affedemiyor, ona karşı soğuk davranıyordu. Hattâ annenin bütün v “Devamı varı

Bu sayıdan diğer sayfalar: