20 Şubat 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

20 Şubat 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

me iğ SPOR Gazetecil ere Karşı Alınan Vaziyet ve Bölgenin Bir Mektubu iProfesyonel Macar Takımlarından Uypeşt, Bir Kaç Maç Yapmak Üzere Şehrimize Gelecek Pazar günkü nüshamızda İstanbul (bölgesinin gazetecilere haber sızdır. mamak için kapılarını kapadığını ispor yazıcımızın şahit olduğu vaka. iyı zikrederek yazmıştık. Bölge başkanlığından bu kusurla aldığımız bir mektubu tşağıya der. icediyoruz: 18-2-040 tarihi garetenizin spor sütu- | dece vaziyeti izah etmekle iktifa et.| imunda (Bölge, gezetecilere haber sızdır. İmamak için kapılarını kapadı) başlığı ni- tında spor muhbirinizin bir yazın görül ommüştür. Bölge Asbaşkanlığı tarafından spor ser- bisi şefiğine bu yolda herhangi bir emir verilmemiş; bilâkis spor mubarrirlerinin | 9” Hstedikleri veya kzam gördükleri zaman- larda Bölgemiz spor işlerini alâkadar eden imesall hakkında ismi geçen geflikten ma- ilümat alacaklarını kendilerine tefhim et- İmiş ve simdiye kadar hiçbir spor muhar- İriri geri çevrilmemiştir. Ancak Bölge binasında gezeteriler ve İinizafirler için bir salon olduğu halde ga- izeteniz muhbirinin servislere girerek uzun İmüddet herhangi bir mesele için izlizahta İbulunmadan oturmam, spor ve gazeteci- Wk mevzulle alâkadar olmıyan işlerden bahsederek çalışmak mecburiyetinde bu- hunan memurları işgal etmesi doğru bu- banmadığı için bu mesele hekkında spor servisi gelliğince nazarı dikkati celbedil- miştir. Bu tavzihi dikkatle okuyacak olan herkesin anlıyacağı veçhile, bölge başkanlığı işaret ettiğimiz vaziyetin pek gayritabili olduğunu anlamış ve işi garip bir tevil yoluyla ört bas et. miye teşebbüs etmiştir: Güya bölge bürolarında mesaj sa- atleri işgal edilmesin diye müracaat zamanı tayin edilerek her türlü iza- bat vermiye hazır bir zat, mütemadi sürette gazetecileri bekliyormuş ve güya bu bürolar mesal saatleri için. den beş dakikasını dahi gazetecilere Lizahat vermekle geciremiyeçek kadar imeşgul bulunuyorlarmış! Sanki saat gibi çalışılmak kararı verildiği günler öğmi odalarda hariç- | ten başka sporcular veya gazeteci ol. imıyan kimseler yokmuş. Cümhuriyet “Türkiyesinde hiçbir iresmi dairede gazetecilere karşı lü. zum görülmiyen böyle sıkı bir tedbi. re İstanbul bölge merkezinde bugün- lerde acaba neden ihtiyaç hissedi- miştir Biz öyle zannediyorez ki, bu ted- bir, ne büroların fuzuli işgalinden, ne de mütemadi çalışmak arzusun. dan dolayı alınmamıştır. Bölgede gazetecilere karşı iki tür. Yü zihniyet hâkimdir. Biri, yazılmasını istemedikleri şey. ler olduğu zaman gazetecilerin bölge bürolarının mesaisini haleldar ettiği Diğeri, yazılmasını İstedikleri me- seleler olduğu zaman açik kalbli, a- çak sözlü bir dostluk mevzuubahis 0. lur. Bu karar da birinci şıkla alâka. dar olsa gerek. Diğer taraftan spor muharririmi. ze mahut kararın bölge binasında ge- rek odada, gerek koridorda nasıl teb- İiğ edildiğini, kararı söyliyen zatm hangi kelimelerle meramını arlattı- ğını orada hazır bulunanlar işitmiş. lerdir. Bu nokta katiyen tereddüde! imkân bırakmıyacak kadar saribtir. | Ancak biz, o gün bu mantıksız ve| yersiz kararın önüne geçmek için sa. miş ve vakaya şahit olanların isimle- rini yazmıya lüzum görmemiştik. Artık bu neşriyatımızdan sonra, her yerde olduğu gibi, bölge kapıları- nin da çimi kapanamıyacağı ir. Bu suretle, her ne şekilde olursa olsun, bu kararın tashih edilmesile gayemiz tahakkuk etmiş bulunuyor. Bu kadarı da bize yeter. Bir Macar takımı geliyor Macaristanm birinci sınıf profes- yonel klöplerinden Uypeşt takımı Is. tanbula gelmek üzere müracaatta bu. lunmuş, bölge dün akşam bu husus. ta konuşmak Üzere Fenerbahçe, Ga- latasaray, Beşiktaş murahhaslarını İdavet etmiştir. (o Macarlıra muva- fik cevap verilecek ve bu takım da bu suretle İstanbula gelecektir. ÇOCUK Bilmecemizde Kazananlar 6 Şubat 940 tarik (Çocuk Sayfa) mir- daki “Bilmece - Bulmaca" yı doğru bal- Vedenlerden bediye kazananların listesi DOLMA KURŞUN KALEMİ KAZANANLAR Vefa erkek lisesi 492 Hasan Talı, İst Sanat mektebi 404 Necmi, İst. 34 üncü ilk mektep 84 Türkân Tine MÜREKKEPLİ KALEM KAZANANLAR “Beşitaş birinci orumonu Üniversite kütüphanesi | arkası 17 Nodu Turan Öder, Kadıköy Kuşdili Misk « An- ber sokak Cahlde Göngörsün. ALBÜM KAZANANLAR İs, Cerrahpâşa Cami sokak 14 No, da Atıfet Özbay, Ankara birinci ortamektep 1298 Yecdib Ertüvin, Pınarhisar tuğ mül- hakı kızı Türkân Güler. RESİM MODELİ KAZANANLAR Uşak Sıbah mahallesi yeni okul karşısı 4 No. da Binbaşı oğlu Engin Sürek, Yoz- gat ortamektebi sınıf 3 - A da Mehmet Demiray, Hadımköy ükmektebi 31 Sühey- lâ Özcan, SULU BOYA KAZANANLAR İzmit Akçakoca mektebi 206 Jgle, Af- yon lisesi 1099 Abdurrahman Yücel, Bey- oğlu 19 uncu ilkokul 49 Günsel Koptagel KALEM BOYASI KAZANANLAR Göynük Hükümet esddesi Foto Adn Kayhan, Gaziantep diş tabibi Cemil elile Mehmet Karslığil, Ankara İncösu Umut sokak 1 No. da Akgün Temizer, PERGEL KAZANANLAR Sisi Osmanbey Rumeli caddesi S8 No Saray aparlımanı Silva Panosyan, Üskü- dar Kaptan paşa Cam sokağında 23 Nada AM Birden, Sarıyer 14 üncü mektep #1 Rahmi Aymelek. KART KAZANANLAR Hadımköy ilkmektebi 98 Gülüren Ak- “8 Erüsi Öney, him vertkalara grama) HEYECANLI BİR HAFTA Jammmmmmmmmmlın, MİLLİ ve ALEMDAR Sinemalarında Bugünkü harbin gizli mücadelelerini ifşa eden ve bütün dü nyayı heyecana boğmuş olan İdam Edilmiş Casuslara Aid Muazzam Film: CEBELÜTTARIK CASUSU Deniz harp gemilerinin esrarengiz batırılışı... Entellijens Servis'in faaliyeti. TAN Bugünkü. casuslar dünyasının korkunç ve ölümlü harbi Yarından İtibaren Başlıyor! Ayrıca: MARY CARLYL ve ULYD NOLAN'ın yarattıkları ( KAÇAKÇILAR ) sez 7 Dünyanın en tatlı sesi NELSON Kaz Hak ve Hürriyet için çarpışan bir milletin istiklâl mücadelesini gösteren büyük bir AŞK ve KAHRAMANLIK Filminde ve zamanımızın Paris hayatını tasvir eden büyü bir kadının hayatıdır... | Ke MELEK. SÜMER Sinemasının YARIN AKŞAM Mevsimin 3 üncü Fransız Süper Filmi DON KAZAKLARI Şaheserinin ilk iraesi şerefine verilecek GALA MÜSAMERESİNE Ko- ği şacak Güzel Filimicı meraklılarını istiabe gayri kâfi gelecektir. Baş Rol Vâsi Salonu : derde Cebelüttarık Casusu Kahramanı ROGER DÜCHENE Komedi Fransez artistlerinden VERA KORENE BAN Prence Troubetzkoy ve Meşhur Don Kazakları Teganni Hey'eti Milyonlar sarfiyle vücnde getirilen bu emsalsiz Filimde Çarlık Rusyasmın gözler kamaştırıcı ihtişamın bir aşk Dramımı,. İhtilâl fırtınaları arasında çırpınan Yerlerinizi bugünden aldırıniz. Tek 4185) YENİ NEŞRİYAT ; Mahmut Nedim Paşa ” Kıymeti müellif Mehmet Zeki Pakalın tarafından bu isimde bir eser neşredilmiş. ir, Basılmış. bamılmamız eserlere, ço mü düyenilerek “vücüde ker- Filan bu eserden Mahmut Nedim paşanın sadrâzumlığa kadar epeyce işler gördüğü- nü, hele yedi sene süren Trablusgarp ve- iliğinde muvaffakiyetler gösterdiğini an- Mıyoruz. Mahmut Nedim paşa hakkında çok şey- ler söylenmiştir. Hele faizlerin ödenmiye- değine dair olun kararı dahilde ve hariçte Kıyametler koparmış, sleyhinde çok şeyler yazılmaştır. Sadrâzamlığı zamanında memurları da“ ma taşı gibi yerlerinden oynatan, tayin 0- Tunduğu yere gitmeden buşka yere kaldı- ran Mahmut Nedim paşanın icraatı hak- kında söylenen ve yazılanları vesikalara müsteniden anlamak ve Ozmanlı saltana- tırın son devirleri hâdizelerini tetkik et- mek istiyecekler için çok faydah bir 6- serdir, Uzun bir tetkik ve tetabbi mahsulü olan bu eseri meydana getiren müellii tebrik etmek borcumuzdur. AZERBAYCAN HALK ŞARKISI Ve MANİLERİ — Ali Volkun tarafından t0p- İanılıp kitap helinde çıkarılmıştır. manlar, Diyarbakır Kuyumcular çarşının. da kuyumcu Cell Şemgül, Sandıklı Bar- baros mektebi başmunllimi oğlu Ramiz Engüven, Eskişehir Mahmudiye köyü öğ- relmen okulu 238 Hamza Doğan. takan Güzel K ( Fransızca sözlü ) L L 'E şimdiden hazırlanmız ACI BİR ÖLÜM Ölü merhum Ferik Yusuf Paşa kızı, Pilevne mücahitlerinden mer- bum Arif Paşa gelini, Yemen #e- yitlerinden Binbaşı Fuat refikası, İstanbul Takas tetkik heyeti büro- su Şefi Suat Pilevnenin annesi Nazmiye Pilevne, 19 şubat pazar. tesi akşamı saat 2i de vefa: et. miştir. Cenazesi, yarınki çarşamba gü. nü, Erenköyünde Esatefendi cad- macaktır. Bu toplulukları uzaktan seyreden bir yabancı, Ayşenin etrafını alan genç erkeklere, onu memnun etmek, ona hoş görünmek için bü erkeklerin biribi. Tile yarış edercesine nasıl gayret gösterdiklerine ba. kınca genç kızın mutlaka bunlardan hiç olmazsa bir tanesile olsun gönlünü eğlendirmekte olduğuna za- hip olurdu. Filhak'ka Ayşede erkekleri kendisine çeken bü- yük bir cazibe vardı. Bu cazibe sadece onun yüzü. nün sevimliliğinde, vücudünün kusursuz denecek kadar güzelliğinde değil, daha ziyade gözlerinden fışkıran zekâda İdi, Fakat o, senelerdenberi bir arkadaş olarak ka. bul ettiği bu gençleri hayatının sonuna kadar ayni sıfatla görmiye karar vermiş ve bunu açıkça söyle- miş olüuğu için erkeklerin ona yakınlaşmasında menfsatsiz bir dostluktan başka bir şey aranmamak icap ederdi. İşin Ayşe, kendi yaşadığı arkadaş grupu içinde kendisine kır sevgili ve bri koca seçmiyeceğini bil- diği için bu kadar sade ve tabii bir şekilde onlarla konuşmyor, bunun için o kadar eğleniyordu. Yukat bir de çalışma ve eğlenmeden geri kalan ve samimi hayatını teşkil eden mahdut saatler vardı ki, eskiey bu zamanları, uzun yorgunlukların $0- nundaki oinlenmeler gibi, sabırsızlıklar beklerken, son aylarda bunları sevmiyor, kendi kendine kalms- mak için burları da bir meşgale ile boğmıya çalışı- yordu. Evet, artık yalnız kalmak Istemiyordu; çünkü odasının dört duvarı arasında aynadaki hayalile karşı karşıya kaldığı zaman, bütün günün yorgun. uğu ve didişmesi birdenbire duruyor, saat dokuzdan Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND akşamlara kadar çevik hareketlerle gidip gelen ayak- ları, durmadan düşünen başı, canlı kolları ve omuz- ları bir saniye içinde gevşiyerek tenbelleşiyor, bütün varlığımı, tâ içinden gelen ve acze, mânevi yorgun. luğa çok benziyen bir halsizlik kaplıyordu. O za. man, bütün gün ihmal edilerek beyninin bir köşesine hapsedilmiş olan bin bir düşünce, bu ihmalin intika. manı almak istiyorlarmış gibi, bep birden hücüm e. derek başını ve kalbini bir hamlede istilâ ediyor- lardı. Bazı skşamlar bu hücumu karşılıyacak kadar kuvvetli olüyor, elinden geldiği kadar mağlüp olma- mıya çalışıyordu. Fakat öyle geceleri de oluyordu ki, bu istilâ karşısında maddi ve mânevi bütün silâhla. rını teslim ederek koltuğuna uzanıyor, - İki kolunu lüzumsuz iki şey gibi yanlarına bırakarak başını yas- tığa dayıyor ve her saniye artan bir yorgunlukla ken. disini hatıralarının uçurumuna gömüyordu. Çok defa, düşünceleri tâ çocukluğunun mesut #6nelerine kadar gidiyor, orada, kendisini çok seven zavallı ermesile babasini, onların müşfik kolları ara. sında geçen en güzel günlerini, Sultanahmetteki evi, ilkmektep yıllarını, velhasıl bir insan hayatını doldu. ran ilk hatıraları buluyordu. Bazan bunların üzerin- de durarak tatb tatlı düşünürdü. Meselâ, genç ve güzel annesile onun yanında ço. cuklaşan asker babasının bahçeye inip küçük kızla rile tor oyadıkları zamanlar, yahut genç ve güzel anne masanır. başında, lâmba ışığında dikiş dikerken asker babanın küçük kızını dizlerine oturtup masal alattığı saatler... Bu masallarda ne harikulâde vakalar vardı! Ay. ge bazın babasının anlattığı harp ve kahramanlık hi. kâyelerini nefes almaktan bile korkarak can kulağile nasıl dınlediğin! hatırladıkça gözlerine yaş gelir, © günkü mesut kızın heyecanını hâlâ kalbinde duyzna- dığına üzülürdü. Babasının kahramanlık destanları, annesinin ince ve müşfik sevgisinin getirdiği hulya dolu saadet günlerinden sonra ilkmektep senelerine ait hatırala. rı da büyük bir zevkle düşünürdü. Fakat bü zevk, en heyecanlı yerinde birdenbire kopan bu film gibi yarıda kalır, bir anda en mesut düşüncelerden ayrılarak feci felâket saatlerine gö. mülür, ondan sonra da biribiri arkasından hayatının. en acı tarafları, arka arkaya gelerek karşısına dizi- Hergün Uçan ayaklarına Kalbimizi. Gülen sesine Göynümüzü GİNGER ROGERS | öneinir © Mer zaman eksantrik hareketleri tatlı bakışlarile bizi teshir eden JAMES STEWART ATEŞLİ KADIN Filmin Baştan başa Yazi iyot) Aşk... İhtiras ve Neş'eyle süslediler Bu Perşembe akşamı Salonlarında kopacak Kahkaha TİYATROLAR Şehir Tiyatrosu Dream Kısmında 8 O KADIN © desinden Şerafet sokağındaki köş” künden saat 11,30 da kaldırılarak öy İstasyon camlin- de kılındıktan sonra Karacaah. metteki aile makberesine defnolu. IS. DR go) ANKARA RADYOSU Türkiye | Radyodifüzyon U Postaları Türkiye Radyosu Ankora Radyosu Dalga Uzunluğu 31mm 0469 Ken 20 Kw, 1048 m. 183 Kes 120 Ew. Salı, 20. 2. 1940 18,30 Program ve memleket sant ayarı, 12,5 Ajans ve meteoroloji haberleri, 1230 Türk müziği, Çalanlar: Fahire Fersan, Ke- mal Niyazi Seyhun, Fahri Kopuz, Retik Fersan. 1 — Okuyan: Mustafa Çağlar İ — Acem Aşiran peşrevi, 2 — Deder Acem Aşiran şarkı (Dinle sözüm ey dil- rüba), 3 — İsmail Ağa: Acem Aşiran gar- kı (Yanar sinem), 4 — Nikoğos Acem- kürdi şarkı (Sevdi gönlüm ey melek si- ms), 5 — Eviç türkü (Atladım bahçeye girdim), 6 — Rumeli türküsü (Yürüdük- çe servi de boyun sallanır). 2 — Okuyan! Azize Tözem 1 — Yusuf: Betleniğir şarkı (Çok sür- imedi geçti), 2 — Rıfat Bey: Saba şarkı TAR (Hayal yöre değme), 3 — Halk türküsü (Tasa çaldım yoğurdu). Sinemasını yeni bir zafere ulaştıracaktır. 18,05 Müzik: Operet seleksyonları (PL), 13.30 - 14.00 Müzik: Karışık hafif mü zik (PL). 18,00 Program ve memleket sent wyarı, 18,40 Konuşma (Çiftçinin saati), 18,55 Serbest saat, 19,10 Memleket saat ayarı, İ ajans ve metnoroloği haberleri, 19,30 Türk müziği: Gerdaniye köçek takımı. Ankara radyosu küme s0 ve saz heyeti, İdare e- den: Mesut Cemil, 20,10 Konuşma (İktisat ve hukuk saati), 20.89 Türk müziği: Pas heyeti, 21,18 Konser, takdimi: Halil Bedii Yünetiten. Müzik! Radyo orkestrası (Şe H. Perit Alnar): 1 — Laly - Mott: Balet seti 3 — Wagner: Ta Vamasenu Fantame ope Tasının uvertürü. 3 — List La Preludes. 22,15 Memleket ssat ayarı, ağams haber leri; zirnat, esham - tahvilât, kambiyo » nukut borsası (Fiyat), 2235 Müzik: Cag- band (PL), 23,35 - 23,30 Yarınki programi kapanış. ——— . Eenehi İstasyonlarında Türkçe Neşriyat Lendra 31 ve 19 metre üzerinden sasi 18,55 de; Paris 40 metre Üzerinden saat 2025 de; Roma 31 metre üzerinden ve orta dalgada Roma ikiden saat 21 de, Feriköy Cinayeti Davası Dün Başladı eriköyünde Aziz Sü. İ leymamı öldüren 20 yaşlarındaki K4. milin muhakemesine dün İkinci A- dırceza mahkemesinde başlandı. Dünkü celsede suçlu kendisini şöy- le müdafaa etti. — Ben karım Mezruka ile 3 ay ev. vel evlendikten sonra, Aziz Süley. manın evinde kira ile oturmıya baş- ladım. Aradan bir müddet geçtikten sonra bir gün eve geldiğim vakit Sü- > bana: “— Eşyalarını al git, dedi; y frtınasına ve eşyalarımı vermesini tekrar söy. İledim. Fakat o bana: *— Senni burada ne eşyan vardır; ne de karın? O karmın izin kâğıdını ben aldım,, dedi. Ve üzerime büyük bir sopa ile yürüyerek kafama iki de- fa vurdu. O sırada Süleymanın oğlu Orhan babasına bıçağını getirip ve- rirken ben elinden kaptım ve Süley. mana vurdum. Sonrasını bilmiyorum, dedi. Mahkeme, gelmiyen şahitlerin cek. bi için duruşmayı talik etti. Birdı, Isviçrede geçen maddi ve mânevi tedavi senele. rinden sonra annesile babasının feci ölümlerinden gelen derin ve şifa bulmaz acıyı kalbinin en gizli köşesine gömerek kendi ömür yolunda mesu: olmıya azinetmiş ve bu maksatla senelerce içli kalbile mü. adele etmişti Nihayet gençliği, tabiatindeki nikbin- lik ve reşe galebe çalarak, o büyük acı yavaş yavaş mukaddes, fakat uzak bir hatıra şekline girmişti. Fakat son aylarda bu hatıralar, bilhassa annesinin hayali yeniden onu tekip etmiye başlamıştı. Bunun sebebini kendı kendisinden gizlemiye lüzum görme. diği içindir ki, bunları düşünmemeği tercih ediyor ve yalnız kalmaktan korkuyordu. Fılhakika, şimdi annesinin hayali yanında ba- bası değil, başka bir adam vardı ve Bu adar: Hayır Ayşe. bunları düşünmekten kendisini me. nediyordu artık... Bu romanı ilk dinlediği gün ve o- nu takip eden aylarda annesinin gençliğini ve iste- miyerek'sebep olduğu faciayı çok düşünmüş, hattâ bazan onu itham edecek kadar Mehmet Beye acıdı. duru hissetmişti, fakat günler biribiri arkasından ge çip vaziyeti daha soğukkanlılıkla muhakeme ede. bildikten sonra, yirmi yaşında hasta ruhlu denecek kadar bassas bir gencin kendisini sevmemesinden anneşinin mesul olamıyacağımı düşünmüş, bu romanı bir gençlik macerasından başka türlü kabul etme. miye kars” vermişti. Ancak bu meselede Ayşeyi en çok üzen yekta, Mehmet Eeyin onu gördüğü zaman annesi, dolayısi- le kendi mazisin; hatırlamış olmasıydı. Buna iki ba. kımdan müteessirdi: Biri Mehmet Beye acı günlerini (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: