8 Mart 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

8 Mart 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ABONE BEDELİ Türkiye —— 100 e, e “0 « 0 » 8 Ay say tay Mülletlersrası porta tttihadına dahil olmıyan memleketler için bedeli müddet surasiyle 30, 38 Uradır. Abone bedeli Adres değiştirmek 28 kuruştur Cevap için mektuplara 10 kuruşluk Pu) Uüvesi lzımdır. Emlâk ve Eytam Bankasının Gösterdiği Kolaylık ir sabah gazetesi, Emlâk ve Eytam Bankasında işi olan vatandaşların çok müşkülâta uğra. dıklarından bâhis uzun bir yazı yaz. Muş. Bu yazının birçok kimseler ta- rafından hakikate uygun görülme. i, aldığımız muhtelif mektup- lardan anlıyoruz. Meselâ, adresi biz- de mahfuz bulunan çok muhterem ve maraf bir zat, bizedün yolladığı mektubun bir kısmında diyordu ki: *— Maaşlarını emldk ve eytam banka- sma kırdırın emekliler arasında ben de yanım. Bunun içindir ki, birkaç gün evvel bir sabah gazetesinde “Acıklı bir macers” başlığı alında intişar eden ve “Emlâk ve Bankası” na sataşan urun yazıyı, bakiküten insafa uygun bulamadım. Çün- Kü bu bankanın memurları, kendilerine düşen İşlerimizi Azami nezaket ve süratle İntaç etmekicdirler, Cümhuriyet hükümetinin bizi mürabaha- ların ellerinden kurtarmak maksadile verdiği karar üzerine, bu bankanın sere- lerdenberi gösterdiği ve gitgide stürdığı kolaylıklar, bütün emekli, dul ve yetim- Yerin sadece takdir ve şükrarlarına Lyık- er: Bunun içindir ki, o haksız tenkitlerin, banka memurlarını olduğu kadar bizi de rencide ettiğini gizliyemiyeceğizi” Bu mektup, bize, “tenkit” ten ev. vel, tetkik” lüzumunu hatırlatan vesikalardan biridir. Bu kabil haksız tenkitler, haklı tenkitlerin tesirini, | itibarını ve kiymetini düşürmekten başka hiçbir netice vermez, Eğer e.| Timizdeki bu nazik silâhı körletmek ri bir hedefe ateş açarken, haklı olup olmadığımızı çok daha ihtiyat, ve dikkatle tartalım; Yoksa, tenkit. lerimiz, bu kabil acı aksülâmeller ya. ikm başka hiçbir netice vere. . İsabetli Bir Karar Bundan bir müddet evvel, bu sü. tunda, vapurlara girip çıkan seyyar Satıcıların bolluğundan bahseden bir fikra yazmış ve bu satıcıların, yolcu. Tahat bir seyahat imkânından bıraktıklarını bildirmiştik. Yazımızı mazarı itibara alan bazı hüsnü niyet sahibi memurlar, o Seyyar satıcıların o vapurlara girip larını çok haklı olarak yasak etmişler. Fakat, bu seyyar satıcılar a, bazı müvezzilerin de bulun. ire daşları nedense si. çek e Sİrmiş: Şimdi, o memurların Mü İsabetli hareketlerini, bir taar. vergi esi ediniyorlar ve işi, © mü. lerin hayati meselesi şeklinde Bösteriyorlar. Eğer, » © meslekdaşlar, o vapurlar. iin defacık seyahat ederlerse, duğun, “birin ne kadar isabetli ol. vu Malamakta gecikmezler. aldı ki, müvezzi , gazete, dün satmaktan menedilmiş de. & re Yasak edilen hareket, sade. rudır, ge “apurlara girip çıkmala. ları rahaşe? Onlara, işlerini, yolen. i isiz etmeden o gördürtmek yam çeri alınmış bir tedbirden iba. yanlış ye içindir ki biz, işin çok bu se, <fsirlerle büyütülmesini, ve baltalayı Sok isabetli bir hareketin Her çeşi nt doğru bulmuyoruz: basi, Şit alış veriş hürriyetinin bazı Şartları bulunduğunu unutacak e hissiyatımıza mağlüp ol. Fransız . İtalyan Ticaret Anlaşması Paris, T(AA) i ve — Ticaret Nezsre- v muhtelit Fransız , İtalyan tica. mübadeleler komisyonunun iki a leket arasındaki mübadelelerin eme tesbit etmek üzere dün Pa tedir. PlanmıŞ olduğunu bildirmek. İtak *siyan heyetinin reisi öyandan Giannini ile Fransız heyeti reisi AL #hand, aktedilmiş itilâ Miydi gilirlarin metinle. Tkivom Beyaz ems? e? OLAN MESAFE ke. İLEN İNGRAD > KANALİ ee vosa M TEARITLER — İHLİYEN MEVCUT KANALLAR > AŞILMASI DÜBÜNÜLEN NAMI “...r HALİ İNŞADA OLAN KANALLAR. Gorxi vorGa vava moslova Siafingrad HuBuBAar Onapropetronsu z ri HUBUBAT, Avraşan #u8usa” N LX dı GAZ YA Sovyet petrollerini Almanyaya nakledecek üç büyük kanal: Bunlardan Brest.Litovsk — Pinsk kanalı insa halindedir. Diğerleri Hazer denizini Volga tarikile Baltığa ve Karadenizi Tuna yolile Almanyaya bağlamaktadır. Açılması düşünülen inşa halindeki kanallar haritada gösterilmiştir. Kıyamet, Petrol Kuyularının Başında mı Kopacak? G etelerde okuduk: Sovyetle. rin Başkırdistanda “İkinei Bakâ., ismini verdikleri petrol sa basindaki kuyulara son sistem AL man makineleri kurulmuş, son günlerde oraya Alman teknisiyen- leri gönderilmiş, bu tedbirlerle bu sahadaki istihsal iki misline çıka- rılacak ve bu fazla petroller hep Almanyaya sevkedilecekm en can alacak yeri petrol ihtiyacı. ren veremi Halbuki Sovyetler son senelerde rini çok arttırmış er külliyetli mik. ia petrol ihraç edebilecek vazi. yette değillerdi. Dahili ihtiyaçları İçin bile yeni yeni petrol kaynak. ları aramak ve buralarda mühim tesisaf yapmakla meşgul idiler. Bu maksatla memleketin en ücra erlerine Kadar fen heyetleri gön. | derdiler. Şimalin ndrâ larında ve Sibiryanın tenha batak- liklarında bile petrol aradılar. Bu yeni petrol sahaları arasında en zengini Volga ile Urallar arasın. da bulunmuştu, Komünist partisi. nin 1939 senesi 21 Martında «Pu nan XVI inci Kongresinde bu sa. hada büyük bir petrol merkezi te. sisine karar verilmiş ve bu İş ü- çüncü baş senelik iktisat plânınn en esaslı kısmını teşkil etmişti, Bösterâistanm Ural Dağların- dan Volga kıyılarına kadar uzanan kısmında çok zengin pet. Tol kaynakları bulunması ihtimali pek eskiden ortaya atılmış bir id. din idi. Çarlık zamanında Pavlov gibi Rus, Murehison gibi İngiliz, Verneille gibi Fransız jeologları bu mıntakada ciddi tetkikler yap- mışlardı, bunların verdikleri müs. bet raporlara rağmen o devirde a. razi sahiplerinin ve bazı kapitalist. lerin çıkardıkları güçlükler yüzün- den bu teşebbüsler bir neticeye vardırılamamıştı. Yehi rejim bu işe ehemmiyet vermiş ve böylece “İkinel Bakü, doğmıya başlamış. tır. Sovyetler bu yeni petrol sahası. na büyük bir kıymet atfediyorlar. Çünkü bu saha hem Urallardaki, bem Moskova etrafındaki sanayi merkezlerine yakın idi. Buralarda demiryollarının oldukça sık olma. sı, bundan başka seyrüsefere mü- sait bir çok nehirlerin meveudiye- $i ve mıntakanın kalabalık bir böl. geye tesadüfü bu ehemmiyeti art. tırıyordu. Bu cihetle Sovyetler da. hs Almanlarla anlaşmazdan evvel faaliyete geçmişlerdi: Samarskala Louxa'daki kuyulardan, bir kaç aydanberi, günde 100:210 ton pet. #ol çıkarılmıya başlanmıştı. Stav- ropol civarında 1.000 metre derin. liğe varan kuyular açılmıştı. İşim- bafev'dekilerin günlük verimleri 150 tona varmıştı. “İkinel Bakü, daki petrollerin bir buçuk milyon ton miktarında olduğu tahmin ediliyor. Üçüncü beş senelik plân mucibince buradaki tesisat 1942 de petrol temin edecek. Alma “LİE çe vee setmiye başladıkları petrol ihti. yacını bir an evvel karşılıyabil. mek için Sovyetlerle yaptıkları bu yeni anlaşma üzerine bu müddet belki de kısaltılmış olacak. Makineleşmiş olan Alman or- dusunun oPolonya seferi Oe& olarak hi. © nesındaki petrol sarfiyatı o kadar çok olmuş ki senelerdenberi hazır- Jarın büy bir kısmını irmüş. Tayyareler, toplar, cephe ar hep ileri Tani nutfaklarına varı, petrol yutüyorlar. Bi bir bam. ba tayyaresi bir mil. uçabilmek n bir galon petrole lüzum gös. teriyor. Petrol ihtiyacının pek az kısma memleket İçindeki kay- naklardan veya kömürden çikar. lan benxol gibi yakacaklardan te. min edebilen Almanya ihtiyacının geri kalan kısmını hariçten, Ame. Fikadan, Felemenk «Hindistanın. dan, İran ve Romanyadan getir. tirdi. Harp başladığındanberi Ro. manya hariç, bu kaynaklardan Almanyaya artık petrol gelmiyor, çünkü bütün deniz yolları mütte. fikler tarafından kapatılmıştır. Po. Almanyaya va. gonlarla petrol götürmek İşi sırası, amış olduğu için Roman- ya petrol, evki de ancak Tuna yolu ile yapılmaktadır. Halbuki bu sonaylarda “Tunanin donması bu nakliyatı da durdurmuş bulünu. yor. Almanlar Tuna üzerindeki nakliyatı yı temin edebilmek İçin buzları bombalarla kırmıya da teşebbüs ettiler, fakat havaların k soğuk devam etmesi ve Tuna. nın yeniden donması den bir KMAN“MEKİMİN ÖĞÜTLERİ KAN ÇIBANI Kan çıbanınım bayağı bir çıban. dan farkı onun vücudün kıllı yer- lerinde çıkması, sebebinin de dai. ma istafilokok mikrobu olmasıdır. Kılların dibinde o mikroptan baş- ka mikroplardan iltihap hâsıl olur. sa kan çıbanı çıkmaz, ondan çok farklı folikülit çıkar, O mikrop vücudün kıllı olmıyan kısımların» da kan çıbanı yapamaz. Bundan hatırda kalması Izım olan cihet kan çıbanının ancak vü- cudün kıllı yerlerinde çıkabileceği ve kan çıbanında —hayağı çıbanlar gibi— cerahat bulunmamasıdır. Kan şıbanı cerahatsiz bir İltihaptır, kan çıbanı delindiği vakit içinden çıkan yeşil'mtırak, * katı şey de cefnhat değil, kılların dibindeki guddenin © mikrop tesiriyle ölmüş olan par- çalarıdır. Vücudün kıllı olan her yerinde kan çıbanı çıkabilir, fakat onun en gok çıktığı yerler, ense ile kolun dir sekten aşağı kısmı, el parmakları» nın üzeri, bir de Üzerine oturdu Kumuz lop etlerdir. Çıktığı her yer. de insanın çokça canını acıtırsa da, kaba etler üzerinde çıktığı v: insana acıdan başka biraz da gül- dürecek vaziyet verdiğinden kan çıbanının en meşhuru orada çıka. nıdır. Fakat yüzün bir tarafında çıkarsa —ayrıca anlatılmıya değe- ri olacak kadar— ehemmiyet pey- da eder. Kan çibanını hasıl eden o mik- rop olmakla beraher, vücudü yo- ran, hastalıklara karşı mukaveme. tini azaltan herşey önün tesir et. mesine yardım eder. Onun için kan çıbanı daha ziyade bünyeleri ,gayıf, ağır bir hastalıktan yeni kurtulmuş kimselerde olur. Ona istidat veren hallerden en mlhimmi şeker bastalığı oldu. ğundan kan çıbanı çıkarınca idrarı tahlil ettirerek kanda fazla şeker bulunup bulunmadığını anlamak- ta ihmal etmemelidir. Kan çıbanınının alâmetlerini bi. lirsiniz: Çıban çıkacak yerde bir gün birdenbire, iğnelenme, kaşın- ma. İsan dayanamaz, kaşır. Arka, smdan kaşman yer kızarır, biraz da kabarır. Bu kabartı ilkin kaşın. manın neticesi zannedilir, halbuki ertesi gün kabartı daha ziyadele. şir, hem de sertleşir. Üzerine elle dokununca ziyade acır. Kızaran yer morarıp bir çok İstirap verdik. ten bir kaç gün sonra üzeri ken. di kendine ılır ve daha sonra içinden o yeşilimtirak ide çı. kar. O zaman ağrı geçer, insan fe- rahlar. Anlattığım hal, nuz bir tane olursa, Bazılar kaç yerde birden yahut bi kasından çıkar, O zaman kan çıbanı yal. bir nı bir yerde bir kaç tane olursa ne. Ücesi çok değişir: Ona antraks (Siripençe) derli Bir yerde kan çıbanı çıkınca ilk düşünülecek şey oraya dokunma maktır. Meşhur hikâyede, burnun- da kan çıbanı çıkan padişahı oraya elini dokundurmaktan vazgeçir. mek için kaba etlerinde daha bü. yük çıban çıkacağını haber veren, eski hek'mlik usulü hâlâ doğru. dur... Kan çıbanını delmekten de sakınmalıdır. Bayağı, cerahatli bir çıban olmadığı için, onu delmek hiç fayda vermez. Kan çıbanı tek ve hafif olursa, en doğrusu onu kendi haline bi. rakarak kendi kendine açılmasını ve içindeki maddenin çıkmasını beklemektir. Üzerine elbise doku. nacak bir yerde olursa üzerine sa- dece temiz bir gaz bezi konulur. Bir kaç yerde çıkar ve tekrar tekrar gelirse o vakit hekime mü. racaat, tab'i, zaruri olur. Onu içer. den ilâçlarla, aşı ile, daha başka usullerle de tedavi ederler, neticeye varamadılar. Imanyanın Romanya ve Sov. yetlerden petrol temin et. mesi, maksadın yerine getirilmesi için kâfi değil, anl güçlük bu pet- rolleri kı Almanyaya kadar getirebilmektedir. Şimdi. Alman. lar bu işin halli ile uğraşıyorlar. Demiryolları ile petrol nakli daha uzun müddet temin edilemiyeceği- he göre deniz ve mehir yollarını hazırlıyorlar. Almanya için üç yol var: Biri Volga nehri üzerinden Leningrad kanalı vasıtası ile Baltık Denizine varmak: Bu yol yeni iş. Peşte Mektubu : Nem, Nem Şoha Yazan : Aka Gündüz us ufuklu, çizgi dallı, yarı tü ten, karlı köyler.. Ak kefenli, buz köprülü, aç yol. culu, dümdüz yollar... - Kara kara kargaları, islak kanat serçeleri, davarı yok çobanları, ko. yunu yok kuzuları, geçenlere neler söyler, neler söyler. Gökyüzüne dünkü kalkık, dimdik başlar, yere iyik bir iz kollar, Yana sarkık, dünkü gürbüz, yiğit kollar... Macar ili böyle miydi? Macar eri böyle midir? Macar bu mu? Nem, nem şoha! İnönünle, Sakaryada kalkan gibi; bir gün kalkar o da şaha. Macar kızı bir şey bilir, Macar oğ. lu bir şey bilir; Macar ana, Macar ili, Macar göği bilir: Tam istiklâl, tam anayurt, tam bir tarih.. Yoksa? Yoksa nem, nem şohal Sınırlarda, yamaçlarda taş örülü” bir parola kalkmış şaha; Nem, nem | şaha Şu düzlükte kömür gözlü, havaç burun, partal külüh, kardan adam: Klemanso! Bu hendeğin kenarında bir bahçe. nin yana yatmış korkuluğu: Sör Lo. id Core! Tepe takla bir dolabın üzerinde bir yazı var: Mister Vilson! Bir yıkılmış kaz gümesi, kapısın- Sonra yine pus afaklu, çizgi dallı, yarı tüten, karlı köyler... Sonra Peşle, sonra Buda; ortasın. da donnkalmış koca Tuna. Güzel Macar kızlarının yüzlerine bir kuru gül hüznü çökmüş. Hangi rüzgâr bu çam gibi yiğiie. rin bellerini tutup bükmüş? Sade gözler.. Sade onlar alev alev! Sade onlar volkan volkan! O gözlerin arkasında bir gönül var. Bir gönül ki gece gündüz hiç bıkmadan, hiç yılmadan, şu bozlağı içten söyler: Ey altın ovalar! Ey yeşil dağlar! Ey Budin kızları! Ky mavi Tunal Çözülsün bağlanan o kara bağlar ruz ana yurdun, Bu tarihte biz de varız, Yüz asırlık bir Macarız, Haksızlığa cenk açarız, Bir tek bızla kalktık şaha Nem, nem yoh! Nem, nem gebsl . Bu yurdu bizlere Irim etti zindan? Asli çocuğu olur mu parya? Haksızlık kurtulmaz hakkın hizından Bir gün olacaktır Tuns : Sakarya! Bu tarihte biz de varız, Yüz asırlık bir Macarız, Haklızlığı cenk açarız, Bir tek hızla kalktık şaha! Nem, nem şoba! Nem, nem şohaf Bugün Macar iline Nemnemili de. nilse yanlış olmaz. İşte ben, gece yarısından beş saat sonra ve sıfır altı on iki derecede bir diyarın kalbine vücudüm yanarak, benliğim ateş kesilerek girdim. (9) “Nem, nem şoha” macarcs bir mil paroladır. Türkçesi “Hayır, bayır asla” demektir ki politika denilen tatssztığı srt- tirmamak için izah elmiyeceğim. AG letilecek Başkırdistan © petrolleri kadar Hazar Denizinden geçirile. cek Bakü petrolleri için de varittir. Diğer iki yol Karadenizden geç- mektedir. Bunlardan biri Dniyeper Ağzından içeri sokulacak ve Brest » Litovak'ta Bug nebrine kavuşa. cak. Sovyetler bu yol üzerinde Pripet kanalını süratle bitirmiye yorlar. Bu kanal önümüzde- ın ayında bitecekmiş, Pripet kanalı tamam olunca Vistülden di- ğer Alman nehir şebekelerine ge, çilecek ve böylece Karadeniz ne- hir yolu ile hem Baltık Denizine, hem Şimal Denizine bağlanmış 0. lacak. Böyle bir yolun Almanyanm muhtaç olduğu yiyecek ve ham maddeler, hususile petrol nakliyatı için büyük bir kıymeti vardır. Bun dan başka ilerde Almanya ile Sovyet ler arasında askeri bir anlaşma ya pılacak olursa bu ehemmiyet bir kat daha artmış olacaktır. Üçüneü yol Tuna vasıtası ile Almanyaya varan yoldur, bu yol üzerinde de Almanlar sevkiyatın sür'atle mem- leketin her tarafına yayılabilmesi için yeni yeni kanallardan başka mühim tesisat yapıyorlar. Tesisa- tın başında Bulgaristanın Varna limanında hazırlanan petrol depo. ları geliyor. Petroller buradan de. miryolu ile Tuna üzerinde Rusçuk limamına getirilecek ve oradan ne. hir sarniçlarına aktarma edilecek. Yapılan yeni kanallardan biri 'Tu. na üzerinde Bratislavadan başlıva. rak ve Moravyadan geçerek Oder nehrine varacaktır. Böylece Bakü- Bun petrolleri çabucak Şimali AL manyaya varacak ve daha ileride Regensburg'dan o Mainz nehrine giden ve şimdi genişletilmiye baş İsnan Lonis kanalı yolu ile de Ren havzasına erişecek. şte Almanyanın harbe devâm. edebilmek için petrol ihti. yacını temin hususunda başvurdu. ğu çareler bunlar, Bu tedbirlere karşı elbette müttefiklerin de bir plânları vardır; çünkü bu harbi, kimin elinde daha çok petrol bulu. nursa © kazanacak. Müttefikler denizlere hâkimiyetleri sayesinde kendilerine lâzım olan petrolü dünyanın dört köşesinden, Venezu ela'dan, Kanada'dan, Felemenk Hindistanından, Borneodan, Bir- manyadan, Bahreyn adalarından, İran'dan tedarik ve temin edebili- yorlar, fakat bununla kalmıyarak düşmanlarının petrol temin ve sev. kedememesi için çalışacakları da şüphesizdir. Bugünkü kadar ehem- miyeti olmamakla beraber geçen Birinci Cihan Harbini de İtilâf Devletleri en ziyade petroldeki te- fevvukları sayesinde kazanmışlar. dı. O zaman İngiltere Hariciye Na. zıri olan Lord Curzon, meşhur pet» rol kralı Deterding'ten bahseder ken: “Bütün muvaffakıyeti ona borçluyuz. Zafer gemimizi petrol denizleri üzerinde dalgalandıran odur.., demi vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: