22 Haziran 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

22 Haziran 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

72-6-940 , *İ 22 HAZİRAN 1940 | | SONE BEDELİ kiye Ecnebi Kr, tesis o 2800 Kr bağ «Ay 180 * e 3 Ay ww” e 1 Ay “ » Miletlerarası posta itikadina he bedeli müddet sırasiyle 16, 3, 3,5 tiradır. Abone be” K peşindir. Adres değiştirmek kuruştur. Cevap için mektip- | İl olmıyan memleketler için 10 kuruşluk pul Hâvesi Yâzımdır. | “ o . KAL Yİ İN “ İrşeyden Önce » a Maddelerile “İşgul Olunmalı İ) ir taraftan Ticaret Vekili. e miz, ihtikâra karşı açılmış rğ$İkan mücadelenin şiddetlen- al. fceğini bir daha müjdeler ili İbir taraftan da, biz de bu yJeenin tahakkuka başladığı ü. i uyandıran havadisler oku- Fukat bu havadislerden d8 arının mahiyeti bizi bir nok- çı rinde ehemmiyetle durmak j6 kıriyetinde birakıyor. Mese- gi İhkü gazetelerde, bir muhte- Vİ tevkif olunduğunu bildiren 5rİrlevha gördük. Bu serlevha )#laki havadisi okuyunca öğ- ki, tevkif olunan vatan- işlediği cürüm, termos ih. yapmakmış. hhe yok ki, termos muhte. n başı boş bırakılmasını İs- değildik. Hattâ eğer ha. «Şİ zaruriye maddeleri üze- İl ihtikâr yapanların tamami. İlkayı elo verdiklerine kani lake İk Bakın: Değil havayici za- İle maddeleri üzerinde, ter- İkibi kendisine on beşinci de muhtaç bulunduğumuz btn iizerinde bile ihtikâra İlan Bırakılmıyor/” Diyerek ve mernnuniyet duyardık. 4 şimdi, bir termos ihtikâ- ydana çıkarmak için har- zahımei-ve gayrelin, daha avayiei zaruriye madde. zerinde teksif edilmesini is- ve beklemek zaruretinde- ünkü termos gibi bir meta de ihtikâr yapılmasından, “Pİ, kimseden yardım görmese #9 $ korunabilir. Çünkü, niha. 1 İvapacağı şey, bu hiç te ek İmiyan metal satın alınayı. ktir. Fakat et, sebze, mey- TasiZ, yağ, vesaire, termosa, lâ. Pa veya çocuk oyuncağına — hum İçindir ki, biz, ihtikâra açılan mücadelenin, hakiki İne ve hakiki düşmanına olunmasını buğün hir de- is)ha temenni ediyoruz! iş ve . - Kurbanları wi #İj er yaz mevsiminin, bize Wİİ hayli zarar veren ve bir A İtedavi olunmıyan dertlerin» #yefirici de, plüjlarda, deniz ha- ında vuku bulneak kaza. e karşı hiçbir tedbir alınma. İM ii gün gvvei, Meda de- 46 Panamından denize giren bir i hayatı kurtarılamadı. #“İde, denizden sağ çıkarılan ga ndaş, - meydanda derhal lis bulunamaması yüzün. oraya gelmiş bulunan im- Sihhi arabasma zamanımda İlemediği, ve hastahareye , iyat kurtarmış olacağız. İze yüzme bilmiyenler gi- Yüzme bilenler bile, her- inde, Bwuhtaç olabilir. Bütü, Nere karşı plâjlarda alın. bir nedir? e belediye, her plâj, ve ix hamamı sahibini, hem kurtarma vesait ve memur de daimi birer doktor ırmaya mutlaka mecbur dır, tedbirlerin alınmadığı müd karşılaşacağımız çok aci bir “Kaza” İsmi vere. Çünkü kaza, insanın önü- iyeceği (elâketin adıdır. i, deniz hamamlarında ve ds her yıl verdiğimiz kur. nüne geçilemiyecek İcliket” 6 uğramış değildir. SARAR TARAN KENARLAR AR LAK TAN İ CENEVRE MEKTUBU İman İşgali Altına eçlıgı o. Gün “Paris,, ehrinin Manzarası Cenevre, 18 Bp“ İtalyan, bir İspan- yol, bir İsveçli gazeteci le birlikte, Alman askerlerinin arkasından 14 haziranda Parise giren bir Amerikalı meslekda- geldi. Ken. disinin aldığı intibalar çok &cr dır. Bana, gazelesi için hazırla- dığı mektuplardan bazı notlar verdi. Bunları kopye ediyorum: “Brükselden Somme'e kadar, Alman taarruz yolu üzerinde, harp, hâlâ kabuklanmamış ya. ra hslinde. Amiens'de bu yara çok büyük. Harp burada 16 gün duraklamış. Biz geçerken oraya tekrar dönen talisiz Amlens'lile. ri gördük. Bunlar, evlerinin yer- lerini arıyor, arıyor ve bulami- yorlardı. Bazıları, hattâ sokak- larını bile dönüp dolaşıyorlar; Sonra durup dehşetin maddeleş. Hâdiselerin Alması Muhtemel Şekillere Dair Tahminler pm mağlübiyeti -ve sulh istemesi neticesi, beynelmilel vaziyet yeri bir sal. haya girmiş bulunuyor. Almanyanın, Fransayı en mü. him servet kaynaklarından mah rum etmeği ve üçüncü derecede bir devlet haline getirmeği is. tihdaf ettiği anlaşılan sulh şart. lar: kabul edilemiyecek kadar a. ğırdır. Buna rağmen, Petain « İhtimal onun yerine yarın ge. lecek olan nazi taraftarı Laval veya de la Rocgue - kabinesinin, muhtelif sebeplerden dolayı bu şartları kabul edeceği tahmin e. dilebilir. Bu takdirde Fransada - vazi- yetin çok gayri müsait olmasi. na rağmen - Commüune de Pa. ris şeklinde bir ihtilâl hareketi vukua/gelmesi de ihtimal dahi. lindedir. Böyle bir hareket mu. vatfak olduğu takdirde teşekkül edecek bir ihtilâl hükümeti, ce. muba doğru çekilen Fransız or- duru ile, Fransız ve İngiliz ha- va ve deniz kuvvetlerinin işti. rakile Pirene dağlarının ötesine geçmiye ve Fransız ordusunun Marne'de tutunamadığı anlaşıl. dıktan sonra yegâne yapılacak makul hareketi yapmıya beşeb. büs edebilir. E ğer Fransız ordusu büs- bütün perişan bir halde değilse, İngilterenin, İspanyanın muhtelif sahillerine yapacağı asker ihraçlarile beraber vukua gelecek böyle bir hareketin mu. valfak olmast - zayıf bir ihti. mal ile . mümkün gibi görünü. yor. Franco'nun kuvvetli bir ordusu yoktur; diğer cihetten, bizzat İspanya içinde isyan bay. rağını tekrar açmak için fırsat bekliyen cümhuriyetçi İspan. yolların, Fransız ordusunun ha. reketini kolaylaştıracak mahl. yette yardımlarına intizar edile. bilir. İspanya dahili harbi es. nasında Fransaya iltisa eden yüz binlerce cümhuriyetçi İs. panyollardan da bu iş için isti. İade edilebilir. Fransız ordusu bu hareketi, muvaffakıyetle başarıp Pirene dağlarının arkasına yerleşebilir. s8 İspanyada Almanyaya karşı, İngütere ile beraber bir muka- vemet ve taarruz cephesi kura. bilir ve ancak bu takdirde A. merikanın müstakbel yardımla. rın bir mânasi ve kıymeti ola. bilir, Bu yapılamadığı takdirde Roma Muhabirimiz Cenevreden Yazıyor tiği yüzlerini, bir mucize gibi sağlam kalmış katedrale kaldı- nyorlardı. Öyle buralarda yalnız şu ka- tolik katedrali kalmiştı; belki de, bu büyük ve insafsız akını yapanların, binlerle yıllık ina» ışları da yıkmak için yapacak. larına biricik şahit olmak için. rTtois ve İlede France yolları üzerinde Parise doğru bir otomobil içinde kosu. yoruz. Bize Paris yolunu göste- ren, yıkılmış köylerle kasabalar, devrilmiş otokarlar, yanmış 0 lan harp materyelidir. Yolumuzun üzerindeki ha. râbiler, yer yer acaip sıçrama. lar da yapmiş: Bir tek duvarı Bayri muntazar hâdiseler orta. ya çıkmazsa - Alman ordusu, bir tarsftan Fransanın cenup sahillerini, Havre, 'Toulon'u işgal edecek, diğer cihetten İs. panyaya müttefik sıfatile gire. rek Cebelitarığa kadar yürüye. cek, İngilizlerin en hayati olen bu üslerini eline geçirecek ve artık İngiliz ve Fransiz donan. ması için Akdenizi terketmek. ten başka yapacak bir şey kal mıyacaktır. Bundan sonra, Ce. zair, Tunus, Mısır, Suriye ve Musui petrolleri, Alman ve İtal, yan kuvvetlerinin eline kolay. Irkla geçmiş olacaktır. âdiselerin Garp cephe. sinde bu şekilde inkişafı karşısında, şarkta Sovyetler na- sıl bir vaziyet alacaklardır? . harpten evvsi, AL manyayı askeri bir harekete geçmekten menetmek için, İn. gilizler ve Fransızlarla bir anlaş ma yapmıya muvaffak olama- yınca, bizzat Almanlarla anlaş. tılar. Bunda, iki esas maksatla. rı olduğu anlaşılıyor: 1 — Rusyayı harp sahnesi yapmaktan kurtarmak, pek kor. kunç olduğunu herkesten İyi bildikleri Alman ordusunu gar- be tevcih etmek; 2 -- İngilizlerle Fransızlara karşı yapacaklar; harpte en ni- hayet yıpranacak olan Alman. yada bir komünist ihtilğli cık. masını kolaylaştırmak. Sovyetler, birinci maksatları. mı tahakkuk ettirmişlerdir. Ak manlariz anlaşmamış olsapiılar Fransa ile beraber altı devleti bir hamlede mağlâp eden Ak man kuvvetleri, Sovyetlere kar. şı harbe girmiş olacaktı. Fakat ikinci maksat tahakkuk etmemiştir. Bilâkis, Franwz or. dusunun akılları durduracak derecedeki o mukavemetsizliği, şimdilik ihtilâlin Almanyada değil, Fransada çıkmasına mü. sait zemin hazırlamıştır. Bu vaziyet karşısında Sovyet» ler ne yapacaklardır devletleri beyeti müttehidesi teşkiline, bütün Avrupada bir nazi rejiminin teessüsüne mü- sande edecekler midir? Sovyetlerin, Alman ordusu. nun Garp cephesinde işini biti. rip te serbest kalacağı zamanı sükünetle bekliyecekleri tahmin edilemez. Bu harbin başlangıcın. dan itibaren, Finlanda, Letonya, bile çatlamamış köylere rastla.. ruyor. Ayni ıssızlığa terkedilmiş olan bu biçare köşelere harp ne- den böyle istisnai bir muamele yapmış, anlaşılmıyor. Bir ara, yollarda, bir kaç gün önce bırakıp gittikleri köyleri- ne doğru dönen kafileler peyda oldu. Hepsi de kaçırabildikleri ancak bir kaç parça şeylerini, sefaletlerini taşır gibi, kimi o. muzlarında, kimi el arabası, bi. siklet, çocuk arabası gibi vası. talar üzerinde taşıyorlar. Olse ırmağını askeri bir mu- vakksl köprü üstünden geçtik- ten sonra, ufukta, gökteki bulut lardan daha ağır bir kara du. man gördük. Tuluşmuş benzin depolarının duman: mı? Belki Estonya ve Litvanyadaki strate. jık noktaları ellerine geçirme leri ve son günlerde, bu mem- leketlerdeki askeri mevkilerini takviye etmeleri, bu tahmini te. yit eder mahiyette tedbirlerdir. Bir kaç gün evvel gazeteler, Sovyetlerin Almanya hududun. da 150 fırka tahşit ettiklerini yazıyorlardı. Bu haberin ne de. Teceye kadar mevsuk olduğu bilinmezse de, harbin başlangi- cindanberi, Sovyetlerin, garp- ten gelecek bir tecavüze karşı hudutlarını tahkime çalıştıkları ve Firlanda harbi tecrübesinin aydınlığı altında, ordularının eksiklerini tamamlamıya ve 6- sasen motörize edilmiş orduları. ni Alman ordusunun Garp cep- hesinde kullandığı yeni taktiğe adapte edilmiş mobil hir ordu haline getirmiye son derece gay Yet ettikleri anlaşılıyor. övyetlerin, Garp cephe- sinde Almanlara karşı, şimdilik bir tasrruza geçmele- rine İntizar edilemez. Belki sa— dece . ve ihtimal Almanların muvafakati İle - Romanya ve Bulgaristanda bazı stratejik nok taları işgal etmekle iktifa ede- ceklerdir. Burun muhtelif sebepleri var dır: Bunlardan biri, Sovyetlerin tamamile bir taarruz harbi için hazırlanan Almanyanın zıddına olsrak, müdafaa harbi için ha. zırlanmaları; diğeri İse, netice. sinden kati surette emin olma” dıkları muazzam bir barekete geçmiye karar vermeden evvel kendileri için çok mühim olan bir noktayı kati olarak bilmiye mecbur olmaları: Almanya, Fransaya arzu etti- Bi bir sulhü dikte ettikten son. ra İngiltereyi de imhaya teşeb. büs edecek mi, yoksa İngiltere ile anlaşarak Sovyet Rusyanın hesabını görmiye mi kalkişe- caktır? Bu mülâhazalara (nazaran, Sovyetlerin, ancak, Almanya- nin İngiltereye karşı yapacağı barpte bilhassa hava kuvvetle. rini daha fazla yıprattıktan ve namütenahi olmiyan ve esas kaynakları kendi ellerinde bu. lunan benzin stoklarını tükettik ten sonra, ve belki de bunlara ilâveten, Fransada iktidar mev- &iine gelecek bir ihtilâl hükü- metinin kendilerini imdada ça- Hırdığı zaman esaslı bir hareke. te geçecekleri tahmin edilebilir. de. Ondan sonra bu duman bi- ze Parise kadar kılavuzluk etti. Bütün Sen ve Ofise saatleri! başka başka saatler gösteriyor: Kimi o yakınlarda patlamış bir güllenin veya bir bombanın gü- rültüsü içinde duruvermiş, kimi Alman taarruzundan önce ku. ruldukları ile kalmış. Parise kırk kilometre kala, harp izleri, yıkılmış köylerle hiç zarar göl işleri (arasında nöbetleşe ilerliyor. Daha sonra Alman askerlerine daha sık rast yoruz ve henüz alev #lev ya. nan köylerden geçiyoruz. ehre yaklaştıkça harp iz. leri, devrilmiş arabalar- dan, kum torbalarından yapi mış, fakat kullamlmamış mânia. lara, barikatlara inhisar etmek. te. Öyle anlaçılıyor ki, Paris iş gale giderken Alman kuvvetle- ri, bizim otomobilimiz kadar hızla ilerlemiş. Çünkü şehrin kıyılarında, şu bizim Eyfel ku- lesini artık görebildiğimiz yer- lerde Fransız mukavemetinden eşer görülmüyor. Ayni zamanda halktan da eser yok. Ancak Ben 115 üzerinde tek tük hayat ese. ri başladı. Bir iki şişman kadın kapılarının önüne çıkmış bize bakıyorlar. Ne bu yüzlerde, ne bu yerlerin havasında sarih bir mâna yok. Her şey bir rüyenin içinde gibi, Seine nehrini geçtikten sonra sokaklarda meraklıların sayısı; biraz artar gibi oldu. Clichy'yi geçince manzara birdenbire de- Bişti. Des Batignolles garı, Ma deleine, Royale sokağı bir çöl kadar ısstz. Belli ki, kenar halk tan bir kısım sehirde kaldığı halde, burjuva olduğu gibi kaç- mışlı, Yahut baz; kalanlar sak. lanmıştı. Paris, bu öğle sonunda, fecir. den önceki ilk gündüz saatinin tenhalığını arzediyor. Gökte, u. zak benzin yangının kara du manı ağır ağır dolanıp azenıyor. Şanzelize'de ancak on kişi gör- dük. Notre Dame'in karşısında bir Fransız hafif zırhlı arabası yana devrik yatıyor, iki kişi bir fener direğine dayanmiş, pipo. larını çekiyorlar. Ötede unutu. lup kalmış bir haslahane ara. bası var, Ancak köprü başlarında ve dört yol ağızlarında Alman dev- riyelerine ve şurada burada Al- man nöbetçilerine rastladık. ütün pencerelerde pan. curlar, duvara boyan. mışlar gibi sımsik: kapalı. Sim. diki halde Parisin dört milyon nüfusundan ne kadarının kaçtı" ğı, ne kadarının bu evlerde ko- nuşulamaz, ölçülemez ve tesel. li edilercez ıstıraplarının üstüne bu evlerde kapanıp kaldığı bi. linemez, Bu ıstırabın nihayetsiz oldu. ğu kadar sessiz olması, ona s€- bep olan âmillerin biribirine gir miş olmalarından ileri geliyor. Büyük Fransayı ve büyük Fran siz ruhunu tanıyanlar, nası) 0- lup ta bu ıstırabin o kadar ja. köbin olan bu şehirde bir ibtilâl ii patlamadığına şaşıyor. Are de Trionphe'da Fransız meçhul askerinin mezarına AL man işgal kuvvetleri bu sabah erkenden, işgal geçit resmini yaptıktan sonra bir çelenk koy muş. Biz bir kaç saat sonra 0- raya gittiğimiz zaman bunları göremedik. Fakat biz orada i. ken başka Alman generalleri, zabitleri ve askerleri gördük: Bunlar da Fransız meçhul as. kerinin önünde, taşlaşmış gibi dimdik durup onu selâmliyorlar Meydanda, bu inanılmaz işgal gününde bütün Pariste olduğu gibi ancak bir kaç kişi var. He. men hemen hepsi siyahlar gi- yinmiş bir kaç kadın, dua edi- yorlar, haç çıkarıyorlar, sessiz. ok | değ Tayyare Hücumuna Uğrıyan Bir 5 2 GÜZÜME CANDANLAR. Yazan: Sevim SERTEL İngiltere Şehrinde Geçen Vakalar P gündür Almanlar İngil- tere üzerindeki tayyare hücumlarına devam ediyorlar. Taarruza uğrayan (şehirlerden birinde bulunan bir gazeteci gör- düklerini ve işittiklerini şöyle anlatıyor: Gece yarısı sirenlerin ve kafa. mızın üzerindeki motörlerin gü. rültüleriyle uyandık. Zifiri ka- İranlıkta umumi sığınaklara doğ» Tu kaçmıya başladık. Malüm ya ışık yakmak yasak. Ara sıra tay- yare projektörlerinin yardımı ile önümüzü görebiliyorduk. Dışar. İda göklerin yıkıldığını, dünya. mn altüst olduğunu hissedip te yer altında gömülü kalmak öyle feci oluyor ki, insan tekrar yu. karı çıktığı zaman neleri yerli yerinde neleri değişmiş bulaca. ğını düşünüp duruyor. Bulundu. gumuz sığınak kalabalıktı. Her- kes bir şey söylüyordu. Bu arada orta yaşlı bir kadının şöyle çır pındığımı işittim: — Ah, nasıl oldu da unuttum. Ah yavrum nasıl oldu da unut- tum. Muhakkak yavrusunu bir yan. da unuttuğunu sanarak ona der. dini sordum: — Ah sormayın diyordu, &h sormayın; kocam bana evlendi. ğimiz zaman 3000 Liralık bir el. mas almıştı, onu kaçırmayı unut. tum. Öbür yanda bir karı koca kav- ga ediyordu. Kadın: — Ceymis, sen kapıyı kitledin mi? — Yok bu telâş arasında aklı ma gelmedi. — Peki anahtar nerede? — Sende değil mi? — Yok sen almadın mi? — Ben ne anahtar aldım, nede kapıyı kapamayı düşündüm. — Eyvah, şimdi eve hırsız gi- rerse. Yarabbim elbise dolabını da açık unultum! Öbür tarafta diğer bir çift var. LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ | Bunlar umumi sığınağa artık ka. pi kapanmak üzere iken en son iltica etmişlerdi. Kadın geç kale malarının sebebini anlatıyor; — Sormayın, diyor, az kaldı ateş altında kalacaktık. John bir türlü pantalonlarını bulama dı. Ben giyinirken o karanlıkta! bir aşağı bir yukarı dolaşıyor; hem de söyleniyordu: “Hay Allahım şu pantalonum nerede, bilhassa bir tehlike vu kuunda hemen bulayım diye Şu tâya yatağımın ucuna asmıştım Sonunda nerede bulduk dersi” niz? İlk hamlede üzerine geçir memiş mi? Sonra telâşla unui” muş. Nihayet "tehlike yok!,, düdük. leri çaldı ve kendimizi dışarıya attık. i Şimdi herkes sokaklara döküL müş; etrafı yokluyor... Ne yıkık mış, ne kalmış araştırıyorlar, Halk arasında sualler; — Nerelere düştü acaba? — Acaba bizim validenin eyle nin bulunduğu tarafa bir şey ok du mu? — Acaba çok yaralı var mı? Bu sualin cevabını umumi merkezde öğreniyorum. Yaralı Üstesi yalnız üç isim veriyordu Bir tek ölü vardı. O da sığınak» lardan birinde heyecandan kalb İduran bir ihtiyardı. Dışarda bozulan telefon tel rini düzeltiyorlardı. Bir yerde şöyle bir manzarayla karşılaştım: Bir evin garajına bomba isab etmiş; onu harap etmiş, içindeki otomobili üç metre öteye fırla mıştı. 2,5 metre ötedeki sığın taki ev halkımın hiç bir şeyi haberi olmamıştı. Bu zayiatı cak yukarıya çıktıktan sonra ö renmişlerdi. Muhakkak ki bu la Hınaklar hava hücumlarında hak kın kurtulmasında büyük rol o 'nuyorlar. ALBİNOS HASTALIĞI Hayvanlar arasında albinos cinsinden olanlar daha meşhür olmakla beraber b insan. lar arasında da görüldüğünden ziyade, bulunur. Görüldüğün. den ziyade dediğime sebep, bü. tün vücudü Albinos olanlardan bir çoğu küçük yaşta telef olur. lar da ondan dolayı uzun yaşa. yıp görülebilenlerin az olması. dir, Vücudünün bir kısınında ali olanlarm bir çoğunda da bu hal kapalı yerlerinde o lur, onun İçin görülmez. Albinos ne demek olduğunu, tabii bilirsiniz: Derileri renksiz beyaz, daha doğrusu beyaz bal. mumu renginde, kılları renksiz, çak defa, gözleri de |renksiz, kirpikleri renksiz olanlara albi. nos derler. Hayvanlarda albinos olanla. rım ayrica bir cins teşkil etme. lerine bakarak, eski zamanlarda insanlar arasında bir albinos ır. kı bulunduğu zannedilirdi. Hat. tâ bu İşe merak edenlerden o arkı aramak üzere diyar diyar dolaşanlar bile olmuştu. Fakat, dünyanın hiçbir tara tane albinos bii maâyınca bunların ayrı bir insan irki olmadığı anlaşıldı. Bununla beraber albinoslu. ce çekiliyorlar ve ağlıyorlar. Bir eski muharip olduğunu sonradan öğrendiğim biri, arka. daşına söylüyor: — Geçen muharebede Marn'. de dövüştüm, ama içimde kala- cak olan dehşet bu saatin dehse- tidir. “Une aveugle politiyue a falt ça" Yanı başındaki iki kadın, du. dakları titriyerek Jâfa karıştı. lar: — C'est vral, &est vral, Bir genç başını bunların ara- sına eğdi: — Yalniz o değil, 1918 den sonra fazla medenileştik ve ha- yat ölçümüzü, yalnız kendimi. za, kendi vledanımıza göre tut- tuk. Felâketin sebebi de budur. Fransada, bütün bu muhare. be günleri içinde İşittiğimiz tek politika konuşması bu oldu, CC ğun insanlarda da soya çel şüphesizdir. Fakat derileri mer olan ırklar arasında arklardakinden daha ziyade bus lunur, Onun için albinoslar en. riyade zenciler arasındadır. İkisi de alhinos ana ile baha. nm biz geldiğine mi bilinmezse de, erkek bir albi- nosun /zaten bu hal en ziyade. erkeklerdedir. ) albinos olm bir kadınla evlenmesinden ço- cuk hasıl olmasına mâni oln dığından, pek merak edilirse, insanlar arasında okça albi. cak gihi görünür. Albinos olanlarda cildin bütün kıllarm renksiz ol; hir rahatsızlık vermezse de hastalığın gözlerdeki | ârızs) çoktur. Bir kere, albinos olanla, cın gözleri, ya miyop olur, W. zaktan göremez, yahut astigm olur, bir şeye bakarken bayır türlü ve senip vermiye mecbur olu Sonra, göz ya hiç durmadal yahut uzağa ,bakarken Gtrer. gözün böyle titrek olm Böyle titriyen gözün her şey titrek göreceği zannedilir, buki alhinos hiç te titrek mez. Yalnız, renksiz gözlerim işik kuvvetle tesir ottiğindeti göz kapaklarını açamıyarak daima a7 aralık tutmıya meel olur. "a Albinosluğa sebep cildde manların eksikliğidir. Onları da vöcüeün saflığı icin pek ün larin umumi sağlığı pek olur Ondan doleyı çoğu um yasıyamazlar, Fakat yaşıy: lenlerin zekâsina halel geln sine hir sehep yoktur. Pek çük iylen baslıvarak hir cok karetler yapabilen alhinesi elbette tanırsınız. b Güneş banyosu, hiç olmıyan pigmanları hasıl X seydi belki albino: , butummus afurdı Bunun da hir vitaminsizlik tcesi olduğu bir gün gerektir. SES 53 e. Vee. 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: