September 4, 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

September 4, 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"e >. , “Tordi — 1-9.90 İ Bone BEpEeL!i | İ Türkiye Een: (oo Kr. Tena 200 Kr, | imo ” Ay 1 * | ,48 ” say so » | mw * Tay s0 » Anlaşması Yazan: Ömer Rıza Doğrul vrupada türlü türlü hâdi. seler vuku buluyor, Maca, Tistan — Romanyu anlaşmaları bu anlaşma neticesinde Balkan. ların alacağı vaziyet ve bu vazi- Yetin muhtemel tesirleri düşünü. İlyor, İngiliz tayyareleri Alman 'a üzerinde, Alman tayyareleri iltere üzerinde dolaşıyor ve türlü türlü tahribat yapıyorken derin bir sessizlik içinde bir İngi. liz — Amerikan anlaşması te. Kemmül ve tahakkuk etti. Bu anlaşmaya göre, İngiltere Amerika Birleşik Cumhuriyetle. rinin milli emniyeti bakımından Muhtaç olduğu üsleri kiralamak- ta, Amerika da elli mubribi İn. giltereye vermektedir, Anlaşma, hin zâhirine göre, hiç bir taraf vahsi bir menfaat peşinde koşmu. Yor, belki iki taraf ta biribirine hizmet ve yardım için hareket ©- İyor. İngilterenin Amerikaya ladığı üslerin stratejik kıymetini Ve bu kıymetin şümulünü tetkik *tmek ayrı bir ihtisas işidir. İşbirliğinin Sonu : Fww Amerika (Birleşik Cumhuriyetlerinin bir ta. Yaltan Kanada ile müşterek mü. dafaa sistemini hazırlıyarak Ka- hadada İngilterenin işine yarıya. çak bütün müdafan vasıtalarının İngiltereye sefer etmesine imkân vermesi, daha sonra bir takım üs. ler kiralıyarak Amerika derece. sinde İngiltereye lüzumlu olan bir müdafaayı kuvvetlendirmesi iki taraf arasında müşterek yü- rüyüsün parlak olduğu kadar ha. kiki tezahürünü teşkil eder, Men fantleti bu derece girift, avni za. manda bı derece uygun olan, ve bu menfaatleri bu derece şuurlu bir şekilde idare eden iki millete nadir tesadüf edilir, Fakat İngil. tere ile Birleşik Amerika C Mm, O yeti en mükemmel surette idare #tmekte ve tehlikeleri yenmek için tedbir almaktadırlar, Her gün yeni bir inkişafıha sa. hit olduğumuz bu mesai beraber. Viği sonunda nereye varacak? İt tifaka mı? , Fakat buna ne lüzum var? İt. Üifek imzaların yarattığı bir var. Yık değildir. Menfantlerin kay. aştırdığı v. imlediği bi tedir. ve perçimlediği bir ro. İngiltereyi İstilâ İhtimali a a »giltere | Harbiye Nazırı Mister Eden, dün söyledi. #i bir hutukta Almanyanın İngil. karsı bir istilâ hareketine Kİrişmesi ihtimalinin henüz zail Şlmadığını söyliyerek uyanık ve hazırlıklı davranmak Füzumlu ol. den bu istilânm muvaffak olmu. Tacağına da kanidir. Ona göre, « İavyareler, tahrip harhi yapabiz 4 son darbeleri vurmak, N lar işidir ve İngiliz ordu. hi her darbeyi püskürtmeye, — darbeyi karşılamıya hazir. ,Muhâkkak bir sey var ki, İn. gilterenin kuvvet ve satveti hü. yüdükçe sesi de o nisbette yiik. seliyor. We onun istilâya karşı mukavemet itimadı büyüyor, İn. gilterenin bu vaziyeti İmparator. Tuğun seferber olması, Amerika Birleşik Cumhuriyetleri ile am. Jaşması ile alâkadardır. Deniz Ticaret okulüz Fabl eüddeti beş yıldır, Mektbe girmek iatiyen Yer tasla olaran ingilizce bilenler tercih edi “ Başka İntanbul, Bursa, Asha #8. İAÜ Zinet okulları vardır, Bunlara hatali Mlddeei ee “senedir. BE #nektepiere girmek İtin bir çiteşinin veye arazi sahibisin oğlu blm Tüzamder. Orta Gkzl marım. Hart b ekseyderdem Sunat okullarını, eee SARAR Mnglerine, Gözel Bazatlar Aim dermis Rökim, Heykel, Terini Bararlar gübelerime, sın Orman okula ve Ticaret Hielerine erebilir. ğunu anlattı. Fakat, Mister E.| da TAN | Modayı Sanayiin BUGÜNİ BirSatıcısı Haline Koymalıyız! 1 939 harbi başladığı günden. beri Cümhüriyet Tütkiye- sinde barbin muhtemel İcapları nında milli müdafaa kadare. Keramiyetli bir surette nazarı iti. bara alınan, ve bütün hizile faa. İiyetine devam eden esas; mem- leketin iktıssdi kudretinin en. düstri cihaxile çerçevelenmesi. dir, Türkiyenin içinde doğduğu tâ. tiki şartlar ve inkdâbın manası ve mahiyeti ruh ve madde bekı- mindan imar, inşa, bir kelime ile sanayileşme hareketini Bir an ev. vel tamamlamayı bir zaruret ba- Yine o koymuştur. Binaenaleyh harp ve dünyanın geçirmekte ol. duğu şartlar ne olursa olsun Tür- kiye için bir an evvel gayesine ulaşmak hedeftir. Memlekette sanayileşme harc. Je pazar tedariki ile mümkün o- Yazan: labilir. Hız almak, yalnız kuru amlar, ve plânların şemala. . rından mürekkep ibaret değildir. Bilâkis ki Sadri Ertem palkolojik faaliyetleri ile sıktdan sıkıya bağlı bir ruhi dinamizmle ketinin inkişaf temposu mazisi beraber bulunduğu zaman beki- ile mukayese edilemez bir halde-| ki randımanını verebilir. İktisadi dir. Fakat bizim bir inkılâp şiarı. | faaliyetin hendeseden, makine yı. mız vardır: ğanlarından çıkıp bir his, bir he — Daha iyiye, daha le, | yecan, bir zevk haline geçmesi. daha mükemmele biran evvel | dir ki, onn hayati bir kiymet ve- kavuşmak! İ rebilir. Her endüstri, pazarını bu Halden memnun olmamak, is. İzuhi kanallardan geçerek fethe. tikbali daha iyi şartlar içinde ya. | debilir. Bugün Cümhuriyet Tür- Tatmaya çalışmak. İkiyesinde mevcut milli mahsul gg vaktin sanayileşme ha. İleri zevkle, neşe ile kullan. reketi, bizi daha çok hıza|mak imkânım da aramak Za. iebar etmektedir. Bu hiz bir| rureti vardır. Pazarı yapan Şüp- yandan İstihsal sanayini kurar-| hesiz ihtiyaçtır. Fakat ihtiyacın ken beri yandan da sınai işlihsa. | şeklini tâyin eden en büyük fak. tör bizim alelâde bir kelime ha. linde o ağızlerımızda o geveleyip durduğumuz “moda,, dır. M odayı milli sanayiin satı. cisı haline koymak ge. BİR DALGINLIK ensinciyet — İki siye, dedi. Sonra kırmızı boyalı distribütöre da yanarak bekledi. O günlük igi bitmişti. Bahar çüneşinin altında gözleri nan parlıyorsa, içi de öyle bir şeyler olu- yordu, Parayı verdikten sonra, bir a da. ha düşüne durdu, Bir ra yumurta sa. tomabiline bakta; mikelâğı myıl gd il petledi, Son, parmaklarını N olan sigarasmiı atarak, birden bir ka. rar vermiş gibi içine atiryarak hare, ket etti. Evet, karar vermişti. Pendiğe doğ- ru bir koşu, işte yapılacak gey. Anadohu sahili boyanca kırlarda b- ur ne demek olduğuna şimdi bura. da tasvir etmek faydasız olur. Çiçek lerle bezenmiş çayırlar, yeşillik, yeşil- lik, arada, İstanbulu, bir de bu tarafa doğru sakız gibi çeken beyaz köşkler, mavi köşkler. Bir de. Bisikletin Matiği patlamış bir genç kız. Çünkü Mahmut, Yakacık yolanın çiçekli kırları ve yeşil ağaçları ile birlikte bir de bir genç kr görmüştü; yolun kenarında, mahzun mahzun bi- sikletİne bakan allar giymiş bir kız, — Kaza mı? — Hayır çivi, — Nereye gidiyordunuz? Genç kız yukarı sırtları eli ile işa. cet ederek, — Yakacığa, dedi, — Binin, ben sizi götüreyim? İyi amma ya bisiklet ve olacaktı? — Onun da çaresi var. Mahmat indi, otomobilin arka £a- pısımı açarak bisikleti de yerlegtirdi. Genç İız teşekkür atti ve Mahmu. dan yanına oturdu. Yollandılar. Şimdi, birileri çıkacak, dsha bir kaç dakika önce ili defa görülmüş bir kıp. İş aşkın imkünsez olduğmu söyliyecek Halbuki inikânsır değilmiş, işte. Belki bahar sebep oldu; çiçekli kırlar, taze yapraklı ağaçlar sebep oldu, orasını bil Hem kızım da güzel, iri mavi gözleri vardı; çenesinde bir de çulturcuk. Tam ımudun hoşuna giden bir tipti. 'omebili çok yavaş sürüyordu. Nihayet köyün kenarma gelin- ir söyledi. Bitirince de, her- kesin bilip kullandığı üç kelime sordu: — E, sen de beni sevdin mi? Kız, her kızın yaptığı gibi, yalnız gülümseyip bapmı eğmekle cevabını verdi, Otomobilden inecekleri sırada, kar. şilarında az ötede beş on kişinin gü. üimsiyerek © kendilerine baktıklarını gördüler, Genç kıst fenalıklar geldi; delikanir şaşaladı.. Otomobilden, me yapacaklarını bilemedikleri için, indi ler, Küçük kalabalik, meraklı ve #ey. tan gözlerle anlara bakmakta devam #diyordu. İçlerinden beyar seçlt bir ihtiyar Çihtiyarların bazı sizlikleri mazur görülebilir) seslendiz — Mübarek olsun evlâtlar! Mahmut daha çok şaşaladı; sonra cinleri başma üşüştü. Bağırdı: > e vat, me olüyer kir. zaman ibtiyar, otamobilin üstün. deki hoparlörü İşeret ederek daha iğ- geli konuştu: — Çift düğüm korsa #abrikast mal. m reklâmını böyle mi yapar, ev« ile ; ahmet, bir anda baştan ayağa ter döktü. Kızı bağrıma basıp onu ilk kem gözünden sallamak İstedi; fakat kendi yüzünü İki geniş avucu ile kapadı, üm Yaptığı müthiş bir gaftı, Çünkü, ben size baştan söylemeyi erütmuşüm, Mahmudun o otemebili, Çift Düğüm Korsa Pabrikastnın reklâm. otomobili idi: icine yerleatitilmiz bir. Yazan : Rüveyde Sinanoğlu ............ ilet ve tepesine konmuş bir hoparlör sayesinde, fabrikanın malımı sokaklar. rektir. Fakat modayı mücerret, kendi kendine tekevvün eder bir hâdise sanacak olursak hiçbir za. man bu mühim kudreti cide bu-/ lundurmaya, bir maksada hizinet da bağırıp haykırarak dolaşan | girme muvaffak olamayız. sistem bir reklâm vasıtası, Bu otomo. bilin içinde, söylenen ber sözli hopar. Mr bangır bangır bağırırdı. Olacak bu.. Mahmut, © gün servisi bittikten #onra hoparlörün komitatörünü çevir. #peyi unutmuştu. Küçücük bir dulgolık, Amma, o güne kadar evlenmeyi aklına bile ge. tirmemiş olan Mahmut, bu yüzden he. men © gün Kartala dönüp evlenme memuruna baş yurmıya mesbar oldu. LL e AR tk 9 Bir tor » srcak değ, soğuk değil 4 nan esatirinde meşier bir kahraman $ — Kuş yeri » bir sevi taprak. — Yakın de. Bil «ek 7 — Afrikada bir yer © meslek, 4 — Uye - ön » — Açık, wlmih «bir sote, Dünkü © balmacarın halli; (ahlan sağa 1— Oda asu —Osama — Des entari 4 — Asat, $ — Se - ME $ — Çanma, 7 — Kagan «fa, 8 — Ba - den 5 — Ase» Dar, Bir Malülün Derdi “— Mütsvelin Dirinel Perfk Hasan Basri Paşanın oğluyum, Mer iki reeden da gek urun samandanberi hastayım. Yardıma müh: taç olduğum izin kanaat hakları dayanarak bana bir maaş bağlanması için mürmmdie ler, Ben de ba raporu çıkararık möederdim. Fohat, babarsm vefat tarihinden evel sap olduğuma dalr kâfi sarabat bulunmadağı öne örülerek dileğim reddedildi, Haiteki re porda aynen yöyle denilmektedir. “Birkecide, Karabigi otelinde A3 mame İn F i terane pa Ti ederek Dust F ; i 9 Arim. Bal il heyeti iryaslarına üm 4P20ğ0fİikıa, ; z : i - isli bir mavi mwstakıl Modayı (terkip eden ikinci un. İsur, halkın estetik ihtiyaçlarile bu İhtiyaçları şekillendiren oto. ritelerdir. En iptidai cemiyetten, en mü. tekâmiline kadar modada bu iki unsuru görmek mümkündür, Meselâ iptidai kabilelerde mo- danın mocidi Tötem'dir. Kabile halkı Toteme benzemek “için ne lâzımsa yaparlar. Derebeylik nizamında her er- benzetmek beylik devrinde kadın, hastadır, hassastır. Çünkü derebeyinin ka- dım şatonun rutubetli duvarla. rile güneş görmeyen koridorları arasinda yaşamaya mahkümdur. Zayıftır, saz benizlidir. Liberalizmin hâkim olduğu de. virlerde, artık zenginlik birinci plânı işgal etmiştir. Spor, eğlen. ce, boş zaman modanın dümenini tutar, Bizim için yapılacak modanın şiarı işe en uygun ölan zarafeti temin eden, tasarrufa en ziyade “İhizmet eden milli mahsulü kiy- metlendirmek olacaktır. Bunun için prestij sahiplerinin milli bir modayı benimsemeleri kâfidir, Bu suretle memlekette sanayi. leşme hareketini hayat ve este. tikle irtibatlı bir hale koymak mümkündür, Bunun için Milli İktisat ve "Tasarruf cemiyeti baş. ta olmak üzere muhtelif organlar şimdiden faaliyete geçebilirler. —1— *Ed or, ehe Die mi Tolga la memerla,, (Kontes Lara) ! Puglin'nin yeşil kırlam, koşan tve- sin önünde yuvarlanıyordu. Diçarı- daki tatlı Mart güneşi, kiagın ve a- mansız, pencereğen giriyor, bunaltıcı ar inatla, tozlu, kırmızı kadife dö- emelerin üzerinde ağırlaşıyordu. Ben yeşil bahar paezajının bu yu. İarlahışını görmüyürdüm. Gözlerim, lüülerimin üstünde tuttuğum bir def- erin Üzerine dikili di Bir çocuk €- inin beceriksiz kaligrafisina şmahsus asm bir mektep defteri, Kabinda, içinde şu vardı; “Ders santleri., Al- kundu, haftanın bütün günleri için veye boş yerler: Hesap, 'Cağratya.. Cari. Heyhatl, Bu dafterin sahibi rajile talebe, acaba hângi kasavetli Dektede gitmişti? O kadar ılık sıkış- lar, o kadar kı mücevherler len sonra, kelepçenin soğukluğunu la, bir hücre parmaklıklarının de- nir mukavemetini de tatmış olan a, İl ellerin yazdığı hangi derstir bul Birinci sayfeyi çevirdim; önümde, #ivri kaligrafinin, rada, süperbe, kibar tıyordu; ihtiras böğürüyordu. Ve iğ- Slâv adlar, tası, burası enerik silintilerle, sevgili veya katli adları sya-| ve terihlerin altları sert gizeilerle çi a fırlıyorlardı. Her malırda ölüm vs | zili olarak karalanmış görünüyor. undan tari iki gün evvel Atlas Okyanusunda tüyler ürperten bir facla oldu. İngilizle. rin adalardan toplayıp Amerika ve Kanadaya göndermekte ol. dukları yüzlerle çocuğun buluf- duğu bir gemi batırıldı. Tabii telgraflar, telefonlar işledi. Bü. tün dünya telâşlandı. Zira bu de. fa bu sefil harbin kurbamı olan. lar bir masumlar alayıdı. Allahın dileği olsa gerek, bü- tün bu çocuklar kurtarıldı ve sağ salim olarak tekrar İngiliz adela. rına götürüldü. Kızılhaç ve di. ğer müesseselerin O himayeleri Jaltında bulunan bu çocuklarla görüşen bir muhabir bu kazazo. deler arasında rast geldiği barı yavrulardan şöyle bahsediyo iNe Olacak Kadın İşte! YY spekhaneyi dulaşıyorduk. | Bir masada on yaşlarında kadar gösteren kıvırcık saçlı, se- vimli bir yavruya rast geldik. O İbir taraftan lokmalarını boğula boğula yutuyor, bir yandan da arkadaşlarına" — Haydi çabuk olun, yoksa geç kalacağız, diye çıkisıyordu. Müdire ile beraber bizim gel. diğimizi görünce hemen koşarak yanımıza geldi ve: — Aman kuzum hemen yola çıkalım, eğer gecikirsek © ânnem hâdiseyi haber alacak. Dünyada bir defa daha benim böyle bir maceraya atılmama müsaade et. mez, diye yalvarıyordu. Sonra ilâve etti: Ne olacak kadın işte! Luiza'nın Matemi ç yaşındaki Lufza cenubi Galli bir yavrudur. Ka. za günündenberi bir kelime söylememiş, yemeklerini zorla yemiştir. Zira Luiza'nın matemi büyüktür, Lulza'nın geldiği çift. likte oyuncak namına bir şey yoktur, Kanadaya sevkedilmek üzere Londraya getirildiği zaman burada ilk defa kendisine konu. —— Donlu Dökülen Çocuklar - Ne Olacak Kadın İşte! - Luiza'nın Matemi - # Adresini Unutmuş - Batma Marşı şan bir bebek vermişlerdir. O bu. na evlât gibi sarılmış, o günden. beri yanından ayırmamıştır. Fa- kat kaza esnasında onu kurtar. mak mümkün olmamıştır. İşin tuhafı şimdi Luiza'yı hiç bir be. bekle oyalamak mümkün değiL dir. — İlle de o bebeği isterim, di- ye tutturmuştur. Üç yaşındaki yavrunun ilk gözağrısı! Adresini Unutmuş avit, beş yaşlarında kadar gösteren simsiyah gözlü, simsiyah saçlı ateş gibi bir yav. rudur. Annesinin yegâne çocuğu (olan Kent'li Davil'in bütün der. di şudur: Annesine mektup yazıp sağ olduğunu bildirmek! — Muhakkak yazmalıyım, zira Annemin bendeh başka hiç kim. sesi yoktur. Sağ olduğumu bil melidir. Yoksa deli olur, demek. tedir. İşin kötü tarafı, Davit adresini bilmiyor. Kendisine verilen ad. reslerin hiçbirisine de emniyet etmemektedir. Batma Marşı Yöre kazaya uğrayıp ta ilk alârm işareti verildiği sı. rada izci teşkilâtına mensup üç dört çocuk aralarında bir batma /Zavallı Diplomatlar ünkü gazetelerde ajansı şöyle bir telgrafı vardı: “Meni ya Harici Vazırları o Von iiböenlrop'a (bigi telgraf göndererek Viya rmüğ oldukları o mlaxfirperverlikten dolayi minnet ve teşekkürlerini bildirmişe lerdir. Macaristan Hariciye Nazırının yalnız minnetle teşekkür değil, bütün Macaristan erkestralarına (Güzel Mavi 'Tuna) yı çaldıraraki sevincinden Kirk sekiz saat vals etmesini bile haklı görürüz, Fas kat bir makas darbesile binlerce kilometre murahbai arazi kaybe. den Romanya Hariciyo Nazırı. nın üstelik bir de teşekkür, hem de minnetle teşekkür ede) i zannederim diplomatlığın en güçü işlerinden biri Bunun sadece âdet hükmüne geçmiş bir teşrifat meselesi ol. duğunu herkes gibi ben de bili© yorum; fakat ne olursa olsun böyle bir vaziyet karşısında te. ” bessümünü muhafaza edebilmek © mecburiyetinde kalmanın felâke. © tini düşününüz, Diplomat mliteessir yecektir. En ağır bir muvaffakis? yetsizliğe dahi uğrasa sanki hiç. bir şey olmamış gibi kendinde, hatta başka mevzulardan bile” bahsetmek cesaretini bulacak, kan kusarsa tebessüm ederek “kızılcık hoşafı içmiştim!,, diye, cektir. Allah etmesin biraz hissie © yatına mağlüp olur da kazara” gözünden bir damla yaş akar ve bunu da görenler: — Ağlayor musunuz ekselans? | diye sorarlarsa, o saman: — Evet! diyecek, ağlayorum. marşı uydurup söylemeğe başla- | Çünkü aramızdaki itilâf o derece mışlardır. Çocuklar soğukkanlı. | büyük hir muvaffakiyettir ki be. lıkla vaziyetin vahametini o ka. | ni memnüniyetimden ağlatıyor? dar iyi karikatürize etmişlerdir) Öf! Ne güç şey bu! Düşündük. LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ Okuyucu Mektuplarına Cevap Mpiberete kavadisi artık herkesi buktırdığından olacak, bu hafta “dertlerine derman, arayan okuyucu #nektupları birdenbire çoğaldı, Bast, larma cevap verebilmek için jentetik silsilesine aralık vermiye metbar ol. dum, Herşeyin tazesi en önce gelir, ilkin Nazilli'de “16 yaşında tombul, sarişm bir kız,, olduğunu haber veren genç okuyucumuz. Ellerinde siyiller peyda olmuş, söğüt dalı tavsiye etmişler. Daha başka ilâçlar sürmüş. Siyiller bu türlü iâçlarla da, belki geçer amma, koca karıların ellerinde olursa . Genç kızların ellerinde olunca onları müte, hassıs cilt hekimine göstermeli, onun yazacağı iler sürmeli, © vakit çaba, cak geçer... Sonra, İstanbulda, #ayıflamak için Antep İılığı yerine, yanlışlıkla getiri. rilen, Amerikan frstığının Dek tuzla cinsinden yemiş olan bayan, Dudaklı. n merhem sürmekle geçmi. yormuş. Onun da, kabarikları çabuk geçirecek mahsas ilâcı vardır. Fakat Eizetede reçete yazılamaz. Onu da mütehasars cilt hekimi verir, İstanbul, CiFreCE Yazan : ANNİE VİVANTİ 14 bir fantastik denirin — bir mor- fin, kan ve gumpanya denizinin Kabarlılarınden yeni Venüs, sptajlaş- an Venüs, Mariya O Nikolajovna 'Tarnovska meydana çikiyor. Tecrtibesiz ve paşkın, hatırasına şöyle başlıyor “Sekiz yaşında gözlerim hastalar» di; köremez oldum. Davi gözlük tee kıyordum. Arnem beni çek SEVİYOT. du; babam da, Hizmelçiler de, Hepsi beni gok seviyorlardı.,, Okumaya devtm, bana act veriyore du. O herkesin sevdiği, o mavi göz Yüklerinin arkasından dünyayı güİ olab İrengi gören kızcağızla burada kale mak isterdim Ah, Mariya Nikolajevna! Eğer göz- lerin, © fecir renkli gözlüklerin &r- kasında dalma örtülü kalsaydı, kim sehl bugün lânetler, kim senden mef- vet ederdi. Fakat, on iki yaşında, o KİĞP kal ra bir girdabın derinliğine bakacsk olan o yeşli akuerdi gözbebeklerini, 9 dürgün şellaf göz kapaklarını göz hekimi açtı, Okuyorum. Okuyorum... Durmak, dinlenmek bilmiyorum. Venedik ha- pikharlesinde yazilmiş olan ak satır. İâr, ilkten, sinirli bir kuvvetle, şu- delim Duha ilk suyfalarda. teshir edici da da epeyce, hem de pek stad cilt mütehassısları vardır, Daha sonra, bir köyde vazifeyle ba, lunan N, A, imzalı bay okuyucumuz, gönde yarım kilo süt içiyormuş, inek sütü mü, manda sütü mü, yoksa koyun sütü mü içeyim diye soruyor... Meş. hür Şair Kâzm Paya bir eski Va. lde Kıraathinesinde gene meşhur he, kim Körmir Aziz Beyle bir kadeh gakının parası Sy kavga Gikarmış, gir izm ilo sütün de cinsi sorulmaz, Hangi hayvanın sütü- nü, sıcak, soğuk, ılik ve ne vakit içer, seniz aliyet olgun. Sorduğunuz şeyle- rin ehemmiyeti vazifeyle köyde bulu. Bun zatlar için değil, sütle beslenilen küçük çocuklar içindir. Köyde yoğurt te yiyebilirsiniz. Ayran kâsesinin ke, Barından tutup “zarafet birle, hö. pürdetmesini bilmiyorsanız “ba emmi ayran içmekse amma mahir ba, der, ler. Okayucularımızdan bir bayan da yüzdeki yılantık o hastalığı hakkında bir çek #eyler soruyor. Bu hastalığı burada anlatmıştım, pek te usun sa, man geçmedi. Sayın bayanım gösterdi. İ İtalyancadan çeviren $ RÜVEYDE SİNANOĞLU ——.. sere erene #enç Vasili Tarnovaky doleşyor: Gü“ zelliği ile mağrur, vahşlen eyalst, İsesi “bir viyolensel kadar dokünek hı, , öşikla aslanmış gözleri mavi, ka, Fanlık ruhu vislerle doygun Vasili Törnovsey, , “Artık on yedi yaşımdaydım; Ken- dimi ağır başlı ve akcil sariyordum. herkesin söylemesine rağmen, bafir, visil ve kararsız olu- Şünm inâtamiyordum. Onun güzeli. Bine ve cazibesine âşık olduzr, ve 12 Nisünda, Slebin bir küçük kilisesine de örunln gizlice evlendim. O kadar mesut olunabilereğine inanamıyor. Hemen müteskıp sayfalarda, yeni evinin sevgililerinin korkunç, ina- almas lisesini buluyoruz. Mariya bunları ele geçirmiştir. Koyu bir 16. İtirap ahengi taşıyan kadin fefys m sadece gür tas, “Bu ködar Badbahi di mabileceğini bilmezdim.,, se Daha ileride Boşluklar, acaip Mitler, » birbirine uymaz bir şeyler! Yaz; cümlelerin bir geçici çiçekleni-| şi Mariya Tarnovaka, bu kitabın Wa“ | İlk kahramanı olduğumu unutuyor, d- mun notlarını tutan biri hâline geli, yor: “Gece bir de yemek bitine, ko- cum Börevsky'yi yeniden kucakladı, Barışmışlardı. Bareveky yağenimle benim ellerimizi öptü ve bizi kızağa ki diğer uklar arasında pani. | çe diplomat olmadığıma bir ' Be mâni $ nil Zira az — 5 ei sonra onlar da şarkının makamı- na uyup bir ağızdan marş söyle. meğe başlamışlardır. Şimdi bu dört arkadaşa vakanın kahra, manları gözile bakılmaktadır. İşte İngilizler, Almanlar ve bü. tün dünya matbuatı bu hüdise- nin suçlularını ve sebeplerini a- rarlarken vakanın içinde bulu. nan yavruların kendi derilerin. den bazıları! bin şükrediyorum. Beşşar namında bir şair, mi i hür Haccacı hlevetmiş, Şairi çi yaka huzuruna getirmişler, Hac. * cae derhi — Şuna yüz sopa vurun! em rini vermiş. i Beşşarı s0; r, hasırın üs, tüne yatırdıktan sonra sopayı vuracak olan adamın; diğin besmele, demiş, yes. mek yerken çekilir, dayak Yere ken değil! lr Takvimet İZMİT BATAKLIKLARI — Teni öle yerinin eüzlisratörlerile karttulmakla lgg 38 bin dekarlık Gökçeören bataklığımdeki sera ermesi dolkyisile Cumburiyeğ bayramında merasim yapılacakır. 50 dekarlık bir sahayı kapayan Hrmit Bai taklığmen kurutulması için de faaliyetle pes sümek üzeredir. Bu mlnasebetle Yunanistan ve Romanyas da mevcut bar makinelerden önifede imkân ları diyümülmektedir. Makine eabişlrile tesi masa eeçilminir. Makineler Temlte" yalla derhal bataklığın kururulmasına başlanasalı pe İEKIRDAGINDA AVCI BAYRAMI — Halkevi Avatar KAKMA ber one cltağu gibi bu yese da bir avcikk gezisi tertip etmis, ves nün de iştirak estiği bu geride atacdara dev İrresierine göre mtkifutlar. vermiş, asili © yanlar. aymanmışır, di teveccühe teşekkür etmekle bera- ber, yazdıkalrım: tekrar edersem, bağ- ka okuyucularımın “yılan benzedi, demelerinder korkarım. ———— — için yardım etmekte olduğu grade, dir silâh sesi işi : Saçlarında bi Bozevsky, esvabi- iskarpinlerime | kap püskürerek ayaklarımın dibine düştü Üzerine eğilâlm. Kocamın alayen bi i işittim; — Sabah erkenden görüşürüz! — Bi Jara otun ürklü, gemlerini ıararsk kaçtı, ve Atım ürktü, gemldrini sırarak kaştı., Acaip zihniyeti Bizden, kim, öldürülmüş sevgili nin karı elbisesine sıçradığı bir sirğ- da, atinim, “gemini ısırarak İkaçtığın farkeder? 7 Yaşanmış bir dramın girdabında &üybolmus, çocukça kelime purgalar Trnjedinin ortasında, şurada, bsi da, hemen hemen komik bir not, bir delice ve sni neşe, ölüm düellasundâ Clown'un bir dokudı gibi bizi gaşırı tiyori “O uman hapishanede, Kamarbvr- ky'nir öldüğünü heber aldım. HAS kimden basa bir tereimsn göndere Öl mesini diledim. Bara, Çekçe iie Rus“ ça arasında bir mixtam ebenposium) konuşun bir ibtiyar getirdiler. , Ah o, milrlum composilumt,, Arada bir, bu ölüm hikâyesinde, bir morgun penceresinden bakar gibi bir masum çocuk yüzü görünüyeel Dört yanında 9 kadar mdrap ü küçük sarışın gül İri ile kan kuyuları boyunen koşa yor. Alçak üşiklar tarapdan birpie lanma, fakat kendisinin, yalnız müs r. Çevik ayacıks sum ve tatlıığını bildiği o beyik göğüse doğru kollar uzatıyor, kadar götürdü. Bana, kızağa binmem (DEVAMI VAR)

Bu sayıdan diğer sayfalar: