26 Mart 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

26 Mart 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: ULUNAY yazı Evet, Dediğiniz doğrul Ver. VE : Ikisi de birbirlerine: k — Nasıl vermeli? Sözünü söy- lemiye cesaret edemiyorlardı. iz kabağın kendi başına W üstünden atm e — Siz zahmet — ei Oyle ve — O halde lütfediniz de vakit geşirmiyelimi may Zira vekilim henüz para gönder - Esasen bundan dolayı size haber göndermiştim. Moiz tekrar yutkundu. — Vallahi efendim. Dedi bügün lerde işler kesat olduğu için be- nim otuz bin frank bulmam kabil d > şimdiye kadar ser- vetin verdiği nikbinlik ile mad- di müşkülât karşısında kalmıya alışmamıştı.. Hayretle sordu: — Nasıl? Bu kadar cüz'i bir pa- Ya bulmak mümkün değil mi? Daha biraz evvel otuz bin fran gın ehemmiyetsizliğini ileri süren elmas komisyoncusu: — Aman Efendi Hazretleri. De di. Otuz bin frank az para mıdır? Böyle kesat zamanda nereden bulunur. — Sizin becerikli bir adam ol- duğunuza itimadım var, Herhal - de isterseniz bu meseleyi kolayca halledebilirsiniz. * » | galkanrımışı! Tefrika No. 22 — Musa Bey! Dedi. Böyle bir meseleye birdenbire karar yeri - İemez. Bir #ki gün sonra cevap ve Apartımandan gikğı zaman Moizin ekleri 'si galıyordu. Hemen veye koştu, Abdürrazak'ın yazihanesine tale” fon etti ;ertesi gün için bir ran- devü aldı. Hacı e ger Faslı olmama rağmen tmiyor, o sivri külâhlı beyaz. e De tağı Iş için kâfi derecede azametli bulmuyordu. Hacı bütün Arap birbirine karıştıra - ondan Enter arab bir kıyafet ta, Yemenliler gibi &bani üyük bir sarık sarıyor. Sırtına Cezairlilerin giydikleri gibi işle- meli ve yuvarlak düğmeli bir cepken, bacağına gayet geniş bir şalvar geçiriyor. Ayaklarına da Paslıların sar: çedik papuçları ye- rine uzün iş mahmuzlu kır- mızı çizmeler giyiyordu. Hacının çehresinde en dikkati celbeden nokta burnu idi. Başın- daki kocaman sarıkla çehresi yan dan duvara aksettiği zaman clmaş tüccanı vakitsiz burun koyum miş bir karagöz azmanına benzi - yordu. * * oiz ertesi günü Hacının yazıhanesine düştü. Ki - minle görüşse nabzına göre şer- bet vermesini bilen Yahudi İla- cıyı gördüğü zaman Arap usulü müsafaha ederdi. Birbirlerinin ellerini sıktılar epi imei larını dudaklarına götürdüler, — Merhaba ya Moiz! Merhaba ya Hacı Abdürra- Dokumacılığın İnkişafı İçin Tedbirler Köylülere Bedava İplik ve Tezgâh Tevzi Ediliyor İktisat Vekâleti, köylerde, do- kumacılığın inkisafı için köylüye el tezgâhları tevzi etmektedir. Simdiye kadar'yirmi üç vilâyette köylüye 30 bin tezgâh verilmiş- tir. Vekâlet tezgâhların mikdarı- nı arttırmak için, şehrimizdeki maranyozlar kooperatifine sipa- riş vermiştir. Vekölet, el tezgâhlatını köy- lüye bedava vermektedir. Ayri ca da İptidai bir sermaye olmak üzere, köylüye altı liralık ta pa muk ipliği de verilmektedir. Köylü, bu ipliği mamu! bir ha. le getirdiği zaman, yirmi. yirmi beş liraya satmaktadır. Tezsâh sahibi, bu paranın hir kısmın tekrar dokuyacağı ipliğe vermek- te, bir kısmını da malsetine ayır maktadır. İktisat Vekâleti, tezgâh tevzt edilen köylerde kurslar da açtır. mıstır, Bu kurslarda en ziyade muvaffak olan kimselere, daha #iyade Iplik verilmektedir. İkti-| "5 * |sat Vekâleti, bu günlerde Trakya köylerine de el tezgâhı tevzi et mektedir. PİYASADA: Fiyatları Mürakabe Fiyatları mürakâbe bürosu hazır gömlek, boyunbağı ve ço rap fiyatları hakkındaki tetkikle- rine devam etmektedir. Yarın | $! üzerine vaki olan şehadetinde TAN Suçlu Kaptan, Kaptana Yüklemek İltiyor. Liman Reis » | ma umum müdürü Avni Sekman, Muavini de Şahit Olarak Dinlendi Gecenlerde Sovyet Rusya te beasından kaptan Viktor İvano:| fun ideresindeki Uruguvay ban- dıralı bir yelkenli Silivri açıkla rında fırtınaya tutulmuş ve ka yalara çarparak parçalanmış, bu yelkenliye Varnadan binmiş olan 850 musevi muhaciri denize dö- külmüştü. Hadise üzerine kaptan tevkif edilmiş ve o mahkemeye verilmişti Dün kaptanın müuhakemesine ikinci ağır ceza mahkemesinde devam edilmiş ve kılavuz kaptan Hüsnü Edemle, reis mü- avini Hay»i Karaaslan sahit ola- rak dinlenilmistir. Hüsnü Kaptanın ifadesi barometresiz bulunduğunu, #sit hava ile uzun y Yar pabileceğini, nitekim Kara deniz- den buraya kadar gelmesi de bu: nu gösterdiğini, fakat yüz tonluk bir gemiye 350 yolcu alınamıya- cağını, söylemiştir. Sorulan diğer suallere de, Var. na limanından hareket etmeden bu itibarla kaptana kabahat bu- lunamıyacağını bildirmiştir. Si- livride yapılan manevra mesele- Silivrideki Deniz Kazası Muhakemesi zak... M oiz'in Lafayet caddesinde| Yahudinin arapça repertuvar'ı Hacı Abdurrazak isminde| burada tükendiği için muhavere- elmas işi yapan Faslı bir tanıdığı| nin bundan sonrası fransızca ce- vardı, Ucuz fiyatla hanedandan| reyan etti, aldığı elmasların çoğunu bu Fas-| & Hacı Rezzak yine Yahudinin el ya satmıştı. Alım satım dolayı-| mas satmak için geldiğini zannct- siyel #ükleri zaman İstan -) mişti. Daha malı görmeden kıy - bul saraylarındak! elerin U-İ metini düşürmek için: zaktan uzağa methini işiten pırlan| o — Ben artık elmas almıyorum! ta taciri komisyoncuyu yalnız ai-| dedi. Bu sene çok zarar ettim. inin yakutlariyle ozümrütleri| OMoi h isticvap etmez. Biraz da| — Elmas satmıya gelmedim. onların hususi hayatların $o -| Istikraz etmiye geldim. n Arabın hayretle gözleri açıldı. Arabın zayıf terafım an-| Piyasada Hacı Abdürrazakın kim ladığı için hanedandan ucuz ys seye borç vermediğini herkes bi- ile mücevheratı lirdi. Abdilkazık'a fazla fiyatla soka) Bir şey söylemiş olmak bilmek için şehzadenin kızın| sordu: suretle o — Bir yerde satın alınacak bir memleketinde her sene dört ni -İmal mı buldun? kâhlı karı tiren elmas taciril o Moiz gayet kurnazca bir plân Mibri Mah Sultana kulaktan â-| kullanarak alg vaziyeti- şık olmuştu. ni, paraya ihtiyacını anlat Ibrahim Refik Efendi komis -| tı. Otuz bin yerine İlk hamlede yı kibarene ilzama uğraşır-| elli bin frank temin etti, Noter de Faslı gimas tacirini! huzurunda bir senet imzalanacak bu suretle Efendi Hazretleri pa- j taları alıp sıkıntıdan kurtula - — Efendi Hazretleri! Dedi. 1-| caktı, (Arkası Var) | Ziraat Vekâleti Öldü için toplanacak olan fiyatları müra. | de fırtına yüzünden hâsıl olan va kabe komisyonunda bu gibi tu-| XY fenalaşınca kaptana bütün demirleri hazırlatmasını, kapta- Mae ayin de kâr, hadleri dahan Gayfayu Gelde baz Halk tipi ayakkabı meselesiyle |ct diye emir verdiğini ve tayfa Kabahati (o Kılavuz Suçlu kaptana bu ifade ter cüme ettirilmix ve ne diyeceği s0 rulmuştur. İvanof ta bu ifadeye itiraz ederek “Bana demir at mı söyleyen Hüsnü kaptand ben de emri üzerine demir st! dım, demiştir. Liman reis muavininin söyledikleri Malümatına müracaat edilen li- man reis muavini Hayri Karans- lan da hülâsaten şunleri söyle miştir: | İ alâkadar makamlara izahat ve "Öyle bir havada böyle bir ka- zanın olabileceği malümdur. Kap tan mesul tutulamaz. Fakat, de mir atma meselesine gelince, o da faydadan hali değildir. Baştan kara yapılması lâzımdı Mahkeme, hastalığından ve başka yere gittiğinden dolayı muhskemeye gelemiyen ehli vur kuf azasının celbine ve diğer bir kısım şahitlerin istinabe suretiy. le iadelerinin alınmasına karar vermiş, eelsevi başka güne bırak; miştir, Sarhoş kadınlar Üsküdarda oturan Zehra is minde evli ve 3 çocuklu bir kadın Babıâli semtinde oturan yine ev- li ve 3 çocuklu Emine adlı bir arkadaşına gelmiş, beraberce ye mek yemiş ve rakı içmislerdir. Yemekten sonra bu iki kadın ge- #inmek üzere Galata köprüsüne doğru vürümüslerdir. Bu sirada Kadıkör iskelesinde dinlenen ve sarkı söyliyen sarhos kadınlar bir aralık erkeklere söz atmaya ve Ankara, 25 (TAN) — Bir müd- dettenberi rahatsız bulunan Zi- de Ticaret odası meşgul olmak- tadır. Sümerbank (tarafından yapılan halk tipi ayakkabılar, Ti- caret odasına teslim edilmiştir Sümerbatık, ayakkabıları dört kısma ayırmaktadır. DÜNKÜ İHRACAT — Dünle Almanyaya 135 bin liralik tütün ve 52 bin liralık zeytinyağı, Ro manyaya 18 bin liralık yer fıstığı İsveçe 38.bin liralık deri gönde rilmiştir. Yekün itibariyle düm kü ihracat 407 bin lirayı bulmuş- tur, ALMANYAYA GÖNDERİLE CEK MALLAR — Tiftik ihracat, birliği, Almanysya gönderilecek tiftik miktarını tiftik tacirleri « rasında taksim etmiştir. Bir iki güne kadar ihracata 'baslanacak- tir. Almanyaya ihraç edilecek o lan 750 bin liralık deri ile 700 bin liralık barsak hakkında da Ticaret Vekâletinden mıntaks ti- çaret müdürlüğüne emir gelmiş tir. İhrac edilecek deri ve barsak | ihracat tacirleri arasında taksim edilmiştir. BULGANİSTANDAKİ ESYA GELDİ — Son z6manlarda Bul garistanda kalan Türkiyeye ait ithalat eşyası şehrimize gelmiş tir. Bu eşyanın miktarı üç va gonu bulmaktadır. TERZİLERE MALZEME Terziler cemiyeti, oterziliğe alt nın versiz olarak orada demir at. tığını, demir atılan yerin de ka- salık olması dolayısiyle yelken tinin parçalandığını, o vaziyette “baştan kara” etmek lâzım gel- diğini fena hareketler yapmaya basla mıslardır. Tecavüzde ileri giden sarhos kadınlar, derhal tutularak gürmü meshut mahkemesine ve rilmişler ve ücer gün hapse mah. küm olmuslardır. Pasif Korunma ve Paraşüt Tecrübeleri Yarın vilâyette vali muavini Ahmet Kınık'ın başkanlığında iki toplantı yapılacaktır. Bunların ikisi de pasif korunma ve para - şül tecrübelerine aittir. Toplan » tıların birisinde kaza kaymakam lan, diğerinde de pasif korunma işleriyle alâkadar olan diğer nıe- murlar bulunacaktır, Sedat Çetintaşın Konferansı — Maarif Vekilliği Rölöve bürosu şefi mimar Sedat Çetintaş, Anka- Ta Tadyosunda bugün Türk mi - marisi hakkında üçüneji konfe - ransını verecektir. Birinci konferansını “en eski Türk evleri ve salonları, , *kinci- sini “Türk elişleri, mevzuu etra fında veren mimar Sedat Çetin - taşın bu akşam saat 21,15 de ve- receği (o konferansın O mevzuu! * gulmasından korkuyordu « — Ne gibi? yani yo müpeyr Aziz v Meker, dün akşam vefat etmiş- on dane a Balkan ğa yaş) tir. Aziz Meker'in ölümü bü bizim şarkta için evlen-| 3iraatçiler arasında derin bir te- pi agir essür uyandırmıştır. Merhumun Şebande tazecüp etti: cezanesi yarın öğleden sonra kal- — Mihrimah mu? Daha çocuk) dırılacaktır. sayılmaz mı? edir Fakat bi çar zin BUL öyledir. Fakat - and sam alk ka ol muş hattâ kartlaşmıya bile yüz tutmuş sayılır. yi — Bakalım talip var mı? ey gidi günler hey.., Bir tarihte, — Var efendim. Hem yakışıklı, aslanın birinci günü yelip çattı hem asil, hem zengin... Bundan iyisine mi vereceğiz? — Bu adam kim? — Faslı elmas taciri Hacı Ab- lürrazak. di “.- Almanyayla İngilterenin arası y 4 bulunduğuna herkesi inandırabilecek — atlerdenberi peşini takip ettiği kadını — Kaç yaşında. ediy Fer, daki, 2.88 Bir yipan balığı! derecede nefisti, Hafif hafif esen ılık O Köstermiş: : mi? Zaten elliyi geçtikien #Onfa| yada ce ce br bi çeri akım, yukardaki yazıma bakıp ta © bir şimal rüzgâr, gönüllerde Jerzetli e... neşieği, “emi bu Bavan bir onun altmışı da bir, yetmişi de... | leri, © kendi hesabımıza da bedbinliğe | Periğer yerakyerde. Mir lokma bul. Peli merakla sormuş — Bu adam elliyi geçkin mi? “2. Italya, Fransaya bir ülümelem © kapılmayın. Çünkü biz çok şükür, ha - (tun bile ği bir sems. Berlin *.- Nereden anladın? — Belki biraz geçmiştir. Fakat 5 ; yırlı havadislere inanamıyacak derecede ( Şehirne, riyayla kirlenmemiş masmavi Delikanlı kemali ciddiyetle cevap ver- Targan eriyip veril de, bu yalanlar, ancak saldil- bedbniliğe kapılmaktan eldden çok w bir çocuk gözünün olanca aydınlığiyle — — Desenize bizim kıza baba| yere sürpriz teşkil ilen inanılmaz £ zağız. Vakat buna rağmen, ne yalan söy. | bakıyordu!,, — Müburek, kendisini cok bahalıya battâ büyük baba olabilir, birer “Nisan şakası, idi. Ve o devirde | liyeyim, dünkü “Tan,, sütunlarında © OO yakat Alman milellifinin bu satırı. | Satıyorda ondan!, may lay ©* | insanlar, bu kabil büyük feliket şüka- ma şu hayırlı havadise pek İN - Oy yazması, “hava raporlarının meyee 2 RX Bem a a ge Ma Meme şa ba a EE rar hm başlı bir adama v le hayale bile gelmyien - öyle Te yetime kazlar beledi, — nl riyatla | im Se azdığının , : ” Ni in hava vaziyetini, bileli riyatla Ss 5. ru değil mi? emerken er klise ez Pal be gi: give hel nee Kurnaz yahudi eğer bu cümle- i “Yaşlı başlı bir adama verip| or hu “Somunen,, sokağını dü- Hepiniz kendinizi ona besletse -| söyleseniz, kimsenin kılını kıpardet iniyer ve ümitsiz ümüüüz içimi çe - — “Zülfüyâr,e dokunmadan kalem kul - niz daha iyi olmaz mı?,, YARSONME. 4 Be lanmanın çaresi, “havadan sudan, bühis — giliz Ki bitirmemek için dişini sıktı. Böy- artık insanların vukuuna ihli- “. Nafile.,, Diyorum, inşaata “bir © yazılar yazmakiı, Fakat, eğer yukarıda ine dokunarak işin büsbütün bo| mamıştır. Bu itibarlı, önümüzdeki a beni alsan da göğtesilmeni gliğ alam mafilei, insanları bolluğundan geçilmiyen kara havadislere Fakat gelin görün ki, kimseyi kandıra» maz! Ve bu yüzden bittahi, “Nisan #a - Bundan da ki, şu körolası bary ejderi nihayet, za - A haberlere değil, hayırlı brahim Refik Efendi bü ba-| inandırabilmektir; i vadisten pek memnun olmuş|. o takdirde de... Kimse tu, Fakat bu memnuniyetini bir denbire izhar etmek işine gelime- dl, Düşünür gibi bir vaziyet aidı:' kasa, da yapılamı Harp Ejderi Nisan Balığını da Yutacak! mıydı, gazete sayfalarında şu kabil ha- vadisler belirirdi: b ER ilâmi © yallı “Nisan balığı, mı da yutacaki ortaya çıkıp ta; kıyametin o kopacoğım “Türk mimari tarihinde sfsane - malzemeyi cemiyete âza olan ter- Jer,, olacaktır. zilere teyzi etmektedir. lamş : “— Dün hava, baharın artık gelmiş ye ziyaretinden hâlâ mahrum bulunan bi n'san,, da başlanılacağının bildirihae » sinden de belli ki, bu havadis belediye» miz tarafından erken yapılmış bir. “Polsson D'Avril,, dir!., k * Havadan, sudan... ir Alman muharriri, mahavvel biz hikaşesine, şu bsyirlerie bay anlattığım bazı yerlerinde # kazay, daha ihityatkâr beli - “havaya, suya, dan mazmun bulunuyormuş. Eskiden; hâdise doğruysa, bu çareden de mahrum kalmışlar, de mektir, Oralarda artık “havadan, dan,, yazılar da yazılamıyacağına göre, a uğramaktan kurtulmanın yani resi kalıyor; “Havudan, sudan,, değil... POLİSTE: Bir Otelci | Bıçakla Yaraladı Balatta Toptancı sokağında 0- turan Kemal Karagün, Hocana- şada Kemal sokağında oturan © teli Abdi Öğün İle sokakta karşılaşmıştır. İkisinin öteden beri arası acık olduğundan Abdi birdenbire bıçağını çe- kerek Kemale hücum etmiştir. Kemal basından yaralanmış ve bu #ırada iki hasmı avırmağı ça” bsan Hasan Tezcan da elinden yaralanmıstır, Yaralılar Cerrah- pasa hestahanesine kaldırılmış suclu yakalanmıştır. DUVAR ARASINDA KALDI Yenâne Demirel adında bir kadına, Tahtakalede Tahmis s0- kujlından gecerken 2059 sevili a» raba çarpmıstır. Yegâne araba /- le duvar arasında sikisarak ya” yalanmış, arabacı yakalanmıstır. KAYNAR SUDAN HASLAN- DI — Şehremininde oturan Meh- met Eyüp komşuya gitmis ve ev- de kalan çocuğu Çevat mangıl peşine dünyanın bulunan © meslektaşlar, davranmanın bir tek ca» yazmak! İthalât ve İhracat : Birlikleri Bunlürü Yeni Şekil Vermek İçin Tetkikler o Yapıldı Ticaret Vekâleti teşkilâtlandır- Mİ ithalât ve ihracat birlikleri hak- kımdaki tetkiklerini bitirmiş, ev- velki gün Ankaraya (gitmiştir. Yekâlet, birliklere yeni bir şekil vermek için, kahve birliği umu mi kâtip muavini Celği ile, İzmir ihracat birliklerinden bir murah- hası Ankaraya davet etmistir. Bu murahhâslar Ankarada birlikle rin bir senelik mesaisi hakkında reçpklerdir, İthalât ve ihracat birlikleriyle yeni teşekkül edecek olan Tica ret ofisi serasında bazı rabıtalar da temin edilecektir. Ticaret ofisi Ticaret ofisi umum müdürü Ahmet Cemil Conk bir iki gü- ne kadar Ankaradan şehrimize gelecektir. Ofis için, Valide hanı. nın öst katındaki daireler tutul. muştur, Nisan ayından itibaren ofis teşkilâtı bu dairelerde vazifeye başlıyacaktır, Ticaret ofisi icabında, mal it hal edecek, bu suretle piyasa: daki ibtikârın önüne fiilen geç miş olacaktır, Bunun icin de ©- fisin bazı memleketlerde şube leri bulunacaktır, BELEDİYEDE Ekmeklerin Hamur Çıkmaması İçin Yeni Tedbirler Belediye sıhhat müdürlüğünün geçen sene yaptırdığı ekmek kon trollerinin neticesi alınmış ve bu sene geçen yıldan daha iyi ekmek çıkarılması için bir rapor hazır- lanmıştır, Geçen sene alınan nü munelerin yüzde 20 si bozuk, yöz de sekizi ina, yüzde 12 si da ha- mur çıkmıştır, Sıhhat müdürlüğü ekmeklerin Kürlardan mfitehasss olanlarının çalıstırılmasını, diğerlerinin de ehliyet sahibi olmaları lüzumunu belediyeye bildirmiştir. Sıhhat müdürlüğü, Ziraat Ve- kâletine gönderdiği bir raporda da un iplerini tahdit etmenin daha sıhhi olacağını söylemiş ve bu suretle muhtelif un harman- larından wücude gelecek un ne- vilerinin daha az tağşiş edilece- #ini ilâve etmistir. FLORYA PLAJINDA — Bele- diye bu #ene Florya plâzların» veniden 500 kabine yapılmasın» müsaade etmiştir. Bu kabinelerin 300 tanesi beton, 200 tanesi ise ahsap olacaktır, aaa aaa üstündeki kaynar tencerevi de- San'ata, Kültüre , Ve Tahsile Dair Yazan: Naci Sadull, siki sahasında “sak kâr, geçinen bir vatan zamanın bestekirlarını tenki derken “.— Onlar, diyor, güzel e ler veremiyorlar: Çünkü ktil süzdürler, ve çoğunun orta silleri bile yoktur! Bu ittiham kı bestekârlarını mi şacak değilim. Cünkü besteki rımızın piyası sürdükleri € lerin, birer san'at mahsulü $3 mak şartlarını ihtiva etmel henüz çok uzak bulundukla kani Fakat o vatandaşın yı rıdaki iddiası içinde sakat nokta mevcutdur ki, bana bü zuda konuşmak ihtiyacımı da ruyor. Eğer o sakat iddia, sade $ binin malı olsaydı, şahsi s: cağım bir telâkki hatasını & rüz ettirmeyi, lüzumsuz bir met sayardım. Fakat mul vesileler, beni © vatandaş düşünenlerin çokluğuna $ ettiği içindir ki, şumüllenir ünen bazı hatalı telâkkile zerinde durmayı faydalı bulu rum: Belli ki, san'atin her saha da, fıtri istidadın üstün mevl son plâna atmak istiyen garir temayül var, Ve belli ki, i gok düşüldüğünü ( gördüğü: hatalardan birisi de: “san'at “kültür, ve “kültür, le “tak arasındaki o münasebetlerin farkların tarifinde gösterilen betsizliktir. Halbuki artık bu betsizlikleri gösteren vatanda rın bilmeleri lâzımdır ki: 1 Evvelâ klâsik “tahsi - hattâ yüksek mikyasında müş olan her vatandaş “ sahibi,, sayılamaz: Ve “tak ancak, “kültür,, ün kapılarını mamızı kolaylaştıran bir as tardan ibarettir. Binaepal, sade birer diploma almakla ( fa etmiş olanlar, ellerinde m ber birer bilet bulunduğu ha “tekemmül,, yolunda yaya miş kimselerdir. 2 — Sonra, hayatın karşı: çıkardığı şu, veya bu engel zünden hir liseden, veya bin viversite şubesinden diplomu lamamış bulunan ber vatar “kültürsüz, değildir: Çünkü sik tahsil yapmak Oİmkânin mahrum kalmış nice vatanda meveuttur ki, çok sağlam “kültür,, sahibi olmanın ç yollarından muvaffakıyetle , mişlerdir, Binaenaleyh aramızda; “ türsüz diplomalılar,, bulund gibi, “kültürlü diplomasızlar, vardır. Bunun içindir ki, yal h bir diploma, her hangi bir tandaşın kültür sahibi olduğ ishat edemiyeceği, gibi, her hi bir yatandaşm kültürsüzlüğ virmiştir. Cevat muhtelif yerle-| iddiaya kalkışmaya da, faraza rinden haşlanmış ve Şişli çocuk) orta mektepten mezun bulun hastahanesine kaldırılmıştır. dığını ileri sürmek kâfi deği) KÖPRÜ ÜSTÜNDE — Küçük-| 3 — Ve nihayet sade sağ pazarda Fikarababa sokağında o-| tahsil veya geniş kültür sahib: turan 7 yaşında Güler, Atatürk) mak, san'at eseri yaratmıya ye köprüsü üzerinde oynarken 1740 | birer mazhariyet sayılamaz, N Muhtekir bayan: vvelki gün, Beyoğlunda haylı tu. bir delikanlı, genç ve güzel bir kipte ısrar ettiği halde, yüz bulam, mış. Nihayet, bir “nokta,, nın önünden geçerlerken; ayaklarına kara sular inen, dilinde tüy biten, ve sabrı tükenen ça» kır keyif delikanlı, polise sokul: danberi tam 270 defa bombardıman edilmiş, Halbuki, birkaç gün evvel, in- şından bugüne kadar Maltaya yapılan hava hücumlarından, bu adanın hiçbir| zarar görmediğini bildirmişti, Düşünün bir kere; Düşman tayyare- leri, bir adaya tam 270 defa saldırıyor. :e hiçbir zarar veremiyorlar: Bu takdirde, buna “Hava hücum herhalde numaralı otomobil çocuğa çarp- mış ve başından o yaralamıştır. haf bir vaka olmuş: Çakır keyif kadının takılmış, fâkat uzun müddet ta- larak; sa- e riyaseti, harbin ba- de » Çünkü “Havadan emtiş olacaklar... acı Sadullah 'sun'atkr., san e bil kın liyakat kazanmış bir çok | miler vardır Fakat yaradılışı hususi ve fıtri bir cevher bul mıyan tek âlim gösterilemet “san'atkâr,, lık payesine yüks bilmiş olsun! Bütün bunlar, basit vede mez birer hakikat olduğu | de, zaman zaman bu mevzu da - tıpkı o 'san'atkâr,, geçi hattâ salâhiyetli sanılan vatan &ibi, iki cümle içinde beş hi ya düsen - kimseler görüyoru Halbuki, “san'stkâr,, geçin lerimiz, ve kendilerinde * ga snketlerine cevap vermek sali yetini hulanlarımız arasinda” henüz sen'at bahsisin en b suallerine isabetle ceyap bula yanlarımız varken, “san'at. ketlerinden fevkalâde parlak ticeler ummamız, çok vakitsiz nikbinliktir. Ve ne tuhaftır İnha “san'at, davasının en b “malüm,, larını bile kavraya) mış bulundukları halde “sali vet,, iddişsina kalkısanlarımı rasında, halkın seviyesini ker lerinden oasağıda görebiler var. Erenköyündeki Yangır Tahkikatı Evvelki gece Erenköyde Zi Dâşı konağının yandığını dün lan tahkikata gi kata devam giypektedir

Bu sayıdan diğer sayfalar: