16 Mayıs 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

16 Mayıs 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

üzsaşı Con Simi (John Smity)ı Fal Birinci Jack'in bir sene evvel #ndilerine bir ferman verdiği Leon- (A ve Pilimut kumpanyaları tara - ndan gönderilen kolonlarla beraber İ07 de Virjina'ya geldiği vakit he» A yirmi yedi yaşmda idi, Fakat has. İkate benzemylen savaşlı ve mace- İs mazlet ile övünebilirdi. John ith ik olmak itibariyle, uzun müd #t “eski mülk, Vicux Dominlen 4- imi taşıyacak olan Amerikada en iki İnigiz kelonisinin başlangırın- mühim hir şol oynadı, Dalma cl. Gİbİ, hal, maziden yakasını Kur- ikta güçlük çekti, Sarayları ve leri daha müsbet olmakla bera- &r yeni devirde de hÂlâ maceralar iği devam ediyordu, Altın aramak Asyaya bir geçit bulmak zihin- ini kumealamakta devam ediyordu. lonlar hülyalardan şifa bulup da, ifiçilik ve sanat gibi grstik, daha iniyetli, her de daha verimli, bir kati olarak, gitişinciye kadar ko- bni tesis etmek teşebbüslerinden me- olanlar için gayet çetin birkaç gerti, iste bu yıllardadır ki, yüzbaşı Con İlmiz (John Smith), bu işin müşev- ik, müşavir ve delili oldu. Muhaeir- çalışmak Tüzürmunu gösterdi, on- ağaçları devirmeyi ve kulübe n öğretti, (Birkaç orkadaşmın da yardımiy. ozaman cenup denizi denilen iin)" Pasifik Okyanusunun mahut nu bulmak ümidiyle olacak, ne- 1 İndi, çıktı, dölaşi, durdu, Bu yerlilerin dostluğunu kazandı, 6k küçük ayna ve kıymetsiz 0- klarln, cercilerle onlardan buğ- ay aldı, Seyahatlerinin birinde, yer- iâarruzuna uğradı, puslasiy- İs, küçük hediyeleriyle saklabanlık- şet Powahatan'ın gayet genç Pacahontas'n teveccühünü | ka- İk. Kendi rivayetine göre, öldü- günü gelmiş, fakat küçük pren- tavassutu ile kurtulmuş, beş, sene sonra Pacahontar İngiliz ıarından bir gence, Con Rolta on Rolf) verde ve kocam onu Len İraya getirdi, orada büyük rağbet fakat kızcağız memleketi ya- lirgadı ve vatan hasretinden 27 ya- unda öldü. , , 4 de bir cephane patlamasmda aralandı, 1614 de o zaman Şimali denilen sebilleri gerdi ve ö- Yeni İngiltere adımı verdi, Er- esl yıl bir koloni irmak için yeni- n oraya dönerken bir Fransız harp İsrafından yakalandı. Bircok e'alardan sonya mezrleketine gitti, “ Pürlitenlerin (1), (Sofu) ve muha- n (Pelerins) (2). hayli muvaf- terini — ki, binnetice bu orun ilinin tahakkuku idi — görecek yaşadı. 1631 de memleketinde “John Smith, Angle - Sekson ırkı. m Yeni Dünyada o kadar sağlam ir gwretie kökleşmesini borçlu ol- 0 kudretli ve çalışkan kolen- birinelsidir. 9 senesi, esaslı ehemmiyeti haiz üzere, bir millet mahiyetini a- n kolonilerin zaafını teşkil edecek siyah oesirliğinin ve kuvvetini edecek olan, temsili hükümetin un, konuşulanları dışarıdan da itiyor Kom a başladı: — Merhaba Thorp, siz — Enfes bir gün, değil mi? Ya, öyle mi? Daha farkında olmadım. — Yüzde kaçlar ne âlemde?” Bugün her nasılsa İstisnai olarak, yüzde kaçlar ki değil, Mösyö Krozbi'nin kanındaki şeker lerine aitti. Sual ahbapçaydı ve ahbapça ka- olundu: “Teşekkür ederim, son tahlilde yalnız yüzde sit — Bedava ise derhal! Durun bakayım.. Ortada bir... (Thorp mek - çıkardı, çünkü ismi yine unutmuştu) ortada Filip meselesi var! Bu e füzünden kaybettiğini öğrendim. Önün - mast ek istiyorum... Yani... Onu alıkoy - isterdim. Anlaşılan uzun d e bana azap — Allot dedi. - Allo! Evet, bir dakika. Düşünüyorum. Müte- pılacak hiçbir şey yoktur. Emin n, bu iş, Madam Thorp'la kat'iyen alâkadar değil, Adı geçen adam, ıslah edilemez bir ayyaş - ır, yaşlıdır, vi artık işinin ehli değildir. “Thorp ısrar etti: irim Thorp, yaj — Hakikaten > Hayır, maa — Peki, o halde ne yaj lünü yapmak © — likbaharın tesiridir, dedi. Ha, dinleyin Kroz- doğuşlarını gördü, İşaret etmiye de- Beri vardır ki, o zamana kader A- merlkada kurulan kolonilerin, on al the asrın başında Peroida, Mek; kada İspanyolların, 1587 — 1564 de Floridada, 1608 de Kanadada Fran - Sızlar, 1818 den itibaren yeni Ams- terdam'da Holandalıların kurdukları kolonilerin hiçbirinde temsili hükü- met yoktu, Temsil! müesseselerin Si- mali Amerikaya, İngiltere trafından yapılmış bir hediye olduğunu söyle- mek doğru ve yerinde olur, Virjininin 4000 nüfusta İbaret ©-| Yani shalisi #yri on müesseseye, yani asıbaya — “Bouroüghe,, &yrlmeş Bunlar, temsili hükümete sahip ol- mayı şiddetle arsu ettiler Londra Kumpanyası bu arzuyu tatmin İçin hiçbir müşkülât güstermedi, Pier ka- saba (Bourg), bir mümessil “Burju- va şehirli, intihap etti, Bu suretle Virjini için küçük, hakiki bir avam kamarası teşekkül etmiş oldu, Bu meclis ilk toplantısını, 30 Temmuz 1619 da cuma günü (Ceymistavn (Jamistanm) küçük kilisesinin ilâ - hiciler mahfelinde yaptı. Âzslardan birinin adı Cefersin (Jetferson) idi; yür elli sene sonra istiklâi beyan» namesin! kaleme alacak olan adamın büyük “babası, Zanned'imemelidir ki, Virjini “hemşeriler meelisi,, demek- relik bir meclistir, ondan yirmi sene sonra toplanan Masseşüset meclisi de demokratik değildi. Bunler daha i- yade eşraf meclisidir. Londra kum- panyasnın ilgasiyle 1626 da kralın bir vilâyeti olan Virjini ergeç Ame- rikadeki bütün İngilir o kelonilefinin kopye giltere ibtilâlinden sonra oraya İMi- ca eden Kavaliye'ler (Cavalier) (39) 1645 dan itibaren orsnın İderesine sarahaleri Arirlokralik bir seriye bile verdiler, Fakat Beykm (Becvn) fs yan: 1676 da eski hürriyet ruhunun devamını teyit etti Yeni İngiltereyi teşkil edecek ve Amerika İngiliz kolenileri tarihinde © kadar yer alarak ve orada © kadar büyük Tol oynıyacak olan müesbese- lerin asıl mensel, din muhacirlerinin (Pelerins) 21 İlkkünün 1620 de Pi- muta çıkmalarıdır. Yeni Dünyaya kendi itikatlarma göre, ibadet etmek. için gelen Puriten'lerin (Sofu > Pu- ritans) (4) elinde ne bir ferman, ne de bir irade verdı, Fakat geldikleri Meyrlaver (Meyflower) © gemisinden çıkmadan, © Müşterek (hayatlarının prensiplerinin yazılı olduğu müukave- eyi (Pcte > Conveneut) imza etti- ler, Plimut puriten kolonisi Tİ sene devamı elti Bu koloninin politika noktasından ehemmiyeti azsn da, din ve ahlâk noktasmdan Yeni İngilere üzerinde mühim tesirler yapmaştır. (Arkası var) “. Yun bir nazari o basiret ve anlayış nü - Mis Teki, derhal dışarıya çıkardı. Maşımay: Alo! Merhaba Krozbi, nasılsınız? Ben Thorp nasılsınız? Memnun oldum. O halde bir dosta küçük bir ufta bulunabilecek bir vaziyettesiniz, sanırım. onun.. karım yüzünden... ko- © Krozbi susuyordu. Thorp cevap almak gi yapılamaz mı? ! Bu adamın gön - için işte elimden gelen her şeyi yap Akşam kulübe geliyor musunuz? “ < Zsnnetmem, Öyle bir kırıklığım var ki... “Darı rlarında, taze bir heyecan gümbürdiyen (1) Pürlten — İngilterede perliter kilisesine mensup kitapların hüküm- lerini harfi harfine tatbik eden gayet sotu bir mezhep veya tarikst, Stunt” ların takip ve tazylkına “uğradıklar rından Amerikaya hleret etmişlerdir. (2) Pelerin — Seyyah, Mukmddes yeri ziyarete gidenler, İngiltere» den din ihtilüfından, Amerikaya hic- ret edenlere bu sifat verilmiştir. ttikleri bir model oldu, İn-| sAN Alman - Fransız | Bir Ölü Soyucu Anlaşmasının Neticeleri (Baş tarafı 1 incide) iehy hükümeti, mütereke hükümlerinin Fransız müs temlekelerine temas etmemesin- den istifade ederek General Weygandı şimali Afriköya ve Ge neral Dents'i Suriyeye göndere - rek buralarda yeni mukavemet nüveleri hazırlamıya teşebbüs et- miştir. Şimali Afrikada, yani Fas, Ce- zayir ve Tunusta General Wi gard'ın emrinde 300,000 kişilik bir kuvvet bulunduğu tahmin edilmektedir. Fransız Generali bir senedenberi bu kuvvetleri İprganize etmiş, noksanlarını ve teçhizatını tamamlamış, şimali Afrika müstemlekelerini herhan- gi bir tecavüze karşı müdafaa edebilecek hale getirmiştir. Gene- ral Weygard, Amiral Darlan'la Alman sefiri Abets arasında mü- zakerelerin ilerlediği bir sırada Vichy'ye giderek Mareşal Petain- le görüşmüş, ve avdetinde Afri - kayı herhangi bir istilâ hareke - tine karşı müdafaa edeceğini bil- dirmiştir. Fransız donanmasının mühim bir kısmı da şimali Afrikadadır. Fransız müstemlekelerinin Akde- nizde Bizerta ve Mars-elkebir gi- bi mühim ve müstahkem deniz üsleri mevcuttur, Şimali Afrike- daki hava kuvvetlerine gelince, mütareke imzalandığı zaman bu- rada 700 kadar tayyare vardı. Bunların birl yüzü en son model boml an fayyareleri idi. Tunusta, Cezayirde, o Fasta son sistem mükemmel hava üsle- Ti mevcuttur, Elinde deniz, hava ve kara kuvvetleri bulunan General Wey İgend Vichy'nin kararını kabul e- decek midir? Yoksa o da Afrika da Alman istilâsına karşı isyan bayrağını açacak mdır?? Vichy hükümetinin Alman taleplerini kabulünden doğan birinci mesele budur. b. 4 uriyeye gelince: Mütareke imza edildiği zaman Suri- yede 120,000 kişilik bir Fransız küvveti mevcuttu. Mütarekeyi müteakip bu kuvvetlerin mühim bir kısmı terhis edildi. Bir kıs - mı Mısıra kaçarak Ingilizlere il. tihak etti, Geride kalan kuvve - tin 80 ile 60 bin arasında bulun- düğü tatmin edilmektedir. Bey- rut ve Şam limanlarında beş de- nizalu gemisi, iki torpido ve bir iki küçük gemiden mürekkep u- fak bir deniz kuvveti mevcuttur. Mütareke esnasında Suriyedeki hava kuvveti 500 tayyareden mü Tekkepti. Fakat Italyan komis - yonunun eline geçer korkusiyle bu tayyareler Hindiçiniye kaçırıl- mıştı. General Dents'in kuman - dası altında bulunan bu kuvvetin, bugün Fransa ile hiçbir irtibatı larına verilen | , Bunların mu arızları olan parlâmentoculara “Yu- varlak Kafa, denirdi, (4) İngiltere ve İskoçyada Prestü. ter kilisesine mensup mutanmap 80 - fulardır. Bunların, sıkı bir surette dini ahlâka bağlılıkları o kendilerini amuda sevketmiş- m eseridir. Siuartlar bunları takip ve tazyık © (5) İngilterede Kral Birinci Şari zamanındaki ihtiilide, Kral tarattar- 5 Yazan dinliyebileceğin kolay bir şey... Krozbi aksi bir sorabilirim? Krozbi kişner zamandır yanı - veriyor. lim... Klüpte.. di; hiçnir şey i dirdi, ve paltosunu al: — Teşekkür bir iğne vardı, Cam bil defa diğiniz malümatı verecektir. — Çok teşekkür ederim, Mahküm Oldu Evvelki gece Bakırköy mezar- lığında bir ölü soyucusu yaka- lanmıştır. İsmi Ahmet olan bu adam, Baruthane müdürünün bundan 15 gün evvel ölen refi- kasma alt mezarı sçmış ve ölü- nün altın dişlerini sökmüstür. Ahmet, mezarlıklar kontrol me- muru Hüseyin tarafından hırsız- lık üzerinde yakalanmıştır. Dün adliyeye verilen Ahmet, ücüncü suh ceza mahkemesinde sucunu itiraf etmiş ve hâdiseyi şöyle an- Tatmıstır? Karım ölü yikayıcısıdır. Müdürün hanımını yıkarken ağ- zındaki altın dişleri görmüs, ak sam bana haber verdi. Düsi düm, bu kadar altının toprak al- tında kalmasına ve hiç kimsenin bir işine varamamasına gönlüm | razi olmadı, Mezarı açıp, onları sökmeyi kararlaştırdım. O gün- denberi her gece mezarlığa gi- dip bekçinin bulunmadığı bir za- manı gözetliyordum. Nihavet ev- velki gece aradığım fırsatı elde ettim ve kadının dislerini tam sökmiye başlamıştım ki, yakayı ele verdim.,, Mahkeme, suçlunun bir ay müddetle hapsine karar vermiş ve derhal tevkif etmiştir. kalmamıştır. Dahilde de Fransız otoritesine karsı büyük bir hoş - Dutsuzluk vardır. *| tekliflerden su neticeyi Bu şartlar içinde oGeneral Dents'in Vichy kararına muhale- fet ederek münferiden muk; vemete kalkması güçtür. Yalnız Suriyeden gelenler Fransız Ge- neralinin Suriyeyi (o Almanyaya katiyyen teslim etmiyeceğini, i - cap ederse tek başına harbi göze slacağını söylemektedirler , Suriyenin Mısıra yapılacak bir taarruz bakımından pek büyük bir ehemmiyeti vardır. Adalar - dan nakil tayyareleri ile buraya hakledilecek Alman kuvvetleri, hiçbir mukavemet görmeden Su- riyeyi işgal edebilirse, Irak ve Filistini derhal tehdit edebile - cek müsait bir vaziyet kazanabi- lirler. Bir taraftan Sollumdan Mısıra girerken, diğer taraftan Suriyeden Filistin tarikiyle Sü - veyşe inmiye teşebbüs edebilir - ler. Onun için General Dents'in Suriyedeki — vaziyeti, o General Weygand'ın şimali Afrikadaki va- ziyetinden de mükimdir. Vichy ve Berlin anlaşmasının derhal ortaya çıkaracağı ikinel mühim mesele de Suriye olacak - tur ER ğe e e ae | Iktisadi Hafta || İhracat Bakımından Zengin Bir Hafta | Geçirdik ve Üç Milyon Liralık İhracat Yaptık, İthalâtımız Haftalarda Daha Ziyade İnkişaf Edecektir yu hafta ihracat bakımından zengin bir haftaydı. İhra- şağı yukarı Romsnva, ve Tu- yolu vastsiyle merkezi Avru- pa memleketlerine inhisar ettiği halde, yine ihracat yekünlarnda bir azalış yoktur, Hattâ hafta i- çinde bir milyon liralık bile ih. racat olmuştu. İthalâtın da il catn muvazi bir sekilde inkişaf ctmesi pek yakındır. Son günlerde, Cekyadan, İsveç ten, Almanyadan mal salmak icin teklifler artmaktadır. Bu teklif- lerin mahivetleri ve sartları hek- kında, malümat vermek de doğ ru değildir. Olabilir ki, bu tek- Wflerden bir tanesi, tahakkuk et- mivebilir. Teklifi yapan Satıcı İle alıcı arasinda bir itilâf hasıl ola- maz, ütün bu ihtimaller karsısın- da, teklifler üzerinde tevakkuf et. meyi doğru bulmuyoruz. Man- mafih, umumiyet itibariyle bu elde et. mek mümkündür. Almanyadan, Cekvadsı İsvecten vaki olan teklifler arasında bek müsalt 0- lanları da vardır. Bunların icinde viyasamızın ihtiyaçlarını temir edecek maddeler de bulunmakta- dır. Bir misal olarak çiviyi gös. terebiliriz, İhracat: lafta içinde muhtelif mem- Jeketlere satılan malların kiymeti 3 milyon liraya yaklaş. maktadır. En ziyade satılan mal- ların başında deri, tütün, kuru meyvalar, kuru sebzeler, yağlı to. humlar bulunmaktadır. Tütün, ekseriyet itibariyle Al manyaya sevkedilmiştir. Alman- ların bu sene memleketimizden 18 milyon Kilo ün aldığından bahsedilmektedir. Fukat, zürra, fiyatlardan memnun değildir. Al- manyanın burada aldığı tütünleri, isgal ve nüfuzu altındaki diğer memleketlere tevzi edilmektedir. Halbuki, Çekya, Polonya, Slovak- ya, Avusturya gibi memleketler, evvelee doğrudan doğruya İeketimizden tütün almaktaydı. Bu yüzden, tütiin piyasası, muh. telif alıcılar karşısında bulundu- Ku için, rekabet kanunları vüzün- den fiyatların artmasına da im- kân hasıl olabilirdi. Fakat bu da ŞARK SİNEMASI MARTHA HARELL - THEO LİNGEN PAUL HORBİGER ve GELLİ FİNKENZELLER *arafmdan fevkalâde bir tarzda yaratılan ve her gün Vals- lerle şarkılarının ahengi ile salonu baştan başa doldurarak rağbeti umumiyeye mazhar olan OPERA BALOSU SÜPER FİLMİNİN 2 NCİ ZAFER HAFTASI dince aralarından birçokları Ameri- kaya hicret ettiler, Vicki Baum bi... Size bir şey daha sormak İstiyorum... Canım, Avukatın taşkınlığı onu sıkmıya başladığı için eda ile: — Buyrun! Dedi. — Sizde, vitrinlerin birinde genç bir kadın du- Tuyor... Çorap veyahut ona benzer bir şey Onun adını, adresini bilmek isterdim... in... Kimden gibi kıs kıs gülerek: — Yoksa bir çorap satıcısına mu ihtiyacınız var? — Evet! Aşağı yukarı, öyle!,. şitmemiş gibi davranıyordu. — Çok teşekkür ederim. — Daima emirlerinize âmadeyiz efendim. Mis Teki'in kendisine uzattığı bir tomar mektubu acele acele okudu, imzaladı, sonra şapka israk bürosundan çıkarken: — Allahaısmarladık, Mis Teki, dedi. ederim. Mis Tekl'in kelimelerinde saklıyamadığı ince duha, “Merkez” e kadar yaya git- On| dakika sonra telefon çaldı: Krozbinin kâtibiydi. Kuru ve merasimli bir sesle, Mösyö Thorp'un hak- kında malümat istediği genç kadın, Teksas - Hnd- son'lu 19 yaşlarında Nina Bengston olup, 6 aydır cam ve porselen kısmında satıcılık yaptığını bil BAŞL meyi istiyordu, fakat şoförü aral İiyor saatin ışıklı kadranı 5.55 i gösteriyordu. A- fabasına binerek şoföre “Merkez”e doğru gitme- sini söyledi, ve aktamın insan ve ışık dolu kala- balığı İçinde, otomobilinden orada indi, kapanıyordu. Tam vitrinin önüne geldiği sırada, gok sarışın bir delikanlı, krem renkli bir perdeyi, onu, sokakta ağızları açık seyredenlere karşı in- dirmek üzereydi. Thorp tektar otomobiline binerken, kısaca: — gve, Toni! Dedi. Evde !ki (basseti denilen - bastibacak - köpeği — O halde, memnuniyetle! Kâtibim size, iste-İvardı: Maks ile Morits, Gidip onlarla eğlenebilir İveyahut ta dostu Ray'li Doktor Bek'i ziyaret ede- Krozbi. Yine görüşe-| pilirdi. Karısının Fatırasından koruyan ber şeye, İdört elle sarılıyordu, Vitrindeki genç kadında ise Telefonu kapadı ve hafiften bir şarkı mırılda -|bu bassanın, diğ Weriyle nisbet kabul etmiyecek narak kahvesini içmiye başladı. Mis Tekl içeri gir-| derecede çok olduğu gözüküyordu. Pazârtesi günü Thorp, öğle üstü mağazanm önünden geçtiği vakit, bir türlü vitrini bulama dı ve dekorun değiştirilmiş olduğunu, ancak bir kaç dakika sonra anlıyabildi. Nina Bengston'un durduğu yerde, şimdi, renk renk boyalarla boyan onş sayfiye eşyaları seriliydi. Salı Ve Çarşamba günler Thorp, bu tesadüfü unutmağa çalıştı. Perşembe sabahı otomobiliyle bürosuna gider - ken: — Eh nihayet, şim, yordu. Muş bem bir fikri vardı. » ondan ne diye vazgeçecek mi- sanki! diye düşündü. Tâ içinde, Kırılan ev keklik “haysiyet., ini kurtarmak İçin, benliğinde karısına, yaptığını aynen iade etmek arzusu yam- üsi'yi bu ona kadar hemen hiç sldatma- ştı, şimdi İse, bu küçük kaçamağın. Lüsiyi ken: disine tekrar yaklaştıra bileceği hakkında müp - IYOR. la kapıda bek- Mağaza geçiyor. züm kaçırmalıydı?!... Moda salonunda, çok kötü bir tesir bırakan Mâ- dem Thorp'un, Thorp gibi “nâmuslu,, bir adamın kalbini kırabileceği, belki de acayip gözükebilir. Fakat insanların, tıpkı böcek gözleri gibi, birçok cepheleri vardır, herkes karşısındakinin encak kendisine karşı olan yüzünü görür. Thorp Lüsüyi iyi tanırdı; eskiden neydi; şimdi neslmuştu; bunların hepsini pek iyi Nihayet, işte karısı olan, o müşfik ve çekingen genç kızı, sonra ancak üç defa çocuğu d'iştükten sonra doğurmak ümidinden güçlükle vazeçebi - len o genç kadını, ve başlangıçtaki o müşkül gün. lerinin o İyi arkadaşını çok iyi hatırlıyordu. son- Faları, eve bol bol para getirmiye başladıktan son. ra hayet değişmişti. Onun, siyle birsz daba fazla meği dığı gimleri hatırlıyordu. O zaman Thorp: — Sonra, daha sonra. Daha çok vaktimiz var, diye cevap vermişti. O ise; — Hayat geçiyor! Biz onun diye sızlanıyor ve Thorp bu sözleri, si - niriilikten gelen bir haksızlık sayıyordu. Ön; kürkler, elmaslar ve kırkıncı doğum günü rütlü bir yüzük vermişti. Halbuki o, buna 5€|2 — Ticari tâbir - vineceği yerde ağlamıştı! — Sen hayatı, emniyet ve huzur içinde oynanan ebedi bir briç partisinden ibaret sanıyorsun, de - miş ve o zaman bu söz onu, şaşırtmış ve kızdır -| nursa: Niyaz 5 — Ekmek vapmı- muşta. Bütün bunları ancak şimdi anlamağa başlı | va yarar - Ter okunursa: Bir &- yordu. Fakat artık o bozulmuş izdivaçtan elinde |dat 6 — Su akıntısı - Yük kalan çey, yalnız köti tadından ibaretti... . — Neye bütün bunlara takılıp kalmalı, diye tek |» rar etti. Hazır yolunun üstüne çıkmışken, onur yerini fazlasiyle tutabilecek birini, niçin elden İse Önümüzdeki ekseriyetle mümkün olamazdı. Normal zamanlarda bile, tütün tacirleri arasında satış isleri or- ganize edilmiş değildi. Nitekim Ankarada toplanan sinde, tütün taci birlik teşkili dü; Bu günkü yazmmızda, diğer maddelerden de bahsedeceğimiz için, tütün mevzuu üzerinde lü. zumurdan fazla tevakkuf etmiş oluyoruz, Haftanın en mühim ih- rae maddeleri arasında deri de bulunmaktadır. İhraç ettiğimiz deriler, kücük bacak havvan de- rileridir. Yani kuzu, oğlak deri leri... Bunların dâ en mühim terisi, Almanya, Çekya, Slovak- va, İsveç, Finlânda ve Romanva- dır. Harpten sonra bu nevi de- rilere rağbet artmıslır. Sebebi de sudur: Harp bir cok maddelerin kiymetini arttırdığı gibi. derinin sarfiyat sahasını genisletmiştir Bu gibi derilerden, pilot ve 80- för ceketleri yapılmaktadır. Bu- günkü harpte, pilot ve soförle- rin mikdarı pek fazla olduğu icin deri ceketlere olan ihtiyacın e-/ hemmiyetini takdir etmek güç değildir. Kuru sebzelere gelince. simdi- ve kadar ihracına müsaade edi- len kuru sebzeler. nohut. ve ku- ru bakladır. Her iki madde de. Almanya ve İtalya tarafından sa- tın alınmaktadır. Mevsim itiba. riyle kuru sebzelerin bundan son. ra sarfiyatı azalmıstır. Bu vazi- vet karsısında kuru fasulve, mer. eimek gibi maddelerin de ihracın. da mahzur görmiyönler coktur Fakat, bu fikir daha ziyade hu- bubat tacirlerinin fikridir. Bu meseleyi tetkik elmek Ticaret Vekâletine sit bir mevzudur, Bu sahada bir hüküm verecek mev-| kide değiliz. Kuru meyvaların ihracatı de- BUGÜNKÜ PROGRAM 3,00 Program © Ji430 Meydan 8.03 Haberler fpsir 8.18 Müzik (PL) | 1940 Haberler 8.45 Ev kadmı | 1945 Zirast tak vimi # 19,50 Şarkılar 12,0 Sant ayarı |apn Radyo ga 1233 Şarkılar selesi 12,50 Haberler | | 2045 Temsil 19.08 Şarkılar 21,20 Konuşma 13,20 Mürüc (PL) İ2145 Orkestra * (22.20 Haberler 2245 Orkestra | 18.00 Program. (23,00 Caz (Pİ) ir | 18,05 Müzik *23,30 Kapanış Damga Resminden Muaf Tutulan Arzuhallar Ankara, 15 (TAN) — Adliye Vekâleti, hizmeti ifa veya talim maksadiyle silâh sltına a- linan erler terafından açılan da- valarla yapılan takip talebine mütesllik arzuhallerin damge resminden muaf tutulması hak- müddetumumiliklere bir tamim göndermiş | Askerlik İsleri | Beyoğlu Yerli Askerlik Şubesinden: 1 — 312 dahil 332 dahil te « vellütlü acemi islâm erat sevke- | dilecektir. Z — Toplanma günü 22 Ma- Yıs A1 perşembe günüdür. 3 — Istenilenler daha evvel gelerek elbiselerini alabilirler, 4 — Vaktinde gelmiyenlerin askerlik kanununun 89 ncı mad desi mucibince ceza göreceği ilân edilir, (7203) * Sariyer Askerlik Şubesinden: Afım- takamız hölkmdan olan 312 — $32 yerli ve yabünct scemi ihtiyat erle- tin dağum efizdanları ve varsa sekeri vesikalariyle birlikte 18 Mayıs 41 tarihinde şubeye behemehal miras t etmeleri. vam etmektedir. Fındık en ziya- mem) de ilmektedir Harplen evvel İsviçrelilerin biz- den, bu derecede İ#mdık aldıkları vaki değildi, Almanyadan da ce- viz içi talepleri başlamıştır. Hal- buki Almanlar şimdiye kadar Ro- manyadan ceviz içlerini satın al- maktaydılar, Her halde Roman. yada ceviz İçi stokları bitmiştir " İdhalât: No hangi malların geleceğini yazmak tarafta. rı değiliz. Gelen mallardan bah. setmek lâzım gelirse Romanya dan, Almanyadan, Macaristandan ithal edilen maddeler üzerinde durmak icap eder. Almanyadan İ. lâç, boya, Romanyadan kimyevi meddeler, Macaristandan da por. selen eşya gelmistir. Yukarda Vaz dığımız gibi, önümüzdeki hafta-| larda ithalât daha ziyade inkişaf edecektir. Hüzesin Avni biliyordu. zamanlar kendi- olması için yalvar. gm 17 MAYIS OUMARTESİ » GÜNÜ BEYAZIDDA MARMARA sinemasının yüksek ve havadar taraçalarında MARMARA GAZİNOSU AÇILIYOR! Şadırvanlar « Asma çiçek bah- çeleri - Marmara ve Adalara harilcalâde bir nezaret - 3000 kişilik toraçalar FEVKALÂDE SERVİS BULMACA 123 4567189 Soldan sağa: 1 — Hacca çit miş olan - Kuru değil 2 — İcer bedeli - Ata takılır 3 — Ara bu- lan 4 — Koyunları züden - Bir 5 — Akıl - Uzaklık bildirir ö — Akılhda bulunan şey - İzneler 7 — Münskale isleri 8 — zevkine varmadan için, ü ve karmakarışık bir ağız Mis Tek!'in göz hapsinden ancak öğle üzeri kur- tulabildi ve dışarı çıkarak, bürosunu, “Merkez mağazası, ndan ayıran üç ev grupu önünden yaya geçti. Bugün güneş parlamıyordu ve hava hare - ketsiz bir bulut perdesi örtüsü altında ağırcaydı. Arkası var) Harflerin yerleri değişirse: Bir kasaba - Hayvan ölüsü 9 — Harf lerin yerleri değişirse: İnatçı - Cerahat Yukarıd; Ters o- kunursa: Bicağın küçüğü - Emar Amerikada * dır 3 — Bir harfi değişirse: Uz- laştıran 4 — Ters okunursa: Gü- ün belli bir vakti - Ters oku - selmek 7 — Uyumektan fail 8 — Ters okunursa: Ölüm vak i «'Ters okunursa: Yavmak 9 — 'are akunuven» Vee deği Mir sarfi değişime: *tmekten fail, 4 Evvelki Bulmaca — Soldan sağa: | — Atik - Adaş 2 — Ku- ru - Safa 3 — Amirallik 4 — Salak » Fa 5 — İnsan 6 — Tek- Atina 7 — İp - Miken 8 — Rize- Neva 9 — Erik - Âlim

Bu sayıdan diğer sayfalar: