9 Haziran 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

9 Haziran 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N N İ Devrim Üzerine Düşünmeler : Hayatta Türkcülük Hayatın kendi oluşu gibi dil oluşu hiç durmadan Türkçülük yolunda yürütmektedir Yazan: Halil Nimetullah ÖZTÜRK ramvaşda iki gençten biri bilet istiyor: (— Bir Bayan, bir Subay.) Bugünkü türkçede adların çağ daş demokrasiye göre sıfatlan - ması, insanın ne kadar hoşuna #idiyor.. Eski osmanlıcada adla- in sonuna gelen sıfatlar ne ka- dar eski, âdeta bir Ortaçağ zih- iyetini göstermiş oluyordu. Sanın kendi öz değerine hiç bak.| mayıp ona beylikten hir derece- onun değerini art- ğı düşünülür, buna düş İkünlük gösterilir, ve bunun 80. ucu olarak insanlar kendi # “senlik değerlerine göre değil de, uru “rütbe ve nasip. a göre # ölçülürdü.. Halbuki cağdaş me- İdeniyot artık bu boş seyleri yik- 'm15, insana yalniz insanın kendi # değerini vermiş. “Türk devri- mi, de kendi çevremizde bunu pe güzel tatbik ediyor: Bay Do- "ğun, Bayan Isık. Demokrasinin verdiği İnsan eşitliğini daha güzel ne gösterebilir. Bun- dan dolayı halk da bunu ne ka- dar benimsedi... Bundan baska, bu sıfatların sosyal | derecelere “hiç bakmaksızın bütün yurtdaş- ların adlarına takılması, ne ka- der güzel. Sonra bu sıfetlerin #dlarımızın başına konulması da sdlarımızs medeni kılığını ver- miş oluyor ve böylece eski os- manlıca sıfatlarda o bos, yalnız “ kelimeye bakan “sark teşrifater- 'bğn,, ndan kalma olarak adların #onuna sıra ile dizilmevi göste - İren o kof “hiyerarşi, de atılmış oluyor. A4 * Çi dönen Türk yav- ruları aralarında konu - şuyorlar: “— Öğretmen bugün benim — çalışmamı beğendi.. Bö Ssırsan hem yoklamada kl, hem de smavda geçersin dedi. izim öğretmen de bugün heyimize ayrı sorular verdi... Okuldan dönüste çocuklar 9- vuna koyuluyorlar; hepsi de Türk yavruları: Yıldız, Doğan, Aydın, Meral, Gök, Ülkü, Işık, kin, Engin, Yeşim, Çetin.. “Kendi öz varlıklarına uygun türkçe adlariyle nasıl ulusal var- klarmı göstermiş oluyorlar. Yeni okuldan çıkmış asteğ - men formasını taşıyan oençler konuşuyorlar: '— Asteğmenden sonra teğ- men, sonra üsteğmen, yüzbaşı, “ binbaşı, yarbay, albay... — Evet, fakat bir de akade - iye girip kurmaz subay olm. ya çalşmalı... Bir kurmay subay orduda alayın, tuğayın, tüme 'nin.. herhangi bir asker bölü- münün düşünen kafası demek - tir, İki Bayan kendi aralarında konuşuyorlar: * — Yeni geldiği için heniz özmen birkaç gün geçsin 0 wa sizin türenize uyar... Bursa yolcuları vapurda konu- şuyorlar: «— Tırhan vapuru bizi Mu- ,danyaya ne çabuk götürüyor. — Adalara işliven Ülev de ne büyük, ne güzel değil mi?,, Spiker söylüyor: “.. Gelen haberlere göre. sözcüsü bugünkü durumu şöyle| * latmış, Sözcüsü ne güzel türkce. E- Zer eski osmanlıca zamanında olsaydı, “Osmanlı edibi,, bövle 'kaba türkce bir kelimeyi soğuk bulur, kendisince bunun mutlaka "arapça olması lâzım geleceği İ- cin düşünür, taşınır.. Meselâ, ka, o halde buna da “muhabbir der ve ârapça kökten “nasara diline (") vermiş olurdu. 4k Yeri çıkmış türkçe bir ese- rin başlangıcında şu sa-| tırları okuyoruz: l .. İlk denemelerin verimle: fine göre küçük değistirmelerle | i Türk yazısı kanunlastıkta, Sonra okullarda ve ders kitapla rında tutulan imlâ sistemi, düz gün ve değişiksiz olarak sürüp) gitmektedir. Ancak kelime s0 - nunda sert sessizlerin, bir sesli) ile okundukları zaman vumuya- halindedir ve hayatın kendi yapısındaki dinamizm bu bundan | 4 © ması ve bir de yumusak sessiz- “ lerle başlıyan hir takım eklerin de kendi öz varlığında oluş İ sert sessizle biten bir kelimeye yapıştığı zaman sertleşmesi yo-| < yazı kuralı, gazete - e özel kitaplarda kimi kullanılıp, kimi o kullanılmamak yüzünden yeni bir imlâ işi bir- kaç yıldanberi ortaya çıkmış bü- lunmaktadır.,, Sevgili v lar Simdi size ilkokul öğrenicilerinin Türk Hava Kurumu." | Birdenbire kulağma veni, fa kat çok sevimli Türkce bir keli- menin tatlı sesi çarptı; Öğrenici Bizim şu “talebe” nin Türkcesi; fakat ne kadar yerinde vö ne ka- dar gerekli.. Osmanlıca “talebe bilindiği gibi “medrese” den kal-| ms, ve “talebei ulüm” cümlesinin kısaltılması. elime cemi olup müfredi “talip” y “tali lim — ilim istiyen”, Bu erkel n, kız olursa “talibe”. Tek ” demek lâzımgelirken " be” diyoruz. Bazılarımız da ke- İimenin ne olduğunu bildiği için ebeden” demek istiyor, ve yle söylüyor.. Kız olursa ne di- veceğimizi düşünmek zorunda kalıyoruz... Bütün bu karmakarısıklığın i- cinde Türkçe "öğrenici” ne kadar #paçık, ne kadar güzel.. Ve bütün | bu kargaşalığı ortadan kaldiricı Yyapısivle ne kadar verinde,. Cün- kü Türk dili Türklüğün kendisi gibi sosyal varlıkta erkek ve ka. dın farkı gözetmiven demokrat bir karakter taştr.. Ve, her vakit yazdığım gibir veni nesle -kendisi”| gibi- duru ve öz Türkçe kelime- leri vererek onun kafasını -bizim. ki gibi hem kendisi lüzumsuz.| hem grameri lüzumsuz olan ve sonradan atmaya uğrasacağı ya” bancı kelimelerin -eöretiliğinden kurtarmaktaki güzelliği bir düşü- hün!.. Zaten bütün Osmanlıca ke. | limelerdeki eğretilik hep böyle birer birer atılacak birer bos a- Zırlık olmalarından ileri gelmiyo: mu? Bilmem bu ihtiyacın ve bu gü” zelliğin karsısında bizim ülema ve üdebayı kiram “nevverellahü rüusehüm ilâ vevmilkryam” yi “talebe” yerinden kımıldayamaz. onun bunca asırlık hakkı vardır, diyecekler mi?.. Hayatın kendi oluşu gibi dil de kendi öz varlığında oluş halinde- dir; ve hayatın kendi vapısındaki dinamizm bu oluşu hiç durma- dan Türkçülük yolunda yürüt- mektedir. l Bazı Fırınlar Sahte Francala Yapıyorlarmış Francala imelinin tahdidire Tağmen baz fırınların francala çıkardıkları nazan dikkati betmiş ve belediye iktisat işleri müdürlüğü tetkikata başlamıştır. Alınan bir kaç nümune teh- lil edilmek üzere tahlilhaneye gönderilmiştir. Alâkadarların bil dirdiklerine göre bu francalalar fra, undan yapılmamak - ta, fakat ekmek yapılan undan imal edildiği halde linde çıkarılarak yatla satılmaktadır. Belediye iktiset işleri ekmeğin! başka şekiller vererek onarhtan fazlaya satmak demek olan bu variyete müsaade etmiycektir. | Kızılcahamamdâa Bir Cinayet Kızılcahamam (TAN) — Yıl dırımören köyünden Mehmet karısiyle münasebette bulunan Hasan o İsmindeki o komsusunu öldürmüs, karısı Haticeyi de ya- ralamıstır. Mehmedin karısı Hatice 3 ço- cuk anasıdır. Sevgilisi Hasanın da dört çocuğu vardır. Mehmet Haticevle Hasanm münasebetle- rinden şüphelenmis, fakat bu süp hesini belli etmemis. bir gün “pazara gidiyorum,, diye köyden ayrılmıştır. Mehmet geceve kadar köy ci- varında dolaştıktan sonra, gece köye dönmüş ve kendi evinde Hasanla karısını bir odada vaka. lamış, tabancasını üzerlerine bo- saltımıstır. Hasan ölmüstü; tice Ankara nümune ha sine kaldırılınıstır. Mehmnt va- kalanmıştır. | ili Fatihteki Cinayet Bir Celep, Karısını Bıçakla öldürdü Evvelk şlenmiş, arısı 27 p bıça yasında Mülk n ile öldürmi öç! Vaka şöyle olmuştur: i mahallesinde | muş, ve doğruca evine £ Böyle habersiz Mükerremin suratla karşilannca ni ğını şaşırmiş, bu h h dı olduğu icin baska bir seyden elenmemis, mümkün olduğu kadar onu Yatıstırmıya çalışmış” tır, E £ miş, fakat bu dör İzmir, (TAN) - — Izmir sağir, dilsiz ve körler o milessesesinde ders kesimi münasebetiyle kör talebe tarafından bir konser ve rilmişi Ko uyandırmış, kücük kör ların en ağır parçaları. büyük / Bu sene Elbislan orta ukülun dan 40 talebe Hiezun olmuştur. in deree esi pek iyi ve iyidir. Mezun talebenin hepsi Elbistan orta okülüm on Saf | kerrem .J dızı komşularından Zeynebe bı- e| sür TAN madiyen birbirleriyle kavga | mişlerdir Kadın, evinisterkediyor Nihayet geçen Cuma günü Mezbahada kesici olan kocasi işine gittikten sonra esva- iarı toplayıp bir arabaya vükle- mis, henüz bir yaşındaki kızı Yıl- rakarak akşam babasına teslim mesini söylemistir. Bundan son ra sokak kapısını kilitleyen M: kerrem anahtari komşuları bak- «| Mustafaya — bırakmış, kendi n cok uzak bir yere gideceğini 'azıl onu ne kadar ararsa arasın bulmasına imkân olmadığını söy-| lemistir. Bu gsnada evin önüne toplana koms$uları vedalaşah Mükerrem çocuğu Yıl zı öpmüş, koklamış ve bir semi ) maharetle ve noksansız olarak çaldıkları görülmüştür. Müzis- ven körler, kız ve erkek talebe olarak yirmi iki kisidir. Gönder. diğim resimde, gözlerinden mah: rum sanatkârları son konserle - rinde görüyoruz. "Resimde talebesi görülmektedir. MUTEFERRİK Kibritler Neden İyi Yanmıyor kibritlerden maytap gibi iyordu. Bu mesele hakkında küb tin hisarı müdürü Hamdi demiştir kiz “Kibritlere sürdüğüm cı maddeyi harpten evvel İs-| veçten -getiriyorduk. Şimdi bu memleketten bu maddeyi getir- meğe imkân yoktur. mızı şimdilik kısmen Romanya ve Italyadan tedarik e diyoruz. Bu memleketlerde ya- pılan yanıcı madde de İsveçte ya pıldhler kadar Son zamanlarda ün- leyebilmek iç tedbir. leri almış bulunuyoruz. Yeni Akıl Hastahanesi — Gi reba hastahanesinde yeni bir a- Yeni tır. servis faaliye Ziraat Vekili İstanbula Geldi Muhlis Erkmen le Ankarsdan ştir, Zirant Ve- kilinin Istanbulda bir ka kaldıkta sonra Zirai mıntakalarır kik Çocuğu Yaraladı Fındıklıda Mebusan caddesin - de oturan Rızanın oğlu 7 yaşın- du Mustafa Mutlu ayni caddenin bir tarafından diğer tarafına ge- en, şoförünün adı henüz ma- m olmıyan 2044 numaralı o- mobilin altında kalmıştır. Muh elif yerlerinden ağır surette ya- ralanan Mustafa, sıhhi imdat o- tomobili ile Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. İskeleden Düştü — Kücü mustafapaşada Şeref sokağında 11 numaralı evde oturan Osman Aydın adında biri, o civarda bir atta çalısırken iskeleden düş- muhtelif yerlerinden tehli- surette yaralanmıştır. Ya - salı baygın bir halde Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. — —— Bayburtta Bir Cinayet Bayburt (TAN) — Bayburt'un Rumel köyünde bir cinayet ol- muştur. Zülkarneyn oğlu Ah- met adında bir genç, ayni köy- den Akif oğlu Aliyi, aralarında çıkan bir kavga sonunda bıçakla ile ayrı ayrı| & Akşam evine dönen Fazıl bak- kaldan aldığı anahtarla kapıyı a- cıp İçeri girdiği zaman evin ta- mamen boş olduğunu göre- rek hayretler içinde kalmıştır. Tam bu esnada komşu Zeynep, annesini özliyen ve ağlı gözleri kıpkırmızı olan dızı getirmiş, babasına miştir. Kın ile beraber geceyi, Mü- kerremin alrmya tenezzül etme- ii bir kanepe üzerinde geciren Fazıl, sabahleyin Yıldızı vine Zev nebe bırakıp dışarı cıkmıya ha- urlanırken bir kadın gelmiş, kendisinin Fatihte oturduğunu ve adının Hüsniye olduğunu sövle- dikten sonra şunları ilâve etmiş- —Sen buradan gideli karın Mü- kerrem, Eyüpteki kontrplâk fab- rikasında ustabaşı Tahirle sevişi- vor. Dün eşyaları ile beraber T: hirin evine kaçtı. Bunu sama hi ber vermiye geldim, demiştir, İşittiği sözlerin tesiriyle bey- ninden vurulmuşa dönen Fazıl kadma teşekkür etmiş, mevüs ve bitkin bir halde, kontrplâk fabri- kasına gidip Tahiri — Sana rice ediyorum, bir sindaki çocuğuma acıyınız. Karım bir cahillik yapmıştır. Kendisini affediyorum. Söyleyiniz eve gel-| sin” demiştir. ! Mükerrem eve gelmeyince... Mükerremi göndereceğine dair | Tahirden vaad alan Fazıl doğruca evine gitmiş ve karısını beklemi- ve başlamıştır. Fakat saatler ge- cip de onun hâlâ gelmediğini gö” rünçe, Fatihin yolunu tutmuş ve Mükerremin oturduğu evi aramı- ya başlamıştır. Sokaklarda bir hayli dolaşan Fa- zıl tam Gelenbevi ortaokulu önü den geçerken Tahirle Mükerre- min karşıdan kolkola geldiklerini görmüş ve doğruca yanlarına gi” derek eve dönmesi icin karısına yalyarmı başlamıştır. Fakat Mükerröm: “Sen benim kocam değilsin, benim kocam Tahirdir. Senden âyrıbp bununla evlene- geğim.,, Deyince adamcağız ken- dini kaybetmiş ve taşımakta ol- duğu kasap bıçağını çekip ikisinin birden üzerine hücum etmiştir. Hayatlarının tehlikede olduğunu hisseden Tahirle Mükerrem selâ- meti kaçmakta aramışlar ve bâ- caklarının bütün kuvveti ile kaç- miya başlamışlardır. Tahir karısı. na pek çabuk yetişmiş, bicağı boğazıma saplamıştır. Mükerrem, aldığı bu öldü- rücü yaranın tesiriyle yere dü- şünce Fazıl onun tekar üzerine a- tılmış, ve bıçağını rasgele yer- lerine bir kaç tane daha vurduk- tan sonra kaçmiya başlamıştır. Fakat hadiseyi gören mahalle ç0- cuklarmdan biri ona bir çelme ta. karak yere düşürmüş, bu esnada polisler vetişip yakalamıslardır. Hadiseye müddeiumumi mua“ vinlerinden Kemal Özcoban vaz'ı| yed etmiştir. Fazıl kabahatini i- tirat etmekte ve: | — Karımı çok severdim. Fakat| Tahirle evleneceğini yüzüme Ki sı söyleyince aklım başımdan git- ti. Ne yaptığımın farkında de. ilim demektedir. Dün sabah cesedi müayene 6- den adliye doktoru Enver Karan &ömülmesine izin vermiştir. Fa- Adana - Kozan Yolu İslah Ediliyor Adana (TAN) — Adana Nafia dairesi yeni sene yol faa! başlamıştır. Yeni yıl programının esasım hemen ta - mamen Adana - Kozan yolunun wlahı teşkil etmektedir. se” n 7 - 12,650 kilometreleri ara-| sında yapılacak inşaat için 72 bin| liralık bir keşif hazırlanmıştır. Yo| lan 23 - 30 arasında bulunan Sarıçam mıntakasında bugünler- de bir istikşaf postası çalışmağa başlıyacaktır. Bu kısım bir kaç ay sonra seyrüsefere açılmış bu- lunacaktır. Yine bu yolda, 28 bin lira har- canarak İncesu üzerine beş met- Te genişliğinde betondan köprü yapılacaktır. Bütün bu inşaat için takriben 140 bin lira sarfolunacaktır. Mımtaka Ticaret Müdürü kalbinden ağır surette yarala - tır. Ali aldığı yaranm tesi - maktadır, Ankaraya Gitti Istanbul mıntaka ticaret mü- Eroinci Bir Kadın Yakalandı Suçlu Tevkifhaneye | Eroin Sokmak İstiyordu Kadirga caddesin ralı evde oturan N 35 yaşında bir kadin dün haneye eroin sokarken suç üs - tünde yakalanmıştır. Nigâr sabahleyin erkenden! tevkifhaneye gitmiş, tanıdık rından Vedat Isık adında bir Bü çamasırları Fa kadının vaziyelini | süpheli gören gardiyanlar, Nigâri bir. mamiışlar ve çamasırları “tetkike | başlamışlardır. (Neticede o bir #renkgömleğinin dikiş yerlerind N Yeni Maliye Tayin ve Terfileri Ankara, (TAN) yapılan yeni tayin, terfi ve İeri bildiriyorum: Maliye kırtasiye müdürlüğ muhasebecisi Bahir 260 lira, tanbul kırtasiye deposu atölye ustası Şadi 130, İstanbul kırtası- ye deposu baş memur muavini Avni 175 lira, Istanbul hazine avukatı kırtasiye deposu ambar memur Rasim 140 lira, Ankara kırte ye deposu anbar memuru 125 lira, İstanbul kırtar hasibi Süleyman 120 hira, kır. tasiye müdürlüğü memuru Ki- zım 100 lira, İstanbul kırtasiye deposu daktilosu Iffet 75 lira, Is tanbul kırtasiye muhasebe me muru Ismail Kadri 75 Jira, isten bul kırtasiye muhasebe kâtibi Cemil 75 lira ücrete terfi et mişlerdir. Ankara kırtasiye deposu baş memuru 175 lira, tevzii srazi ko- giy reisi Numan 175 lira ile terfi etmişlerdir. Ankara levazım hasebecisi Rıza 60, kor muhasebecisi Mehmet Ali 50, wazım ve kıymetli evrak mü- ürlüğü ayniyat muhasibi Mu - vaffak 50, Malatya muhasebe mü dürü Saffet 50, hususi alem müdürlüğü büro şefi #min 40, Yozgat muhusebe müdürü Tev - fik 40, İstanbul muhastbe kont- rol memuru Yunus 40, İzmir tahsil şubesi şefi Halil 35, bu susi kalem müdürlüğü mümey- yizi Raif 35, Erzincan muhasebe müdürü Canip 35 liruya terfi et mişlerdir. Tevzii arazi komis - ğine 140 lira, Abbas rolörü Ali 140 lira, tevzii erazi komisyonu âzası Hüseyin 140 li- ra, tevzli arazi komisyonu reisi Lütfi 120 lira ile (ayin edilmiş- lerdir, * Giresun defterdarı Sıtkı An- kara mektepleri muhasebeciliği- ne, Kırşehir tahsilât şefi Ak- met Plüver malmüdürlüğüne, Bursa tahakkuk şefi Ali Rıza Ga ziantep varidat kontrol memüur- luğuna, İzmir Yeni şube tal kuk memuru Fazıl Karşıyaka be tahakkuk ş0fliğine man; İriyle naklolunmuşlardır. ADLİYEDE: Bir Hırsız Mahküm Oldu Kasımpaşada Sakızağacında 0- turan Ali adında bi: komşusu Hüseyinin beygirini çalmış satmıya götürürken yakalanmış- tır. Dün Beyoğlu ikinci sulh ce za mahkemesinde duruşması y pilan Alinin suçu sabit görüldü-| has Ründen, 9 ay hapse mahkü: muş ve'derhal tevkif edil; miştir | Kütahyada Dokumacılık Kütahya (TAN) -- Köylerimiz-| de yün, pamuk ve kendir do- kumacılarınn teessüsü için vilâ. | yetimizde geçen senelerde baş-| yan faaliyet bu yıl yeni inki- saflar göstermistir. İktisat Vekâletinin gönderdi. &i tezgâhlardan lar derhal körlere gönderi faaliyete geçirilmektedir. İki dokumacı ustası bu köy- lerde mezerek usta işçiler yetis- tirmekte ve fânliyete nezaret ey- temektedir. n kendir ziraatinin tes a çalışmaktadır. Edip 170 bira, İstanbul | İ den | Şir Telâkkisi Yazan: Naci Sadullai Idığım mektuplardan ani hyorum bundan bi n evvel bu sütunda ği saran müfrit * ndan bahseden yazım, ali ne yanlış bir tefsire uğra tılmış, O yazımı mânalandırmak göre ben, adı ir denilen mefhumun hizumsu4 luğuna kaniim, Halbuki, bi - müsbet bir davanın ifadesi ol ması i zel ü - | üze ye doğru iteh müessir bir müca dele unsurudur. Bunun ki, tesbit ettiğim mahiye bulünan güzel bir şiir karşısmdi heyecansız kalmak sade bedii bil zevk kısırlığını değil, ayni zama İda, keskin bir mücadele si galletine delâlet eder. Ve bünul içindir ki ben, bu kanatimin ts düşünmekle itti ham olunmaktan teessür duymak İ ta haksız değilim, yhtar olduğum nokta < umumileşen kötü * lunan nümaer, nelerinin ekseriyetine nazaran £ İşöhret şahikasına çıkan kullanı * İlişle ve portatif bir me: Bizd: İyetle beslene muhayyelet lerin, lezzetli fakat kalorisiz meyi İ vasadlar, Ve bizde şiir, küçük, ve ferdi #aafların teşhir olunmasına yarat yan garip bir vasıtadır. O Kadaf ki, “şiir,, e bazan, Beyoğlu kali dırımlarında hovardalarla yosmm ların aralarını bulan sefil mah lükların vazifesini gördürmek : tiyen mahlüklar bile var. Benim © günkü tenkidimir ” İmuhatapları da, bu tilâsını, ve bu nevi $ ni, sade müşteri kazanmak arza* sun fil bir halâskâr lıkla teşvik eden neşir vasıtaları? dır. Bu sahada, - Gicari hesaplari davranmıyan vatandaşlara düşefi vazife, « hakiki istidatları vokufi İa, dikkatle ayıklayıp inkişaf yo' mak, ve alâkaya 18 idattan mahrum bulur nanlara da değerli bir şair olma nın müstesa sartlarını sarehatlf anlatmaktır. Şiirin sayısız hevef kârları arasında böyle bir tasfiyf yapıldığı, ve şiirin iki mahi eti, mütemadiyen anlatıldığı tak dirde, bir şair olmak iddiasiy ortaya atılanların azalac ağı mi hakkaktır: Fakat hiç şüphe yok ki, şuurla yapılacak bir tasfiyeni doğuracağı o azlık, şuursuz bil iptilimn doğurduğu (bugünki “çokluk,, tan çok daha “verimli, olacaktır. Bu müsbet meticeş kavuşmanın en basit çaresi de, | veskârları “tenvir,, etmey onlara, hakiki ve makbul şiiri yi ratabilecek san'atkârda bulun: Sı farz olan evsafı anlatmayı, o İları ticari hesaplarla teşvik” © İmiye müraccah saymaktır! Dün Gece Bir Ağır Yaralama Vakası Oldu Dün akşam Silivrikapıda bi vaka olmuş, Ahmet adında bil kainbiraderi İsmaili bıçakla vi | cudünün 8 mühtelif yerinden .İ ğır surette yaralamı Carih ile me izel pazar oln de kala üzeri, olur. laca sarhoş olmuş kken Ismaile kilfrö muşta. de wi ince hemen bıçağı! ainbiraderinta vurm; işl ve tehlikeli bir bıçak darb Tın bir kusun mıştır, Zabita tahkikata dev etmektedir. Kütahyada Güzel Bir Sergi week ey Hususi) ne açılan kız enstitüsü ders' yılını bitirirken hazırlad: Veli Hamit Oskay eliyle ve K£İ Jabalık bir davetli huzuriyle b Gecen # birini bir seri

Bu sayıdan diğer sayfalar: