11 Haziran 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

11 Haziran 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 ürk Kadınının #azisine Bakış , ) Anadolu toprakları, amansız karayellerin savrulduğu : ka ii, buzlu kış yollarında; sarp, çetin kayalıkların yol vermediği geçitlerde yer yüzünün en büyük kahraman- lık epoj Yâzan: ŞÜKİ 2) iski Anadolu Türkleri ve tatarları arasında da ka» n şahsiyeti çok yüksek olarak inmmıştır. On dördüncü asrın eşhur Arap seyyahı (İbni Ba - ilnın anlattığına göre; o zaman (Kıpçak) taraflarında yaşıyan lerden (Mehmet Ozbek) in ka ıı (Aruca Hatun), yüksek ah- , faziletli bir kadındı. Asker- ir arasında dolaşarak ordu ile ş- olurdu. Bir gün yine böy bir gezintide uzaktan Ibni Ba- ütanın çadırını görerek kime ait lduğunu sordu, öğrenince, sey- Şahı davet ederek ikram etti. Yalnız hükümdar aileleri de - ll, halk kadınları da apkı onlar dibi erkekler arasında yaşar, on « gibi çalışırlardı. İbni Batuta, Kırım müslümen Türk çarşılarda, Şazarlarda istedikleri gibi alış ve- ettiklerini, kocaları başka iş - rle uğraşırken onların da ticare arını, kocaları yokken de rine erkek misafir kabul ede- lildiklerini, istediklerine bediye önderdiklerini görerek Türkler ie kadına verilen bu mevki ve erbestliğe şaşmıştır. O devirlerde kadın, kendi hu- tukuna, şahsiyetine sahip oldu- fu kadar yurduna da faydalı o - Urdu. ** Şiki Prenseslerinden kiri, | ilkbaharda, sahip olduğu ) şehrine gelerek yeşil çi- ler, serin ormanlar arasmda Kazvinliler, şehrin karar verdiler, Bir heyet se- rek gönderdiler. Lâkin giden ler, otağa yaklaşınca, Sultenın el işiyle uğraştığım gördü - *r; bu çalışan sultanın herhalde hasis olduğuna hükmettiler, ırdım istemekten vazgeçtiler. in Sultan kendilerini gördü - tü için, geri dönemediler de... Ri ların: söylediler; bu büyük ka- n, onlara, halktan topladıkları iade etmelerini emrederek olan paranın hepsini ken - si verdi, Bunun üzerine heyetten bir /h- iyar, Sultanın büyüklüğünden, imertliğinden aşırı derecede mü ssis oldu; biraz oevvel ona arşı beslediği şüpheden utandı, hi düğünü itiraf etti. Sultanım abı şudur: “Benim ailemde her kadm bi çalışır. Biz Sultanlara ha - şeylerle vakit geçirmek, ya- şmaz. Saltanat işlerinden kur- n sonra, boş kalma - n ihtiyacı olanlara ve yur - dumuza yardım edebilmek için iyle çalışmayı bir şeref biliriz. Sonraları Islâm dininm yanlış #fsirleri, kıskançlık duyguları - artması neticesi olarak kadın fes, örtü altına girdi; dört du- arasına hepis edildi. “Evliya Çelebinin anlattığına kadın bu devirlerde gerçek- in çok sıkıntılı bir hayata gir - Bi (17) nel asırda Anadoluyu birçok yerleri adım adım do- aşmış olan bu büyük seyyalı, Di- dan bahsederken: “Kadınları sahibei edep ve up olurlar; kücük kızlar çarşıya çıkamazlar. Çıkan ırsa, kendisi ve pederi tedip .Yanyadan bahsederken: “Çarşı ve pazarda avrat gez- 3 bu şehirde gayet ayıptır. © Avratı taşrada görseler hemen la aman ve zaman vermeyip ederler. Amma urum karı- İarı yüzleri açık sokaklarda ge- rip güna gün kâr ederler, ayıp değildir..,, Vandan bahsederken: — “Vanlılar gazup, sahibi âmus damlar oldukları için, hatun - ırından biri bile taşra, düğüne, crn «yle filân asla çık - uyorlar. Meğer ki, merhume İp ta evi kapısından şahadet- Diyerek bize o devir kadınları- wi âcıklı hayatını, mübalâğa da i, kâfi derecede anlatmıştır. “Hepimiz pek iyi biliriz k Pürklerin Osmanlı Saltanatı za - anında inhitat devirleri olan yedinci, on sekizinci, on do- Yüzüncü asırlar, kadırın bu hal- “3 yaşadığı, onun kıymetli yardı. pesini yaşarken, kadın da beraberdi. ÜFE NİHAL Jmından vatanın mahrum kaldığı zamanlardır. Dört duvar arasına kapatılarak erkeklerin yalnız kendi zevkleri ne inhisar ettirdikleri kadın, mâ- nen, maddeten gerilemez de ne olurdu?.. Bunu tahlil edemiyerek, kadını akılsız, beceriksiz bir mahlük sa- yan büyük adamlarımıza şaşma - mak kabil değil! Büyük şaiirimiz. Ziya Paja bile: “Avrat gibi mağlübu hava ol- ma, er ol, er!...,, diyerek kadının yalnız küçük he- veslerle yaşıyan basit bir mahlük olduğunu düşünmek hatasına düşmüştür... * * (Grek tassubun çok koyu - laştığı o çağlarda, gerek memleketin nisbi bir hürriyete kavuştuğu zamanlarda Türk ka- dını evinin dışında değilse bile yi- ne ocağının, beşiğinin başında ço- cuğuna overdiği kahramanlık duygulariyle yine memlekete hiz metlen geri durmamıştır. Bunun en büyük örneği, hemen hepimi- zin tanıdığı yakın günlerde geçir- diğimiz istiklâl harbinin şan za - fer destanıdır. O büyük zaferin büyük kumandanlarını; yalnız göğsündeki büyjik imanın teşiy İe onların ardından koşan kahra- man Mehmetçiği işle hep o kah- raman Türk anası yetiştirdi. Büyük Harpte, istiklâl harbin- de Istanbul hele Anadolu ka - | danı, evinin dışında da elinden ge len vazifeyi yapmış; erkeğin boş bıraktığı tarlada çalışıp memleke ti besledikten başka, bir de he « pimizin görüp işittiği o meriçe kakiramanlıkları göstermiştir. Sebze İçin de Kâr Haddi Konulacak Çaya, Ayı Üzümü Karıştırıyorlarmış Fiyatları Mürakabe Bürosu me murları dün Tahmis sokağındaki bir mağazada, karışık çay satarak halkı aldatmak suretiyle yapılan bir ihtikâr vakası tesbit etmişler- dir. Mağaza sahibi çaylara, ayı üzümü denilen bir otu karıştır - matadır. Bazı tacirler, Ayı üzümü denilen bu otu Yalova (e Sapan- ca arasındaki dağlardan toplıya - rak, çaycılara satmaktadırlar. A- yı üzümü, kurutulduğu zaman, çaydan farksız bir hale gelmek- tedir. Bu suretle çay harınanla - rına karıştırı! Fiyatları mürakabe bürosu, dünden itiba- Ten ayı üzümünü çay diye satan| mağazaları kontrole başlamıştır. | Kahve sahfekârliği Tahmis sokağında nohudu kah | ve diye satan Hüseyin isminde biri adliyeye yarim tir. Bun - dan a aynı sokakta çaycı İlel İsminde biri de, 180 kuruşa nohutla karışık kahve Sü- tarken yakalanmıştır, Yaş sebzeye kâr haddi Fiyatları mürakabe bürosu, yaş sebze satışlarma kör haddi tayin edilmesi hususunda tetkik- Jere başlamıştır. Bu mesele hak - kında belediye iktısat müdürlü - Bünden bir rapor beklenmekte - Gir. BELEDİYEDE © Yeni Yollar Şose Olarak Yapılacak Belediye yeni bir yol inşaatı programı hazırlamıştır. Yeni yapı İlacak yollar şosa olarak inşa edi- lecek ve sonra üzerlerine asfalt dökülecektir. Bu cins yolların met re murabbaı 2 liraya çıkmakta - dır. Lâlelide Şehit Kubilây, Do - lâp, Ocaklı, Mütemet ve Akdeniz sokakları bu şekilde inşa edile - cektir. Filence Tarifelerine Zam —Be lediye iktısat müdürlüğü içkili 10 Anadolu toprakları, âmansız| kanta ve eğlence derinin u - kara yellerin savrulduğu karlı, mami tarifelerini va yapılıcak buzlu kış yollarında; sarp, çetin! zamları gösteren listelerini hazır kayalıkların yol verme Şit-| lamış, dün delmi encümene ver- lerde ze emi en büyük kah | miştir. Verilen zam listesinde is- ramanlık epopesini yaşsrken, ko-| pirtolu içkilere yeni bir zam ka- dın da beraberdi Bul as yalnız yeni müda Birinci, ikinci Inönü #avaşların | faa vergisinin müşteriden alınma da; Dumlupınarda, Sakaryada; o-| $ ©sası kabul olunmuştur. Kah- | taz ağustos başkumandanlık mey dan muharebesinde, Anadolu ka- dını, bir kadının teşıyabileceğine inanamıyacağımız (12) lik (15) lik mermileri hem de düşman topçu Yaylımının ateşleri altında cephe ye kadar omuzlarında taşımış tr. Bu yerle yaralanmış; iki- sini bi taşıyamadığı için, bir kolundaki yavrusunu yolun £ena Dna bırakmış, lâkin askere ulaştı Tacağı silâhı, erzakı bırakmamış; yerine kadar götürüp teslim et-| İmiştir, İ Yine istiklâl harbinde Istun - | buldan takalara yükletilerek ge - ce yollarından gizlice Karadenize gönderilen cephaneyi, mühimma- tı, İneboludan Kastamonuya, 6 - radan Ankaraya omuzlarında ta- şıyan; kağnılarla sürükliyen yine 4 kadındır. İ Evet, Anadolu toprakları; kö - yüne yaklaşan, düşmana, silâh bulumazsa taşla, baltayla sallı - Tan; düşman askerini dişleriyle boğan; bıçağını düşman kuman - danının böğrüne saplıyan, yere seren ve zaferin kazanılmasına yardım eden kadınların, genç kız ların, ninelerin tüyler kahramanlık menkibele ludur... A4 yurada, yine biraz geçmiş ze- manlara dönerek, Türk ka dınının sokağa çıkamadığı devir- lerde Evliya Çelebinin bir hatı- Tasını söylemeden geçemiyere - Zim. Seyyah, (Kanije) kalesinden bahsederken şunları yazıyor: “Kadınları asla dan taşra çıkmazlar, meğer ki, merhume olalar... Amma, hini muhasura- da kadınlar da ayaklarına çizme #iİvip başlarını örtüp eski püskü «svap giyinip cenkte imdat et- meleri ayıp değildir. Tefahür e- derler, Zira onlar: “Erkek as- lan aslan da, dişi aslan aslan de- il midir?, Derler, Cenk gü - ie böyle imdat ederler...,, Bu mühim kaydı Evliya Çelebi ciltlerinin altıncısında (534) üncü sayfada görebilirsiniz... İşte, Türk kadını, budur. Iyi günlerini gördüğümüz, bağ rında yaşayıp mesut olduğumuz. şerefiyle yükseldiğimiz, ecdad, mızın halıralariyle bağlandığı muz, tarihi, milli azametiyle ö « gündüğümüz büyük vatan, bizi sorguya çektiği herhangi bir o günler gibi alnımız açık olsu “| tir. Dünkü muhakemede 30 şahıt | ayni mahkeme tarafından tevkif ve ve çay gibi içkilere yüzer pa- Ta zam yapılmıştır. Şehrimizde sahilde bulunan ga zinoların deniz üstündeki ahşap kısımları belediye fen işleri mnü- dürlüğü tarafından kontrol ettiri- lecektir, Eğer bu kısımlar tehlike li ise ya tamir ettirilecek, yahut yıktırılacaktır. Otel Ücretlerine Zam — Otel- ciler belediye iktısat müdürlüğü- ne müracaat etmişler ve bugünkü otel ücretlerine bir miktar zam istemişlerdir. Otelciler cemiyeti Teisi de otelleri sınıflara ayırma işinin bir an evvel bitirilmesini talep etmiştir. ADLİYEDE: Fatih Cinayetinin Muhakemesi Başladı Cumartesi günü Fatihte Gelen bevi orta okulu önünde karısı Mü kerremi bıçak'a yaralayıp öldür - | mekten suçlu Fazıl Enginin du - | ruşmasına dün ikinci ağır ceza mahkemesinde başlanmıştır. Suçlu poliste olduğu gibi meh kemede de suçunu itiraf etmis - dinlenilmiştir. Bunların hepsi de Fazılın söylediklerini teyit eder mahiyette şehadette bulunmuşlar | İ dır.Suclu vekili, Fazalın tıbbı adli de müşahede altına alınmasın is| temiştir. Bunun üzerine mahke| me Fazlı adliye doktoru Enver Karana göndermiş ve muayenesi ni istemiştir. Enver Karanın ver diği raporla Fazılın deli olmadır ğı tesbit edilmiş ve müşahede al- tına alınmasına lüzum olmadığı anlaşılmıştır. Bunun üzerine mah keme Avukatın talebinin reddine karar vermiştir. Bundan sonra söz alan müd - delumumi muavini mazmun Türk ceza kanununun 449 uncu maddesine görs tecziye edilme - sini istemiştir. Ancak hâdisede a- Bır tahrik sebepleri görüldüğün « den 31, 33 ve 51 inci maddelerin de gözönünde bulundurulması lâzımgeldiğini ilâve etmiştir. Mahkeme suçlu vekilinin mü- dafaasını hazırlaması için başka bir güne bırakılmıştır. Yalancı Şahitlik — Dün ikinci ağır ceza mahkemesinde görülen bir davada yalancı şahitlik yap - tığı anlaşılan Ziya adında biri edilmiştir, TAN Vali Ankaradan şehrimize dönmüştür, Lütfi Kır- dar, Ankarada iken vilâyet ve Belediyenin muhtelif iş kında vekületlerle temas etmiş! Bu arada bilhassa asker ai ne yardım tarzının bütün müra - caatları karşılıyacak bir hele if- tağı üzerinde durulmuş ve şehri- mizin hususiyetleri Dahi kâletine izah edilmiştir. Vekâlet, asker ailelerine yardım işini ta - mamen halletmek ve esaslı bir şekle bağlamak için bir ksnun projesi hazırlamaktadır. Beledi - ye de bununla alâkadar olarak bir proje yapmıştır. Bu proje as- ker ailelerine yardım için beledi- Hem Memur Süsü Vermişler Hem de Rüşvet Almışlar Zabıta, Bu Suretle Bir Bakkalı Dolandırmıya Kalkan 2 Kişiyi Yakaladı Evvelki gün zabıta, kendileri - me fiyat mürakabe memuru süsü vererek bir bakkalın 150 lirasını dolandıran iki kişiyi yakalamış - il Ir. Kadıköyde Söğütlü çeşme cad- desinde 16 numaralı dükkânda bakkallık eden Mıgırdıç evvelki sabah dükkânında otururken iki kişi gelmiş, Mıgırdıçtan bir paket çivit istemişlerdir. Bakkal çiviti vermiş ve fiyatının da 5 kuruş olduğunu söylemiştir. Bunun üze rine kendilerinin fiyat mürakabe memuru olduklarını sâyliyen müş teriler hemen kâğıt ve kalem çı karmışlar, güya zabıt tutmıya baş lamışlardır. Bir aralik bunlardan birl bak kala sokulmuş ve; “— İhtikâr yaptığın için seni en Bir Kadın Komşusunu Yaraladı Hâdisenin Sebebi Bir “Kahkaha,, dır Eğrikapıda Muhsine adında bir kadın, komşusu Kevseri * bıçakla mi e yaralamıştır. Hâ öyle oi bur: irikapıda, Maslak sokağında 12 numaralı evde oturan Kevser le komşusu ötedenberi dargınmış lar. Muhsine dün evinden çıkıp çarşıya giderken Kevser bir kah- kaha atmış, Muhsine kendisiyle alay edildiğine zahip olarak eli- ne geçirdiği ekmek bıçağı ile Kev serin üzerine hücum etmiş ve bi- çağı omuzuna saplamışlır. Yaralı kadın imdadı sıhhi otomobili ile Haseki hastanesine (kaldırılmış, Muhsine yakalanmıştır Bir kadın daha yaralandı Dün çarşıkapıda da bir yarala ma vakası olmuş, Fethi adında biri kendisine yüz vermiyen F'at- ma Gülpmar adındaki genç bir kadını muhtelif yerlerinden ya - ralamıştır. Çarşıkapıda Baltacı ham arka- sında bir kulübede oturun ve O- mer adında biri ile metres hayal yaşıyan Fatma dün sabah hiç ta- hımadığı Fethi ile karşılaşmıştır. Fethi kadına musallat oluş. on dan yüz görmeyince bıçağını çe- kerek vurmıya başlamıştır. Ka- dının feryadına yetişen polisler Fethiyi yakalamışlar, Fatmayı da, baygın bir halde Haseki hastane- sine kaldırmışlardır. Şehir Tiyatrosunun Yeni Mevsim Hazırlıkları Şehir tiyatrosu önümüzdeki mevsim için şimdiden hazırlıkla- ra başlamıştır. Bu arada evvelâ piyes meselesiyle meşgul olun - maktadır. Müessesenin dram, komedi ve çocuk kısımlarında temsil edilmek üzere piyes ver - mek arzu eden muharrir ve mü- tercimlerin eserleri en geç bir â- ğustosa kadar kabul edilecek bun Jar tasnif olunacaktır, 'AskerdAilelerine Yardım işi Döndü, Hazırladığı Bir Teklif Projesi Dahiliye Vekâletine Gönderildi Vali ve Belediye Reisi Dr. Lüt-| ye resimleri ve tarifeler üzerine fi Kırdar dün sabah Ankaradan yapılacak zamların ki hak-| belediyelerin vaziyetleri g leri- | projesinin yapılacak kanıma e - | Yardımsevenler Cemiyetinin Yeni Şubeleri Yoksul Çocukların Himayesine Başlandı Yardım Sevenler Cemiyeti dün | Trakyada da Mahsul Bereketlidir 4 Milyon Kile Peynir Yapılıyor Edirne (TAN) — Pancar mah- sulü bu sene Trakyada pek bere- ketlidir . Yağmurların zamanında gelişi, su beskınlarının olmayı: Pancer gibi bütün ziraat mahsul lerini de çok iyi bir duruma sok- mustur. İlk arpa mahsulünü Babaeski börsaya çıkarmıştı. Fakat bun- İdan 15 gün önce Rapis (kolza) denen yağlı nebatm mahsulünü İ(Havza) köylüleri elde etmiştir. Rupis hem yenir, hem yağ di- anılır ve hem de makine y da işe yarar bir nebattır. "| Taneleri kişniş gibi küçüktür. 100 kilo tohumdan 30 kilo yağ 3- linmakta ve yağın kilosu da 30- 35 kuruş arasında satılmaktadır. Çeşitli ziraat gibi bu sene çe- şitli hayvanlar da tamamiyle) |bastahıksız ve doğumları İvi de-| İ recededir, Alım satim işide nor- maldir. Mandıralar, geçen sene olduğu gibi bu sene de hararetle çalış -| makta, beyaz ve kaşer olmak üze re 4,000,000 kilo nefis peynir ha-! zırlanmaktadır. Bunların bir kıs- mı Trakya ve daha çoğu da 1s - tanbul buzhanelerine her gün trenler ve kamyonlarla taşmmak tadır. Mevsim hesabma göre 135 temmuza kadar mandıralar işli rini bitirmiş olacaktır. Bu bere - ket ve iktisadi hareket köylünün yüzünü güldürmüştür. İMÜTEFERRİK: Maarifte Kadrolar İşin Hazırlık Maarif Vekâlei ikmal imtihan- larının günlerini tesbit etmek, ilk ve orta tedrisat müesseseleri- nin muallim kadrolarını hazırla. mak için Ankarada bir komisyon teşkil etmiştir. Bu komisyon şeh. rimizdeki okullar talebesinden A- nadoluya gidenleri gözönünde tu. tarak çifte tedrisat yapan okul- ları tahdit edecektir. Belediyenin isbetlerini tayin hakkının umumi meclislere | verilmesi hakkındadır. Mubtelif ür de tutularak hazırlanan bu teklif s olacağı zannedilmektedir. Pro muayyen bir miktarda masını istemektedir, Bunl: a sında havagazı. telefon ücreti, müştail maddelerin istihlâk ver- gisi, tanzifat, tenvirat ve kontrat rüsumu, hafta tatili ve lübiyat resimleri bulunmaktadır. az iki sene sürgün edeceklerdir. Bize 500 Lira verirsen sürgüne gitmekten kurtulursun,, demiştir. Mıgırdıç hemen onlarla pazar lığa girişmiş ve 150 lira vererek tutulan zaptı imha ettirmiştir. Biraz sonra Mıgırdıçın dükkân komşuları vasıtasiyle işten haber dar olan zabıta derhal faaliyete geçmiş ve iki saat zarfında suç - İuları yakalamıya muvaffak ol - muştur. Bunlardan biri Imren 10- kantası sahibi Halil oğlu Husan, iğeri de Sirkecide Ankara ote- Yinde çalışan Mehmet oğlu Mus- tafadır. Zabıta suçluların cepleri- ni aramış ve 150 lirayı hiç nok - sansız olarak Mustafanın üzerin - de bulmuştur. Hasan ile Mustafa bugün adliyeye verileceklerdir. Taksimdeki merkezinde yeniden | gönüllü hastabakıcı ak istiyen bayanların müracaatlarını kabu- le başlamış ve müracaat edenleri mantakalarındaki hastanelere gön dermiştir. Cemiyet bütün kadın - Jara hitaben bir davelname ha - zırlamış ve Halkevleri vasıtasiyle bunları bütün evlere tevzi etmi- ye başlamıştır. Yardım Sevenler Cemiyeti dün öğleden sonra Bakırköy, Yalova, Eyüp, Çatalca ve Beykoz kâzala- rında birer şube açmıştır, Bu şu beler ilk iş olarak cemiyetin ha - zırladığı davetnameleri tevzi et- mişler ve kendi mıntakalarının hususiyetini ve ihtiyaçlarını tes- bite başlamışlardır. Hazırlanan a- idat makbuzları şubelere dağıtıl- mıştır, Bu suretle hamiyetli va - tandaşlara yardım imkâm veril » miş bulunmaktadır. Cemiyet yoksul çocukları hi - maye işlerine başlamış, ilk ola - Tak Iki çocuğu sanatoryuma, fç kişiyi işe yerleştirmiştir. Eyüpte oturup hastanelere gidecek gö nüllü hastabakıcılar için de bir © tobüs temin edilmiş! Otobüs her sabah Eyüplüleri alacak ve Gureba hastanesine götürecektir. Odisea'nın Tercümesi Ankara 10 (A.A) — Türkdil kurumu genel sekreterliğinden bildirilmiştir: En eski dil ve edebiyat snrt- larını dilimize çevirmek yo- lündaki çalışmalar arasında en| &ski Yunan destanları olan İl- yada İle Odisea'nın da ver yü- zündeki yaygın şöhretlerine u- yar bir dille türkçeye çevrilme- si üzerinde uzun zamandanberi vapılan uğraşmalarm ilk verimi olarak Odisea'nın birinci cildi kurumumuz genel merkez ku- rulu üyelerinden Ahmet Ce- vat Emrenin kalemiyle dili- mize çevrilmiş ve basılmışlır. Dünkü İhracat — Dün muhte- lif memleketlere 137 bin liralık ihracat olmuştur. En ziyade viçreye 19 bin Tiralık e dık, 55 bin liralık dut sevkedi- miştir. Romanyadan İthalât — Son günlerde Romanyanın memleka- timize olan ithalâtı artmaktadır. Dün Romanyadan 5 ton nişadır. radyo ve elektrik malzemesi #6). miştir. Beş Bin Sandık Çay Geliyor — Çay ve kahve birliği, Basra ve Bağdatta kalan çayların ithali i- cin tesebbüslerde muvaf- fak olmuştur. Bir kac güne ka- dar yipasaya 5 bin sandık cay gelecektir, Hekimler Toplantısı — Türk Gi ştiraki ile fevigalâde bir toplantı yapmıştır. Mesleki hasbihaller yapılmış, gebelik o kusmalarının modren tedavisi ve alınan netice- leri hakkında enteresan mevzula. ra temas edilmiş muhtelif smeli- yatlara sit tıbbi filmler gösteril miştir. Parti Grupunun Dünkü Toplantısı Arkara 10 (AA) — C.H. P. Meclis grupu bugün - 10/6/941 salı günü - spat 15 te reis vekili "Trabzon mebusu Hasan Saka- nın reisliğinde toplandı: Rüznamede Antalya mebusu Türkân Örs tarafından Mili Müdafan ve Masrif Vekillikleri- ne tevcih edilmiş müşterek bir sual takriri mevcut idi. Celse açılınca $öz alarak kür süye gelen takrir sahibi mi sat ve mütalealarmı tafsilen i-| zah etmiş ve onu müteakip Milli Müdafan ve Masrif Vekilleri de bu hususta lâzım gelen izahat ve beyanatta bulunmuslardır. Bu mevzua dair kanaat ve fikirleri” ni dermiyan eden bazı hatipler de dinlendikten sonra Tuzname” de başka madde olmadığından sant 16 da celseye nihayet ve- rilmiştir. Kastamonuda da Kuraklık Tehlikesi Kalmadı Kastamonu, 10 (A. A.) — İki bucuk aydanberi devam edeni ku- raklıktan sonra dün yağmur vağ- mıya başlamıştır. Bu ilk yağmur kuraklık tehlikesini tamamen bertaraf etmektedir. Çankırıya yağmur yağdı Çankırı, 10 (A.A) — Yağmur. suz geçen uzun bir devreden son- ağmıya baslıyan yağmur çiftçilerin yüzünü güldürmüştür, Köylünün Romanı ... Yazan: Naci Sadullah 'aşmdan çok olgun olan genç iktisatçımız Hüseyin Avni nin bize kazandırdığı yeni eserir adı: “Reaya ve kö; Feodalite reayası, bugünkü kö; nasl tahavvül etti,? (1) ,, dir. Bu eserin İnti: kısır kül sahamızda “Günün di yılmaya bihakkın lâyık bir hi ir, Çünkti hakikatin dikenli gül lerinden solmaz demetler derme* yi, hayalin toplanılması kolaj meyvelerini gevelemeye mürec cah bulan Hüseyin Avni, bu fay dalı cesaretinin yeni mabsulünü- de hakiki bir muvaffakiyetle ver di. Görüyoruz ki o, metni 99 sahi» fede sona eren hu yeni eserini ha- zırlıyabilmek için, büyüklü kü çüklü tam 48 mehazi, bir karınca gayreti, ve bir... köylü sabriyle didiklemiştir. Bu mehazlar ara" sında, matbu nüshaları mevcut ol mıyan tarihi fermanlardan, “Ka* nünnamei Âli Osmani,, nin Yaz- ma nüshalarına kadar, bir cok ba” kir menbalar da vardır. Eseri dol” duran malümata mehaz teşkil €- den diğer kitapların, ne derin bi- rer tetebbü mahsulü olduğu da nazarı itibara alınırsa, bu dar ha- cimli matbuanm büyük kiymeti hakkmda küçük bir fikir edinmek biraz daha kolaylasır. Unutulmasn ki, Hüseyin Avni, asıl muvaffakıyeti, büyük bir dik | kat, sabır ve vukufla topladığı © kıymetli vesaiki ve o zengin mali matı, ileri ilmi görüşle birbiri malı bir “bütün,, haline koymak” ta göstermiştir. Mübalâgaya kaçmakla ittihan olunmaktan korkmadan diyebili rim -ki, eserin başında “İfeode lizm,, i izah eden kısacık hülâs bile, başlı başına bir kıymettir Ve eser bence, hakiki dertlerin teşhise çabaladığmız Türk köylü sünün hakiki romanıdır. küçül dere * valfaktyetle tebarüz ettiren Hü seyin Avni, toprakların bizde uğ- radığ ilk taksimattan bahseder ken şu şayanı dikkat malümat veriyor: | “- En bilyüle mülk sahibi padişah: t. Bundan sonra, rütbe sırasiyle top raklar, vezirlâzam, vüzera, #mern, bey: lerbeyi, sancak beyi, âşiret beyi, sipsh beyi arasında öşür hâsılatma gör bir taksime uğratılmıştı, Sehradeler vüreraya, o ümeraya, | beylerbeyin! mahsus topraklara “has arazi, deni Nrdit, Görülüyor ki, o devirde, talih siz köylü, hâkim bir zümreni “has bahçe, sine bağlanmış bi köpekten farksızdı. Okuyucularını Osmanlı İmpa ratorluğunun bu zalimane feoda nizamı hakkında tenvir eden, vi dereheylik tiplerinim o mubti nevilerini ortaya koyan Hü: Avni, bizdeki feodalite tarihin hakiki ve kanlı romanı içine, bir | orta çağ rahibinin şu sözlerini di katımı, inya muazzam bir vücud benzer, Rahipler bu vetudün gözleri: dir, Bu gözler, insanlara selâmet yo İanu gösterir, Asiller, şövalyeler, bi vücudün elleri, kollardır. Onlar sel ve sükünü idame etlirirler Kiliseyi ve zayıfları korurlar. Halk da, vücü dün kısmı sillüsidir ki, gözleri, elleri ve kolları beslemekle mükellei Tarih şehadet ediyor ki, Os manlı derebeyliğine temel ola halk telâkkisi de, o orta çağ pa pazının zihniyetinden farklı de | #ildir. Nitekim, Hüseyin Avnini! dırıcı eserinden öğreniyoru yan tarihin miyeti bir viende buyuruyor kiz İ " Hazine ba vücuğün midesidi! Reayanm vazifesi, hazinel | Smireye “gıda,, mesabesinde olan “cal, tedi rik etmekten ibarettir 4 Biz Hüseyin Avninin esernde biçare Türk köylüsünün, bu kor künç nizamdan tarih boyunca ve ler çektiğini iy Mele, sarayları Wks hayatın arttığı Lütfi Paşanın ko tin 2009 kişiyi bulduğu bir de virde, yâni on besinei asırda, ka baran masrafları kapatmak içi köylüye büsbütün çullanmak lâ zım geliyor, Ve bu tazyik kör (a rihin birer eşkiya isy hareketleri doğ ıravor. Avni, Kalenderlerin, Katırcıo Zullarının ayaklanışlarından bal «ederken, şu aci satırları yazı yor “Katırcıoğlunun hareketlerine İş tirak edenler arasında mâsem bir ç0 cuk da var, Çocuk, inticevap esnasi da, kö kıtlık olduğu için babi benzeterel (1) Basldiği yer “TAN, matbass fiyatı 80 kuruş. (Arkası 4 üncüde

Bu sayıdan diğer sayfalar: