12 Ağustos 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

12 Ağustos 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12-8-941 TA N ABONE BEDELİ Türki Ec: meekiya, M0 Kr, 1 sene 7280 Ki ww , Ay io . ği ww: “ay we. ji ©». 1 Ay 300 #dres değiştirmek 25 kuruştur. Vichy, Mühim Kararlar Arifesindedir İ len haberlerden, Almanyanın Fransa üzerindeki tazyikinön git- arttığı anlaşılmaktadır Vichy kabinesi iki giindenberi mü- içtimalar yaptığı halde henüz Kir karar verememiştir. Mareşal Pe- in dün Amiral Darlanla tekrar hu- İsli olarak görüşmüştür. Alrsanyarın Fransaya yapığı teklit- Setin başlıca iki #ylermektedir: 1 — Şimali ve garbi Afrikanın Fran- dafaası, msddeyi ihtiva ettiği Nile beraber müşterexen mil 2 — Fransa ile aikeri bir i #lazak Almanyada mikd. k Shin edilen Fransız esirlerinin Sov- #lere karşı o hartetmek üzere şark pbesine nakli, i Zannedikliğine göre General Wey- #end ve Hurteiger ba teklifleri kabu- | * ve Almanyanım Afrika üslerini iş- Sile mütemayil görünmemektedir, Maraşal Petain ise o Bresv'e kadir ül muztakaları hariç olmak üzere © Fransanın işgal o edilmiş kesrolarmın iman ordusu tarafından tabiliyesi ve #ozadan evvel Almanyadaki Hransız Wörlerinin serbest bırakılması şarlla- o ihtiva edecek bir Alman - Fran- WE eulh remuhedesinin akdi süretiyle Almanya le işbirliği yapmaya tarai- dardır, mesi Amiral Darlan ise başta Laval, Döak, Brinon olmak üzere, Almanya ile İSpyekün anlaşmak arzusundadır. Vichy hükümetinin Paristeki Simessili De Brinon'ur dün Yu beyanat, bu bukumdan çok payanı etine 45 “Biz Avrupada yeni nizamı tesis için © Almanlarla işbirliği yapmayı, İngilte- ?e ve Amerika ile salaşmıya tercih €- Syoruz, Kranşa, harici siyasetinin A- Merin tarafından kontrolünü kabul e- ez, Roosevelt ve Weiles bize akıl #oeslığı yapmaktar yazgeçeinler, Biz *endi mukadderatrmazı kendimiz tayin eğ. İngiliz kaynakları, Fransada cikâre Yuimiyenin Almanya le işbirliğine a- #7htar olduğunu, İngiltere ve De Öknlle tarsitarlığının gitiizce syade- #itiğini ve Vichy hükümeti Alman- Yöben bu tekliflerimi kubul ettiği tak- İlde Fransnda isyan çıkacağını tab- Pin etmektedirler. ? Mür Fransız makamları ise, radyo Te Pransız mülletine yaptıkları hita- İlerde; Eransız milletinin mağlâp ol- Tadığımı, iakat harnler tarafıdan düş Sana teslim edildiğini ve satıldığını, 13 aydanberi milletin kalbinde biriken “in ve gayzın isyan hareketi eklinde Matiaması ihtimali karşısında Paris ve Vichy zimamdarlarının korkaden tit- iyazi ikisi, İrartuluş bareketine çok müsait ir vaziyet hasıl olduğuna eöyliyerek İransız halkını Vichy hükümetine ve Mzul kuvvetlerine karşı isyana teşvik #mektedirler, Vichy htikömeti bugün yalnız Fran- iaran değil, harbin ve bütün dünyanın Dukadderatı üzerinde müessir olacak Dühim kararlar vermek üzeredir, On üç ay evvel, bir çok mukavemet imkânları mevcut iken Almanya ile ulaşmayı tercih eden Vichy zimam- Hatlarının, Darlan ve Leval'in istediği iekilde Almanya De eskeri işbirliği Yapmaya yani toptan anlaşmaya ka- “ar vermeleri, İngilterenin Akdenizde, Simali Afrikada ve Atlantikteki vazi- retini leştirecektir, Böyle bir işbirliği Almanyanın, Fran inn şimali Afrikadaki üslerinden, At- Setikteki Kazablanka ve Dskar #s- trinden, Fransız donanmasından, Ce- sale ve Tunustaki Fransız kuvvetle. “nden istifade etmeleri demektir. Ayni zamanda, muhakkak surette İs- basyanın ve muhtemel olazuk Parteki- tin de Almanya öle (lili bir işbirliğini tahal etmeleri demektir. Böyle bir vasiyet ise, Misir, Ak- denizdeki İngiliz donanmasının, Ce- delitarıkn tekrar tehdit altına girmesi Atlamtile mücadelesinin tekrar İagilte- t€ aleyhine dörmesi demektir. Vichy bülümetinin ba mahiyetteki bir kararının, Frassız efüri vexinde İngiltere ve Amerikada şii- İrtli aksülümeller uyasdırıcağı mu- Ykkaktır, Ke İşgal şlinda olmıyan Fransaya, In- yilir ablokasma rağmen, şimdiye ka- İar Amerikadan ve P. ekelerinden oldukça > riyecek maddeleri geldiği malümdur, Bu yeni vaziyet, Amerika ve Ingiltere silkâmetlerini bunu mani olacak yeni tedbirler almaya sevkodecek ve bu su- tetle Fransanın esasen çok sikrş'k olan şe vaziyeti daha feralaşacaktır. Bundan başka Fronsa tekrar harp sahnesi olacak ve Vichy de dahil ol- duğu halde işgal altında olmıyan Frar sa, İngilir hava kuvvetlerinin devamle tyaretlerine ssaruz kalacaktır, Bu vaziyetin o Fransada büyük bir duhrana, Fransız halkını isyan hare- ketlerine sevketmesi inikân dahilinde- ir, Bundan başka, Akdenizde İngiliz, #ransız deniz Kuvvetleri arasında çar» yışmaların vukua gelmesine, Amerika- wn da Atlantikte Fransız üslerini, İs- manyaya ve Portekize nit adaları işgal #imesine “İntizar oismabilir, Vatan enüdafaası için kullandıkları mlikiece Miskçeka —erririn. bala tecrübelerden sonra, asgari kaybetmek ve Alm şanın galibiyetini temin etmek İçin tekrar harbetmiye Tazı olacakları da yüpheli görülmektedir, o M.ANTEN Fransız kara ve deniz askerlerini #ybik TAN Paranızı Emlâke gin, bir haber gördük; “Aycupa harbinden sonra bazı kimseler tilerin- deki paralari emlâkke yatırmak hevesi- ne düştüklerinden emlâk alım ve sas teme fazlalaşmış ve bü sebeple fiyatlar yükselmişti, e Memleketimizdeki ve sükün hali devam etmekte bulun duğundan bunların bir çoğu almış al dukları emliki dabu ucuza satmıyı başlamışlardır. Şimdi, gerek emlâk sarlarında ve gerek kira bedellerinde üc beş ay evvelkilere gisbetle- “520 nisbetinde düşüklük vardır.., 1039 Sonbahurırda, harp kıvıletmı- rın memleketten memlekete sıçrayıp| İsi bütün dünyayı derhal ateşe vereceği beklendiği büyük şaşkınlık devirlerin- de, bırkadaki mevduatın: çekip evine geüren bir zenginin bir iki gin son- re barkaya dönerek müdüre hikâye diği serencam © zamanlar Arkarada Giden dile dolaşımıştır — Parayı eve götürdük, elbise üo- labmda çamaşırlar arasma gizledik. Pukat, sabaha kadar uyayamadık. Rüz giz kapılı ıkça, İrsibathı Arkarada eşkiya çeteleri tahayyül et- Mik, Sabah oldu, evden çıkamadık, Bu haf bugüne kadar böylece sürdü. biyet, dün bulduğumuz bir apartema- nt acele pazacliklı bugün aldık, ra- bata kavuştuk? Lâkin, harbe giretsek buralara da tayyare taarruzu olur mu, dersiniz? — Bundun şüphe mi ediyorsunuz? Polonya harbi sona ererken kasalı zengin pera: yine bankaya getiri; İç Anadolu şehirlerinden birine gönde- rilmesi erarini verdikten sonra kendisi Gc ticaret babanesiyle ve ailesiyle o şehre doğru yola çıkmıştır. Eski bir atalar «ozü: “Kimin ki dağ- da bağı var, yüreğinde dağı var, der, Muhazak ki, insanın malmdan dolayı içi yarması için -maddi veya manevi- her şeyinden fazla ona kıymet verme-| si lâstmdır. Ve filvaki, elindeki ger- mâyeyi emiâke ve emiikten bankaya, bankadan çamaşır dolabına ve oradan yine emlâke yarranlar, parayı “gönül ferahr., yahut "vicdan Tahatı,, dediğim miz emsalsir duyguya da tstün tutan- lardır, Böylelerine, hiç olmazsa rirlerinin düzelmesine yardım etmiş almak için, bazr malüm halsikatlerden bahsedip harcıülem tavsiyelerde bulun- mak kabitdir, : ## Köziar emlâk abyor? — Şüphesiz, parasr olanlar! Fransızların meşhur de La Palisse'- İni hatırlatan bu öğmdüz söze rağmen, tekrar edelim ki, yu zamanda emlike para yalıranlar veraset veya tasarruf yoliyle ellerine geçmiz olan sermaye- yi mesken veya irat satın âlmada kul lananlar değildir, Vetim veye dul ka- Gın yahsi wüteksit, şeye: para sahibi ise, dün olduğu gibi bugün de, o pa- tayı kendine mesken veya irat teda» ikinde kullanacak'ır. Onun tam emeli nakit paraya ârız olabilecek İlletlerden korunmak, haşmr sokacağı bir yere malik bulunmak Ve bu suretle istikba- Mini emniyet altına alırmış bilmekten ibarettir, Para sahiplerinden bu nevi ne emlâk alım ve salımındaki husu- siyetleri, ne de İniz ve İrat hesapları” nı düşünür; yegâne kaygısı mevcudunu kendince sağlama bağlamaktır. Eğer bir tarafta farla parası varra onu, baş- kalarınız yaptığına bakarak, emlâk msya tahsis etmesi de mümkündür. Böylelerini karar ve fillerinde haklı bulmasak bile dalma mazur görebili- tiz, Bizim, “emlâke para yatıranlar,, tâbiriyle bahsetmek İstediğimir para sahipleri bankadaki makdini, kasasın- daki hisse senedini veya tahvilini harp sebebi ile emin bulmayarak | gayri menkülde garanti arıyarlardır, Bunları söyle tasmi? edebiliriz Haremağası devam. ediyordu: “Bu- raya geldim, Gelirken de madamanın sark söylediğini işittim. Kent bilir sinir ye, frenkçe şarkılar söyler, işte yine öyle sörlüyordu.., Paşa biliyordu. lâkin bir şey söy- demeli, Siğarasmı çekerek düşünü - yor ve divanhane içinde bir aşağı, bir yukarı geziniyordu, birdenbire gözüne havuzun sathında, odanın başka bir tarafım aksi ilişti; uşek- Jarm: odanın ottasında Oberaktıkları servi sandığın hayalini göçdü. Ken- di kendine sordu: “Acaba Hâlânein güzlerini — havuzdeh o ayırmamasının sebebi ba muydu? Simdi bu sandığın yanında rahat rahat nasl oturabilmiş olduğuna şaşıyorlu. Arlık bu sandık ona küçük odanın gölgeleri içinde karanlık ve tehlikeli bir şey gibi ge- Hiyordu Zenci hâlâ söyleniyordu: "Terasa oturdum. Orada beni kimse göremez. di, şarkıyı dinledim, Marama şarkı» Sırı bitirinö” başka bir şey duydum... Paşa sözünü kesti: “Duyduğun s9- na kâlem, artık işittiğim yeter, dedi. Posa utanmıştı, ulanmış ve kara- rcu vermişti, Sanki Sümbül ağayr sit bir sert keştetmek, onun ağzm- dan hir şey koparmak için çalışiyor- muş gibi bir vaziyete düştüğünü his- seti, Halbuki zihnindeki sunli yine kendisinin cevap vermesi için basit bir yol vardı, Sigarasını attı, küçük odayz giti sandığın önünde eğildi, anahtar: kilide soklü. Tam 9 srada bir bülbül ötmiye başladı, hem © kadar yakından ve © kadar yüksek bir sesle ki, paza ir- kildi, başını o İsrafa çevirdi. Zenci- nin gözlerini kendisine dikmiş oldu- Aunu sezince, bir anda aklı başına Yazan: TE Nasuhi BAYDAR i A — Bankığaki mevduatı ile geçi- nenler; b — İthal ve ihraç güçlükleri dola- yısiyie sermayelerinz kâfi isaliyet mev sus bulamayanlar; e — Varl'kları alelitlâk nakde istinat *tiği İçin bu iki mevin vaziyetlerin- deki yaztları nefsinde cemetmiş olan- £ İşte bunlar, “Kimler emlik alıyor?, #alinin cevabındaki "parası clanlar,, m muhtel€ unsurlarını teylil etmek- tedir, »x JLükin. “Paran olanlar, meden pan talarmın faiziyle iktifa etmiyor. lar da emlik #atrn alıyorlar; kaldı ki büyük denilen bankalar, 1938 denberi, İki tene veya daha farla preairli mev dsattösi beş bin liraya kadar olabılar: elân 954,50, elli bin liraya kadar ola: Isra 904, daha fazlasına ©©3.75 ve diğer barkalar bu mevduata srrasiyle 745, 4,50 ve 4, bazı bankalar ise ku- ponlu - vadeli adı verilen mevduat S3, banalu ve dözt sene vadelilere de 766, kenn vadeli ve vadesiz mevduata İse S üçten bire kadar Şale & devam ediyorlar? Bundan beşka, Br- gari, Sivas - Ecsurum ve Diyarbakır» İrak - İran demiryolları tahvilleri “07, piyasaya yeni çıkarları tasarral bono. Jert -üç ay vadeliler 746 altı ay va- deliler 945 ve bir cene vâdeliler 6- getirmektedir. Acaba emlâk daha mi fazla irat temin ? Halbuki, bil- diğimiz 1939 Eylilönden, yani ba harp aşağı idi, Ankaranın nadir azer parolaları ilç dönüm dönüm tarlslarının imar pid mâ göre parsellenmiş ve fiyatları günden yarma yüzde bir kaç bin dei yükselmiş arsalar OKalinde © estarık züyalarımda bile göremedikleri ser- vetlere sahip olmuş zenginleri istize edilecek olursa, bu şehrimizde ev ve apartman yaptermiy olanların büyük ekseriyetinin bunları inşa ettirebilmek üzere bedellerinin | yarısı nisbetinde borçlanmış olduklarından istikrar (ax izl olarak en ar “48,50 fniz ödedikle- tini düşünmek ve Ankaradaki gayri safi iradın bir kalemde 4-5 indir. mek, ba suretle de banu 949 - 11 etmek lizımdı. Halbuki, vergi ve gorta, bası yerlerde icara ve taviz be- delleri, binanın zaman zaman boş kal- ması karşılığı, tamir ve idame masraf- lar: hesaba atılınca gayri safi iradın haddi zatında bahsettiğimiz şehirlerde “54 le 9 arasında temevvüç etti laştlırâr, Bununla beraber, binanın ve ya bulunduğu semtin modem: geçmesi gibi günün birinde beliriveren bir is- kım tehlikelerine rağmen eralâk işi di- ğer çok kazançlı işlere nisbetle daha £mniyetli ve normal kazançlı bir işti, *-* Çesiat, para sahiplerinin harptenbe- ri emlike gösterdikleri rağbet, bu işteki enmiyet ve kazançla izah e- beti Istanbulda, toparlak hesapla, 100, Ankarada 95 70 - 80 ve diğer yer- lerde de bunlar civarındadır. Demek ki bahsettiğimiz rağbetin kazanç un- sunrundaki kıymeti asrari *ç 35 - 40 derecesinde indirmek ve safi iradı 95 2.5 - $ telâkki etmek lâzımdır. Şu bal- de, para sahiplerini (o emlâk almaya “İtiza eğen emniyetin mii ! | Yatırıyorsunuz; Niçin? ——- sevkeden âmil kazanç arzusu olmadığı- na göre meseledeki emniyet u- suru üzerinde durmak iltiza eder, Filhakiks, bu erimiyet nasıl bir em- Diyeltir? Menşei ve kuvveti nedir? Maddi ve manevi hangi müeyyidelere istinat eder? Bizce, bu emniyetin menşei dünyanın gidişindeki istikrarsızlık yüzünden pa- rada ve menkul kiymetlerde teprağın ve binanın vasıflarını bulamamak fik- riyle ifede olunabilir. Kavvetine gelin- cs; ba da maddi ve manevi müeyyi- deleciyle ölçülebilir. Ancak, toprağa ve binaya karşı gösteirlen emniyetin maddi ve manevi süeyyideleri parüya ve merkul kıymetlere gösterilmesi ik- leyyidelerinden başka değildir. Hu memlekette top- rağm ve binacın birer rejab ve xa- âdet unsuru olduklarma inanıyorsak sebebi devlet nizama ve © nizamı a- yakta tutan kuvvetler o manzumenine güvenmemizdir. Bu veğim kanmınlariy. le, zabrtasiyic, ordusiyle, maliyesiyle ve her şeyiyle ne bir gün kendini tekeip etmiş, ne dr kimseyi aldatmıştır. Türk perasr dün ne idi ine bugün dc odur ve belki dünkünden de kıymetlidir. Hazinenin kefaletini haiz veya onun mürakabesine tebi menkel kıymetlere diln se derece itimat edilmek lözrm idi ise bugün de v kadar ve belki on- dan fazla itimat edilmelidi # İmdi, kazanç meselesine tekrar dönebliriz: Emlâkin iradı *2,5- sında oynadığı halde servet sahip- lerinin daha fazla irat getiren İşlere ve bu arada, iceselâ, gayri menkul kıymetlere © derece ehemmiyet atlet- memelerinin liç saiki olabilir? 1 — Berllk alış verişinden, spekü- Mtör veya okomizvaner o smtarlmriyle menlast temin etmeli; 2 — Memleket çocuğunun anavatana karşı duyduğu temiz sevgisinden kuv- vetli bir alâka ile yalnız mala ve mül- ke bağlı halunmak; 3 — Mili Korunma Kasununan ki- raları arttermamak hakkındaki Bsülelim lerine karşt gelmenin gizlice yolunu keşletmiy olmak, İlk vaziyette olanlardır spekillâtör- Mer bu işin faydasını gördükleri gibi bir gün de zararına İetlanacaklardır. Komisyoncu haklkırı alıp çekilirse ba kimsenin diyeceği elaman, Pi: komisyonculuğunu ederken fena berci veya tahriki rolü oynar ve Tasıma irst arayan gafil Servet sah iğfale İçalkışırma, mesleğini kötü (la etmiş olan hilekâr tacirin haline düş. müş olur. Paralr adam, bu gibilere kar- we müteyakkız olmalıdır. İkinci variyette bulenanlar için bir diyeceğimiz yoktur, Çünkü vatansız her yerde vatansız ve ahilik ise men- fsatinden ibarettir, Bu gibilerin mxg- kesini yüzlernden aimanm çaresi bu- Tansaydı, dünya rahat ederdi Üçüncü vaziyette mal sahipleri de Gorky Parkında Bi: Pazar Gün oskovanın en büyük park- larından biri olan Gorky ki gibi dolu idi. Kenarları çiçek- lerle süslenmiş yollarda sşağı yu- karı dolüşanlar; demir parmak- lıklardan sarkarak parktan geçen mehiri seyredenler veya sıcaktan meşelerin gölgelerine sığınanlar yüzleri, binleri aşıyordu. Her #üman kahkahalarla (o çinlyan parkta şimdi herkes yeni bir va- Kanın heyecanı içinde idi, Orts- likta mutatten fazla bir canlılık göze çarpıyordu. . Parkın orta yerindeki meydan- da biriken halk kütlesi faşizmin en büyük sleyhtarlarından biri olan Fransız muharriri Jean - Richard - Block'un bir nulkunu dinliyordu. Bahçenin diğer bir köşesinde makineler, mitralyöz - ler, silâklar el grehatları Mos- kova garnizonu kumandanları t2- rafından halka teşhir ediliyor du. Bu harp silâhlarının nasil da <i gibi; askeri ar ziyat, havaeslik ve sair mevzüla- ra dair sorulan sualler de cevap- siz bırakilmıyordu. Kültür onunda - biriken yüzlere kadın kızılhaç ikinci kâ- tibi ve alay doktoru Divakov'un bir nutkunu dinliyorlardı. Bu kadınların bir çokları Fin'har « binde hastabakıcılık yapmışlardı. ve konuşulan mevzün yabancı değildiler. Parkıf muhtelif noktalarında spor müsabakaları yapılıyordu. Basketbol ve voleybol maçları bilhassu çok heyecanlı olmuştu. Nehirde bir çok yarış sandalları- pm havanın güzelliğinder. bilis- tifade ekzersiz yaptıkları görü - lüyordu. Maamafih günün en mühim hâ disesi nehir üzerinde yapılmaktı olan askeri müsabakalardı. rafa dizilen halk hayret içinde LL Gelibeludaki sayın okuyucumuzun sorduğu, Brorşektari hastalığı, yani büyük nefes boruların genişlemesi hemen dalma çocuklukta başlar, He- göre, ço- bu hastalıklar kimlerden bazılarını fikri cuk dunyaya gelirken kadarı İ mevcut olduğunu İşitiyo: Hatif | doğar, frât sayılsa bile, mefraşatla ev kiralayanlar ve kanunun emeye istidadı İkdarına ilâve et- ile doğduğunu tayin ettiği kira mek istediğini peşin alıp mukaveleyi 1039 derecesinde bırakmaya itina gös- terenler ar değilmiş., Bunlar da bir İsTçrayan, iki sıçrayan ve üçüncüde ya- kalanınca o cambazlıklarının cezasını yi ödeyen çekirgeyi hatırlatmakta Bu satırları okuyanlardan paralarını emlike yatrranlara sormalıyız: ii ; emiâke yatıyorsunuz; ini Hariciyede İki Tayin AMİN ETA) 2 Perle bay. etiği başkâtisi Cemil Vahi merkeze sakleğilmii ve yerine merkezden Muhutvem Muti tayin olun. miyar. lime P, 7. T. merker mtidür eisvini AN Güneş Mire müdürlüğüne | nakledilmiştir. İstidat bulununca, hastalığın mey- dana çıkmasına vesileler de eksik ol- #maz, Çocuğun nefes borularına tesir eden herhangi bir hastalık, meselâ boğ İmaca öksürüğü, kızıl hastalığı, grip hastalığı, bronşit hastalığına sebep 0- ur, Bu hastalk sürüklenir, müzmin 0- Jar. Nefes boruları da yavaş yavaş genişler, Bununla beraber, bozulmaz, neşes: de yerindedir. Yalnız Sık sik öksürük... Öksürükten sonra göğüsten çıkan şey de pek çok olmaz, Bunun fena kokulu olması da -çocuk” çocuğun iştihası Yakta- nadirdir. Bu hastalığı tutulan çocukların ba- Yazan : H. 6. Dwight geldi, Lâkin kuşun trüdiyen apk hağmelerinin ruhunda uyandırdığı 5- kirler tedaisini, vakliyle (annesinin nüdir eski ipeklilerini, işlemelerini saklamak için kullandığı, sandığın ki- lidini açarken bile bartıramadı. Sim- d), içinde ince bir isühza gizlenen garip bir hale düşmüştü: bu bahar gecesi, yine bülbül nağmeleriyle do- İn olan evvelki beher geeelerinden © kader başka idi ki, duyduğu teessür- den eli felce uğradı, Ya bir de san- dıktan yalnız felikel çıkar da, ruhun- daki son ümit nimetini de kaybeder- sel Nihayet, işte şimdi ne yapacağı Bı bilmişti! Hemen anahtarı kilitten çekti, dimdik ayağa kalktı, Sümbül ağaya döndür “Git aşağıdan bana Şabanı gön- der, Kendin gelme, dedi, Haremağası hayretle baki, Belki söyliyeceği bir sey vardı, lâkin söy» denemeyi hayırlı bulmuştu, Sessizce selâm vendi, çıktı, gitti, Puza sedire oturdu, bir sigara yak- tı, Hemen o anda da bülbül sustu, Dışarıda Sümbül ağanm uyak sesleri birkaç saniye kadar devam etli, son- r# etrafn derin bir sessizlik çöktü. Bu bal paşayı sikiyordu, Hem sandığı — Çeviren; M. ABAŞ sörmemek, bem de kulaklarını meş- Jdinçti; kendisi ve kendisinden evvel gul etmek için çure düşündü. Kalktı, büyük odeya gitti, fiskiyenin puslu ğunu çevirdi. Şimdi fıskiyeden dökü- len damlalar kendiine arkadaşlık e- diyor ve onu havuzun yüzünde kay- bulun wrisleri | görmekten koruyor - Vardı, Lâkin biraz sonra bunlar de Kendisine Höltne'in bu akisler için söylediklerin! hatırlatt:, Dışarıya bü- yük kapmın önüne çıktı, ierdiven basamakları üzerine oturdu, Önde #etklarm simsiyah yüksek saçakları © taraftaki yıldızları kapamışt. alt taratlakiler ise, ağaçların U gövdeleri arasmda pırderyorlardı, aşağıya değ” ru uzaklarda Boğazın sahil boyu 4- giilerr görülüyordu, Hava o kadar sakindi ki, paşa denirin haşltsmı hayal meyal işitiyor, bettâ arsa Rumeli tarafındaki bülbüllerin sesle- rini bile düyabiliyordu, Bu srade kendi korusundaki bETbUL ötniye başladı. Biraz sonra Yapacağı şeyi paşanm aklima getiren o BUİBU! ol. rmuştu; papaya öyle seliyordu, Geç- miş senelerde bülbüllerin onu söyle- dikleri şeyler ne kadar başka İdi! Bu çamlar ne zamanlardanberi bülbül - İleri dinleyip durmuşlardı; amma hep- İsi hâlâ - kuvvetli, hâlâ yeşi hâli #larlar ise, göçüp Biraz sonra yoldan «yak sesleri işitti, elinde siyah bir şeyle Şaban geliyordu, Saban elindekini uzatmca, paşa sordu: “Nedir ©?., “Tabanca, paşam. Sümbül ağa söy- dedi, islemişsiniz?., Paşa bir an için güldü, “Sümbül ağa yanılmış, Bana kaz- ms kürek lâzım. Kimseye heber ver« meden bulup getirebilir misin, Arnavut, hemen: “Evet, paşam, dedi, "Tabancayı merdivene bıraktı, gitti, Ve çok güç- meden İstenilen geyleri getirdi, Efendisi yavaş bir senle şöyle dedi: “Bir yerde bir çukur kazacağız, Sa- ban, Öyle bir yer ki, köşkten pek uzak olmasın, ürmma herkesin geçe- bileceği, #yuküstü bir yer de olma- Sn Şaban evin arka Carafndaki ağaç” Hklara doğru yiürümiye başladı. Pa- şa arkasından gidiyordu, koru içine de bir pe Bir bütbül ötmiye buşladı — Paşa iç den yecirdi: yine o bülbül Sonra Sa- Yazan: Sevim SERTEL parkı o pazar gümü de ber zaman| Et-| HEKİMİN ÖĞÜTLERİ ÇOCUKLUKTA BAŞLAR.. | güneş yanığı yüzlerinden sıhhat İlşkıran gençlerin üzerlerinde / elbiseleri, omuzlarında silâhlariy le karşı sahile yüzmekte oldukla rını gördüler. Bu da böyle bir ! yarıştı. Sovyel gençleri memleket müdafassına gidecekleri (garp Gephesinde; yüzerek nehirler aş- maları icap edecek olan günler i- çin hazırlanıyorlardı. Umumiyetle parkta açılan ser- giler çok rağbet görmezse de o igür ordu ve donanma pavyonu- Du yüzlerce, binlerce hülk ziya - ret etüi, İşte harbin ilânını takip İeden ilk pazar gününü Moskova hdlkı parkta böyle geçirdi. “»x Arpadan Dondurma ; Cc“ sıcak günlerde ağızları serin bir şey yemek için sulanan İngiltere halkı şimdi | dondurma ısnsrlarken bir sn i- İçin şöyle düşünmektedir. İ vesika usuliyle yaşadığımız bu sıkıntılı günlerde dondurma- yı neyle yapıyorlar? Dondurma yaparken artık süt kullanılamıyor. Bu kıymetli mad de sncak ve ancak hastalarla ço- cuklara verilmektedir. Şeker mev cudu eskisine nisbetle çok azal » mıştır. Ve dondurmac'ların kul lanmalarına müsaade edilen vağ miktarı gaye! cüz'idir. Şu halde benim yediğim dondurmu neden yapilmıştır?. Kıtlığın baş gösterdiği yerde fen denilen can kurtarıcının eli uzanır. Dondurma yspmek için şimdi İngilterede bir çok yeni yollar bulunmuştur. Ne gibi kim yevi mevaddın karıştırılmasiyle bu çok rağbette olan maddenin elde edildiği gizli tutulmaktadır. Ancak ku yeni dondurmanın e- #usını arpanın teşkil ettiği muhak kaktır. Arpadan yapılmakta olan bu dondurmanın cskilerini katiyyen aratmadıklarını Ingiliz gazete - leri ısrar ile yazıyorlar. ü2 zısı büyüdükçe yavaş yavaş kartular, Öksürük nöbetleri sçyrekleşir, nihayet büsbütün kaybolur, Kimisi iyi olamaz, Öksüzük nöbetleri Caha seklaşır, nefes darlığı artar ve çocuk büyüyemeden gider, Fakat en çoğu, o müzerin hastalıkla bülüğ yaşına varır, Sık sık öksürük- ten, nefes darlığından & kurtulamaz, Kaburgalar: meydanda, dar nelesli, öksürük nöbetine tutuldukları vakit el- leriyle bir yere tutanmaya mecbur 0- lar ihtiyar gibi gençleri görmüşsü- Büzdür, Hastalığın en mühim ve en fena a- | “t Jâmeti, sabahları öksürükten sonra çı- kan şeplerdir, Bunlar bazan 400, 500 santimetre mikâbına yani yarım Ht reye kadar çok olur... Kokuları da ga- yet dena,,,, Bu hastalık büsbütün İyi olemazaa da, mutlaka götürmez de, Hafif olur- 84 insan hastalıkla hoş geçinir, pekâ- lâ yaşıyabilir, bana: “Bize meteye gideceğimizi söy- Kiyar,, dedi, Saban hafifçe gülebtidi. “Galiba kendi dişisine meteye gi- deveğini söylüyor, Amma biz de gi- diyoruz. ,, Gittiler, patikayı bir tarafla bira- kurak yürüdüler, nihayet yüksek bir servinin önüre geldiler, Paşa: “Burası iyi, dedi, “Yalnız kökler zorlük vermese,,, Şuban, hiçbir şey söylemeden, kaz- mıya başladı, Bir küreği de pasa dı, Sef Arnavut için ortada fevka- lâde bir hal yoktu, Yalnız ağaçlar eltindaki toprik yumuşak olmakla beraber, efendisinin bu işe dayana bilmesine yaşıyordu, Güçilğün esl © büyüğü şu İdi ki, arasra kibrit yakmadızça, ne yaptıklarmı Köremi- yorlardı. Nihsyet paşa kazdıkları kurun lüzumu kadar büyük olduğu na hükmelti, Bunun üzerine © önde, İhtiyar zenci, kekeliyerek, cevap verdi: “Evet, lâkin büşırma bir hal gel- mesinden korktum, Bunun icin fis- takların ötesinde bekledim, Sizin Sa- barla birlikte koruya daldığınızı gö- rünce: bekçilik etmek İçin köşke gir- dim. “Tabancalardan birini mânalı bir tavırla gösterdi: “Öteki tabanca- st merdiven zerinde buldum... Pesü Yiraz durduktan sönra, dahaİsesi bıymari; Etikba ve müyfik hemşirelerin yumusak bir lisanla: rkam var) | Kanuni Bahisler | Nafaka Bg” türlü saadet ümitleriyle kuru- Jan yuvaların ufak bir sarsıntı- ya tahammül edemyerek bozulduğu: Du maalesef sık esk görür ve işitiriz, ufak bir sör, münasebetsiz bir harç- ket, basit bir anlaşamamarlık, taraf- lardan birinin aile Birliğini Hemen baz- masmi sebep oluyor, oArada çocuk varsa daha isci Kimbilir belki birsz feragat vena sabır her sevi hallediyan recekti, Yapılan şeş ekesriya şudur: Kadın socuğune alınca doğru annesnin veya akrabanın evine gider ve hemen erten si gün de mahkemeye mürnenat ede. rek kocasının kendisine ve çocuğuna nafaka vermesi için dava âçar, Kadının istinat ettiği maddeli kanuniye Kanun meğeninin 162 İnci maddesidir ki söy. “Karı kocadan her biri mügterek bs. yatın devamı yüzünden sıhhati, şöhce. ti veya işinin terakkisi ciddi sü tehlikeye düştüğü müddetçe ayrr bi meskeü edinebilir. Karı kocadan bi talep eğer ve ayrı yaşamak keyfi, hakl: olursa hâkim hangisi diğerinin iayeri İçin ne mikdar wave. nette bulunulacağıcı tâyin eder, İşte bu maddenin son fıkrasına re, hâkim evlilik birliğinin slyaneli zımnında kart ve çocuğun irfak ve 5“ âşesi için lâzim gelen bir mikdar ce yin eder 5 bu parayı muay. yen Zamanlarda icra vasıtasiyle ödemesine karar vetir, Bu bir tedbir. hafakapıdır, Karı ile koca arasında ev- Hilik rabrtası mevcur, belki de hı boşanma Çoy yakm zamanlara kadar kimlerin içtihadı şu merkezde ie Tedbir nafakası £ Müracaat eden karının masum veyi Ksdahatli olup almadığını araştarmı. | yâ Yüzüm yoktur, Bu ciheti Yapana duvası saedinde Asliye mahkemesi Sulh Döküm hâkimi sraştıracaktır €vlilik birliğinin korunması için kimin xdahalesini icap ettirecek derecede geçimsizlik mevcut olduğu. mA kanmat getirirse, evlilik birliğim bozulmaktan kurteracak muvakkat tedbirleri illihaz eder ve kocünın ka” ti ve çoruğun infak ve faşesi için Yüz olan bir meblâğı muayyen za. manlenia ödemesine konar verir, Fakat Temyiz mahkemesinin İda. ci Hukuk Dairesi 10 Eyi! 1940 tari. hihde bu kanaati esazından değiş. yebek mahiyette bir karar vezdi W£ ezcümle dedi ki '»aesi iktiza eder, fakat çocuk için bu tetklkata Yüzüm Yaktar, annesini; yannda buluzun çocuk İçin bafı takdir edilmelidir. PİYASADA ; Almanlarla Yeni Ticaret Müzakeresi tir, Alman heyeti hükümetimizle ticaret anlaşması yapmak arzusunda” müzake- dır, Fakst Ankarada resmi reler başlamadan evvel, (şehrimizde ihzari mahiyette olmak üzere görüş”. meler yapılacaktır. KAHVE SATIŞLARI Serbest kahve satışlarına dün başlanmıştır. Kuru kahveciler 125 ger gramlık pe- Keller haline çekilmiş kahve verse ceklerdir, ALTIN FİYATI — Altın dün 2585 kuruştan müsmele görmüştür. 5 PETROL — Patrol Ofisi müdürü Sedat. dün Romaryadan petrol itha- lâtı hakkında alâkodarlara malümel vermiştir. Eski anlaşma o mutibince Ruimenler istediğimiz pesrolü vere» ceklerdir, a Eyüp Halkevi Temsil Kolu Bilecikte vi temsil kolunda. mürekkep bir hes yet dün.ukşam saat 22 de gelirimize gelmiştir. Gençler, bu akşam “Bel- Havsada Beyediye Teşkilâtı Bdirme, ULAN) — Mavsada v edile Belediye late er, re eklen tekil a Se Belediye Ese TEŞEKKÜR Refikamın miipteli cidığu satrı keseri Sas talığımı büyük bir basakerle teshiz ve sene Harç bagi tedi fa harama dah İN milim Ber dl önel de Hiyatrmı böyük bir şöret ve mwra'lakıyere ye oarak hastayı şok ksa sasanle ifaya değerli azeraiğe Deçeni KAZIM BUMEN ve büstalarına karşı gösterdiği mihayetsir th) em ve yefkütren dolayı Aserikun Hasta silemieie winner ve Mükranlarımı arrez Kayseri Mahuza Sust H. Ürgükü

Bu sayıdan diğer sayfalar: