15 Mayıs 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 3

15 Mayıs 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

258 inci gün BFolanda tebliği Amasterdam, 14 (A.A.) — Ho'anda Tadyosu, bu gece yarısı, Holanda u- mumi karargâhının 13 mayıs tarihli fikinci teb'iğini neşretmiştir. Bu teb'iğde ezcümle şöyle deniyor: Küçük bir bölgede, düşman Rhin'e warmıştır. Holanda kıtaları, düzman kıtalarını geri püskürtmüşler, fakat bu bölgede tutunamamış'ardır. Şima! eyaletinde, düşman, mevzi- lerini takviye etmiştir. Bir Alman müfrezesi, Rotterdamın cenubunda tutunmaktadır. Langes - traat sokağımı işzalleri altında tutan Alman kıtaları, Moerdyk köprüsüne gelmişler ve bu köprüyü geçmişler- dir. Brabant'da Fransız kıtalarının ye künu fazlalağmaktadır. ; FHlolanda ordu ve donanmasınin bir çok cüzütamları, Holanda milletinin ? an'anesini teyit eden bir kah- lık'a çarpışmaktadır,. Esir edilen bir Alman subayı ifadesine göre, Alman hava kuv leri, Ho'anda tayyare dâfi bataryala- yt dolayrslle çok büyük kayıplar key- detmietir. Londra, 14 (AA.) — Reuter ajan- ©, Holanda başkumandanlığının rad- yo ile neşredilen şu resmi liğini yeriyor: 13 mayıs sabahı, Alman tayyare- 1, Hotanda donanmasına mensup gemilere, Ho'anda sahili açığında ta arruz etmişlerdir. Bu taarruz muvaf fakiyetsizlikle neticelenmiştir. *Den Helden deniz üssli Uzerinda u- çan dört Alman tayyaresinden Üçü çast 1445 de bildirip düşürülmüştür. Müteakiben diğer iki tayyare da- ha düsürülmüştür. 13 Mayıs akşamı, Alman topçusu Yasel gö'ünü şima! denizinden ayıran Beddi zaptetmek Üzere bir saat uğ - raşmıştır. Bu taarruz, püskürtülmüş tür. Belçika tebliğ Brüksel, !ç:k(A.A.) —gill Mayıs akşam tebliği: 13 . 14 Mayıs gecesi, Belçika kuy- vetleri, harekât plânı mucibince müt tefik müdafaasının organize etmek- te oldukları ve müttefiklerin çerçe- vesine girdikleri yeni mevzilerine tam bir intizam içinde ve zayiat verme - den geçmişlerdir. Namur, bombardıman tayyareleri- nin müzaheretine dayanan makinalı kıtaatın şiddetli hücumlarına bütün kuvvetile mukavemet etmektedir. Gündüz 13 Belçika motörlü cüzü- tamları ve bir süivari kolu Gette'de parlak bir muharebe vermişlerdir. Alman tebliği Berlin, 14 (A:A.) — mı&i:m 'ok alçaktan uçan Alman muha - nıî tayyarelerinin hücumlarındaki büyük ehemmiyet ve hücum ınhd:;ı rının hücumları tesirile, Rotteri şehri teslim olmuş ve bu suretle tah- #kten kurtulmuştur. de:dlâkmıdıı. Alman zırhlı kıtaları ka çan düşmanı takib ederek 1815 in tarihi muharebe meydanı olan Ligny ye varmışlardır. Ğ Parti Grubunda Hıtldje Vekili siyasi VAZİY! di ni LA Sakarget y 14 (A n.ı:k;:'ün Büyük Millet Meelisi grupu bugün 14/5/1040 saat 165 te reis vekili Trabzon mebüsu Sakanın reisliğinde toplandı; Ruznamede birkaç encümenden ge çen kanun Jâyihalarında, o işte mü- tehassıs sayılan encümenin hağır Misyon tetkikatını muhtevi- raporun Bimdan onl #öz alan Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu, son on bes Bünlük siyasi ahval ve hâdi Uzün uzadiya izah tetkikten ve Sedanda ve Meu (1 nci sayfadan devam) cenubunda iki koldan taarruz etmiş-| lerdir. Alman cenup kolu daha kuvvetli| görünmektedir. Bu kol, çok külliyetli piyade cüzü- tamlarını ve iki zirhli fırkayı ihtiva jetmektedir. Bu kuvvetler, Moselle aşılır aşılmaz, Lüksemburgdan ve Ardennelerden ileri doğru atılmış- lardır, Lüksemburg hududunu geçtikten! sonra, yelpaze şeklinde açılarak iler| leyen Alman kollarının miktarı, e - hemmiyeti ve yürüyüşü mihveri hakkında henüz sarih malümat alın-| mamıştır, Görünüşe göre bu yürü -| İyüş, Fransız Ardenne'leri ve Meuse-, |ün yukarı mecrası istikametinde ya- pilmaktadır. Meüse'ün sağ sahilindeki başlıca geçid noktalarında Alman müfreze - |leri görüldüğü haber veriliyor, Sedandan Moselle'e kadar olan sa- hada beşka bir meydan muhârebesi |başlamıştır. Almanlar Fransız hududuna gel- mişlerdir ve Maginot hattını şi denizine kadar götüren Pransız müs tahkem hattı ileri mevzilerinde son |derece şiddetli muharebeler cereyan etmiştir. Almanların civarına girdik | leri Sedan ve Longvay şehirleri bu (istihkâmların ilerisinde kâindir. Gerek Sedan, gerek Longvayda ya ptlan meydan mubharebesi, son dere- |ce şiddetlidir, se üzerinde en büyük mey_da_n_ harpleri oluyor rebelerinden biri, hiç şüphesiz baş- lamıştır. Bu muharebe, Brükselin şarkında-| ki mantakada inkişaf etmektedir. —| Şimdiye kadar bu husus resmen, teyid edilmemiş olmakla beraber,| Liege'in şimalindeki Emacal kalesi - nin düşman eline geçtiği anlaşılmak! tadır. Maamafih düşmanın Liege şeh rini yakında zaptedeceği sanılmakta- dir. La Haye mıntakasında Alman pa - raşütçüleri faaliyetlerine devam edi- yorlar. Fransaya düşman paraşütçü- sü herhalde inmiş değildir. Hükümet Bürükseli terk edecek mi? Brüksel, 14 (A. A.) — Hükümet, büyük bir ihtimalle bugün Brüksel terkedecektir. Evrakın emniyet al - tına alınması İçi un gelen bütün tedbirler alınmıştır. 7000 Tayyare ile hücum Brüksel, 14 (A.A.) — Belçika ara- zisinin her noktasına 43 saatlenberi mühim miktarda Fransız ve İngiliz takviye kıtaatı ile bir çok harp mal- zemesi çıkâarılmıştır. Belçika kıtaa- faının mukavemeti, müttefiklerin mü Sit şerait dahilinde yekdiğerile ilti- sak peyda etmelerini ve kuvyetli mevzilerde Belçikalıları takviye ey- lemelerini temin etmiştir. Zannolunduğuna göre hali hazırdac: İngilizler, Pransızlar ve Belçikalılar biriktirilmiş olan bütün silâhlarla 1864 - defa akla gelmesi lâzımgelen isim Hü- seyinzadeAlidir. İh tilâlci bir ruhta şark ve garp huma- Tarı tamamen açılmamış bu feyyaz çı- Abdullah Cevdet insani küllürün e- samimiyeti, heyecam ilim ve ideal insanlarına örnek olacak kadar bü ktü. © yolunda ne kadar doğru ve kuv- lı devirler geçirdiğimiz ğll çok bul adazmın hayatını bile dolduramadı. Bugünün nesli srtık bu ihtiyaç aktır. Hüseyin Zade Ali 1940 nizmalarının zengin-bilgisini topla -|(lüp olması üzerine ihtili maş olan Ali Bey, henüz daha kapı- muştı. Meşrütiyetin ilânımı tırmak için Rusyanın her tarafından ğırın ilk mürşididir. Ziya Gökalp ve petersbourga heyetler Bidiyordu. | vetli fikirleri verdi. O zamandanberi zeteniri mü j neslin değil, bir lelerden en mi Yoa BÜEİE Ş |dir ve kimlerden fbarettir?* » ları hangi ilimler Tâzımdır?., duymağa başladı. Eğer bizde de ha- dilimiz ve birine! yılımız» dır, kiki ve sistemli bir humanizma faa-| İkinci makalesinde Müslüman Türk liyeti doğacak olursa Hüseyinzade kavimleri için bir esas olarak «Türk- Hüseyinzade Ali 1864 şubatının 24 yi: ünde Bakü vilâyetinde Salyan çeh- rinin hayat şartlarına çok uygundu. edilmesi lâzum p BİR KAYIP i afını temine ça - hıştı. Rus- Japon Pııu—linln başlaması ve Rusyanın üller başla - Zeteler kolaylaş. Bu arada Kafkas Türklerinin de hemmiyetini onsan öğrendiler. O e- meşrutiyetten mahrum kalmaması Öğrendiğimize ser bırakmamakla beraber, bu yolda için on bir kişilik bir heyet teşkil o ”8 Başlıyalı iki birçoklarına yol gösterdi. Mahviyeti,/dip Petresburga gönderdiler, Bu he- tte Hüseyinzade Ali de vardı. He- * ip Petersbourga gönderdiler, Bu he- ÜtfA fazla aatılıyormuş. İyet Rus Dümasında Kafkas mebusu Z bir bayide, en gd Gökalp münzevi bir #damdı; £a- bulundurulması kararını aldi. Aymi DİT Yerli mecmuadan Hüseyinzade iki sene kadar bu ga- ve Başmuharrirli- ada neşretti; ni yaptı. Bu himleri «Türkler kim «Bize «Yaz n bu üçler düsturu meşrutiyet dev| haller ise bizi le kat mündericatı tetiç n Tülüz ki, birçok sahifeleri Te elerinde yalnız kin, Fadınları deği, alelümam karileri de a rifet ve maharet Bazete veya “/men bu cereyanın başında daima anıla- leşmek, İslâmlaşmak, — Avrupalılaş - harici eai maks» icap ettiğini iddia eder. Ali be- İne çıkabilmel, | Sedanda meydan muharebesi şiddetli bir meydan muharebesi c reyatı etmektedir. leri göylemiştir: Müttefikler büyük bir mukabil ta- daıruz yapmaktadırlar. Bu esnada yüksek Alman kuman da heyeti, Belçika hududunda elin - de bulunan 6000 veya 7000 tayyareye askeri veya sivil hedeflere merha - metsizce hücum etmeleri emrini ver Alman iddiaları hilâfına Montme- MİŞŞL_W"MMI Almanların =ıc'k iy'de iş'ara değer bir ur, — |Eehi karşı yapmakta oldukları z YU İ tererinder Öi GAt ae ll tedir. Brüksel, 14 (A.A.) — Brüksel şeh- Londra, 14 (A.A) — İstihbarat ne-'rinin muhtelif noktalarına paraşüt - Paris, 14 (A. A) — Havas ajansı Sedan ve Longvay şehirleri içinde zarı Dulf Cooper, İngiliz nâşirleri -|çüler inmekte devam ediyorlar, Art in yaptıkları bir içtimada şu söz - tırılar jandarma elradı ve askeri 'kuvvetler, ezcümle nezaretlerin bu- Alman başkumandanlığının, Bel */lunduğu mevkileri muhafaza altın - çikada harekât yapan kıtalara ver - da tutmaktadırlar. İnen parasütçü - diği şu emri zaptettik: Yollarda si-İlerle mahalli kuvvetler arasında s0- vil mülteci kafileleri vardır. Bunla- kak muharebeleri yapılmıştır. ri imkün olduğu kadar hırpalayınız.| Halk paraşütçüleri linç etti Tarihin en büyük meydan — Brüksel, 14 (A A) — Bu sabah muharebesi Brüksele inen bir takım paraşütçü, Londra, 16 (A A) — Londranın|halkın hücumuna uğramıştır. İçle - salâhiyetli askeri mehafili, Almanla-|"İnden bir çoğu, halk tarafından par çalanmıştır. rtinde doğmuştur (1). Babaşı Tiflis Nitekim meşrutiyetten sonra İstan - müslüman moktebi muallirilerinden bulda çok işlendi. Yusuf Akçora, Ali Hüseyin Beydir, Anasının vefatın -| Komal ve Ferid Bey arasında müna- dan sgonra çocukluğu, büyük babası kaşa mevzuu olduğu gibi, Ziya G Ahmed Salyaninin yanında geçti. İlk muasırlaşmak» adlı makaleleri, ve| de yaptı. 1875 de Tiflis klasik birinci serinde bu fikirleri inkişaf ettirdi. | jimnazına girdi, Büyük babası Şeyh| - Gökalp onun bu sahadaki takad -| tu olan Mirza Fetih Ali Ahundof- (2) un müsahabelerinden istifadeye başladı. Daba jimnaz talebeliğinden itibaren Türkçeye, Türklüğe, Türki- yeye karşı derin bir alâka duyma - sında bu iki zatın esaslı tesirleri ol- duğu muhakkaktır. 1885 te Petersbourg üniversitesi fi-. ziko - matematik şubesine girerek, 1889 da mezun oldu; Türkçülüğü da- ha yakından takip etmek için İstan- bula geldi ve 1800 da askeri tıbbiye-| gll e girdi. Mekte; österdiği yük - Yapmıştır. :ukl:[hlâk, Vati Ve üülmevi gülü-| “Baktda Sasiöf ziektebi mat, şark ve garp edebiyatına vu -|Orada 1907 den İstanbu! dö kufu itibarile muhitinin sevgi ve hür /tâ Ali beye Yalvaç derdi. Hüseyinzade, Cuha sonra Füyuzat Adlı meemuanın müdür ve başmu - harrirliğini aldı (1906). Püyuz: yuzat kapandıktan sonra Hüseyinza- de İrşad, Terakki ve Hektkat gazete- malüm mevzular (Kafkas Şeyhülislâmı Hüseyinzade|kalp ta «Türkleşmek, islâmlaşmak, muayı doli İtahsilini Tiflis müslüman mektebin- bunlardan ibaret olan ayn! addaki €- bu cihetlere da hakkile mu muadır. Elimize geçen bazı Ahmed Saayani ile onun yakın dos- dümünü her vakit söyler ve kendisi- ra göz ne büyük bir hürmet gösterirdi. Hat karla h’*,lllâlmmı, ki karanların bunları nası Mecmua hemen her ni n böy le yeni bir mev N neşrettiği makaleler onun Türkçülü- munla karlin ahi esfediyor ve ha. ğü ve humanizmasını gösterir. Fü - yor. çok nefistir. Bazı n lerinde çalıştı. Daha Hayet çıkmağa sahifeli olu, başlamadan evvel Rusça neşrolunan resimlerle Kaspi gazetesinin başmuharrirliğini Muanın, i kurdu ve leri böyle hem Münderi; rm, kuvvetli taarruzları sayesinde ilerledikleri Holanda genubunda, va ziyetin hiç şüphesiz ciddiyetini mu ». hafaza ettiğini süylemektedirler. Belçikada — müttefik Küvvetler, |Brükselin Mmüdafaasını temin için müştereken çalışmaktadırlar. Muha- rebe şimd! ilk safhasında bulunuyor. Vaziyetin iki Üç gün az çok karanlık. kalması muhtemeldir. Tarihin en büyük meydan muha-| Roterdam düştü Londra 14 (Hususi) — Hülversum radyosunda konuşan Holanda ordula- rı başkumândanı, Rotterdam'ı — Al- manlara terkettiklerini bildirmiştir. Bu tedbir oradaki sivil halkı kurtar- mak için ihtiyar edilmiştir. Almanlar, Rotterdam'ı şiddetle bom bardıman — etmişlerdir. Uthecht de borabardıman edilmiştir, HDĞAMA bAASARANELASÜE GAĞ y H a A ae Kadn nn din ei ee ene z Beden Ter[ıiyesi Mükellefiyeti “Ankara 14 (AA.) — Beden Terbi-| yesi genel direktörlüğünden bildiril. mektedir: 3530 sayılı beden terbiyesi kant. Bunun 4üncü maddesine tevlikan 3/| 4/1940 tarihinde kabul edilip 17/4/| ©40 tarihli ve 2/13258 numaralı İcra| Vekilleri heyeti kararnamesinin 1 in-| ci son fıkrası mucibince: L Şimdilik 9 vilâyet harie olmak ü- zere bütün vilâyetlerin vilâyet ve kaza merkezlerile müteaddid öğret- menli mektebi mevcud olan nahiye merkezlerinde ve köylerindeki 18; 19, 20 dahil yaşlarındaki erkek gence Şimdilik mecburi mükellefiyet dı- şında kalan vilüyetler şunlardır: | Brzincan, Bingöl, Bitlis, Hâkkâri, | Van.) 35 il» yaşlar arasındaki erkek ve İKaraköse, Muş, Siirt, Tunceli, Van.) |35 «dahib yı 8 hizi uzaktan yakından alâkadar eden ) — piçinoi maddedeki yaşlardan kız ve kadın yurttaşların beden ter- izahatan alınmıştır. | . n İbaşka Erzurum, Edirne, Manisa, biyesi mükellefiyetlerini yapmak için|. (3) İbrahim Metonün — neşredilen. ::; hatiplerin ayni mevzular üzerin D N —.n—'h. 'u-djmm Boön- ti B Tümameye çeçilmişee de vaktin İkarar verilerek riyasetçe celse tati Kars, Kırklareli, İzmir, Çoruh, Tekir dağ, Aydın, Rize, İstanbul, Muğla, Kocaeli, Antakya, Samsun, Bursa, İçel, Zonguldak, Çanakkale, Seyhan, Ankara, Balıkesir, G. Antep, Hatay vilâyetlerinin vilâyet ve kaza merkezleriyle müteaddit öğretmenli | mektebi mevcut olan nâahiye merkezi ve köylerindeki 15, 16. 17. yaşların- daki erkek gençlerin: *Yaldız İstanbul, İzmir, Seyhan, vilâyet merkezlerinde belediye hudut ları içindeki bu yaşlar gimdilik hariç, 38 — Mükellefiyetin tatbik edildiği yerlerdeki 35 «dahil»> yaşına kadar bütün serbest bekimlerin, 4 — Memur ve işçi sayısı «500> vea daha fazla olan fabrika, imalâthane metlerini kazandı. Hürriyet fikirle - rini bir çok arkadaşına telkine mu- vaffak oldu. Bu bürriyet dostları U- beydullah efendi ile temasta bulun - dukları için, Sirkecide bir kahvede Hüszeyinzadeyi Ubeydullah efendi ile tanıştırdılar. Ali Beyin Rusyada Nih- listlerin gizli cemiyetlerinin altışar kişilik gruplar helinde nasıl çalıştık- larını izah etmesi özerine Ubeydul - dah Efendi ile İshak Süküti teşkilât yapılmasına karar vermişler ve ilk defa olarak Terakki ve İttihad cemi- yeti tevekkül etmiştir. (31. “ 1895 de Tıbbiye mektebini bitirip d | mur edilmişti. Buradan Tsalya mu - zun zaman kalamamış, 1903 de Kaf.| H) Fetih Ali Akundof Moliere'in| cüme veya adapte ederek Fransız e-| debiyatırı tanıtan mMaruf bir. Azeri k edibidir. Gerp Türkçesinde Ahmed| Vefik Paşanın gördüğü kizmeti Aze-| vi Türkçesinde görmüşi (2) Hayatı ve eserle ve emsali müessesattaki 15 «dahil> grup na girmek'e Vet ÇİUDACAİ hazırlammakta olduğum bir sahası daralınca İstanbula geldi, rar müsabaka imtibanı İle emrazı €i diye ve efrenciye şefliğine ki cemiyetinin en eşki |Merkezi Umumi âzalığı İKafkasyalılar Neşri istişare âzalığında kâleti Asarı İlmiyi kik Cem l |Sar dostluk yurdu merke: Haydarpaşa askeri hastahanesine me|Zalığında (1332) bulı harebesine iştirak edip muharebe - mer hastahanelerinde çalıştı. İlmi vel den dönüşünde (1900) müsabaka im - Siyasi vazifelerle tihanını kazanarak Tıbbiye mekte - Tahhas olarak gö; bine emrazı elldiye ve efrenciye mu- Di sırasında Yusuf allim muavini tayin edilmişti. Siyasi, bazı takibat yüzünden bu vazifesinde u -|0d na bir propaganda kasyaya kaçmağa mecbur edilmiştir.'dan sonra da doktor Akif Muhtarla| |beraber Stokholmde toplanan bey - kongresine nelmilel d komedilerini Azeri Türkçesine ter -İrilmişti, n rak Fuad Köprülü ile birlikte git- mişlerdi. Rusça, Fransızca, Almanca, Arapça ve Farsçayı iyi bilirdi. İngi-! hakkında lizce, eski Yunanca ve Lâtinceye de n kitap için, vukulu vardı. bu malümat Oğlu tarafından verilen y: bir çok tablo meydana getirmiştir. Rusyada irtica başlıyarak fasliyet Tek- di. Hüseyinzade All İttihad ve Terak- iğında, İstanbul Maarit Cemiyeti! (1329), Maarif Vel . '© ve Milliye Tet-| iyeti &zalığında, Meclisi âlii| hihiye azalığında (1332), Türk - Ma.| zi umumi &-| Balkan Harbi sıralarında iiıllllı)ı bir çok yerlere mu) nderildi. Cihan Har- Akçora ve daha «Turan HBeyeti» Türklük num.: Seyahatline, on - arkadaşlarile ile Orta Avrupada gönde-| Nihayet 1928 da Baküda Türkoloji öngresine Türkiye murahhası ola -| Hüseyinzade — ayığca | 'ağlı boya resimle de uğraşmış ve 1931 e kadar Tıb fakültesinde mü- —a ğ ünleri hu Terakk : d ü z *F_!'_TM vilâyetlerce gençlik — klüplerine ve hatıraları __ı Ve ıa l derrislikte bulunmuş ve 0 sene te- nefis bası'masıdır. Evet, bizde Tustration) | Sikamaz, çıkmak Söyle dürsun, — öy- ALAY A DA aK ALAY İ İ Türkiyede en Çok satılan Mecmua hatırınıza tabil do bir kadın mecmuasıdır. Her gün alışveriş ederek kendisin. frenkçe gazete ve Mmecmralarımı- ettiğimiz Bay Yosuf'la ga- hakkında sık sık hasbıla! 6- bayilerile olan —hasbi- çok deha gazetecilerin ziyade müstef.t eder, bir hasbahal esvasında göre Fransada İntisa. Üüç sene olan bir kadın HASI, Mevcut Türkiye mecniu- yerine göre iki, hattâ üç Meselâ yal- rağbet gören haftada on, on işte böyle kat bayramlarda yalız onu ziyaret/zamanda Zeynelâbidin Tagiyef, Hü - :’Vİ_"E“ Sürülebildiği halde — ayni eder ve üstadı gibi sayardı. Onunla|seyinzade, Ağaoğlu Ahmed ve Ali m’em tada 50 ilk defa Mülkiyeden çıktığım zaman Merdan Topçubaşiyef bir arada Ha - vasından satıyormuş. 1921 de tanıştım. Türk düumanizma- yaf gazetesini çıkarmağa başladılar. nüsha bu Pramsiz Ba Fransız Mmecmuası tibari. bir kadın " mecmuasına benzer, fa- Jâkadar edebilecek yazı'ar, malü - mat ve resimler vardır. Zaten mecmuacılıkta en büyük ma te, her vakit, her Mmecmmuada, hemca he - ayni şekilde kullanılan Mevzular elen nazik bir nokta, harlcine çıkmak he- Mevzular Mecmuası da bilhassa İYet veren ve bun olan bir mec- İşte Fransız Bezdirirken Büzel buluş- Mecmuayı çı- 1 düşünebil - celbetmiş olu- Fakat ne de olsa frenkçe bir kadım hoşumuza gitmemektedir. hehnüz Fransızların (- H ayarında bir mecmunx sından fazla rağbet görecek bir değil, birkaç mecmuamız olsun — bolunmalı değil midir? —— Hava şehitleri günü Ankara, 14 (Hususi) — Yarın memleketin her yerinde bava gelit- leri günü ihtifali yapılacaktır. Bu - nun için Ankarada da bir program hazırlanmıştır. Eserleri: doktor Mehmed Ref'i ile birlikte Fransızcadan çevirdiği «Ves ba Mikrobu», Çekoftan adapte, «Kı- hıflı Adam» hikâyezi, Türkoloji kan- gresinde okuduğu «Garbin iki desta- nında Türk» adlı kısmen manzum ri sale, Adam Smith'den tercüme etti- İi «Serveti Milel>, <Siphilis» adlı tb bi eseri, profesör Kemal Cenapla bo- raber yazmağa memur edildiği «Tıb Lüğati» nin birlaci kısmı ile ikinci- nin yarısı, Faust'tan Manzum ve men $ur parçalar, Virgile'den ve Sehiller« den manzum ve mensur tercümeler, *Güzellik ve Işıke adlı şiirler mec- nuası ve muht n İK eaRr d BE05.

Bu sayıdan diğer sayfalar: