30 Aralık 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 5

30 Aralık 1940 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KAŞGİİİ Hİ TİGŞHUL S<RUL UUU Mollası»na cevap A e sahibi Bay Necmüddin yi Milliyeci olan vatanperverleri Sadakın bu defa galiba faz- Maltaya göndermekle beraber, Ta canını yakmışız. Çünkü e kadar | Istanbulda, Hareketi Milliyenin Tmethettiğimiz tadalini birakmış, en âteşin taraftarı olan ve Milü eline kalemi almış, ve bize sal-/ Hareketi, Anadoluya gönderdiği dırmış. Ruşen Eşrefin mektuplarile mem. bakkı var, bir ba-| leketç ilk bildiren Tasviri Efkân onun sahibi Ebüzziya e bölüğüne atmak, orada teverrüm günkü biz birden-| ettirip feci surette ölümüne sebe- Hakkı var, bire pismiş aşlarına su karıştırmış| biyet vermek olmuştu. Türk va- Binbir zahmet, hayır| tan ve mevcudiyetini kökünden sarsacak kadar müthiş olan bu vu- şimdi ne yüzle Halk Fırkasına girdiniz, csun mebusu — oldunuz A" Yaaa ada Haa e e YA nizi demolrasi B ve inkılâp müdafli olarak göstedi B | yorsnuz? lli ikida bide küstahen — tahkire Ka ceseret ettiğiniz Taaviri Efkâra gelince; onun bugünkü sahibi Zi- yat Talha Ebüzziya, bütün mana- | B $ di İk ll İ l ğ HL K ğî Ti İ HH şği%*' îâ._ğ» j f # am, bizi tanıyanlar ölsün de on- Gdan sonra öğünürüze Vermiş. Bu kurmaz, sinsi, her devirde yürütmeyi bilen Molla Hratlı f $ ! | 'î - | Nezareti tebliğ edi; ti |rülmemesi tedbirleri, yekdiğerine 50 İtalyan tayyaresi düşürüldü (1 imei sahifeden deram) Mahdut mahiyette mahalli müsa - demiler emasında Yunan kıtamtı ye- ni csizler alsışlar ve muhtelif harp | malzemeri iktinnm etmişlerdir. İtalyan tebliği italyada bir mahal, 29 (A.A.) — İtalyan Umumi Karargâhının 205 numaralı tebliğinden: Yunarycephesinde mahalli ma- hiyette hareketler vukubulmuştur, Düşman, kuvvetli topçumuz tarı fından dağıtılmıştır. Tayyareleri- miz de düşmanın —Akdenizdeki müihim iaşe merkezlerini bombar- dıman etmişlerdir. Bir Yunan denizaltısının Muvaffakıyeti Atina, 29 (ALA.) — Bahriye 29 ilkkânun günü, Kumandan Nitarides'in idaresinde bulunan «Papanicoliss ismindeki Yunan denizaltısı, Adriyatik denizinde Brindizi'den Avlanyaya asker ve malzeme nakleden — ve bir harp gemisinin kuvvetli himayesinde bulunan bir düşman gemi kafile- sine hücum etmiştir. Denizaltı cü- retkârane bir manevra yaparak, 'an 25 ilâ 30 bin ton hacmin- afileye dahil üç büyük va- puru tahribe muvaffak olmuştur. Düsman gemileri batınca düşman tarpido mühripleri denizaltının takibine çıkmışlar ve saatlerce| süren bu takip esnasında birçok bornbalar atmışlardır. Denize dal- maş olan Yunan denizaltısı mahi- ryane manevralarla bu bombala:! "|dan kurtulmuş ve üssüne salimen dönmüstür. Düşürülen İtalyan tayyareleri Atina, 29 (ALA.) — Yunan hava kuvvetlerile işbirliği yapan hava kuvvetlerinin simdiye kadar Yunanistanda 50 İtalyan tayya- resi düşürdükleri öğrenilmiştir. —| İngiliz zayiatı 8 muharebe tay- yaresile 4 aycı tayyaresi: il rettir. Zeytinyağ piyasası sağlam a Anf İnan'ın reidliğindeki h istanbuldan dönmüştür. Bi ce tayin edilen ve Ticaret Ve tince tasdiklenen fiyatlar dahi de cerevan cden müzakerelerde tir. | Mahsullerimizin lâyık oldukla- n değerle yart dışına sevki, ayni | zamanda ,dahili ihtiyaca taallük eden maddeler üzerinde — hayat | de spekülâsyonlara meydan ve-| muvazi olarak — yürütülmektedir. Bu haber, zeytinyağı piyasasında- ki sağlamlığı bir kat daha arttı- rıcı ahij ir. Nikâh kıymışlar izmir (Tasviri Efkâr) — De-| girmenderede, evlenme çağında olmuyan Abdullahın nikâhını kıy- | vekili Ahmet ile Abdullahın, ev- lenmesine müsaade eden babası bakkal Süleymanın muhakemeleri sana ermiş, muhtar Ahmet ve Abdullahın üçer ay, Süleymanın da bir buçuk ay müddetle hapis cezasına mahkümiyetlerine karar | | Z İ esaslı bir netice elde edilmemiş- * AD PetaindenHitlere bir mektup (1 üngi sahifeden devami Almanyanın mukabil — teklifler projesine istinaden devam etmek te olduğuna dair Vichy'nin salâ- hiyettar mahafili tarafından ev - velce yapılmış olan beyanata ilâ- ve olarak hiçbir yeni malümat el- de - edilemiyeceği — umumiyetle zannedilmektedir. Fransız milletinin. yapılmakta olan müzakerattan haberdar edil. memesi üzerine Frossard'la Jour- nal gazetesinde bir makale neyre- derek bu müzukereleri kapayan perdenin kaldırılmasını talep et- miştir, “Kabine toplandı Vichy, 29 (A.A.) — Kabine dün akşam 17,30 da toplanmış- / çalışmakta olduğu tahmil ve tah- | tır. Bu içtimada birçok projeler | tetkik olunmuş ve bu husustaki tetkikatın geleçek içtimalarda da mam edilmesi takarrür etmiş - Kabine, bugün öğleden sonra tekrar toplanacaktır. Diğer taraftan, Amiral Darlan dün akşam Vichy'ye avdet etmiş- tir, Fransa - Amerika münasebalı Clermond-Ferrand, 29 (ALA.) — Leon Boussard, Petit Journal- de yazdığı bir makalede diyor kit: Hiç kimse aldanamaz. Beyaz Sarayda oturan şahsiyet, Fransa- nin vaziyetinin ne kadar feci ol- duğunu, fakat ümitsiz olmadığını çok iyi anlamaktadır. Boussard, Mareşal Pötain'in dürüst ve metin tavrı hareketi do- layısile birkaç haftadır Amerika efkârı umumiyesinin inkişaf etti- ğini ve hariçte bulunan Fransız mahflleri tarafından yapılan yan- hiş haberlere mukabil, Amerikan radyolarının doğru baberler ver- diğini tebarliz ettirmektedir. Amerikayı seven ve iyi tanı- yan Mareşal Pötain'in, Amerikan illetinin ve devlet adamlarının şövalye hislerile ve sert bile olsa, açık söylemek sevgilerini doğru bir görüşle mütalea ettiği, bir de- fa daha parlak bir surette mey- dana çıkmıştır. Vaziyet çok karanlık Londrs, 29 (ALA.) — Reuter ajan- jnasıl? O vakit Eski futbolcülerden Sait Al Altmordulu. Saidi —tanımıyan var madır? O, yalnız İzmir spor âleminin değil,büt ün Türk spor âleminin yakından tamıdığı #por- çulardan biridir. Hiç şüphe yok ki, diğer arkadaşları gibi Saidi de bu kadar sevdiren, alçak gönül - Hlüğü ve arkadaş canlısı oluşu- dür. Milli takımda birçok kere- ler yer almış kıymetli oyuncuyu, liyede buldum. Tasviri Efkâra, | meraklı maçlarım ve öğütlerini |çok çirkin şeyler. Genç sporcu -| anlatacağını duyar duymaz, e- |İur a Belli ki, |büyük şey bunlardır. mer yüzü — gülümsedi. genç sporcularla konuşmak, Sakk din çok hoşuna gidivor, .. — Maçta küçükler, büyükler sana bağırırlarsa kızar musan ? Sait Alunordu, bir anda bim- lerce insan dolu stadın uğultusu. mu duymuş gibi, etrafına çabuk bir göz attı: — Bu, hiç canım., diye söze başladı. Buna kat'iyen sinirlen - mem, Belki sahaya yeni çıkanlar için bunun — ehemmiyeti olabilir. Biz artık sahanın kurtlarıyız. Ö- yun bir kere başladı mı, ne diye bağırırlarsa bağırsnlar, vız ge- lir. — O halde, maç esnasında &- nirlendiğin taraf yok mudur? — Var. Hem o kadar sinirle » nirim * bunu zaten herkes bilir. |Tam ivi bir ilerleyiş... Sonunda muhakkak bir gol var, Bir de ba- yanındaki arkadaş ga- yet beceriksiz, bir falso vanpıyor, gel de sinirlenme... İşin asıl kö- tüsü, hatâyı yapanın, yapmamak elinde olduğu halde yapışıdır. Ar tık © zaman bağırırım. Hem de tribünlerdekiler gikâyete başlar. Fakat yine kız - — Bazı sporcular, gol çıkar - maak için çok tuhaf hareketler ya- ın diplematik muhabiri bildiriyor: Vicliy'de vaziyet, çok karanlık ola- vamdır. — Pakat vak Kalmakta he Amerikan — kuynaklış sansasyonel haberlerin gili bir bubrana vurmişa benzeme - mektedir. Fransiz Nanırları hâlâ müzakere. ral Darlan ve De Bel- de Vicky arasında mekik | maktadırlar. Bu da sarih uvın.-l teriyor ki Almanyanın mümes. sili Ebetz ile görüşmeler devum et- | mektedir ve Alman talepleri, her ne ise, bir kâlemde — reddedilmemiştir. Bu bususlarda gerek Alman — gerek Fransız resmi makamları aynl dere- tedirler. Fakat herhalde, Almanların bir ültimatom verdikleri, Toulon'dan ve Akdenizdeki diğer Fransıx üslerin - den istifado bakkı istedikleri, Fran-| paşa ve Karacabey seylâb mınta- ıulşum gidip gelme zorlaşmaıştır. Sız filosunun verilmesini talep eltik- leri, Lavsl'in yeniden vazifesine ge- tirilmesini şart koydukları hukkm - daki baberlerin teyik edilmemiş ba- Tanduğu müşahede olumabilir. Diğer taraftan Mareşal Pötaln'in | piyorlarmış. — Vallahi hakikaten - böyle 'tşeyler olur. Yalnız, edep daite - sinde ve centilmence oyuna bu işler girmez. Benim bir kere ba - (Birinci sahifoden devem) muvazenesini ihlâl edecek şekil- | “©de kat' sükünu muhafaza etmek-! , KN D l L e a taşmakta olduğu bildirilmektedir. Kızılayın yardımı Bursa, 29 (ALA.) — Kemal- kaları halkmın — Gcil ühtiyaçlarına sarfedilmek üzere Kızılay umumi , merkezi tarafından vilâyet emrine 2000 lira gönderilmiştir. Vilâyet, bu paranın 1200 lira- Kemalpaşa - Karacabeyde seylâp Sular bazı mahalleleri sardı, nıkliyğ durdu tınordu '“neler anlatıyor? gıma geldi. Hangi maçta oldu; nu sormayın. Bir muhasım, bütün forları ve hafları atlatarak bek ile karşı karşıya geliyor. Onu da atlattı mı, sağlam gol... Bek bu- anlıyor ve: Z Bük tunut diye muhacimin İçuratına bir tükrük fırlatıyor. Za- (vallı muhacim, bir an topu kay - bediyor. Bu fırsattan istilade © - den bek de muhakkak bir gol den tepu uzaklaştırıyor. Bunlar, nu için lüzmağelen en — Sence hukiki sporcu kim - t Sakit, bu sualime, önüne baka- rak cevap vermiye çalmayor. Belli ki, kendisini bu kadar çok sevdi- | ren genç sporcu, içinden: — İşte karşıadakil.. Demek istiyor. Fakat hayır, o çok mütevazıdır. Ve hakiki sport men, onun ideslinde yaşıyor. Se- vimli gözlerini buna dikerek ya- vaş yavaş anlatıyor: sigaraya bakarak : — Sigara bile.. diyor ve arka- sından; — Görüyomun ya.. — ben bile içiyorum.. demekten kendini ula- mayor. Yabancı memleketlere bir çok seyahatlerim var. Doğrusunu K söylemek Tüzmmgelirse, Amerikan sporcuları bende fevaklâde bir tesir bırakmıştır. Çok centilmen insanlar. Sporu spor kabul e- denler, Vücutlerinin kıymetini bi- | Byorlar, çalışmalarını - biliyorlar. | Size ne diyeyim, ekzersizleri bile başka. Bir defa da bizim küçük- lerin haline bakın: Akşam sabah yılmadan biz, topların arkasından | sucuk gibi terliyerek koşar duru- ruz. İlk işleri sizaraya alısmak 0- Tuyor. Sporcu, — sporcuü olduğunu her şeyden evvel bilmelidir. Me- selâ asabi bir insan, baharlı şey- leri yiyemez. Sporcu için de ha- Aydın ve civarında Aydın, (Tasviri Efkâr) — Son yağan şiddetli yağımurlar yüzün- den vilâyetin bircok yolları bo- oçarlı - İncirliova — şosesinde yanılan bir köprüyü sular götür- müş, Koçarlı nahiyesinin, incirli- bugünlerde yapılacak (3 inci sahifeden devam) Büyük şehirlerdeki umuml sığır nakların — sayısı arttırılacak, — çayet Belediye bütçesi kifayet etmem de ayrıca lâzimgelen yar Junacaktır. Veni lâyiha İle nülkiye Gmirl en büyük imin riya- setinde olan müdufaa komlsyonu her on beş günde bit muntazaman topla- nucak, yapılan ve yapılacak olanı işa $ leri görüşecektir. Ayrıca maskelemir tecrübelerinde ışık sizan yerlerle kak nun hükümlerine riayot etmiyenlere yerilecek cezaları ve bu gibi Tanıın karda me şekilde hareket edileceğini gözteren yeni bir tallmatname hap aarlanmıştır. Şehrimizde Umumi hava denemesi içlm yet Seferberlik Müdüdlüğü bir tali Mmatname hazırlamaktadır. Bu talk matname, denemelerde çalışacaık kiplerin vazifeleri hakkında izahlt Taekledir. Ayni günde iki. dena- npılacak, biri öğleden Wwvel, #i keri hava karardıklan sepra elscali- tir. Denemeler için gündüz TI İki tatbikat meydanı seçilmiştir. Ües ©e taarruzu tatbikat meydaumm Sing keci gart civarile Tophano civnrı olia ması mühtemel görülüyor. —— yatta tuzlu, baharlı, biberli pek gçok şeyler vardır. Onlardan ayıı durması lâzım. — Futbole merakın nasil ole du? — Bütün çocuklar gibi ben de günlerimi bu topa harcadım. Ez sasen İstanbulluyum. Her Allahın beraber — İlk oynadığın takım? —İlk oynadığım takım, Ak tınordu... On bey yaşımda İzmine geldim. O vakit Altınorduda ağa- heylerimiz vardı. Meselâ Muhafız Güçlü Tank Nuri, Hüseyin Ağa- bey, Zeki Cekey, daha sonra Ra- — Futbel yüzünden nereleri gördün? —Üç defa Rusyayı, sonra | Berlin 1936 Olimpiyatlarınu İşti Tak ettim. Yugoslavya, Alina.., —Başka memleketlerdeki spor hayalı hakkında edindiğin fikirle- tTi de öğrenmek isteriz. — 1936 olimpiyadı nek müliz hişti. Bir daha böyle olimpiyat, 'ne olur, ne de oldu diyorlar. Gas yet muntazam bir olimpiyat kâisi yü'yapmışlar; Buca gibikir ei ğ Sadece sporculara mabsus... Dün yanın en meşhur. spoccularln z rada gördüm. — Kimleri? — Amerikalı moşhur Oveni, Metkalf, Williams... Ovens müt- hiş bir insandı. Kendiri Zenci, Düşün bir kere, üç dünya birinci. liği almak ne demektir? 100-200 ve tek adım atlama rekorcusü, Amerika sportmenleri, çok uzun boylu. Hele basketbolcüler,.. Sağ ellerile topu hülkaya atıyor, sol ellerile tutuyorlar. Biz görün- ce kahkahayı bastık. — İzmirde beğendiğin sporcu. lar kimlerdir? Düşünmeden cevap verdi: — Vahap, Göztepel! Fuat, Ham di, Adil, Reşat, Fethi, Halim, Ö- met, Sairn. muhammen Alman taleplerine <ha- sını Kemalpaşaya ve 800 Hirasımı Anladım ki, hepsini beğeniyor. eva ve Aydınla muvasalası ke-| — £ aAT silmiştir. Aydın - Çine yolunda _nr:::ıoldeki gayen? bir köprü, şoseden ayrılmış ve Ayyodkali '& dş makla maznun ayni köy muhtar | yır> cevabi. verdiği, Pransız filonu- nun kismen daha şimdiden Toulon'u | İ|terkettiği ve Mareşal Petain ile di-| Der kükümet üzasını şimati Afrika-| ya götürmek üzere tayyareler hazır | bulundurulduğu. hakkındaki baber - ler hakkında da sarih teyitler mev- cut değildir. Nisbi bir emniyetle yalnız şu betler müşabede edilebilir Ki, Vichy ile Almanlar arasında müzakere in- kıtar yoktur. Müzakeneler — bilbussa, Amiral ile devam et- mektedir. ve Flandin, Alınan taraf. türi temayüllerine Tağmen — henliz sahneye çıkmamıştır. Vaziyette mevcut diğer surik bir ansur da General Weygand'ın hâlâ, basit bir ziyaret için gistfi Fransız | Fasında bulunmasıdır. Önümüzdeki bir kaş gün içinde ve bilhassa eğer bu akşam Vichy'de Mareşal Petalnin | yeti içtli b hat kesbarlecektir. Vichy tekzip ediyor Vichy, 29 (AA.) — Havas bildi- LA Salâhiyettar mahfiller, — Frunsız - Alman münasebetleri hakkındaki en İ- İtornasyonal haberleri manevra ola - rak telâkki ekmektedir. Amiral Daş- lanin Nocl arifesinde işgal altındaki araziye seyahali, Almanya ile Fran- Hefst arasındaki fikir teatileri çerçe » lediği cumarlesi — Nazırlar — içtimaı normal surette cereyan etmiştir. Bir korsan gemisile nasıl mücadele edildi ? Londra, 29 (A.A.) — Bahriye Ne- zareti tarafından büzün — öğleden sonra neşredilen tehliğ: Noel günü sabahı büyük bir düş- man harp gemisi şimali Atlantikte sayreden kafilelerimizden birine hü- cüm teşebbüsünde bolunmuştur. Ka- b gemirinin taşestni fileden bir vapura isabet vâki ol -|temel görülmektodir, da Karacabey'e göndermiştir. Ege mıntakasında İzmir (Hususi) — Yağmurla- yın devamından nehirler ve çay- lar Manisa, Tire, Salihli, Kuşadasnı ve Aydına civar ovaları ve Tür- gutlu, Bergama, Foça ve Mene- menle Küçükmenderes havzasın- daki araziyi kısmen sular kapla- muştır. Bazı köyler sularla mah- surdur, Manisa civarındaki tele- fon hatları bozulmuş, muhavere durmuştur, Trea de işlemiyor. Ba zi şoseler. bozulmuştur. Manisa, İzmir valileri seylâp yerina git- mişlerdir. Seylâp mıntakasıma san dallar da sevkedilmiştir. Bazı köyler tahliye edilmiştir. riyasetinde toplanacak Nazırlar hoy müğ, vapur bafif hasara uğramıştır. sonra bir tebliğ| Kafileye karp gemilerinin refakat neşredilirse, vaziyet berhalde sara-| etmekte olduğunun farkına — varan düşman süratle Refakat kuvvetlerimiz derkal düş- man gemisini takip ederek uzak bir, mesafeden âleş açmıya muvallak ol muşlardır. Durmadan değişca rüyet kabiliyoti birdenbire azalarak gemi lerimizin sepri yarım wmüle düşmüş . sür. Düşman gemisinin tam ortasna bir ebüş isabet ettiği ve patladığı gö Tülmüştür. Açtığımız ateçin büsule getirdiği hasarm ehemmiyetini tayin etmek mümkün olamamıştır. Refakat gemilerinden Berwick'de beş kişi öÜlmüştür. Bu harp gemiri hafif hasara uğramışsa da donun « kalacaktır. Düşman karsan genisi fena rüyut yartları altında takip edilirken BÜO tovilatoluk Baden —Alman vapuru yakalannaş, Takat mürettebatı ünl bir surette mteşe verdiğinden bu va> pur harp ir tarafından be- Urulmıştır. Baden vapurunun korsan temin ettiği muh- İheraber Hindistan, Efganistan, İran, yine bu yol üzerindeki vakıf dö- şemesini sular harap etmiştir. Aydın - Nazilli yolunda çayla- mın yaptığı yarıntıdan makil vası- 'taları işliyememektedir. Nazilli - Bozdoğan ve Karacasu yolların- fından sevilmektir. Sait Altınordudan — ayrılırken, kendi kendime: — İşte idı gören bir spore cu, diye söyleniyor ve darısı genç da bozukluklar olduğu görülmüş- tür, l sporcuların başına diyordum. Eski TASVİIRİN ANS -bir epotm * LOPEDİSİ Mevlâna Celâleddini Rumi | Şarkın en büyük mistik şairlerin- İden olan Celklettin, 1207 de Belh'de doğmuştür. Daha çocukken babasile Irak ve Hlcazda mütomadiyen seya- | hatlerde balunmuş, nihayet 20 yaş-| Jarında iken ailesile Konyaya yerleş- miştir, Celâlettinin zaten fevkalâde olan zekâsı, bu seyabatler ve temaslarile büsbütün inkişaf etmiş ve İlme me| rak salımştır. Selçuki Sultanı Alâ-| ettin Keykubad'ın himayesine maz -| har olan babasının ölümile münhal| kalan kürsüye müderris tayin edil - miştir. Colâlettin'e en mühim. tesiri dera eden Sofi Şemsetlini Tebrizi'dir. Bu tesir altında derhal ilmi tarkede- Tek kendisini sofiliğe vermiş ve| Mevlevi tarikatmı kurmuştar. . İslü-| miyette ibadete aa geniş gekilde mu> ( sikiyi mezceden Celâlettin olmuştur. Celülettini Ruminin en büyük e- seri 14 zenede yazınış bulunduğu «Mesnevi> dir. Altı kitaptan mürek- kep bü munaram mamzum cser kıssa, hikâya, öğüt ve sofillei tahlil ve tas. | vir eden yazılardan imürekkeptir. Filorofluğuna gelince, Bumi, şair- Hiği kadar hususiyeti olan bir şahsi- yet yaratamamıştır. — Nazariyesini yayınakta mumlazam bir wsul takip | etmemiş, ancak sürükleyici ve coş -! kun bir ifado kullanmıştır. 1 Ölümünün 667 inci yıldönünü, 1273 - 1940 rııvm-m eserleri: — Divanı Kebir: 97927 beyte liktir. Bötün şlirlerini muklevidir, 2 — Divam Şemsülbakayık: Di Mi Kebirden müntahap parçalar e ır. 8 — Mesnevi: Farıçadır. 26 bin beyittir. Mecalisi Seb'a: — Müderrli inde Türkçe verdiği derslerin çasıdır. 5 — Fihi Mafih: Vaaz ve öğütler kitabıdır. 6 — Mektabatı Mevlâna: (Mok « tuplar Mecmmamı) dir. Meslöna — kakkında yeni yüsı ile gıkmaş överler: Hasan Âli Yücel: Mevlâna Rübâl- leri, 1982 (60 kuruş); Sadettin Nüzhet: Mevlüna, 1882, "İ(25 kuruş): Hüseyin Rıfat: Mevlüna Rübülles rinden manzum tereümeler, 1987 (60 kuruş); M. Şurefettin Yaltkaya: Mevlünü- da Türkçe kelimeler ve Türkçe gilr- ler: 1984 (50 kuruş); Holüsi Akyürek, Ahmet Remsit Mevlününm yedi özüdü, metinli, 1837 (800 kuruş); — Âzaf Hület Çelebnit Mevlünâ, 1940 (75 kuruş); Mevlânü- gn Rübülleri: (50 kuruş); Hamle, (Mecmua) sayı: 5, Mevlânü müshasi (15 kuruş).

Bu sayıdan diğer sayfalar: