26 Kasım 1934 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

26 Kasım 1934 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bardak Çömlekçi Hüsmen ağa ka- in sesile adamlarına: — ÖÜnleyin ateşi, zaten İ? taşla — canları alınacak değil mi? diye bağırdı. Ağır ağır yükselen - kirli bir duman altında havasız- iktan bunalon işçiler zaten | bunu bekliyorlardı. Başka Vakit duymamak — için ku- laklarını tıkıyan —adamlarına Simdi sesi, halâs bo- | Tüsu gibi gelmişti. Son bir gayretle ocağın laİ’*îğını örtüp birer ikişer Yan taraftaki kulübeye gir- meğe başladılar. Kara Hüsmen ağa kasaı- baya giden yola dönünce, Bgözleri önündeki koyu kır- Mizi tepeciklere saplandı. Daha şimdiden: — Hazırlıyor musan?. Diye başını ağrıtıyorlardı. Yarın öbür gün zaman ge- Tince bunlara — nasıl - bar- | dak — yetiştireceğini düşün dü. Keyifli keyifli gülümsedi. Çok kurnaz ve hasis bir adamdı. Evvelâ yarınki parti için | kalan .odunun yetişip yetiş- | miyuogini düşündü. Sonra | küçüklüğü — hatırına geldi, | Babasını hiç bilmiyordu. An- | fesini de üç yaşında iken | kaybetmişti. Fakir ve kim- z bir aileden kaldığı için komşularından Hacı Ta- | Yyıp ağa onü evlâtlık almı. şti. Ön iki yaşına gelince hacı ağa Hüsmeni bir çöm. lekçinin yanına vermişti Kara Hügmen burada da kendini sevdirmesini - bildi Ustasına damat oldu. İşte şimdi hükmettiği bu ocak kendisine böyle kalmıştı. Kara Hüsmenin yegâne rek- lâmcısı mahhallenin hocası idi, Ona göyle okkalı ta- | rafından bir ziyafet ve eline | bir birkaç kurüş sıkıştırmak kâfi — geliyordu. Durmuş kocayı — bütün kasaba | halkı tanır ve hürmet ederdi. Rrenlerdendi, rüya tabir ed er, tavuk kanından her de- rde dova miska — yazardı. Bir kısım halk hocanın evliyalarla da nlâkası olduğu nu göylüyorlardı. Kasabanın | hemen — kıyısında iki ufak | tepe arasında sıkışıp kalan | Dede.. «Bardak dede» hamisiydi. Ufak bir toprak yığınından ibaret ve etrafı — kırılan bardaklarla — kırmıziı bir dajre ile çevrilen bu bakım &z mozarın Üç asırlık bir ömrü olduğunu söyler, kim lerden kimlere kaldığını bir bir yalan yanlış sayardı. Ün un jçin bu civarda — dah ziyade «Bardak hoca» diye .3- nin yegâne | nam almıştı. Buardak dedeye ait her malümet — hocadan alınır, ona sorulürdü. Hocaya yolda — rast gelip te dede hakkında birşey goruldumu. mırıldanır. gibi gayet yavaş bir şeyler söyler söyler ve: e— — Haydi, All- ah muinin olsun!.» der; kocaman taneli uzun te- abihini çeke çeke uzaklaşr dı, gedikli müşterileri dul ve çocuğu olmiyan kadınlarla, nişanlıları askerde bulunan genç kızlardı. Ara sıra deli- | kanlılar da uğrarlardı Mezarın başında herkes bir bardak kırar, bu çürüm- üş toprak yığınından derdi ne şifa dilerdi Güzel bir mayıs sabahı ufuk henüz sararıyordu. Hor taraf bahara bürünmüş derin bir sessizlik; — çıt yok. Yalnız ara sıra kırılan bar. dakların çıkardığı hırçın bir gürültü sükütu yırtarak dal- güalana dalgalana ta bulundu. ğum yere kadar — geliyordu. Genç kızlar bardağı kırmük için taş atarken dolgun göğ- üsleri bir kavis çiziyor sonra yine ezki vaziyetini alıyordu. Binbir türlü düşüncelerle bu- nları dalgın dalgin seyrettim Artık birer ikişer gidiyor- lardı. Son kafile de yamaca tırmanan yolun nihayetinde kaybolduktan sonra bilmem neremden gelen bir tecesa- üs sevkile mezarın başına ka-İ| dar indim, Kırılan — binlerce bardak ığınları orasında, biribirine ğ kadın kayalleri iç. karışmış iade; Hocanın arsızca sırıttıklarını ördüm. gördi Üğğ DA | Üç buçuk sene Almanyada tahsil etmiş sanatın bütün inceliklerine vakıf Berlin terzi akade- misinin aliyyülâlâ derecede makastarlık şehadetnamesini ve ayrıca şeref diplomasını haiz Halkevinden: Soy adı yasasına göre her kes Uygun bir soy adı bulacaktır. : Bu iş icin Dil, Edebiyat, Tarih şubemiz öz | Türkec adlar anıklamıştır. İstekli olanlar Halkevimize baş vurara kendisine ndine bir soy adı seçebilir. x—-__—_——"___— Halkevi Reisliğinden: Halkeyimizin Ali Şuuri Mektebinde açtığı ha- | k için parasız glsnma yazma derslerinin görd- Üğü rağbet ve istek üzerine 29 Teşrinisaniden başlamak üzere |>az;ırıcsi ye perşmbe günleri öğleden sonra okuma ve yazma bilmiyeu hanı- Mlarımız icin de bir dershane açılmıştır. Arzu eden hanımların Ali Şuuri mektebine Müracaatla kayıt olunmaları rica olunur. dak dedenin dahn ziyade Kara Hüzsmenle, Bardak | | kke- | TÜRKDİLİ Reichsepost yazıyor: Viyanadaki Alman seferi Mösyö Von Papen, Avustur yadaki Alman — kolonilerini ziyarete başlamış ve Klage nfort de kâin Almanlar kul übünde ilk hasbıhalini yap- mıştır. Alman — sefirinin bu | münasebetle Alman vatanda- daşlarına söylediği sözler bir çok bakımdan dikkate değer bir mahiyettedir. Çünkü bu hasbıhalde ileri sürülen telâ kki ve noktai nozarlar - kj bunlara Von Papenin haiz olduğu reami sıfatı ve ifası. na memur edildiği vazifesi itibarıla Devlet reisi ve Baş. vekil Hitlerin telâkki ve noktai nazarları olarak dahi — bakılabilir . Avustur- yada yerleşmiş olan Almanl. ar için takip — edilecek hattı hareket ve diraktifleri ihtiva | etmektedir. Klugenfurtta — yaptığı bu müsahabesinde Von Papen, rınışu — süretle ifade etti: «Biz Almanlar, Reich nileştirmek ve ona yeni bir can vermek, fikri ve iktısadi | hayatımızı ecnebiler tarafın- dan ortaya atılan hukuki me fhumlar ve telâkkilerden te. mizlemek istiyoruz.» Bundan sonra protestanlar içindeki kilise — ihtilâflarından — ba- hsetmiş ve nihayet söz- lerini kendisinin aldığı emir veçhile Avusluryada ifasile mükellef olduğu — vazifeyo intikal ettirerek ve mütevef- fa - Hindenburgun — malüm sözlerine telmih ederek şöy. le demiştir: ş «Benim ifasına borçlu ol- | ikacıları evvelâ üçüncü Reichin arzula-! Von Papon | düğuüm iş, bir vasiyeti yeri- I| ”4 |Yabancı gazeteler: Almanya - Avusturya. Eski başvekil Von Papen Avusturyada Alman ırkının - birlişmesi için çalışıyor. ne getirmek — yani bir asla mensup iki millet arasında Jdostluğu tekrar tesis etmek va- zifesidir. Eğer bugün gazete muharrirleri, yahut iş polite Ansehlüss tabiri ile Avrupa #siyasetinde yeni tehlikeler ve emniyetsizlik- teşebbüs onlara — demek Ansehluss — ke- limesi boş bir — kelimedir ve hiç birşey ifade etmi- yen bir formüldür. Alman lar şekle ajt bir Anschluss istemiyorlar, daha ziyade Alman fikir ve ruhunun bü tün hayat sahalarında müş- terek bir ahongini arıyor lar. Almanların aziz — var tanları tarihi — bir — mef - humdur. Almanların vücude getirmek yolunda oldukları ler uyandırmağa ederlerse lâzımdır şey komşulardan herhangi | birini tehdit edecek — yahut Avrupanın nizamını bozacak bir şekil değil yeni bir ruh iktisap edecektir. Hudut taş- larını birkaç — kilometre ileri götürmek yahut geri almak için yeniden silâha sarılmak eaniyane bir hareket olur » Alman siyasetini tarif ve tamsilde salâhiyettar — olan bir makamın bu — sözleri, kendilerine bitap edilenlerin tümlesince lâyikı — veçhile meri tutulacak olursa — bu takdirde gerek — bizde — ve gerokse başka herhaovhi bir yerde Anscehlusa gevezeliği ile Avrupa siyase tinde yeni — tehlikeler ve emniyetsizlikler uyandır- mağa teşebbüs eden gazete muharrirleri ve iş politika- cıları da onlara tabi olacak- ; dardır. | MUHARREMHASBi Erkek ve Kadın terzıhanesi Makastarı bulunduğum hanımlar — terzihanesinin imal ettiği manto, tayyur ve balo elbiselerini görünüz. En || | zarif gayinmiş hanımefendiler, en şık geyinmiş beyefendiler Altın makasın muhterem müşterileridir. Modellere || muvafık olmıyan ve sevilmiyen elbiseler derhal tatbik edilir. Güzel ve pahalı olan kumaşlarınızı yalnız ALTIN MAKASA biçtiriniz. | Çünkü 18 senedir hali faaliyette bulunan Altın makas atelyelerinde şık | biçilmiş zarif dikilmiş elbiselerinden şikâyet eden görülmemliş'ir. / Hanımlar atelyesi Karaoğlan mahallesi ikneci sokağı Na. 24 Hre y 26 İKİNCİTEŞRİN Şehir Sinemasında Bu akşam İlâhi Artist $ Lilan Harveyin muhteşem eseri ir. (Çıldırtan Dudaklar ' Sinema somasının büyük bir varlığı vo parlak yıldızı dilber sanatkâr LİLİAN HARVEY in en son ' eseri olan bu filim bütün dünyada çılgınca alkışla- nan büyük tadirler ve alâka celbeden emsalsiz mi- * zansenli muhteşem eseridir. Bu fılimde LİLİAN HA- RVEY aşkın ve güzelliğin nelere kadir olduğunu ; gençlik, aşk, saadet zevk, neşe taş ran bir alâka ile canlandırmakta ve seyredenleri ilâhi güzelliği teshir etmektedir 4 LİLTAN HARVEY in bu filimdeki şeytanetkâr l ve çok savilen rolleri, nefis şarkıları enfes dans * ve varyete numaraları görülmesi asla ihmal edilm- iyecek kadar güzeldir. Bu kıymetli artisti ve yarattığı neşe kaynağı bu eserini görmek fırsatını kaçırmamalarını mu- hterem halkımıza tâvsiyo ederiz ( Hlâveten Dünya haberleri Süvare Tam saat 8 de başlar. Salonlarımız kaluriferle toshin edilmiştir. Bi : PEK YAKINDA Muühteşem artist ve kudretli sanatkâr BRIGİTTE HELMin İncili Kadın Muazzam eserini sabırsızlıkla bekleyiniz SELAKANZ UHİDA SUU SARANAI DSN ÖU KAAR L A A L L LA AM A L A P Ö P LA A ALANL Lİ ( ! G ; C*IIİ KMNDT ESGANDİĞİY ÖSRULİİĞ” "et SAİAY AKUSNNI GKULANAIP UNUN NİN uui SD -Erdek orta mektebi satın alıma komisyonundan: Pansiyon erzakından et ve ekmekten maada kısımlarına talip çıkmadığından, ikinci teşrin 934 ayının (29)cu gü- nüne kadar uzatılmıştır. İsteklilerin 29 - 11 . 934 perşembe günü tominat akçalariyle saat (14) te mektepte bulunma, ları. Erkek at SI postahane sokağı No. 50 $ — Halkev i Reisliğinden: Halkevimiz-Ali Şuuri Mektebinde Fransızca | olunmaları rica olunur. ğ Vöğreıınıek isliyenler ic n bir dershane acılacak- ür. Arzu edenlerin mektebe müracaatla kavıt

Bu sayıdan diğer sayfalar: