25 Ekim 1935 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

25 Ekim 1935 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yunanıstanda Cumurı- Yetlavedildikten sonra er hangi bir memlaket gibi Yunanistan da - kendine | İstediği rejimi kurmak bakkına h izdir Yugoslavya bu- na karışamaz» “Politika, Belgraddan: “Ordunun Yunanistanda Yaptığı ayaklanmadan — az Zaman önce Demokrat par- Tileri Liderleri — kral Jorja bir mektup göndermişlerdi. Bu mektupta demokrat fır kaları liderleri, — Yunan ulu: Sünun .Dıumıyı ve idameye kesin rar vermiş olduklarını id- 'dia ediyorlardı. Bunlar kral- İik rejiminin yeniden kurul Ması İşinde bazı kimselerin İŞbasına geçmek Sirsi gibi bir münasebetsizlik görü Yor'ardı. Funlara göre bu Yüzden yurtta — ahlâki bir kargaşalık doğacak ve bu da devletin mahvolmasını Mucip olacaktır cumurluk — rejimini Bu mektup okununca de- Mokrat fırkaları lider'erinin Yunanistanda Krallığıı yeni - den kusulmasında halk hür- Tüyeti için bir tehlike gör- Medikleri ve bizzat kendi adeleri mucibince, — bugün İdare makinesinin başında bu'unanların krallık sembo- lünü kendi özel emellerine Alet etmelerinden, korktuk İarı kanaati hasıl — oluyor du , Çaldaris dahi, krallık ve Yahut cumurluk rejimlerin- den hangisini arzu Ususunda fikrini söyleme ettiği | | kütleleri az çok ( serbestliğini çok — yerinde | bir hareket olarak — halka lerketmek suretile bu kor Türkdilinin Hikâyesi Seven — Sevilen Tangosu İkisi de genç, ikisi de gü Zeldi. İkisi de birbirini sevi- Yordu Sevgi; bir serin bahar rüz Rüri gibi içlerinde dolaşıyor, Rözlerinde alev alev yanı Yordu. Nasıl sevişmişlerdi? | İkisi de bunun doğuşunu stiremiyordulardı. Fakat # muhakaktı ki.. Duyuşları, — düşünüş'eri, Sevkleri ile uyuşmuş ve bir hı- yüşmüş rine bağlanmış'ardı Erkek; oüdan “'DEyli ge: diş omuzlu, kap kara gözlü, tt duruşlu.. Kız; rengi seçilmiyen göz- kej ile, pırıl pırıl yanan sa- öri le, pek biçimli vücu du ile bir içim su Onlar; sevgilerini kendile- den bile sakladı ar. Kar 'Aşınca renkleri, sesleri, ba- ları “bu şeyi, birb'rine Mildiyacak diye korkdük- ı'ı için yalnız kalmaktan Çındılar. Ve her konuüşu- =_ birbirini kırmaktan, di- €mekten zevk a'dı'ar k'klıl de ayni rengi sevdik- *i halde bunu ortaya vur Tadilar. Tatlı bir musuki karşırın ikisi de varlıklarından İa kuyu izale etmek irtemiştir Zaten Yunan ulusunun ay çokluğu i'e Yunanistana dö. necek olan bir kral yalnız Yunan ulusuna bağlı - olür. kral Jorj dahi bir — İngiliz gâzetesine verdiği diyevde plebisti bu tarzda — telâkki ettiğini anlatmıştır. Kral Yu- nanİslana aydetinin katiyen yurtta eski idare yeniden kurulacağını söyle- miştir. Kıralın istediği bütün ayrılıklardan — uzaklaşılması ve devlet — kurumuna ulus iradesinin temel Çaldarıs yukarıda — alınan mektup — hakkında verdiği diyevde kralın bu diyevini tamamlamışlır. Çaldaris, Ati- naya dönmesi için — krala karşı sürülen — dile- ğin yalniş o'duğu fikrinde Uulus tarzınının olmasıdır. i'eri dir. oyçokluğu — ile Yunanistana dönmesini isti yecek olursa kral yurt dı şında kalmakta devam ede mez. Çaldaris — bu liderleri yatıstırmak için karlın Yu- nantstana denmesinin ger çekte taşç'ı bir demokrasi kurulm ası demek söylemiştir olacağını Doğrusu yıllardanberi Yu nanistanda devam edegelen buhranın en doğru hal resi budur. Bu buhran içinda üles kenarda kalagelmiştir gerek muhtelif kralların hüküm darlığı ve gerek cumurluğun Pu YAZAN; Mükerrem Kâmil uzaklaştıkları halde biri: Beğendim. Dedi ise.. Diğeri: - İnsana esneme veriyor diye baltaladı onu. İşte böyle. Sevgileri kar şilikli bir didiklenme için de boy vere vere bir gün geldi. Dedi, önüne geçilmez ateşten bir çenber oldu. Erkek; bağlanmaktan ür ken ruhu, aykırı düşünceler taşıyan dik başı ile bir yuva kurmaktan çok uzaktı. Kız; bütün ötekiler gibi sevgiden. beraberlikten ko- nuşmiyan bü sert bakışlı, | dık sözlüadam duyduğu ki- nin altında - İçli bir - gönül | sızısı olamıyacağına inana cak kadar terslik gösteri yordu kendine.. Günler, aylar geçti [ larıla bulan parti iş başında bulunduğu anlarda böyle — olmuştur. Ulus kütleleri isteklerini or taya atmak gücünü göster- memiştir. Böyle bir işe kal kışmak her şeyi dayanacak noktalarını zam isliyen ve kış- ile çarkışmak demek olurdu Plebisitik ulus — idaresinin kurulları | kuvvetli o'arak kendini gös- | termesi ve gerek taçlı de mokrası kurmak — ve gerek oldukça zayıflamış bulunan | bu günkü cumur'uk rejimi nin — mükemmelleştirilmesi anlamlazında Yunanistanın inkişafına temel olması iz teniyordu, Kondilisin kumandası al tında bulunan ordu ise. u'u sun ne İstediğini ortaya at masından önce kendi kara rını vermek istiyor Ordu iki gün önce 1911 kanun esasi | ni yeniden iade etmek sure- Ulo Yunanistan da - krallık rejimini iade etmiş oldu. O rdunun verdiği bu kararın tesirleri allında Yunan Me- busan meclisi tarafından ve rilen kararlara göre Plebist yine yapı'acaktır. Ancak Ça- Idaris bu plebist işinde ne düşündüğünü istifa etmek suretile tamamen açığa at mıştir. Fu fark yalnız demokrasi | fırka'arı arasında değil kral: lik rejimine inan - ile bağlı olanlar arasında da görül. mektedir. Kışladan gelen son hareket yüzünden plebistin önemi azalmıştır. Pu son ha ırckel vaki olmasaydı bile | Yunanistan da krallık reji ile yeniden | kurulması ümidi yok değil di. Halbuki bu hareket or dunün udlusu sıkıştırmak İs tediği tesirini uyandırıyor. Diğer her hangi bir mem leket gibi Yunanistan dahi kendine istediği rejimi kut 1 mak hakkını haizdir. Yugo slavya bu iç işlerine yunanista Üter cumürlük İster kira- Vik rejimi bo'unsu, katiyet is- komşu memleketin | TÖRKDİLİ karışmaz. Ancak yugoslavya, Balkan paktı arsıulusal fa- aliyetini yunanistan hadise lerine bağ amış bulunmak- tadır. Balkan palttı ile ya- pılan iş birliğinin her alan da verimli olduğu görülmüş tür, Bugün, bütün Avrupa gibi Balkanlar dahi, Afrika hâdiseleri yüzünden heyecan içinde bulunmaktadır. Yunanistan Akdenizdeki du rumu do'ayisile Balkan pak tını imza etmiş olan o bir dev'etlerden ziyade - doğru dan doğruya tehlikelere ma ruz bulunmaktadır. Diış me mleketlerde — Yunanistanin zayıfladığı hissinin hasıl ol - vermemek hem de masına meydan bem yunanistanın Balkan paktı ile bubirine bağlı bulunan komşularının menfaatleri — muktezasıdır. Bilhassa Yunan ordusunun iç işlere karışmak — suretile, kendine lâzım olan muka- vemet kuvvetini kaybelttiği inanının yer tutmasına mey dan verilmelidir. Yunanistan da krallik teziminin mi te sis olunacağı yoksa bu günkü sarsılmış cumur'uk rejiminin mi baki kalacağı meselesi © kadar önem'i bir şey de- gildir. Önemli olan Yunan ulüsunun kışlanın müdaha - lesi o'madan kendi akibeti ne kendinin hakim olması- dir. Zaten Çaldarisin fikir. lerini neşreden gazetede bu fikirdedir. Bu gazete “Yu- nanistanın dış men'eket'er deki şöhret ve önemi bakı- mindan plebist yapılması behemehal Tâzımdır. diyor. Yivoyln Balugviç Kayıp Elimde bulunan asker te- rhis vesikamı bundan — bir ay önce kaybettim. Şube den yenisini — a'acağımdan hükmü olmadığı ilân olunur. Edremit: Altınoluk Nahiyesinden Bekir oğlu Ahmet 318 Göz'eri ışıl işıl yanarak | miyordü. dudakları en sevinçli bir şeyi fısıldar gibi önce akına (Etken) söyledi bunu. — Evleniyorum Akın — Severek mi. Çolban? — Sana ne? Öyleya bana ne? Düğün; Ay Yıldız. kulü- | bünde yapıldı. Genç gelin bir kuş gibi şen, bir ke'e bek gibi narindi Gülüyor, konuşuyor, dansediyor, uç uyordu Akına da somurtgan de nilemezdi. Yalınız çok - içi yordu Kaya; şehrin en güzel kızına koca olmaktan gelen gürürlü bir. sevinç içinde konuk kümelerine uğrıya uğrıya dolaşıyordu. Caz; “Seven sevilen tan gösuna,, başladı Çolbanın önünde eğilen siyah elbiseli genç adam sa- rarmış yüzü, — derin'eşmiş gözlerile bu gece her zam- ankinden daha güzel görü. nen Akındı Çolban; herkes'e dansedi Ne erkek; Seviyorum seni.. Dedi. Ne kız; bunu ona söyle tmek için fırsat gözledi Ço'ban; yıldızlı bir gece de tatlı keman sesine kulak vere vere içini dinledi. Onu sevmediğini kendine de inan. dırmak için Kayanın karısı olmağa karar verdi. yordu. Şimdi de iliklerine işliyen bir heyecan içinde ayağa kalktı. İnce, beyaz parmakları genç adamın si: yah elbisesi üstüne korkak bir kelebek gibi dokundu Şimdiye kadar gözleri de, seşleri de n söyliyebil mişti. Fakat göğüs'erinin al. | tında duran bu yürekleri Onlar. O iki seven kalp Birbiri üstünde durmadan dövüyorlardı Seven bir akar su ince'iği ile ya vaş yavaş yükseliyor, gönül leri karış yöor, — damarları | ateşliyordu Akın içinden düşündü: Yazık. Nacap etlim o nu sevi'en tangösu | Ço'ban derinden hız'an di: - Yanlış adım attım. Akın evlenmek için Çol banı bekliyormuş gibi tezi- ne o da bir yuva kurdu. Oda güze', kızla düğününü uyni kulüp te yaplı tatlı bir genç Ve yine Seven sevi'en tangosunu Çolbanla oyna- dı. Karşı'ıklı bir oyun başla mıştı. Yine eskisi gibi sık »k buluşuyorlar, - konserlerde, çaylarda, balo'arda karşıla- şıyorlardı. Evlerinde sadece iki dost dümdüz birer karı koca ol an çiftler. Birbirlerini gör düler mi hemen değişiyorlar- di Akın; karısına kanaat ge- rer çılgın bir koca,. Çolban yavaşlanmak ellerinde ola- | kocasına deli gibi bağlı bir S AYİA 3 İLBAYLIKTAN: Köylülerimizin ve halkımızın -nazarı dikkatine Vilâyet dahilinde ve bilhassa merkez kazası köylerinde günden güne Şarbon hastalığı çoğalmaktadır. Pu hastalık amahallâtta ve köylerde kaçak olarak kesilen hastahklı hayvan etlerinin halk tarafiından ucuz almak düşüncesile bilmiyerek et veya sucuk yemelerinden insanlara da sirayet etmektedir.' şarbon hastalığ Halkımızın bü bastalığa yakalanmaması sağlığının muhafazası için baytar memur- ları tarafından muayene edilmeden kesilen kaçak et ve sucuk mamulâtının yememeleri ve çoluk çocuğunun sağlığını seven sayın halkımızın buna dikkat etmeleri ilân olunur. Balıkesir Askeri Satınalma Komisyonundan: 24 birinciteştin 935 tarihinde yapılan benzin, vakumyağı giresyağı, gazyağı ilânı kanunun on ikinci maddesi muci- bince yok addedilmiş ve yerine bu ilân konulmuştur. Ko lordünun ihtiyacı olan 7500 kilo benzin 588 ki'o vakum- yağı 290 kilo giresyağı 664 kilo gazyağı 11 - Zinci teş- ria 935 tarih pazartesi günü saat 15 de kapalı zarf usu- İile eksiltmeye konmuştur. Muhammen bedeli 3442 lira 94 kuruştur. Muvakkat teminalı 258 lira 22 kuruşlur. Eksilt. meye iştirâk edecekler şartnamesini görmek üzere hergün ve vaktı muayyeninden bir saat evel zarflarile — birlikte ko'ordu satın a'ıma komisyonuna müracaatları. 4 — | — 229 Evkaf Direktörlüğünden: Büyükbostancı köyü camil hatibliği boş bulunduğun- dan istekli bu'unanların 9-11 935 cumartesi ssat 10 de | Balıkesir Evkaf Direktörlüğünde toplanan kemisyona mü. racaatları ilân olunur '. Doktor MEMDUH ÖZÇAM Çocuk hastalıkları uz nı Milli Kuvvetler cad- ma desinde Bankası Ziraat karşısına nakletmiştir. No: 29 | eş o'uyordu Bu karşılık'ı aldanma ve aldatma oyunu uzun — sür- dü. Yorulduklarını, tükendik lerini, yaşayişlerinin zehir | olduğunu anladıkları halde sarsılmaz bir inat içinde bunu yine kendilerinden bi |e saklıyorlardı. İşte böyle. Günler dizile dizile, aylar eğlene eğlene | yıllar geçti. Ve yıllar bir biri üstüne devrile devrile gençliklerinin | en temiz sevdasını, en engin duygularını hırpaladı, tırma: ladı Fakat yıpratmadı Bir akşam kulübte çayda idiler k Akın bir aralık aşağıya inmişti Salona döndüğü za- man sap sarı idi. Elindeki telgrafı.. Herşeyi, bütün ya şama bağlarımı unutarak Ço Ibana uzattı. Bu tel; Akının Doğu ille- rinden birine gideceğini bil diriyordu. Çolban da sarardı. Sanki bütün ışıklar söndü, her yer karardı. Azdaha herşeyi un utarak: Gitme. Dayanığım ka- lmadı artık. Beni birak p gitme.. Diye hıçkıracaktı. Durakta Akınları geçirm eğe gelenler çoktu. ŞA UNN AA ENCERMER UN E MA A, » » * « * » " " . » . - . . - - 5 * * * " » " - " : » 1 Kayıp mühür Abmet adh — mühürümü kaybettim. Badema (Ahmet Ocaktan) imzamı kullana eağımdan kaybolan mührü- mün hükmü olmadığı ilân olunur. Göbel nahiyesi eski Ma- nyas köyünden Mehmet oğ- l 32 mnumaralı -kooperatif ortağı Ahmet Ocüktan Trenin kalkmasına çok az kalmıştı. Nasıl oldu, Akın ne yap- tı da üç dakika — Çolbanla yalnız kalabildi? Demiryolu- nun uzayıp gittiği tozlu yo- Ida onun gözlerine bakarak: Ha'â mı bana söyliye- cek sözün yok Çolban? Fel- ki birbirimizi bir daha hiç görmiyeceğiz. Dedi. Çolban gözlerinde tutul mıyan — damlacığı incecik parmağı 1'e örterek: - Yanlış adım attım Akın. Diye karşılık verdi Genç adam dudakları ile değil, bütün gönlü ile lıon uşuyordu: - Yalnız seni- sevdim. Yalnız seni seviyorum. De- ği yaşarken, öldükten sonra bile sevgilim sensin Genç kadın belki hıçkıra: caktı. Fakat onun karısı ve kendi kocası araya girdiler. Evet baştan olduğu gibi ; şimdi de yine aralarına gir- diler. Ve bu iki insan zenciri İki seven, sevilen kalbi bir daha kuşattı. Akın karısı ile trene doğ- ru ilerledi. Çolban kup kuru gözleri, kısılan dudakları ile sevdiği adamın arkasında — taş gibi Katılaştı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: