17 Ocak 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 2

17 Ocak 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstiklâl Mrı Şâiri Mehmet Âkif. Ustad Fıkracı Ve Lâtifeci idi.. XT İstanbulda Âkife: — ( Süleyman Nazif ) le aranız nasıl? Diye sordum; şu cevabı verdi: — Şeytan kulağına kur. şun! # A (Ruhi Naci Sağdıç) Üsta da ( Yahya Kemal ) e aid kanaatini sormamı İşaret et- ti. Dedi ki: Dört «senede bir şiir yumurtlar! Sizin Orhan Şa iklarınız, Ruhi Nacileriniz andan daha şâlirdir. Çünkü: yazarlar. Bir akşam' (İsmail Habib) le birlikte Üstadın ziyareti ne gitmiştik, Hemşehrimiz orada onu, yüzüne karşı, göklere çıkar mıştı. Türkiyede yegâne va- tan ve millet şâiri nazarın da Akifti. Âkif bu. medh lerden sıkıldı. Birde o ark adaş kendine mahsus eda larla onun (Bülbül) ünü ok- umuştu. Ertesi gün Üstad bana dedi ki: — İsmailin Bülbülü bizim - Bülbüle benziyordu amma, ne kanadını bıraktı, ne ku: | yruğunu. O, o biçim (inşad) sevmezdi Bir aralık İsmail Habıb Süleyman Nazıfın “Ağdalı ifadesi, nden bahsetmek is- temişti; Âkif dedi ki: mukallidisiniz! Kendinizi sö- ylüyorsunuz! y * Âkif pinti zenginlere *ağ niyâyi sabirinden,,, comert, fakirlere de *fukarâyi şâki rinden.., derdi. iie (Nasreddin Hoca) merhu mun en nefis hikâyelerini, fıkralarını zaman zaman sö- ylerdi, işte ikisi: (Hoca) ya gül gibi karın var, demişler; vet, demiş ben de hişsediyorum çünkü dikenleri var., Bir gün (Hoca) yı karısı dövmüş merdivenden yuva rlamış, atmış Gürültüyü du- , yan komşuları ertesi ları gün sormuşlar: Hoca bu akşam sizin evin merdiveninde müthiş gürültüler oldu. Neydi? Hoca: Gömleğim yuvarlandı, demiş. Amma yalan ha! Gö mleğin de gürültüsü olurmu? Denilince şu cevabı vermiş: — Canım, uzatmayin, için. de ben de vardım işte! * Bir büdce müzakeresi es nasında idi. Mazbata muh arriri (me'murin) diyeceği yerde me'mureyn demişti. |1)| Âkif dayanamadı: — Me'mureyn olsaydı ba: Ila şekerle bes'erdik! Dedi * Onun çok eski bir vardır. Hem iyi - sevişirler, n bir araya geldiler mi mutlaka kavga - çıkarırlar! Bir gün © kıymetli hakkında dedi ki: — (.) — Evvelce dostu dostu yüzde İ | j İ | kten her halde daha İyidir. | ketlerde © meselenin ne su H. Basri Çantay doksan dokuz neşve bir hu ; şimdi bir neşve doksan dokuz humar! Âkif eski İstanbul hükü- meti zamanında maarif na mar zaratinin (İügat komisyonu) | âzalığına tayin olunmuştu. Reisleri de âyândan bir ho ca idi. Haca sarıksızlara bir şey bilmez gözile bakardı. Gerek Âkif olsun, gerek ar kadaşı ve eski dostu (. olsun bu vaz'iyyete tutulur- lardı Bir gün |(hoca| bir keli- me hakkında ayağını daya- dı: Ben 300 bu kadar se nelik bir lügat kitabında gördüm, kelime dediğim gi- | bidir, dedi. Âkif şöyle cevap verdi: — Ben de bin senelik (Şeyhullöga|,; (2) da bu ke- limeyi şu dediğim şekilde buldum! O, kelimeyi istediği gibi (hoca) ya kabul ettirmiş, onun rekorunu - kırmıştı. Ertesi toplantıda sıra ( .) e geldi. Yine hoca bir ke lime üzerinde, fakat bu ke re haklı olarak, tevekkuf etti. |...) dedi ki: — Âkif, bu sefer ameli mizi (3| (boca)j nın ağzına uydüralım! . (..) de çok nöktedan bir zaltır. Reis ondan sonra bir daha ağzını aet Karşısında temerrüt eden bazı münevverlere: Dur, ben sana (Avru- pa âyetleri) okuyayım, der, | mevzubahsolan — meselede Avrupa âlimlerinin — neler dediklerini, hangi memle. retle tatbik edildiğini sayar, | döker, nihayet muhatabını yola getirirdi. Üstadın kafa sında * Ayvrupa âyetleri, | okadar çoktu ki (| (Me'murin) kelimesi eski Arapca kaidesine göre (Me'mur) un cem'idir, me imurlar demeklir. O biri ise Vesmiye) dir ki çiki memur) manâsına gelir. (2) (İhliyar lügaljdemektir. Tabii böyle bir kitap yoktur.| (8) Hareketimizi.. Veme- | eklir. Bre— a Bir sanelik h îkıti Z Birşeyi bilmek, bilmeme Arz üzerinde bir senede ne | kadar hareketi arz olduğu- | nu da ancak bu düşünce ile yazacağız Delhi şehrindeki sismoğ raf idaresi bir sene içinde olan hareketi arzları tesbit etmiştir. Bu hesaba göre bütün ar zda geçen sene 10.000 ha reketi arz olmuştur Memleket itibarile rekor | Japonyadadır. Bir sene için de binden fazla hareketi arz | kaydedilmiştir Japonyayı Şili, Küçük Asya ve civarı neticede “Empir Stayt Bül ding. 30 katlı binasında tam 5115 köpek olduğunu tesbit | etmiştir. Fabrika sayılmıyan değir- menlerde öğütülen unlardan satılık ekmek yapan fırınla rın buğday koruma vergile rinin ne suretle maktu şek- le bağlanacağına dair tamim Maliye vekâletinden — şehri- mizdeki alâkadarlara gelmiş tir. Tamimde şu izahat veril mektedir: 1 - Toptan vergiye bağ- lanmaları lâzımgelen fırınlar kanunda tasrih edildiği üze - re fabrika saylımıyan değir menlerde öğütülmüş olan un lardan satılık ekmek yapan- lar olduğuna göre bütün un- lardan satılık ekmek yapıl masına belediyelerce müsa- ade edilmemiş olan yerler. deki fırınlar, toptan vergiye bağlanmıyacaktır Buralarda, fırınların bele- diyelerce evsafı tayin edil- miş olan fabrika unu kulla. nmaları ve,bu unların da mühürle mühürlenmiş ve nakliye tezkeresi alınmış ci- nsten olması lâzımgeleceğin den bu cihetin, fırınlarda mahallen sık sık kontrol ed. ı ilmek suretile murakabe ed. ilmesi ve vergisi verilmemiş karadeğirmen unu kullanan. lar hakkında kanunun 9 un cu maddesi hükümleri tat- #olnnmeable kasaka- L | f'e'&lyo erin de vaziyetten ha- berdar edilmesi lâzımdır. 2 Senelik maktu ver giye bağlanacak - fırınların bir sene zarfında imâl ettik leri satılık ekmek inikdarı için sarfettikleri un mikdarı muamele vergisi kanununun 21 inci maddesile teşkil ed- ilen heyetler tarafından ge rek fırınların mevcut ise U- caret defterleri üzerinden, gerek şehir ve kasabanın nüfusu ve çarşı fırınlarınla- rından ekmek yiyen halkın mikdarı, firının istihsal kabi- | liyeti ile emsali müessesele- rin vaziyeti nazarı itibara alınmak suretile haricen ya- pılacak tetkikat ve tahakku- katla tesbit ve gayri safi siklette 72 kiloluk çuval ba, şına 100 kuruş hesabile ver gi takdir. olunacaktır. 3 vukuunda 2430 numaralı muamele ve rgisi kanununda yazılı itiraz ve temyiz mercileri tetkik edeceklerdir 1 İtiraz - edilmeksizin komisyon kararile tahakkuk eden vergilerin her ay on ikide biri alınmak — suretile tahsil edilmesi ve aylık tak sitlerini zamanında ödemi - yenler hakkında tahsili em val kanunu hükümleri dal resinde muamele yapılacak tır, 5 Toptan vergiye bağ landıktan sonra - ticaret sanatını terkeden - fırıncıları toptan vergilerinden, terk İtiraz itirazı ve tarihine kadar geçen müd- | dete ait vergileri tahsil edi lir ve bakiyesi terkin olunur. 6 Mal memurlukların- ca şimdiye kadar tahakkuk ettirilmiş olan vergiler üze rinde bir muamele yapılmı yarak bünların mali sene | ki Ffelâketzedeler için genç | dairesinde itiraz |cuvdiyet | yapılacak temenni bu kulü | bün herkes tarafından aynı iLiİMiZDEN HABERLER Buğdayı Koruma Ver- Leblebici Horhoru gilerinin Maktu Şekli.. kadar - tahsillerine edilecektir. 7 — Toptan vergiye bağ- lanan fırınların — her mali | yıla ait vergileri ikinci kâ- | nun ayı içinde bir yıl evel ki vaziyetlerine göre yeni- den tarholunarak mali sene başına kadar tahakkuk etti : rilmiş ve kabili tahsil bir | hale getirilmiş olacak ve | sene içinde tahakkuk eden vergi miktarlarının azalma- sını icabedecek tebeddüller | nazarı itibara alınmıyacak- | tir 8 Bu heyetler tarafın dan verilecek kararlarda ha- | zinenin zararını mucip bir hal görüldüğü takdirde kanun | olunacak- sonuna devam tır. 9 — Kara değirmen unu kullanmalarına belediyeler : ce müsande edilmiş olan fı- | rınlırın'ıklulyeılne bağla nmaları için bundan sonra vekületten izin ve müsaade alınmadan muamele yapıl mıyacaktır. Temsili.. Halkevi temsil kolu gece yaksullar gözetme birliği menfaatine bu eseri muvaffakıyetla oynadı. Halkevimiz Temsil kolu, dün gece Yoksulları Gözet. me Birliği yararına ( Leble bici Horhor ) Operetini oy- nadı. Bir asıra yakın bir zaman evvel memleketimize ilk de- fa opereti tanıtmış olmak itibariyle büyük bir hizmet - te bulunmuş olan bestekâr Çuhaciyanın bu eserini, tam kadrolu bir operet heyetinin bile — güçlükle başaracağı şüphesizdir. Bir oaperetten ziyada bir (Opera komik) — olan bu güç oyunu, Halkevi gençle- rimizin aynen sahneye koy masına imkân yoktu. Öpe ret — herşeyden evvel ses, kadın ve bale meselesidir. Bu — güçlükleri gözönüne alan Temsil kolu eserin ba zı müzik ve dans sahneleri ni kaldırmak — zaruretinde kalarak bize Leblebicinin bir Dursunbeyde— Müsamere.. İdmanbirliği kulübü faaliyate geçti. Bençler At Jâkötzedeleri menfaatine Dursunbey, 16 (Hususi) ai k Cu wrsyecin onuncu yılı gibi ulu birgün de kurulan İdmaabirliği şu | günlerde ümil edilmiyen bü | yük varlıklar yaratmağa ba [ şlamıştır. Gençlik cumartesi günü akşamı yaptığı müsa- merede temsil ettiği “İstik lâl, piyesinde herkesin tak dir ve alkışlarını toplamış ve yarattığı bu varlıkla İd- manbirliğinin yaşadığını bi- hakkın isbat etmiştir. Kulü bön müsameresi beklenilmi - yen bir muvaffakiyetle neti- celenmiş ve herkesde unu tulmaz bir intiba bırakmış tir, Fakir kazamızın azimkâr gençliği müsamerede olduğu gibi spor sahasında da gün- den güne kendini tanıtacak bir mükemmeliyet elde et- mek için canla başla çalış maktadır. Diğer memnuniyet - verici bir cihet te gençlerin uzun çalışmalardan sonra hazır ladıkları bu müsamereyi Adana felâketzedeleri men- faatine yapmış olmalarıdır Anavatanın bir köşesinde liğin duyduğu bu hassasiyeti | takdir. etmemek mümkün değildir. Yalnız nedense bazı kim selerin, faaliyete geçen bu kulübe lâzım geldiği kadar alâka göstermemekte oldu klarını öğrendim Halbuki bu gibi teşekkül- ler herkesin gençliği hima yesi altına — alman, onlara, samimi alâka göstermesi ile ancak daha — iyi bir mev- gösterebilirler. Onun içindir ki bu hususta | yaratmasını candan dileriz. fe- hir müsamere verdiler. alâka ile karşılandığını gör- mektir. Sporcu gençler, büyük bir azimle çalışmaktadırlar İyi bir gece geçirten Dur- sunbey gençliğini ve idare heyetini tebrik ederken, za man zaman her halde böy le muvaffakiyetli varlıklar Maği_sğda Küçük sanatlar sergisi tö- tenle açıldı Manisa, 16 — (Hususi) Bugün Halkevinde küçük sapatlar el ve ev işleri ser gisinin açılma töreni yapıl dı, Törende Vali Lütfi Kır dar, eşleri kalabalık halk, ve birçok bayanlarla devair rüesası, memurlar bulunu yordu Vali küçük sanat, el ve ev — işlerinin. ekonomideki ro'ünü, faydalarını değerli bir söylevle — anlattılar ve Büyük Önderin adını saygı ile andıktan sonra salon kapı sındaki beyaz kırmızı kurde- lâyi alkışlar arasında kestiler Sergi cidden itina ile ha zırlanmıştı. Birçok sanat es erleri salonu dolduruyordu. 1 Bilhassa bir müzika ça: vüşuü tarafından bir kadife üzerine yapılan Atatürkün resimleri pek canlı ve güz eldi. Valinin her alanda büyük hizmetleri görülmektedi. Manisa az zamanda çok | güzel eserler kazanacaktır < " ADünkü vn fiatları Asgari Azami K. K. 55 Randıman un 950 975 60  » 900 925 Ti ey » 850 — 875 BÜ g » 780 — 775 ( revü ) sünü seyrettirdi. Leplebici söz ve harel itibariyle bir revü ve mü: zik itibarile de bir pot b olarak ve zevkle seyreti Bu da bir muvaffakıyettir Dekor güzeldi. Elbise kostümler hemen kusursu! sayılabilirdi. Temsilde alan gençler muvaffak © dular. Fadime rolünde Gözalan Leblebici rolünd! M Korhan, Hurşit rolün M. Gözalan, Sansar H rolünde Salih, Cingöz rolü de İhsan ve — Karakullukç rolünde de Kadri iyi idil Koroda — vazife alan |* genç te üÜzerlerine — dü ödevi başardılar. Her ilerlemekte bulunan Halkı vi caz ve bandosunu teşki eden gençler de kendilerli den beklenen muvaffakıyı gösterdiler. Müsamerede Vali ve G H Partisi Başkanı Et Aykut, belediye relsi Nati Kodanaz ve birçok davel hazır bulunmuştur. Oyun buügece ve yai gece de tekrarlanacaktır. eĞ Halkevinde Ülmpiyatlar filmi — gösterildi. Halkevi birkaç gönde! beri Olmpiyat müsabakalı rına Bit — göşterdiği — filmil gençlik ve birçok halk ta' rafından alâka ile seyredil miştir. Bugün Ilılkıvinlı—;ıî kongresi yapılacak. Bugün Halkevinde öğledi sonra yıllık spor — kongri olacaktır. Bölge başkanı Feyzi Sö” zenerin başkanlığında yapı lacak olan bu — top'antıyt vilâyetin muhtelif yerlerin” deki kulüp mümessilleri iş7 tirak edeceklerdir. Küpelerda kaçırılan kız — Küpeler nahiyesine bağl! Kozören köyünden Halil kız! Sadife kandırılarak kaçırıl mıştır. Sadifeyi kaçıran aynı köy — den Bayram Ali oğlu Raif- dir Kız ve kaçıran Raif jan” darma tarafından yakalana- rak adliyeye verilmişlerdir: Açık Konuşma: * Bir okuyucunuz , imza sı ile şehir içinden gazete mize mektup gönden zata: İsim ve adresi bulunmi — yan — mektupları neşretme” meyi bir prensip olarak kâ bul ettiğimizden arzunuzu yerine getiremiyeceğiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: