30 Ocak 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

30 Ocak 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— —— — —— Bir Acı. A İ Daha önce “Bir felâket,, m a n y a başlıklı bir yazımda kâlna- Ha ilk mahlükun tek hüc- relilerden ibaret olduğundan ve zamanla bu tek hücreli- lerin koloniler halini alarak tekâmül ettiklerinden ve bu günkü canlı mahlükatın me- | ydana geldiğinden bahset Miştim. Bu herkesin bildiği ve inkâr kabul etmiyen bir hakikat. Fakat bazıları buna ina- nmak istemiyorlar. Nedense böyle tek bir hücreyi ecdat kabul etmek güç geliyor. Pek açık hakikatler tek hücrelilerin önemlerini ve yirminci yüz yılda dahi oy* Heligaland adasının yeni- den tahkim ve teslih edile: ceği hakkında son günlerde verilen haberler, bütün es- ki itilâf devletleri kamoyla- rınını heyecana düşürmek ten geri kalmadı. Bilindiği üzere, Wersay muabedesi mucibince Alım- aaya, baklı olarak “Şimalin Cebelüttarıkı, adı - verilen bu adadaki tahkimatı yık- mağa ve burada bulunan harp âletlerini tahribe mec bur tutulmuştur Filhakika Heligoland yal nadıkları büyük rolleri göt- | pız Elbe, Ayder ve Vezer termektedir. nehirlerinin — mansaplarına Müessif bir hâdise, bugün | değil; Kukshafen, Bremen aynı şeyler üzerinde beni birkaç satır karalamağa me ebur etti. Bugünün içtimal hayalın- da görüyoruz ki fertler ba zan cemiyetlerden ayrılıyor" lar. Ve cemiyet o fertler den bir istifade görmediği gibi bazan zarar görüyor Fertlere cemiyeti sevdirmek gerek. Bu görüşü, sizinle fen no: ktainazarından tetkik ede lm: Tek bücrelilerin bazı- ları koloniler teşkil etmeğe değil yalnız başına yaşama yoluna sapmıştır. Tıpkı bir cemiyete girmeden yaşıyan insanlar gibi. Bunlar yaratıldıkları gün- denberi tek bir hücre ola rak fakat daha tnsta bir ha lde yaşıyagelmektedirler. Bir kusmı bir araya gele- rek histlon “nesiç, örgen “üzuy, ve apparat cihaz ları meydana getirirken bu- nlar ayrı kalmışlardır. Ci hazlar tekâmüllerini yapm- işlar ve yapmaktadırlar. Şuhalde içtimat bünyeyi ve onun tekâmülünü, bir hayat sahibinin phylo gen- ete (1) sile mukayese ve izah edebiliriz. Hücrenin tek olarak kalmayişi şüphe yok ki bugünkü varlıkları do- Burmuştur. Hayat: Ancak hücrede, €ytoplasmada g ör ülen bir tezahürdür. Bütün can hlar bundan teşekkül etm ekle hayat sahibi olmuş ol- urlar, Bir şeyin faydalı olduğuna larını inandırmak, on* Vu faydasız olduğu taktirde | olacak Ffenalıkları or taya koymak suüretile kabil ©lur. Ben de bu düşünüşümü bu süretle ilerletmek ve sö ylemek istiyorum. rinde yaptığı hastalıkların Eğer bütün tek hücreliler ( YAyISI âZ değildir. On yedi | oldukları gibi kalsalardı in sinde bir genç kızın ciğerle anınız. okuyucular dünya rini kendisine gıca yaparak için hiç de iyi Hir netice bütün bir vücudu harap ed: vermiyecekti İnsan, hayvan erken ona ne yapabiliyor ve bütün bu medeniyet hiç | V€ kendimizi nasıl koruya. bir şey vücut bulmayıp her biliyoruz? taraf bir mikrop sürüsü ile Bu münasebetle şu anda dolacaktı çok acı ve hazin bir hâtıra ile Tek başına bir hücre ola | kalbim sızlamakta,. Çok gençi rak yaşıyanların insan ve — yaşla gözlerini ebediyyen nebatlar için faydalı olanla- | kapıyarak ailesine ve ken m da yok değildir. Meselâ | dıni tanıyanlara göz yaşı ve Havanın azotundan gübre yürek acısı serpen bu genç yapan ve bütün Legumino- | kızın ölümüne fennin bugü- se familyasındaki nebatlara | nkü musamahası sebep ol- gida hazırlıyan: | maktadır. Başaranlar aileri Bacillus - Radicicola, ma | nin yerinde ve derin keder | Terine iştirak eder, fennin | bunlarla uğraşan bir. şube ve Hamburg gibi mühim Alman limanlarının metbal- lerine de hâkimdir Büyük harp esnasında Al man denizaltı gemilerinin &- ğgınağı olan Heligolandın çok mühim ve müteaddit tahkk matı yıkılmış, topları tahrit- edilmiş, yeraltındaki labire- ntler ve kazmatlar Joldurul- muş, obüs asansörleri sökül- müş ve duvarlarla örülmüş tü Oraya gönderilen “silâh- sızlama komisyonu, uzun seneler içinde başarılan ve Almanyaya milyonlarca İn giliz lirarına mal olan eseri birkaç ay içinde yoketti. Muahedeler ve realiteler Bununla beraber, 936 so okânunundan itibaren Heli. — — —- yalar, fermentler ve niha- yet şâirlere bir hâz verecek denizlerde yaz geceleri şua lar dağıtan Nocti - lucalar zararsız tek hücrelilerdir Diğer taraftan genç bir vücudun ciğerlerini kendine gıda yapmakta tereddüt et miyenleri de yok değildir. İşte bugünkü meaeniyetin mücadelede devam ettiği mikrop ikinci yola sapan tek hücrelilerdir. Bunlar bu asrın gözle görülmiyen ve mücadeleleri pek güç olan en büyük düşmanlarıdır. ve bu tek hücreler, birleşerek örgenler yapmış diğer hüc relerden çok daha mukave metli ve daha tesirlidir. Hastalıktan hangi vücut titremiyor. Hangimiz çiçek hastalığının korkusundan ke- ndimizi onun — serumuna karşı bırakmıyoruz? Ve ha stalık mikroptan başka ne dir ki? Mikropların uzviyet üze mertalianmalnüli ee () Filogeneze: Bütün ne üllerin en son - şeküllerini | sine mensup bir irdemen | gıfatile de hicap duyarım. Hasan Âli Türker alıncıya kadar geçirdikleri tahavvüllerdir. Nevin tekâ Mülüdür. Iiale AdasınıTahkimEdiyor goland, muahedeler hüküm lerile realiteler dünyası ara sındaki uçurumu — her gün biraz daha açan hâdiselere sahne o'du Sonkânun ayının başlan gıcında ada sakinleri, ada" larının mühtelif / taraflarına gitmenin kendileri için ya sak edildiğini hayretle gör düler. Adanın çok geniş bir takım yerleri ayrılarak etr- alı çevirdi ve içlerinin gö- rülmemesi için bunların ke narlarına tahta perdeler ya pildi. Askerlerin nazareti altın da bulunan bu tahta perde- lere sivillerin yaklaşması bi- le yasaktı. Diğer taraftan, hemen he men her tarafa — muazzam burgu makineleri konuldu Bunların yaptığı cehennemi gürültü hemen hemen dai- mi idi ve dinamit infilâkları ©o kadar sıklaştı ki ada hal kı artık bunlara — aldırış et mez oldu. Adaya gönderilen binler- ce İşçi, sivil halktan tama men tecid edilmiş bir vazi- yette kaldılar. Ha'k uzun zaman adada bir temerküz kapı kuruldu ğünu sandı. Bununla - bera- ber, hakikat yavaş yavaş yayılmağa başladı. Almanlar Versay muahe: desinin bükümlerini bir ke- | ye daha çiğniyerek Heligola ı nddaki tahkimatı loşa ediyorlardı. Ünitorma mı daha kıymet- lidir düğme mi? Heligoland . hiç şüphesiz dünyanın en mühim strate jik noktalarından biridir. Mesahası oldukça mahdut bulunan bu ada, kayalardan müteşekkil tabil bir kaledir ve denizden tahminen 70 metre yüksektedir. Vaktile Danimarkaya ait olan bu yeri 1807 de İngi lizler zaptederek Napolyon an donanmasile daha - iyi çarpışabilmek için burada bir deniz üstü kurdular. Bundan çok s#onra, 1890 da İngiltere Zengibarla So- mali protektoranın büyük bir kısınına mukabil, dosta ne bir şekilde bu adayı Al- manyaya verdi. Bu edamın mesahası He ligolandınkine göre 3,000 defa daha büyük olduğu iç: in bu mubadele İngilizlere çok kârlı göründü Gladston bile sevinçle ellerini uğuştu- ruyor ve: “Bir düğmeye mukil bir üniforma aldığını, söylüyor du. Bununla beraber, düğm- enin üniformadan daha kı- yenetli olduğu sonradan be- Ni oldu Herkesin baklıolarak ko rktuğu Heligolandan tahki: matı o derecede idi ki, dün: ya harbi esnasında düş man donanmalarından hiç biri buraya taarruza cesaret edemedi. Onun için, Versay mua hedesinin tanzimi esnasında logi'tere bu adadaki tahki maltın tamamen yıkılmasını talep etti ve bu işde 192 yeniden — ÇİHAN İKTİSADİYATI.. — Almanya istatistik daire sinin tetkiklerinden anlaşıl- dığına göre, cihan iktisadi yatı 1935 yı'ına nisbetle 1936 yılında daha müsait bir in kişafa mazhar olmuştur. Bu inkişaf hattâ senenin başlan: gıcında Üümit edildiğinden daha iyi bulunmuştur. Ge- nel itibarla sanayideki isti hsalât artmıştır. Cihan tica retinde dahi kuvvetlice bir canlılık kaydedilmiştir. Aynı vechile kredi piyasalarında dabi fazla bir istek ve faa- liyet görülmüştür. Netice it- ibariyle cihan iktisadiyatının 1936 yılında tekrar iyileşti ğine umumi bir delil olarak hemen tekmil fiatların bir- denbire denebilecek bir su- rette yükselişi gösterilmek tedir. İktisadiyattaki müsait in- kişaf, muhtelif memleketler- de tabii başka başka nisbe tlerde vukua gelmiştir. Şöy le ki gerek sanayi ve gerek- se ticaretlerinde geçen yıl dahi canlılık görülmüş olan memleketlerdeki — kalkınma biraz daha süratle ilerlemiş: tir. Öte taraftan, ham ma- dde istihsal eden memleket lerdeki kalkınma da — haylı şiddetli bulunmuştur. Bu ar ada sözgelimi Çinin iktisadi vaziyetinin iyileşmesi, hattâ siyasi karışıklıklara rağmen memnuniyete değer bulun- müştür. Bunun gibi İngiliz ve Hollanda Hindistanların- de bitirilebildi. Eski Kayzeri örnek tutan ve Versay muahedesinin hü- kümlerine Aaldırış etmiyen Şansöliye H tle, on dört se- nme sonra, adanın yeniden takim edilmesini ve her za mankinden daha ziyada za> pti imkânsız bir hale sokul. masına emretti. Biz bundan salâhiyetle bahsedebiliriz. Çünkü olm. piyad oyunlarının debiz ya dolayısile Kielde ya pılan müsabakalarda tesadü- fün yardımiyle şimdi gene dillerde dolaşan bu meşhur ada üzerinde bir kaç gün geçirmek imkânını buldum. Gördüklerim Ada halkı hemen münha- sıran balıkç.lardan veya kla- vuzlardan mürekkeptir. Bununla beraber, adanın başlıca gelir kaynağını turi- zn: teşkil eder Yaz mevsiminin devamı müddetince Heligoland, ada nın vahşi güzelliğinin ve de- nizinin ihtişaınlı manzarası- nın cezbettiği binlerce turis le dolup taşar, Bu rağbetin birinci sebe bi Heligolanda gönderilen mallardan gümrük resmi al- mmaması ve tütün havyar istakoz gibi şeylerin burada çok ucuz satılmasıd Adada kaldığım müddetçe her tarafta hakikaten hum- malı ve fasılasız bir faaliyet gördüm. Binlerce sivil işçi kurada durmadan çalışmaktadırlar Denizaltı gemilerini barındı. rabilecek olan yeni bir li man da almaktadır. Ben orada iken, her ta rafta denizden çıkan mua - zzam çimento blokları bu llmanın şeklini vazih bir su rette belli ediyordu, | nasyonal sosyalistlerin da canlılık daha kuvvetlice olmuştur. Bir cümle ile ifa- desi lâzım gelirse, denilebi - lir ki, 1936 yılında ve bil- hassa son aylarında iktisadi- yatı canlanmıyan hemen he- men hiç bir memleket yok- tür, Yalnız Fransa gibi siy- asi durumları pek — karışık ! ya gibi ihtilâl ler içinde sürüklenen mem- leketler tabiatiyle bu umu mi iktisadi canlılıktan mah. rum kalmışlardır. Büyük sanayi memleket- lerinden Almanya, İnılllııı. İsviçre ve saire gibl ülkele. rde işa zlik büyük nisbetler- de gerilemiş ve sanayideki faaliyet hemen hemen 1929 daki dereceyi bulmuştur. Ha- ttâ Almanyada bilhassa mu- ayyen meslek ve branşlarda çalışan usta ameleye ihtiyaç bugün için başabaş kapatı: lamıyacak bir dereceyi bul: muştur. Hattâ bu yüzden bazı teşebbüslerin tatbikine imkân görülemediği söylen- mektedir. Binaenaleyb, Al manya sanayil için bugün başlıca endişe işsizlik değil de, işçisizliktir. Bu bakımdan mütalea ed ilerek Almanyada artık ha- kiki işsizlik — kalmadığı da kabul edilmektedir. Alman- yada bugün işi olmıyanam- olan ve İs; elenin mikdarı yalnız 300,000 | kadar tahmin olunmaktadır ki, bunlar da kalkınma nls- betleri aynı derecede kuv- vetil olmıyan branşlara me- nsup ameleyi teşkil etmek tedir. Bilindiği Özere, Alm- anyadaki işsizlerin mikdarı ikti- dar mevkiine geldikleri 1933 yılı başında yedi milyona yakın bulunuyordu. İngilte rede dahi sanayi - (faaliyeti mühim nisbette çoğalmıştır. Bu faaliyet bakımından İn. giltere Almanyadan sonra ikinci gelmekle beraber, or- adaki hakıki işsizlerin sayısı Almanyadakilerin iki misli, yani takriben altı yüz bin kişi kadar tabmin olunmak- tadır. İşsizlerin en ziyade İngilterenin bilhassa cenubi Walles mıntakasında bulun- duğu zannediliyor. Buna se- bep olarak da, hükümetin, buradaki — işsizliğe yardım edebilecek tedbirleri zama- nında almadığı gösteriliyor. Şöyle ki, lagiliz hükümeti sanayide yeniden bir çok çalışmalar imkânını ve yeni bir çok sermayelerin işletil mesi sebeplerini teminle ik tifa ederek faaliyetin, mem- leketin şu veya bu mıntak- asında, şu veya bu şekilde tanzimine alâka gösterme: miştir. Bir de kalkınma ve canlılık İngilterede dahi ilk başta demir sanaylinde gö rülmüştür. İnşaattaki — faali yet ise yeniden çoğalmıya rak 1935 yılı sonundaki ve 1936 yılı başındaki derece sini muhafaza etmiştir. İnşa at arasında bükümet dahi şoseler ve saire yaptırmak suretiyle birçok çalışma me vzuları bulmuştur İnıılleıe nin dış teciminde de canlılık görülmüş ve bilhassa kömür ve mensucat ihracatı çoğal mıştır. Bununla beraber me nsucat sanayiindeki istihsa lât seviyesinin eski yüksek- likleri bulacağı pek o kadar zannolunmamaktadır. Bina- enaleyh mensucat sanayilnin bulunduğu — mıntakalardaki işsizliğin ancak yeni bazı sa- bayi kurulması suretiyle bü sbütün giderileceği tabii sa yılmaktadır. Gerçekten İng- iliz hükömeti işsizliğin ta- mamen kaldırı!masına büy- ük bir ehemiyet vermekte. dir. Dikkate değer ki, bazı memleketler iktisadiyatında. ki canlılığın ve sanaylinde- ki faaliyetin harp sonunda kaydedilen en yüksek - sevi- yeyi bulduğu veya bulmak üzere bulunduğu göz önüne alınarak, bu vaziyetin bir dönüm noktası teşkil edip yeni bir krizin varit olup olmıyacağı fikirleri işgale ba. şlamıştır. Ancak, yeni bir kriz ihtimali olup olma- dığı — yolundaki — sorguya menfi cevap veril - mektedir. Yani yeni bir kr- iz mevzuubahsolmamaktadır. Çünkü memleketlerin iktis- adiyatında görülen her yü- kselişin bir aksülamelle te- | krar gerilemesini icabettiren şartlar artık mevcut sayıl- mamaktadır. Gerçekten ecski | yıllardan ve geçmek üzere bu: lunan krizden alınan tecrübe- ler ikinci bir felâketin doğm- aması için alınması lâzım gelen tedbirleri de lâyikiyle öğret- | miştir. Bu tedbirler ise ikti. sadiyatın devlet tarafından kontrol ve tanzimidir. Şöy- le ki İngilizler Türkiye ve Al- manya gibi iktisadiyatları devlet tarafından tanzim ve kontrol edilen ülkelerin iki- nci bir kriz felâketinden ma- sun kalacağını katiyetle üm- it ederlerken iktisadi tâlile- re daha ziyade hususl teşe- bbüs ve sermayelerin gelişi gözel hareketine terkedilmiş bulunan memleketlerin ergeç yeni bir krize uğrıyacakla- rından korkmaktadırlar. Ka. ldı ki, devletçe kontrol edi. len iktisadiyatlarda her han- gi bir Arıza husulü halinde devlet derhal işe müdahale ederek lâzım gelen tedbir- leri daima alacak vaziyette bulunmaktadır. Devletçe kontrol edilen iktisadiyatlar için, ikinci bir kriz felâketine sürüklenmek tehlikesi böylece hemen he- men katiyetle bertaraf edil- mişken, tekmil cihan iktisa- diyatına daha fazla kalkın- ma ve açılma imkânları ve- recek bir çok başka sebep ler de mevcut dır Bu sebeler arasında bil- bassa Birleşik Amerika de- vletlerindeki kalkınmaya iş- aret olunmaktadır. Gerçek - ten, cihan iktisadiyatında pek önemli bir yer tutan bu memleketlerde son - yıl lar içinde geniş bir kalkın. ma kaydedilmiştir. Bir . ftan istihsalât ve bir taraf: tan sarfiyat kuvvetli nisbet te artmıştır. Hattâ usta am eye ihtiyacın Birleşik Ame rikada dahi tamamen kapa- tılmadığı söylenmektedir. Fu nunla beraber Amerikanın sınal imalâttaki fazlalığı ha- len harp sonu yıllarının en yüksek seviyesinden yüzde 10 kadar noksan bulunma- ktadır. Birleşik Amerikanın ( Sonu 4 üncü sayfada ) sayılmakta

Bu sayıdan diğer sayfalar: