22 Ocak 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

22 Ocak 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYIFA 4 Snovdenin bir makalesi “Dostum David Loyd Core,, Birkaç yazı ile Loyd Corc'un son Kalkınma plânından bahsetmiştik. 15 sonkânun tarihli Deyli Meyl gazetesin- de Loyd Corc'un sıyasa alanında eski Bir düşmanı olan Viskont Snovden “Dostum Loyd Corc,, başlığı altında şu yazıyı yazmaktadır: *“ Bizim neslimizin sıyasa adamları arasında sıyasal mücadeleleri cesnasın. da biribiri aleyhine benimle Loyd Corc kadar çetin sözler söyliyen olmamıştır. Fakat bütün bunlar, aonun zavallı ve yoksullar için gösterdiği sempatiyi, #oysal reformları başarmak hususunda himmeti ve hele beceriksizlik karşısın - da sabırsızlanarak enerjisini gerekli iy lere harcamasını bilmesi gibi meziyet- lerini takdir etmeme mani olmamıştır. Bir taraftan kendisile böyle sıya- Gal mücadelelerde bulunurken bir ta- raftan da kendisinin komşusu ve dostu olarak uzun bir hayat geçirmiş oldu- Hum için onun sıyasal karakteri ve bir diplomat olarak vücude getirdiği eser — ——— C) Fahrf üye Bu Üyelerde aşağıda yazılı şartlar acanır: Uçucu üye: (18) yaşma girmiş ve (85) yaşını geçmemiş bulunan bütün türk erkeği ve kadınlarıdır. Bu azala. | Tın sıhhati uçmağa elverişli olmalr ve bu husus hekim raporile tesbit edilmiş bulunmalıdır, Yardımcı ve fahri üyeler: (18) ya. gandan itibaren bütün türk kadın ve erkeği yardımcı ve fahri üye olabilir - Jer. Bunların verecekleri yallık aidatın | mikdarı isteklerine bırakılmıştır. 7) Umumiyetle Üüye olabilmek için mşağıdaki vasıfları taşımak lazımdır. A) Sıyasal ve soysal haklara malik olmak B) Uygunsuz bir adam olmamak C) Okur yazar olmak 8) Türk Tayyare Cemiyeti binasın- Gaki salon (Türk Kuşu) üyelerinin konferanş ve tedrisat talonudur. (Türk Kuşu) üyeleri bu salonun hususi tali. matnamesine göre salondan iştifade e- derler. 9) Uçucu üyeler Tayyare Cemiyeti Bizmatına, talimatına — uyacaklardır. Uçuşta ve tedrisatta muvaffakiyet gös- terenler kabiliyetlerine göre (A, B ve C) brövleri cemiyetin yapacağı tali- matnameye göre, (C) brövesi ise Ulus- lararası Hava Federasyonunun — spor kanununa göre veri " 10) Kendi masraflarile Türk Tayya- »e Cemiyeti » Slyesinde ve yahut ken. Gi hususi ikametgühlarında gösterile- ©ek nümuneler üzerinde motörsüz tay« yare yapıp uçanlara aşağıdaki ikrami. yeler verilir. A) Öğretici plinörl yapıp uçanlara (50) Tira B) İdman plânörü yapıp uçanlara (15) lira C) Büyük kabiliyet plânörü yapıp kıçanlara (100) lira. 11) Her yıl, talimatnamesine göre memleket içinde yapılacak mahalli mm- takavi ve umumi uçuş müsabakaların da da( B, C) brövesini taşıyanlardan birinci gelenler Türk Tayyare Cemiye- & Merkeri İdare Heyeti kararile mü- Kâfatlandırılır. Uluslararası müsabaka. lara girecekler ulusal müsabakaları ka- ganmış olanlardan ayrılır. 12) Fevkalade kabiliyet gösterenler arasında da propaganda ve tezahürat mçuculuğuna ayrılır ve bunlar her te- ahürat başına Türk Tayyare Cemiyeti Merkezi İdare Heyeti kararile mükâ . fatlandırılır. 13) Plânörleri yapan her kim olursa olsun Türk Tayyare Cemiyeti reisliğin- den o plânör için uçmağa kabiliyetli olduğuna dair bir vesika alacak ve bu plânörü tescil ettirecektir. Türk Tay- yare Cemiyeti Neşriyat şubesi tescil ve plânörün uçma kabiliyetini anlamak ve muayene şeklini tesbit etmek için — bir talimatname yapacaktır. 14) Plânör uçuşlarının hedeli, genç. leri hava sporu içerisinde kuvvetlendir- mek ve bu sporu gençler arasında yay- mak olduğundan spor yapılırken çıka. tak kazalardan Türk Tayyare Cemiye- ti mesuliyet kabul etmez. 15) Bu talimatname C. H. F. Genel Kâtibliğinin tawibinden geçirilmiş ve Türk Tayyare Çemiyeti Merkezi İda. Üabâhcı gazetelerde _okudq_klarımpz re Heyetince onanmıştır. hakkında yönsüzce bir yazı yazabile- cek bir durumda bulunuyorum. B. Loyd Corc evas itibarile halk a. rasından çıkmış bir adamdır. Radika- lizm, kendisi: iliklerine kadar işle- miştir. Muvaffakiyet kendisini bozma » mıştır. Sosyetenin kendisine karşı gös- terdiği saygı başını döndürmemiştir. Kendisinin ilk sıyasa alanına girişi toprak sahiblerine hücüm etmek sure- tile olmuş bu hususta halkın haklarını korumak ve müdafaa etmek yolunda bir şampiyon kesilmiştir. Loyd Corc'un bu toprak meselesine verdiği ehemmiyet, hâlâ şiddetini kay- betmiş değildir. Hâlâ kendisi halkın sağlam bir temel üzerinde toprak sahibi olmasına ve ulusun bütün dirlik ve dü- Bay Loyd Corç zenliğinin dörtbaşı mamur bir köylü kümesi kurulmasına bağlı olduğuna inanmaktadır. Loyd Corc, ekseriya ziraatten bahs- etmekten hoşlanır. Yalnız bu bahiste söyledikleri kendi Öz sınamalarının sonuclarıdır. Kendisi Surrey'de birçok bakımsız araziyi gayet düzgün ve mahsul verir bir hale getirmiştir. Birkaç yıl önze yabani bir halde bulunan bu topraklaı bugün bir süt ve bal kaynağı haline gelmiştir. Bu işte de bütün hayatında belirmiş olan enerjisini ve çalışkanlığı- nr ortaya dökmüştür. Kendisi bir politika önderi olarak tanılan ganından daha fazla “Çiftçi Corce,, olatak öğünür. İngilir diplomatları arasında soy- #al reformlar uğrunda L. Corç kadar çalışmış kimse yoktur. Genel savaş felâketi ve savaştan sonra torilerle birleşmesi yüzünden Loyd Corc'u gerçekten olduğundan büsbütün başka tanıyanlar çoktur. Bu tanınma, onun 1906 — 1013 İiberal bü kümetlerinde liberalce çalışmalarını göl- gede bırakmıştır. Parlamentoda yapılmış birçok soy- #al değişme ve reformları bir Loyd Corc'un teklif ve teşebbüslerine bore- luyuz. Bu reformların ilkönce ufak bir ölçüde başladıkları gerçektir. Fakat sonradan bunların üzerine birçok şey- ler katılmıştır. Bu mutedil başlangıçlara karşı ka- binede gösterilen reaksiyonlarla Loyd Corc'ün ne kadar mücadele ettiğim berkes bilir. Bunları başarmak için yaptığı en- gin propaganda ve ulusun gönlünde u- yandırdığı geniş heyecanım benzerine pek az tesadüf olunur. Savaş çıkmca Löyd Corc'un - sov- sal gayretleri biraz kesilmiş oldu. Her me kadar onun bu savaş hakkındaki dü- şünceleri benimkinden aykırı ise de onun bu hadisede de takınmış olduğu tavrı ve yaptığı hareketleri övmekten geri kalamam. Şüpehsiz ki onun almış olduğu ba « xzı güzel tedbirler müttefikleri mağl"b olmaktan kurtarmıştır. Savaşın son yıllarında Loyd Core, savaş bittikten sonra ulusun endüstri- de ve soysal alanda birçok güçlüklerle karşı karşıya geleceğini anlamış ve bunlara karşı vaktinde tedbirler alın- ması gerekliğini bütün devlet adamla- rından önce kestirmişti. Savaştan dönüp yurdlarına gelen milyonlarca halkın savaştan önceki şe- kilde zorluklara ve emniyetsizliklere göğüs germesine intizar edilemiyeceği: ni anlıyanların başında o bulunuyordu. Bunların savaşta görmüş oldukları büyük fedakârlıklarına karşt kendileri- ne mükâfat olarak işsizlik, eşya fiatla- rında düşkünlük ve ev sıyasasında uy- gensuzluk soğuk, feci bir şey oluyordu. Genel savaşın bitmesinden bir yıl önce Loyd Corc, ulusu yeniden kurmak için gereken tedbirleri almak Üzere birçok mütehassısları işe çağırmıştı. O zaman bunların verdikleri Ta- porlar ve bastırdıkları kitablar, bugün- kü ulusal kurulmaya esas olacak bir genişlikte ve mükemmeliyettedir. Ondan sonra savaştan hız alan in- giliz ruhuna Loyd Corc, bu yurdu bir kahramanlar ülkesi haline getirmek tedbirleri almak — için — çırpınıyordu. Savaştan sonra elinde bu program bu- Junan Başvekil seçim çevresinde büyük bir muvaffakiyet kazanmıştı. Aradan bir müddet geçtikten son- ta, Toriler, kafaca kendilerine artık pek uygun gelmiyen Loyd Corc'u sil- kip attılar. O zamandan sonra artık kendisi fırkasız ve tecerrüd halinde bir sryasa adamı haline gelmişti. Libe- ral fırka çoktan mağlüb olmuştu; Loyd Corc'un da hezimeti amele fırkasına bir fırsat bağışlamış oldu. 1929 senesi. ne kadar Loyd Corc'un vaziyeti ilerle- kaldırmak Tibe- miş ve o seçimde - işsizliği hususunda hazırladığı programla ralleri geride bırakmıştı. Liberal fırkasındaki — ihtilaflar bir türlü halledilemediği için 1931 yılmda Loyd Core büsbütün Hiberallerden ayrı- larak parlamentoda tek başına, müsta- kil kalmıştır. Ogün bugündür, kendisi gerek par- lamentonun, gerekse memleketin için. de fazlaca politika ile uğraşmıyordu. Fakat yaratılışı ve sıyasaya karşı olan bağlılıkları dolayısile onun uzun müddet böyle faaliyetten uzak durma- sına imkân yoktu. Nitekim şimdi bir çincinati gibi, yeni atıdışile yurdunu kurtarmak için yeni bir hareketin başına geçmiş bulun- maktadır. B. Nevil Çemberlaya'ın söylediği gibi bugünkü ulusal kabinenin işsizlik meselesinde muayyen bir sıyasası bu- lunmaması Loyd Corc'un bu harekete kalkışmasında kendine daha saret vermiştir. fazla ce- Ben, bu yeni program hbakkında biç bir şey bilmiyorum. Yurdumuzun bugün istediği şey programdan ziyade heyecandır. Kütlelerin gönlünde bir heyecan ateşini körüklemek iktidar ve kabiliyeti de Loyd Core'tan fazla kim- sede yoktur. İngiltere, kendisine bir önder bula- bilmek için kivrantyor. Amerika'nın Ruzvelt'in arkasından yürümesi, bir t#lusun muayyen bir İşi yapabilecek bir adamın ardından gideceğine en kuv- vetli bir belgedir. B. Loyd Corc, anladığıma göre, ye- ni bir fırka yapmıyacak, fakat ulusun bütün memnun olmıyan kuvvetlerini bir araya toplıyarak gelecek seçimde iktidar mevkiine geçecek herbangi bir kabineyi eyi ve faydalı gürette çalış- mağa mecbur edecektir. Birçok ingiliz seçicileri vardır ki bunlar, hiç bir fırkaya bağlı değiller- dir; fakat yurdun faydası için birçok işler yapılmasını dilerler. Bütün bunların Loyd Corc'a yeni mücadelesinde yardımcı olacakları u- mülüyor. KİRALIK EV Yenişehirde Bomonti karşısında Dikmen cad- desinde Dr. Miralay Bay Kemal'in evi kiralıktır. üç oda, mutfak, banyo, sandık odası, bahçe ve konfor, Görmek istiyenler gü- nün her saatında geze- bilirler. 1—16 Taymisin ileri sür- düğü bir düşünce Taymis gazetesi, bazı şartlar altın- da Versay andlaşmasının askeri şart- larının iptali düşüncesini ileri sürmüş. tür. Almanyada bütün gazetelerin aldı- ğr bu yazı, Fransada d3 tefsirlere yol açmıştır, Aşağıdaki yazıyı, Parist'e çı. kan La Repüblik gazetesinin 14135 tarihli sayısından alıyoruz: Versay andlaşmasının askeri şart- larına Almanyanın bir müddet ettiği ve Hitler'in iş başına geçmesin. denberi bu şartları tanımadığı malüm- dur. vetli, riayet Bugün Almanya'nın ordusu kuv- ihtiyatları çoktur. Almanyada harb sanayii, verimli bir tarzda çalış- maktadır. Alman tayyareciliği, acunun en birinci hava kuvvetlerinden birisi olmuştur. Bütün donanmalardan mn. dern olan alman donanmasında, bugün denizaltı gemileri de vardır. Almanya uluslar derneğine yeniden girmedikçe onunla hiç bir münakaşa yapmak imkânı olmadığını; öteyandan Almanyanın, hukuk beraberliğini elde etmedikçe veya ona bu beraberliğin verileceği vâdolunmadıkça uluslar der- neğine girmek istemediğini göz önün- de tutan Taymis garetesi, Versay and- laşmasının müteneffileri olan hükü- metlerin, bu andlaşmanm askeri şart- karınım iptalini kendiliklerinden teklif edebilecekleri düşüncesini İleriye sür. müştür. 'Taymis'e göre İngiltere, Fransa ve İtalya doğrudan doğruya Almanya'ya değil, uluslar derneğine şöyle diyecek- kerdir: — Savaştan on altı yıl sonra, Al- manya'nın da öteki uluslar gibi ser- bestçe silahlanabileceğini düşünerek, askeri şartların iptalini teklif ediyoruz. Ancak Almanyanın da öteki uluslar gibi, silahların dostça bir şekilde tah- did edilmesini ve silahlar üzerinde u- ararası bir kontrol yapılması dü. cesini kabul etmesini şart koşuyo- ruz. Şurasını kaydedelim ki bu hareket Nazari sürette Almanya'nın şimdiki si- lahlarını meşru görmek manasına gel- mezse de, amel! surette az çok bu ma- nayı ifade eder. Almanya'nın Rayhs- ver'i, milisleri, harb sanayii olduğu gi. bi durmakta ve bizim itirazlarımız va- ziyette hiç bir değişiklik yapmamakta- dır. Onun için Taymis'in bu ara bulucu tavırları, içinde bulunulan çıkmazdan kurtulabilmek için bulunmuş ustalıklı bir çaredir. Bununla beraber, ingilizlerin dik- kat etmeleri gereken bir nokta vardır: © da, almanların hukuk beraberliğini her alanda ve bütün olarak istedikleri» dir. İngilizlerin alman donanmasını muzafferane bir şekilde Skapa-Flov'a götürdükleri günler geçmiştir. Eğer Taymis'in düşüncesi dikkat nazarına alınırsa, Vaşington anlaşınası 1936 yi. li sonuna kadar muteber olduğuna gö- re, Almanya'nın 31 İlkkânun 1936 dan önce toplanacak olan deniz konferansı- na çağrılması gerekecektir. Almanya bu konferansa, hakiki bir deniz kuvve- tine sahib olduğu halde girecek ve inm- gilizler koefisyan'dan bahsederlerse, Almanya da kendininkileri cektir. Versay andlaşmasının ebediyen de- ileri süre- vam etmiyeceği, yahut hiç olmazsa top- rak meselelerine ait olanlar hariç ol- mak üzere, Öteki Şartların bundan sonra hükümde kalmaları pek az muh- temel olduğu pek eyi malümdüur. Cezai tedbirler, tamirat borcları ölmüştür. Askeri şartlar ise, hiç olmazsa ingiliz- lerin düşüncelerine göre, hastadırlar. Fakat bu şartların iptali Almanya'yı gçabucak Skajerak savaşından önceki vaziyetine sokabilir. Bunu da gözden uzak tutmıyalım. 22 SONKANUN 1935 SALI eeei Sar bir köpru olmalıdır 14 gönkânün tar, bahter Sar hakkı diyor ki, ihli Fölkişer Beox yazdığı bir yazıdış 13 sonkânun tarihi, alman nin boş bir söz olmadığın: bü yanın öğrendiği bir günü ifade yordu. Şimdi artık, birçok asırlar iki bie Yük ulusun biribirlerine ezeli bir öç ve savaş güdüşü biçiminde tecelli edem devre de tasfiye edilebilir. Eskidenbes ri Fransa ve Almanya arasındaki çam, tışmalara sebeb olan Sar toprakları da artık iki ulusun biribirlerine karşılıklı Saygı ve gürürla ellerini uzatarak ka- vuşabilecekleri bir köprü vazifesini gös rebilir,. Bu anda, bütün yeni devir Ave Tupa tarihi allak bullak ederek — tehli« keye sokan yüzyıllarca sürmüş — ikt komşu mücadele artık kati suretel te ortadan kaldıracak ve bütün Avrım paya eyilikler getirebilecek olan Frama tız — Alman birlikte çalışmasına yenl bit çığır açacak taribi imkânlar ortar ya çıkmıştır. n edif İtalya ve Habeşistan 12 sonkânun tarihli Taymis gazee tesinden: *Geçen hafta Habeşistanla İtaliya Somalisi arasındaki henüz adam akıllt tayin edilmemiş hudud ihtilafı dolayıı sile Etopya hükümeti itilafnamenin on birinci maddesine tevfikan uluslar derneğinin müdahalesini iİstedi. Bu maddeye göre uluslar derneğine üye olan bir devlet, kendi barışını tehlikce ye koyacağını sezdiği bir hadise üzerie ne derneğin dikkatini çekebilir. ve dernek de böyle beklenmedik bir hadle se karşısında barışı korumak — İçin lae zım gelen tedbirleri alır, Bu ihtilaf, ilk defa 5 birinci kâk munda Val Val'da bir müsademe yapı larak yüzden fazla Habeş ve otuz & dar siyah italyan askerinin ölmesi zerine patlak vermişti, O günden sonra İtalyan tayyarecik lerinin iki yere bombalar atarak bim çök habeş askerlerini öldürdüklerindem şikâyet olunmaktadır. Her iki taraf da bu muayyen olmıyan hududu aşmaklğ biribirini suçlu çıkarmaktadırlar. İtalya hükümeti Habeş — İtalyan anlaşmasının beşinci maddesi —mucie bince hakeme müracaata yanaşmamaka ta, böyle bir harekete geçebilmek içim babeşlilerin tarziye — vermelerini v& italyan zayiatının tazminatını vermesie Ni şart koşmaktadır. Habeş hükümeti ise italyanların silahlı olarak hududu tecavüz ettiklek rini söyliyerek uluslar derneğine bağ vurmuşsa da bu notanın son taraflarış gayet mülayim bir dille yazıldığı içid Roma'da memnuniyeti mucib olmuşe tur, B. Laval'le konuşmalarmdan pek memnun olan B. Musolini Habeş mas- lahatgüzarile yaptığı konuşmalardan da memnun kalmıştır.. fransızlarla Soamali hususunda İtalyanların müstemlekesi enlaşmaları ve faşistlerin ileri gelen kumandanlam rından General Bono'nun şarki Afrk kadaki bütün İtalyan müstemlekeleria ne fevkalâde komiser tayin olunması hükümett İtalyadaki mümessiline hemen B. Mu« üzerine telaşlanan Habeş solini ile temasa geçmesi için emir vere miş, italyan Başbakanı da bu mümessi « le söylediği sözlerde İtalya hükümetle nin Afrikadaki komşuzile dostça gee gçinmek dileğinde olduğunu söyliyereli teminat vermiştir. Cenevre'deki habeş murahhası, ilik tilafın hemen halledilmesi için uluslar derneğini — sıkıştırmamağa muvafakat etmiştir. Bundan dolayı iki devletin doğru: dan doğruya müzakerelere girişecekles Ti ve dostane münasebetlerin yürümes si için bunun muvaffakiyetli bir yof olacağı umudu bulunduğu anlaşılmake tadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: