11 Haziran 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

11 Haziran 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 HAZIRAN 1935 SALI DIŞARDAN GELE YUNANİSTAN'DA: Yunan ulusu hükü metle baraber oldu ğunu isbat etti Atina, 10 (A.A.) — En önce sınıflanan 124 seçim bölgesinin oy- ları hükümet listesinin kazandığı- nı göstermektedir. Hükümetçiler 82,480, B. Metaksasım kıraldan ya- na olan partisi 8678 oy almıştır. Atina, Pire, Makedonya, Trak- ya ve Adalarda hükümet ezici bir çoğunluk r. Öy ver- mekten çekinenler Venizelist ele başlarının zoruna karşın, az ol- muştur. Makedonyada oy vermi- yenler yüzde on beş kadardır. Ko- münist oyların sayısının biraz art- tığ: görlülmüştür. B. Pangalos Dramada kaybet- miştir. Cumurluk başkanı, hi metin kazanmasından ötürü baş- balranı kutlamıştır. Başbakan ya- n cümur başkanı ile görüşüp, hü- kümetin bundan sonraki sıyasası- nı kararlastıracaktır. ! Hükümet yüzde 98 kazandı Atina, 10 ÇA.A.) — Seçim, tam bir sakinlik içinde geçmiştir. Oy vermiyenler çok azdır. General Metaktasdan yana olanlar çok az oy toplamışlardır. 300 saylavlıktan 287 sini hükümet sağlamıştır. B. Çaldarisin bildiriği Atina, 10 (A.A.) — Başbakan Çaldaris gazetelere gönderdiği bildiriğde, baysallık istiyen ulu- sun, hükümet sıyasasını onayaca- ğına inanı bulunduğunu ve sıya. sasını halkın bu kararına dayana- rak yürüteceğini bildirmiştir. Bay Kondilis, seçim sonucunun hükümetten yana hakikiğ bir ge- neloy, ve yurdun asığlarını parti asığlarına değişmek istiyenlere i- yi bir ders olduğunu söylemiştir. ——— —-— gin yuvarlanması Anglo-Sakson ülkele- rinin hiç de işlerine gelinez. Fransız devlet finansı buhranının franga yük- lenmiş olmasının sebebi, dünyanın en büyük ekonomi ülkesi olan bu iki dev- ketten bhiç biri kambiyonun durlaştı- rilması için ilk adımı atmak yiğitliğini Kgösterememiş olmalarıdır; balbuki bu iki ülkeden ber biri adl: sanlı arsıulu- sal kambiyo konferansını beklemeden bu akla yakın adımı tek başlarına ata. cuk güçtedirler. ULUS'un romanı Tefrika 94 rilen yeni kuvvetler Napoli, 10 (A.A.) — Çesare Batisi vapuru 500 otomobilci askerle Napoli- den Ağllariye gitmiştir. Orada doğu Af rikasına yolllanmazdan Öönce, Sabuda. tümenin asker sayrermı — tamamlayacak- tır. Doğu Afrikasına gönde- ı Habeş hükümetinin yalanlaması Paris, 10 ÇA.A.) — Habeş orta elçi- liğinin bir bildiriğine göre imparatorun bulunduğu trenin saldırıma uğradığı hakkında yabancı kaynaklardan gelen haberleri, Habeş hükümeti yalanlamak- tadır. Fransızlar, italyan — ha- beş harbını kesin görüyorlar Paris, 10 (A.A.) — Kağliari'de Mu- solininin söylevinden anlaşıldığıma gö- re hiç bir kuvvet İtalyayı istediği za- man Habeşistana saldırmaktan geri bı- rakmıyacaktır. Uluslar cemiyeti italyan - habeş anlaşmazlığı ile uğraşırsa İtal- yanmn, bu cemiyetten çekilmesinden kor- kuluyor. Övr gazetesinin diplomatik aytarının verdiği habere göre, B. Laval, Panttok yortularından sonra bir anlaş- |. ma yolu bulmak için çalışacaktır. B. Laval, Fransanın Roma büyük el çisini Parise çağırmıştır. Fransız dış bakanı, italyan - habeş anlaşmazlığının uluslar cemiyeti konseyine gelmemesi i- çin çalışacaktır. Söylendiğine göre Fransa, Adisaba- bada bir girgide bulunarak habeş impa- ratorunun İtalya ile bir uzlaşma yolu bulmasını önergeyecektir. Bu anlaşma- ya göre Habeşistan İtalyaya toprak ve- recek ve bazı kolaylıklar gösterecektir. İngilterenin gizli görüşmeleri Londra, 10 (A.A) — İngiliz hükü - meti, Habeşistandaki beyazların ko - runması için gereken tedbirler hakkın- da bu işle ilgili hükümetlerle ve bhele Fransa ile gizli konuşmalara girişmiş » tir. Habeşistandaki bütün beyazların gerialınması düşünülmektedir. Adisababadan gelen son haberlere bakılırsa süel hareketlerin, hattâ yağ - mur mevsimi bitmeden önce başlâması imkânsız değildir. Demek ki habeş - Atalyan İhtilafınm — temmuz soclarında keskin bir hale girmesinden korkula - bilir. Son Cenevre toplantısında gös- terilen iyi niyetler ve hele B. Musoli « minin gösterdiği barışcıllık harbın B » " FRANSA'D. l Fransız sosyalistleri fa- şistlere karsı savaşmaya karar verdiler Mülhuz, 10 (A.A ) — Sosyalist par- tisi genel sekreteri B. Pol For, parti kurultayında demiştir ki: “Şarbaylık se- çimi faşizmin tutunasmyacağını göster- miştir. 6 şubat hâdiseleri yeniden baş gösterirse Paris ve çevresindeki prole- tarya kuvvetleri, fasist saldırımımı dur- duracak göcdedir. Peris, düşcran tara- fandan alınsa bile savay bitmiş değil, an- cak bazlamış bulunacaktır. Faşist grupların savaş plânını şim- diden biliyoruz. Bir faşist ayaklanması karşışında cumurluğu ve demokrasiyi kurtarmak istiyen bütün elemanlar par- timizin yanında yer alacaklardır. Tik yapacağımız iş, düşmanı baş eğ- mek zorunda bırakmak için Parise gi- den bütün cepane trenlerini durdurmak olacaktır.., Parti sıyasal lideri B. Leon Blum, Partinin sıyasası hakkındaki raporun oy birliği ile kabul edilmesini istemiş ve demiştir ki: “— Böyle bir anlaşma partinin yaşa- mas: için gerek olan topluluğu yapacak. tır. Bir gün devrimi hep beraber yap- mamız için buna lüzum vatdır.,, Köongre 441 oya karşı 2608 oyla raporu kabul etmiştir. - Yeni bir hava rekoru Paris, 10 ÇA.A.) — Maten gazetesi, dünyanın en büyük deniz uçağı olan ve uçuş halinde 37 ton gelen "deniz yüzba- gıst Aris> in dün 57 dakikada 6100 metre yüktelmiş olduğunu bildiriyor. Bu ağır- lrkta bir uçağın bu yüksekliğe çıkması bir rekordur. ALMANYA'DA : Alman deniz salkuru döndü Berlin, 109 ÇA-A.) — Büyük elçi Rib- bentropla birlikte alman salkuru Müni- he gelmişlerdir. B. Ribbentrop — görüş- melerin tarzını B. Hitlere anlatmıştır. Alman salkuru görüşmelere devam et- mek üzere Londraya gidecektir. —- — ——— — ——— —— nüne geçilebileceği umudunu vermek - te ise de korku artmakta ve italyan ga- zetelerinin ingiliz hükümetine karşı o- lan hücumları kamoyu kaygıya düşür: mektedir. Bugün Avrupanm ve ulus « lar sosyetesinin B. Baldvinin cumar - tesi günkü söylevinde bahsettiği «bek- lenilmiyen diktatorca tedbirleri >dene- cinden korkuyor, UŞS b N SON DUYUKL Alman dış sıy nın içyüzü Motskova, 10 (A.A.) — Jurnal dö Mosku, Hitlerin söylevinden bahsede- rek diyor ki: “Almanya; fransız - sovyet ve iran- sız - çekoslovak paktını gözden düşür- mek için Lokarno anlaşmasını imza cde Gevletleri; Almanya, Sovyet Rusyaya saldırır ve Fraasa da Sovyetlere yardım ederse; kendilerinin Fransaya karşı Al- manyanın yardım etmelerinin gerekti- ğine inandırmak istiyor.. Anlamsızlığı kendi kendine göze garpan bu politikada şu tehdlt vardı Lokarno paktın: imza eden — devletler Almanyanırz bu görüşüne yanaşmazlar. sa Almanya, bu pakttan ayrılacaktır. Almanyanm Lokarno paktından, Ver sayda olduğu gibi, bir taraflr ayrılması paktr ortadan kaldırmaz çancak Almat- yayı bir takrm asığlardan uzak brrakır Almanya bir taraftan, Lokarno pak- tit imza eden devletler arasında an- laşmazlık sokmak için boşuna uğraşır- ken ,öte yandan İtalyayı, Habeşistanda bir serâvene atmak için şevklendirmesi orta Avrupada tekbaşıma kalmak için- dir. Almanya, rus-japon hafbinde de. Çarlık Rusyasrna tıpkı böyle yapmıştır. General Göringin gezisi ve bir gazetenin düşünceleri Belgrad, 10, (A,A) — (Yeni gazete) general Göringin son gezisi Üzerine al manyanın sıyasası hakkında çok iİlgen bir yazı basmıştır. Bu gazete diyor ki: «Alman dip- domasisi Almanyayı bugün Avrupanın bolşevikliğe karşı koruyucusu olarak ortaya koyuyor ve bunu da büyük dev- letleri fransız — sovyet paktına karşı ayaklandırmak için yapıyor. Küçük devletlere ise piyâsalar aç yor ve 70 milyonluk bir yoğaltman y ğını gösteriyor. Almanyanın bütün hareketleri bu - gün alman sryasasının çunu amac e - dindzini göstermeğe çalışıyor: Kuzey- den güneye kadar uzanan ve Alman - yayı, Tehiztanı, Avusturyayı, Maca Tistanı, İtalyayı ve bazı Balkan devlet lerini içine alan yeni bir blok kurmak. Pöyle bir blok Tngiltereye aha büyük bir güvenlik ve rahat verebilir. İtalya ise, Avusturya meselesinde direnmekten vazgeçmek şartiyle Ha - beşistandaki hareketlerinde — özgürlük elde etmektedir. Hatbuki böyle bir blokun gerçek - leşmesi yalnız imkânsız değil, ayar za- manda Avrupanım bugünkü durumuna bir çare de olamaz.> SASI - SAYIFA S VNON DA T Şako anlaşmaz! kotarıldı Buecnos Ayres, 10 (A.A.) — Bre- zilya dış bakanı B. Macede Soares Arjantin hükümet konağından çı- karken “barışa kavuştuk,, demiş- tır. Resmiğ bir bildiriğde Brezilya, Arjantin, Pero ve Şili delegelerile Bolivya ve Paraguay dış bakanla. — cı meselenin kotarıldığını bildir. — miçlerdir. b Anlaşma askerin salrverilme« sini ve savaşın tekrar başlamama- sını sağlamakta, mesclenin yar- gıça hangi şartlar altında verile- ceğini beliktmektedir. Anlaşma parafe edildi Boenos - Ayres, 10 (ALA.) — —— Paraguay ve Bolivya dış bakan« ları uzlaştırıcıların önergedikleri anlaşma formülünü kabul ctmiş- lerdir. Bu formüle göre, iki taraf arasında savaş hemen durdurula- cak, ve anlaşamazlık yargıça veri. lecektir. ğ Bu anlaşma iki taraf cumur — başkanlarının onaylamalarile ke- sinleşecektir. Arjantin dış bakanı bu anlaşmayı parafe etmiştir. Yeni çarpışmalar Asampsiyon, 10 (A.A.) — Şa- koda İngani bölgesinde 29 mayıs- tanberi sürmekte olan harp, öteye — gün ,dördüncü tümenin büsbütün yok olmasiyle sona ermiştir. Bolivyalıların zorlu bir saldır. maları karşısında Paraguay kuüv- vetleri Ravelo ormanınma kadar ge — ri çekilmişlerdir. Ancak paragu- — aylıların bir manevrası, bolivyalı ları 10 kilometrelik bir çevre için« — de kuşatmış ve sonunda bolivyalı. — lar teslim olmuşlardır. İsveç kabinesinin durumu Stokholm, 10 (A.A.) — Parlamento. da hükümet, birçok zorluklarla — karşım Taşmış olmasma karşın, tarımcılar pate — tzlnin yardımı ile, çoğunluğu elde edes — rek düşmekten kurtulmuşlardır. Ancak tarım partisi önderi Aşçilerin korunma- sı hakkındaki kanun projesinden vaz geçtiğinden dolayı hükümeti tenkit et- miştir. J ——— —— ——— Yılın ilk garden partisi — Fevkalâde caz, zengin kotyon ve birçok sürprizler ——— ——— ——— — ğu hakkındaki düşüncem de, birkaç zaman kasap ve belki de memleketini brrakrp kaç- cele'işim var, , dedim. Bekleme salonu ağfı San Michele'nin kitabı Türkçeye çeviren: Wasuhi BAYDAR Yazam Aksel MUNT — Karınızın hasta olduğunu söylediği- dâsi sanıyorum. Bu kızınız mı?,, Hayır, bu dördüncü karısı idi; birincisi kendini öldürmüş, ikinci ve üçüncüsü “zatür- ree,, den gitmişti. Bu dördüncünün de aynı yolu tutmuş olduğuna inanıyordu. İlk bakışta haklı olduğunu anladım. Ka- dancağınzın iki ciğerine de kan toplanmıştı. Doktorun pis şırıngasiyle, deri altına, kâfu- rTu yağı ve eter şırıngası yaptım. Sonra iki- miz de vücudunu sert sert, fakat iyi bir so- muç almaksızın, oğmağa başladık. — Kendisi ile konuşup hissini uyandır- mağa çabalayınız.,, dedim. Kadımın, kanı çekilmiş yüzüne iğilerek kulağına bağırdı: “Salli, sevgilim, kendine gel, iyileş, yoksa yeniden evlenirim. Salli, derin derin nefes aldı ve titriyerek gözlerini açtı. Ertesi gün, göğüs zarına toplanmış olan suyu aldık, Genclik de hastalığı yendi ve Balli yavaş yavaş ve sanki istemiye istemi- ye, iyileşti. Ciğerlerinde süreğen bir hastalık oldu- sonra, gerçekleşti. İleri derecede veremdi. İki hafta, her gün gidip kadına baktım. Elimden gelen ancak kendisine acımaktı. İhtiyardan korktuğu besbelli idi ve bu da pek tabiiğdi, çünkü ona karşı doktor, belki bilmiyerek, çok kaba davranıyordu. Kadın bana Floridalı olduğunu söylemişti. Sonbahar yaklaşmakta olduğu - ve kışı Ro- mada geçirmeğe dayanamıyacağı için dok- tora, ne kadar kabilse o kadar çabuk, onu memleketine götürmesini söyledim. Bunu ündü. Biraz konuştuktan son- : “Billiyi ne yaparım?,, da idi. Onu, dediği gibi, üç ay sonra, dönecek- leri güne kadar yanımda saklıyacağımı söy- ledim. Üç ay sonra değil, hiç dönmedi. Ne olduğunu ben de, başkaları da bir türlü öğ- renemedik. Bu adamın kim olduğunu, he- kimlikten anlayıp anlamadığını kaç kere kendi kendime sordum, Bir gün bir bacağı, korkunç bir acele ile kestiğini görmüştüm. Herhalde biraz anatomi görmüştü. Ancak yarayı temizleyip sarmak nedir, bilmiyor- du. Yaraçları inanılmıyacak kadar ilkel idi. İngiliz eczacı bana doktorun, sıksık, im- lâ yanlışlariyle ve kaç kere de, ilâçları az veya çok göstermek suretiyle, her vakit ay- ni reçeteleri yazdığını söylemişti. Şahsiğ düşüncem şudur ki bu doktor değil, eski bir ması için herhangi ciddiğ bir sebebi olan es- ki bir hasta bakıcı idi. Billi benimle ilkbahara kadar Piazza di Spanyada kaldı; ilk baharda onu San Mi- cheleye götürdüm ve mutla ömrünün sonu- na kadar, başımı hergün biraz ağrıtarak, o- rada kaldı. İçkiye düşkünlüğünden Billiyi kurtar- dım; birçok bakımlardan sayın bir maymun oldu. Onun öykülerini bundan sonra da din- liyeceksiniz. YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM Gene hekimler Günün birinde kabineme, tam yas ruba- ları giymiş, eline ingiliz papasının bir tav- siye mektubunu almış bir kadın geldi. Bu yaşı geçkince, oldukça şişman, her vakit görünmeyen biçimde geniş ve bol kostüm- lü bir kadındı, Bin bir dikkatle kanapeye oturduktan sonra bana, Roma'nın yabancısı olduğunu, kocası olan sayın — papas Conatan'ın ölümü üzerine kimsesiz kaldığı- nı söyledi. Sayın papas Conatan onun için herşeydi: Koca, baba, sevgili, dost.. Boş bakışlı aptal yüzüne sempati ile ba- karak kendisine çok acımakta olduğumu söyledim. Yazık ki sayın papas Conatan... Sözünü keserek: “Yazık ki benim de a- zına kadar dolu idi, benden istediği ne idi Kendisine baktırmak üzere geldiğin ve y kında çocuğu doğacağını bildirdi. Biliyo ki sayın papas Conatan ona gök yüzündi bakıyordu, ancak bu onun Üzülmesine en- gel olamıyordu, çünkü Gdoğacak çocuk ilk çocuğu idi. Benden kendisine çok balsedil- mişti; şimdi, beni gördükten sonra, büsbük tün inanıyordu ki benim climde kendisini, sayın papas Conatan'ın elinde imişçesini güvenli sayacaktı. İsveçlilere karşı her v kit kendinde zaaf duymuştu, bir kere de İsveçli papasla nişanlanmıştı. Onu bi bire sevmiş ise de sevgi sürmemişti. Be bu kadar genç, tam isveçli papas yaşında bulduğuna şaşıyordu. İkimiz arasında az çok benzerlikler bile buluyordu. Bibiribimizi şimdiye kadar görm gibi, konuşmadan biribirimz anlayormu gibi, bana karşı tuhaf bir his duyuyordu. Ve böylece konuşuürken de, bizi bu sırada, . yüzünden seyredecek olsa, sayın papas C natan'ı çok sıkacak olan göz süzüşlerini de eksik etmiyordu. ü Ebe hekimi olmadığımı, ancak ertiğimi- zin bu şubesinde de, hepsindeki gibi uzman olan arkadaşlardan herhangi birine baş rabileceğini hemen söyledim. Pel: ünlü kadaşım Dr. Pinkilton bu işi yapabilirdi., (Sonu var) Şi

Bu sayıdan diğer sayfalar: