10 Ocak 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

10 Ocak 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

için şu kitaplara müracaat etmenizi IFA 4 Faküllenin açılış töreninde bulunan kalabalıktan bir grup Nutuk bittikten sonra fakültenin tarih müderrisi ve Türk Tarih Kuru- aa sabaşkanı Bayan Âfet ilk tarih Bu hususta daha geniş malümat Bundan başka her türlü âbideler aadece işlenmiş bir taş parçası dahi olur. tarih belges Tarihi, belgeye Zaruri —olunca tarihcinin ilk işi, ü- — gerinde calışmak istediği “mesele ile O yielalı ölan bütün belgeleri aramak e Bu çalışmaya “heuristigve” denir. Kelime, bir şeyin üzerinde ışığın “ Azkarrür ettirilmesi yani bir şeyin a- yanıp bulunması manasmadır. Hleuristigue dediğimiz bu kesin ihtiyaç karşısında şu sorular hatıra gelir: Lazım olan belçeler hangileridir “ veo belgeleri nerede. bulmalıdır? 1.- Arkeolojik araştırmalar, 2. Müzelerdeki eşyalar, 3. Evrak mahzenleri ve kütüpha- 4.- Tarihi bibliyoğrafilerde isteni- len mevzua ait kitaplar. Görülüyor ki doğru tarih yazmak mümkün olduğu kadar gök tarihi / ve arkeolojik — belgeleri gemaleket içinde toplamak lazımdır. Buna - çalışılmakla beraber - bütün dünya dokümanlarını bir memleket. te toplamak imkânı — olmamıştır ve olamaz. Onun için tetkik olunacak farih —mevzuuna — göre — medeni Tariki tetkik cimek için “arihe yardımcı ilimler,, denilebilecek bazı bilgilere sahip olmak lazımdır. Bu noktada daha açık söylemek dazım gelirse denilebilir ki her ilim gibi, tarih de içten bütün — ilimlere bağlıdır. Hakikat böyle olunca bir tarihci- nin ne kadar ağır ve mesuliyetli bir vazife karşısında bulunduğu kolay- hılda anlaşılır. Çünkü tarih ilmi in - san cemiyetlerini yalnız - muayyen bir zamanda ve istatik — halde değil onların dinamik halde olarak zaman içindeki tekâmüllerini tetkike ve mü- talea etmeğe mecburdur. Hususiyle cak tarihi mevzuun mahiyet ve hu - susiyetine göre çalışma vasıtası - ve çalışma tarzı tayin edilmek lazımdır. Tarih genel olarak türlü ihtısas işçi- lerinin birbirlerini tamamlıyarak el- ele çalışmalarını temin ettiği zaman- dir ki muvaffakiyetini. kolaylaştır - Türk Tarihi Kurumunda üyeler ihtısaslarma uygun mevzular üzerin- de çalışırlar. Her birinin ayrı ayrı ça- dışmalarla ortaya — koydukları eser- ler kurumun yakından alakalı heyet- deri tarafından tetkik ve tenkid olun- mak suretiyle son şekillerini alırlar. Tarih kurumlarının çalışmaları yalk- 'muz kendi üyeleri arasında olmakla kalmaz. Muhtelif memleketlerde bu- hkunan tarih kurumları arasında da münasebetler tesis edilir. Bu suretle birbirlerinden istifade temin olunur. Türk Tarih Kurumu, türk tari - hini hazırlarken bugüne kadar mev- cud olan tarihi ve arkeolojik bü - tün eserlerden azami istifadeye ça- Tışmıştır ve çalışmaktadır. Bu çalışmalar neticesinde or- taya çıkan hakikatlar, bildiğimiz gibi “Türk tarih tezi” adı ile ifade edilmiştir. Bu tez şimdiye kadar tarih âleminde ortaya sürülmüş tezlerden başkadır. Bizim te- n esası kısaca böyle ifade olunabi “Türklerin — ana yurdu. orta Asyadır. Türkler neolitik ve ma- den, kültürlerinde bütün dünyaya binlerce sene takaddüm etmişler- dir. Bu kültürlerin başka kıtalar da meydana gelmesi türklerin ora- inden - sonra ve hakikati Avrupanm yeni keşifler- le yakından alâkalr olan bi âlimleri dahi teyid etmektedirler Bunlardan şahsen tanıştığım ve u- zun münakaşalarda bulunduğum 10 SONKANUN 1936 € Komplo Maznunları Muhakemesi ULUS Beyanlar iüğylür Samerlileite, etilerin türk ol dalderını, »aölerın Mezopotanıya- da ve Anadolüda kurdukları me leniyetlerin de döğrudan doğruya T eei Sldaşara sörla (Başı T. inci sayfada) eli 5. Âli Salb, kalirs nti taderlk Anadolu ecdadımız. etilerdi bugüne kadar türlü sıyasal şekill ve adlar almıştır. Fakat daima memlekete sahip kalan ve kültür hayatında yapıcılığın — koruyan Otokton unsur türk irki olmuştur. Tarihimizi zenginleştirecek daha nice el sürülmemiş belge hazine- leri vardır. Bunlardan yalnız Ana- dolumuzda ortaya çıkarılmakla olanları bile ilim dünyasına hay ret verecek mahiyettedir. Türk tarih kurumunun son ay- larda Alacahüyükte yaptığı hafri- yatta bulunan kıymetli belgelerden bir kısmıAnkara müzesinde, bir kısmı da fakültemizin antropoloji laboratuvarında tetkike arzolun muş bulunmaktadır. Henüz açılmamış tarih belge depolarının anahtarları sizlerin bugünden itibaren ellerinize veri- liyor. O anahtarları kullanacak yüksek ve kıymetli uzmanlar ola- rak yetişmenizi dilerim. Tarih / kalışmalarınızda —size kolaylık olmak için bazı mevzu- ö ister 1 — Bazı tarihlerin dediği bi osmanlı imparatorluğu dörtyüz çadır halkiyle kurulabilir mi idi? asıl imparatorluğu kuran — unsur, kurulan imparatorluk hududları i- çinde hanği devletlerde nerden ne lerle gelmiş ve hanği ırktan T 2 — 1453 te türk osmanlı kül- türü ile Bizans kültürünün muk yesesi, 3 — Osmanlı imparatorluğun- da meşrutiyet devri nasıl açılabil- miştir?. 4 — Ankara müzesinde Anı dolu kazılarından toplanmış ti yazılı ve yazısız belgeler vardır tunları tarihsel Bakımda: leli- yerek ilmi olarak tesbit ediniz. a — Poteri kısımlar b — Taş şeyler €© — Maden şeyler d — Tabletler Gibi türlü kısımlar ” üzerinde ayrı ayrı irdelemeler yı Bunlardan yalnız bir tanesi dahi başlı başına bir etüd mevzuudur. 5 — Türk osmanlı imparator- luğunun dış sıyasada Avrupa dev- letlerinden her biriyle ayrı ayrı münasebetlerini irdeleyiniz. Bu münasebetlerin tarih seyri içinde osmanlı imparatorluğunun — yıkıl. masına kadar olan devirlerde muh- telif safhalarını biribirine bağla- yınız . 6 — Türkiye cumuriyeti dev. letini tetkik için esaslı olarak mü- racaat olunabilecek belgeler neler- dir? bu belgeler arasında en önem- li olanlar hangileridir? “tarih me- todunda en önemli belge bilmeli- siniz ki hadisatı yaşamış olan canlı belgelerdir. Bu canlı belge- ler bütün bir millet olursa onun değeri ölçüsüzdür. Ancak büyük bir kütleden hakikatı anlamak yo- lu metodlu çalışmaya ve ince dik- kate ihtiyaç gösterir. İtalyada Roma şehrini ve lk devlet kuranlar kimler- dir? Bunu vesikalı bir irdelle tes- bit ediniz. Çalışmalarınızda — bu . benim verdiğim örneklere bağlı kalmak iyetinde değilsiniz. Kendi ip mevzu- lar da seçebilirsiniz. Kıymetli Türk talebeleri, Size ilk hitabım olacak bir cüm- le düşündüm. Onu tesbit için bü- yük bir üniversite profesörünün kulaklarımda çınlıyan sözlerini Aanmaktan daha güzel brr cümle bulamadım. O cümle şudur 'Ben, hocanız ancak sizin ta- ze, temiz dımağlarınızdan çıkacak bilgi aydınlıkları karşısnda hoca- lık pratiğimi tamamlıyabilirim.,, * Onun için beraber çalışma- mızda hareket noktası benim için ve sizin için bu olmalıdır. İlim ar-| kadaşı olarak ilim yolunda bera- ber yürüyeceğiz. Ben sizden eski bir elbise Sakin çalışmakla beraber heyecanlı olduğu belli idi. B. Ali Saibin avukatı olan B. Hâmid Şevket İnce de, kendisine giymişti. görünmege ayrılmış olan yere oturdu. Mazı asna, soldan itibaren başt r heyeti hâkimenin kar Yahyı Arıf, Şemsettin, İdris, Şaban, İsmail ve A: olmak ve sonra sıra ile Üzeyi hi Saib gelmek üzere dizildiler. M unlar kimlerdir? Reis, yukarda anlattığımız sıra da bilinde yer almış olan maznunlardan hüviyetlerini sordu. Yahya: İsmail oğullarından İbrahim Yahya 316 senesinde Samsun vilâye- tinin Çarşamba kazasında, Yukarı Ot- luk köyünde doğmuş, sonradan Cey- han vilâyetinin Karamezar köyun. de yerleşmiştir. Sanatı rençberliktir Bekârdır. Okumak bilmez. Kendisi mahküm olmadığını söylüyorsa da, bariyle mutavassıt, ceı dah olmaktan ziyade zararlı uğraşır. Evlidir ve yedi çocuğu vardır. Biraz okumak bilir. Şimdiye kadar söylüyor. İlk tah- kikat evrakından anlaşıldığına göre, “kendisinde daima mütevekkil bir in- istiklâl madalyası ile taltif edilmiştir. Künbetir köyünde mevkü vardır. Va- sat zekâlı bir adamdır. Arif: Üzeyr'in kardeşi olan Arif 329 da Künbetir köyünde doğmuştur. Sanatı tençberliktir. Bekârdır. Okumak yaz- mak bilir. Mahküm olmamıştır. Karar hükimine göre zeki değildir. Saf köylüdür. Şemsettin : Şemsettin, Elbistanda — Köprübaşı mahalesinde 314 de doğmuştur. E: adliyecilerden “Sağır Ali Rıza'” den- mekle maruf zatın oğludur. Anderi- nin Çokat nahiyesinde müdürdür. Ev- lidir. Dört çocuğu vardır. Şimdiye Gene ilk tahkikat evrakmda yazılı olduğuna göre, kendisi Almanyada ziraat tah- #il etmiştir. Nahiye müdürü olmadan önce muallimlik de yapmıştır. Münev- ver ve temiz bir adam intibar uys dırmaktadır. Sorgu hâkir lan sorulan suallere iyi bir. lehçe ve masumiyetinden emin bir tavırla cevab vermiştir. Zan altına alınmas 'nın sebebi, öteki maznunların ifade- kadar mahküm olmamışt lerinde, onun da kendilerine yardım edeceğini söylemiş olmalarıdır. İdris: Alkaz oğlu İdris 1294 de İslâhiye- de doğmuş ve 15 senedir Maraşta Yü- Tük Salih mahallesine yerleşmişt Çiftçilik ve ticaretle uğraşır. Evlidir ve sekiz çocuk babasıdır. Okuması, yazması olmayan bu a- dam, şımdiye kadar mahküm edilmemiş- i maznunların en yaşlısıdır, Ka. olduğum için sizin bu yolda yük- sek amaca varmanıza bütün var lığımla çalışacağım. Bundan emin olarak çalışmanızı beklerim. Dersimiz bitmiştir. Bizi dinlemek lutuf ve nezake- tini gösteren yüksek dinleyicileri. Onların bu teşvik edici sabır ve durumu gerek benim ve gerek ta lebem için unutulmaz bir hatıra bırakacaktır. Cümlenizi sayğı ile selâmlarım.” e teşekkür etmeyi ödev sayarım. yüzünden de anlaşıldığı gibi, muttasıf» bir hali vardır. Şaban: Hamza oğullarından Ahmed oğlu Şaban, 314 de Göksunün Mehmetbey köyünde doğmuştur. Çiftçilik — yapar, Evlidir ve altı çocuğu / vardır. Okuma yazma bilmez ve şimdiye kadar mah küm ol «belâhatle mıştır. Karar hâkimine görer basit ve heyecansız bir köylüdür. - Fa. müdrik, tecrübeli bir insan olduğu yolun da intiba bırakmıştır. İsmail: Şaban'ın küçük kardeşi olan T » mail de aynı köyde doğmuştur. Çiftçilik yapar, evlidir. Çocuğu yoktur. Biraz okur yazar ve şimdiye kadar mahküm olmamıştır. - Karar hâkimi — kendi ve zavallı bir insan nümunesi olarak tavsif etmektedir. li Saibz Emin oğlu B. Ali Saib, Kerkük'te 303 tarihinde doğmuştur. Evlidir. ve dört Çocuğu vardır. Urfa saylavıdır Reis, ceza muhakemeleri usulü kanunu 'nun 213 üncü maddesindeki mehile riayet 221 edilmemiş olmasından bu kanunı i maddesi mucibince, maznunlar terlerse mühakemenin — talikini — tal hakları olduğunu söyledi. Bunun üzer 'ne B. Hümid Şevket İnce söz alarak mü- vekkili namına, muhakemenin t Tunmamasını ve serian davaya başlanı!. masını istedi. Öteki maznunlar da ay « v dilekte bulundular. Son tahkikatın açılmasınu dair kararnam, Bunun üzerine reir maznunlara, An. kara ikinci kikatın Si gereğince, Cumur — Reisine — sui yapmak üzere silâhlı bir cemiyet - kur » Maktan maznan olarak muhakeme edile- teklerini bildirdi. Bu kararnamenin oku. nacağını söyliyen reis, bunun uzun ol masından dolayı maznunların oturma » Jarma izin verdi. Okunması iki saat süren kararname. de, maznunların muhtelif tarihlerde ver- dikleri ifadelerden geniş hulâsal dı. Kararnamenin B. Ali Saib'e dair olan kısmı okunürken dinleyiciler — arasında olması dolayısiyle önceden ifadesinin alı 'namadığı, Kamutayca masuniyeti refe Jayı zan altında denildiği zaman ağlamağa başladığı, kendisinin bazan bir masum, - bazan da Hedamet düyan bir günahkâr cibi göz yaşı döktüğü tasrih ediliyordu. Aleyhindeki deliller, Yahyanın su- yapmağa, Çerkes Etem tarafın dan yemin ettirildiğini anlatırken bu mış olması; suikastın icı kında Çerkes Etemden talimat beke lediğini anlatırken, / Ali Saib den de talimat beklediğini söylemesi ve Ete tarzı halee min yazdığı mektubun Şaban ve Ü. zeyir deliletiyle kendisine — gönderil miş olmasından bahsedilmiş bulunması. dır. Hakkında maddi bir. delil yoktur, Aleyhinde sayılan bu ithamlar okunuz ken, Ali Saib yarı acı, yarı mütcessif bir şekilde başmı sallayarak tebessüm yordu. Kararnamenin okunması saz y on geçe bitti. Yahya'nın anlattıkları Reis Yahyaya, kararnamede oku- 'nan ifadesi hakkıne yeceği oe dup olmadığını sordu. Yahya, Sam- sunda, Çarşamba / kazasının Yuk Otluk köyünde doğduğunu, fakat mı hı, mülkü olmadığı için köyünder rıldığı kerliğini yaptıktan sonra - Ceyhanın Karamezar köyüne yerleştiğini ve ye-. ada kaldığını e , Mersinde 23 üncü alayda ae yulabilmek üzere köydeki bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: