22 Mayıs 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

22 Mayıs 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON YEDİNCİ YIL. NO: 5321 Belcika kıralı İngiltere ile İngiltereye giden kıral Kent kmıllu.gımdaı meçbul bir yere hareket etti , 21 (AA.) — Dün akşam lmiş ve he- Belçika Kıralı Leopold 11I. inmeyen bir tarafa doğru hareket et miş olan Belçika kıralı Leopoldun bu esrarengiz ziyareti kendisinin ingiliz - italyan münasebetlerindeki gerginliği gidermek için ingiliz devlet adamları de görüşeceği şeklindeki şaylaları tek- rar canlandırmıştır. Bu şayialara Belçika Krralı ile İtal —— ——— Gündelik YENİ MALİYE KADROSU Kamutayın, birinci görüşmesi- ni bitirdiği, Maliye teşkilât kanu- nunun ana çizgileriyle prensiple- rinden, bundan önceki iki yazı mızda, kıisaca bahsetmiştik. Yeni Maliye kadrosu da teşki- dât kanununun tetkik edilmeğe çok değeri olan bir kısımdır. Merkezde, vekilin yardımcısı zlan bir müsteşarla iki ini den başka on beş dai mahiyetlerine göre, rimizi görmek vazifesini üzerleri- ne almışlardır. Kanun projesinde- lc_ı sıraya uyarak bu dairelerin va- zifelerini şöyle hulâsa edebiliriz: Hususi kalem — müdürlüğü: Benzerlerinin yapmakta oldukları işlerden başka bütün neşriyatı ta- kip edecek ve Maliye mecmuası- nın a bakacaktır. Evrak ve seferberlik müdürlükleriyle ev. rak hazinesi bu müdürlüğe bağ- Uıdır. Mali tetkik heyeti: Bu heyetin yapacağı kıymetli tenvir vazifesi üzerinde imkân nisbetinde dur- muştuk. Teftiş heyeti: Umumi, mülhak ve hususi büdçelerle idare olunan dairelerden başka bazı kayıdlarla imtiyazlı şirketlerin, sermayesine devletin işlirak ettiği müesseseleri ve devletten para yardımı görenler başta olmak üzere bütün cemiyet- leri teftiş edecektir. Hukuk müşavirliği: Merkez ve vilâyetlerde Maliye Vekâletine ve Muvazenei umumiyeye dahil dairelerin bütün dava ve hukuk iş- lerini görecektir. Eskiden, Muhasebat umum müdürlüğü, varidat işleri dışında vekâletin büdçeye ve devlet he- sablarına taalluk eden hemen bütün işlerini görürdü. Yeni teş- kil olunan “Büdçe ve Mali kont- rol Bmem müdürlüğü” ne, büdçe Projelerini hazırlamak, Kamutay- (Yazısı 6. moc: sayfada) ya kırallığı dinastisi arasındaki hısım miştir rtalı Beşinci Jorj'un hayat» lerinde Belçika kaıralının son yolcu: snuel ta- bir i$ görmek için tavzif edile erilmiş oldu! alarına yol açmış idi Londrada ve yabancı memleketlerde dotaşan bir takım şayislara göre B. Grandiye İtal, sinde görü olmadığına dair İngiltere Habeşistanın — öte- hükilmetine izahlar ve inanca vermesi gönderilmiştir. sürerinde talima İtatyan büyük elçiliği bu şaylaları teyid etmemektedir. Bununla beraber Landranım sıyasal mahfilleri. İtalyanız şimdlei gerginliğe nihayet vermek içir eninde sonunda böyle bir hattı hareket kabul edeceğini söylemektedirler. Aynı sıyasal mahfiller, vaziyetin in kişaflarını büyük bir alâka ile takib et- mektedir. Hatırlardadır. ki, ADIMIZ, ANDIMIZDIR Bu resimlerden bir kaçını koyuyoruz. Yukarda, soldaki enstantane Ulus meydanı ve Başbakanlık çevresini; yukarda, sağdaki Enstamtane Kamutay ve Evkaf apartrmanı civarmı, aşağıdaki de Güvenlik anıtr taraflarını göstetiyor. ULUS nanda bulunan fotoğrafçı arkâ daşımız Cems) Işık Ankaranın kuşbakışı man- zaralarından bir kaçını tespit etmiştir, Bugün 22 MAYIS 1936 CUMA Son haberler üçüncü | saylamızdadır ITEKA Her yerde 5 kuruş İtalya Adisababadaki| Endüstri mamulatını kontrol fransız ve ingiliz askerlerinin çekilmesini istedi.. »4 FAKAT İNGİLTERE'NİN BU TALEBİ ŞİMDİLİK KARUL ETMİYECEĞİ SANILIYOR Londra, 21 ÇA.A.) — Royter ajan- sının öğrendiğine göre, Paris ve Lonü- ra'daki italyan büyük elçileri ile Fran sa ve İngiltere dış işleri bakanlıkları a- rasında yapılan mutad görüş - teatileri sırasında Adisababa'daki ingiliz ve fran. sız tebaasını koruyan fransız ve ingiliz kuvvetlerinin geri çekilmesi İtalya tara- fından şifahi surette iltirhas edilmiştir. İtalyanın Bu kuvvetlerin geri çekil- mesini istemek için kat'i ve resmi teşeb- büslerde bulunmak istememiş olması, esasen nazik olan vaziyeti büsbütün va- himleştirmemek arzusunda bulunduğu. nu göstermektedir. Londra'daki italyan "üyük elçiliği erkânından biri. Royter ajansının muha- birine beyanatta bulunarak İtalya'nın bu müracaatlarda bulunmasının sebebi, italyan kuvvetlerinin Habeşistan'da in- | tizam ve asayişi temin etmiş ve artık (Sonu 6. incı sayfada) -— « Türkiye sınai mamulatı maliyet ve fiatlarını dünyanın en müsait mali yeti seviyesine indirmek ilk hedefimizdir.) — (Wükumetin mucib sebebler lâyihasından) — Endüstri mamülâtının maliyet ve sa. tış fiatlarının kontrolü hakkındaki ka- nun projesi, Kamutay rüzmamesine alın- mıştır. Hükümet kanünuün gerekli sebebler lâyihasında şunları söylemektedir: Türkiyenin esas karakteri sanayici mi, ziraatçi mi olmaldır sualinin ceva. beni İnkilâbımız filen vermiş bulunmak- tadır, Çekiç ve çelik olmıyan yerde hakiki —a refâh ve medeniyet olamaz. Bu mülâhaza ile bir taraftan devlet endüstri programlariyle bu istikamette- ki ana mesaiye koyulurken, diğer taraf- tan da gümrük tarifesi, ticaret mukave- lesi politikası, kontenjan ve kliring yol. lariyle yurd içinde umumi ve hakiki bir endüstri hayatı havası tesis etmiş bulun- maktadır. Tecssüsünü arzu ettiğimiz sanayi bu (Sonu 5. inci sayfada) «“Ulre un Dil Yazıları Türk Dili İle Yunanca arasında münascbetler . I Birçok dillerde rüzgâr, soluk, yâ ayni söz. koku ve can anlamlar lerle ve yahut biribirine çok yakın Türkkuşu plânörlerinin bir muwıff;ıkı)'ı'ti BB. Anohin ve Nurettin ucuştan önce (Yazısı 2. inci sayfada) kelimelerle ifade edilmiştir. Arap- ça (ruh) ile (rayiha) ve (rih) ara- sındaki ses ilgisi açıktır. Yunanca (pnevma) can, rüz- gâr ve soluk, (pneco) koku neşret- mek, esmek ve solumak manaları- na kullanılır. Lâtince (spiritus) nefha, (spira- re) esmek ve üflemek demektir. Fransızcada bu kökten teşkil edi- len (esprit) sözüne ruh manası da Türlü dillerdeki bu şehadetler- den can, rüzgâr, soluk ve koku an- lamları arasında semantik bir mü- nasebetin mevcut olduğu tahak: kuk ediyor Şu halde bunların - içlerinde en objektif bir durumda bulunan - rüzgâr mefhumundan üremiş ol- duklarına hükmedilebilir. Bu so- nuca vardıktan sonra rüzgâr mef- humiyle ilgili diğer medlülleri de arastırmak mecburiyeti hasıl olur. Türkçede; (bora), (boragan), | Cefirti), (üfürük), (boru), (börök- (Sonu 5. inci sayfada) (*) Bu etüdün baş tatafı dünkü sayımızdadır. Fıkra Kırım ve Süveyş İngiliz manlığı basittir : “— Biz- de, meselâ Danimarka gibi, Mil- letler Cemiyeti azasıyız. Etyopi Fakat Milletler - Cemiyetinin Mançuri davasında Japonya'ya karşı zecri tedbirler almak ihtima- li ortaya atıldığı zaman gene İn giltere diyordu ki: “— Bu yüzden bir tehlike çıkarsa, güvendiğiniz kuvvet nedir? Eğer ingiliz donan- ması ise, onun sizlerin ve Kovö: man'ın hatırı için harekete geçe ceğini zannetmeyiniz!,, İtalya'ya karşı tatbik olunan zecri tedbirler yüzünden bir teh like olursa, Milletler Cemiyeti aza larının güvenci gene bu donanma değil miydi? İstediğiniz kadar tahlil ediniz. Hakikat odur ki İtalya'nın impa- ratorluk sancağı Hind yolu, Sudar ve Mısır, ve bütün ingiliz Afrika- #$1 üzerine hâkim bir noktaya di. kilmiştir. Nilin kaynakları bu san: cağın gölgesi altındadır ve İtalya, orada, sekiz milyon nufusun ve- rebileceği orduyu, her türlü maki nalarla ve modern vasıtalarla do- natarak, istediği tarafa sevkede- bilir. — Sen bana Akdenizi zından (Savfayı ceviriniz) Bugün Üçüncü sayfamızda okuyunuz B Blnm fransız devlet adam- Tariyle dış siyasa hakkında ko- nüstu. —— B. Baldvin son kezunu oyna- yacak, — İngiliz. faşistleri sulhçulara ve yahudilere karsı savaş açtılar Arah dok işçi yahudi mal Tarmın Tel - Ayiv'e çıkarılması- nı protesto etliler. ZLT DL G güSA e —

Bu sayıdan diğer sayfalar: