29 Temmuz 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

29 Temmuz 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ne tuhaf, ne tuhaftır ki bu.. bir sa. 'nat eserini tenkid ederken ya cemiye- ti göz önüne almayız, ya cemiyeti yal. 'miz kurü bir kalabalık telakki ettire. cek şekilde, cemiyette o gün hâkim o- dan fikir ve disiplini unuturuz; mücer. ret bir (Garplılik) - telakkisine sapla- 'nır, pek manasını anlıyamadığımız bir takım formüller içinde bocalar duru. (Garplılık) modasının peşinden ge- lişi güzel gidenlerle, bugünkü —dünya ölçüsünde garplılığın ne demek oldu- Hunu bilerek kafasını ona göre işleten- ler ve her oluş önünde bu ölçü ile dü- Şünenler arasında geçilmez uçurumlar vardır. Ne olursa olsun; bugünkü insan hâ- diselere riyaziye, fizik, biyoloji, filo- zofi. deki yeni katiyetlerle bak- mak zarüreti karşısında - bulünüyor. Böyle olmuyan bir avrupalı, garbın gö- beğinde bile garplr değildir. tenkitte de (garplılık) na- mı altındaki eski ve köhne telakkilere saplanmadan / düşünmek ve yürümek gerektir. Falan böyle demiş, falan şöyle de- miş'lerle vakit geçirmenin zamanr geç. miş bulunuyor. Her şey ilerinindir. İleri olmıyan her gey ölüdür. Bir asır, iki asır evvel Fi olan bir fikir olabilir. Bugün bi sayılabilecek - telakkiler de ilâ, asır geri mevcuddur. Fakat bence, ileri ve yeni ancak eski ile, mücedelesini / yapmıy ve vereceği Münekkit bir cemiyet içindeki yeni ve ileri senteze, inkılâb realitesine gö- zünü kapayarak bir eseri tenkid eder- e, orada bir münekkit aramak yerine bir Pesimist bulmak zarureti vardır. Bu gün bir takım sanat çömezleri sanatı ezeli, ebedi, değişmiyen, mono- 'ton, fikirle, realite ile alâkası olr bir nesne sanırlar: Sanat, bütün hayatının maddi zaruret ve çerçeves Gışında bir nesnedir, derler. Her Sanat eserini bu zaviyeden görür, her cenub şehrini bizzat tesellüm edecek- tir. Çin için bir felâket olabilecek ve o u, parçalanmış olarak Japonyanın ihti. Taslarına teslim edebilecek olan bu si- vil savaş bu suretle bitmiş oluyor. Yeni güçlükler çıkmadığı ve yeni ihtiraslar yeni yeni rekabetler doğrumadığı tak- dirde, Nankin'in zaferinin Çin'in birli. #ini hızlandıracağı ümid edilir. Bu hâdiseden sonra Çin'in Japonya- 'ya hemen kafa tutacak vaziyete gelmiş olduğu tabildir ki iddia edilemer. Yeni Çinde nizam henüz kâfi derecede sağ- lam, milli hisler kâfi derecede inkişaf etmiş değildir. Bu itibarla Japonya ile bir çarpışmada muvaffakiyet şansı pek azdır. Fakat, Çin birliğinin tahakkuku bakımından, hiç olmazsa, bir merhale da- ha atılmıştır. Bu keyfiyet, Nankin hü- kümetine, başlamış olduğu müllt kalkın. ma hareketini hızlandırmak- imkânını “verecek ve, belki de, diplomasisinin ma- hareti ona rahat verirse, Çini, günün bi- rinde. Japonyanın istilâsıma girişmekte BİLİNMİYEN Yazan: Dr. ALEXİS CARREL Türkçeye çeviren: NASUHİ BAYDAR En iyi atletleri meydana çıkaran Amerika birleşik -devletleridir. Bu gün, üniver spor takımlarında, insan cinsinin sanların - ömrü atalarınkinden uzun belki daha kısalırda, kadar dayanıklı da değillerdir. devamlı ve daha çetin gayretler sarf. liyeti vardır. Atletler ise çok uyuma; İNSAN hakikaten Pek mükemmel örnekleri olan gençler görül- mektedir. Amerikan terbiye sisteminin bu gün- kü şartları içinde vücud iskeleti ile adaleler ek- siksiz olarak tekâmül etmektedir. Eski çağlar güzelliğinin hayran olunacak şekillerini yeniden istihsal etmiye muvaffak olunmuştur. - Vakı: #pora alışık olan ve modern bir hayat si Yorgunluğa karşı pek o Denilebilir ki, babalarının vaktiyle yaptıkları gibi, tabif beden harektelerinde bulunan ve hava değişikliklerine maruz olan kimseler de atletlerimizden daha vek kabi. İnkılâb ölçüsünde tenkid sanatkâr hakkında buradan hareket e- derek hüküm verirler. Bir cemiyet değişiminin sanat ve sa- satkrla alâkası olmadığını ileri sü- rerler. Bir kalabalığa aynen kendi kendini okuturken güzelin temin edi- lemiyeceğine kanldirler. Okuyucuyu karanlık içinde, tedailerin manasız! önünde bırakmağı bir sanat yaratıcılı. t telakki ederler. İşte böyle bir sanatkârda Tükasr e kadar kıs bunların peşinden yiden tenkidin kı r da o kadar gülünçtür. Ezelt ve ebedi hiç bir şey yoktur. Her şey insan değişmelerinin, cer yet değişimlerinin mahkümudur. Değişmeler; köhne tekâmülcüle - Tin kabul ettiği gibi - (bu nazariye mensupları inkılâber değil hâlis islâ- hatçıdırlar) - eskiye, muhafazakâr te- Jakkilere dayanarak olmaz. Hakiki inkılâbların, geri ile hiç bir alâkası olamaz. Yeni bir terkib veren Âki aykırı realite ihtilâl çağında müca- dele etmiş ve bir sentez verdikten son- 'a ortadan çekilip gitmişlerdi Yeni realite bünlardan hiç birine ben- zemez. Bu, tıpkı (H) ile (O) nın bir- leşerek kendilerine hiç benzemiyen su- yu (H;O) vermeleri gibidir. Şimdi, bütün dünyanın tanıdığı bu hakikat (garplılık) telakkisinden ayrı mı? Şimdi, bu günkü yeni Türkiye so- syetesine o ezeli ve ebedi olan türkü- leri üflemek doğru mu? Her şeyde ile- riye, yeniye, güzele, doğruya giderken hissettirmeden, mistik havalar içinde çocuklarımızı, yeni memleketinin yeni şarkılarımı dinlemek hakkmma malik o- Jan yavrularımzz zehirlemek bir sanat- kâra yakışır mı? Fabrika bacalarının, demirin, kömü- Tün, neftin türküsünü duymak, sırtı ile taş taşıyıp güneşe yol yapmak davasın. da olan Kemalist neslin edebiyatı bazı- Jarının “sanat sanat içindir. sanat ezeli ve ebedidir.) diye hâlâ iddia ettikl fakat bizce birer miriltı ve f-sıltıdan i- baret olan o edebiyat nasıl olabilir? O- Jamaz ve olamıyacaktır da. Takılâber edebiyat pek tabif olarak inkılâbr anlatmaktır, fakat inkılâbın getirdiği realiteyi getireceği realiteyi memleketin realitesini g ve zavallı ise, rerek anlat. mak. ebe Sanatın - ezeli, bir değişmez nesne olduğunu ileri sürenler niçin hâ- İk yazdıkları mevzua yakışır o eski dili kullanmıyorlar da yeni dille ayni arap saçını örüyorlar? İnkılâbın ölçüsünde münekkid bun- Jart göz önünde tutarak bir eseri, bir Hakiki mü- fikri inceliyen adamdır. 'nekkid bence budur. Tnkılâb ölçüsünde bir sanatkâr yetiş- tirebilmek için inkılâb ölçüsünde bir tenkid kurmak ve böylece eski telakki- lere terör ilân etmek gerektir. Kâmuran BOZKIR —— ——— Fransızca bilen Bir gence İhtiyacımız vardır. Kendi- #ine matbaada yazı dizme öğretilecek- tir. İyi maaş verilecektir. Ulus Basımevi taçtırlar. Sinirleri zayıftır. yük şehirler hayatına, iş ve ki telerin dır. Tabi leğildir; hanelere alınan delilerin mektedir. D Büro hayatına, bü- tasalara, hattâ alelâde yaşama cılarma 'zor dayanmaktadırlar, İj olduğu zaferler ve muasır terbiye usulleri, bel: de, ilk görünüşleri kadar faydalı değildir Çocuklar ve gençler arasmda ölümün de pek ziyade azalmış - olmasınm bazı olmadığını düşünmek lâzımdı vetliler gibi zayıflar da muhafaza olunmaktı astıfa vazifesini yapmamaktadır. bi fenlerin böylece korumakta oldukları bir ır- kın istikbalinin ne olacağını kimse bilememek- tedir. Fakat bundan daha ehemiyetli ve hemen halli lâzım bir dava karşısındayız. Çocuk ishali, verem, kuşpalarzı, tifo gibi hastalıklar ortadan kalkarken ve ölüm de azalırken akıl hastaları: nin sayısı artmaktadır. Bazı devletlerde, mikdarı hastane bulunan diğer bütün hastaların mikdarını ilikle beraber asabi müvazenesiz- lik de daha ziyade sıklaşmaktadır. Bu müvaze- nesizlik ferdlerin bahtsızlığmın ve kılışının en çok faaliyette bulunan » il biridir. Bu zi bozukluğu medeniyet için bel- yip içmeye, hayatlarını intizama koymaya muh. p ' ki de hekimlikle ijiyenin ısrarlı bir surette meş- İspanyol hükümetinin vaziyeti kö * ei a (Başı 3. üncü sayfada) Barselon, 28 (A.A.) — Katalonyada- ki kuvvetlerin baş kumandanı albay Sandino bir çok stratejik noktaların dün zaptedilmiş ve Katalonyalılardan mü - tekkeb bir kolun Madridli milis efradı ile kuvvetlendirilmiş olduğu halde Sa Tagossa üzesine yürümekte — olduğunu söylemiştir. 28 (ALA.) — Katalonya Barbastio'yu işgal etmişlerdir. kol, Granada üzerine yürü- l0 şehri Asturiler de âsi- de kalmış olan tek ge Şark kıyılarındaki bütün limanlar, hükümete sadık kalmışlardır. Barselon, 28 (A.A.) — İçişler müs- teşarı B. Espanya şu beyanatta bulun - müştür Tarragon kolu, Alkaniz'i aldık- igar'a doğru yürümektedir. Pek yakında Sakajona'ya yürümekte o - lan Lerida kolu ile birleşecektir. Şimal- de Miralay Villalba kolu Saragossa ile Hueska arasındaki münakaleyi kontrol etmektedir.” Hükümet âsilerin haberlerini tekzib ediyor Madrid, 28 ÇA.A.) — Bu sabah saat 3,30 da Madridin telsiz istasyonu, bir tebliğ neşrederek âsilerin ellerinde bu- Tunan telsiz istasyonları tarafından ve - rilen bütün haberleri tekzibetmiştir. Bu tebliğde Sierra Guadarrama böl- gesinin tamamiyle hükümet kuvvetleri nin elinde bulunduğu bildirilmektedir , Toledo geri alındı fayan halind ebulunan şehirler, ge - celeyin hükümet küvvetleri tarafından bombardıman edilmiştir. Toledo, geri Alınmıştır. Şehirde sükün hüküm - sür » mektedir. Benebiler, Madrid'de serbestçe işleri ve güçleri ile meşgul olmaktadırlar. General Lano da hükümetin tebliğlerini tekzib ediyor Sevil, 28 (A.A.) — General Kucipo de Lano, telsizle bir tebliğ neşrederek Madrid ve Barselog radyolarının vere mekte oldukları haberleri tekzib etmiş- General, hükümet kuvvetleri fından Melillanın bombardımanına kal kışıldığı takdirde bu şehirde - meveud bahriveli ailelere mensub 1300 kişinin rehine olarak muhafaza edileceğlerini bildirmiştir. Mumalleyh, âsiler başşehirle şark kıyısındaki limanlar arasındaki müna- kalât yollarını kesmiş olduklarından Madridde yiyecek şeylerin - tükenmek üzere olduğunu söylemiştir. Bundan başka general Molanın kuvvetleri, baş- gehrin su ihtiyacını temin eden Losoya su depolarını ellerinde - bulundurmal tadırlar, General Lano, San-Rokda geçenler. de bir takım kargaşalıklar vukun gel- miş olduğu haberini teyid etmiş, ancak Algesirasdan gelen kuvvetlerin Intizam 've asayişi hemen iade etmiş oldukla- rını ilâve eylemiştir. Asilerin kurdukları askeri h et Lizbon, 28 (ALA.) — Sevil ve Kor- güçler daha tehlikelidirler. İjiyenin erişmiş ve daha nizamlıdır. zararları olup Zira şimdi, kuv- alâkalanan Tıb erde geç vücudun gelişip ailelerin yı- âmillerinden dikleri gibi hareket ve dikkat istemiyen talebe daha mesuttu gul olmuş bulundukları bulaşıcı hastalıklardan Çocukları ve gençleri tedri olan pek çok paraya re daha kalabalıklaşmış görünmemektedir. Vakı hiç şüphesiz, mutavassıt halk daha münevver dır. Şimdi eskisinden ziyade dergi ve kitap sa: tın alınmaktadır. Filhakika, edebiyata ve sanata insanlar sayısı çoğalmıştır. umumiyetle edebiyatın en baya; nin ve sanatın sahteleridir ki bunları kendilerine çekmektedir. Çocuk yetiştirmenin - mükemmel şartları ve mekteblerde talebeye gösterilen itina, onların zekâ ve ahlâk seviyesini yükseltmeye muvaffak olmuşa benzememektedir. Hattâ on- beden inkişaflariyle zihin inkişafları ara ada ekseriya geçimsizlik bulunup bulunma: dığı da sorulabilir. Nihayet muayyen büyümesinin - bu gün san: makta olduğumuz gibi - bir terakki - eseri mi, yoksa bir inhitat alâmeti mi olduğunu bilmiyo: ruz, Baskınn kalkmış olduğu, çocukların dil dobada vaziyet sakindir. Saragossada da vaziyette sükün hüküm - sürmekte- dir, General Franko şimdi bütün yaban- ct hükümetlere Burosda general Ka- banellas'ın reisliği altında bir askert hükümet kurulmuş bulunduğunun bil - dirilmiş olduğunu iblâğ etmiştir. Badajoz ve Huelva eyaletleri, tama- miyle faşistlerin hâkimiyetleri altında- dır. Bir faşist kolu, Sevil üzerine yürü- mekte ve hiç bir mukavemete rastlama- maktadır. Gündalik TUTULAN SÖZ (Başı 1. inci sayfada) tey âmili politik bir vahdet olarak görülecektir. Montröde — bulgar murahhasları tarafından / gösteri- len güezl hareket bizde bu ümidi ziyadesiyle takviye —et- mektedir. Lozanda ölen şark mese- lesinin kadavrası Montröde kül edil- miştir. Bizde şimdi o, eski günlerden kalan sadece acı bir hâtıradır. desi namıma tasdik edecek sayın me- buslara hoş geldiniz derken, kabine- 'yi ve nonun ince ve zeki Hariciye Vekilini tebrik etmekle milletin u- mumi fikrine tecrüman oluvoruz, sanırım. N. A. KÜCÜKA B. Baldvin Londradan ayrılmıyacak Londra, 28 (A.A.) — Öğrenildiğir göre B. Baldvin, tatilini Abx-les-Bains' de geçirmek niyetinden vazgeçmiştir. Bunun sebebi, önümüzdeki milletlera- konuşmaların - ve en başta beşler konferangının hazırlık - çalışmalarının ehemiyetidir. sarfedilı için ğmen entelektüel züm- Okuma zevki daha fazla- Fakat şekilleri, fen- ırkda, ettikleri, zihin yorgunluğu mekteblerde, muhakkak ki, ur. Bölye bir terbiyenin ver- rını deği Milis kuvevtleri sokaklarda hazırladık ları mevzilerde âsilere ateş ediyorlar İnç işçileri ispnayol işçilerine yardım edecekler Londra, 28 (A.A.) — İşçi partisinin mülli komitesi - “demokrasiyi — müdafaa — etmek için kanlarını döken, — ispanyol işçilerine hitaben bir beyanname neşe vetmiştir. Bu beyanname, Tredünyonlar kons gresi umumi sekreteri Sir Valter Ol- irafından imza edilmiştir. Muma- ileyh, kongre namına ispanyol işçileri 'ne bin ingiliz lirasr göndermiştir. Ankara radyosu Operet plâkları Tayyareci konuşuyor (Şakir Ha zim). Opera parçaları “Ankara” adlı kitabtan parçalar Ajans haberleri Cez müziği İstanbul radyosu 20,30 Stüdyo orkestraları 21.30 Son haberler 20.30 Stüdyo orkestraları Saat 22 den sonra Anadolu ajansı v 'man gazetelere mahsux havadis servisi verilecektir. Kamutay bahçesinde Riyaseti cumur bandosunun konseri Muallim İhsan Künçer'in idaresin deki açık hava konserinin bugünkü programı: 1 KISIM 1 — Domeniko Marş Militer, 2 — Buyka Valı Konser 3 — L Kavallo Fantezi Payyar, Bize'Üvertür Patri, 2. KISIM 4 — L Kavallo Fantezi Payas 5 — G Pare Menüs Kapris 6 — V. Halim Entermezo Türkiş diği hasılalar nelerdir? Muasır medeniyette ferd, pek çok bilgisizlik, ibir nevi kurnazlık ve it — içinde bulunduğu muhitin tesirini derin suretta kendisine çektiren zihni bir zaaf hali dolayısiy- le, oldukça büyük ve hayatın tamamiyle ameli tarafına müteveccih bir faaliyetle vasıflanmak- tadır. Ahlâkt müeyyide.yokluğunda sanki zekâ da çökmektedir. Belki bu sebebledir ki vaktiye Je Fransanın pek hususf bir vasfı olan bu hassa, bu memlekette, böyle göze görünür derecede aşağılaşmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde, mekteblerin ve üniversitelerin çokluğuna rağ: men entelektücl seviye yükselememektedir. Denilebilir ki muasır meder yele, hem zekâ ve hem de cesaret sahibi bir Mmünevver ' zümre yetiştirmekten âcizdir. men hemen bütün memleketlerde politik, eko- nemik ve sosyal işlerin idare mesuliyet yanların zekâ ve ahlâk dır. Finansal, dev ölçül içinde doj -t hem muhay- He taşı- hacminde bir ufalış var- endüstriyel ve ticari teşekküller inde genişlemişlerdir. Bunlar yalnız 'uş oldukları memleketlerin şartla- komşu memleketlerin ve bütün dün. —yanın vazivetlerinin de tesizi altımdadırlar,

Bu sayıdan diğer sayfalar: