Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ÇEE H EEK ÇAU PT l F W GR TT b d aa a UkL'us 12 AĞUSTOS 1936 ÇA! Antalya'da dört pirinç tanesinin verimi; (Dört kökte 50 den 60 şa kadar sürgün vardır. Her sürgündeki başakların pirinç tanesi 300 dür.) Antalya (Hususi) Uygun iklim, bol su, verimli toprak Antalya'nın yaratılış çehresidir bu ta- biat bağrında binbir çeşid nebatları ye- şertmiş, dağlarının terasalarında or- manları fışkırtmış ve çeşidlendirmiş- İZ NAAARAN KARARAZ YANAAARAPZ Yurdun en verimli ve türlü ürün yetistiren bu eşsiz köşelerinde canlı ve kökten bir kalkınma vardır. Antalya'da, 925 te 200 dekarlık pirinç eken bir vâatandaş bugün 40.000 dekar ekiyor. nizlerinin yıktığı kıyılardan doğan aliminyumlu topraklarına sıraladığı ne- batları Antalya ikliminin topraklarına yazdığı bir eserdir. İklminin bu yazısı- nı Antalya tabiat kitabımdan okuyan- lar bu değerli eserin eşsizliği karşısın- de hayran kalırlar. ” Eski Antalya köylüsü Tabiatin sunduğu verimleri toplı- yan ve dış pazarlara gönderen Antalya köylüsüne toprağı işlemek güç görün- müş ve çok verimli olan toprağına gl $ ve bal ştı. Orman- lardan kereste kesmek, ırmaklarından bunları nakletmek ormanların kucakla- rında hayvan yetiştirmek, salep kitre gi- bi orman altı nebatları toplamak, Pınar fundalıklarından odun kesmek, kömür yakmak Antalya köylüsünün işleriydi. Bu işler kendisine yürd tutturmamış göçebe yapmış, çobanlık bir hayat ya- şatmıştır. Cobanlığı dahi tam yapama- mış hayvanlar başıboş ormanda doğu- rur büyür, bakrmsız çoğalır, öküzü kur- AAARARADARDARARARRARARANAZN: sında ağacı kerterek yastık yapanları bile yirmi yıl önce görmüştüm. Benli- ği unutturulmuş yaşayışları tabiatin çiftliklere karşı çok çabuk yıpranan bu varlıklardan ağaları faydalanıyor sağlıkları korunmryan, — yaşamalarının anlamını sezmiyen bu köylüye acımak çok gerekli görünüyordu. Cumuriyet köylüsü Son yıllar yüzyılları aşarak bü çeh- reyi değiştirdi. Köylü artık yalnız or- manla uğraşmıyor, keçilerinin verimi- ne el açmıyor. Tırnaklariyle saleb kaz- mıyor, kitre toplamıyor; pullukla tar- lasını sürüyor, topraktan - bol nişasta- l1 buğday, çok yağlı sisam, uzun lifli pamuğu, lapa olmryan pirinci gene ay- nr tabiatin bağrından çıkarıyor. Bu de- ğerli ürünleri koymak için yer yurd ayılarımızda kalkını | Başbakan İnönü 933 de Antalya yolculuğunda su tevzi barajının bası rinçliği çok kısa yıllar içinde dört pi- rinç fabrikasını işleten rekoltesiyle ö- vünebileceği gibi modern fabrikaların- da işlediği mat, parlak, glasaj pirinçle- riyle Rangon ve Cenova pirinçlerini , pazarlarda aratmağa , lüzum . bırakma- mıştır. Çok nadir yetişen ve kokulu (anberbu) pirinci dahi yetiştirmekle leketin istediği ve beklediği pi- edindi, yerleşti, ormand yİ travers yapıp göndermekle kalmıyor bu kerestenin kendisine ev yapmak için gerekli olduğunu anladı, anbar ya- pıyor ürününü koyuyor. Bir arada ya- şamanın topluluğun anlamını öğrendi. Yalnız kereste baltacılığı yapan tahta- cı adı verilen köylülerin birleşip çiftçi- lik yaptıklarını görüyoruz. Bu tekâmü- lün Atatürk devrinde doğduğunu ve köylünün yurda sahib olduğunun ve yaşamağa hak kazandığının manası her yerde gözle görülüyor. 1925 yılmda ilk iki yüz dekarlık ek- tiğim pirincin 1935 yılında kırk bin dekarlık bir ekim alanmı kaplayışı 1936 yılında çok uğraştığım Kaliforni- ya pirinç ekimine uygun çiftliğimizi Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanımız sayın Refik Saydam'ın örnek yapışı benim gibi tabiatin bağrından varlık çıkâ#makla —uğraşanlara hız veren, güç veren bir kuruluştur. Antalya pi- Ztaceme Rıyılarında asırlarca halkın başına bir bela olan sıtma kaynağı bu bataklıklar şimdi bir gelir kaynağı olarak pirinç tarlalarına çevrilmektedir. tir. Her alanı bir zümrüd, her terasasi bir orman denizi, her bucağı bir verim kaynağı olan Antalya bir hazinedir. Yirmiyi geçen ırmaklarının suladığı ve, gene sularının dağlardan sürüklediği nebat çürüntüleriyle zenginleşen; de- şunla vurmakla, kısrak ve atları ürek- ten kement atmakla yakalıyabilirdi. Bu yaşayış bu eşsiz Akdeniz kıyı- sında köylünün dağnık kalmasına köy topluluğu doğmasına engel olmuştu. Serik kazasının (Zerk) ormanları ara- Resimlerimiz Aşağıda sağdan sola doğru: Antal- ya'da pirinç tarlalarının sürülmesi — Bir modern pirinç çiftliği garajı — fen- ni bir kanal ile pirinç tarlaları sulanır- ken — Pirinç tarlaları sır altında (gö- rünen binalar çeltik fabrikasiyle depo- lardır.) — Bataklık yapan kaynakların ilk ıslâh etüdleri — Bu etüdlerden son- ra bend haline konulmuş sudan şimdi böyle faydalanılıyor. rinç çeşidlerini pazarlarımıza sunabile- cek en iyi ve bol pirinç veren bir ili- miz olmuştur. Antalya pirinççiliğin örnek yarını Antalya pirinçliği en modern vası- talarla işlenen sağlığa uygun bir yol tutmuştur. Açılan binlerce kilometre kanallar toprağı sulamaktadır. Kanal- lar bir taraftan toprağı sularken diğer taraftan sıtma mücadele kurumunun ve su işleri kurumunun birlik işleyişi ile de bataklıkları kurutarak tarla haline koyuyor. Pirinççiler de birçok batak- İlıkları kurutarak yurd işlerine yarıyz- cak ve verim kaynağı olabilecek fayda- İr bir hale koymuşlardır. Büyük ümid: yeni pirin; kanunu Köyde sulama, ve tarlasını sürerek düzenliyen, eken pirinççiler bu yolda yürüşünü sağlık yolunda çok titiz dav- ranan Sıtma Mücadele kurumunun uğ- Taşmasına borçludur. Ziraat ve Sıhat Bakanlıklarının ha- zırladığı talimatname ile yeni çeltik kanunumuza uygun ekilen pirinç bu kanunun gelecek yıllar için çiftçiye ve- receği faydalar çok büyüktür. Antalya da bu yıl geçen yıllardan çok düzenli bir ekim yapılmıştır.(Attım çayıra mev- lam kayıra) dedikler içayır Ü rasız ve tesviyesiz pirinç eki yamızda bu yol yoktur. Ekicil masrafsız zannettikleri Maraş geniş ekim az istihsal ile çol bir iş olduğunu anlamıştır. Fi rımız Antalya pirinççiliğinin Akdeniz kültür ve teknik yollariyle tâ rüttüğü Atatürk devrinde çiftçlik elbette böyle yürüye! Çiftçi: Hayi gidişini anlatır. Antalya'da pirinç - tarlali sulayan kanal