14 Aralık 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

14 Aralık 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başbetke BAŞBAKANIN NUTKU Falih Rıfkı ATAY Sancak hakkındaki türk -fran- sız anlaşmazlığı konseyde görü- Şülmek üzere iken, sayın Başba- kanımızın arttırım - ve yerli malı ftasını açmak fırsatından isti- fade ederek, nutkunda bu mescle- Ye ayırmış olduğu kısım, hiç şüp- esiz, bülün alâkalı olanlar tara- findan ehemiyetle mütalea edil- Miştir. Bu fıkralar, bir vuzul şah- eseridir ve davamız etrafındaki, er türlü parçalama ve iğlak ha- reketlerine karşı, soğuk kanlı ol- duğu kadar, kati bir önleme hük- mündedir. Bu nutkun nasıl bir telkin hava- 81 içinde söylenmiş olduğunu tes- bit edelim: Fransa'nın insani reh- bürlüğü ile Suriye'de - müstakil bir &rab devleti doğuyor. Bu devlet, tam kurtuluş hazırlığında iken, Türkiye'nin, âdeta, onun - birliği- ne ve bütünlüğüne kasdetmek te- şebbüsünde bulunduğunu görü ruz. Demek ki ortaya bir türk - arab hüşmanlığı âmili çıkıyor. Da- ası var: sancaklılar - Suriye'ye bağlıdırlar. Sükün içinde mebus- ını seçerken, türk gazeteleri ve tahrikçileri, bunlar arasına ihtilaf sokmağa çalışıyor. Manda devle- tinin inzibat kuvvetleri olmasa, h_'lki Sancak unsurlarını biribirle- Tine boğazlatacaklar ! Hakikat bu mudur, diye sormı- Yacağız. Tam yerinde olan sual başkadır: hakikat tam bunun ak- 8i değil midir? İsmet İnönü'nün nutkunun arab dostlarımız tarafından — dikkatle okunmasını isteriz. Kemalist Tür- kiyenin arab komşuları hakkında- ki fikir ve hisleri, bu nutuktaki deliller, yeniden, harfi harfine tekrar edilmedikçe tam ifade edil- Miş olmaz. Başbakan bir daha tasrih etmiştir ki Sancak meselesi, asla, bir Suriye - Türkiye mesele- si değildir: Sancak meselesi, doğ- rüudan doğruya, bir türk bölgesi- nin taliine tallük eden ve karşılık- h bir ahdin hükümleri üzerinde, ve sadece, Türkiye ile Fransa ara- sında bir anlaşmazlık meselesidir. Bu meselenin halli, o kadar itina ile ehemiyet verdiğimiz - fransız - türk dostluğunu takviye edecek, we esasen aralarında hiç bir türlü tezad olmıyan Suriye - Türkiye 'dostluğunu bulandırabilir hiç bir wesile ve fırsat mevzuu kalmama- Bım temin edecektir. Bugüne kadar Sancak münaka- Pasına aid basit havadisleri bile Nnakletmiyen fransız neşriyat âle- Mmi, son günlerde, — birdenbire, Ajansları, gazeteleri ve radyosu ile, meseleyi kendi hakikatinden tzaklaştırmak, ve ona şekil ve Mmahiyet değiştirtmek maksadı gü- 'derek, üdeta seferber olmuştur. Konseyde murahhaslarımızla ko- Nnuşmağa gelen fransız başdelege- Binin evelki akşam radyoda ver- Mmiş olduğu garib beyanatı, eğer bu beyanat telgraflarla tekrar e- 'dilmiş olsaydı, —doktor Tevfik Rüştü Aras'ın Türkiye'den ayrı- hrken söyledikleri ile karşılaştır- Mmak isterdik. Kasdi telkinler öy- le garib bir hal almıştır ki- İsmet İnönü'nün — cumartesi nutkunu, ikendine has mantık, vuzuh ve tahlil kuvvetlerini kullanarak söy- Temesine gerçekten İüzum vardı. Baştanbaşa herkesin havadisine façmakta olduğumuz gazetelerimi- zin asil bitaraflığına, bu nutkun fransız gazeteleri tarafından ka- bul edilmek nezaketi ile mukabe- le olunmasını ne kadar arzu eder- dik. (Sonu 5. inci sayiada) ULUS ADIMIZ, ANDIMIZDIR Yedinci yerli malı ve arttırım haftası Dün Ulus meydanında büyük bir toplantı yapıldı Yedinci yerlimalı ve arttırma hafta. sının ikinci günü her yıl olduğu gibi, her yıl olduğundan daha coşkun - bir toplantı, Sarıanpazarından gelen alaya katışan kalabalıkla Ulus meydanını dol. duran geniş bir halk kitlesi huzuriyle yapıldı. İstiklâl marşı hürmet ve heye- canla dinlendikten sonra, halkevı adına söz alan Bay Bahadir Dülgen, haftaya mevzuunu veren davayı belirtmeden önce türk miılletinin tarih içindeki bü- yüklüğünü, cesizliğini, mücadele kabi- liyetini ve zafer iktidarını göz önüne koydu ve dedi ki: “— Hâyat hangi mevzuu önümüze atarsa atamı, mukadderi değiştiremiye- cektir. Düşman şu veya bu olabilic; za- resizlik son haddine varabilir. Her çe- kişmede türk milletinin nasibi tektir: Bu sefer düşmanımız - gizlidir, sinsidir. Bizimle erkekçe döğüşmiye- cektir. Biz arkadan vurmıya, ksleyi içinden zapletmiye çalışacaktır. Koku olacaktır, renk olacaktır, bizi teshire uğraşacaktıc; aldanmıyalım arkadaşlar! Biz ilerisi için, yeni Türkiyeyi dünya- nın en ileri memleketi yapmak için ya- şamak istiyoruz. Omuzlarına bu kadar üyük bir vazife yükünü almış olan bu günkü türk nesli düşmanına kanmıya- caktır, yeniltmiyecektir. Ve het zamın. ki gibi bu mücadeleden de aluının a- kiyle çıkmasını hilecektir." Ulusal ekanomi ve arttırma kurumu adına söz alan Behçet Kemal Çağlar, yerlimalt kullanmanın lüzum ve zaru- tetini tok ve sarih cümlelerle anlatma» sırır bilmiş; milli servete biriktirme ve yerlimalı küllanmadaki bütün mükem- mel şartlarımı anlattıktan sonra; şöyle haykırmıştır: ı *“— Fakat arkadaşlar, niçin halâ ec- nebi malt kullanırken yüzümüz kızar- miyör, elimiz titremiyor? Nasıl halâ fetah ferah, güle güle bu işe teşebbüs edebiliyoruz; Niçin bir ayıp ki bunu saklamadan uzağız? Niçin halâ herhane gi bir tanıdığımız Avrupaya giderken ona bir şapka, bir kumaş ısmarlamak- tan vazgeçemiyoruz? Ve niçin bu Ti- zaler. cada bulunduğumuz dişli adam, bana hırsızlık mi teklif ediyorsunuz? Diye bizi paylamıyor? Miskin, mürai idarci maslahatlarını bırakmak zaman: geldi, geçiyor. Bazı ihtiyaçlarımızı tedarik için dahilde harcıyabileceğimiz para- muızı kaptırmanın çocuğumuzu başka orduya asker vermekten farksız oldu. ğunu bilelim! Türklüğümüz, sade pa- saportumuzdan ve nüfus tezkeremiz- den değil, yiyeceğimizden ve giyeceği- mizden de belli olsun. Bu aziz hafta- mın havası içinde ve bu haftayı hazırlı- yan kurumun devamlt telkinleriyle şu- urumuzdaki bir cenebi mata', bir diken (Sonu 5. inci sayfada) l)ı'ğıı akşam, Ankara radyo- sunda, arttırım ve yerli malı haftası münasebetile sıyasal bil- giler okulu müdürü B. Mehmed Emin tarafından verilen konfe- ransı, ikinci sayfamızda okuyu- nuz. ae HATAY HABERLERİ Son Adanadaiğî üçüncü sayfadadır 14 BİRİNCİKÂNUN 1936 PAZARTESİ haberlerimiz HER YERDE 5 KURUŞ su baskını Sıhiye müsteşariyle vali ve belediye reisi sel sahasında tetkiklerde bulundular Bir adamcağız bütün ailesini ölü ve yıkılan evinin ocağı içinde yedi gündenberi barınan dört yaşındaki çocuğunu da hayatla buldu. | i M ( v eT Su altındaki Adana sokaklarından bir görünüş Adana, 13 (A.A.) — Sıhiye müsteşa- ar Hüsamettin, vali, belediye reisi ve mebuslarımız ve gazetecilerden mürek- kep bir heyet dün atlarla şehir civarın- Antakyada türklere karşı tazyik bitmiş değildir İstanbul gazetelerine gelen ve oradaki arkadaşımız - tarafından telefonla bildirilen şu haberler, Sancak için yapılan tahriklerin mahiyetini gösleriyor. Ankara, 13 (A.A.) — Memleket gazeteleri Sancak hak- kında yeniden mühim haberler neşret- mektedirler, Bu habetlerden birisizde mebus seçiminde hasıl olan ihtilaf yü- zünden kürtlerle vatanilerin arasr açıl. miş ve kürt dağında arablarla kürtler arasında bir takım hâdiseler cereyan etmiştir. Antakya'da birincikânunun birinden Sonbahar At yarışları Onbirinci hafta da güzel geçti Sonbahar at yarışlarının on birinci- sİ dün yapıldı. Havanın soğuk olması- na rağmen gene epice kalabalık vardı. Müşterek ve çifte bahisler üzerinde a- 1âka fazla idi. Koşular muntazam oldu ve heyecanla takib edildi, Birinci koşu: Üç yaşındaki yerli yarım kan İngi- liz erkek ve dişi taylara mahsustu. İk- ramiyesi 300 lira idi. Birinciye 225, i- knciye 55, üçüncüye 20 lira verild. 1000 metrelik bu koşuya Mareşal Dünkü at yarışlarında, varış noktasına Fevzi Çakmak'ın Bayburdu (binici; Pi- Tips, kilo: 58), B. Atânın Montaniko'su (B. Yakub, K. 58), B. Behçet'in Bor- light'i (B. Sandor, K. 56.5), B, Said Halimin Teho'su (B. Horvat, K, 56.5), B. Yusufun Andranbudin'i (B, Gula, K. 56.5), B. Salih Temelin Gülzar'ı (B. Davud, K. 56.5), gene B. S, Temel'in Mahmuüresi (B. Bayram, K. 56.5), B. Kâzımın Kontes'i (B. İhsan, K, 56.5) girdiler. (Somu 5. ı'gcı' sayfada) ö AM AÇ KŞT NS yaklaşan iki at itibaren tatbikine başlanan örfi idare bütün şiddetiyle devam etmektedir. Yalnız Sancaktaki unsurların arasını açmak, tefrika sokmak için şehrin ale- vi mahalleleri kısmen serbest hayata kavuşturulmuştur. Fakat aleviler de türklere gösterilen zulümlerden çok mütecssirdirler, Türk mahallelerinde üzerinde en ufak çakı bile bulunan kimseler derhal yakalanarak - kışlalara sevkedilmekte ve bu halka kışlalarda dayak atılmaktadır. Bundan başka tev- kif edilenler soğuk ve yağmurlu hava- da çırçıplak sokaklarda dolaştırılmak- tadır. (Sonu 2. inci sayfada) da suların kapladığı ve tahrib yaptığı yerleri gezdi. Gezinti üç buçuk saat de- vam etti. Görülen feci sahnclerden, se- lin yaptığı büyük tahribler analşılryor. du. Şimdiye kadar selden yıkılan ve be. lediye tarafından şehirde yıktırılan ev- lerin sayısı iki bini geçti. Bütün yurd köşesinden, belediyeler- den Adana seylabzedelerine yardımlar devam ediyor. Ölü sayısı şehirde elli- ye çıktı. Bu mikdar bugüne kadar ceset- leri ele geçebilenlerdir. Yıkmtılar ale tında ve su İçinde daha birçok ölü ol- duğu muhakkaktır. Gün geçtikçe sel fe- lâketinin çok acıklı sahnelezi, elemli ve iç sızlatan birer sürpriz halinde karşı- miızâa çıkmaktadır. Dün de yeni bir facia, felâket bilan.- çosunu biraz daha kabarttı. Şehirde sel- lerin yıktığı bir evde yeniden beş öllü gçıkmıştır. Su gediği mahallesinden Ma. raş mebusu Kemal Kusunun odacısı Âhı med, sel bastığı zaman köyde bulundu. ğundan ancak dün gelebilmiştir. Kar- şısında evini harab bir halde bulan Ah- med, hemen yıkıntıların içine dalmış ve ailesinin sular içinde ve yıkıntılar ale (Sonu 2. inci sayfada) Dünkü futbol maçı Ankara Gücü Ankara Gücü muhacimleri biraz :1 Çeki Karlin:1 daha dikkatli davranabilselerdi takımları dünkü maçı galip - olarak bitirebilirdi Çeki Karlin dün ikinci maçını Anka- ra gücü ile yaptı ve bu maruf çek takı- mi çok çalışmasına rağmen şampiyonu- muzu yenemedi. Daha doğrusu Ankara gücü kendilerine bu fırsatı vermedi. İki takım birer sayı ile barebere kaldılar. Ankara gücü sahası birinci güne nis- betle daha kalabalıktı. Hava soğuktu. Fa. kat seyirciler Ankara gücünün güzel o- yununun heyecaniyle maçın sonuna ka. dar beklediler ve sahadan kazanamadı ğumız için Üzülerek ayrıklılar, Maçın hakemi beşiktaşlı Nuri idi. O- yunu, her zaman olduğu gibi, güzel idare etti. Çekler dünkü takımlariyle sahaya çıktılar. Yalnız birinci golümüz olunca sağ haflarını değiştirdiler. Ankara gücü göyle bir takım çıkarmıştı: Natık * Saffet, Ali Rıza - Musa, Se- (Sonu 6. zncr sayfada) Dünkü futbol maçına bayrağ ımızla çıkan Çeki Karlin takımı

Bu sayıdan diğer sayfalar: