çi " k P SAYFA 2 Haftalık Siyasi İcmal AVRUPA MESELESİ, İspanya meselesi artık İspanya me- selesi olmaktan çıktı ve Avrupa mese- deki şiddetli yazıları karşısında Alman- ya ve İtalya vaktiyle böyle bir teklif yıpmxşlar, fakat bunu matbuat hürriye- lesi halini aldı. Büyük devletler daki mün in hangi safh ele aBi üz telakki edileceği ileri sü- ı'üleı'ek. Fransa tarafından kabul edile- işti. Kabul edilse de her halde alınsa, gelir İspanya lJesine daya- nıyor. Sovyet Rusya, Fransa, İtalya ve Almanya tebaası İspanya toprakların - da muharebe ediyor. Londrada toplanan bitaraflık komisyonunda bu devlet se- firleri mücadele halindedir. Milletler Cemiyeti 1 yi İspanya lesiyle meşgul. İngiltere ve Fransa tarafından ileri atrlan tavassut teklifi de bu safhası Çok meseleye yeni bir safha daha ilâve etti. HARB HAREKÂTI. Harb vaziyeti hafta arası değişmiş * değildir. Şunu söyliyelim ki bu harekât hakkında gelen haberler daima mütena- kızdır. Sovyet kaynakları hükümet kuv- vetlerinin galebeleri hakkında haber ve- riyor. Almari ve italyan radyoları ise âsi kuvvetlerinin muzafferiyetlerini bildiriyor. Her halde faşist kuvvetleri - nin oldukları yerde saymakta oldukları ve şimalde Oviedo mıntakasında hükü- met askerlerinin mevzit bazı zaferler kazandığı anlaşılmaktadır. Bununla be- raber, ne bir tarafın galebesi, ne de diğer tarafın mağlübiyeti netice üzeri- ne âmil olacak derecede ehemiyetli gö- rülmüyor. * * * DİPLOMAİ SAFHASI. İspanya meselesinin diplomast saf- / hası eylülden beri Londrada bitaraflık komisyonunurn müzakereleri etrafında toplanmıştı. Ancak iki yeni va.zıyet dip- Fransada tatbiki kolay değildir. Şimdi İtalya ve Almanya diğer devletlerle her hususta teşriki mesaiye hazır oldukları- nı tekrar bildirmekle beraber, bu tavas - sut işinden de bir netice çıkmıyacağı anlaşılmaktadır. ... ÇİN'DE BİR DARBE. Hakimler arasında Nakiller ve tayinler Mudanya müddeiumumi? muavinliği- ne Vize müddeiumumisi Süreyya, Tor- balr müddeiumumiliğine Silvan müd- deiumumisi Suphi Nahid, yeni ihdas o- lunan Tire hâkim muavinliğine hukuk ından Belkis, yeni ihdas olu- Çin dünya barışı bak dan bugün dünyanın en tehlikeli noktalarından bi- ridir. Bilhassa japon - alman anlaşma- sından sonra da bu tehlike daha ziyade artmıştır. Bunun içindir ki Çinde olup bitenler, her tarafta alâka uyandırıyor. Hafta içinde Çinde garib ve garib olduğu kadar da tehlikeli bir hâdise çıktı: senelerdenberi Çin'in mukadde - ratına hâkim olan Mareşal Çan - Kay - Şek, şimal eyaletlerinden birinde isti - rahat etmekte iken ansızın tevkif edil- di. Şansi denilen bu eyalet, vaktiyle Mançuryanın hâkimi olan Çansolin'in oğlu Çan Su Liang'ın kumandası altın- da bulunmakta ve Çin lideri de bu ku - mandanın emriyle tevkif edilmiş bulun- maktadır. Mesele Çin'de her zaman görülen bir generaller mücadelesi değil, daha ehe- miyetlidir. Bunun arkasında da komü- nist, faşist daha doğrusu rus ve japon nüfuzu davası vardır. Çan Su Liang, Mançuryanın japonlar tarafından işga- li üzerine Çine şekilmişti ve o zaman - lomasi çezçevesini genişl ir 1 — Evvela İtalya ve Almnyı Fran- ko hükümetini resmen tanımışlardır. danberi de Şansi eyaletinde sözde ko. ünist nüfuziyle del kte idi. Fakat bu k dan Çinin komünist teh- Ço ; YA MN ive l 2 — Sonra İtalya ve Almany Franko hükümetine yardım için İspan- yaya asker yolladıkları anlaşıldı. Bu iki vaziyet üzerine İspanya, İtal- ya ve Almanyayı Milletler Cemiyetine şikâyet etmiş ve İspanya meselesi Lon- dradan Milletler Cemiyetine intikal et- miştir. MİLLETLER CEMİYETİNDE : Milletler Cemiyeti konseyi İspan - yanın şikâyetini dinlemek için fevkal- ade olarak içtima etti. Ancak bu içti - maa büyük devletlerin birinci derecede- ki devlet adamları iştirak etmediklerin- den sönük geçmiştir. İçtimada İngilte- reyi Eden yerine Cranborne, Rusyayı Litvinof yerine Potemkin, Fransayı Delbos yerine Vieno temsil etti. Alman- — ya cemiyete azâ olmadığı için içtimada Bi *i  K e bulunmadı. İtalya da bu defa Cenevre- ye mümessil göndermedi. İçtimada İspanya dış bakanı Alvorez del Vayo İspanyanın davasını anlattı. İspanya hükümetinin tanınmış resmi /| hükümet olduğunu, her devletin İspan- ya hükümetine yardıma resmen hakkı olmakla beraber, devletlerin bitaraf kal- maya karar verdiklerini, İspanyanın bu- na boyun eğdiğini, fakat son zamanlar- da bazı devletlerin bu bitaraflık kaide. lerine de riayet etmediklerini bu yüz - den Avrupa sulhunun tehlikeye düştü- ğünü bildirdi. Diğer murahhaslar da söz alarak İspanya ihtilâlinin genişle- Mmesine mani olmaya azmettiklerini söy- ledikten sonra nihayet şöyle bir karar verildi: İspanya ihtilâli Avrupa sulhu için bir tehlikedir. Bu tehlikeye karşı en mü. essir çare bitaraflık prensiplerine ria- yetten ibarettir. Milletler Cemiyeti kon- |— seyi bitaraflık siyasetini bir defa daha teyid ediyor. Fakat bunun tatbikini alâkadar devletlere bırakıyor. Sonra Fransa ve İngiltere tarafından yapılan hvusut teşebbüsünü de iyi karşılayor. * * & ' ?I'AVASSUT TEKLİFİ. Ku y V İspanya hükümeti, meseleyi Millet - ler Ceiyetine götürürken, — İngilte ve ve Fransa da ihtilâlciler ile İspanya hükümeti arasında bir tavassut teklifi — ni ileri sürmüştü. Bu teklife Sovyet Rus /— ya derhal muvafakat cevabını vermiştir. Itı]ya ile Almanyaya gelince; bu dev - Tetler üç dört gün bekledikten sonra her ikisi de aynır mealde birer cevab ver- mişlerdir. İtalya ve Almanya, öteden - beri İspanya işlerine karışmamak pren- sipini müdafaa ettiklerini söyledikten — sonrabu prensipin her safhaya şamil ol- İ Masını, yani İspanyaya silâh ve harb — malzemesi gönderilmemesi kadar da İs- Ğ panya dıvıımda ne lehte ne de aleyhte istediklerini bndımektedırler. Hatırlardadır ki Sov- |“yet matbuatiyel bazı sol cenah fransız gazetelerinin İspanya hükümeti lehin « y japon tehlikesine ma- ruz kaldığını anlamış ve komünistlerle mücadele edeceği yerde onlarla birleşe. rek Japonyaya karşı hareket etmeğe ka- rar vermiştir. İşte Çan Kay Şek'in tev- kifi bu karar neticesidir. Âsi kumah - dan bu hareketiyle Çin hükümetini Ja- ponyaya karsı harekete icbar etmek is- temiştir. Bu hareketin sulh bakımından tehlikesi meydandadır. Nankin hükü - meti âsi kumandana karşı asker yolla - mış ve bu zorbalık ile siyaseti değişti- remiyeceğini ilân etmiştir. Ancak Uzak Şark vaziyeti hâlâ endişe verici olmak- ta devam ediyor. ** * PAN AMERİKA KONGRESİ. Buenos Ayreste toplanan Panameri- ka kongresi hâlâ müzakerelerine devam ediyor. Amerika kıtasında sulh ve mü- salemetin devamını temin için şimdiye kadar otuza yakın proje verilmiştir. An- cak anlaşılıyor ki yeni dünyada Ameri- ka devletlerine mahsus bir Milletler Cemiyeti teşkil etmek şimdilik mevzuu bahis değildir. Şimalf Amerika ittihadı buna razı değildir. Amerika devletleri arasında sulhun muhafazası için şimali Amnerika ittihadının şimdilik gidebile- ceği en ileri adım, bir tehlike zuhurun- da istişareden ibarettir. Bu istişare ki- min tarafından ve nasıl yapılacak? He- nüz belli değil, bir istişare heyeti mi kurulacak? Yoksa yirmi bir dış bakanı mr istişare edecek? Bu ehemiyetli nok. ta şimdilik mübhemdir. Fakat yüz yirmi senedenberi Monroe kaidesiyle idare e- dilen cenub ve orta Amerika devletleri bu kısır neticeyi bile ileriye dogru bir adım saymaktadırlar. DA İNGİLTERE - İTALYA: ; Musolininin Milano nutkundan be- Ti devam eden ingiliz . italyan müzake- teleri hihayet müsbet bir neticeye var- mış görünüyor. İngiliz dış bakanmın Avam Kamarasında söylediği — sözlere bakrlacak olursa, İngiltere ile İtalya Akdeniz üzerinde anlaşmış bulunuyor- lar. Ancak bu anlaşmanın mahiyeti he- nüz ilân edil iştir. Bir riva- yete göre, iki devlet Habeşistan üzerin- de de anlaştıktan sonra bunu neşrede - ceklerdir. Ve Habeşistanın taksimi ile İngiltereye Çano gölü civarının bırakıl- ması esası üzerine bir uzlaşmaya varıl- mak üzeredir. Müzakere mevzuunun Habeşistana da şamil olup olmadığı henüz kati olarak belli olmamakla beraber, her halde ge- rek İngiltere ve gerek İtalyanın biribir- leriyle anlaşmak istedikleri şüphesizdir. İtalya şimdilik kendisini Avrupa dışın- daki hedefine varmış görüyor. Evvelâ Laval ile anlaşarak Habeşi bbü. nan Adana hâkim muavinliğine hukuk ından M , Ordu icra me. müurluğuna hukuk mezunlarından Sabi. ha, yeni ihdas olunan Edirne hâkim muavinliğine hukuk — mezunlarından Hadiye, yeni ihdas olunan Bursa hâ- kim muavinliğine İstanbul hâkim nam- zedi Ayşe Nezahet, Polatlı hâkim mu- avinliğine hâkim namzedi Enise, yeni ihdas olunan Geyve hâkim muavinliği- ne hukuk mezunu Âyşe Füruzan, Or- du hâkim muavinliğine Ordu icra me- muru Gevherşad, yeni ihdas olunan Ur- fa hâkim muavinliğine Elmalı sorgu hâkimi Mehmed İhsan, Elmalı sorgu hâkimliğine Elmalı hâkim —namzedi Kadri, Uluborlu hâkim muavinliğine Urfa sorgu hâkimi Mehmed Mithat, Urfa sorgu hâkimliğine Kocaeli hâkim namzedi Mehmed, Zara hâkim muavin- liğine Reşadiye sorgu hâkimi, İbrahim, Reşadiye Sorgu hâkimliğine Kastamo- ni hâkim namzedi Ahmed, yeni ihdas olunan Siird hâkim muavinliğine Sinob hâkim namzedi Vehbi, Nezib hâkim muavinliğine Islahiye sorgu hâkimi Kâzım, Islahiye sorgu hâkimliğine An- kara hâkim namzedi Ahsen, Birecik hâ. kim muavinliğine hukuk mezunların- dan Edib, Urfa hâkim muavinliğine Er- zurum sorgu hâkimi Fethullah, Erzu- rum sorgu hâkimliğine hukuk mezun- larmdan Sıdkı, yeni ihdas olunan Ge- Hbolu hâkim muavinliğine hukuk me- zunlarından Mevhibe Naciye, yeni ih- das olunan Balıkesir hâkim muavinli- ğine hukuk mezunlarından Lezize Mu- azzez, yeni ihdas olunan Kastamoni hâ- kim muavinliğine hukuk — mezunların- dan Saadet, yeni ihdas olunan Çubuk hâkim muavinliğine Polatlı hâkim mu- avini İhsan nakil ve tayin olunmuşlar- dır. HUKUK FAKÜLTESİNDE Konferans Bugün saat 17.30 da hukuk fakülte- sinde profesör Suheyp Nizami Derbil ta- rafından “Roguin'in Tu.rel OW lu bir konfi veril na avdet etmek istiyor ki İtalya için en elverişli siyaset de budur. İtalya Avru- pa kıtasında Almınya ıle bulıkte yürü- mekte mah ştır. Ci- ano'nun Berlini zıyuetı günü Alman - ya - İtalya mukarenetinin en ileri had- dine vardığı gün olmuştur. Ondan son- ra İtalya yan çizmeğe başladı. Ve İngil- tere ile anlaşmak yollarını aramaya ça- lıştı. Ve öyle görünüyor ki bulmuştur da.... ... İNGİLTERE BUHRANI « İngilterede sekizinci Edvard'ın ev- lenmesi yüzünden çıkan buhran, impa- ratorluğun üzerinden bir fırtına gibi gelip geçti. Sekizinci Edvard istifa et- ti. İstifa ettiği günün karanlık gece - sinde İngiltereden ayrıldı. Yerine altın- ci Corc tahta oturdu. Ve ingiliz siyasi hayatı da normal vaziyetine avdet etti. İngiliz devlet adamlarının neden kork. tukları ancak bu buhran geçtikten son- ra anlaşılıyor. Sekizinci Edvard'ın Baldvin'i değiştirerek - değiştirmeğe kanunen hakkı vardı - yerine meselâ Çurçil gibi şahsına sadık bir başvekil geçireceğinden, yeni başvekilin de par- lamentoyu dağıtarak, kıralın — izdivacı meselesi etrafında bir intihabat yapma- sından korkuluyormuş. Filhakika bir taraftan halk tarafından sevilen kıral ile etrafına toplryacağı politikacılar, diğer taraftan da İngilterenin politika mekanizmasını idare edenler arasında süne girdi. Almanya i : beraber yüruye- rek bu teşebbüsü intaç etti. Şimdi de eski siyasetine, İngiltere ile dostluğu » bir mücadele çok tehlikeli olabilirdi. Sekizinci Edvard böyle bir yolu takib “etmekten çekinmiş ve istifayı tercih et- miştir. * Dünkü hava Sıfırımn üstünde beş dere- ceye kadar yükseldi Meteoroloji enstitüsünden aldığımız malümata göre dün memleketin şark böl- gesinden maada diğer yerlerinde hava daha ziyade ısınmıştır. Ankarada dün evvelki güne göre 12 - 13 derece ara- sında bir suhunet yükselişi olmuştur. On gündenberi gündüzleri sıfırın altında ka- lan suhunet dün sıfırın üstünde beş de- receye kadar çıkabilmiştir. Karadeniz, Marmara ve Trakya bölgeleriyle cenu- bu şarki*kısmı yağışlı geçmiştir. Yağış Gazianteb ile Bursada kar şeklinde ol- muştur. Dün Ankarada en yüksek suhu- net sıfırın üstünde beş derecede kalmış- tır. Yüksek iktısad ve ticaret mektebinin ıslahı İktisad vekâleti kendi idaresinde bu- lunan yüksek iktisad ve ticaret metkebi- nin ve ona bağlı lise ve orta mektebin bugünün ihtiyaçlarına uygun bir surette islâhına karar vermiş ve ilk iş olmak ü- zere direktörlüğe profesör Ali Fuadı ta- , yin ederek 2 muallim ve 4 idare memu- runu da vekâlet emrine almıştı. Vekâlet islâh yolundaki tetkiklerine ktedir. Mektebte bilhassa disiplin temin etmek için bir talimatna- me tanzim edilmiş ve bu talimatname vekâlet makamınca tasdik >dilerek meri- yet mevkiüne konulmuştur. d Konya'da bir ziraat tec- rübe istasyonu açılıyor Ziraat vekâleti Konya sulama saha- sında muhtelif ziraat mahsulleri üzerin- de örnek ve tecrübe ziraati yapmak üze- re bir tecrübe istasyonu açacaktır. Ayni zamanda Konya Ereğlisinde sulu ziraat mahsulleri üzerinde tecrübeler yapmak ve muhite örnek olmak için ayrıca bir tecrübe tarlası ihdas edilmiştir. Sorgu hâkim vekillerinin imtihanları Yeni hâkimler kanuniyle adları sor- gu hâkim vekili olan sorgu hâkimleri- mizin imtihanlarına devam olunmakta- dır. Hâkimler kanununa göre, kurulan husust bir komisyon tarafından 3 üncü gurup sorgu hâkimliği imtihanı bu ayın 22 sinde hukuk fakültesinde yaprlacak- tır. İmtihan komisyonu Kamutay Adli. ye encümeni mazbata muharriri B. Sa- lâh Yargı, Temyiz Mahkemesi azaların- dan BB. Selim Nafiz ve Ali Rıza, hu- kuk fakültesi dekanı B. Baha ve pro- fesörlerinden B. Sabri Şakir'den müte- şekkildir. 3 üncü gurup imtihanına 35 sorgu hâkim vekili girecektir. w Kamutay çağrıları Arzuhal Encümeni bugün saat 10 da toplanacaktır. DİL KÖŞESİ: “Spor genel merkezi tarafından orga- nize edilen Çekoslovakya takımlarından Çeki Karlin ayın 12-13 ünde iki maç yapmak üzere Ankaraya gidecektir.,, “Spor genel merkezi” diye Türki- ye'de bir makam yoktur. “Türk Spor Kurumu” vardır. Sonra Türk Spor Ku- T org ettiği çlar mıdır, yoksa Çekoslovak takımları mı?, d “Yalnız bildiğim bir şey varsa ha- yat bugün kadar omuzlarına ağır gelme- Mişti.,, “Bugün kadar” denilemez. “Bugün- kü kadar” denilmek lâzımdı, ae S “Filarmonik orkestrasının her hafta müzik öğretmen okulunda vermekte ol- duğu halk konserleri bugün tasarruf hatftası ve bayram dolayısiyle konser ve rilmiyecektir.,, Cümle da k Afyonda C. H. P. İl kon- gresinin toplantısı Afyon, 20 (A.A.) — C. H. Partisi il kongresi merkez ve kazalardan gelen bütün murahhasların iştirakiyle akde- dildi. Kongre, akşam geç vakte kadar devam etmiş, kaza kongrelerinden gelen dilekler tetkik edilmiştir. Yeni bir hastane yapılması kabul e- dilen dilekler arasındadır. Zeytinciliğimizin inkişafı temin edilecek Zeytinciliğimizin inkişafı için alıma- cak tedbirler üzerinde görüşülmek üze- re zeytin mıntaka mütchassısları ziraat vekâleti tarafından Ankaraya çağırılmış- lardır. Mütehassıslar bugün Ankaraya gelecekler ve ziraat vekili B. Muhlis Erkmenin reisliğinde içtima edecekler- dir. Bu toplantıda zeytin işleriyle alâka- dar mebuslarımızın da bulunacakları haber alınmıştır. Gündelik TÜRK PARASI (Başı I. inci sayfada) her sene artmakta olan memleketin milli parasınm kıymet ve kudreti, Yurddaşların her mevzuda oldu- fu gibi milli para işinde de şeflere beslediği en geniş itimad ve emniye- ti, her sene kabaran tasarruf rakam- ları riyazi bir katiyetle ifade etmek- tedir. Şeflerin, en güç meseleleri ken- olduğu milli şuur; geniş bir emniyei yuvasını kurar, tasarrufunu yapar. Ancak zaman zaman yabancı mu- bitlerde, başka şartlarla yapılan pa- ra hareketleri içinde Türkiyeyi de ka- daki ciddiyet ve samimiyete itimad öEah z T Ğ şında gelecek bir unsur olduğuna ka- dien, “derkömn bar lt E sebilht haklı bir dileğini ifade etmiş oluyor- du. Sılâhiyetli ve mesul zatların bir kıvrıyımıymğıhdugenişveyük- sektir. Türk parasının sabit oluşundaki bütün faydaları saymak bu sütunla- ra sığmıyacaktır ve hepimiz bu haf- tanm nutuklarını dikkatle dinlediği- miz için esasen buna da lüzum yok- tur. Gazetemizin diğer sütunlarında Balkan antantı îlırıç bankaları mü- dürlerinin Atinadaki toplantıların- dan sonra neşredilmiş bir tebliğ var- dır. Bu telgraftan aldığımız şu par- ça sabit türk parasınım dünya eko- nomisinde bir salâh unsuru olduğu- nu izah etmektedir. “Dı.myı para vaziyetinin düzel- tilmesi eserine diğer memleketlerin de bilhassa Balkan antantı memle- Inetlerııın' in de iltihak edebilmeleri i- çin, başlıza devletlere aid paralarm kısa bir âtide kati olarak istikrar bul- “Mmasımı temenni ederler.,, Yıllardanberi istikrar içinde milli vazifesini yapan türk parasının, bü- tün Atatürk eserlerindeki iyiliği ve ü i taşıdığmın dost muhitlerde 'ikinci delfa tekrarl,; tibatını bozmuştur. güzelliği İ salâhiyetle ifade edilmiş ohııınl, vkle anmak bir vazifedir. KEMAL ÜNAL