13 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

13 Ocak 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 SONKANUN 1937 ÇARŞAMBA Sancakta yapılan tazyik Türk halk mümessillerinin görmenlere verdikleri rapor lekenderun - Antakya - ve ha- valisi türk halk mümessillerinden, Mülletler Cemiyeti namına San- cak'ta bulunan bitaraf görmenler heyetine verilen rapor suretini aşağıda aynen neşrediyoraz. Harp sonu, fransır askeri işgali ah taa giren ve fakat kahir bir türk ek #eriyetinin mevcudiyeti ile daha © za- mandan irki ve coğrafi hasusiyeti nıyarak busust bir idare rejimine tât tatular İskenderim - Antakya ve ha. valisinden müteşekki! İskenderun San- cağmnda türkçenin resmi dil kabul edil. miş olması ve bilahare bu hakkı tevsik eden 1921 türk - fransız Ankara itilâf. namesiyle buna mütemmim olarak Lo- zan müahedesi burada oturan ahaliye husust bir bayrak taşımak salâhiyeti - nin tanınması - bugün ileri sürülmekte olan iddialar hilâfına - bu toprakların Suriye'den tamamen ayrı bir varlık ol- duğuna ahden de kâfi birer delil teşkil eder. Bununla beraber l91 tarihli türk - #ransız itilâfnamesinin ekonomiye, ve kültüre ve bunlarm inkişafma müte- allik olan aksamı vugüne kadar hemen hemen tatbik — sahasından uzak kalmış ve aynı manda altında bu- Tunmak dolayısiyle Sancak zahirt bir takım imtiyazlara malik bir idari te gekkülmüş gibi tabit ve ahdi hakların- dan uzaklaştırılıp ekonomik ruhundan mahrum birakılmıştır. Sancak halkının kendi kendini idare etmesi. Ahdi ekonominin müstenid bulun- duğu “Sancak halkının kendi kendile- rini idare etmesi” hususu, bugüne ka- dar asla revaç bulmamış, Sancak kükü- met daireleri, odacrları, mübaşirleri, posta müvezzilerine kadar suriyeli, lüb- nanlı memurlarla doldurulmuş, yüksek tahsil görmüş münevver türk halkı me- Muriyetlerden mahrum bırakılıp, her türlü temsil haklarından da uzak tu- tulmuştur. Sancakta resmi dilin türk- çe olması ve memurların türklerden intihap edilmesi şartlarının ekonomiye esas tutulmuş olmasına rağmen, memu- riyet imtihanlarında arapcanın mecburi kılınması ve bugünkü - kadrosiyle de 'türk memur adedinin gözden geçiril - mesi iddizmızı isbat eder. Türkçe yerine arabça Memurlar, ahdlar hilâfına olarak amumiyetle suriyeli arablardan inti - hab olunması, resmi dil olan türkçenin hükümet muameltından bazfedilmesini mucib olmuştur. Elyevm hükümet mu- karreratından 96 95 şi yalnız arap- ga ve Fransızca olarak ittihaz olun- maktadır. — Mahkemelerde türkçe ifa, deler — arapçaya terceme edilerek za- bıtlara geçirilmekte, bilumum muame- dt arabça kaydolunmaktadır. Her tür- Tü defter arabça tutularak makbuzlar Aarabça imlâ edilmekte, adliye celberil, tapu senedleri, nüfus tezkereleri - ek- seriyet halkın anlamadığı - arapça ve fransızca dillerile matbu ve yazılı bu- Tunmaktadır. Sancak türk mektebleri, türk olmı - yan ve türklüğe husumetleri beynelmi- del müseccel bulunan anasırın elinde- dir. Sancak türk mekteblerinde Suriye arab mektebleri programı tatbik edil - ekte olduğu arabça, fransızca resmi Gers programlarma dahil — balunduğu halde, arab mekteblerinde bir tek türk- ge ders Okutulmamaktadır. En ileri kültür müzssesemiz Antakya lisesidir. 1926 yılma kadar bir türk lisesi olarak idame ettirilen bu müessese o tarihten itibaren ikiye ayrılmış ve bu mektebe —nünhasır tek büdce de ikiye taksim e- dilmek suretiyle aynı bina - dahilinde bir de arab kısmı kurulmuştur. Türk lisesinde türk edebiyatı, türk edebiya- tı tarihi ve felsefe gibi kültür dersleri türklüğe ihanet ve hiyanet milleti tarafından tard olunarak yüz. tmiş, türk ellilik bir listede beynelmilel — tescile uğramış Ali İlmifani, Mesud - Fani, Memduh Selim adlı kimseler tarafından Bu arazide oturanların — husu: bir bayrak sahibi olmalarını ka- bul etmek bu toprakların Suriyeden ayrı. olduğunu kabul etmek için kâli bir delildir. . Memurlar ahidler hilâfma hep Suriyeli arablardan — seçilmiş türkçenin resmi dil olarak kullanılması — menolunmuştur. e "dürkiye'den gelen kitablardan türk inkıdâbma dair olan sayfa - Tar tamamen yırlılmıştır. . Türk inklâbmı takib edenler mücrim görmüştur. e telakki edilmiş ve ceza Sancak'ta halk fikir ve - vicdan esareti altmda bırakılmıştır. Ga- zeteler kapanmış, kulüpler yasak edilmiştir. Sancak'ta ekonomik bir tazyik yaplmakta ve türkler en ağır vergi ve aşâr altında ezilmektedir. sumuraAmAMRARARARAMAR aranammmA ama| tedris edilmektedir. Bunlardan — başka türk mekteblerinde hocalık edenlerin çoğu keza Türkiye kaçakları türklüğe karşı husumetleri daima teşvik oluna- gelen gayri türk unsurlardandır. Bu menfi anasırın, mandater ve yerli hü- kümetler tarafından bilhassa kültür mü- essesesinde himaye ve hayata mazhar oluşlarını ve bu tarzda vazifelerde is - tihdam edilişleri nasıl bir “1 telif ve tefsir etmek mümkün Kitablarda yırtılan sayfalar Türk mekteblerinde kitab yoktur. 'Türkiye'den - o da son iki yıl içinde - .yalnız elifba ve kıraat kitabları geti - Tilmiş, fakat bu kitabların sayfaları a- rasında Türkiye cumhur reisi ve bilâ istisna bütün türk dünyasının göz be - beği Atatürküa, —türk büyüklerinin, türk bayrağının resimleri yırtılıp atıl maş ve kitablar ancak bu şekilde buda- ma ameliyesine uğratıldıktan sonra ta- İebeye verilmiştir. Kendisine kültür in- kişafı vaad olunan bir kütlenin mekteb- lerinde okutulacak kitabların uğradığı bu müamelenin manası nedir? Sancak türklüğüne ve türklerine aid her resmi istatistik gibi, Sancak maa - rif idaresinin istatistikleri de kasdı mahsusla tahrif olunmuş, yerine göre küçültülmüş veya mübalâğalandırılmış Takamlarla hakikate ve vakaya uyma- iyan kayıdlarla doludur. Maarif idaresi istatistiklerinin 1936 - 1937 yılma aid cedvellerinde mevcud mekteblerin 65 olduğu görülür. Bunun 82 si türk mektebidir, haddı zatında ha tatistikler her yıl Milletler Cemiyeti mandater komisyonuna verilmek üzere Sureti mahsusada ve itina ile hazırla- 'nan klişelerden başka bir şey değildir; 65 mekteb adedini gözden geçirirken 'bu yekündan şu suretle tenzilât yap - mak icab eder : İskenderun, Bilân ve — Kırkhan'da Üçü erkek olmak üzere beşer sınıflı dört mnekteb vardır. Bilân mektebi kız - er kek muhtelittir fakat maarif istatisti - ği, bu dört mektebi sekiz olarak gös - termiştir. İskenderun kız ve erkek mek- tebleri türk - arab diye, Bilân ve Kırk- han mektebleri ise kız - erkek diye iki. ger kaydolunmuştur. - Hakikatte — bu mektebler tek kadroludur ve tek- bina dahilinde bir tek müessesedir. Bundan mnaada ismi var, cismi yok mektebler de mevcuddur. Meselâ maarif istatis - İs. mektebile tiğinde mevcud gösterilmiş olan kenderun'da Sakit — köyü Kırkhan'da Aktepe nahiye merkezi mek- tebi bulunmaktadır. (Bu rapor yazılırken, haber alındı. #ina göre maarif idaresi Aktepe köyü- ne bir muallim tayın ederek mektebi açık göstermek teşebbüsüne girişmiş - tir.) Kapalı olduğu halde mevcut gös - 1935 - 36 yılıunda daha ziyade idi ve o zamanki tetkikatta bunların sayısı yedi olarak tespit olunmuştu. Türk çocuğunun millt ve sosyal bil- elyevm — kapalı terilen mekteplerin yekünu gilerini tezyid edici hiç bir ders mek- teb programlarında yer bulmamıştır. Mekteblerimizde müstakillen bir türk coğrafyası, türk tarihi dersi yoktur. Sosyal hayat. Mandanın esas gayelerinden biri de, osmanlı devletinden ayrılan topraklar- da yaşayan halkı kendi kendilerini ida- 've edebilecek medeni ve muasır bir Suriye'ye isal etmek olduğu halde, mem-) deket hâlâ tedvin edilmiş medeni ka - 'nundan mahrumdur. AĞIT hayatta / ol- duğu gibi soysal hayatta da halk, hâlâ osmanlı idaresinden arta kalan köhme kanumların ve fransız yüce komisrele- Tinin zaman zaman meşredegeldikleri bir takım ferdi kararların hükümlerine tbi olmaktadır. Bu yüzden de bugüne kadar Sancak'ta tam bir hak ve adâlet mefhumu tecssüs edememiş, içtimaf ha- yat düzelmemiştir. (Mabadine yarın devam edeceğiz) KAMUTAY GRUPUNDA Dış bakanımız siyasi vaziyeti izah etti (Başı 1. inci sayfadı) aldığı hakkında Kültür - Bakanlığının Parti Grupunu tenvir etmesini istemek- ve idi. Kültür Bakanı bu suallere birer bi- zet ve bütün tafsilâtiyle cevab vermiş ve filhakika Yozgat ilinde bazı uygum- suzluklar olduğunu ve bunların da on- beş öğretmenin acizleri dolayısiyle ma- hallince tekaüde sevkedilmek istenildi- ğini ve fakat bakanlıkça gösterilen se- bebler kâfi - görülmediğinden tekald mnuamelesi kabul edilmiyerek bu öğret- menlerin başka illerde daha bir tecrübe edilmek ürere vazife - başında bulunduklarını, maaşlarının mücmmen olduğunu, tedrisatın mevcud okullarda durmadığını ancak il büdcesinin darlı- ğt dolayısiyle bazı okulların halen faal olmadıklarını; bu okulların da faaliye- 'te geçmeleri çarelerine tevessül olun- duğunu ve müsebbiplerinden birinin ve- kâlet emrine alındığını ve diğerleri hak- kında da kanuni takibata tevessül edil- miş — olduğunu, — diğer — vilâyetlerde bu ve mümasili hâdise olmadığını ve esasen kanuni müeyyidelerin de bu- 'na imkân vermediğini bildirmiş netice- de verilen izahat gerek sual / sahibince gerek umumi beyetçe kâfi görülmüş- 2 — Bundan sonra Hariciye Vekili Dr. Aras partiye siyasi vaziyet hakkın- da malümat vermiştir. Buna nazaran va-| ziyette kaydolunmaya değer müsbet ve- 'ya menfi bir tebeddül olmadığı anlaşı- liyordu. 3 — Memurin kanununun tadili hake Dün şehrimize gelen yabancı gazeteciler Ankara — garında Sancak işi vuzuhsuz olmakta devam ediyor (Başı 1. inci sayfada) Atay'ın refakatinde, dün sabah — şehri- mize gelmişlerdir. Yabancı basını mümessilleri istasyon- da, Basın Genel Direktörü Bay Vedad Nedim Tör tarafından karşılanmış ve kendilerine şehir lokantasında bir öğle yemeği verilmiştir. Yemekte söz alan Basın Genel Direktörü aşağıdaki nutku mnatbuat mensublarının salâhiyet ve me- #uliyetlerini bir kanunla tanzim etmek üzere olduğumuz şu sırada memleketi- anizde çalrşan yabancı matbuat mümes- sillerini kurulacak teşkilâtın dışında dü- şünemezdik. Onun için, memleketi- “mizde çalışan 47 muhabiri temsil edebi- leceğinizi sandığımız sizleri Ankara'ya davet ederek düşündüklerimizi söyle- mek ve düşüncelerinizi öğrenmek iste- dik. Bu daveti kabul ettiğinizden dolayı teşekkür ederim. Cikan hâdisatı göster- miştir ki gazeteci, beynelmilel iyi veya kötü münasebetlerin en esasir âmille- rindendir. Biz, memleketimizde çalı- şan yabancı mmatbuat mümessillerini, Türkiyenin talii ile ber gün alâkadar olmağa vazifeleri icabı memur olan, bu itibarla memleketimizin nabzını daima ellerinde tatan, dertlerimiz ve sevinç. lerimizle müsbet veya menfi bir tarzda heyecanlanan ve dış âlemle Türkiye a- rasında manevi bir kanab ve bağ rolünü oynuyan, büyük mesuliyet ve şerefli misyonunu — müdrik zevat olarak tanı- yoruz. Başka memleketlerde muhabir- Jeri tam muhabirler, yarı mubabirler ve sözde muhabirler filan diye bazı kate- görilere ayırıyorlarmış. Biz, memleket- teki 47 yabancı muhabirin bu kategori- Jere göre masıl taksim olunduğunu bil- aniyoruz. Bildiğimiz ve sevindiğimiz bir gey varsa, bepinizin memlekecinize ve milletimize dost olduğunuz, rejimimi- ze karşı hayırhah davrandığınız, kal- kınma Bamlelerimizi takdir ve alâka ile akib ettiğinizdir. Büyük bir mer yetle müşahede ediyoraz ki Türkiye Hakkında yabancı memleketlerde ya- Pilan neşriyat — gittikçe artmaktadır. Türkiyenin “Sensation” ve “Curiosite" memleketi olmadığı, bütün insaniyet â- demi içinde çok dikkate şayan bir inşa ve terakki faktörü olduğu artık her ta- zafta anlaşılmağa başlanmıştır. Bu ane daşmada sizlerin yorulmak ve yılmak bilmez faaliyetinizin büyük bir rol oymadığı şüphesizdir. Memleketimiz hakkındaki neşriyata sayfalarını — açan marbuata sizin vasıtanızla teşekkür et meyi borç birilim. Arkadaşlar, Ankaramız sizin mesa- inizi kolaylaştıracak vesaite malik ol- mağa çalışmaktadır. Takdir edersiniz ki Ankaramız, bundan on beş yıl” önceki Ankara değildir. Devlet merkezimiz, henüz bazı distraction'lardan mahrum bulunmakla beraber buna mukabil bir çok attraction'lara da maliktir. Bir mu- habir için attraction'un, distraction'dan daha az kıymetli olduğu iddia - olana- Bir muhabirin politik potenti'ini daima nemalandıracak kayaakinı, bil- kında C.H.Parti Grupu komisyonunun hazırladığı rapor ve projenin esas pren- sipleri etrafında bir çok hatiblerin ve hükümetin izahatr dinlendikten - sonra bu projenin bir teklifi kanuni halinde Kamutaya sunulmasına karar verilmiş- hassa kış aylarında Ankaramızda meb zulen bulunurlar. Bütün devlet mekas nizmasının başı, “corps diplomatiguena “Ankarada yaşar ve kış aylarında karm az bile vardır, Ankaranın bu cazibeler Tini keşfeden muhabirler, sık sık buran 'ya gelirler. Ve battüâ bundan iki yel öne ce daimi bir tek muhabiri olmayan Ane karamızda şimdi tanınmış üç cihan ae jansının Türkiye merkezleri çalışmakı. tadır. Bu Ankaraya doğrü larekecim | gittikçe daha müspet bir tarzda inkişal edeceğinden eminiz. Türkiyede çalışan yabanc' muhabire lerin şimdiye kadar bir organizasyonam mahrum olmaları, süratle ortadan kala darılması lüzim gelen bir - mahzurdü, Biz, Türkiyede çalışan yabancı muhas birleri, türk kolleglerinden ayırarak bit nevi yabancr muamelesine tabi tatmaya tecviz etmiyoruz. Kurulacak basın bire liği içinde tabü ve fabri aza olarak va bu teşkilâtin temin edebildiği bütüm kolaylıklardan ve faydalardan - istifade ederek sirin de çalışabileceğinizi umuz yoruz. Bu kusustaki düşüncelerinizi zenmek, bizim için bahı Ve şimdi davetimizi kabul ettiğ den dolayı tekrar teşekkür ederek dehimi, milletler arasındaki en - büy sulh ve anlaşma faktörü olan sizler gerefine ve sihatine kakdırıyorum. Gene Basın Genel Direktörlüğü tas rafından, saat 16,30 da, Anadolu - Kus lübünde bir çay verilmiş ve bu çayda şehrimizdeki bütün basın —mensubları bulunmuşlardır. Sat beşe doğru parti içtimaıdan ç kan Hariciye vekili Doktor Tevfik Rüş- tü Aras ile dahiliye vekili ve C.H.Parti. #i genel sekreteri Şükrü Kaya kulübe üğ ramışlar, ve derhal gazeteciler tar: ihata edilmişlerdir. Dr. Aras, tanıdıklarının ellerini sık mnak ve diğerlerini yeni tanımakla büyü bir zevk duyduğunu söyledikten sonra| biç bir beyanatta bulunmak fikrinde ole| madığını ilâve etmiş ise de bittabi mus| harrirlerin bir çok — suallerine ma kalmış ve cevab vermekten imtina ken noktai nazarını şu süretle hülâsa miştir. “Türkiye için bugünkü vaziyet, kükiyet vaziyetidir. Pransa reisi vükel S Çuni & Orsayın projesi, jesi arasında bir mukayese ve tetkik ya makla meşguldür. Kendisinin son tekli fine intizar edeceğiz., Vekiller gazeteci ve ajanscı larla kulüb salonunda bir resim aldı tan sonra kendilerine vedâ ederek ay mışlardır. Toplantı, çok samimi bir hava iç irede çalışmağa başlaması ve Jar bütün basın mensuplarınca çok karşılanmıştır. Yabancı Basın mümessileri, bugü şehrimiz müesseselerini — gezecekler Ankarayı daha yakından görüp tanı aklardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: