14 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

14 Ocak 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA 2 Cenub;Melğubları: ADANA hudut Bölgesi Tasan, ken- di vücudunu masıl tanırsa yurddaş — da yurdünü — öye de tanır. K yalı - Kon) yı, — Adanalı Adanayı, İs- ganbullu. İs - tanbul'u tanı yabilir. — Ve, sevebilir. Bu, Fakat cenubun yurddaşlık de- ——— — ——— mek değildir. Buna hemşerilik (regi- enalisme) diyebiliriz. Osmanlı impa - Tatorluğu, türkü ve Türkiye'yi bundan daha ileri bir şuur merhalesine götü - remeden batmıştır. Ve © zamanın en büyük şairi Namık Kemal'in “Vatan"ı bir vatanın vizyon'undan hem de mü - gerred bir vizyon'undan ibaret kalmış- tır. Kabul etmek lâzımdır. ki, başlıyan “vatan sevgisi,, bu noksanlar. 'dan mütcessir olmıyarak gelişmiş ve © Amparatorluğu kurup üç kıtaya taşıtan milletin, Anadolu'yu son dakikada kuc- tarmak küdret ve enerjisini bulmasına Kâfi gelmiştir . şu bir yana, bu güzel “yurdumuzu, henüz ne bir ressamımızın fırçasından 'ne büyük bir kompozitörümüzün par - çalarından ne de “memleket şairi,, adı- nt verebileceğimiz bir edibimizin ka - deminden tanımadığımızı tesbit edebi- diriz. Ve on beş yıllık bir inkılâp ha - yatı bile, geniş ve derin manasında bir “memleket edebiyatı, doğuramamıştır. “Memleket edebiyatı,, derken sade- etmiyoruz. Yaşadığı Tokal renklerini verebilen şair sözü; Toros - darda yaşayan türk aşiretlerinin - sade 've temiz hayatlarına dair yazılmış bir roman; doğu vilâyetlerimizin bugünkü gartlarını tesbit edecek olan hikâyeler v. &, bu bahse hep dahildir. Oturdu < ğumuz yerde Taksim ile Şişli yahud Yenişehir ile Keçiören arasındaki ha- yattan mevzular çıkarmak şüphesiz ki daha kolaydır. Fakat bir “memleket edebiyatı” yaratmağa kâfi değildi Bir yandan muharrirlerimizin ne halde bulunduklarını ve bir yandan da çıkan bir kitabın ne kadar güçlükle ve hiç değerine satıldığını bildiğim için, türk muharririnin, kendi kendine bir “memleket edebiyatı,, yaratacağına ka- ni değilim. Maksadım, yaraya dokun - mak ve Cenub'ta gördüklerimi anlatır. ken bunları edebiyatımızın hangi gö züne koyacağımı bilemediğimi söyliye- 'vek geçmektir. izim cenub Torosların öt inde büyük ve merkezi enerjiden ya- ni Kemalist inkılâb ve devletin başarı darından kuvvet alarak kendi kendine gelişmektedir. Yeni Adana, önbeş yaşını daha doğ- yanları ve müşterek fransız - ermeni işgallı götürmüş.. Burada yetişen maddelere bakarsa - nız, toprağın bereketi hakkında derhal bir fikir edinmek kabildir. İnsanları gözden geçirirseniz, mizaclarından, ce- Bublu olduklarını anlarsınız. Daha ha- reketli, daha konuşkan, daha sokulgan 've daha neşelidirler. Şehir ise, ekono- mnik yapısından aldığı tabit direktif - derle gayet tabil bir inkişaf takib ct - mektedir. Ve daha bugün, Adana, bi - zim büyük ve sevimli şehirlerimizden biridir. Çarşısı, evleri, otelleri, mer - kezden gelenleri şaşırtacak kadar iyi dir. Ve adana ile Mersin arasında gün- de 30 küsur tren işlemektedir. Limana inip denizi görmek ve burada da gü - zel ve tertibli bir otelde birkaç gün ge- girmek işten bile değildir. Bütün bun- dar, Akdeniz havasını koklamak, bol Güneşe kavuşmak ve mandarina ile por- takalt ağacından koparmak şartiyle.. "T sşarta, en güzel baklavayı ku- tular içinde ayağınıza kadar ge- tiriyorlar, Ve İstanbul İle Ankara'da ir de yepyeni olan bir vaziyetin- den bahsedelim: Cenub, imparatorluk battıktan sonra bir hudud memleketi olmuştur. Ve bir hu- çocuk - ihtiyar bütün Türkiye'nin milli - kurtuluş destanında ilk yeri almışlardır. Her yılın 5 ikinci kânun güni jmüştür. Kadın - erkek - iye'nin belki e çekmekle, cenup ir nasyonalizmin YAZAN BURHAN BELGE laleb işi, diye yutturulan kebabın gerçeğini Cenub'un her hangi bir şeh- rinde yemek kabildir. Hem üzerine tu- runç sıkarak ve lokmaya tere katarak.. Yalnız Mersin'de, böyle bir şey yapma- ğa kalkışmayınız çünkü belediye, “gay- Fi sıhhi,, olduğu için “pide,, yi menet- Biliyorsunuz ki, bütün kış, en güzel sebzeler, bize Cenubtan / gelmektedir. Nadide et meraklısr iseniz, Mersin'de çıkan Kalidis'i ve bütün o havalide Aavlanan turaç'ı tavsiye edebilirim. Görüyorsunuz ki, oburların, cenub- ta bulacakları yemekler pek çoktur. PF 5et Cenub'un bir de yepyeni o dan bir vasfından - bahsedelim. Cenub, imparatorluk battıktan - sonra, bir hudud memleketi olmuştur. Ve, bir hudud memleketi gibi döğüşmüştür. Kadın - erkek, çocuk - ihtiyar, bütün Türkiyenin milli kurtuluş destanında ilk yeri almışlardı Her yılın $ ikinci kânun günü, Tür- kiyenin belki de en büyük - bayrağını göklerine çekmekle, cenub, kendi tiz, uyanık ve sinirli bir nasyonalizmin kültüne vermiştir. Antakya türkleri için söylenen söz- derin manası, en çok, cenub'ta tabilleş- mekte ve derinleşmektedir. Bir ses menzili ötede aynı dilin kucağında ay- mı âdet ve duygüların ” yaşadığını bir 14 SONKANUN 1937 PERŞEMBE ÇANAKKALEDE Bir deniz faciası Bir vapur bir motörü batırdı 6 kişi öldü Tstanbul, 13 (Telefonla) — Dün ge- ce Çanakkale boğaznda bir deniz faci aSt olmuştur. — Bir ingiliz vapuru bir Motöre çarpmış, motör batmış, motörün içinde bulunanlar denize dökülmüşler. dir. Motördeki on altı kişiden altr ki ölmüştür. Kaza, Maydos — önünde ol- muştur. Gemi / süvarisi — Çanakkalede tahkikat için nezaret altına alınmıştır. Batan motörün ismi ticareti bahri'dir. 28 Mahbus Zongul- dağa gönderildi İstanbul 13 (Telefonla) — İstanbül hapishanesinden bir takım mahkümlar Zonguldağa gönderilecektir. Bunlar o rada kömür ocaklarında çalışacaklardır. 28 mahküm bugün ilk kafile — olarak gönderilmiştir. Gidenler orada baraka yapacaklardır. Adana, bir Mersin, bi 've bir Maraş belki bizlerden fazla - bilmiyor. lar. Çünkü bu bilgi hepimizde azâmi- dir. Yalnız buraları, bu bilgilerini daha çabuk, daha açık ifade ediyorlar. Çünkü antakyalılar ile yanyana dö- Hüşmüşler. İşgal nedir, hürriyetsizlik nedir, kendi evinin içinde gürbete uj ramak nedir, daha iyi biliyorlar. $ ikin- ci kânun günü, genç, ihtiyar, bütün hançereler, Çukurovanın - kurtuluşunu kutlarken sınır ötesindeki kardeşleri - nin hallerini batırladılar ve onlara u - mudlar verdilere,"Atatürk bizleri kur tardı. Sizleri &E Yurtaracafını SEYTETE Atatürk söründe durur çünkü tarih o 'nun dostudur ve onu dinler.” diye hay- kırdılar. Ama - hatib ağzı ile ve ede- biyat yaparak değil. Halk ağziyle da- ha doğrusu kalabalıkların yüzlerinde Kamutayda B. Nuri Conkerin hatırası için bir dakika susuldu Kamutay dün, Refet reisiğinde toplanmıştır. Kamutay Reis vekili ve Gazianteb mebusu B. Nuri Conker'in vefatı hak- kındaki hükümet tezkeresi - okunmuş - tur. Rcis, “— Gerek türk ordusunda, ge- rek Büyük Millet Meclisinde memleke- 'te yüksek hizmetler ifa eden muhterem arkadaşımızın hatırasını tazizen bir da- kika süküt edilmesini rica ederim.” de- di ve Kamutay azâları aziz arkadaşla- rının degerli hatırasına bir saygı ifadesi olarak bir dakika sustular. Birincikânun 935 - mayıs 936 ayları- Na aid raporun sunulduğu hakkındaki diyanı muhasebat raporu okunarak ka- bul edi Birinci müzakeresi yapılacak madde- ler arasında bulunan memleketten çıka- cak veya memlekete girecek üretme va- sıtalarının yasak edilmesi ve yasakların yabanci memleketlerin yasak maddele- riyle değiştirilmesine dair olan kanun Projesi, iktisad encümeninin talebi üze- rine, bu encümene verilmiştir. Kamutay yarın toplanacaktır. Canıtez'in beliren ve seslerinde çınlayan sıcak ve isbet heyecan ile. Ve Adana belediye dairesinin önündeki halk kür kanlardan birçoğu, bu tasvibi - söz ile de ifade etmeğe muvaffak oldular. Yurd sevgisinin keskin bir şuur ha- dine gelmesinde - fikir ve idare mer - kezlerinin, fikir ve devlet adamlarının rolleri daima birinci derecededir. Ge- niş halk yığınlarına bu şuurun aşılan - ması, mekteb kademesinden en yüksek propaganda kademesine kadar, bugün en ileri memleketlerin bile müstagni kalamıyacaklar Birde tabii bir halde yetişen — ağaçlar gibi mevcuddur. Bir fenni “propaganda aşı- Si cn yüksek verimleri elde etmeğe kâfidir. Cenubun en güzel tarafı, bu keskin yürdsevgisi şuurudur. Yirmi yılın Bir gazete tarii — YANYMINMK AĞA eden Bir dergi, vizte ——— Bugün gelen Pa- kartlariyle son yirmi yılın tarihini canlandırmak is tiyor. 1917 deyiz ve o devrin kart. darında - okuyoruz: / Nikola - Horti; Avusturya - Macaristan imparator luğu deniz yüzbaşısı. Jozef Dugon ralı, Ahmed Zogu; çiftçi 1937 de bu zatların ne oldukları: u biliyoruz. Fakat yıllar, insanları ” oldukları yerde birakırlarsa o insanlara, sade- ce, acımak lâzım gelmez mi? Bir bekârın büdeesi. Erkek modaları hakkında tetkik- ler yapan, ya lar yazan, dergiler çı- karan bir avrupalı mütehassıs, bekâr erkekler için bir büdce tipi veriyor. Bekârsanız kazancınız. bu. büdceye uydurmağa çalışınız : Mesken 9 12 Aydınlanma - ssnma — 9 5 O 28 13 Bira bolluğu mu?, Kanadadaki Alberta eyaletinde işçi- lere, haftada üç kerre, bedava bira dağ 'tılması hakkında bir kararname çıkmış 've resmi gazetede ilân olunmuştur. Poker. Bu iskambil oyunu en mütevazi salonların bile tek eğlencesi haline geldi. İşsiz kadınlar poker oynayor ve.. sinir hastalığı kazanıyorlar.. Bu ibtilâdan bahsedilirken bir zat gu hikâyeyi anlattı: “Hollywood'un sinema kıralları arasında yapılan bir poker partisinde, ev sahibi, cebinde 'nesi var nesi yoksa hepsini kaybet - tikten sonra” 600.000 dolar değerin- deki evini “kav” olarak - ortaya koymuş ve onu da kaybedince kalk. mış, bir sabun, bir diş fırçası ve bir de pijama alarak, geceyi geçirmek üzere otel aramağa gitmiş!” — Çabuk, canınızı kurtermağa bakınız, gemi batıyor. — Yazık! Elimde floş vardı! ris - Soir gazetesi- min beşinci sayfasnı açınız ve hava. dis başlıklarına bakmnız: IKİ DOLANDIRICI VE BİR SAH- 'TEKÂR MUHAMMİN ELMAS Fİ- 'YATINA CAM SATIYORLARDI. SENART ORAMANINDA BİR 'TAKSI ŞOFÖRÜNE TAARRUZ E- DİLDİ. GERMAİNE RAVERAT'IN FECİ AKİBETİ. “NOT: Bu kadıncağızın a- nasını babası öldürmüş, kocası da bir ci- ledikten sonra kendi canına kıy- 'KOLONYA — BRÜKSEL YOLUN- DA TAYYAREDEN DÜŞEN MAX WENNER KENDİNİ Mİ ÖLDÜR. MÜŞTÜR? İKİ SENE SÜREN TAHKİK VE 'TETKİKTEN SONRA İKİ CANİ YA KALANDILAR. PİERRE D'ANDURAİN PALMİR. DE ÖLDÜRÜLDÜ. Ya bu haberleri tafsilli olarak g zeteden takib etseniz; bir iki gece gözlerinize uyku girmezdi. Amiral muharrir gene konuştu Bir fransız amirali vardır: De Go- vy. Bu adamcağız, fırsat ” buldukça fikler İstanbulu ve boğ: rip son osmanlı meclisini ve hemen halife unvanından tecrid olunan son İÇ HABERLERİMİZ TAHSİLÂT 16 milyon lira fazladır Haziran 1936 dan Kânunuevel 1936 'ayı sonuna kadar 7 aylık devlet tahsi- Jâtı yekünu 149,624,000 liradır. Geçen senenin aynı aylarına göre bu seneki tahsilâtfa 16,000,000 Jira bir fazlalık vardır. 7 aylık tahsilâtım 130,383,000 li- Tası 1936 mali yılı tahsilâtı, 10,241,000 lirası da geçen senelerin bakaya tahsi- lâtıdır. 7 aylık tahsilâtta her vergide ve bilhassa istihlâk vergilerinde bir fazlalık göze çarpmaktadır. Bakanlar Heyeti toplantısı Bakanlar Heyeti dün saat 1530 da toplanmış ve toplantı 18,30 a kadar de- vam etmiştir. Yeni açılacak , Halkevleri Ankara, 13 (ALA.) — Mahallerinden gelen önergeleri ince- Jiyen C.HLP. genyönkurulu bu yıl aşağı- daki yazlar yerlerde balkevleri açılma aa karar vermiştir: Tarsus, Sarıkamış, Ardahan, Kağız. man, Tefenni, Fatsa, Perşembe, Tirebo- fu, Pasinler, Oltu, -Burhaniye, Keşan, Emirdağ, Âkşehir, Karaman, Erbaa, TTurhal, Davas, Sarayköy, Ceyhan, Kırk- ağaç, Tosya, Açılmasına karar verilen bu yeni hal- kevleri ile halkevleri sayısı 158 i bulmuş SOY ADI KAYITLARINI YAPTIRMIYANLAR Zevce ve reşid. olmuyan çocuklarını soyadı beyannamesine yazdırmıyan aile reislerinden soyadı kanununda yazılı pa- a cezası aranıp aranmıyacağı dahiliye vekâletince tetkik ettirilmektedir. Toprak kanunu lâyihası Sıhat ve içtimal muavenet Vekâle. tince — hazırlanarak — Sıhat ve İçtimai Muavenct Vekili B. Refik Saydam'ın Reisliğindeki bususi bir komisyon ta- rafından tetkik olunan toprak kanunu Tâyihası bugünlerde Başvekâlete veri- decektir. Kamutay çağrıları * Arzuhal encümeni bugün saat 15 de toplanacaktır. HAVAa) Meteoroloji ”— enstitüsünden - verilen malümata göre evelki gece sabaha kar- gı saat üçte başlayan hafif kar yağışı dün saat 14.20 ye kadar devam etmiştir. Kar metre murabama bir kilo su bırak- mıştır. Dün subunet sıfırın altında biz dereceden yukarıya çıkamamış ve ak- şam üzeri hayir soğuk yapmıştır. Dün yurdun bemen bütüm mıntakalarında kar şeklinde yağış olmuştur. Kar İstan- bul, İzmir ve Ege mıntakasının bazı yere Terinde kalınlık yapmadan erimiş ise de şarki ve orta Anadoluda toprak yüzünü tamamiyle kaplamış bulunmaktadır. Ka '€n çok sivasta olmak üzere 91 santimet- re kalınlık yapmıştır. Evelki güne.naza- ren dün hava karsta 14 derece ısınmiş ise de diğer mıntakalarda küçük farktar. Ja evelki günkü vaziyetini muhafaza et miştir. Dün en düşük dereceler sıfırın altında Beyşehirde 7, Erzurum ve Kars- *ta 10 derece, en yüksek sıcaklar da sıfı- rın üstünde Antalyada 9, Rizede 11 de- rece idi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: