24 Mart 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

24 Mart 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2A. 'i 1937 AAAT Paris hâdiseleri ve Blum hükümeti lum hükümeti 1936 senesi ya- zının başında — iktıdara geç- mezden evel, Fransanın büyük şehir- leri ve bilhassa Paris, ikide bir sağ ve sol zümreler arasında kanlı mücade- lelere sahne olurdu. 1934 senesi şu- bat ayında çıkan bir hâdise, Fransayı dahili ihtilâle kadar sürüklüyordu. Mücadele bir taraftan komünistler ve sosyalistler, diğer taraftan da croix de Feu, jeunesses Patriotes, Solidarite Française ve Francistes gibi adlar al- tında faaliyette bulunan sağ cenah faşist zümreler arasımda vuku bul- makta idi. Blum hükümeti iktıdara geçmezden evel de sol cenah parti- lerin tazyiki karşısında bu sağ teşek- küller hakkında tedbirler alınmıştı. 1936 senesi ikincikânun ayı içinde bu yarı askeri teşekküllerin ilgaları ve siyasi parti mensuplarının ünifor- ma giymelerinin yasak edilmesi için kanun yapılmıştı. Fakat bu kanun Blum iktıdara gelinceye kadar tatbik edilmemiş, arada sağ ve sollar arasın- daki boğuşma devam etmişti. Blumu meşgul eden ilk işlerden biri, ikinci kânun kanununu tatbik edip faşist cemiyetleri dağıtmak meselesi olmuş- tu. Ve bu cemiyetler de kanuna itaat ederek dağıldılar. Fakat bunlar arasında en ehemi- yetlisi olan croix de Feu, başka bir isim altında ve bu defa fransız ka- nunlarına uygun şekilde kurulmuştur. Ateş haçın yeni ismi “Parti Social Français,, dir. Ve bu kurumun başın- da da eski ateş haç lideri miralay de la Rocgues bulunmaktadır. Bir nevi fransız Hitleri olmak iddiasında bulu- nan bu zatın kurduğu yeni teşekkülün bugünkü kuvveti malüm değildir. Es- ki croix de Feunün sekiz yüz bin azâ- sı vardı. İcabında otuz kırk bin “as- ker,, çıkarabileceği de söyleniyordu. Her halde yeni teşekkül o kadar kuv- vetli olmıyacak. Çünkü bir kısım azâ- lar, lider de la Rocguesun kânunu sa- ni kanunları önünde gösterdiği tesli - miyetten hayal sukutuna uğramışlar ve kendisinde bir Musolininin bir Hit- lerin cevheri olmadığını görerek yeni teşekküle girmemişlerdir. Hakikat in muvaffaki- şudur ki faşist parti ytsizliği, liderinin aczinden ziyade de- mokrasiyi inkâr eden böyle bir siyasi nazariyenin fransız milletine tamami- le yabancı olmasından ileri gelmekte- dir. İngiliz demokrasisinin de la Ro- egues'dan azacık daha tuhaf bir va- ziyete koyduğu ingiliz Hitler taklidi de Moseley'dir. Her ne hal ise, işte birkaç gün evel, Clishy'de bir sinemada içtima yapmakta iken komünistlerin baskı - nına uğrayanlar, croix de Feu'nün is- tihalesi olan bu Parti Social Français mensupları idi. Bu yüzden çıkan hâ - dise, Fransayı, ansızın şubat 1934 günlerinin atmosferi içine atmış gibi görünüyorsa da hakikatte vaziyet hiç de o derece vahim değildir. Eğer Fransa'nın başında Laval gibi, sağ ile sol arasında politika canbazlığı yap- mak isteyen bir başvekil bulunsaydı, Fransa için vaziyet o zaman tehlikeli olabilirdi. Vaziyet ne Fransa, ne de olma - dışarıya Blum hükümeti için tehlikeli makla beraber, memleketi karşı anarşik bir vaziyette gösterme- si itibariyle Fransanın milletlerarası prestijini sarsıyor. Ve faşist meml- - ketlerinin bu hâdiseleri, istismar mev- zuu yapmak fırsatmı kaçırmadıkları, Roma ve Berlin radyolarının neşriyat- Jarından anlaşılmaktadır. A. Ş. ESMER B. Valde Maryam öldürüldü mü? Londra, 23 (A.A.) — Deyli Ekspres gazetesi, Negüsün yakınlarından öğren- diğine göre Habeşistanın Milletler Ce- miyetindeki sabık delegesi B. Valde Maryamın son Adisababa “habeşleri öl- dürme,, sırasında öldürülmüş olduğunu bildirmektedir. Hatırlardadır ki, B. Val- de Maryam, geçen ikinci teşrinde ital- yanlara srZınmıştı —C 515 HASERLER —)— — Valensiya bombardıman edildi Hükümetçiler Madrid cephesinde ileri harekete devam ediyorlar Madrid, 23 (A.A.) — Havas ajansı« nın muhabirinden: Hükümet kuvvetles ri dün Guadalajara cephesindeki muka« bil taarruzlarına devam etmişlerdir. Â- silerin şiddetli mukavemetine rağmen onların son hareket noktaları olan Al- madruese 6 kilometrelik ve Tadrak'a 8 kilometrelik bir mesafeye kadar ilerle. mişlerdir. Hükümet kuvvetleri bu suretle Gu- adalajaranın şimalinde kaybettikleri e- razinin yarısından fazlasını geri almış- lardır. Valensiya, 23 (A.A.) — Bakanlar he- yeti, karışmazlık komitesine verilmesi ricasiyle İngiltere hül etine — verile« cek olan notanın metnini tasdik etmiş- tir. Emin bir kaynaktan öğrenildiğine göre, bu nota ile İspanya hükümeti, cumhuriyet kıyılarının âsilere açıkça yardım eden devletler tarafından kon- trol edilmesini kabul etmemekte ve is« panyol bayrağını taşıyan gemilerin mu-« ayene edilmemesini istemektedir. General Mola başbakan mı oluyor? Hendaye, 23 (A.A.) — Öğrenildiği- ne göre, General Franko, Burgostaki askeri hükümetin yerine yeni bir hükü- met getirmeyi düşünmektedir. Bu hükümetin başbakanlığını Gene- ral Molaya teklif etmiş ise de General kabul etmemiştir. Franko, general Mo- laya verdiği karardan dönmesini rica etmiştir. Bugün iki tayyare Valansiya- yı bombardıman etmiştir. Karışmazlıkda yeni safhalar Londra, 23 (A.A.) — Havas Ajan- sı muhabirinden: İyi bir kaynak- tan öğrenildiğine göre Bay Grandi dün lord Plymut ile yapmış olduğu gö- rüşme sırasında karışmazlık kontrol şef- lerinin tayini hakkında henüz Romadan emir almamış olduğunu bildirmiştir. Hatırlardadır ki, kontrol şeflerinin de. niz kontroluna iştirak etmiyen devlet- ler tabasından olmasr konuşulmuş idi. B. Grandi, B.-Musolininin meseleyi bizzat tetkik etmek arzusunda bulun- duğunu ilâve eylemiştir. Karışmazlık komitesinin dün öğle- den sonra yapacağı toplantı bugüne bı. rakılmıştır. B. Musolininin kararı burada kay- gi içinde beklenmektedir. Bu kararın muvafık olacağı ümid edilmeketdir. Ancak general Frankonun hizmetinde bulunan italyan kıtalarının Guadala- jara cebhesinde uğramış oldukları boz. gunluk dolayısiyle italyanlarla alman- ların heyecan doğuracak bir harekette bulunmalarından korkulmaktadır. B. Musolininin vaktinden önce Libyadan dönmesi italyanın Paris se- firi Cerrutinin Romaya hareketi ve Bur- gostaki alman elçisi general Favpelin General Mola kurmayı ile beraber Berline dönmesi burada bir nebze heye- can uyandırmıştır. Londra ile Roma arasında yeni bir gerginlik çıkmsamdan korkulmaktadır. çünkü ingiliz gazeteleri Guadalajara harbleri, “yeni Kaporetto,, diye vasıf- landırılmaktadır. İngiltere hükümeti, italyan gönül- lülerinin geçenlerde ispanyada karaya çıkmaları hakkındaki teşebbüse Roma- dan henüz bir cevab almamıştır. İyi malümat almakta olan mehafil İtalyanın karışmazlık anlaşmasının bozulmuş ol duğu suretindeki görüşünde ısrar edece- ğini bildirmektedir. Siyasi mahfiller italyanların İspan- yaya çıkarmış oldukları gönüllüler mık- darının önce korkulduğu kadar ehemi- yetli olmadığını bildirmektedirler. Diğer taraftan karışmazlık komite- sindeki Sovyet delegesi yabancı memle. ketlerde mevduat halinde bulunan İs- panyol altını meslesi halledilmedikçe gönüllülerin İspanyadan çekilmesi mese- lesini münâkaşadan itaiyanlarla alrman. ların çekinmeleri yüzünden doğan me- selesinin hallini kolaylaştırmak üzere hareketini değiştireceği öğrenilmiştir. İspanya üzerinde İtalyanın yeni politikası Paris, 23 (A.A.) — Jurnal gazetesi, Romadaki muhabirinden italyan politi- kası hakkında şu satırları alıyor: “Duçeden uzun müddet enternasyo- nal havayı düzeltecek sarih kararlar beklememek lâzım geleceği anlaşılıyor. Libyaya yolculuğunda söylediği yatış- tırıcı sözler şampiyonluğunu yaptığı te- sirli barışa bütün kuvvetiyle hizmet et- miye çalışacağını göstermektedir. Eko dö Paride Pertinaks, Valansiya hükümeti milletler cemiyetine başvur- mak istedikçe cesaretinin kırıldığını kaydederek, bugün ingiliz kabinesinin Cenevreye müracaat lehinde bulunma- sını hayretle karşılıyor ve soruyor: Bu değişikliği nasıl izah edebiliriz? Bunun sebebi, ingiliz siyasi şefleri- nin, italyanların Akdeniz batı devletle- rinin muvasala hatları üzerinde yerleş- melerini artık aynı pasif şekilde karşı- lamamalarıdır. Cenevrede olacak en. ternasyonal görüşmeler tesirli olmıya- cak ve fakat her şeye rağmen enternas- yonal kanunun bozulduğu meydana çı- kacak ve aynı suretle ingiliz kamoyu da isyan ederek hükümetin harekete geç- mesi mümkün olacaktır. Övr gazetesinde Tabui diyor ki: ”Duçe, Romaya dönünce pek ziyade ehemiyetli kararlar almak zoru karşı- sında bulunacaktır. Zira İspanyada vazi- yet çok fenadır. Duçenin ya çok mikdar da takviye kıtaları göndermeğe karar vermesi, ki buna Londra ve Roma ara- sındaki siyasi gerginlik elverişli değil- dir, ve yahud da İspanyadaki -italyan malzemesine ve aynı zamanda vaziyeti- ne de kaybedilmiş nazariyle bakması icab edecektir. Zira Franko'nun, yar- dım görmediği takdirde, hükümetçiler tarafından mağlüb edileceği muhakkak- tış.. Figaroda, gazetnein Roma muhabiri yazıyor: *İspanyol ihtilâlinin neticesiz kal- ması burada hakiki bir milli bozgunluk olarak hissedilecektir. Çünkü üç ay evel Burgos hükümetini tanımış ve yar- dım için birçok gönüllü göndermiştir. Bu haysiyet meselesinin, B. Musolininin bundan sonraki hâdiseler için ittihaz lüzumu karşısında kalacağı kararlarda mühim bir rol oynıyacağı şüphesiz- dir.,, Amerika'da Feci patlama nasıl oldu? Nev - London, 23 (A.A.) — Nev - London mek- tebini yıkmış olan felâketin sebebleri hakkında tah- kikat yapmaya memur askeri komisyon, çalışmala- rına devam ederek mütehassıs Şav'ı dinlemiştir. Mütehassıs, patlamaya binanın top- rağı altında birikmiş olan gazların se- beb olduğunu söylemiştir. Oğlu felâkete kurban gitmiş olan mekteb müdürü 60 yaşında B. Şav Sı- caklık borusunun kumpanyanın gaz bo- ruları üzerinden geçirilmiş olmasından “kısmen mesul,, olduğunu kabul ve fa- kat kumpanyanın bu işi bilmekte oldu- Bunu ilâve etmiştir. B. Şav ifade verdiği sırada çok si- nirli idi, bütün âzası titreyordu, Niha- yet kendisini sedye ile taşımak zorunda kalınmıştır. Mektebin plânını yapmış olan mimar Deffe, B. Şava gazle teshin yapmamasını tavsiye etmiş olduğunu söylemiştir. Örfi idare kaldırılmıştır. etmemiştir. İngiliz başbakanlarına kaç para verilecek? Londra, 23 (A.A.) — Bu hafta mec- lise verilecek olan bir kanun projesi başbakanın tahsisatını yılda 10 bin in- giliz lirasına çıkarmakta ve diğer na- zırların -tahsisatlarını da, hâlen 10 bin ingiliz lirası alan Lord Şansöliye müs- tesna olmak üzere, beşer bin ingiliz li- rası olarak birleştirmektedir. Eski başvekiller için ikişer bin lira tekaüd maaşı ayrılmaktadır. Bundan BB. Loyd Corc ile Makdonald faydala- nacaklarsa da, B. Loyd Corcun kabul etmesi pek az muhtemel görünmekte- dir. Grev genel bir şekil alıyor Detroit, 23 (A.A.) — Genel grev dolayısiyle po- lis, Kraysler'in dokuz fabrikasını işgal etmekte olan 6.000 grevciyi oldukları yerden çıkarmaya teşebbüs Otomobil sendikası reisi B. Martin, grev patladığı takdirde sendikanın şu- bat ayında kendisi ile bir anlaşma yap- mış olduğu “General Motors,, a geçece- ğini söylemiştir. Hükümet memurlarının menetmiş olmalarına rağmen sendikaya dahil iş- çi, bugün öğleden sonra büyük bir mi. ting yapacaklardır. Diğer taraftan Detroit'nin endüs- trilerinden birçoğu — grevcileri fabri- kalardan çıkartmaktan kaçınmış olan Mişigan valisi B. Murplinin azlini isti- yen bir dilekçeyi dolaştırıp herkese imza ettirmek teklifinde bulunmuşlar- dır. Daha şimdiden B. Murpliye kendi- Hatay davasının son safhası CÜMHURİYET'te — Yunus Nadi, Hatay meselesinin son safhasından bah- sederek, B. Menemencioğlunun fransız heyetile Türk heyeti arasından esaslı bazı fi ayrılıkları bulunmakla bera- ber, konseyin türk tezine uygun bir ka- rar vereceği hakkındaki sözlerini kay- dediyor ve Hatay davâsının daha ö..ce konsey tarafından kabul edilmiş olan prensiblerden aykırı bir şekilde hallo- lunmasına imkân bulunmadığını ve er geç bu meselenin de isteklerimize uy- gun bir surette neticelendirileceğini söyledikten sonra, ancak, bir yandan Cenevrede müzakereler devam ederken bir yandan da Hatayda fransız sömür- ge memurlarile Suriyeli bazı yardakçı- ların takip ettikleri tedhiş ve tahrik po- litikasının ne derece yersiz ve mantık- sız olduğuna da dikkati çekiyor. Muharrir Cenevre kararına sözde karşı koymak için çete teşkili falan gibi hareketlerin gülünçlüğünü tebarüz et- tirerek Fransanın ve Türkiyenin, hat- tâ tek başına Türkiyenin, Cenevrenin vereceği kararı pek kolaylıkla tatbik ettirmek imkânına malik olduğunu ve bu hakikatin Suriyeli tahrikçiler tara- fından bilinmesi icap ettiğini ilâve edi- yor. * KÖMÜR SERGİSL TAN'da Ahmet Emin Yalman, Zi- yaret ettiği Kömür sergisinden bahse- derek, henüz açılmasıma bir aylık za- man bulunmakla beraber, sergi binasın. da gördüğü eserlerin mükemmelliğini sitayişle ve iftiharla anlatıyor, ve Tür- kiyenin, yapıcılık ve yaratıcılık kudre- tine bu serginin de güzel bir örnek teş- kil ettiğini kaydediyor. Bu yapıcılık kudretinin idari mekanizmada bir »- kılâbla memleketin hizmetine daha iyi arzedildiği gün, yurdun manzarası # daha kolaylıkla ve süratle değişeceğini tahmin eden muharrir, kömürü memle- kete tanıtmak ve yaymak için yaprlan gayretlerin ne kadar yerinde olduğunu da izah ederek, kömürün türk toprak- larında tükenmez bir servet olduğunu anlatıyor. * 'NNEVRUZ BAYRAMI SON POSTA'da Muhiddin Birgen umumiyetle bir Şii ve İran bayramı sa- nılan Nevruz'un en halis türk bayramla- rından biri olduğunu ve kökü Ergene- kon efsanesine dayandığını anlatarak, hayatın baharla taze bir hayata yeniden girişini sembolize eden bu günün bay- ram için en münasib zaman olduğunu, şark vilâyetlerimizde hâlâ nevruzun bü- tün diğer bayramlardan daha fazla kut- landığını, fakat garb vilâyetlerimize yaklaştıkçar —nevruz'un — ehemiyetten düştüğünü anlatarak dini tesirler yü- zünden gözden düşmüş ve unutulmuş olan bu milli bayramın yeniden canlan- dırılması teklifinde bulunuyor. * KÜLTÜR SEVİYESİNİ YÜKSEK TUTMAK AKŞAM'da Akşamcı Fransada ilk tahsil öğretmenlerinden aranan kültür seviyesi yeni bir kanunla yükseltilmiş olduğunu kaydederek, memleketi az ve acele tahsil görmüş pek çok insanla dol- durmaktansa az fakat öz münevver ye- tiştirmek daha doğru olduğunu ileri sü- rüyor ve acele ile kabil olduğu kadar fazla okumuş sayısı elde etmek - teşeb- büslerinin mahzurlarına işaret ediyor. Ziraat Bakanı Antalya'dan ayrıldı Antalya, 23 (A.A.) — Dört gündür misafinimiz bulunan Ziraat Bakanı dün şehrimizden ayrımıştır. B. Erkmen ha- raretle uğurlanmıştır. sine ölümle tehdid eden birçok mektup- lar gelmiştir. Eğer umumi grev patlak verecek o« lursa, 290.000 işçi iş başından ayrılacalt ve şayed Ford fabrikaları işçisi de grevcilere katılacak olursa, grevcilerin sayısı 400.000 i bulacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: