19 Mayıs 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 13

ULUS Halkevleri ve Spor Beden, Ruh, Kafa... Halkevleri spordan bize bunları kazandırdı, sporu köyelere soktu Halkevlerinin çalışmaları arasında SPorun ehemiyetli bir yer alması gerek- ti. Memlekete spor yeni girmişti, lüks Ve fantazi gibi telâkki edildiği oluyor Yahud ferdlerin ve heveskârların işi sa- Yılıyordu. Sporu memleketin kültür fi- Zik davası olara kele almak, ulusal spor Meselesini ortaya koymak türk gençli- ğinde ve türk halkında spora ve beden hareketlerine sevgi ve ilgi uyandırmak, Sporu ananeleştirmek, kütle hareketi Yapmak ancak bu sayede mümkün ola - Caktı ve sporun bu şekilde telâkki edil- fnfsinin spor faaliyetlerinin bu görüş İçinde inkişafının memleket için kati bir zaruret olduğu meydanda idi. Halkevleri memlekette gençlik ve halk kuvvetlerinin en doğru bir muva - #€enesini ve en hayırlı inkişafını beden Tuh ve kafa gelişmelerinin bir arada ol- Masına ve bir tempoda ilerlemesine bağ- : görmekte haklı idi ve sporun yalnız G_Em;lere mahsus bir eğlence halinde te- lâkki edilmesinin bir an evvel, önüne Beçmek lâzımdı. Türk Spor kurumu ile elele. Halkevleri spor şubeleri, bu büyük Yurd hizmetlerinin ifası için Türk Spor kurumu ile elele vererek kuruma girsuş Veya girmemiş spor kulüplerinin geliş- Me, ilerleme ve yayılmasına ön ayak ol- Maya başladılar, Henüz federe edilme - lerine spor seviyeleri müsait olmıyan kulüpleri Türk $por kurumu nizamna - Mesinin istediği değere yükseltmeye ve henüz hiç kulüp bulunmayan yerlerde kulüp kurulmasını hazırlamaya çalıştı- lar Kulüp olan yerlerde kulüplerin dr- Şında kalmış gençlerde spor zevk ve ih- tiyacını mütemadi ve müsbet telkinler- le uyandırdıktan sonra onları Spor kus lüzterinin faal ve şevkli birer müdavi- mi haline koymağa uğraş' lar. Mahalli şartlara uygun sporlar. | Halkevleri, bulundukları muhitle - Tin coğrafi vaziyetlerine, iklim ve arazi hususiyetlerine göre, bütün makl?“.l spor Şübelerine ehemiyet yerilmesini sağlamakla beraber, en muvafık Sp0T hareketini geniş bir mi"yasta yaratıp teşvik etmeye çalıştılar. Memlekette meselâ kayak, dağcılık, yüzücülük, av- cılık gibi sporlar için öyle müsait yer- ler vardı ki 'Halkevi gençlerinin hem beden inkişaflarının, hem birleşme Ve kayııiışmalaı-mm temini noktasından en faydalı, en değerli toplu âmillerin ba- şŞında sayılmaları icabederdi. Halkev - leri, bu hususu daima gözönünde tut « tular. Eski sporların ihyası. Memleketin bazı köşelerinde birçok ananeleşmiş sporlar birkaç heveskâra inhisar ediyordu; bunların birer milli eğlence ve âdet olurak tekrar ele alın - ması lâzımdı. Halkevleri, bu — vaziyeti gözönünde bulundurarak, bir taraftan sıhhatli- gürbü Sporda gayeseçkin tekler değil hastalıksız z, yüzbinler yetiştirmektir birçok köşelerin- dırırken, di- etrafında * e birer devamlı heves u d ;er taraftan da eski, milli, ananeleşmiş sporları, yeniden, yeni şınlar altında, yeni tekniklere dayanarak, ihyaya teşeb- büs ettiler. Seçkin tekler değil, Sporun fantazi olmıdığmı,_ ferdi h_ır iş olmadığını, spordan gayenin seçkıı? tekler ve şampiyonlar yetiştirmek.teıı_ zi- yade hastalıksız, gürbüz, sıhatli yi.ı.ıbu:— ler yetiştirmek olduğunu her za.man g?z— önünde tutan halkevleri, asıl vazifeleri- ni birkaç spor nevini ihya ve ic.iamed'eı? ziyade sporun sosyal hayata girmesini temin etmekte buldular. Halkevleri ta- limatnamesi bu şubelerin vazifesini tes- bit etti. Her derdin devası spor. ; Gayelerin tahakkukuna her h;.ılkevı- nin imkân nisbetinde çalışması için hal- kevine devam eden kimselere ve bu şu- beye koydolmuş bulunan üyelere toplu sporlar ve beden hareketleri yapurm_ık esası gözetilmiştir; henüz O muhite gi iş fakat gi inde muhakkak ve âcil bir lüzum ve fayda olan spor şu- belerinin heveslilerini yetiştirmek — ve çoğaltmakla beraber bilhassa sporun bir lüzum ve ihtiyaç olduğunu, sporun sı- hatlr ve uzun hayat dürüst ve disiplin- li tefekkür, sağlam bünye kadar sağlam karakter için de en iyi çare ve vasıtayı teşkil ettiğini muhakkak halka anlat - mak, tesirini gö: kadar — yılmad propagandaya devam etmek çarelerine baş vurulmuştur. Spor yarışlariyle be- raber sporculuk hareketleri, spor yarış- ları idareciliği ile beraber spor sevgisi telkinciliği de yapmanın şart olduğu hatırdan çıkarılmamıştır. Bunun içindir ki spor gösterilerine dikkat edilmekle beraber, spor mevzuü etrafında konfe - ranslar da halkevlerinin ehemiyet ver- dikleri işlerdendir. f kçl Halkevleri spor şubeleri, bu büyük ve zorlu ödev yolunda ilk şuurlu adım- larını atmışlardır. lk adımlar: Hi ; Bir çok halkevleri spor şubeleri bü- asıl spor davâsına: kütlenin spo- inde teşvik edilmesi- en kolay gördükleri ini tiyle bir i r şubesini ele almak su.re yle bi îlc:î:rîobaîlamışlar ve sporu bir Şosterış l;ııaktan ziyade bir ihtiyaç halinde be- şrebilecek zamanın huülülüne kadar iyi vıe Aerlitoplu spor hareketleri uyandır- maya çalışmxşlardxr. yük ve e ru işine, muhitler; ni, alıştırılmasını İl ve İlçelerinde spor kulüpleri ev - velden mevcut olan helkevleri onların birbirlerile daha kardeşçe temaslarını temin etmek, sporun bir sakat rekabet vesilesi olmasını önleyerek bir kay - naşma çaresi olmasına delâlet etmek yolunu tutmuşlardır; toplantı yerleri olmıyan kulüplere çatıları altında yer vermişlerdir. Bulundukları yerlerde he- nüz federe edilmemiş birkaç spor te - şekkülünü kuvvetlerin boş yere dağıl- mamasını, çalışmanın toplu ve verimli olmasını teminen halkevinin çatısı al - tında kaynaştıran, onları bir arada yu- ğurup geliştirerek bir veya iki mükem - mel ve federe edilmeğe değer kulüp meydana getiren halkevleri çok ol - muştur. Çevrelerinde hiçbir spor teşekkülü bulamayan halkevleri ise oralarda spor aşkının ve kabiliyetinin değil ancak ve sadece teşkilâtının yokluğuna hükmet- mişler, azimli çalışmalarla birer ikişer spor yurdu kurmanın kolayını bulmuş- lardır. Mardin, Maraş, Kandıra, Iğdır, Bolu, Yozgat Halkevleri gibi, Tokat ve Kayseri spor şubeleri, illerinde henüz kurulmamış olan spor bölgesinin ku « rul, âmil ol dır. Yeni spor kurumu nizamnamesi her vilâyeti bir spor bölgesi saymış ve bu suretle halk. evlerinin böyle yardımlarını beklemek. te bulunmuştur. Memlekette en kolay inkişafı müm - kün görülen, spor heveslileri arasında teşekkülü en çok tehalükle beklenen bir spor şubesile çalışan kulüpler de mey- dana getirilmiştir. Adana, Sivas, Uşak Niğde, Alaşehir, Alanya, Tokat birer atlı spor kulübü veya kolu meydana getiren halkevleri arasındadır. Gazian- tep Halkevi bir atlet grupu yetiştirmiş- tir. Bartın, Bergama, Silvan, Düzce ve- sair halkevleri birer futbol ve voleybol takımları yetiştirmişlerdir. ve bunlara yaptırdıkları egzersizlerle muhitte spor fikir ve hevesini uyandırmağa çalış - mışlardır. Avcılığa önem. Memleketin her köşesinde bir de - vamlı eğlence ve bir anane olarak de - vam eden avcılığın halkevlerince ihyası değil ancak tanzimi bu milli sporumu - zuün derhal bütün memleket mikyasında yeniden yayılmasına önayak olmuş, bir çok yerlerde muntazam sürek avlarına çıkılmaya, avcılar bayramı yapılmaya, bu işe köyler de katıştırılmaya başlan- mıştır. Ankara Halkevinin 87 kişilik avcı kolu her hafta ava çıkmaktadır. dıklı, Aydın, Samsun, Adapazarı, Ada- na, Gerede, Bartın, İzmir, Sinop, Kas. tamonu gibi halkevleri bu fırsattan spor nevilerini tamime çalışmışlardır. Ankara ve Adana halkevleri Uludağa kadar gitmişler ve kış sporlarına katıl - mışlardır. Denizde ve havada spor. Deniz kenarı yerlerin halkevleri de- nizcilik sporuna ön safda yer vermekte bu itibarla çok haklıdırlar. Alanya, Ay- valık, Mersin, Bartın İnebolu, Tekir - dağ, Zonguldak, Eminönü halkevleri bu işe canla başla sarılmakta olanlar ara - Gnder *Bi ai & İt ve guure faydalanarak civar köy ve tarlalardaki zararlı hayvanların itlâfına da âmil ol. muşlardır; binicilik, halkevlerinde spor gezileri, köylerle teması, üyelerin kay. naşmasını temin eden en güzel en ve . rimli ve devamlı spor şubelerinden biri olarak yaşamaktadır. Atlı, yaya, bisikletli geziler. Niğde, Maraş, Alanya, İnegöl, Iğdır, Şebinkarahisar, Alaşehir, Boyabat gibi birçok halkevlerinin üyeleri bazan bir günden fazla süren atlı gezilere çık - mışlardır. Bazı halkevleri de çevrele « rinde bazı at koşuları tertip etmişler - dir : ( Adapazarı, Erzincan, İnegöl, Kastamonu gibi ). Bazı halkevleri muhitlerini tanımak ve köylerini gezmek için duydukları yenilmez ve isabetli arzuyu yaya gezi- lere çıkmakla yerine getirmişlerdir. İz- mit, Mudanya, Mardin, Ürgüp, Kars, Siirt, Denizli, Erzincan, Edremit, Boy- abat halkevlerini bu arada sayabiliriz. Bu gezilere katılmakta olanlar halkev- lerinin bu yoldaki teşebbüslerini git « . tikçe artırmalarını şevklendirecek ka - dar fazladtr. Spor gezilerinin daha uzun ve de - vamlıları şehirler arasında ziyaretleri temin edebilen bisiklet kollarının ge - zileri olmuştur. Halkevleri sayesinde inkişaf eden yeni sporlar. y Memlekette inkişafında fayda görü - len birçok yeni spor nevileri de halk - evlerinin çalışmaları sayesinde memle. ketin birçok köşelerinde kendini gös - termekte ve rağbet görmektedir. Me - selâ Gerede'de ve Siirt'te Pinpon, Ö - demiş'te bilardo, Balıkesir ve Bursa'da tenis, ancak halkevleri ıpor'şuheleri sayesinde ü ğe başlamış - tır. Bu arada Ankara Halkevinin eskrim şubesi hakikaten muvaffakıyetli neti - celer almıştır. Dağ sevgisi. Dağcılık ve kayakçılık halkevleri spor şubelerinin teşekkülünden- sonra memlekette en fazla inkişafa mazhar o- lan spor nevileridir. Ankara, Bursa, İs- tanbul, Iğdır başta bütün halkevleri muhitlerinin müsaadesi nisbetinde spor- dan beklenen her faydayı beden sağ - lamlığını iklime mukavemeti, göz pek - lu hamiyetinin, şeflerin deva: lı ve can- îlan alâkasının her gün bir yeni karşılı- Binı vermek için yeni teşkilât yapan T_ürk Hava Kurumunun türk gençleri- ni hava korunmasına hazırladığı, uçu - culuğu güzel bir spor olarak ileri sür- düğü görülmektedir. Bu maksat için yurdun her köşesinde ilk münasip fır- satta açılmakta ve açılacak olan Türk- kuşu teşekküllerine bütün halkevi spor- cularının ve bütün çevre gençlerinin faal azâ olmalarını temin halkevlerinin spor şubelerinin en önemli ödevleri a - rasında yer almaktadır. Bir çok halkev- leri modern spor tezahürlerine hemen hiç bir vesile ile sahne olmamış olan yurd köşelerinde bile en yeni ve güzel spor gösterilerile halkı ve gençliği spor la yakından ilgilendirmek fırsatına ka- vuşmuşlardır. Maraşta, Urlada, Merzi « fonda, Muğlada, Rizede yeni teşekkül- ler arasında futbol maçları yapılmıştır. Sporda usul, Sporu sadece gösteriler halinde bı- rakmamaya, çevrelerinde bir ihtiyaç ve bir anane olarak yerleştirilmeye, hakiki spor yurdları kurmaya, spora başlıyan gençleri vücut teşekküllerine ve iklim şartlarına göre beynelmilel tecrübele « rin emrettiği şekilde yetiştirmeğe ah » detmiş görünen halkevleri bir taraftan dersler ve konferanslar verirken bir ta- raftan da spor alanları ve salonları yap- tırılmaktadır. Elâziz, Amasya, Kayseri gibi bazı halkevlerinde beden eğitimi dersleri verilmekte; Mardin, Diyarbe « kir, Zonguldak Halkevlerinin sporcu gençleri birer mütehassıs idaresinde ça- lışmaktadırlar. Mardin halkevi rapo - runda “spor kulüplerini gelişi güzel çalışmaktan kurtarmak üzere mütehas- sıs getirdik; gençlere sporu sistem ve disiplin altında sunduk,, diyor. Bir yıl içinde Eminönü halkevinde 174, İzmit halkevinde 52 spor dersi verilmiştir, İzmir halkevi hakem kursu açmış ve beş on genç yetiştirmiştir. Sporu teşvik için Ankarada, Adanada, Afyonda, Eskişe » hirde birçok defalar güzel spor filim « leri gösterilmiştir. Halkevlerinin yeni yılı spor faaliye- ti bakımından daha çok verimli geçi « yor. Her iş ve inkılâp sahasında oldu « ğu gibi halkevlerimizin de bu çalışma kolu, bize geçen şünleri aratmamakta geleceklere ümid ve emniyetle baktır « maktadır. Uşak, Çorum, Zonguldak, Milâs, San - | liğini bir arada temin eden bu güzel en yeni ve en faydalı spor şubelerinîn DÜT L g z S SİEZLEREDEETREE T _Tefkria No. 58 e 'Eugâöânie ’ Grandet | Yazan: Honor& de Balzac Türkçeye çeviren: Nasuhi Baydar . — Belki kötü bir harekette bulunduğumu biliyorum, fakat mektubu okuyacağım. — Eugönie başını çevirdi, zira ruhundaki asil dürüstlük ona itab ediyordu. Ömründe ilk defa olarak, iyilik ve fenalık kalbinde kar- şı karşıya idiler. O vakte kadar o, yüz kızar - tacak hiç bir şey yapmamıştı. Duyduğu ihti- rasa, meraka hükmedemedi. Her bir cüm- lede yüreği daha çok kabardı, ve mektubu okurken yaşadığı dakikaları büsbütün can- la_ndıran iğneleyici ateş, ilk aşkın _zev.klerı- ni onun için daha cazib bir hale getirdi: “Sevgili Annette'im; " , Beni ağırlığı altında ezip boğan ve biç bir insan tedbirinin tahmin ve tasavvur et - mesi kabi( ey bizi bir. ş yBabam k olmıyan felâket müstesna, hiç bir ibirimizden ayıramıyacaktı. e endini öldürdü ve onun ıîî !I:Ieızım imi mamiyle kayboldu. iğım serrer Dü O LA iyle bir çocuk sa- hiyeti dolayısi ; eg ğ İ ldım ; bununla bera- 1m yaşta yetım'ka Z la | Zleıracîâne yuvarlandığım uçurumun içinden bir ;rkek olarak çıkıp ka!k_mmaga mecğ:;;ım. Bu gece, zamanının bir kısmını h 'ar la geçirdim. _ yap)sîîâf bşr insan sıı'atı:vle Fransayı tet: k istersem - buna da hiç şüphe etmeme: a ya Amerika- â - gidip Hindistanda veya AM ü :iîz:ğği:;i ışenemek için kendime aid yüz fran gım yoktur. terbiyenin ma Evet, benim zavallı An_na'cığım, en_ğzıdu- rücü iklimlerde servet peşinde koşacağımı. - o semalar altıı_ıqa mü dediler ki o, ' muü bakîîzasurette ve derhal ele geçınğı:z:;'ş,: Paris'te kalmağa gelince; Bsînr:eîiîıç y Ne ruhum, ne yüzüm, orada, n dB T; üflisi Tunu bekliyen betmiş adamı, mu!lısn_'ı oğ el ser Te , soğukluğa, istihfafa ta şz:et:;rîllalîm! iki ’milyot! ğorç!u ;In;î:d'a Ben orada, daha ilk hafta ıçıfıde, R ’uedön B öldürülürüm. Bu sebebledir ki Paris e miyeceğim. Bir erkeğin kalbine asâlet veren O senin pek şefkatli, pek sadakatli aşkın bile beni oraya cezbedemez. 9 ._Sevgı'lim, seni öpmek, senin tarafından öpülmek ve bu sevişmeden, giriştiğim teşeb- ğqste beni muvatfak edecek kuvveti almak için bulunduğun yere beni götürecek param, ne yazık ki, yok...,, Eugönie: — Zavallı Charles, dedi, iyi ettim de bu mektubu okudum. Benim, altınlarım var, onları ona vereyim... Gözyaşlarımı sildikten sonra okumağa de- vam etti: “ Sefaletin getirdiği felâketleri henüz düşünmedim. Navlun için lüzumlu yüz Lui'- ye malik olsam bile ticarete başlamak üzere mal almağa meteliğim olmıyacak, Fakat ha- yır, ne yüz ve ne de bir altınım bile olmıya - cak ve ancak Paris'teki borçlarımı ödedikten sonra bana kalacak paranın mikdarını öğre - nebileceğim. Şayet hiç servetim kalmazsa sessizce Nantes'a gidecek ve orada alelâde bir tayfa gibi gemiye binecek ve gençlikle - rinde on paraları olmadığı halde Hindistan- dan zengin olarak dönen enerji sahibi insan- lar gibi işe başlıyacağım. Bu sabahtan beri istikbalimi soğuk kan- lhılıkla düşünüyorum. Tapınan bir ana tara- fından okşanarak, babaların en iyisi tarafın- dan sevilerek büyütülmüş ve hayata daha ilk adımını atarken bir Anna'nın aşkına rastla- mış olan benim için, bu istikbal, herkes için olduğundan çok fecidir! Ben hayatın yalnız çiçeklerini tanıdım; bu saadet devam edemezdi. Bununla bera - ber, sevgili Annette'im bende, kayıdsız ve hususiyle, Parisin en nefis kadınının iltifat- larına aile neşeleri içinde avunmağa, herşeyi kendisine gülen bir evde yaşamağa alışkan ve arzuları babası için birer kanun hükmün - de olan bir delikanlıda bulunmasına mesa olandan fazla,cesaret vardır... Ah babacığım, Annette o öldü... İşte! ne yapayım? Vaziye- timi düşündüm, senin vaziyetini de düşün - düm. Sevgili Anna, şayed beni yanında, Paris- te alıkoymak için ihtişamlı hayatının bütün zevklerinden, tuvaletlerinden, operadaki 1o- candan vazgeçmiş olsan bile, gene, beyhude (Sonu var)