15 Haziran 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LA 15-6-1937 —a ULUS Kamutay hatayın istiklâl vesikalarını (Başı İ inci sayfada) halli arda kalan milif işleri milletimizin kalkınma mesaisiyle müva- zi olarak ve münasebet, imkân ve mu- waffakiyet şartlarını göz önünde tuta. rak behemahal birer birer hallini —ve muslihane usullerin tercihini kendine vazife edinmiştir. Bu hesablı ve âmeli tasnifte sona kalan fakat milli mahiyet ve ehemiyeti itibariyle öbürlerinden aslâ derece farkı olmryan Sancakişinin son safhası da gene malümunuzdur. Her işi vakit ve zamanı ile ve en küçük teferruatı ile büyük heyetinize yalnız vazife ve dürüsti değil, başlıca muvaf- fakiyet âmili bilerek çalışan hariciye- niz Sancak işinin dahil olduğu son saf- hayı da daha başında takdim ettiği be- yaz kitabları ile ve şifahi maruzatı ile büyük meclisin yüksek ittilima arzet. miş bulunuyordu. Anlaşmanın başlıca amilleri ve dostlarımıza teşekkür Milletler Meclisi konseyinin bu işi- miz hakkında ittihaz ettiği mütekaddim we sonuncu kararları günü gününe neş- redilmiş ve şimdi yüksek tetkik ve tas- vibine arzolunan kanunların hariciye encümeninizde müzakeresi — esnasında encümeninize tafsilâtı ile arzedilmiş- tir. Bu mühim işin idrak edilen müs- Hhane bir hal neticesine isalinden Tür- kiye Fransanın birbiriyle dost kalma azim ve niyeti ve müşterek dostlarımı. zın dostane gayreti ve Milletler Mecli- si konseyinin ve onun bu işte krymetli raportörü İsveç Hariciye Nazırı dos. tum M. Sandlerin itina ve dirayeti ve bilhassa Büyük Başvekilimizin Lond- Ta seyahati esnasında Parisi ziyareti ile Fransa devlet adamları ile karşılık için için devam ederek son senede hâd bir surette meydana çıkan Sancak işi ihtilâfı bu maruzatım- da şükran ile kaydettiğim avamil ve hissiyat sayesinde Fransa - Tür- kiye dostluğunu daha çok kuvvet- lendiren bir imtihan zemini olmuş tur. (Bravo sesleri). Arkadaşlarım, Ellerinizde bulunan muahede metin- leri karşılıklı alınan teahhüdlerin manâ ve şümulünü kâfi sarahatle ifade etmek- tedir. Bunları lütfen tasvib buyurmanı- zı istirham ederim. (Alkışlar). B. Hikmet Bayur'un bir temerninisi Dış Bakanımızdan sonra B. Hikmet Bayüur (Manisa) Kürsüye geldi: “ — Yapılan iş büyük bir başarı, bü- yük bir siyasi zaferdir. Bununla hepi - miz iftihar etmeliyiz, bundan hepimiz memnun olmalıyız. Evvelce bir fırsatla da arzetmiş olduğum gibi son senelerde muahedeler mütemadiyen türklük lehi- ne tadil edilmektedir. Mantrö'de boğaz- lar işi böyle oldu, Hatay işi de böyledir. Binaenaleyh senelerden beri alışmış ol- duğumuz bir keyfiyet değişmektedir. Evvelce muahedeler osmanlı imparator- kuğu aleyhine ihlâl edilirdi, son zaman - larda Türkiye lehine ihlâl edilmektedir. Buna kuvvetle işaret ettikten sonra bir iki meseleyi mevzütü bahs edeceğim. Bu- rada bir temennide bulunacağım, hükü- metten de bir şey soracağım. Evvelâ şu- nu söyliyeyim ki Hariciye encümeninde azâ bulunduğunuz halde orada söyleme- diniz de, niçin burada söylüyorsunuz de- nebilir. Fakat zaman darlığı bu işlerin hariciye encümeninden süratle geçmesi- ni tevlid etmiştir. Belki benim de sürati intikalimin azlığı da buna müessir olmuş İr iyi niyetler üzerindeki konuşmaları başlıca âmil olmuştur. Hatayın ehemmi- yeti derkâr olan anayasasının hazırlan- masındaki Milletler Cemiyeti ekisper- ler komisyonunun kıymetli mesaisini ve bu komisyonda derin bir vukuf ve büyük bir gayretle çalışmış olan kıy.- metli arkadaş Mi ioğlunun - “mühim hizmetini ve bu koömisyona Ti- yaset etmiş olan Belçikali — Profesör Burkenin büyük kabiliyetini aytıca tes barüz ettirmeliyim. İngilterenin kığy- metli Hariciye Nazırı aziz dostum Mi Edenin bu işte alakâdarlar derecesin. de gösterdiği faaliyet ve Sovyet Rus4 yanın muktedir Hariciye Komiseri kıymetli dostum M. Litvinof'un ibrâz ettiği alakâyı huzurunuzda — şükramla yad etmelişim. (Alkışlar). Bu milli isimizin ortaya konduğu ilk gündenberi Balkan — müttefikleri. mizin ve dostlarımızım kendilefinden beklediğimiz veçhile Türk davâsı hak- kında devam edegelen hâlisane müza- haret ve hissiyatı ve Akdenizde diğer komşumuz İtalyanın izhar ettiği sem- Ppatiyi maruzatıma ilâve etnyez isem hu zurunuzda hakikati olduğu, gibi arzet- mek vazifemde kusur etmiş olurum. Her gün artan kuvyetini sulh hiz- metine hasreden ve çalışmalarını ken- disine olduğu kadar başkaları için de esigemeyen Türkiyeye karşı bu samimi âlemşümul muhabbete istinad eden si- yasetinin beynelmilel nail olagelmekte bulunduğu kargılığı ve âdeta mükâfa. tr diyebileceğim şunu da arzetmek is.- terim ki bu davâmızda da Şark ve gar- bin matbuatı kıymetli müzaharetlerin. den bizi mahrum etmemişlerdir. Şarkta İran'ın, Afgan'ın, JIrakın, Mısırım belli başlı matbuatının ve ga- tbte hemen bütün Avrupanın yakın şa- Tk işlerine de sütun ayırabilen gazete. lerinin neşriyatını bu meyanda zikret. meliyim. En büyük âmil Derhal asıl şu ciheti huzuru- nuzda minnetle kaydetmeliyim ki maruzatımın başından itibaren bu ;;:lı lmı;ılemı üstünde Bü- in her işte olduğu gibi aydınlatıcı büyük direktif ve îşlşn- dı ve lüzum oldukça direktiflerinin tatbikatında lutufkâr müdahalele- ri kati müessir olmuştur. (Alkış- lar). Mübalağasız diyebilirim ki, Fransa ile aramızda ötedenberi labilir. Onun için buradan sormak isti- yorum. Birincisi, esaslı bir mesele var- dır, o da şudur. Hatayda intihabat, kül olarak halk ve millet gözetilerek yapıl - mıyacaktır. Halk ve millet cemaate ay- imıştır. Türk ü alevi l arab camiası, ermeni camiası, rum, oTto- doks camiası. Galiba altı tanedir, bura- da yazılıdır. Bu usul müstemlekelerde halkı daimlâa nifak ve tefrika halinde tut- mak için tatbik edilen bir usuldür. Bu usulün tatbik edildiği yerde milletin kül halinde yaşaması imkânı yoktur. Arada- ki ufak tefek ihtilâflar derhal derin bir uçurum halini alır. Ve muhtelif camia- lar artık biribiriyle imtizac edemezler. We onun içindir ki müstemlekeci devlet- ler nezdinde gayet muteber bir usüldür. Esasen bu usul iyi bir usul olsaydı Fran- sa hükümeti bunu kendi memleketlerinde tatbik ederdi. Katolikler bu esas dahilin- de intihabata iştirâk etti. Fransada da ih- tilâf vardır. Berukayin, Bask, Proton, Bask provansallar vardır ki ceman bir İki milyonu geçer. Fransızcayı mekteb - terde öğrenirler ,bilhasta kadınları, mek- tebten çıkmca da unuturlar. Bunlar için böyle bir intihab cemaatı yoktur Bask cemaatı yoktur. Binaenaleyh bu iyi bir usul değildir. Ve göreceğiz ki önümüz- deki senelerde Hatayda mütemadi bir niza ve nifak husule getirecektir. Milli tefrikalar yapıldığı gibi, dint tefrikalar da yapılmıştır. Alevi deniliyor, bunun türkü de, arabı da, kürdü de vardır. Ale- vi türk ve saire ve sairedir, öyle anlıyo- rum. Benim hükümete karşı izhar ede- ceğim temenni şudur: belki bu usul, bu yol biliztirar kabul edilmiş bir şeydir. Filhakika Cemiyeti Akvam Misakı, tat- bik edilemiyen, tatbikı güç olan krsım - larda tadil için bir açık kapı bırakmak- tadır. En yakın bir zamanda bunun kö - tülükleri tebarüz eder etmez bu yola müracaat ederek bu ciheti halletmeleri- ni ve Hatayda intihabatın bütün mede- ni ve kendi memleketimizde olduğu gibi halk intihabr şekline sokulmasını, yani bu yola gidilmesini rica ederim. Bu bir. r İlk seçim yapılırken İkinci mevzuu bahsedeceğim mesele bundan daha mühimdir. O da şudur: Metinden kolaylıkla anlaşılamıyor, de - min Numan Menemencioğlundan sora - kuvveti husule getirecek intihabat, bilir siniz, anayasa kuvvetini, devlet reisini meclis seçecek, hükümeti de devlet reisi seçecektir. Hatayın teşrii, icrat bütün kuyvetini husule getirecek olan intiha - bat Hatayın yancılar elinde bulunduğu Hai Dış bakanımızın nutkundan © Cumhuriyet hükümeti, ilk gündenberi halli arda kalan milli İ geee A denberi halli arda kalan » sebette imkân ve muvaffakıyet şartlarını hemehal birer birer hallini kendine vazife edinmiştir. usul teahhüdlerine riayet etmeyi bildiği kadar, teahhüdlerine ri- ayeti istemeyi bilmektir. kıa ana yasanın muhtelif. maddelerinde deniyor ki, Cemiyeti Akvamdan mura - kipler bulunacaktır. Bunların içerisinde türk ve fransız yoktur. Fakat mahalli olarak ortaya atan tek ve âsil millettir. Onun için Hatay davası türk davası ol- duğu kadar da insaniyet davası — idi. Bütün doğru düşünen, iyi düşünen insanlığın ona zahir olması — lâzımdı. Arkadaşlar müjde tehakkuk etti. Türk milletinin umduğu oldu. Hatay istiklâ- li beynelmilel büyük realiteler arasın- türk cemaatinin mü iHi bul ktır. Fransarım yok denmesi bence kâfi bir manâ ifade etmez., Çünkü kuvvei aske- riye kendi elindedir. Jandarma ve her şey kendi elindedir. Bu vesile ile şunu ha - tırlatmak isterim. Mütarekeden sonra yani işgal zamanlarında babiâli ile ecne- bi işgal kumandan ve komiserleri arasın- da bir çok muhaberat cereyan etmiştir. Babiâli onların yaptığı işlerin mütareke- ye münafi olduğunu söyledikleri ve id- dia ettikleri zaman onlar şöyle nota ver- mişlerdi. Fransızlar nerede ise Fransa oradadır. Bu düstur mütareke ahkâmı - nın fevkinde bir düstur demişlerdir. En- dişem şudur ki,ilk intihapta tazyikle şöyle veya böyle hareketlerle orada türk- lerin ekseriyette olmalarına rağmen e- kalliyette olduğunu göstermek isterler. Belki değerlerinin koalisyon yani diğer anasırı aleyhimizde mecliste toplıyacak- lardır. Cereyan da bunu gösteriyor. Rumu, ermenisi, âlevisi, arabı ve sa- iresinin heyeti mecmuasından, — türk mebuslarından oldukça fazla mebus çı- karsa, cihan efkârı umumiyesi karşı- sında büyük bir manevi mağlubiyete duçar oluruz. Hükümetten bir şey sonmak isti- yorum: Cemiyeti Akvama inanıyor ve onun siyasetine güveniyor mu ? Musul işinde pek bariz haklarımızın çiğnen- diğini gördük. Fakat eğer hükümet der. seki bu sefer öyle olmıyacak ve türk ekseriyeti hakkını istihsal edecektir. Mebuslar seçilecek ve mürakebe âdilâ- ne olacaktır. Eğer hükümet bunu derse çok memnun olacağım. Ben, kalben, buna mutmain değilim. Elde edilen zaferin büyüklüğü Zeki Mesud Alsan (Diyarbekir )— Sayın arkadaşlar; hepimiz kuvvetle ha- tırlarız, Türk milletinin büyük kurta- rıcısı Atatürk bu içtima devremizi 2- çarken bize müjdelemişti: Hatay dava. sı mutlaka hallolunacaktır. O zaman kalblerimiz ümidle, heyecan'la, sevinçle doldu. Cünkü biliyorduk ki bu davanın hal şekli ancak hakka ve hakikate uy- gun ve bizi yeni bir zafere ulaştırıcı bir şekil olacaktır. Türk milleti Büyük Atasının işaretine bakarak; kuvvetle, itimadla, emniyetle bekledi. Filhakika Hatay davasının beynelmilel cephesi çetin safhalarla karşılaştı. Fakat türk milleti hiç bir yakit bu davanın muvaf- fakiyetle neticeleneceğinden şüphe et- medi. Çünkü o biliyordu ki Atatürkün ve İsmet İnönü hükümetinin ele aldı- ğı her dava ancak şerefle, zaferle, mu. vaffakiyetle hollolunabilir. Ve bütün dünya da biliyordu. Büyük türk inkilâ- bının davaları ancak hakka ve hakkın kuvvetine dayanan ve insanlığa yarıyan davalardır. Hatay davası türk milliyet- çiliğinin bir davası ise bunun mahiye- tini anlamak icin türk milliyetçiliğinin mahiyeti üzerinde bir lâhza durmak ik. tiza eder. Büyük türk inkilâbınmm bütün ümdeleri hep türk milliyetçiliğinde, ancak İnsanl ğr yükselten, insanlığa ya- rıyan yüksek bir ülkünün — ifadesidir. Türk milleti ancak kendi hakkı kadar başkalarının hakkına riayet eden ve e- da şerefli mevkiini aldı. Hatayın istiklâli kutla olsun Şimdi sevinerek bayram — yapıyor. Arkadaşlar Hatay istiklâlini tesbit e- diyoruz. Ve biz millet vekilleri teşrini sanide büyük müşkülâtla başlıyan içti- ma yılını, onun tahakkukunu ifade e- den yüksek Hatay istiklâlinin bir zafer âbidesinin vesikalarını müzakere ve ka- bulü ile bitiriyoruz. O gün de bugün de Atatürk Türkiyesinin yüksek seciyele. rini tebarüz ettiren büyük ve tarihi gün- lerimiz arasına girdi. Kardeş Hatay is- tiklâli ve türk milletiyle beraber hattâ bütün insanlıkla beraber Atatürk Tür- kiyesinin ancak hak ve hakikata ve ger- çek sulha hizmet eden bu yeni eserin- den ve Hataydan yükselen hak ve ha. kikat âbidesinden şimdi bizim kadar düşünen bütün insanlık sevinsin. —Ar- kadaşlar Büyük eser meydanda fazla söz © büyüklüğün yanında küçük kalı- yor. Bu tarihi ve sevinçli günlerde yal- nız bir arzumuz vardır. O — da bütün maddi ve manevi bir arzu kalbimi dol. duruyor. O da bütün maddi ve manevi varlığını türk milletinin hususiyetine vakfeden büyük Âtamızı en derin say. Bı ve sevgi ile anmak ve onun kıymetli yardımcısı İsmet İnönü ile hükümetini.- hariciye vekilimizi, arkadaşlarını teşek- kürle candan tebrik etmektir. (Alkışlar). Tarihe bir bakış — Ruşeni Barkın (Samsun) — Sayın arkadaşlar, biraz tarihe rücu etmek iz- tirarındayım, Müsaade ederseniz iki kelime ile bizim neslin, bizim ırkın dün- yanın dört köşesini dolduran türkün a- sırlar arasmda nasıl başka gömleklere girdiğini hatırlatmak, bize bugünkü me. sud ve bugünkü devrim noktasının e- hemiyetini ortaya koymak için kâfidir. 'Türk Orta Asyadan dünyanım dört tarafına yayılıp giderken yalnız kanı- na olan kudret ve arzametiyle yürümüş ve fakat daima diğerkent olmuştu. Va. kit vakit her nereye gitti ise hiç bir vakit; olduğu gibi kalmak — ıstırarımı duymamıştı. Ona kendi şerefi, kendi kanının küdreti ve azameti kâfi geli- yordu. Fakat gerek vardığı muhitlerin tesiri ve gerek yanında, içinde ve kom- şuluğunda bulunan kültürlerin ve dil. lerin ona sokabileceği — yabancılıkları hesaba katmrıyordu. Bundan sonra bü. tün dünyayı doldurdurabilen türkün ni- hayet döne döne küçük, Anadolu için- de ancak 18 milyonluk bir müstakil kütle halinde tebellür edebildiğini gö- rüyoruz. İşte bugün Büyük Önderin, Bü- yük kurtarıcının kazandığı bu devrim noktasını bütün dünyaya — anlatmakla beraber bize de sarih surette isbat e- diyor ki artık bundan sonra israf edi. lecek türk, yabancı kültürlere kurban edilecek türk cemaati yoktur ve ol- mıyacaktır. Misakı milli tamamlandı Hatayı Atatürk cümhuriyeti unut. madı. Kurtarmak istedi ve azmini is- bat etti. Misakı milliyi bugün olduğu gibi tamamladı. Her ahdini olduğu gi- dün büyük gösterilerle kabul etti v bi tahakkuk ettireceğini bize ve bil. tün dünyaya isbat eyledi. Arkadaşlar, Türkiyemizin dört ta. rafında birçok komşu milletler vardır. O komşu milletlerin bazısı bizi kendile. rine yabancı gördükleri gibi, bazısı da kendilerinin bize çok yakm olduğunu itiraf ediyorlar. Temenni ederim müstakil Suriye günün birinde âlimleri ve bütün müte. fekkirleri kendi damarlarında birçok 'Türk kanının bulunduğunu bilecek ve Türkiye ile çok samimi bir kardeşlik içinde yaşamağa mecbur olduğunu tak- dir edecektir. Evet bu dakikada eğer Suriyeliler kendi evlerini araştırırlar- sa, onların içinde yüz binlerce Türk anası bulunduğunu ve halâ Türkçe ko. nuştuğunu pek güzel göreceklerdir. Artık Hatayı biz benimsemekle en ta. bit vazifemizi yerine getirmiş olduğu- muzu onlar da tasdik edeceklerdir. Su riye, Mısır gibi, Filistin gibi, - Irak gibi ve sair komşu müslüman milletler gibi bize çok yakmn olduğunu idrak et- tikleri gün istikbalinden emin olmalı- dır. Kanında pek çok Türk kanı ol. duğunu, kudretli bir Türkiyenin kom. şusu bulunduğunu ve kudretli Türki- yenin kendine çok iyi bir dost olaca. ğını idrak ederse, kendisini çok yakın bir istikbalde müstakil, mesut ve mü- reffeh yaşayacağıma iman edecektir. Dost dünya karşısında... Aziz arkadaşlar; bu devrim nok« tası, evet. Çok sene evvel değil, hepi. miz hatırlıyoruz ki Türkiye gerek im- paratorluk devrinde ve gerek istiklâl mücadelesi başlangıcında beynelmilel münasebetlerin hepsinde daima karşr- sında bir dünya dolusu düşman görü. yordu. Atatürk Türkiyesi artık yükse- leceği en yüksek basamaklara basmağa ve daha namütenahiliklere doğru yü- rümeğe kendini hazır görmektedir. Bu andan itibaren daima Türkiye bir dün. ya dolusu doost karşısında bulunmak. tadır. Bu iş de İsmet İnönü Hükümeti- nin tuttuğu yol, takib ettiği siyasetin ne kadar kudret,il ne kadar isabetli ol duğunu gösteriyor. Ve Atatürk Tür- kiye sinin ne kadar lâyemut ne kadar metin yürüdüğünü isbat ediyor. (Al- kışlar). Zaferden zafere... Benal Arman (İzmir) — Sayın ar- kadaşlar, bugün Atatürk Türkiyesinin, zaferden zafere koşan İsmet İnönü hü- kümetimizin sayısız zaferlerinden bi. rTini daha görmekle kalblerimiz sevinç ve iftihar doldu, Aylardanberi cihan efkârı umumiye- sini şiddetle alâkadar eden türk hatay. davası, nihayet oradaki kardeşlerimizin haklarını ve istiklâllerini kazanmalariyle neticelendi. Biz ne mesud fanileriz ki arkadaşlar. Büyük türk tarihinin bu altın sahifeleri nin yazıldığı günlerde yaşıyoruz...... Münkariz osmanlı imparatorluğu, şu ve bu imtiyazlarla yurddaşlarının iz- zeti nefislerini ve haklarını ayaklar al- tında çiğnetirken, Atatürk, İsmet İnönü hükümeti, hududlarmın dışındaki kar- deşlerinin bile hak ve istiklâl davaları nı demir iradesiyle başarıyor. Bütün türklerin halâskârı olan bü. yük türk, elbetteki, yurd haricindeki türkleri de kurtaracaktır ve kurtardı. Bundan sonra, ihtiyar nineler uy« kusuz geceler geçirmiyecek, genç kız- lar göz yaşı dökmiyecektir. Bundan sonra, Hatay anaları, onun büyük adını beşikteki yavrularına te- rennüm edecek, onun yüksek başı, tü- kenmez asırların üstünde, güneş gibi, kalblere inan ve ışık verecek. Kardeş hataylılar... İstiklâliniz kut. lu, günleriniz mutlu olsun... ( Alkışlar)« En i . Dr. Sadi Konuk (Bursa) — Arkadaş- lar; heyecanım çok dürüst konuşmama mani olacaktır. Bugün türkün şeref ve istiklâli milletlerarasında saygı ile kar - şılanarak milli varlığımızı tatmin edebie lecek güzel bir hadisenin sevincile kar - şılaşıyoruz. Hatay işi milli arzumuzun, beynelmilel yüksek varlığımızın çok ta- bii olan sonuçla bizi sevindiren şekilde bitmiş oluyor. Bu hâdiseyi hiç bir zaman osmanlı imparatorluğunda — ve geçmiş türk imparatorlukları zamanlariyle, hal- (Sonu 5 ını.'ı'cavfmh)

Bu sayıdan diğer sayfalar: