24 Mart 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—ÇT T” SUFT TTTT 24-3- 1938 İzmir sağır, dilsiz ve körler ensfitüsünde Kör talebelerin verdiği konser dinleyicileri hayrette bıraktı Anormallerin başardığı işler.. İzmir, (Hususi) — Sağırlar, dilsizler ve körler enstitüsünün körler konservatuvarı, geçen gün bize mevsimin en alâkalı, en gü- zel konserini verdi. Mekteb çatı- sı altında bir yığın münevver ve güzide toplanmıştı. Konser so- nunda herkes, derin bir hayret ve takdirle hislenmişti. Bu kadar muvaffakiyet ve mükemmeliyeti kimse tahayyül etmemişti. Körler bize Vagnerden, Mozartdan en zor ve klâsik parçalar çaldılar. En küçük bir hatâ, bir aksaklık yoktu. Manzara çok heyecan ve- rici idi: Gözleri kapalı, genç bir grup, ki- min karşısında bulunduklarını görme- den, deruni âlemlerine dalarak, büyük bir vecd içinde çalryorlardı.. Kendi- lerinin de heyecanlı oldukları belli idi. Çehreleri renkten renge giriyor, hatlar silinip değişip duruyordu. Bu müessesenin on beş sene evvel- ki vaziyetini şöyle bir hatırladım: Baştan başa göz hastalığı ile malül, günün bir kısmını civar komşulara hizmetçilik eden, diğer bir kısmını sokaklarda geçiren bir zavallı kafile. si.. perişan, sefil bir kafile.. körler- den, sağırlardan, dilsizlerden mürek- kep bir anormal sürüsü ki, ne bakan wWar, ne arayıp, soran.. Bundan sonra, müessesenin başına Doktor Necati Kemal geliyor ve kısa bir zaman, bize cumhuriyet devrinin parlak bir eserini veriyor. Şimdi bu- rası, rastgele bir sığınak veya mek- teb değil, anormaller üzerinde ilmi tetkikler ve tecrübeler yapan bir ens- titü haline gelmiştir. Burada çocuklara okuma yazmadan başka yedi sekiz sanat ve meslek gös- teriliyor. Mektebi bitiren, hariçte muhakkak iş buluyor. Yani normal bir cemiyet adamı haline geliyor, Mektebin mefruşat ve levazımından mühim bir kısmı, bu anormallerin e- seridir. Burada normal mü in Yukarıda; körler konser veriyor, altta sağır ve dilsizler kaynak yapıyorlar Kastamonu güreşçi ve futbolcuları, Bafra ve Samsuna gidiyor Kastamonu, (Hususi sene bölgemiz güreşçileriyle bir müsabaka yapan ve berabere kalan Samsun bölgesi güreşçilerinin ziyaret- lerini güreşçilerimiz 23 nisanda iade edeceklerdir. Gidecek güreş takımımna Çamspor futbol takımı refa: kat edecek Bafra ve Samsun futbol takımlariyle iki Muhabirimizden) — Geçen bile gıpta ile karşılayacağı bir disip. lin ve intizam vardır. Enstitü, kendi branşı içinde açılan beynelmilel bazı sergilere de iştirâk ederek Türkiyede müsbet ilmin mevcu- diyetini göstermiştir. Eski dilsizler- den bir kısmı, bugün tam değilse bile, kısmen kohuşabiliyor ve burada tat- bik edilen tedris ve terbiye metodu, hakikaten orijinaldir. Bir yığın körün verdiği çok zen- gin ve tamamen klâsiklerle dolu kon- ser, bu iddianın en bariz bir misali sayılabilir. Aydın lik maçları Aydın, (Hususi) — Aydın bölgesi lik maçlarına Aydın spor alanında devam edildi. Sümer sporla, Aydın ku- lübü voleybol maçı yaptılar, bu maçı Sümerspor kazandı. Öğleden sonra futbol başladı. Evvela; Nazilli Mende- res ve Söke kulüpleri karşılaştılar. Bu maçta Menderes dokuz oyuncu ile oy- nadığı halde maçı 5-1 kazandı. İkinci maç Aydın kulübüyle Sümer spor ara- sında başladı. Bu maçı da Sümer spor 1-0 kazandı. Tosyada fakir çocuklara yardım Kastamonu, (Hususi) — Vilâyeti- mizin Tosya kazasında ilk mektebler. de bulunan 75 fakir çocuğa Halkevi sosyal yardım kolu tarafından sıcak öğle yemeği verilmektedir. Bu hayırlı iş Nisan sonuna kadar devam edecek ve gelecek sene mektebler açıldığı za- man tekrar başlıyacaktır. maç yapacaktır. Gidecek kafilenin 25 kişi kadar olacağı ve kafile. ye Vali ve bölge başkanımız Bay Avni Doğanın baş- kanlık edeceği tahmin edilmektedir. — Çetin Akhisar halkevlileri köylerde temsiller verecek Akhisar gençleri bir müsamerede Akhisar, (Hususi) — Halkevi temsil kolu mühim bir karar vermiştir, buna göre temsil kolu önü d Antalyada bqhar Buz satışı başladı plâjlar hazırlanıyor Antalya, (Hususi) — Bir çok yer- ler kar ve fırtınadan şikâyet ederken, Antalyada ılık bir bahar havası hü- küm sürmektedir. Açık gazinolar, parklar, deniz kıyıları mantosuz ba- yanlarla doludur. Bütün evlerden sobalar kaldırılmış, herkes yazlık el. biselerini giymiştir. Buz fabrikası da çalışmağa başla- mıştır, Çarşıda buz ve kar satışı baş- lamıştır. Kahveler ve. gazinolarda buzlu limonata buluamaktadir. Antal- ya, bugünlerde yeşillik, çimenlik - içi- ne gömülmüş, kendine mahsus güzel- liklere bürünmüş bir şiir ve hayal di- yarı- halindedir. Plajilarca da - hazır- lıklara başlanmıştır. — D, T. 23 lira için adam öldüren Katil idama mahküm Aydın, (Hususi) — —Bundan bir müddet evvel tüyler ürpertici bir cina- yet olmuş bir kahveci bir köylüyü pa- rasına tamah ederek öldürmüştü. Ci- nayeti işliyen Ali Afşa adındaki kah- vecinin muhakemesi bitmiş ve idama mahküm olmuştur. Hâdise şöyle olmuştu : Düurmuş adında bir köylü, atına yük- lettiği fıstıkları sattıktan sonra köyü- ne dönerken, yolda Alinin kahvesine uğramış buradan arpa almıştır. Kahve- ci Ali, arpanın parasını alırken Dur- muşun cebinde mühim miktarda para görmüş ve zavallı adamın peşine takıl- mıştır. Durmuş, Mehmed deresine geldiği zaman Ali arkadan ateş ederek zavallı adamı öldürmüş ve cebinden 23 lira 27 kuruşunu almıştır. Ertesi günü geçen yolcular, yolda bir adamın yattığı, bey ğirinin de başında beklediğini görmüş- ler ve vaziyeti jandarmaya haber ver- mişlerdir. Ali o vakit yakalanmış ve su çunu itiraf etmişti. Bir köy düğününde — Bir delikanlı arkadaş kurşuniyle öldü Balıkesir (Hususi) — Biğadicin Okçular köyünde İsmailin düğünü i- çin çalgı tutulmuş ve düğüne başlan- mıştır. Köy delikanlıları düğün ala- nına toplanmışlar, oyuna ve eğlentiye başlamışlardır. Bu sırada gençlerden bazıları da içmeğe başlamıştır. Düğü- nün ve oyunun zevki arttığ bir sırada meydanı çeviren delikanlılar arasında haykırışlar, naralar başlamıştır. Kalabalığın içinde havaya silâh ve tabanca atılmağa başlanmıştır. Tam bu sırada köyden Mustafa oğlu İsma- il adında birisi de ateş etmeğe başla- mıştır. Silâhtan çıkan kurşunlardan biri- si, meydanda oynamakta olan delikan. Irlardan Sadullah adındaki gencin ba- şına isabet etmiştir. Kanlar içinde yere yuvarlanan Sa- dullah aldığı yaranın tesiriyle az son- ra ölmüştür. Vaka jandarmaya ve ki mevsim içinde köyleri gezerek halk temsilleri ve. recektir. Gençler bütün hazırlıkları bitirmişlerdir. Bu hafta Palamut nahiyesine gideceklerdir. üddei iliğe bildirilmiştir. Suçlu İsmail silâhiyle birlikte ya- kalanmış, sorgu hâkimliğince sorgusu Çukurova köylerinde tetkikler KADIN ve TUVALET! Kızlar ziliflerini kulakları hizasında keserler, gelinler saçlarını tel tel tarar! Adana, (Husu | YURDDAN RESİMLER Bir afyon tarlasından görünüş Cenut Anadoluda, — bil. hassa Çukurova: da köy kadınla: rının hayatı tet: kike değer bir mevzudur. Tuva. letteki bir çok enteresan hususi- Çukuro- va Yörük köyle- rindeki kadınlar- da bulabiliriz. si Muhabirimiz den) — yetleri, Çukurovan 1 n bakır yüzlü, sarı saçlı Yörük kız- ları, vitrinlere taş bebek diye konu« lacak kadar gü. zeldir. Cenub A- nadolu köylerin- de, Yörük kadın- lığı üzerinde u- zun tetkikler ya- pan Adana müze- si Müdürü Yal. man Yalgın bana şu malümatı ver- di: “Güney türkmen — yörük kadınları arasın- da başlık ve saç tuvaletleri — ehe- miyetli bir yer tutar. Yörüklerin kızlarını, gelinle- rini, genç ve geç- yurd yapıldıktan sonra tevkif edilmiştir. Bartın orta okulunda yapılan heykeller Yukarıda Kocatepe hatırası, aşağıda bir tale- be tarafından yapılan mekteb müdürünün büstüyle müdür yan yana Bartın, (Hususi) — Orta okul bir kültür ve bilgi kaynağı olduktan başka, muhitimize sanat zevki de yaymaktadır. Resim öğretmeni Lütfi Aytac tarafın- dan yapılan ve büyük Atamızın Kocatepe hatırasını canlandıran heykel, mekteb salonuna konmuş ve gü- zel bir köşe vücude getirilmiştir. Talebelerden 199 numaralı Muhsin Çekiç de mek- teb müdürünün bir büstünü yapmıştır. Bu büst genç heveskârın istidadı hakkında bir fikir verebilir.. Bundan başka okul idaresi tarafından bir “Bartın tarih rehberi” hazırlanmaktadır, bu iş başarılınca Bartın mühim bir eser kazanmış olacaktır. kin dullarını ve kadınlarını uzaktan bir bakışta anlayabilirsiniz.. bunu an- latan; başa giyilen başlıklar ve saç kesimi ile saç öngüleridir. Yörük kız. ları saçlarını bağ adı altımla kuk adede kadar örer. Bunların her biri- nin adına “Belik” denir, Beliklerin nihayeti saç bağı denilen yün veya ipliklerden örg üile bağlanır. Saç bağla- rı halis ipekten olursa “erbi” iplikten olursa “örgü” adıyla anılır. Örgü ü- zerlerine bir çok altın gümüş halka ziynet ve para gibi şeyler iliştirmek âdettir. Bunların adına “saç cıncığı" denir.” Bunları o kadar güzel tanzim eder- ler ki.. Karacaoğlan bunlar için şunu te- vekkeli söylememiş: Altın saç bağları topuğu döğer Sade kaşı ile gözleri değer Acem ülkesinin taht ve tacına! Yörük kadınları arasında iki türlü başlık vardır. Bu başlıklardan biri “taç” adını a- lır: Bu taçlar başın kalıbına göre bir tepelik şeklinde gümüşten yapılır ve etrafındaki salkım ve zincirlerle be- raber başa takılır. Bunlar yalnız türk. men olmayan Yörükler arasında gö- rülür. Türkmenler arasında küpeye o kadar ehemiyet verilmez. Kadınların saçlarında kulak önüne doğru kıvır- cık bir kısım inmektedir. Buna zilif diyorlar. Bu bir küpeden daha çok güzeldir. İşte bu zilifler Çukurova köy kadınlarının kalbinin aynasıdır. Kız, dul, evlenmek isteyenler bu zi- liflere istedikleri şekli verirler. Kızlar, bir ipek baş örtüsü örterler ve ziliflerini tam kulağının altı hiza- sında keserler, Eğer nişanlı ise, baş örtüsü daima beyaz ve zilifler toplu- dur. Şayed zilifler örgülü ve baş ör- tüye sarılmışsa bu kız evlenmeğe namzeddir ve her delikanlı babasın- dan kendisini isteyebilir. Gelinlerde ise zilifler tel tel ayrı- lır ve kulak hizasında ufki olarak ke- silir. Dul kadınlara gelince; bunlar iki kısımdır: Evlermeğe müsaid olanlar, evlenmiyecek yaşta olanlar.. Yörük köy kadınları kocaları ölür ölmez başlarına siyah bir baş örtüsü bağlar, ve ziliflerini kulak üzerinden arkaya uzatır ve hiç kesmezler..Bunu görenler bu dulun müteessir olduğu- nu, fakat evlenmek arzusunda bulun- duğunu anlayabilir. İhtiyar dullar ise, başlarına pembe veya koyu kırmızı bir örtü örter ve ziliflerini tamamen toplar. Bütün bu tuvaletleri köy kızı, köy dulu bir gün bile ihmal etmez. Çukur- ovanın yayla köylerinde bu âdetler bilâistisna devam edip gitmektedir. Tangüner

Bu sayıdan diğer sayfalar: