Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
:151939 Ka Takımların puvan vaziyetleri Maç Ga. Be. Ma. At. Ye. Pu. Demirspor v 5 1 1 18 10 18 ÂA. gücü 7 4 2 1 17 10 17 Harbiye 7 2 3 Z 20 13 14 Gençler B. 8. SiT 2144 12 18 14 Galata S. 8 3 1 5 12 18 13 M. Gücü 6 2 2 2 9 ği bi Güneş 7 z 1 4 9 18 11 Not: Cetvelimiz, gol avarajı usulüne göre, hükmen ga- lip takıma 2 sayı ve 3 puvan, mağlüp takıma da aleyhine 2 sayı ve sıfır puvan verilerek tanzim edilmiştir. g Harbiye kalecisi bir şütü kurtarıyor b? 0 R DÜN, ANKARA'DAKİ MAÇLARDA Gn'—l——ı—n M PıyI r:ıı"ınpçi ıq im n, Harbiye İdman Yurdu da Gençlerbirliğini 5-0 yendi Dünkü maçları seyredenler Lik maçlarına dün Ankaragücü sahasında devam edildi. Hava yağışsız fakat soğuktu. Buna rağmen sahayı oldukça kalabalık futbol meraklıları doldurmuşlardı. İlk oyun Galatasaray ve Güneş ta- kımları arasında yapıldı. Galatasaray &eçen haftaya nazaran daha düzgün ve oOldukça küvetli bir kadro ile sahada Yerini aldı. Buna mukabil Güneş takı- Mt daha ilk hamlede hükmen mağlü - biyeti kabul ederek açık kalesine sere- Moni yapılmasını istedi. Çünkü, mek - teplilerin kulüpten ayrılmasiyle açık _Eîn yerleri doldurmaları lâzım gelen diğer futbolcular dün kayak sporu Yapmak üzere Ayaşbeline gitmişlerdi. 1 Galatasaray, nizamsız bir kadro i- * sahaya çıkan Güneş takımına sere- Moni yaptıktan sonra, hususi bir maç Oynandı, çok zevksiz ve tatsız bir mü- îabakadan sonra Galatasaray sahada 15 - 0 gibi mühim bir farkla galip o- arak ayrıldı. Ma İkinci maçı Harbiye Gençlerbirliği k:“_m(_la yapıldı. Ve bu da 5 - 0 Genç- birliğinin mağlübiyeti ile bitti. Gençlerbirliği, dünkü oyunu kay - küîmesine rağmen ilk devrenin 15 da- asında çıkardığı çok düzgün bir o- ğ'f"la_Harbiye kalesini birçok defalar mİlŞkı! vaziyetlere soktu. Fakat, ça - is:"lu sahada, elde edilen fırsatlardan !f_adey, lâyikiyle beceremiyen.mu - “mleri yüzünden gol yapamadı. Fakatı Gençlerbirliği hücumlarını Ttaraf eden harbiyeliler tedrici bir surette açılarak oyunun merkezi sık - letini siyah - kırmızılıların yarı saha- sına intikal ettirmiye ve hattâ, kalele- rini de daimi bir gol tehdidi altında bulundurmıya başladılar. Harbiyelile - rin tevali eden sıkt hücumları karşı - sında hakikaten müşkil vaziyetlere dü- şen Gençlerbirliği, tamamen müdafaa oyunu tatbikine başladı. Fakat, Har - biyenin arka arkaya yaptığı üç gole mani olamadığından devre 3 - 0 harbi- yelilerin lehine neticelendi. İkinci devre İkinci devre de siyah - kırmızılılar takımlarında küçük bir tadilât yapa - rak merkez muhacim oynıyan ÂAli'yi müdafaaya almış bulunuyorlardı. Hakemin düdüğü ile beraber hü - cuma geçen harbiyeliler daha ilk dakikadan itibaren tesis ettikle- ri hakimiyetle oyunu tekrar Genç- ler Birliği yarı sahasına inti - kal ettirdiler. Bu arada Gençler birli- ğinin sırf şahsi bir gayretle yapmak teşebbüsünde bulunduğu hücumlar da bittabi müsbet netice vermekten çok uzak kalıyordu. Oyunu sonlarına doğrur Gençler - birliği kalesine artık iyice yerleşen harbiyeliler iki gol daha yaparak 5-0 galip olarak sahayı terkettiler. İstanbul, 8 aa. — Futbol şampiyo- nası maçlarına bugün de devam edil- di. Hava bol güneşli ve sahalar çok müsaitti. Fener Stadında: Bugün yapılan karşılaşmaların en ehemiyetlilerinden biri Fenerbahçe stadında oynanan Fenerbahçe - Sü- leymaniye maçı idi. 2000 e yakın bir seyirci kalabalığı önünde yapılan bu müsabakadan evel Hilâl ve Topkapı takımları karşılaştılar. Hilâl, rüzgârı arkasına alarak oynadığı birinci dev- reden iki sıfır galip çıktı. İkinci devrenin ilk dakikalarında bir gol daha kazanan Hilâlliler, dev- re ortalarında iki gol yediler ve sa- hadan ancak 3 - 2 galip çıktılar. Fenerbahçe - Süleymaniye Saat 15 te Fenerbahçe - Süleymani- ye maçı başladı. Fenerliler bu maça şu kadro ile çıkmışlardı: Hüsamettin - Fazıl, Lebip - Reşat, Ayten, Esat - Semih, Ali Rıza, Ya- şar, Fikret, Şaban. Süleymaniye de şu kadro ile oynu- yordu: Selâhattin - Daniş, Martiyan - İb- rahim, İbrahim, Naim - Rauf, Kud- ret, Süreyya, Raif, Faruk. Hakem Halit Galip. Oyuna Süleymaniyeliler başladılar. Fakat rüzgârı arkalarına alan Fener- hahaelilarin vaziyete -derhal hâkim oldukları görüldü., Netekim Süleyma- niye kalesi önünde dolaşan top dör- düncü dakikada Şabanın bir vuruşu ile ağlara takıldı. Bu golden sonra, Süleymaniyeliler de muvakkat bir faaliyet gözüktü. Fakat kuvetli rakiplerinin ağır bas- maları yüzünden yeniden müdafaaya geçmeğe mecbur kaldılar. Fenerliler, iki açıkla orta muhacimi ileride bıra- karak sıkı bir müdafaa kuran Süley- maniyelilerle çetin bir mücadele ya- pıyorlar, Siyah beyazlıların sayı yap- tırmamak için bütün enerjileriyle Uğ- raştıkları görülüyor. 16 ıncı dakika: Süleymaniye kale- cisinin bozuk oynadığını gören Fe- nerliler uzaktan ve yakından şüt Ç€- kiyorlar, B. takımında sol açık oyn- yan bu oyuncu hakikaten çok falso yapıyor. Bundan istifade eden Ya- şar topla beraber kaleye girdi. İkinci golden sonra Süleymaniye- lilerin müdafaası daha fazla azimkâr oynamağa başladı. Buna mukabil sari lâcivertliler baştan savma denecek bir oyun oynuyorlar. Şabanın ve Se- mih'in mütemadiyen diripling yaptık ları, Ali Rıza ile Reşadın da daimâ muvaffakiyetsiz oynadıkları görülü - yor. Buna rağmen oyun Süleymani - ye yarı sahasında cereyan ediyor- Devre bu şeklini muhafaza - ederek sonuna geldi ve Fenerliler devrey! 2 - 0 galip bitirdiler. İkinci devre İkinci devrede Süleymaniyelilerin. rüzgârı arkalarma aldıktan sonra dâ - ha iyi bir oyun çıkaracakları tahmin olunuyordu. Oyun bu tahmine kuvet veren bir şekilde başladı. İlk Beş dâ- kika oyun fenerlilerin- nısıf sahasında oynuyor. Fakat fenerliler yeniden ha- kimyeti ele aldılar ve Süleymaniye Kâ- lesini sardılar. Bunun neticesi olari 12 inci dakikada Fikret üçüncü, 18 İN- ci dakikada Esad dördüncü, 25 inci da- kikada Yaşar beşinci ve yirmi yedinci dakikada da Şaban altıncı gölleri attı- lar, Süleymaniyeliler ezilmeden ve ma> neviyatlarını kaybetmemiş bir halde oynuyorlar. Arada sırada Hüsamettin- in kalesini müdafaaya mecbur kaldığı- nı görüyoruz. Maamafih: fenerliler üessir hakimiyetlerini muhaf edi- yorlar ve 38 inci dakikada Yaşar yE- dinci golü de attı. Oyunun son dakikaları Süleymani- ye kalesi önünde cereyan ederken ni - hayetlendi. Fenerliler seri ve düzgün oynadı lar. Birinci devrede bozuk oynuyan Â- İstanbul'da yapılan maçlarda Fenerbahçe Süleymaniyeyi 7-0, Hilâl Topkapıyı 3-2, Galatasaray Vefoyı 1-0, Beykoz İstanbulsporu 6-2 yendiler li Riza, Esadın yerinde muavin oynadı ve muvaffak oldu. Taksim Stadında: Bugün Taksim stadyomunda lik maçlarına devam edilmiş ve Beykoz - İstanbulspor, Galatasaray - Vefa ta - kımları karşılaşmışlardır. İlk maç Beykoz - İstanbulspor ara- sında oldu. Takımlar: İstanbulspor. Nejat - İs mail, Ali - Sami, Dedeoğlu, Hasan - Salâhattin, Orhan, Tarık, Adnan, Ali. Beykoz: Kandilli - Halit, Mehmet - Fethi, Mustafa, Bahadır - Turhan, Sa- di, Şahap, İsmail Kâzım. Hakem: İzzet Apak. Oyun başlar başlamaz, hücuma ge- çen beykozlular 6 ıncı dakikada ilk göllerini yaptılar. Fakat İstanbulspor bir dakika sonra Orhan'ın ayağı ile beraberliği temin etti. : Bundan sonra faaliyete geçen is- tanbulsporlular bir kaç dakika sonra bir penaltı kazandılarsa da Hasan bo- zuk bir vuruşla topu avüta attı. Oyun tedrici bir surette Beykoz'un hâkimi - yeti altına girmişti. Bundan istifade e- den beykozlular 15 inci dakikada bir korner vuruşu neticesi Bahad'rım ye - rinde bir kafa vuruşiyle ikinci golleri- ni çıkardılar. Munkaçevo hâdisesi dolayısiyle Ukranya vaziyetine bir bakış ihver devletlerinin, Ukranya M Karpatlar sahasını yeni Çe - koslovakya devletinin otonom bir cüzü diye kabul eden Viyana'daki hakem kararından ve ekse_riyetini, rütenlerin teşkil etmekte oldukları vilâyetler için, çek parlâmentosuna bir muhtariyet projesi verildiği gündenberi Ukranya meselesi ye - niden Avrupa'nın önüne serildi. Meselenin sade şekli şudur: Uk - ranya mültecileri, milletlerin kendi mukadderatlarını kendileri tayin etmeleri prensibine istinaden, eksf- riyetini ukranyalıların teşkil etmek- te oldukları toprakların birleşmesi- ni istemektedirler. Bahsin mevzuu olan bu topraklar, başta Sovyetler olmak üzere, Lehistan, Çekoslovak- ya ve Romanya'nın elinde bulun - maktadır. (stikbal için tahayyül e - dilen büyük Ukranya, Sovyetler birliğinin cenubundaki tekmil top- rakları (sovyet ukranyası, Kırım ve Kafkasya'nın şimal garbisi), Galiç- ya ile birlikte Lehistan ukranyası, Karpatlar ukranyası Bukovina ve Besarabiya'nın bir kısmını içine al- miş olacaktır. 40 milyondan fazla nüfusiyle 850.000 kilometre murab- bamı geçmekte olan bu memleketin, 32 milyon nüfusiyle 700.000 kilomet- re murabbar hâlen Sovyetler birli - ğinde, 7 milyon nüfusiyle 120.000 kilometre murabbar — Lehistan'da, 700.000 nüfüsiyle 20.000 kilometre murabbar: Romanya'da, 500,000 nü - fusiyle 14.000 kilometre murabbar Çekoslovakya'dadır. Bu dört devletin hiç biri ellerin- Oyunun ortalarına doğru bir Bey - koz hücumu esnacında istanbulsporlu mmudafi topu kendi kalesine sokarak Beykoz'un üçüncü golünü yaptı. Devrenin sonlarımna doğru istanbul- suporlular, penaltıdan ikinci göllerini çıkardılar. Ve devre 3 - 2 Beykoz le - hine neticelendi. İkinci devre İkinci devrede antremansız — İs - tanbul Spor takımında yorgunluk baş- göstermişti. Bundan istifade — eden beykozlular oyunu kolaylıkla hasim yarı sahasına geçirerek Şahap'ın aya - ğiyle dördüncü, Kâzım'ın ayağiyle be- şinci ve gene Şahap'ın ayağiyle altın - cı göllerini yaparak maçı 6 - 2 kazan - dılar. Galatasaray - Vefa İkinci maç Galatasaray - Vefa ara - sında idi. Her iki takım da eski kad - rolarından dörder beşer oyuncu eksik bir vaziyette şu kadrolarla sahaya çık - tılar : Galatasaray : Osman - Lütfi, Adnan, Musa - Bedii, Ekrem - Necdet, Süley- man, Buduri, Mehmet Yılmaz, Selâ - hattin. Vefa: Vahit, Salim, - Sefer, Lütfi, Süleyman - Adnan, Abduş, İhsan, Şük- rü, Adnan, Hakem: Ahmet Adem, Oyun Galatasaray'ın Vafa müdafaa- sında kesilen bir hücümu ile başladı. Mükabil bir Vefa akını ve Galatasa - ray muavin hattında kaldı. — Tedrici bir surette oyunu Vefa yarı sahasına nakleden galatasaraylılar çok isabet - siz bir oyun çıkarıyorlardı. Bu can - sız oyun devrenin sonuna kadar devam etti.. Son dakikalarda Vefa Galatasa- ray'ı sıkıştırmıya başladı. Fakat bu hücümlar da neticesiz kaldı ve devre berabere bitti. İkinci devrede oyun, mütevazin bir cereyan takip ederek başladı ve devre- nin ortasına doğru aynı şekilde devam etti. Her iki tarafta da yorgunluk göze çarpıyordu. Bu vaziyet karşısında ve- falrlar bir müdafaa oyunu oynamıya başladılar. Bir aralık bir Galatasaray hücümu Vefa aleyhine verilen bir pe- nü ile neticelendi. Fakat — Adnan naltı ile neticelendi. Fakat — Adnan lüzumsuz sıkı bir vuruşla bu fırsatı kaçırdı. İ Oyun 42 inci dakikaya kadar aynı şekilde devam etti. Fakat maçın so - nuna kadar beraber bir vaziyette oy - nıyan vefalılar tam oyunun bitmesi - ne iki dakika kala müdafaalarının fal- de bulunan Ukranya topraklarını terketmeğe mütemayil değildir. E - linde bulunan Ukranya toprakları- nın terki, Sovyetler birliği için, Ka- radeniz'le irtibatını ve en zengin kömür havzasiyle zahire anbarını, Lehistan için de, bugün hükümran olduğu toprakların üçte birini kay- betmesi demek olacaktır. Yalnız bu vaziyet bile, ukranyalı- ların emel ve gayelerine varmala- rını güçleştirmektedir. Ancak, bü - tün bu dava, Ukranya'yı istihdaf e - den Almanya'nın emelleri yüzün - den son derece büyük tehlikelerle işba halindedir. Sırf münbit ovala- Ukranya ne idi ? —Noye Zürher Saytung'tan — B T Ne oldu? Ne olmak istiyordu ? gibi, onlar da çok acı bir hayal in - kisarına uğrayabilirler. Avusturya - Macaristan impa- ratorluğunun izmihlâlinden sonra, istiklâlini ilân etmiş olan şarki Galiçya, büyük bir zorlukla karşılaşmadan ve itilâf devletleri - nin yardımiyle lehliler tarafından zabtedilmiştir; fakat, Lehistan cüm- huriyetine kati surette ilhakı, tam bir idari muhtariyet kaydiyle, 15 mart 1923 deki büyük elçiler konfe- ransında kabul edilmiştir. Lehistan hükümeti, bu şartr kabul etmiş, fa - kat, derhal kayıtsız ve şartsız bir lehlileştirmek politikası- tatbikine — koyulmuş, ukranyalı unsurları ez - meğe başlamıştır. Şarki Galiçya'da- ki ukranyalıların vaziyetleri, Lehis- tan idaresi altında, Avusturya - Ma- caristan imparatorluğu zamanında - kine nisbetle bin kat kötüleşmiştir. Cihan harbı başladığı zaman, şar- ki Galiçya'daki ukranyalıların, Uk- ranya dilinde tedrisatını yapan yüz- lerce ilk mektepleri, bir çok jimnaz- ları Lemberg üniversitesinde kür- süleri vardı. Bütün şehir ve köyler- de, Ukranya kütüpaneleri, halkev - leri vardı. Ukranya orta mektepleri lehlileştirildi, üniversitelerdeki kür- süler kaldırıldı, Ukranya kütüpa - neleri, halkevleri kapatıldı, ilk mek- teplerde iki dille tedrisata girişil - di. Lehistan parlâmentosuna mebus gönd k için yapıl eçimlere tekmil Ukrarnya partileri böykotaj ilân edince, mahalli lehli memurla- ra da tevcih edilmiş olan bu boyko- taja, lehliler o kadar şiddetli ted « birler aldılar ki, bütün memleketi isyan ve tethiş hareketleri kapladı. Nizam ve asayişi tekrar kurmak maksadiyle, lehliler korkunç bir taz- yik sistemi tatbik ettiler, Sanayi birliği toplanıyor İstanbul, 8 (Telefonla) — Milli sa- rına, çok zengin olan denlerine el koyabilmek içi, almanlar, daha 1918 de Ukranya'yı işgal etmek te- şebbüsünde bul şlardı. Rozen - berg'in eserleriyle Hitler'in “Mayn Kampf” “mücadelem” inde izah e- dildiği gibi, bu meseleler de alman- ların yayılma plânında büyük bir rol oynamaktadır. azari olarak, Ukranya cüm - huriyeti, Sovyetler birliği'- nin bir cüzünü teşkil etmektedir. Moskova, takriben 1930 yılına ka - dar, mektepler de dahil olduğu hal- de, Ukranya'daki tekmil devlet ve terbiye müesseselerinin ukranya- Irlaştırılmasına müsaade hattâ bunu teşvik etmiştir. 1922 de Lenin ta - rafından bir bütün olarak ilân edi- len komünizm muvaffak olamayın- ca, “Nep” politikası, köylüye, top - rakları üzerinde ferdi mülkiyeti ve mahsullerine tasarrufu garanti et - mişti. Fakat, köylünün ekonomik ola - rak tedricen gelişmesi, kollektifleş- tirmek politikasiyle, çok geçmeden tekrar sönüverdi. Bu politika, Uk- ranya'da büyük bir mukavemetle karşılaştı; çünkü, bu memleketin kğylüsü. büyük arazi sahipleri ca - miasını bilmediği gibi, eskidenberi kendi mülkünün sahibi olmuştur. Bununla beraber, şunu da kaydet - n'ı.ek lâzımdır ki, Ukranya köylüsü- nün bugünkü vaziyeti ne türlü olur- sa olsun, memleketlerine girecek o- lan alman 'kurtarıcılarına” karşı ta- kmacağı tavır malüm değildir. Ükranya köylüsünün, 1918 de al - manlara karşı, 1920 de lehlilere kar- şı»açıktan açığa takınmış olduğu dfışma.nr.a tavır, Ukranya'da büyük bir ekseriyetin alman yahut lehli askerleri kucaklıyarak karşılıyaca - ğına dair ukranyalı muhacirlerin i- leri sürdükleri mütaleanın itimada değeri olmadığını göstermeğe kifa- yet eder. a F solu bir vuruşu neticesi sahadan 1 - 0 mağlup çıktılar, ğ on sekiz yıl evel lehli kurtarıcılar”ın başlarına geldiği nayi birliği umumi heyeti bu ayın 27, sinde seenlik toplantısını yapacaktır. Bu toplantıda bir senelik faaliyet ra poru okunacak ve müzakere edilecek- tir. 'Toplantıda görüşülecek mühim me- selelerden biri de yerli mallar sergisi- dir. Yerli mallar sergisi bilhassa son i-. ki sene zarfında çok inkişaf etmiş, 938 de kurulan onuncu sergi alâkadar ma- kamların takdirlerini celbetmiştir, Gelecek seneden itibaren sanayide ilerleyiş sergisinin kurulmasıma çalı- şılacaktır. Bu itibarla şimdiden hazır- lıklara başlanması münasip görülmek - tedir. O zamana kadar daimi sergi yeri ve binası meselesi de hallolunursa, sa- nayide ilerleyiş sergisini çok muvaf- fak bir eser halinde halkın nazarına ar. zetmek imkânı daha geniş nisbette im- kân dahiline girecektir. Karagümrük'te barındırma odası açiliyor n İstanbul, 8 (Telefonla) — Kata- gümrükte hâlen kapalı bulunan bir rum mektebi, kira ile tutulacak, bina, müstakil bir barındırma odası haline getirilecektir. Gelecek seneden itibaren barındır- — ma odalarının müstakil binalarda açıl- Uskumru fiatlandı İstanbul, 8 (Telefonla) — Geçen perşembe günü tutulan 200 bin kilodan fazla uskumru evelki günde akşama kadar çok ucuz fiyatla satılmıştı. Bu- nun için evelki gün balık tutulmamış, fakat dün de çokuskumru tutulama- « kuruşa kadar satılan uskumru dün ye- — niden otuz kuruşa çıkmıştır. ) Dün on bin çift kadar torik tutul- muştur, Fiyatlar toptan 17,5 kuruş, a- lıcılar en çok italyan balık gemileridir. Birkaç gündenberi torik tutulmadığı için dünkü balıkların hepsi satılmı tir, a KYK el ç © M * AAAT « 1 Re ST Umumi heyet 27 kânunusanide ması muvafık görülmuştür. A mıştır. Son üç, dört gündenberi 5 ve 10 — S Adakiblaek Flde 4A e