16 Ocak 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

16 Ocak 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K B e Pazartesi 16 SONKÂNUN 1939 5 KURUŞ Ulus Basrmevi Çankırı Caddesi, Ankara Telgraf: Ulus - Ankara TELEFON İmtiyaz sahibi Başmuharrir Yazı işleri Matbaa müdürü İdare 1144 1371 1062-1063 1061 1064 DIMIZ ROMA GÖRÜŞMELERİNDEN BİR ŞEY ELDE EDEMEYİNCE İtalya politikasına İspanyol sivil harbinin gidişine göre veche verecek î l Fransız Başvekili B. Daladiye'nin Afrika seyahati esnasında alınmış bir resmi Radikal partisinin kongresinde B. Dalâdye mühim bir nutuk verdi: Hükümet hiç bir şey feda cimek İslemiyur O, Fransız kanı için hasistir, fakat fransız menfaatlerinin bekçisi dir ! Paris, 15 a.a. — Saat 15 te “Mütüalite,, sarayında radikal par- tisinin küçük kongresi açılmıştır. B. Daladiye kongreye alkışlar arasmda gelmiş ve derhal söz almıştır. Başvekil, kendisine müzaheretten geri kalmamış olan partiye teşekkür ettikten sonra bundan on ay önce “bu vazifeyi kabule çok istekli” bulunmadığı bir zamanda hükümeti teşkil et. tiğini ve o zaman cümhuriyeti, demokrasiyi ve yurdu hüriyet u - sullerine göre kurtarmağa âmade olan bütün insanlara müracaat bütün Akdeniz'de OT D Hü İngiliz ve Fransız filoları manevra yapacaklar Paris, 15 a.a. — Massip, Pöti Parizyen gazetesinde bu sabahki | ekseri gazetelerin de mütalcasına uygun olarak şu satırları yazı İiyori | — “Bundan böyle, italyan hükümetinin diplomatik icraatı İspan- yol buhranının istihalesine sıkı bir surette bağlı bulunmaktadır.,, Jur * Eko de Paris gazetesinden Musolini ,İspanya'daki emellerinin ANDIMIZDIR İstanbul ve İzmir sürp: eki müsabakalarda i neticeler alınımı: Muhafız Gücü ve Atlr spor binicileri mutat haf talık binişlerini y iç sayfalarımadadır. | bolşev zilmesi olduğunu etmiştir. Bu maksat hasıl olur an istifade etmek istiyecektir. aklı veya haksız olarak, İ? aziyeti tahliyesi gibi bir kozdan kendi kendini malrum edecği nasıl ta- savvur edilebilir? H bizzat ispanyollara g eçktir. Fakat var k netice a Durgosta hazır bulunmaklığımız lâ- ziradir. Son saâtte geç kalınış vaziyet- te kalmamalrı atörlerin zihni: tte istihale etmesi için hararetli temennilerde bulunmakla raber, Framsa ile İngiltere'r Akdeniz'de almakta oldukları emi tedbirlerini alkışlryoruz. İki memleke- ay zarfında Fas sahille- Tunus ve Misir'i geçe sahillerine kadar yapacakları el a veamiral Darlan şimal Afrika- sında bir teftiş Paratorluk ettiğini hatırlatmıştır. B. Daladiye yaptığından pişm: madığını ilâve etmiş ve çok alkışlan- mıştır. Müteakiben ekonomik kalkınmadan bahseden B. Daladiye, fransız sâyinin en az diğer memleketler sâyine müsa- vi olması lüzumunu kaydetmiş, 40 sa- at kanununun ahvale uydurulması ve bunun istihsâle karşı bir silâh olarak kullanılımaması icabettiğini söyliye - | tek şü süretle devam etmiştir: “— Evelce de söylediğim gibi, sâ yin gönüllü bir şekilde gayretleri ol- maması beynelmilel politika terazi - sinde ağır bir tazyik tir, Bugün tekrar ediyor lül ayında memleketi harbe sürükle- mek cinal bir delilik olacaktı.,, Milli kalkınma hareketi başlayınca İç politikadan bahseden B. Daladi- ye, sosyal ihtilâfları, B. Çemberlaya- in Paris'i ziyareti esnasında Röno fabrikalarının işgalini ve nihayet 30 teşrinisanideki umumi grev teşebbü- sünü hatırlatmış ve demiştir ki: *“— Aynı gün, italyan parlâmento- sunda nümayişler yapıldı. Uzlaşma maksadiyle gönderdiğimiz büyük el çiye karşı italyan hükümeti merke zinde tez. hürat vuku buldu. Bugün #ize soruyorum: Urmumi grevi akim bırakmasaydık ne olacaktı? Memleke te müracaat ettik ve, siyasi hayatım- da en sevinçli bir hâdise olarak, işçi sınıfının büyük bir ekseriyeti fena çobanların nasihatlarını reddet Rördüm. İşte hattı hareketimizi hak- İr gösteren en mühim sebep budur ve millt kalkınma başladığı içindir ki ileri sürülen mutalibata kati red ce- Vabr verebildim.,, (Sonu 8 inci sayfada) ekr- Sultan Ahmefr Han İstanbul'da Yeni Sefir Feyz Muhammed Han şubat içinde geliyor İstanbul, 15 (elefonla) — Afganis- tan'ın Moskova büyük elçiliğine tayi: edilen Sultan Ahmet Han bugünkü — |tzenle Ankara'dan şehrimize geldi Sultan Ahmet Han, refikası biraz rahatsız olduğu için, bir hafta şehrimizde kalacak ve ondan Moskova'ya hareket edecek Sultan Ahmet Han bugi lere şu beyan z *— Türkiye'de bulur detçe hükümet ricalinden büyük bi yardım gördüm. İki kardeş devlet ara- sında mevcut olan sıkı iş birliği Sâdâ- bat paktiyle bir kat daha tarsin ve tak- viye edilmiştir. Dört devlet arasında Jaktedilen Sâdâbat paktı yalnız pakta dahil devletler için değil, dünya sulhu için de kuvetli bir zâmandır. Epeyce ir zamandanberi Türkiye'deyim. Bu üzel memleketten hiç unutamıyaca- m hatıralarla ayrılıyorum. Vazifemi ifa sırasında türk matbuatından gör düğüm yardımları bilhassa kaydede. İrim. Türk matbuatının memleketime ve Türk - Afgan dostluğuna karşı terdikleri yakın alâkaya bilhassa te- şekkürler ederim.,, Sultan Ahmet Han Kari ğu için Moskova'y kadar sonra Bgazeteci - iz fırtı. nalı oli ile gideceğini ve Ankara elçiliğine ta- yin edilen Afgan hariciye nazıtı Feyz Mohammed Han'ın şubatın il içinde geleceğini söylemiştir. Havalar müsait gidince ka- yak meraklıları da Ayaşbeli'ne akrn etmeğe başladılar. Yorucu ekzersizlerden sonra, bu ka- yakçı bayanne büyük bir iş- tah ile yemek yiyor! (Kayakçı- ların dünkü gezintileri hak- oda yazımız 7. sayfadadır.) $ zoza'ya girmişlerdir. Macaristan'ın da iştirâk ettiği antikomintern paktı imzalanırken Macar Hariciye Nazırı dün Berlin'e gitti Budapeşte, 15 aa. — Macaristan Hariciye Nazırı Kont Çaki bugün öğ- leden sonra saat 13,15 de resmi bir ziyarette bulunmak üzere Berlin'e ha- reket etmiştir. Hitler - Bek ve Çemberleyn - Mu- solini mülâkatlarının ve Macaristan'ın antikomintern pakta resmen iştirâki - nin akabinde yapılan bu ziyaret, bun- dolayı, hususl bir ehemiyet iktisap ç orta Avrupa mese- leleri ve bilhassa son zamanlarda ma - |car - alman münasebetlerini karıştır - mış olan Ukranya meselesi hakkında leh, italyan ve İngiliz noktai nazarla - Tmma tamamen vakıf bulunarak hare - ket etmektedir. (Sonu 8 inci sayfada) apmışlardrı, Tafsilât Frankocuların bir hava hücumundan sonra yer altındaki sığınaklardan çıkan sivil halk Taragon limanındaki yüklü vapurlar da frankistlerin elinde | Barselon kışlalarının kapılarında Kadınlar ve çocuklar cepheye gidenlerle vedâlaşıyorlar Bilbao, 15 a.a. — Katalonya cephesinden bildirildiğine göre ge- neral Yague kumandansındaki ordu Reus sokaklarmıma girmiştir. Şehir içinde muharebeler yapılmaktadı Moskardo Anglezola'yı işgal etmiş ve diğer ğer taraftan general askeri kollar Figye » (Sonu 8 inci sayfada) Bizim teknemiz “Bugünkü buhran üzerinde hüküm yürütenlerden birçoğu, yeni bir harp olursa, onun arkasından yeni bir nis zam teessüs edeceğini zannetmekte - dirler, Fakat o kadar yakın bir ihti- mal daha var: barbarltğa dönmek! Yeni bir cihan harbinde, zehirli gaz ve mikrop, belki de kesif insan yığınlar rını mahvedecektir. Geriye kalanlat ise yeni bir nizam peşinde koşmıyacak - lar, son şalgam ve pancarı kapışmak için biribirlerinin boğazlarına atıla - caklardır.., Muhartirin hatırlattığı üzere, Ho- Mmer asrından evel Miken «edeniyeti tahrip edilmişti; Yunanistan'da onun yerine yeni bir medeniyet zuhur et- mek için asırlar geçmiştir. Tarih, te- takki kadar uzun inhitat devirlerinin hikâyesi ile de doludur. Eğer harp olmazsa, insani faziletle- p gideceğini ileri süren id- Ünci asrın ağzından duyul - marmalı idi. Bu asır, fâzilet imtihan- Tarı için hudutsuz imkânlar yarat- mıştır, 1914 te: “— Bu muharebe harbi öle dürecek!” kâhinliğinde bulunanlar, acaba bugünkü silâh çatılarının altın- da ne düşünüyorlar? Bati 1918 den soznra, hattâ muzafferler — için, mah- rumları imrendirecek bir refah devri başlamış olaydı! Hazırlanınak, maddi mânevl hazır olmak lâzım! Her tarafta harbe döğ- ra belki biletek yve istiyerek git - mek değil, fakat ister istemez bir sü- rüklenme var, Kin denizi gittikçe ka- Barıyor, azıyor! Dalgalar, daha şim- diden, ksptansız ve mukavemetsiz tekneleri sallayıp ssvuruyor! Biz bir selâmet haldeyiz: yani hazırız, birli- Biz, uyanı, Barometre, “güzel ve sabit hava” üstünde istikrar gösterin- ciye kadar, hazırlığımıza, birliğimize ve uyanıklığımıza kuvet verelim, Ne yapalım, rüzgâr allahı değiliz # denizi dindirelim. Ama teknemizin dümeni şaşmaz ellerdedir. Bizi pek deniz de tutmadığı için, rahatça uyus yabiliriz « Fatay

Bu sayıdan diğer sayfalar: