15 Haziran 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

15 Haziran 1929 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Amele Mei tehdit ediyor Liberaller Avam Kamarasında nasıl bir vaziyet takınâcaklar ? Londra, 13 ( A. 4. ) — Bugün buradaki Nasyonal - Liberal kulübünde bir nutuk söyliyen M. Loit Corç liberallerin 5 mil - yondan fazla müntahibi temsil etmekte ol- duğunu beyan ile demiştir ki : Parlamen - todaki liberal aza öyle bir mevki işgal et- mektedirler ki Avam kamarasında her tür- lü ihtilâflarda en son sözü onlar söyliye - ceklerdir. Binaenaleyh, onların mesuliyet Süleyman Pasa Lava İ Akibeti Necip Paşaya da ne oluyordu Yavaş yavaş haddini, hududunu olu orta tecavüz etmiye, Sı üleyman Paşanın kalbini kırmıya başlamıştı — Paşa paşa.. Sözünüzü biliniz. Sizin isnat etmek istediğiniz oyuncaklığı kar'i- —Necip paşal bir mahke- MENİN âzâsı maznunun ma- iyetinde bulunmuş ve babu- cirahını, da tam salâhiyeti aldıktan sonra zararına , Sus maznunun tekdirine uğ- ramiş zevattan ibaret olursa o mahkeme heyetinin bita- raflığından şüphe edilmek doğru olamaz mi? — Fakat aza arasında bu gibi zevat bulunduğuna ka- ni misiniz ? — Biliyorum, eminim! — O halde itiraz” buyu- runuz, Malümu O devletiniz bendeniz müddei umumi sıfatını haiz bu Yalnız benimle ibtilâta Mmecbursunuz. Bir diyeceği. niz varsa çekinmeden söyle- yiniz! İcabında çağırırsanız “derhal gelirim. Süleyman paşa dikketle dinliyordu. Necip paşamn kendine bü- yük bir adam süsü vererek atıp tutmasına pek canı Sı- kılıyordu. Bu zeun yaptığı bir küs- tablık değil de ya ne idi? Süleyman paşa cevap ver- medi. Her saat belânm bi- rinden kurtulup bir başkası. na çatıyordu. Şu Müsyü Necip paşa de- dikderi de başka türlüsü idi, Aklınca kendine ehemmi- yet verdirmek istiyordu. Necip paşa yavaş yavaş haddini, hududunu tecavüz etmeğe de başlamıştı. LAf kıtlığında söz olsun kabilin- den ortaya bir taş atarak Süleyman paşanın zaten kı rik dökük kalbini hırpalamak- tan çekinmemişti. Gülerek: — Vah Demek siz de Türklerin oyuncağı oldunuz öyle mi? Demek istedi, Süleyman paşa hiddetle yerinden sıç radı. Vay... Sözünü sazını Bilmez adam! Süleyman paşa hapsedildi. se artik şunun bunun hakı. retine karşılık Uveremiyecek kadar küçülmemişti ya? “Vakt,ın 15 Haziran 1929 tefrikası :10 - Müdür, Ali Rıza beyin yanına gelmişti, Hafif hafif omuzlarını okşuyor, gönlünü almıya çalışıyordu : — Ne kadar güzel kalp- Tisiniz. Emin olun ki bu derecesi fazla.. Adam akıllı üzülüyorsunuz. İhtiyar adam gözlerini yerden kaldırmıyarak, mah- —Üzülüyorum.. Mu! ki çok üzülüyorum... Fakat zannettiğiniz gibi o kıza değil kendi çocuklarıma üzülüyorum. — Kendi çoçuklarmıza mı, ne münasebet? — Çünkü bu vak'a üze- rine sizden ayrılmıya mec burum.. Çocuklar belki aç 'scaklar da... Wuzafler bey bunun bir yyen kabul etmem. Hem ben din ve devlete ve vatanıma son dakikaya kadar en fedakârane hizmet- lerde bulundum. Ne esir oldum ve ne de düşmana kale teslim ettim. — Paşa hazretleri evrak ve defterleriniz nerededir? Dedi: yağma yok.. Süley- man paşa o derece avanak değildi elbet? Necip paşanın ukalâlığına zaten canı sıkık mışu. Bu sefer büsbütün hiddet edip kabına sığamaz oldu. Çok sert — Haydi tahrir olark sorunuz da cevabın vere Diyerekten Tardım dönüp pencere önüne giti. Dışa rdaki süngülü (nöbetçiler bir bir görünüyordu. Necip paşa kapıya doğru yürüdü: — Pekâlâ efendim. öyle olur. Diye, çıkıp giti. Süley- man paşa gene yapyalnız naz, kuru sıkı bir tehdit olmadığını derhal hisset mişti. Fakat (anlamıyor, inanmıyor gibi göründü. — Ne söylüyorsunuz? -dedi- sizö ne yaptım? ben- den ne fenalık gördünüz? Ali Rıza bey değişme- Mai imkin olmiyân İmani ların verdiği sükünetle ve biraz evvelki | karışıklığa mukabil büyük bir intizam ile söylemiye başladı: — Bil'akis sizden çok iyilikler gördüm. En müş- küll bir zamanımda elimden tuttunuz. Bana daima ne- zaketle, hürmetle muamele ettiniz. Bunun için size minnettarım.Fakat bu va'k- adan Sonra burada nasıl kalabilirim ? Biraz evvelki sözlerimi hatırlayımız.“Oğ. lum böyle bir iş tutsaydı hissesini hükümetin mesuliyet “ hissesinin hemen ardı sıra gelmekte olduğu söylene- öilir. Liberal fırkası hiçbir zaman muzur Jırka zihniyetile bu vaziyetten istifade et - miyecek ve bunu memleketin âli menfaati- ne hadim kılacaktır. Britanya milleti hem muhafazakârların hem de sosyalizmin a - i | deyhinde bulunduğunu beyan ve ilân etmiş- tir. Liberaller hükümetin nasıl bir 'siyaset takip edeceğini merak çe alâka ile bekle - mektedir. Fakat hükümet liberal fırkasının siyasetini takip etmediği takdirde sukut e - decektir. Kabine, sosyalist bir idare haline gelmeğe karar verdiği ande, memuriyeti ni- hayet bulmüş olacaktır . Zira millet ona sosyalist tecrübelerine girişmek için hiçbir salâhiyet vermemiştir. Liberaller, müstakil bir Jırkadır. Ve bu fırka cesaretle, korkusuz. | ca hareket edecektir. Leh hükümetini protesto ç Tifliste 10,000 kişinin iştirakile muazzam bir yapıldı Moskova, 12 ( A.A ) — Tas ajansı bildiriyor: Tifiiste Leh i önünde on bin kişi kendiliklerinden bir protesto mümayişi yamışlardır. Bu nümayiş Varşova hükümet mahafilinin beyaz gürcü muhacirlerile yapmış oldukları tesanüt nümayişine ve Gürcistanın Res şuralar itthadından ayrılmaması miş oldukları beyannameye cevap feşkil etmektedir. Kotsoloshane| SKAR etmeğe mütemayildir. için neşret- mübim milis kuvvetleriyle muhafaza edilmiştir. Fastaki ice Rabat, 13 (ALA) — Ait - Yacub mevziindeki askeri kuvvetin bir kısını bu mevzii El- Bordj mevziine rapteden ve kıyamcılar tarafından kesilmiş olan telgraf hattır poimaia gitüği sirada tecavüze uğramışlır, Rabat, 13, (A.A) — Havas bazı yes haberleri hilâlna EkBordj mevzii için endişe edilecek bir şey yoktur. Yakın z- manlarda ilaat altıma alınmış olan ahali sadık kalmıştır. Bütün faaliyete Ait - Yacup mevziine karşıdır. Bu mevzi 10 ve Ji ha- ziranda şiddetli tecavüz'ere uğr:mıştır. Ait-Vacup ahalisi, erbabı kıyamin taarruzuna uğramakla beraber hsrekete iştirak etmemiş- lerdir, Takviye kıtaatı, vak'a yerire varmaktadır. Pirede çıkan grev çk mücehhizlerile dok mama, 13 (A. me Em onu redderdim, ârlık yüz- yüze gelemezdim.. demiş- tim değil mi? Siz de baş- ka bir evlâdimsinız. Demek sizi de reddetmeye mecbu- rum. Siz buraya benim vasıtamla girmiş bir kıza elinizi uzattınız. Ben size kadın getirmiş bir insan mevkiinde kaldım ... Haki- kat böyle olmasa bile bu- nu herkese nasıl anlatırsı- nız? Lemanın annesi gibi benim ve benim çoluk ço- cuğumun bu kapıdan yiye- ceğimiz ekmek artık temiz bir ekmek olamaz. Muzalfer bey işin ciddi- liği karşısında hakikaten telâşlanmıştı. — Hocam, rica ederim, müsaade edin bön de söy- liyeyim, diye sözünü kes- mek istiyordu. Fakat Ali < İ Rua bey. inatla başını sal- yarak devam etti: — Hacet yok, söyliye- ceklerinizi biliyorum. Bun- lar belki doğrudur da... Fakat bunlar benim ihtiyar kafamın — alacağı | şeyler değil. Müdür, ihtiyar memuru- nun inadını kısamıyacağını anlayınca: — Hocam, bari size başka türlü bir yardımda bulunmama müsaade $edin, dedi. Ali Rua Bey bir çocuk sadedilliğile gülümser gibi: — Artık sizden hiç bir şey kabul edememiye mec- burum, dedi. Üzülmeyim ne yapalım? büsbütün öl medim ya, elbet bir çare- sini buluruz. ekme görüşle e“ Frkat bu musevi avukat efendi borçlu taraftan har- alacaklı taraftan ber iki tarafın olarak o evvelce muvafakat ettiği konkorda- tonun ( aktine (o muhalefet etmiş, o Avundukzadelerin iflâsında israr göstermiştir. Eğer Yako Şaul efendi Avundukzadelerin (*/,30)dan fazla tediyat yapabilecek- lerine kani olsaydı, yahut iflâs halinde satılacak mal- ların bedeli ve tahsil olu- nacak yekünu (1,30) dan ziyade tutacağı bir zan ve şüp- besi bulunsaydı bu tarzda hareket etmesinde makul bir sebep görüle bilirdi. Halbuki, tenin olundu. ğuna göre, gene bu Yako Şaul efendi iflâs halinde alacaklıların eline (*,30) değil, ancak (1.5) derece- sinde bir para geçebilece- gini söylemiştir. Şu halde konkordato akti halinde müvekkillerinin alacağı ol- mak üzre tesbit edilen (250,000) lira kendi arzusu veçhile konkordatonun bo- zulması (o üzerine (o şimdi (40,000) küsur liraya dü iştirak ediniz | üzeri (Yâprak dökümü ) nün ilk 15 günlük tefrika- sında 3 tane iltizami bırakılmış yanlış bulacak- sınız; bunu gazetemize — bildirirseniz, müellifinin el yazısıyle hediye edilmiş ( 1 çalı kuşu ) ve ayrıca hediyeler alacaksınız. Takip ve Pirede grev ilân edilmistir. Grev, tevesü Hükümet memurları inzibadı bemin için Hizm gelen tedbirleri almışlardır. Kabine vaziyeti tet-ik elmiştir. Hükümet ihtilâf hal ve t.sviye için mes'eleye müdahale niye tindedir. (200,000) liradan fazla yeni bir zarara uğrayacaklardır; Avunduk zadelere gelincö onlarda piyasadaki fırma- larını kaybedeceklerdir. Yako Şaul efedi için Avunduk zadelerin mahvol- kurada Yunanistanda muhakeme edilecek nazırlar Atina, 14 (A.A) — Meb'usın meclisi Pangalos kabinesi erki madan olup mazırların mesuligeti kanınuna mubalf barekitta bulumuş olmakla ittiham edilen jeneral Nider, M. Vogopulos ve Tavularisin jeneral şahit olarak celplerine karar vermiştir. Bunların kefalete raplen tahliye talepleri reddedilmiştir. Tantalides, Pangalosun o mahkemesizde İtalya sıcaktan kavruluyor Roma, 14 (A.A) zim? — Elbet çocuğum, ona ne şüphe? Ali Rıza Bey böyle söy- lemekle beraber bir daha onunla mahşerde bile yüz yüze gelmiyeceğini gayet iyi biliyordu. Ali Rıza B. o akşam son vapura kaldığı için otobüs bulamamıştı, Bu, onun ilk defa başına gelön birşey değildi. Şirkette geciktiği akşam- lar kırk, elli kuruşu gözden çıkararak bir paraşola biner- di4Ne yapsın, bu, bir mes- lek mecburiyetidi. O akşam da iskeleden çıkınca dalgın dalgın ara- baların durduğu yere doğ- ru yürümüştü, Fakat bir denbire işsiz, ayılksız bir adam olduğunu hatırladı. — Romada ve İtalyanın merkez ve cenip vilâyetlerinde gölgede 35 dereceye andır çıkan bir sıcak dalgası sikin ni Artık böyle lükslere hakkı kalmamıştı. Yolunu çevirdi. Üç beş ayak satıcısı işpor- talarındaki son yemişleri ve zerzevatları bir an evvel salıp gitmek için alabildi- gine bağırıyorlardı. Ali Rıza B. onların önün- zarlığının yokuşunu tırman- mıya. başladı. o Ali Rıza Beyin, - oldum olası, yola yüzü yoktu. Hele ye- | etmiş bulunması gibi şayia- Sİ lar meydan almıştır. | kuşları karşıdan gördüğü hazirada Bombaydan itilyaya hareket edecekler ve orada mlm masi belki ehemmiyetsiz, belki arzu edilir bir şeydir; fekat her hangi bir avukat nasıl olurda kendi müvek- killerini yüz binlerce lira zarara sokacak bir tesviye şeklini iltizam edebilir? iş- te herkesin bir türlü havsa- lasına aldıramadığı bir nok- ta burasıdır. Onun için bu işin içinde Avunduk zadeler müesse- sesinin tamamen kapanma- sında hususi menfaatler arayan bir takım kimseler olması, Yako Şaul efen- dinin de bunlar lehine ha- reket etmek için müvekkil- lerinin menfaatini bile feda Şikadliye karlar. arllişi v6 hukuk işlerinde hasım ta- rafla uyuşarak kendi mü- vekkilleri aleyhine hareket eden avukatlar bulundu- ğundan zaman zaman bahs- edilirdi. İlk defa olarak Yako Şaul hadisesi ile bir avukatım hem bhasımlarını, hem de ez iz bü hadisenin tetkiki bu mascle içindeki esran ni- hayet ifşa edeceklir. Mehmet Asım Vali muavini Vali muavini Fazlı B. yanına vilâyet mektapçesan olarak: düm sabah Şileyi teki gitmiş. vakit göğsü tukanırdı. Böyle olduğu halde bu en yorgun olması Jâzımge- len gecede vücudunda ga- rip bir kuvvet duyuyordu. Bir arak yol kenarındaki taşlardan birine oturmayı düşündü. OFakât | buna cesaret edemedi. Bu korku yolun « tenhalığından yahut etrafındaki © mezarlardan ileri gelmiyordu. Bilâkis, her zaman ol dukça vehimli bir adam olmasına rağmen, bu gece tehlikenin her türlüsüne karşı içinde büyük bir ka- yıtsızlık ve pervasızlık var- dı. Fakat oturup düşünmiye başlarsa servilerin arasından etrafındaki gecenin derinli- ğinden umu'maz bir ümitsiz- lik gelip > çököcük verb Bitmesi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: