26 Ekim 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

26 Ekim 1929 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAKIT 26 Terinevvel Sayıfa İ“Vakt,ın sinema ve tiyatro yy yy Sy Sy RF «6 akt,ım sinema ve tiyatro haberleri sayıfası ayyy yy yg yg gg gg yg gg yg yy yy yy Küçük haberler O Ertiğrul Muhsinin rejisi alında çevrilmekte olan “Ka çakçılar> ilmi hava iyi giniği takdirde iki aya kadar bitecek- tir. Haber aldığımıza nazaran filmde mahalli adet ve zenklere fazla yer verilmiştir. Mp Sesli filimler ikişer nur ha olarak yapılmaktadır. Bu birisi yalnız sesli #urctte gösterilmek üzre çevrilen bu nüshalardan asl filim, ikmelsi, sesli makine tertibat © olonyan o dinemalarda k üzre husust sahneler ile çevrilmiş (o sessiz gös iâvesi Maldınder ki bir filmin bir gösterilme hakkını satın almış olan imüestere, o filmi başkalarına kiralamak su- retile (o masrafını (oo çıkarmıya çalışır. Halbuki bu filmin ses li olduğunu ve umumiyetle o Memlekette sesli filim tertiba. tini haiz rinemanın az duğunu tasavvur edersek ki bizim vaziyetimiz böyledir, bir İlmin kirasını çıkarabilmek için aynı sinemada ne kadar uzun müddet gösterilmesi İözüngeldi- Gini anlarız. Şehrimiz sesli filim gösteren sinemalarının aynı filmi |5 gün oynamak mecbüriyeinde kal malarının bir sebebi de budur. © Ankara Postası , Bey oğlunda iki »inemada birden gözerildikten htanbul cihetinde de aynı zatnanda iki memlekelte bulun sonra, | sinamada irse edilmiştir. Şehri | mizde bir filmin aynı zamanda | iki etnemeda gösterilmesi ik defadır denilebilir. “ Ankara postam ,, elyevm Kadıköyünde ve İzmirde göste- rilmektedir. O Avrupa ve Amerikanın filim © gazeteleri, | nüshalarını badema (sesli olarak çıkarmıya karar vermişlerdir. Müesseseler bütün muhabir- makine- lerle teçhiz etmektedirler. Bu cümleden © olarak, Türkiyede yegâne film muhabiri olan Pete Niyuz kameremani Etem Ham- di Bey de bir sedi film alma makinesi sipariş etmiştir. © Fihamra sinemasi bu hafta da Moris o Şövaleyenin Parisli Şarkıcı filmini (göster mekte devam edecektir. Bu sesli film liyik olduğu rağbeti kazanmakta, ve her ak- şam sinema kişeleri vaktinden &vvel kapanmaktadır. 4 Opora sineması Vilma Bankinin seher vaktinde filmini devam ettiriyor. Bu sinemada ayni <zamamanda O Eduardo Biyanko tango bandı çalmaktadır. Dünyanın en tanınmış tango heyeti olan bu örkestre ne yank Hi melâl veren ve sarhoş eden nağmelerini yalnız uzaktan dinlettirebiliyor. Halbuki bu ahenge ayak uydurmak istiyen» ler hiçde az değildir. lerini sesli film alma Dedikodu Sinemalara bedava nasıl girilir ? Destum R. 8. m. anlattı: ' * Geçenlerde sinamaya gitmiye karar vermiştim. Kapıda tanıdıklardan biri- ne yast geldim, Beraber Rirmeyi teklif etti ettim. Gitti kişeden ikinci mswki bir bilet aldı. Benim biletimin hususi koltuk ök duğunu, ve biletini değiş - tirmesi icap ettiğin! söyle dim. Hiç aldırış etmeden: — Sen karışma birader oluracağız, dedi. Hayretle kendisine bak- tim. O kemali sülünetle elini eüzdanmna gölümlü, oradan itina ile istif edil miş rengârenk kullanılmış ve yarım #inema biletle rinden birisini aldı, palto sunu yan cebine yerleştirdi. İçerde ben yerime doğru ilerlerken o arkamdan ge- liyor, ve ayni lâkaydi ile paltosunun cebine yerleş- tirdiği eski bilet kuponünu program dağıtan kıza gös- tererek gelip yanıma ctu- ruyordu. Bir az sonta iza hat verdi; — Sinemalara çok para vermek işime gelmiyor, dedi. Kolaymı buldum. Bunun için fikir sarfettim, ve na- sıl ki her emeğin bir ücreti varsa, bu emeğimin de üc- retiai az para ile iyi yerde ES YARN MM Vatandaş 29 teşrinevvel Cümhü- riyet yıl dönümüdür. O gün Himezei etfal ro- zeti alarak, aziz Cüm- hüriyetin teğaelini kuv- vetlendir . A a Kabul | oturmak suretile alıyorum. | Bak nasıl: Önce her sinemadân bi- ver hususi koltuk bileti al- mak lâzımdır. Girerken bunun kapıdan alırlar. Diğer yarısını içer- de gösterip yerinize olurur- sunuz. Çıkarken bu yarim bileti, — Ekseriya olduğu gibi - yere &tacağınıza cebinize koyarsınız, ve gelecek sefer © sinemaya ikinlei, yani en | ucuz bilet alıp girer, ka- pıda yeni aldığınız ucuz | bileti, içerde de eski yarım koltuk biletini gösterip en iyi ve yüksek yere oturu- sunuz. » Hayretle o, devam ett: — “ Yalnız, dedi, bu usulü, ne yazık ki, Opera ile Asri sinemada tatabik edilemiyor, çünkü mevki kapıları ayrı. Hem bunları söyliyor, hem de eski yarım bileli tek. rar cüzdanına yerleştiriyor. du.Daha anlatacaktı amıma, sinema başladı. » Arkadaşımdan o naklen bunları anlatan dostum i- lâve etti: — Tanıdığım bir Yahu- didir. yarısını dinliyordum, Fa Harun Beyin cenazesi Serfiçeli | Mustala o Nurettin Beyin mahtumu, Edirne m.eb'us Zeki Mesut Beyin kalabiraderi, Darniinun, müderitlerinden Aynizade Mehmet Al ve İ Hasan Telein Beylerin heteji- | reredeleri, Suriye tahdidi kudur l | Fransız bir film Pris Bakiresi | | Fransiz filimlerinin cazip olan tarak şudurkü vaka tasantudan hariç olarak takip eder, kalbe, hislere ziyade samimiyetle hitap eder. Bu halta Majikte gösterilen filmi bir Fransiz.Alman filmi olmasına rağmen ve “ samimiyet , cihetinden muvalfaktır. Yalnız kadın artist Alman olduğun- dan Parisli bir model olabilmek için, pekaz kaçmaktadır. Bu ismi Ânni Ondradır. Şehrimizde oynuyan güzel, şuh, zeki bir ars. Bilhama « Paris Bakiresi » filminde yakışıklı bir Fran: olan Andre Roan ls beraber gene “ espri , da ola, tasınua mx artisti uygun bir çift teşkil ediyorlar. Filmin iyi taraflarından birisi de sün'at Aleminin, o Monmarirın göşlermesidir. Bu havsyı bir defi teneffüs edenlerde hasret duyguları uyandıracak kadir kuvvetli olân bu muhitte Anni Ondra yaramaz. bir kız yüzsüzlüğü ile doleşirken, kendisine; nümune olarak, meşhur “Kiki » yi aldığım görüyoruz. -Kıki de kim? diyeceksiniz. tabii bir seyir nın hususiyeti - Majik te — kadar şöhret kazanmış bir şantör. Kiki 1929 senesi Parlsinin yıldızıdır. Bu çok güzel kadı- en açık ve hafif (şarkıları, çok masum bir ses ve eda ile söylemesindedir. Paris Bakiresi artistin ik dala çok Parisin artist mubitini Mistengetin lik Zamanlarda kazândiği şöhret . © Sinemanın icadı En önce, Allah dünyayı ve semaları yarattı. Dün- ya biçimsiz ve boştu; boş- luğun sathında karanlıklar vardı ve Allâhın düşüncesi suların üzerinde da yordu. Allah “aydınlık olsun 1, dedi ve aydınlık oldu. AL lah aydınlığın iyi olduğunu komisyonu o müşaviri Harun Beyin cenazesi Halepten İstan: bula nakledilmiştir. Büğün sat onbirde Fust paşa Wirbesl civa- rında 51 kaldırisrak öğle vakit Beyazıt camlişerifide namazı kılındıktan sonra defnedilecektir. nutaartlı hanesinden | Yazan Karlo Rim gördü; Allah aydınlığı ka. ranlıklardan ayırdı. Allah aydınlığa “gündüz,, karanlıklara “gece , ismi- ni koydu.' Bu suretle bir sabah, birde akşam oldu; bu ilk gündü. Allah dün. yaya İnsanı getirip “koydu; sonra haftanın ilk gününü geçirmek için çekilip gitti, Bu esnada, insan şaşkın şaşkın etrafına bakıyıyordu. Birdenbire - bağırdı, Bu ilk ses idi, Önünde boylu boyuna uzanmış. gölgesini, ilk mü. taharik gölgeyi görmüştü, Sinematograf icat edil. miti. Fakat bu insan, bir nevi hayvani olduğu için bu fey- kalâde icattan istifade ede: medi; gitti Hava isminde kendisine yarım elma tek. lif eden kadını okşamayı tercih etti. Pek âlâ biliyorsunuz ki, bu hadiseyi haber alan Allahı kızdırmıya kâfi gel. di. Dünya cenneti ilk çifte yasak edildi ve umumi bir bahçe olmaktan çıkarak hu: susi bahçe yapıldı. Asırlar geçti. İnsanlar çoğaldılar ve büyük amca- Tarı Kabilin gösterdiği çir. a LL A | GÜNDE 10 PARA || Anadölünun her köşe : sinde birer çocuk sara. ! yının o yükselmesi | için ? HİMAYEİ ETFALİN hepi- İ il mizden beklediği yardım. i Şememmerarasmma sanane Bütün Paris bugün Kiki için çıldırıyor ve 25 sene sonra Parise gidenler bugün nasız Mir tegeli eriyorlarsa onu sorup arıyacaklardır. Paris gece manzaraları, Vandon meydanın da ki şafak, fotograhı inberile güzel tablolardık. Bu yakınlarda Fransız filim sanayii hakkın- da daha vazıh bir fikir edinebilinceğimiz bir hadise vuku bulacakuır. O da Fransızların çok itina e hazırladıkları * Monte Kristo» filminin <Melekssinesmasında gösterileceğidir. Bekliyelim. ve çok metbettikleri » Majik te, Cümhüriyet refikimizin O yaptığı güzellik müsabakasının filmi gösteriliyor. Sine ma hayatın mfbalâğalandırılmış şeklidir: Güzelleri çok güzel, çirkinleri de çok çir. kin gösterir. Müsabakaya iştirak edenler - eğer cesaretleri vara - gidip kendilerini görenler. | bir kadındır. Fakat bir ha Ja. Hawa kin nümuneye uymakta ge- cikmediler. Müteaddit grup- lara ayrıldılar, ve harp en tercih ettikleri meşgaleleri oldu. Fikri icatları mızrak, ok, yay, ilh.. gibi silâhlar bul- miya inhisar etti. Henüz Sulh icat edilmâ- mişti, Fakat kalkan kulla- | Karanlıktatısıltıla Birbirine pek sokulmuş bir çit arasında; — Hep « Sesli » ye ge lelim? — Neden — Sesler belli olmiyor dal, » İlk defa sesli filme gider bir mütekait gösterilen harp sah- nesinden fevkalâde müteheyyiç olarak tanımadığı halde yanın- dakine sorar: Nasıl” Beylendi, heycanlı değil imi? çok — Size söylüyorum. Haltalardan beri isi vadettiği hey kapılarak — * İhtiras , filmine koştuk. Ne Sükutu hayal! Diyebilirim ki o Btanbul bu ka eski maddelerle yap şiddetli ana mış, saatlerçe güzellik olmıyan, bu kadar uğraşılsa bir bulunmak imkânı fena bir kurdele görmemiştir. O güzelliği ile zavalk Bili Dor nim, bu. filmi gördüğü z- man bizim gibi İçinin bur kulduğunu hissetmiştir. Film baştan - aşağı kötü bir bur luşla vakayı aslından bir renksiz, tanınmış bile, emk daba getiren fakir bir perde içinde geçiyor. Bili Dov hakikaten güzel fena vaziyete manasız, lett ruhlyeyi aynı çerçeves nin muhtelif köşelerinde da» kikalarca o sürükliyecek bir rolda muvaffak olamıyor. O, daha ziyade zengin ışıklı, çok asri bir dekor ve mw hitte (tamamen Oo Ameriksli hassasiyeti ve ruhu içinde mliyordu. Asırlar tekrar geç- ti. Birkaç mancınık ve koç başı maçından sonfa bir tevekkuf devresi geldi. İnsanlar tesiri olmıyan silâhlarından “bıkmış gibi görünüyorlardı. Daha iyisini aradılar, Bulamadılar, Dinlendiler. Eğer Çinliler olmasaydı, belki bulamadıkları | için sinematografla - meşgul ol- lurlardı. Fakat Çinliler vardı. Barıtı keşfederek kullan- ma usulünü öğrettiler, ve daha şiddetle harp başladı. O zaman insanlar kubur, piştov nev'nlen silâhları tanıdılar, Sönra tüfek icat edildi ve bu hakiki bir buluş oldu. | * Gençler hârp meydan larında döğüşürken, geride âlimler bu yeni silâhı mü- kömmelleştirmiye uğraşıyor- lardı. İşte sinemanın kat'i ica- dı bu zamana râslgelir. 1822 de Marey isminde zeki bir adam, yanlışlıkla kurşun atacak yerde, me kanizmasına resim alan bir tüfek yaptı. * Bu âlimler ne dalgın adamlardır. - Bu ALLA YAPMAK SLDREERYLRRI Cürk S5por düncü nüshası zengin mündericatla çıktı Gütikçe © sesini rek: — Duymuyor musunuz Adam kemal sükünetie aklarını göstererek: — Harpte bile duyamat yüks Çal | İb gitmiştir. Perde ye malâm mutka başlıyınca h kazarak Efendi, Türkçe diye bağırmıştır. ko Ja Fena bir film: “İhtiras, — Melekte — kıa İllirt, “eid, oluyor. Muztarip ve namuslu | kadın rolünü, dün gece duğu gibi, hakikaten istiri ld taşıyoc Filmin fenalığı yetişmiy; mug gibi , Opera komiklei bütün şersii baiz oldu halde dinlenmesinde güçlü kler o vasat aşağı çalılar taralır dan | perde açılmadan, bir de i sladan sonra İki kere çak ması halkın tahammül i istihza gibi oluyordu, Net kim her musiki parçasındı! sonra projektör altında hall dönerek tekellüflü selâm verip cevabını bekliyen & kesire şelini yalnız meçb) diyet telakki eden mabdı bir “kısımı alkışladı. Ben fazla thammül ed miyerek filmi yarıda bırak) çıktım. Beni takip edenler de çı oldu. Eşref Şefil tüfeğin bir nevi makara) olduğu için, mekani; birçok resimler alabiliyor; Şüphesiz avam arasın: “resim çekmek, tabiri bu mandan kalmıştır. Büluş harikulâde idi. Marey birdenbire sul! oldu. Yalnız bu garip m kinesi ile meşgul olmı başladı. Bir gün şârjör rine kollodyon doldurari ava gitti. Birşey vurama kuşların uçuşlar sahnelerin âmâ, çekmişti. Talebesi Demesi ve İles sonraları bu aleti dal ziyade tekâmül - ettirdik 1895, Lümiyer biraderler t karanlık odaya tıkarak si mayı gösterdiler. Mucit, ri besini bilfiil aldılar. Ne zaman bu sekizin (acaip) i görmiye meri eden muharipler, harp mel danlarından döndüler, O lara büyük bir dram göl terildi: Aaşidük Fransuanın katli Bu bir san'at eseri idi Hayrete duçar olan 1 haripler derhal silâh na koştular. Bu vak'n 1914 senesi de cereyan ediyordu. MİLLET TİYATROSU Sİ a re kane Hı ailesi > duetta; ek NGALTI SİNEMA POE TİYATROSU termilleri bu re giyer ve meni pk dans, varyele ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: