12 Ocak 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

12 Ocak 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

deviren dehşetli bir hakimdir. Gözdenin son leylei vuslatı —— Lui nin tekrar iltifatına mazhar olan düşes dö “Şatoru, vuslatın heyecanına tahammül edememiş ve hastalanarak ölmüştür... Hülâsa Kıral Lut nin hastalığı üzerine gözdesi düşer d8 Şeloru nekbee uğramıştı. Kal iyileşince tekrar dü şesi özledi İçindeki aşk üleşi ületienmişdi Âşıkı tarafından terke mah- küm oldüktan sonra göz yaşları arasında inziva içinde yaşamıştı. Umumun zevkine iştirak ede- miyordu. Kıral bu kadını gön- dererek gösterdiği zaaftan dolayı kendi kendini ayıplıyordu.. | o Onu talep etmiş olan papasa karşı böyük bir iğbirar duyuyordu. | Emirlerini icra ederken tatbik | ettikleri dürüslüğü telâfi. için genç kadını yanına ihtişamla ça- ğırmak istiyordu. Fakat diğer hisler ona galebe çalıyordu. Kı- ralların bile yakalarını sıyırama- dıkları haya ve an'aneyc hürmet karşısında boyun eğiyordu. Kı- raliçe kendisine karşı büyük bir fedakârlık göstermişti. Buna mu- kabil kadıncağızın beklediği ye- göne nişanei şükran hukukundan istifade etmekti. Heyhat ki tabiat ve seciye, hukuku daima tasdik etmez. Kıral Ohastalık Ove davalarla zayıflamış (Oolan (o kuvvetlerini telâfi vesilesile kıraliçenin yata- ğına gitmekten istinkâf ediyordu. Nihayet kendini zaptetmekten bizar kalan kıral hastalığından | bilistifade şerefine leke sürdük- ! lerini söyliyerek şikâyete başladı. Hakkında fazla aşk ve muhab- | bet beslemekten başka kusuru olmıyan bir kimseye karşı bet muamele etmiye icbar edilmişti. Kadına eski mevki ve rütbesini verdirmeğe karar verdi. Onun intikamını almak için evvelâ Suason © piskoposunun (o kendi mıntakasına gönderdi. Sonra gözdeye nekbet kararını tebliğ eden kont « Darjanson» cezaen genç kadını kıralın yanına davet etmeğe memur edildi, Darjanson 17 teşrinisanide ba- rışma haberini veriyor. Kuyuda- tında kıralın madam dö Şatora yu tekrar kabul ettiğini ve Pa- rise muvasaletlerinin ilk gecesin- den bu mesut muaşakaya haş- ladığını söyler, Eğer iltihabı ka- sabata uğramasaydı, bu güzel düşesin tekrar kıraliçenin nedim- leri arasında isbatı vücut ede- ceği mubakkaktı.Kendisininaley- hinde bülünan iki adamın uzak- laştırılmasını istemişti; bu şarta riayet edilmezse kıralı görmiye- . çeğini bildirmişti. , Bunun Üzerine arzusu yerine getirilmişti. Darjanson notlarmın sonunda çu felsefi muhakemeyi yürütür: “Aşk, bütün maniaları Dük dö “ Rişölyö,, daha va. zih kayıtta bulunuyor. Teşrini | saninin on dördüncü cumartesi | gecesi kıra! “ Tüilör: ,, o sara- yında yatıyordu. Kıral ile Kıra- liçenin O hizmetçileri uyanarak kıralın onunla yatmağa geldiğini | zannettiler ve kendisine baber * i şu cevabı verdiler. Kıraliçe itimatla şu ce- vabı verdi: “Ah çok yanılıyor- sunuz | Haydi yatınız ve uyuyu- nuz.,, Onlar yatar yatmaz tek- rar tıkırdı oldu. Az sonra Kıra- liçe gidip kapıyı açmalarını söy- ledi ; fakat kimseyi bulamadı- lar. O gece kıral gizlice Elize sarayından çıktı. “Pon Ruayal,i geçti ve teptili kıyafetile “ Ja- koben ,,ler civarında “Bak, sokağında oturan Düşesin evine gitti. Onun letâfetinden istifade etmek, ortaya vasıta koymaksızın İ saraya avdet için ileri sürdüğü şartları anlamak ve “Meç,,te kendisi hasta iken olan hadise- lerden dolayı tarziye vermek istiyor. İki sevdazede kolayca barıştılar. Madam dö “Şatoru,, aşıkma tekrar lütuflarını ibzal etti. Bü- yük bir malıruwmiyet, uzun bir sefer ve arada geçen hadiseler, | her ikisinin aşkını alevlendirmiş olduğundan, öyle ateşli davran- dılar ve öyle hadden füzun zev- kettiler ki kıral ayrıldığı zaman Madam dö “Şatoru,nun başı ! fevkalâde ağrıyordu, şedit bir hurması vardı ve öyle bir va- ziyette idi ki tehlikeli surette basta oldu. Bazıları düşesin büyük sevince tahammül edemiydrek hastalam dığını iddia etti; bazıları kıralın muaşakasına çabuk nail olmak harsilee “ Hayızlı bir gününde bamamlanarak ,, kendini tişütmüş olduğunu söyledi. Düşesin has- talık buhranı içinde sık sık tek- rar ettiği veçhile zehirlendiğini iddia edenler de oldu Her ne olursa olsun hastalık birkaç gün- de hükmünü icra etti ve düşes | 8 kânunevvel 1744 çarşamba günü sabahı saat beşte yirmi yedi yaşında olduğu halde ha - yata veda etti. Nekbetinden beri saraydan uzak bir hayat süren ve töbe | ve istiğfar ile vakıt geçiren madam dö “Mayyi,, kardaşının son dakikalarında baş ucünda bulundu. Madam dö “Mayyi, kendini ümüru bhayriyeye has- retmişti. Mahviyetkârane yaşı- yordu. Kimse onun büyük bir hükümd delik etmiş ol- | yn bigi İ na da iştirak edemiyeceklerini duğunu tahmin edemezdi. Bir gün “Sen Rok,, kilisesine giri- yordu. Ona yol vermek için ra- hatsız olan birkaç kişi mırıldan- dılar: « Bir orospuya bu kadar rağbet olur mu? ». Madam dö “Mayyi,, gayet tabii bir surette verdi : “Mademki onu iyi tanıyorsunuz; mazharı aHfolması için Allaha dua edi- nizi» eBulmacâc Dünkü bulmacamızı hallede- medinizse bugünkü halledilmiş | şekle bakarak yeni bulmacanm- zın sırrını meydana çıkarabilirsi- niz. Bunun için aşağıdaki tarife- yi tatbik ederek üç beş dakika meşgu! olmanız kâfidir: 123456 7 8.9101 Soldan sağa ve yukardan aşeğiya ; 1 — Musk aleti 5), lezzet (3) 2 — Ac (8) Yay kurşunu (9), latife (4) 3 — Eaki senenin ilk ayı (4), bir nevi boru (4 4 — Area eder (5), kalın kumaş G) 5 — Fransızca höyir (2), sabah oluş (5), | zaman (2). © — Hisbe (9) 7 — İlk semi Franz olan meşhur bir bestekâr(#), Anadoluda bir kaza (3) 8 — İşaret ini (2), İstanbulda bir mahalle (7) 9 — Kayık (4), musiki yazısı (4) 10 — Beyaz (9), Bağdat civarında bir | yer (5), bir vilâyet (2) 11 — Ayak salı (5), iyilik (4) Spor izmirde Talebenin futbol maçlarına iştiraki menedildi İzmirde bir sporcunun ölümü ile neticelenen faciadan sonra İzmir Maarif eminliği mekteplere bir tamim göndererek mektep- lerdeki talebenin hariçteki spor kulüplerinden hiç birine intisap edemiyeceği gibi futbol maçları- bildirmiştir. Bu karara riayet etmiyen talebe ağır surette tec- | ziye edilecek, icabmda tardolu- nacaktır. Tamimde son faciadan | bahsedilmekte ve futbolcu Vehbi i Beyin bir mektep talebesile çar- Kontes dö “Mayyi,, 1751 de | vefat etti. Ölünciye kadar, Fran- sa kıralma karşı vaktile göster- miş olduğu safiyane aşkın aza- bını çekti, (Bitmedi) i pışması neticesi Öldüğü işeret edilmektedir. Altay maç'ara iştirak ediyor Altay takımından sporcu Vehbi Beyin ölümü ile neticelenen maçtan mütcessiren Altay kulü- | bü maçlara iştirak etmemiye | karar vermişti, Son baberlere göre Altay eskisi gibi maçlara | devam edecektir. l : 5 Dİ Nihayet muvaffakiyet gözüktü Kıral Gilyom biraderi yerine tahta geçince ilk işi Frederik Krup firmasına 300 top ısmarlamak oldu Hüölâsa Krap Prusyaya bir türlü mal sstamı- yordu. İngillere sergisinde teşhir etmiş olduğu ilk dökme" çelik topu Prusya kıra- ha hediye etmiş. Bu top Potsdam şatosunda mermer salonda muh bir surette teşhir edilmişsede, “Çarı bizzat ziyaret etmiş olmasına rağmen hiçbir sipariş vukua gel- mıyordu. Maamafih birkaç sene sonra “Krup,. gayesine erer gi- bi odu. « Mitralyözcü prens » lâkabı takılmış olan müstakbel birinci Gi askeri teftişlerinin birinde «Esen,, dökme çelik fab- rikasım gezdi, ve mamulâtının iyiliğinden dolayı “Krup,, u teb- rik etti. Fakat e hiçbir sipa- rişte Dome Kr un Ne ziyaretten yegâne istifadesi bir- az daha kolay borç alabilmek oldu. Mevkii ve itibarı kuvvet bulmuştu; Prusya veliahtı onunla alâkadar oluyordu. Seneler geçti. Prusya piyadıs döl me çelik tü- feklerie techiz edidi. k defa olarak ' dökme çelik im'i eden Krup (o tecrübeler (o esnasında davet bile edilmedi, Fakat top- çuluk benüz çek geride idi. “Meslek sahipleri dökme çe kullanmakla tuncu muhafaza et- mek arasında mütebayyir idiler. Şimdilik Berlin harbiye nezareti tuncu tercih ediyordu. “Spandav,, imalâthanesi beylerine gelince hiçbir silâh fabrikatörünün ken- dilerine iştirakini istemiyorlardı. * Fakat dördüncü « Frederik Gilyom,, tahitan çekilerek yeri- ne biraderi gelince işler değişti. Dökme çelik toplatın sahra top- culuğunda kullanılıp kullanm yacağı mevzuubahsoldu. 10 ma- yı 1859 da Prusya kıralı “Esen, de “Frederik Krup, firmasına 300 top sipariş etti, Krupun işlerinin tam inkişaf sırası idi. O andan itibaren “Alferd Krup,, orduya mühim miktarda levazım imaline başladı. Maamafih faa iyetinin en partak devrelerinde bile büyük buhran- lar geçirdiği oldu. Şimdi mahir bir Ci büyük iie bir fabrikatör olmuştu. “Berlin,, de kendine yer edinincişe kadar | bir müddet daha bocâlamak mecburiyetinde kald. “Krup, işinin beynelmilelliğine asla halel getirmek istemiyordu. Fakat ar- tık en güç zamanları atlatmıştı. En kavi bir mali buhran geçir iği bir sırada ilk un pe aldı. O Ez imi inşaata atıldı. Bu defa bu su- retle hareketi amelesini savma- ğa mecbur olmamak içindi. Ber- linin siparişi sayesinde bu me- saisi boşa gitmedi ve elde ih. tiyat bırakılmasını temin edildi. “Krup,, , “Prusya, ilk teslimatı yaparken fabrikayı tevsi ederek ile- ride daha mühim siparişler kabul edebilecek bir hale sokmağa karar verdi. O sıralarda meşhur buharlı «Friç» örsünü imal, ettirmeğe başlamıştır. Bu örs elli tonluk idi daba Te Lie Mm Sâiieik ilyarderlie Nasıl zengin oldular? y “ Krup,lar: 10. sonraları yöz tona iblağ edildi. Bir milyon sekiz yüz bin marka mal olmuştur. San'at noktai na“ | zarından bir harika idi. Onu imal ettikten sonra «Krup» ın adı ağızdan ağızâ gezmeğe baş- ladı. Büyük örsün harekete ge- tirimesinden üç hafta sonra «Esen» fabrikası tekrar ziyaret edildi. Bu sefer gelen bu kıral “Gilyom,,, veliaht ve ceneral «Roönh idi. Bu ziyaret yalnız” şöyle bir gezmek için değildi. Kıral bütün Prusya ordusunu tensik etmek isteyordu. «Krup, Müşaviri ticarii has» ünvanile taltif edildi. O bunu kâfi görmiyor, bir de mü- him mıktarda bir sipariş özli- yordu. Fakat gene vesüit noksandı. Prusya meselesi yeni teçhizatta bahsolunmasını istemiyordu. Hem- dı ordu müdirleri, başta harbiye nazırı Roon olduğu halde, Kru- pun dökme çelikten toplarının dahi iyi olduğuna kal değil- lexdi, Zaten bir kaç sene sonra aba lefet ederek ve kanumu esasiye karşı harekete girişerek ordü- nun islâhını bizzat deruhte ey- lediği zaman tezahür etti. Har- biye nazırı top inşasının müna- kasaya vaz'ını talep ediyordu. “Esen,, de büyük bir husran ve azim bir fütur görüldü. Alf- red Krup Berlindeki müessese- lerine yazıyordu: «Bütün topların fabrikalarımdan çıkmasını görmeğe kend mi haklı buluyordum.» ve atideki tehdidi ilâve ediyordu: «Eğer bir tek top başka bir fabrikatör tarafın'an imal edi- lirse bütün cihanm siparişlerini bilâ tereddüt imal edeceğim.,, Zaten bu tehddi ortaya at- madan evvel bu yolu tutmuştu. Belçikayz sahra topları gönderi- yordu. O memleketten ' çekebil- diği kadar para çekiyordi İn- giltereden gelen bu takım sipa- rişleri de kabil olduğu kadar “ çabuk icra ediyordu. İngilterenin “ i iki büyük inşsatı bahriye tezgâr | bı olan Armstrong ve Vikers kendi imal edemedikleri ağır topların imalini “Krup,, tan rics ediyorlardı. Esen fabrikası ima” İâtinın ne kadar iyi olduğuna bundan daba güzel delil olamaz * Krup aynı sene: İngilterede diğer bir muvaffakiyet elde edi” yordu. Londra umumi sergisinde ona konserve ve reçel kutular arasında fena bir mevki verme” leri hiç bir tesir göstermedi. E€ nebi imalâtı hakkındaki malüms” tı ve teknik pervasızlığı pe İngiliz “ Besmer ,, in icat e diği usulü tatbike müsait bif ' hale koyuyordu. “ Besmer » © | 500 İngiliz lirası yani 10,000 ' mark verdi. j i

Bu sayıdan diğer sayfalar: