13 Ocak 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

13 Ocak 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 6 — VAKIT 13 Kânunsan' 1990 27 * Tarihte İ 0 Büyük kadın Elizahetin hayatı Din, insanların hayatında daha az ehemmiyetli olmağa başladı- ğından hükümdarlar ve onlarla beraber (o kıralıçalar, yeniden, yüksek ve hâkim bir mevki kazandılar. Bunlardan intihap edeceğimiz iki şahsiyette birer nümune ve birer semboldur. Meselâ İngilterenin Elizabeti iktıdar mevkii hırsile yanan bir timsal değil midir ?.. Onun müte- madi feragatkârlığı, evlenmek ve çocuk getirmek istinkâlı, derin köklü bir hırsın, tatmin edilmez bir malikiyet hissinin eseri değil midi?.. o Elizabetin kindar ruhu harekete geçmek | hususunda son derece bati idi. Karar vermekteki kudreti kara- rından (o dönmekteki (o kudreti derecesinde idi, Acaba bu vazi- yet kararsızlıktan, korkudan ve tereddütten daha iyi midi?.. Elizabet her şeyi saklardı. Bir kimseye birinide vermediği üç bin kat elbisesini, kendisine verilen binlerce sadakat yeminini bir arada muhafaza ediyordu. Onun aleyhinde söylenen çirkin sözler bunların yanında yer bulurdu. Fakat kindarane itina ile sakladığı ve unutmamağa ant içtiği hatıra, rakibesi Marinin üç bin aşıkın dudağından emdiği mahabbet peymanı idi. Elizabete karşı duymak iste- diğimiz alâka, onun erkekleri ve kadmları diz üstü görmeyince eğilmiyen mağrur gözleri karşr sında, erir. Elizabetin, en zapte- demediği arzusu, tebasbustu, ve en az İtimat etmediği histe oydu. Kim bilir bu kadın bu hale elli sene nasıl dayandı!. Her gün türlü türlü riyakârlik- lar, şaşaalı kabuller, sarayında adım başinda ve bahçesinin her mahrem köşesinde yaverler, ve muhafızıar arasında geçen bu yarım asır ne müthiş bir işkence idi!.. Acaba neden bu kadın tabiata ram olmadı!. Neden yetmişine vardığı halde, takma saçlarile ve kapkara dişlerile, kendini Minervalarla ve Diyanalarla ölçtürmekte ısrar etti?.. Niçin bu beyaz saçlı kadın kendini on yedi yaşında bir kızmış sandı, ve resimlerinin öyle (o yapılmasını emretti 2. Nihayet neden bu kadın ömrünü neş'e ve zevkten mahrum geçir- di?.. Hatırlamalıyız ki © Elizabetin çocukluğu tüyler ürpertici idi... Mütereddi babası onu reddetmiş ve annesi öldürülmüştü. Kendisi ise bir kulede mahpustu. Eliza- betin (o damarlarındaki (Obozuk kanda öyle mikroplar vardıki bunlar öldürülmezse birer ejder- ha kesilirdi. Onun zamanında sürü sürü suikastlar keşfolunüyor, biyanetler teşbir ediliyar, hafiye- lerle katillerin kelleleri vurulu- yordu, fakat bunların hepsinden Yazan: Emil Lâdvig fenası Elizabetin rakibi Mari idi. On dokuz sene ne yaşıyan nede ölen bu kadın, kadınlığın bütün sibrine malik olduktan başka bir anne ve bir veliyi abhtin annesi idi. Halbuki Elizabetin bekâreti onu bu zevkten mabrum etmişti. Elizabet, Mari Stüartın alır almaz Lort Sesil ile dansını yarı bırakmış, salondan çıkmış ve ertesi güne kadar kendine gelmemişti. Bu ıstırap gecesi Elizabetin hayattan gördüğü iha- netleri ne kadar ağır bir şekilde ödediğini gösterir. Fakat o devrin refahı yüzünden İngilterenin büyük, yüksek ve feyyaz dehaları Elizabetin etra- Pregf ems doğurduğunu haber | a fında kirk beş sene toplandı. Siyasi bir mesele konu- şuldukça uzun ( tereddütlerden sonra Elizabet tarafından verilen kararın en iyi karar olduğu görülüyordu. Elizabet tebaasına, tebaasının bilhassa kadın kısmına, Avrupa hükümdarlarının hepsin- den fazla (hürriyetler (O temin etmişti. İngiliz donanmasının kat'i harekete mübaşeretinden mukadder (Elizabet vaatlerile ve teşviklerile askerlerine cesaret nefheden Ove ta uzaklardaki İspanya donanmasına karşı ihraz olunan zaferde uzaklardan amil olurdu. Bu çirkin Elizabetin hisseti tasarrufa, tereddütü diplomatlığa, teassubu tenevvüre ve milli re- faha bizmet etmiş, bu kadın ecdadının adasını bir çok erkek hükümdarın zamanındakinden fazla kuvvetli bir halde bırakmıştı. Ölümünden iki gün evvel, bu yarı erkek ihtiyar kadın hayatı- nın en büyük düşmanı olan rakibesinin oğlunu kendisine halef olarak göstermişti. Şekis- pirin Elizabete muasır olması çok şayanı teessürdür. Dahi şair bir asır sonra gelmiş olsaydı onu tasvire muktedir olurdu... Eldiven modası Son gelen moda mecmuala- rında eldivenlerin gittikçe daha süslü bir tarz- da imal edil mekte olduğu görülüyor. Meş- bur Paris el- divencilerinden biri resimde görülen eldi- venleri (o imal ettirmiştir. Bunlar şarap rengi antilop kürkünden mamul olup ayni renkte bir “baget,,le mü- zeyyendir. ““Krispin,, tarzındaki bilek kısımlar üzerinde altın düğmeler vardır. Bilek kenarları ise Amerika mandası kürkü ile ziynetlenmiştir. Renkler ve elbiseler Son posta ile gelen Londra gazeteleri “hanımların © akşam tuvaletlerinin bir az daha uzu- yacağın haber vermektedir. Kadın elbiselerinin bu şekilde devam etmesi, 1930 senesini diğer senelerden tefrik edecek- tir. Elbise renkleri ve kumaşları ise diğer senelerin renk ve ku- maşından pek farklı değildir. Son zamanlarda en çok makbul olan renklerden biri, beyaz satenler ve krepdöşinlerdir. İngilterede revaç bulan renk- lerden biride yeşildir. Siyah tuvaletler de büyük bir rağbet kazanmıştır. Bütün renklerden bu kumaşlardan ve yapılan o elbiseler, son derece sadedir. AKIT Adliyede: iskândaki iş Müfettiş Sabri B. mahke- mede şehadet etti Bir defterde tahrifat yapmakla maznun Halim, Yaşar, Beha Ef. lerle mürakip Halit Ef. nin mu- hakemesine ağır cezada devam olunmuştur. Mahkemede mülkiye müfettiş- lerinden Sabri B. dinlenilmiş, defterde gördüğü yazmın Halit EF, ye ait olduğunu söylemiştir. İskân müdürlüğünden gelen cevap, dairede defterlerin mu- hafazasından Memurların mes'u- liyetini teyit ediyordu. Muhake- me, bir şabidin ifadesi alınmak üzere kaldı. a m Avukatların kazanç vergisi Avukatlardan bazıları resmi dairelerde daimi surette istih- dam edildikleri gibi kendilerine muvakkaten dava verilmektedir. Bu iki şekil mukabilinde alınan ücretlerden birinciler için ücret- leri üzerinden, ikinci kısımlar- dan da resmi dairelerden alınan ücretler diğer kazançlarile tevhit edilerek kazanç vergisi alına- caktır. Zaro ağa hasta Asırdide ihtiyar Zaro ağa son günlerde hastalanmıştır. Emanet- te cemiyeti belediye başodacısı olan Zaro ağayı Emanet tedavi ettirecektir . Meskükât müzesi Meskükât müzesinin hazırlık- ları son safhasındadır. Yakında açılacak olan bu müzede muh- telif devir ve memleketlere ait eski paralar bir araya toplan- mıştır. . Antişambr nasıl döşenir ? “Antişambr,, modern apartö- manlarda tabii cesamette bir odadır. o Vaktile o “antişambr, lüzumsuz eşyaların konduğu bir mahal idi. Harpten sonra evin bü kısınına da tezyini bir kiymet verilmeğe başlandı. Artık par- dösülerin asılı durduğu, vakitsiz gelen misafirlerin bir sandalye üstünde © pinekledikleri | ikinci derece bir oda, bir nevi avlu olmaktan kurtulan “antişambr,, şimdi kabili iskân bir oda ma- hiyetini almıştı. Antişambrı bu hale sokmak için evvelâ ziyalandırmak, saniyen oradaki (o elbiseleri (kaldırmak lâzumdı. Bundan başka dar bir geçit mahalli halinden kurtarmak icap ediyordu. Şurasınıda söyli- yelim ki «Antişambr,, salonun bütün rabatlarını kendinde top- lıyacak bir yer olamaz; ancak bir fümuar vazifesi görebilir. Elbiselerin asılı durmaması i- çin çare düşünüldü, Bunlar ya bir elbise dolabının içine asılır, veya bir paravan arkasına alınır. Dolabın iç kıyısı aynalı olursa giyinen ve soyunan kimse kıya- EHİR fetini de tanzim edebilr. Pat vav makamında üzeri güzel simlerle tezyin edilmiş ve “tre i,, üzerinde müteharrik perd erde kullanılabilir. Kapıları üstüne tablo asılan yerli dolap da revaç bulmaktadır. Şu sure kâri kadim “yük, lere avf ediyorlar demektir. , Eğer “antişambr,, O kara ise onu iyiden aydınlatmak ici eder. Yerine konmuş bi ampul bu karanlık köşeyi rahlı bir oda haline sokar. Böylece zamanımızın dar mukassi apartömanlarında daha yer kazanılmış oluyor. “Aptişambr»iın bu şekile kulmasına taraftar olanlar diyo lar ki; «Gündüzün yorgunlu rından vücudumuzu dinlemek içi her türlü şeraite malik olmalıdi Daha kapısından içeri girerke ferah duymalıyız. o Bu ise d avlıdan başlıyarak her tara gönül okşamasile mümkündü | Binaenaleyti zevki selim sahil olan bir hane sahibesi evine el adi aksamında bile bu zarafel temin için ne mümkünse yaf malıdır.,, ABERLER Tek ekmek Fmilyonlarva İha tasarruf temin edecek Maliye müsteşarı bu vususta yapılan tetkikatı ve tasa: rut mücadelesi 'çın vaki o Milli tasarruf yolunda açtığı- mız mücadelede hükümete her “gün yeni yeni telifler yapılmak- tadır. Bunlardan en mühimi bütün T rkiyede bir nevi ekmek ihlası, diğerleri de hükümet kırtasiyesini milli elden almak ve şehrimizde memleketin ibti- yacını temin ettikten maada şark memleketlerine de ihracat yapa- bilecek bir kâğıt fabrikası tesisidir. Dün kendisi ile bu mesele- ler etrafında görüşen muharri- rimize şehrimizde bulunan Ma- liye müsteşarı Ali Rıza Bey şu şayanı dikkat obeyanatta bu- lunmuştur: “— Geçenlerde bana Türkiye- de bir nevi ekmek imalini teklif eden, senelerce bu işte bulun- muş bir zat geldi. Fikirerini çok makul buldum ve son defaki Ankara seyahatimde Maliye ve- kili Beye bundan behsettim. Ge- | lince o zata da Başvekâiet müs- teşarı Kemal beye müracaatlarını | söyledim. Öteden beri baş- wekil hazretlerinin bu mesele ile meşgul olduğunu biliyorum. Bazı Avrupa memleketlerinde bu usulün tatbiki çok faideler vermiştir. Tek ekmek usulü milyonlarca lira tasarruf temin edebilir. Bundan başka, hükümetin kır- tasiyesini dabilden tedarik için bir Türk müteşebbisi müracaat | etti. Devairin kırtasiyesi senede an yeni tekhtleri anlatıyor bi: milyon lira tutuyor. Bu dahilden temin edilirse çok fi deli olacaktır. Memlekete her halde bir ğıt fabrikası lâzımdır. Hariçti senede 3 bin ton kâğıt alm tayız. Bir grep kâğıt fabril yapmak için bana müracaat Teklif Ankarada görüşülü Kendisinden 4 senedenberi aldığımız bir zarf fabrikazı Ö burada bir fabrika yapmak ii müsaade istedi. Yakında açılmi sı muhtemeidir. Bunu müte memleket U ihtiyacını temind başka İran, Irak, Suriyeye bi zarf ihracı mümkün olacaktır. enini kimdi ZİN İbrahim Tali Bey Şehrimizde bulunan biri umumi müfettiş İbrahim Tali bir haftaya kadar Şark vilâ lerine hareket edecektir. Buğ iay bolluğu Bu günlerde Ankarazan ş€ mize fazla miktarda bi İ gelmektedir. Dün Konyadan evvelki günde 56 vagon buğ gelmiştir. Danslı müsamere C. H. fırkası mıntaka mi tişi İstanbul o meb'usu Şinasi Paşa ve refikaları ti dan önümüzdeki perşembe şamı fırka merkezi sal fırkanın şehrimizdeki hayri içtimai teşebbüsatı ile idar? himaye ettiği müesseseler © featine danslı bir müsamer€ rilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: