20 Ocak 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

20 Ocak 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K ucular! Türkiyede Bitek kadın, büyük küçük berkesin istifade edebile- ceği (o yazılar bulundurarak her sınıf bal ı memnun etme- © ği vazife bien — “Vakit, bu- günden itiba- ren sırf Siz küçükler için bir sayıfa açı- yor. Haftada bir Müşkümer nir Bild rat ve bazan iki defa bu sayıfayı büyüklerinizin o cihan havadisi okumak için aldıkları gazetede Ak tarafı on birinci sayan sadır Bilmece Çocuklar ! o Yukarıdaki beş resmi İyorsunuz! (Bunların her birinin ismini şüphesiz bilir- siniz. Her birinin isminden brer —. alacaksınız ve bu seri ay sonra kavuşacağımız | baharın ziynetlerinden birini bulacaksınız. Bi enleriniz o arasında kur'a çekerek birinciye bir kitap, diğer dokuzuna da birer çukolata hediye edeceğiz Cevaplar baftaya kadar aşa” ğıdaki kuponla birlikte “ Vakıt , idarehanesinde çocuk sa muharrirliğine gönderilmelidir. ocuk Sayıfası Müsabaka kaponu 20 Kânunusani 1930 Çiftçi kadın civar şehrin Sarşısında eski usul bir ayak #aat buldu. Ucuzca eri ala- Yak arabasına yerleştirdi, VE | İ fakat şu var ki ağrıyor. — Ne var köcacığım? — Ayağım ağrıyor. — Ayağının nesi var? — Nesi olduğunu bilmiyorum Yüz adım kadar yürüyünce baldırım- i da bir şeyler beni çimdikiyor, EEE mm ve bir türlü ilerliyemiyorum. — Bir yere çarpmış olmıya- sın. —— Hayır, hiç bir yere çarp- madım, sana baldırımın içinden acıyor dedim ya.. — Beki lometizma (romatiz- ma) belki de burkulmadır, uğ- malı... — Ben kendim oğdum. Hiç bir şeye yaramadı. — Kasabaya gidip . doktoru görmeli. — Kasabaya mı gitmeli? Sana yürüyemediğimi söylemedim mi? Hem sonra doklora para ver- mek de lâzım, — Tabir... Fakat, ya hayatını kazanam yacak bir haie gelirsen.. — Aptal sen de.. İşte bu muhaverelerden sonra karı koca “ bozuştular. Ga fena halde sinirlenmiş, Lodi de endişelenmişti. Gaspar kımıldamadığı zaman iyi idi. O zaman acı duymayor- du. Fakat yüz metre mesafeyi bile yürüyemiyordu. Kırk yaşmda are Mak şey i ilbassa tarlalarda mağa mecbur kalındığı vaa . imdi ne olacak? Yakında sefalete (o düşecekler?.. Gaspar bunu düşülerek uykusunu ve iştahını kaybediyordu. Belki de br azıcık istirahat sancınin geçmesine kâfi gelecekti, Bu ne olabilirdi? Ya bir bükül. müş adele, yahut sıkışmış bir damar. Bilinmez ki. Az sonra Gaspar çalışamama- ğa başladı. Biriktirmiş oldukları bir miktar para ancak msişet- lerine yetişiyordu. Evvelce ye- mekle örtülen masalarından pa- balı olan her şeyi attılar, evet her şeyi.. Sade bir patates çor. tasile iktifaya başladılar. Bu rejim altında Gaspar git- tikçe zaifladı ve kuvvetini kay: Heyhat! Karı koca saati içeri sokunca boyunun tavan- dan uzun olduğunu > ve ayakta duramadığını gördü ler. spar — bu verdiğiniz parayı ala- mam, deliği var... — Ya... bana attığınız beyaz peynir delik deşik içinde yal e Çiftlikte matem sabahı mi Sabah oldu kümesin dinç horozu uyandı Kanadını çırpörak tan. ğine dayandı. Baş kaldırdı ; göğsünü gerdi ; Boynu büküdü : ny Ty yg | ! İ j | — Hakkın var, Lodi. Dok- toru görmeğe gideceğim. Eğer beni iyileştir.rse ben istiyeceği parayı hiç pazarlıksız tesviye edeceğim. Bu para tam yerine | sarfedilmiş bir para olacak. Gaspar, doktorun muayene- | hanesinden avdet edince Lodi sordu: — Pek â'â kocacığım, doktor sana ne dedi? — Oh, bilsen neler. Öyle yaman bir herif ki... Evine'ne tesisat (o yaptırmış bir görsen, makineler mı dersin, elektrik ziyaları mı dersin, daha neler de neler.. İşidilmemiş, görülmemiş şeyler.. Nihayet bacagıma baktı, namusumu (nabzım:) yokladı. Baldır etimin içinde bir tomar (tümör — şişkinlik) varmış. Bunu eçirmek için kalçalarına parlak Çim şişeler gezdirdi... — Canın acıdı mı kocacığım?. — Bir şey duymadım. Bu ışık iş yaparmış.. Ne ise birkaç defa daha gideceğim... — Para verdin mi? $ Ördüki: sabiha “Yeki. pirayı sönatda” ve- (sas lane e ke e ie öğe “Ay süre “liç pazarlık etmiyeceğim.. Bir düşün afak sölkmüştü ; fakat henüz köme Ö| herifçeğiz ne masraflar etmişte simsiyah ? 3| öyle süslü bir yer yağ Etafı göremiyen ördek dedi : “vah; E: Onunla ozen vah Vak — Elbet olmaz kocacığım... İS Hindi baba delikten bekarak elik obk ; $! Hele sofraya otur bakalım. da a ig a Telaşla dedi: “Bu ne kadar kalabalık”, Boynunu uzattı kaz, yüzü ayetle abus Ciddiyetie dedi ki: “Cenaze tar ; sws be sür Güneş doğdü .. Harezm gönlü gene bö üldö: Dedi ki 5 Kaçak korum sabah ker öldü-0-0 | Safa Şewet Kirma, Aa yy Ky betiz Bir çün Lodi ona dedi ki — Bu üöyle gidemez kocaci- ğım gittikçe eriyorsun. Kasabaya gidip doktoru görmeli, bizim komşu Mahüt seni oraya arabasile götürecek, — Peki ama para meselesi. —Aman sende, elimizde biraz daha paramız kaldı. > Mademki istirahat bir şeye Yaramıyor, on» ları senin iyileşmen için sarfederiz. | İyileşmek ümidi Gasparın iş- dihaneni açmıştı. O günden itibe- Artık para kalmayınca bakkala hesap açıldı. Altı hafta sonra Gaspar te- davi edilmişti. Şimdi baldırında hiç bir sızı duymaksızın yürüyor- du. “Lodi,, bir gün dedi ki: — Kocacığım şimdi doktorun parasını vermek lâzım gelecek.. Nasıl yepacağız?.. Meteliğimiz kalmadı.» Gaspar irkildi: — Doktora para mı verece- ğim? Hele bir düşüneyim baka- lim. Onun şeytan işi makineleri beni o kadar yordu ki DA pahalı yemekler yemiye mecbur oldum. Borca girdik... Gidip on- dan ziyan istemezsem teşekkür etsin... Nihayet saati oturtmak ka- bil olmuştu. Fakat karı koca- sın düşünemedikleri bir nokta vardı. Saatin asıl minesi artık odada bulunmıyordu leşmesile vü- cuda gel- miştir? Z Yukarıdak alelizayip “resmi görüyersin'n ba resmin gösterdiği mahlök mubtelif böcekle tin azasından vücuda gelmişrin ber bir böceğe ait aranın başka bir memârası vardır. Noma- raların Hösterdiği a amı: hangi hayvanlara air olduğunu bulup lice yazınız. Bilenleriniz arasında'kur'r Ne birimdi ve ikinciye birer gözel khap ve Üçüncüden onun- cuya kadat da birer zarif kartpostal hediye edeceğiz. Çi lar haftaya Aadar aşağıki kupenla evapla | Mirlikte Vakır idarehanesinde çocuk sayfası maharrirliğine getmetiğir Şu gördüğünüz resim Mos- kovanın eski kiliselerinden “biri- dir. Ruslar insanlığa en büyük hizmetin - çocuklar için sarfo'u- nacak himmetler olduğunu dü. ünmüşler, bu kiliseyi bir çocuk lâbü yapmışlardır. gelince tavan arasina çık”

Bu sayıdan diğer sayfalar: