26 Şubat 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

26 Şubat 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

““külâsyon zararı olarak yüz . - kıymetini WENKİN Bankalar hakkın- da bir tedbir ye gazetelerde o Maliye Vekâletinin bir tebliği neş- redildi. Bu tebliğe göre resmi ve nim resmi müesseseler ban- kalarda bulunan mevduatını is- tirdat ederek kasalarında muha- faza edeceklerdir. Bu tedbirin ittihazına saik olan sebebi gene mezkür tebliğ izah ediyor: Spekülâsyona mani olmak. İki gön evvel bu sütunlarda yazdığımız bir mekale ile bazı bankaların Türk parası olarak kendilerine vuku bulan tevdiatı ecnebi parasına tebdil etmek suretile milli kredimiz üzerinde nasıl meşum bir tesir yaptıkla- rını kayt ve işaret etmiştik. İşte o makalede dermeyan ettiğimiz mülâhazaları o derhatır eden ( Vakıt ) okuyucuları Ma- liye vekâletinin aldığı tedbirn mahiyetini pek iyi takdir ederler. Hakikati halde bankalardaki Türk tevdiatının o spekülâsyon vasıtası olarak kullanılması yü- zünden gördüğümüz zarar çok büyüktür. Meselâ, bankaya 1000 lira bırakan bir adamı düşüne- lim. Bu adamın tevdiatı vadesiz ise senede alacağı faiz ancak otuz; kırk liradan ibarettir. Halbuki bunların spekülâsyo- nu yüzünden paramız bu sene içinde yüzde beş, altı nisbetinde kaybederse (o tevdiat yapan kimse hakikatte faiz al- masma rağmen kârlı değil, za- rarlı çıkar, çünkü aldığı faizden daha fazla bir kıymeti kaybet- miş olur. Yani ya para yatırmış olan kimse otuz, kırk lira faiz almasına mukabil spe- kâdâr para vermiş bulunur. Türk milli iktısadiyatını esa- sından baltalıyan bu vaziyetin önüne geçmek için şüphesiz resmi ye nim resmi ve onlara imtisalen gayri resmi mücssese- lerin baykalardaki mevduatlarım geri almaları hayırı bir tesir yapacaktır. Maamafih © serdettiğimiz bu mütaleat ile bütün ecnebi ban- kaların spekülâsyon yaptıkların iddia ertmek istemediğimizi tas- “ rih edelim. Ancak hükümet bahsettiğimiz şekilde bir karar verirken herhangi bir bankayı yahut bankaları istisna edemez- di. Çünkü o vakit resmen spe- külâsyon cürmü ile mahküm edilmemiş (Obazı müesseseleri idareten cezalandırmış olurdu. Bu noktai nazardan spekülâs- yon yapan bankaların hareketleri yapmıyan bankalarıda müteessir edebilecek umumi bir karar ittihazım zaruri kılmıştır. Böyle bir zaruri netice karşısında mü- teessir olmamak kabil değildir. Ancak ilâve edelim ki Maliye Vekâletince alınan karar çok uzun sürmiyecektir. Memlekette ihracat ve ithalât faaliyetleri başlıyarak spekülâsyon ihtimal leri zail olunca tabii vaziyete avdet edileceği şüphesizdir. Mehme Asım GE İN dir, yani vak'anın gerek otopsi ve gerek neşir hakkı tamamen bana ait olduğu şeklindedir. Binaenaleyh hak ve hakika- tın tezahürü ve 10-15 günden beri devam eden tek cepheli ve gayri varit beyanata artık bir hatime vermek arzusu ile yanlan bu tezkeremin gazeteniz- de yer bulmasını rica ve takdimi ibtiramat eylerim efendim. Yugoslavyada Türk emlâki Belgrat sefirimiz muharri- rimıze beyanatta bulundu Belgrat sefirimiz Haydar B. dün gazetecilere, Yugoslavya- daki emlâk hakkında beyanatta bulunmuştur. Haydar B. yarın vazifesi başına dönecek ve bu meseleye müteallik işleri halle- decektir. Haydar B. muharriri- mize şunları söylemiştir :. — Türklere ait emlâk mese- lesi uzun müzakerattan sonra maddi bir neticeye vasıl olmak üzeredir. Muharebe esnasında Yugoslavyadaki Türk tebaasının emlâkine haciz vazedilmişti. Bu haciz hükümetimizin teşebbüs- leri üzerine fekkedilmiştir. Yalnız bu fek muamelesinden sadece şehirlerdeki emlâk sa- sahipleri istifade edebilmektedir. Şehir haricinde bulunan arazinin tı zıraiyeye tâbi olması dolayısile hacizlerin fekkedilme- sine rağmen sahipleri emlâk ve araazilerine (o tesahüp (edeme- mekte idiler. Bura azinin tazmini hususunda Yugoslavya hükümetile bir an- laşma husule gelmiştir; ve arazi miktarını ve kıymetlerini tayin için alâkadarlara gönde- rilmek üzre lâzım gelen beyan- nameler hazırlanmıştır. istihkak sahipleri bu beyan- namelerdeki (o cevaplarını ma- yıs iptidasına kadar bize gönde- recektir. Eylüle kadar alâkadar- lara istihkakları olan para'arın tevziine başlanması muhtemeldir. Yugoslavya ile aramızda hiç bir itilâf yoktur, Bu emlâk me- selesi de intaç edildikten sonra iki hükümet arasında bir ticaret muahedesi aktedilecektir . suretle münasebatımız daha şu- mullü bir hale gelecektir. Kadir gecesi Bu gece Kadir gecesi idi. Büyük camilerde Müslümanlar ibadet etmişler, teravihten sonra vâz verilmiştir. ğ Dün gece minarelere ZEKÂT FİTRE TAYYARENİNDİR. Mahyası çekilmiştir. Ysıp Yakında yeni tefrika “Montekarlo,, ŞEF 2 İ rmıya yy yy yy yy i -i une yyl yy okuyucularımıza fevkalâde eraklı yeni bir tefrika takdim edeceğiz. muharririn uzun tetkikler ile elde edebildiği feci hakikat- tasvir etmektedir. Bu muharrir “ Montekarlo ,, da intihar ten sonra kurtarımış olan bir adamın k Avrupa sefalethanesinin en gizli rezaletlerini ortaya muvaffak olmuş ve bunları olduğu gibi de iştir, rl > udi Montekarlo) nun'ne de- mek olduğunu anlamak is- yetinler mutlaka bu tefri- kamızı okumalıdır: Ayyy yy yy yy ayyy yg yg (Vakıt ın yeni tefrikaları “us Montekarlo rezaletleri a kumarbaz kıyafetinde giden ardımı ile bu yl gil we Unutma beni 9,5 Faruki Bu | yy yy yy yy yyl Birden bire gencin sağ eli göğsüne geldi Hiç tanımadığım bir ses duyduk : Merhaba ? — Bu da tamam mı C... Bey? — Tamam, tamam. — (masaya) Ne hastalığından öldün? — Veremden. — (C... Beye) Dorğu mu? — Doğru, anam, doğru. — (Masaya) Sen C... Beyin küçüklüğünü bilirsin tabii? — Bilirim. — Nasıl haşarı mı idi? — Tek! bir defa ağaçtan düştü de başını yardı idi. C... Bey başındaki topçu kal- pağını, çıkardı, saçlarını ayırarak: — İşte bakmız yeri hâlâ kaybolmadı. Diye bağırdı. Bundan sonra C... Bey dadı- sından, vefat etmiş ailesi efra- dna dair bir takım suailer sordu. Hepsine cevap a'dıkça sevincinden çıldıracak gibidir. — Kuzum, ne olur, dadım bir görünse. Deye bağırdı. İ.. Bey, kaşlarını çatarak: — Ne oluyorsun, yahu? Hiç öyle şey mi olur ? Ben medyom muyum ? Dedi. — Kızma, iki gözüm; ne ya- payım ? Dadım burada olsun da, ben onu görmeyim; nasıl olur, nuru aynim, nasıl olur kardeşim? Ve sonra ellerini masanın al- tına uzatarak ;. “ yyl , — Ah! Canım dadıcığım. | Diye bağırdı ve mendilini cıkarıp gözlerini kuruladı. Sen otur da ben haber veririm Balkan harbinden bir sene evveldi; tanıdıklarımdan bir gen- cin i müthiş ibtilâ ir diği ve" süleümet buldülimm Meraklı şeyler Rusyadacasuslar Yeni moda uzun saçlar Bu senenin modası iki şeyi uzatmak niyetindedir : birisi etek- KapPitalistlerin Rusya- daki casusları kimlerdir? Deyli OEkispres (gazetesinin Moskavadan aldığı omalümata göre mühendis ve fen amelesi- nin Moskovada vuku bulan iç- timaımda reis Raykof bir nutuk irat ederek kapitalistlerin, bil- hassa İngilizlerin Rusyada kul landıkları o casuslar (o dolayısile mühim ithamlarda bulunmuştur. Raykof, beynelmilel kapitalist- lerin Rusyadaki tahripkâr teşki- lâtından bahsederek, hali hazır- da ecnebi matbuatında Rusya aleyhinde başlıyan o bücumlerin bu teşkilâtı keşfetmekten ileri geldiğini, bu tahripkâr teşkilât rcislerinden olan Krenikov, Pal- çinski, Lessig, Tagyonsov ve di- erleri tarafından verilen ifade- lerin bu hakikatı meydana çıka- rarak İngiltere sefarethanesinin de Ser Rober Hoçson devrinde bu işlerle iştigal ettiğini söyle- miştir, ğ ler, birisi de saçlardır. Şu itibarla 1930 senesin- deki şık kadın hem uzun etek- li, hem uzun saçlı olacak. Uzun o etek modası her hal- de papaslarm © ilhamile, yahut da ipekli ku- maş fabrikala- rının propagan- dasile alıp yü- rüyor. Maama- fih bu yeni ? moda eskilerin aynen tekrarı ve VE zun ötek başka türlü uzuyor. büsbü tün farklıdır. Uzun saçda eski halinden Koyduğumuz resim yeni moda uzun saçların en son şekilde Raykof, tahripkâr teşkilât mensup'arının ecnebi sefaretha- nelerden maaş aldıklarını, Tag- yonosovun 88,000 İngiliz lirası nasıl düzeltildiğini göstermektedir. alduğunu lee etmiş, Diğer casusların İngiltere sefarethane- sinden aldıkları paraların mik- tarını bildirdiklerini söylemiştir . Ruhi Beyin defterinden : Zi ? İ maazallah. Bu genç yataj duvaş:ssükünet bulmıya sonra derin bir uyku içinde © duğu halde, kendi sesinden bsi ka bir sesle konuştuğunu bab aldım. — Hımm, « otosujestion » kendini uyutmak hassasina lik bir medyom! Şunu bir sem | j Bir akşam evine gittim uzanmış; bayır, öyle değil, n anlatayım? Yalnız başı ve ayâ” larının tabanı yatakta, vü nün diğer kısımları bavada! Liman şirketi ile Ticaret sd nın istedikleri gibi bir asif köprü! İri yarı bir iki adam © kollarımı sımsıkı tutmuşlar, # pinmesine mani olmıya yorlar . Yüzüne baktım, o, be tanıdığım çehre değil; acayip bir hal almış. — Allah, Allahi. bu çocuğa böyle? Dedim. — Biraz sabredin, şimdi 4f larsınız! R Dediler; ve pek fazla hürmet göstererek, yatağın bl ucunda yer (gösterdiler; ot dum, köprü halinde gördü; vücut, muhtelif korkunç vi” “yetlerraldıktan sonra yava Ne o Kollarını! bıraktılar; artık ğında uzanmış uyuyordu. Birdenbire bu uyanan g sağ eli, göğsü Üzerine g ağzından, tanımadığım bir se — Merhaba! Sözü işitildi; etrafındakiler ellerini göğüsleri üzerine koj rak: — Ya merhaba! Diye mukabele ittiler. İçi rinden biri, bir sual sordu; vw yan gencin ağzı, ona cefi verdi ve bir (ayet) de söyledi! Ben bu genci pek iyi dım; bütün malümatı, bi kıraat okumak, yanlışlarla © Şubat 1930 y yar .17,56 a vakitleri Sabah Öğle İkind Akşam bw 1277 163: 1786 Bugünkü hava z Rüzgâr Poyraz , hade Dd olacaktır. e

Bu sayıdan diğer sayfalar: