2 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

2 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yoabsilin mecburi olmasından çok fayda görüldüğünü anlamıyor değilim. Fakat şunu da söylemiye mec- burum ki bir çok yerlerde ceha- let kadar tatlı şey yoktur. ; Âlimler âlim oldukça, bi'dikleri- nin bilmedikleri yanında devede kulak © kaldığını — anlarlarmış... Demek ki insan ne kadar cahil İyük, çok büyük bir âlimolmalı!... Birde her şeyi bildiğinizanne- den cahile sorunuz; öğünür,öyle kendine güvenir ki.. Hem de bazı kerreler, bazı şeyleri bilmediğinden dolayı o kadar mes'ut olur ki..Tabii tahsil noktasından demek işte- miyorum, Fakat şöyle umumi noktai nazardan düşününüz de bakınız beni tasdiketmez misiniz? | Meselâ dünyann en büyük İ allamesi elbisesinin eteğine be- yaz bir tire takılmış olduğunu Cevaplarımız «Çocuklar bu sayfa haftada bir gön “ze dahsin ödanişir. Ne arzunuz, dileğiniz, müşkalünüz olursa “VAKİT, göretesi çocuk sayıfası muharririne yazınız. Sizi ! Memnun edecek cevaplar öermiye çalı #acoğız. 7 Haydarpaşada Hikmet Saffet ıma: Takdir varakalarımız gön-i derilmiştir ve her defasında | rm Da güvene- . N ii i rek ciddi bir tarzla bir cemiyete — senim Pul gönderme- girer, fakat o küçük tire parçası wi yok mu? İşte o,koca O âiimi Postancıda Ali Beye — Tak- (hak nazarında düşürmeye kâfi gelir. dir varakalarınız posta ile gön- |, Ya bir ilmiştir. ği 1 Ankara Erkek Jisesinden 69 ti Beye — Bilmecenize te- #ekkür ederiz. Münasip zamanda edeceğiz. dar orta mektebinden İhsan Beye, Tebrikinize teşekkür ederiz hikâye ve şiriniz bizde kaybol- e merak etmeyiniz, münasip Zamanda neşrolunur. Çocuk ilâve halinde neşri Na aki teklifiniz fena değil aynca düşüneceğiz. İzmir Pazar yerinde Haşim sokak 8 numarada Müj- Hanna ). Alaşahir Himayei Bakkal Ali Lâtfi IM söyle. Bir yu” Mp e ve © da bunu >. farketmemiş olsa iş;bütün bütüne Tesadifen başımı fenalaşır.. o Bir sa bir saksı düşer. küçücük yumurta sarısı lekesi için bir dedikoğdudur gider. Eğer bilseydi... Canım, diyeceksiniz, bir yere gitmeden aynada kılığını gözden geçirse olmaz mı? Doğru buyurdunuz, fakat ya muzibin biri siz farkına varma- dan arkanıza kâğıttan bir hokka- baz takı verse.. Siz çeki düze- niniz (yerinde diye azametle kırıtırken, etrafınızda bir fiskos, bir gülüşme, bir kahkahadır gider... Ahl eğer bi'seydiniz.. Gene bu bir şey değil.. Fakat nice fiiller vardır ki netice neye varacağı bilinse insan yapmazdı. Trene binerken, vapura atlarken tayyare ile üçmağa hazırlanırken hiç kimse kazaya uğrıyacağını farzetmez. Meselâ bir kazaya uğramak (o nasiplerinde olsada gene yola çıkarlar. Ahl eğer bilselerdi. Belki, diyeceksiniz ki, insan ibtiyatı hiç bir vakit elden bırak- mamalıdır. Fakat (kazalardan korunmağa (herkes (o azmetse kimse seyahat etmezdi. Hem de a versin ki, kaza nedir j Tehlikeyi bilmeden atlatan- ların haddı hesabı var mı? Ken- dilerini bittesadüf ısırmıyan ku- duz köpeği okşiyanlar, az sonra i Ne Yapıyorsun? ii. Hiç bir $€y yapmıyorum. ) > Ya sen küçük.. sen ne tYorsun? — Arka il yıkıliveren bir binanın yanından Mi şıma yardım ediyo- geçenler, otomobilin altında kak Ü fendim,, a mâlarına ramak kalanlar, zenciri | diil iz Bilselerdi.... ha koptim ha kopacağım diyen bir asansöre binenlen daha ne- ler de neler. Ael eğer bunlar > bilselerdi.. , Bir delikanlı bir hanım kızla nişanlanır.Genç kız delikanlınn tabiatını bilmez, delikanlı genç kızın neden zevklendiğini otanı- maz. Acaba evlendikten sonra rahat yaşıya bilecekler mi?Ah! olduğunu anlıyabilmek için bü- gir bilselerdi. Ars'zlar oburluktan kendileri" i kurtaramazlar, Arsız çocuklar şekerleme, pasta ve çukolata ile mide'erinj do'dururlar. Birçok büyük efendiler faz'a içki içerler; i fazla şarap Dr hanımlar bile koktaya rağbet — ederler. İpudasında bu çok hoştur.. Fakat sonraları mide fesadı... Kara ciğer, böbrek, akciğer,ba- | gırsak hastalıklar, insanın yaka- | sına yapışınca işin fena tarafı re parçası olmasa da | bilmem “aktör ai N murta Sarısı ka- | mez.. dar leke bulunsa | Saçma'ar, insa meydana çıkar, İnsan yiye yiye, yiyemez hale gelir.. Ah! eğer itida.ini muhafaza edemiyenler bu neticeyi bilselerdi... Bazı şeyler vardır ki Onları ek caiz değildir. Mesela ro- şaşırır, nın o sabrını tüketir. Ne bir şey söyliye bi- lir, ne oyunu- nu oyniya bilir, ve her kesin (Yolda bir olemobil yuhasından *£ sarpa &ilir. K başka bir şey kazanmaz halbuki eğer rolünü bilseydi... Mesela fardeniz ki ben mo no'oğumu ezberlemeden karşı- nızda ispatı vücüt etseydim..vay efendim vay. ne diyeceğimi bil- mez, sizin de sabrimizı tüketir- dim. Monoloğu bilir gibi yapar- dım. Çünkü bilmediğini bilmek- ten sizi menedebi'irsem, bildi- ğimi zarinedeceğimizi bilirdim. Fakat monoloğumu bildiğim için bildiğimi bela anladığımızı da biliyorum. çim memnun © larak size veda A OG ü ümsediğini görü- yn da sizi çok sık- madığımı anlaf gibi oluyorum... İşte ben de buu bilmek isti- u bi yordum. Eğer bilmeseydim... ALA yüne -— Nerede baban evlâdım? — Şurada, e — m ekâninı iyor... 7 — VAKIT. 2 Mart 1930 — Eğlenceli fıkralar İnsaf et! Gi Yasef bir nehir boyunca giderlerken neh- re düşen bir adamı kurtarana beş lira verileceği hakkinda bir levha gördüler. İki döğt ara larında birinin denize atılmasını ve diğerinin onu kurtarmasını Müsabaka bize birer şen fıkra kararlaştırdılar. o “ Salomon, yazıp gönderiniz | nehre atladı fakat hemen feryada Çocuk sayfası karileri başladı: arasında bir müsabaka — Yasef gel beni kurtar... açıyoruz. Bize işittiğiniz gülünç fıkralardan bir tanesini yazıp gönderiniz; aym zamanda vesika res- mi cesametinde birer fo- tografınızı da yollayınız. güzel fıkralar yazanların yazıları ve resimleri neşr- o unacaktır. Cevaplarınızı bekliyoruz yy yy yg yy Yasef tereddüt ederek cevap verir; — Salomon ; levhayı tekrar okudum: Sudan cenaze çıkarana on lira varmış... İnsaf et seni nasıl kurtarırım?... - Man'ıki bir mütemmim Mea'ım sarfdersinde Radiye soruyor: — Oğlum “ Komşunun bey- giri , diyecek o ursak, “beygir, nenin mütemmimidir? Radi biraz düşünüyor. lim tekrar ediyor: — Dikkat et çocuğum «bey- gir» nenin mütemmimi olur? « Radi » kendinden (emin bir tavurlâ şu cevabı veriyor: — Arabanın Oo mütemmimidir efendim... > Herşey fırlamış ge « Ruhi » ye diyor — Ne söylüyorsun oğlum... İki ile iki hiç altı edermi? Bi- zim zamanımızda iki iki daha dört eder derdik... “ Ruhi , müstehzi bir tavırla cevap veriyor: — Baba, senin zamanından beri herşeyin | fırladığını bilmi- yor musun ? Mual- Si Neye mektebe geç kal- ae Babam beni alakoyduda ondan.. — Niçin alakoydu ? — Dayak atmak için... na a Yeni bilmecemiz Şu resim parçaları ile davul çalan bir bekçi resmi yapabilir misiniz ? Geçen haftaki bilmecemiz, halle- den ve 'ükâfat kazananlar Yeni bilmecemiz şeklen geçe haftakine ( benzemektedir. Şu gördüğünüz parçaları birleşti- rerek bize davul çalan bir bekçi resmi yapacaksınız. Bulmacamızı halledenler ara- sında kur'a çekilecek ve birin- ciye bir güzel yazı takımı, ikin- ciden onuncuya kadar birer | muhtıra defteri, on birinciden | yirminciye kadar birer kartpostal ||" ve diğerlerine birer takdir vara- kası verilecektir. Geçen hafteki bilmecemizde MAR” öde sahifeyi çeviriniz “ME 4g”

Bu sayıdan diğer sayfalar: