4 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

4 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yunanistandaki MM. Venizelos Ankaraya Belmeyi kararlaştırırken Rumlar “Anadoluda dökülen Yunan kanı kurumadan nereye?,, diye soruyorlar Atinada aktedilen büyük miting M. Venizelos zevcesi ile birlikle umumi şenliklerden birinde | Atina muhabirimiz yazıyor ğdi hükmü karakuşileridir. Tür- Atma, Şahat 26 | Türk - Yunan itilâfı projesi buradaki Rum muhacirin | teşkilâtım tilâs ve heyecana dü- türdü, bir o mümayiş tertip ve 6 İtİİAF, protesto etmelerine sebe- | "vet verdi. Muhacirler beyannameler ne- Şettiler ve bu itilâfla Rum hu- İh Suk ve menfaatlerinin feda edil- ğini idin ettiler. Nihayet o Atinanın en büyük Slatrosu o'an Kolombiyada içti- Mü edildi. Tiyatro baştan başa | olmuştu, Rum muhacir meb'usları he- Yeki terbiyenin başında © bulu- “Yorlardı Gal Yatroda toplanen (halkın batiple kato) avazeleri arasında heyecan kürsüye o çıktılar ve J nl k ni itine hazırlanan Tür Pnin baki, * Rum muhacirle- arı y, : © menfaatleri feda *dildi ildiğini, böy * bir itilâf aktinin Unan zima ataniye teşk e iin hiyameti Anadoluda dölü; ie Yı ii İ Bah kanları kama Dk Unan başvekı; 1 20n1ş en Razırının Ankaray, > erim Melerinin gayri kabii, minde © areket olacağını e > Hatipler Türkiyedeki; iler. irari Rum emlâkile Yunan .— NİN mecmuu 350,000 > altin Türk lirasına baliğ > Unanistan da ancak 45, 000 albn Türk Kirası kıymetind Mübadil ve gayri mübadıl Tde ha âki bulunduğunu bunların | İ kas ve mahsup edilmesinin bip ii ve 300,000,000 küsup tan Türk lirasının Türkiyeye a hşedilmesi demek olacağını bassa ileri sürdüler, Neticede itilâfın şe#vekili ile hariciye araya mütasavver seyahat“ dr Protesto edilmesi zım- a karar verildi ve bu karar #dik olundu. V miting ve karar gösteri- z muhacir Rumlar Türk ç ne itilâfı aleyhindedir. Bu | m aleyhinde bulunmalarının başlı !stinatgâh'arı ken- ve Yunan nazırının İ gibi 560 mübadil ve firari rum Yunan emlâkini 345 Türk mülklerinin kıymetini el çabukluğu ile ancak ve ancak 45 milyon altına in- kiyede emlâkile milyon altın dirmeğe kalkışmak hiç şüphesiz gülünç bir harekettir, Herkes bilir ve şimdiye kadar ötede, . beride, yapılan . kıymet takdirlerile sabit olmuştur ki Anadoludaki rum ve Yunan em- lâkinin para eden kısımları harp esnasında Yanıp harap olmuş, Yunanistana giden mübadil rum- İ ların yüzde doksanı mülk sahibi olmadığı halde Yunanistandan buraya gelen mübadil Türkler muazzam çiftlikler mamur, zen- gin ve pek vâsi emlâk bırak- mışlardır. Bugün her kesçe sabit bir ha- kikattir ki Makidonya ile Epir- deki emlâk ve arazinin yüzde sekseni naenaleyh rum muhacirlerinin kopardığı yaygara pek gülünç- tür. Maamafih Yunan hükümeti rum firari ve mübadi! emlâkinin de takas ve mahsubuna bida- yette (o taraftarken 3 VAKIT. 4 Mart 1939 — Rumlar ateş saçiyorlar Güzellik kıraliçesi evleniyor mu? Mübeccel Namık H.a zengin bir Türk müessesesi sahibinin talip olduğu hakkında Güzellik kıralicesi Mübeccel Namık Hanıma, henüz Avrupa- İ ya gitmeden €vvel, resmini gö- | rerek kendisini beğenen İsviç- reli bir bankerin oğlu talip çık- | mış, bundan başka Mübeccel Hanımın birçok izdivaç teklifle- | ri aldığı kaydedilmişti. Fakat kıra- | liçe Avrupadan döndüğü zaman bir gazetecinin evlenip evlenmyie- ceği hakkındaki sualine zarif bir tebessümle mukabele etmişti. Avrupada güzellik kıraliçeliği- ne intihap edilen genç kızların | izdivaçları, her tarafta büyük bir alâka ile takip edilir, birçok | şayialar sıkar, nihayet güzellik kıraliçesi mes'ut bir izdivaçla dedikoduların Önünü alır. Biz de bugun Mübeccel Hanı- mın izdivacı etrafında bahsedeceğiz. Bu şayiaya göre, Türkiyede ve Avrupada mamu- lâtı bir bayli şöhret kazanmış olan bir müessesenin sahibi Mü- kulağı- | mıza kadar gelen bir şayiadan | şayialar beccel Hanıma talip olmuştur. Bu zat hem genç,hem zengin Facıa İhtiyar bir mütekait bayram gecesi kendi- sini asarak intihar etti Evvelki akşam Karagümrükte | bir intihar vak'ası o muş zavallı bir Oo mütekait senelerden beri sefaletle sürük lediği hayatın- dan O bıkarak kendini evinin | tavanına asmış, ölmüştür Bu acıklı vak'- anın tafsilâtını kaydediyoruz: | Yıkık bir ku- lübe : Kara gümrüğün etrafı servi- lerle çevrilmiş, kariye mahalle- sinin demir kazık sokağında üstü kırık yosun tutmuş kiremit- | mitlerle örtülü yıkık bir ev... Mübeccel H. hem de şimdiki halde bekâr bu- lun maktadır. Buraya 20 sene evvel Edir- neden mütekait Mehmet Efendi karısı Samiye H. ve oğlu gele- rek yerleşmişler, mes'ut bir yu- va kurmuşlardır. Mehmet Ef | ailesi mahallede ciddiyet ve va- kar ile tanınmış ailenin reisi küçük bir kahveye ortak olarak onun parası ile bütçesini tanzim 2 üncü sayıfamızdadır Maskaralar geçiyor, Voyvo! (“Beyoğlu sokaklarını dolduran bu erkek kıyafetli kadınlar, kadın kıyafetli erkekler kimlerdir, ne yapıyor ne istiyorlar! hep Türklere aitti, Bi- | mubacirler | tarafından koparılan yaygarala- | rın tesiri altında kalarak müba- dil emlâkin tasfiyesi meselesinin bitaraf mübadele âzasına hava- lesini teklife karar vermiştir. S A** Banka Komerçiyale İtalyananın heyeti idaresi 5- nümözdeki 229 martta içtima | edecek olan hissedaran hey'eti Umümiyesine 500 liret kıymeti itibariyesinin ve 1,450 liret kıy- meti hakikiyesini haiz olan be- her hisse senedine 65 liret di- vidant teklif milyon olmuş olan ihtiyat milyon tevziini edeceği lirete baliğ r akçesine 20 iret ilâvesini ve halen 580 milyon olduğu anlaşılmıştır. Ve fazla olarak senei atiye bi- lânçosuna 28 milyon liret devir ve naklini teklif edecektir. skiden, insanlar, senenin muayyen günlerinde, ve senede bir defaya mahsus ol- mak üzere yüzlerini örterler, elbiselerini değiştirerek tanın- maz bir hale gelirler, ve, bu İ yabancı kisve altında tanınmış lala yapmıya utanacakları y saparak eğlenirler, her | Şen Toprağında, hamurunda mevcut çamur tarafını, rını dökerlerdi. ; Gecelerin sabahları, maskeleri bir köşeye atılmış kurtla- ırtılmış, i | Yür fakat bir sene için te- mizlenmiş, ölü gibi donuk yüz- leri aydınlatırdı e İ “Bu günler, senenin bu devrini yOrUZ. "Beyoğlu ve Galata sokakları | maskeli, picamalı, donlu, şalvarlı Yazan : FA. pantomima kahramanları kıya- | fetli adamlar, kadın kıyafetinde | erkekler, erkek elbiseli kadın- lar, yarı erkek yarı kadın kiş- veli yarı erkek- yarı kadınlarla dolu. pi Bü maskâralar gürep halinde dolaşıyorlar. Çünkü teker teker | İ gitmiye utanan, sıkılan bu mas- biliyorlar ki insan- maskara - kendisiyi karalar bile bu hakiki | aldatabiimek için de olsa başka insapların kendisine uyması lâ- zımdır. Nasıl hakikatı ispat için birçok başka hakikatlerin vücu- duna ihtiyaç varsa, yalan da öy- ledir, Hayatın acılarını tatmış olan- lar, bu maskara guruplarına “dihik,, lerle bakarken içlerinde | haset keşfediyorlar. Niçin onlar da böyle olamıyorlar diye. Halbuki küçükler -manen ve maddeten- maskara guruplarını Voyvo! Bakalyero! çığlıklariyle teşyi ediyorlar. Beyoğlu! Memleketin en ka- labahık O mahallesi. Ecnebi w yüksek (1) lerin oturduğu yerde kendi zımnınca medeni olan bu köşenin caddelerinde yükselen ses, büyüye büyüye yayılan ses budur : Voyvo | Ne küçüklük ! Sonra sokaklarda şehrin bin bir köşesinden gelmiş kavruk delikanlılar, parlak renkli enta- rilerini sürükliyen sinema yıldız- ları mukallidi kızlar, ne yazık ki başları “bere, li yavrucuklar bir aşağı bir yukarı piyasada. Yağmur çiseliyor, tramvay kampanalar;, bir çok dunuk çan sesi, dizler bükük, ayak sürümeler. Maskaralar geçiyor, veyvo !Fa.

Bu sayıdan diğer sayfalar: