28 Nisan 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

28 Nisan 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Konyadaki Selçuk eserleri Konya yakında Şarkın en mühiri seyyah şehirlerinden biri olac 1930 VARIT ın telgraf, telelon haberleri İngiltere kupası Gene buhran! | Arsenal takımı galip geldi! Londra, 27 (A.A.) — İngiltere ! — > — VAKIT 28 Nisan nun kadar lüzumlu, hatta daha lüzumlu binlerce kitap ismi saya- bilirim. Bunun içinde “ Farabi,, veya “İbni Sina ,, ya kadar git- miyeceğim. Bütün Avrupanın kendi lisanlarına tercüme ettik- leri eski müeiliflerimizin eserleri — ..— Yunanlıların cevabı | bu “ binlerce ,, kitaptan hariç- tir, Size böyle taikribi olarak değil, kat'i bir hesapla yarınki nesillere eski Türkçenin lüzumlu eserlerini okutmak için milyon- larca liraya ihtiyaç olduğunu ispat edebilirim. Halbuki şu zamanda zavallı Babıâli caddesi, on formalık küçük bir cilt kitap basmak için ne sıkıntılar çekiyor ! Hüküme- tin bastığı tek tük, yarım ya- malak eserler de meydanda... Yarınki nesillere bırakabile- ceğimiz kütüpane birkaç mek- tep kitabı ile birkaç güzelce eserden fazla hiç bir şey ihtiva etmiyecektir. Bu kadar züğürt bir tevarüs eden yarınki nesillere acırım . Fakat Onların eski Türkçe okumak irfana için eski harfleri öğ- renmek dirayetini gsterecekle- | rini ümit edelim. Benim yedi sekiz yaşında bir çocuğum ol- saydı, ilk işim kendisine eski harflerimizi o yenilerle beraber öğretmek olurdu. Yeni harfleri kabul eden bir inkılâp eski harflerle yazıl- mış Türk kitaplarının yeni ne- sillere okutmanın çaresini bul- | Bu vazifede | mağa mecburdur. bana değil o inkılâbı yapanlara düşer sünli bana değil onlara sorunuz. — Eski eserlerimizden yeni harflerle çevrilmeğe lâyık olan- ları sizce hangileridir? — Divan edebiyatından Fu- zuli, Nedim Nef'i, Baki, Galip. Bunların çoğu neşredilmelidir. Fuzuliyi garba tan: ak “Hay- yam,, kadar meşhur ve büyük bir beynelmilel şair olur ve milli itibarımızı göklere çıkarır. | Fakat bir “Fitzgerald, daha zuhür edip enfes bir tercüme | yapabilmek şartile... Bu büyük Türk şairlerini garba tanıtmak icap ederken yarınki nesillere tanıtmamak ne demek? Şina- | siden bazı parçalar.. Namık Kemalin aserleri, Hamitten de öyle.. Valhasıl Türk edebiya- tında, isimlerini hepimizin b VAKIT ın tetrikası: 161 Yazan : Hüseyin Rahmi dum yudum alarak başladı: — Benim içine girdiğim mu- adelede yalnız bir malüm var. O.da 671 numaralı otomobilin şoförü Tevfik.. fakat bu çocuk ta bir şey bilmiyor ki... Bundan © bir hayli müddet evvel Sultan- hamamında aldığı koca karıyı Beyoğlunda Site dü Pera pasajı | önünde indirmiş... İşte okadar... Lâkin ne yapalım ki ben gayet kısır görünen bu tek malümdan isti- fade edebilmek ıstırarındayım... | Caddelerde otomobiller arasın- da dolaşırken fellim fellim şoför Tevfiğin suratını arıyordum. Ni- hayet ona bir gün Karaköy köprüsü üzerinde arabasile İs tanbula- boş dönerken rasgel- dim., Elimle işaret vererek dur- durdum. Hemen otonun kapısını ile yazılmış (eserleri İ kupası için yapılan final maçı İ | Londradaki Arsenal takımı ta- | İ rafından kazanılmıştır. Bu maçta kıra! ile dük of York'da bizi bulunmuşlardır. Londralılar Verdönde Paris, 27 ( A.A ) — Löndra | şehremini refakatinde kalabalık ! bir heyet olduğu halde mayıs | sonuna doğru Verdöne gelecek- tir, Avusturya başvekili Viyana, 27 (A.A) — Başvekil M. Schober bugün Parise git- miştir, İ diğimiz bütün müelliflerin en İ müstesna eserleri.. Bir kaç isim savarak intihabımı tahsis etmek istemem.. — Ya Garpten | gelen eserler? — Tercüme edilmesi lâzım ge- len eserlerin listesini size böyle | yevmi bir ankette veremem. Dahi ve Şaheser ismi sıra- lamak da hoşuma gitmiyor. Diğer taraftan, bunları herkes bilir. Ecnebi klâsikleri malüm- dur. Yalnız yeniler üzerinde ba- zı münakaşalar olabilir. Hele bu nevi kitapları basmak sırası gelsin ve salâhiyettar ma- kamlar bana böyle bir sual sorsunlar, © vakit bende bir i liste gönderebilirim. Fakat Maa- İ rif vekâletinin yaptığı gibi Şeks- pirden yahut Yunan Edebiyatı- nın maruf eserlerinden küçük Parçalar tercüme ettirmek gü- lünçtür. On tane yarım yamalak | | eser tercüme ettireceğime tki üç tane tam eser çıkarırım. San'atkâr bilmem kaçıncı cı- garasını yakıyor, gülmek ister gibi görünüyor, cevabının $on cümlesini, tartar gibi dikkat ve itina ile söylüyor: — Görüyorsunuz ki bu me- selelerde umumiyetle çok bed- | binim. Türk irfanıman düşmesi, Borsada Türk parasının düşme- ! sinden daha korkunçtur. “Zira para da kültürle beraber yük- selir ve kültür başda gelir. A, Sırrı nakli lâzım — Buyrunuz... Dedi.. — Hayır binmiyeceğim.. — Ne istiyorsunuz?.. — Beni tanıdın mı?.. —Bir parça... Gözüm issiriyor amma, nerde görüştüğümü pek atiny edemiyorum... — Haniya birkaç hafta evvel sen Sultan hamamından yuvarlak vücutlu bir kocakarı alarak Bey- oğlunda site döperanın önünde indirmiştin... — Her gün bir çok müşteri bindirip indirdiğimizden pek aklımda kalmamış. Oo Fakat hayal meyal öyle bir şey hatır- liyorum.. — Ondan sonra bu kocaka- rıya hiç bir yerde rasgeldin mi? — Hayır... | subu teklifini kabul — Dikkat et. Bundan sonra dair micaharlana Müzakrerenin sürüncemede kalmasını intaç edecekmiş Atina 27 (Hroy — M” Ve Yunan hariciye nazır arasında vuku bu lan uzun bir içtimada Türk teklifatı tet kik ve Yündan cevabı da; tesbit edilmiş osla | dir. Yunan cevabı yarın Atinadaki Türk sefirine tevdi olunacakur. Mukabü cevap hakkında muhafaza olunan ketumiyete rağmen Yunan hükü meti mübadil emlâkin mütekabilen mah hiç olmazsa mücmel bir surette takdiri kıy- etmemeğe ve metleri hususunda wsrara karar vermişlerdir. | Şavet bitaraflar. bu. hususta bir tey beyanından istinkâf ederlerse o zaman iki hüleimetten birinin diğerine ödeye- ceği farkı “emlâk iğin başka bir “çarei Mal aranacaktır. Yunan hükümetinin ba kararı oİwihaz Götmesinde | mubhacirin mahalilinde mahsup aleyhinde teressüm cden muhalefedn büyük dahlı olmuştur. "Türk-Yunan kalacak Bu vaziyet müzakeran O şürüncemede feni bir buhran geçirecektir. üzerine ve Mösyö Venizelosun seyahati | Atinadan Bildiritdiğine göre M. Veni- zelos mayısın üçünde Makidonyada bir devir seyahan yapacak ve Makidonya ile Trakyada yapılacak olan âskeri mevraya nezaret edecektir. Bu. manevralara fırkalar harbiyeleri, piyade ve topçu kumandan ma- ları ve piyade alay kumandanları. işicek | | edeceklerdir Askeri manevralar #üncü kolo'du mintakasında 2 marıstan 12 mavısı ve | 3 üncü ordu mintakasında 14 mayıstan 23 mayısa kidar devam şdevektir. Ma- nevralara erkânı harbiye -umumiyeden bazı zabitan nezaret edeceklerdir. —— ————— İki “vapur çarpıştı Berlin, (A.A) — “Pfesident Harding. ismindeki yolcu vapuru Helgoland adasi çar. | civarında İngiliz Kirksood gemisile pışmiştir. İngiliz vapuru barmışur. Tay- fası, Presidar Harding gemisi tarafından kurtarılmıştır. Bu kaza hakkında henüz | erraflı maldmat alınamamıştır. za En M. Anderson Delfi panayırlarını görmiye itti Muhtelit mübadele bitaraf heyeti mu- rahhasa n M. Anderson 1 ma yısta Yunanistanda yapılacak olan (Del- İİ) panayırnı ziyaret etmek üzere At. | maya gitmiştir. M. Anderson muhtelie mübadele 'Türk | heyeti murahhasası tarafından teşyi edil- | — Bu kadın dehşetli bir ca- sustur. Hükümet arıyor.. Onur nerelere girip çıktığına dair ma- lümat verebilirsen nakti mükâfa- ta nail olmakla beraber vatanı- nada büyük hizmet görmüş olursun... Şoför Tevfik yüzüme manalı baktı. Sözlerime büyük bir ehem- miyet vermediğini gösterir bir kayıtsızlıkla: — Peki.. Peki... Dedi. Çekti., Ben de bu sual cevaptan hiç bir netice çıkmı- yacağı ümitsizliğile yürüdüm... Bir hafta kadar sonra Tepebaşı taraflarında dolaşıyordum. Yine | şoför Tevfiğe rasgeldim.. Müş- teri bekliyordu. Yanına yaklaş- tım. Beni görünce gülerek: — Şansın var birader... — Hayrola... — Senin kocakarıya rasgel- dim... — Nasıl? — Şimşek gibi... — Rica ederim anlatınız... — 1637 numaralı Saidin oto- ve erkân: | | İ oTaymis gazetesi 23 nisan ta- rihli nüshasında ahiren Konyayı ! ziyaret eden iki İngilizin mek- tubunu neşretmektedir. Mektüp- ta Konyadaki Selçuk Türklerine | ait eski eserler hakkında nazarı | dikkate alınmıya şayan bazı mü- i talealar dermeyan olunmaktadır. İki İngiliz diyorlar ki; “ Konyadaki ve umumiyetle Türkiyedeki Selçuk eserleri a- sırlardanberi harap bir haldedir. | Bunların bugünkü hali onların harabisini arttıracak bir mahi- ! yette değildir. Konya mühim bir merkezdir. Birçok binalar inşa olunmakta- dır. Bunun için Konyada ince İ minareli cami ile Alâaddin ca- mi | Karatay camii etrafında tamirat i için iskeleler kurulmuş ise de İranda paranın ıslahı o için milli meclise takdim olunan bir lâyiha ahiren meclis tarafından kabul olunmuştur. Yeni kanuna göre, İranda ve şimdiye olduğu gibi gümüş, paranın esası olmıyacak, gümüş yerine İ altın kullanılacaktır. Bunun tat- bikine birdenbire başlanmıyacak | İ sade bir müddet sonra bu yeni İ esas taammüm edecektir. Yeni kanunun diğer madde- lerine göre İran parasının esası altın riyal olacaktır, bir riyal 100 dinara taksim olunacaktır. Halihazırda, İranda, altın mes- kükât bulunmakla beraber bun- lar daha fazla ziynet için kulla- nılıyor. Bundan böyle iki çeşit altın meskükât bulunacaktır. Bunla- rın biri tam Pehlevi, diğeri ya- rım Pehlevidir. bir Pehlevi altın > riyal, yarım Pehlevi 10 riyal- r, Bir riyalde 0,3661191 gram * altın bulunacak, tam bir Pehlevi 7,322382 gram halis altından olacaktır. Gümüş para olarak Hali hazırda | depo olarak kullanılıyor. | İki İngiliz seyyahı ne diyor ? henüz tamirata başlanan” Konya valisi tahsisat elde eğe | etmez otamirata başlana bize temin etti. Türkiyede cümhuriyetin — şekkülündenberi en fazla is | gören şehirlerden biri Konyafi ve oradeki eski eserlerdir. Konyada vücuda getirilen $ şayanı takdir müze, gi ze müdürü Yusuf Bey taraf, dan tertip olunmuş, bu M Konyanın faal ve mün valisi İzzet, Beyin kuvvetli zaheretini ihraz etmiştir. Bu ! bar ile Konyadaki asarı kadi emin ellerde bulunuyor. Yakın bir zamanda lar, Konyayı tanıdıktan bu şehir yakın şarkın en gi | | him ziyaretgâhlarından biri wj kadar | caktır. ,, g İranda para kanunu Rİ MM Yeni neşredilen bir kanun ile para kıymeti altına istinat etmektedir riyal, yarım riyal, iki riyal yi riyal pe kullanılacaktır. p | riyal 4,5 gram gümüş sıkletii | dir. Bundan başka nikel pi” | lar da bulunacaktır. | Bütün altın ve gümüş pa” ların yuvarlak olması mukarff dir. Altın paraların bir taraf” Şahın resmi, diğer tarafına aslan ve güneşin resim tarih basılacaktır. Gümüş larda Şahin resmi yoktur. çeşit para hükümetin darpb sinde yapılacak tevzi edilec: Halk istediği kadar altın “ kükât almakta serbest is€ gümüş hükümet kontrolü; altı. tevzi edilecek, ve ortada gi davel olan para nisbetinde * abiren teşkil edilen Milli Bas ya tevdi olunacaktır. Mevcut paranın yeni vi tebdili 12 ay zarfında ve di| bir kanun ile kararlaştırılacakı.! İrana altın ithali sereni İğ ğu halde, gümüş ancak r bir şekilde ithal edilebilir. Yeni kanun sayesinde parası istikrar peyda edece mobilinde... Dün saat ikide Tophane caddesinde... Ben Ka- raköye dönüyordum. Onlar Ka- bataşa doğru... — Kadının kocakarı olduğun- dan emin misiniz ? — Kat'iyen... Pek süratle kar- | şılaştık fakat iyice dikkat ettim. | O idi.. O aralık bir müşteri zühur etti. Daha fazla konuşmama meydan kalmadan Tevtik ara- basını sürdü.. | . Meselenin o meçbuliyeti üze- | rinden bir adım hem de kuv- vetli bir adım daha atmış gibi idim... Şu ande baber aldığım i şey bir numara bir de isimden | ibaretti... I . Ne kadar uzun bir zamana ve sıkıntılara tevakkuf ederse etsin ben ve o İstanbulda oldukça elbette bir gün 1637 numaralı otomobilin şoförü Saidi ele ge- çireceğimden oşüphe (yoktu. İ Fakat zaman geçtikçe iş zorla- şacaktı. Çünkü her gün araba- sına bir çok müşteri indirip bindiren şoför Saide meselâ ywgi 0 filân saatte aldığı bir nin eşkâlini hatırlatmak İ olacaktı... / Gene sokaklara düştüm. gi lerim Otomobil numaralari Bazen © benzetiyorum. Ami nn arkasından dört nala şuyorum. Bir de bakıyor” aradığımdan birkaç (say! Şar mii eksik, ya ziyade... zannolunarak arkamdan leri koşturmaktan korkuyor/” Gözleri numaralarda, be mobilden ötekine, etrafın! ig mın tecennününden şüphe & mez mi? mez bir halde saldiran bir Çok sürmedi. Nihayet il İ beni çıldırtırcasına memi Bu delice saldırışlarımın P cü günü Taksimden doğru giden bir taksinin Ya rasına baktım. 1637.. mı görüyorum acaba? Gör” bir türlü inanamıyorum.- hk kopararak arabanın dan koştum. Ayaklarım kesilecek bir tayyare Bir" f gri” uçuyordum. ii İ Bümedi

Bu sayıdan diğer sayfalar: